18 Eylül Perşembe
Tanrı’ya her zaman şükran kurbanı, yani O’nun ismini açıkça bildiren dudakların meyvesini sunalım (İbr. 13:15).
Bugün biz de Hıristiyanlar olarak Yehova’ya kurban sunabiliriz. Zamanımızı, enerjimizi, olanaklarımızı kullanarak Krallıkla ilgili faaliyeti destekliyoruz. Yehova’ya elimizdekinin en iyisini vererek O’na ibadet etme ayrıcalığımıza değer verdiğimizi gösteririz. Elçi Pavlus tapınmamızın çeşitli yönlerine değindi (İbr. 10:22-25). Şunları ihmal etmememizi söyledi: dua etmek, ümidimizi duyurmak, ibadetlere katılmak ve “günün yaklaştığını gördükçe” birbirimizi daha da çok teşvik etmek. Vahiy kitabının sonlarına doğru Yehova’nın meleği Yuhanna’ya iki kez “Tanrı’ya tapın” dedi (Vah. 19:10; 22:9). Bunu tekrar ederek, Tanrı’ya tapınmanın ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Öyleyse Yehova’nın büyük ruhi mabediyle ilgili derin hakikati unutmayalım ve yüce Tanrımız Yehova’ya tapınmanın ne kadar büyük bir ayrıcalık olduğunu aklımızdan hiç çıkarmayalım. w23.10 29 p. 17-18
19 Eylül Cuma
Birbirimizi sevmeye devam edelim (1. Yuhn. 4:7).
Hepimiz ‘birbirimizi sevmeye devam etmek’ istiyoruz. Ama İsa bizi çok önemli bir konuda uyardı. “Çoğu insanın sevgisi soğuyacak” dedi (Mat. 24:12). O bunu söylerken öğrencilerinin çoğunun sevgisinin soğuyacağından bahsetmiyordu. Yine de bu sevgisiz dünyadan etkilenmemek için hepimiz dikkatli olmalıyız. Bunu aklımızda tutarak şu soruyu ele alalım: Kardeşlerimize duyduğumuz sevginin güçlü olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? Sevgimizin güçlü olup olmadığını anlamanın bir yolu olaylar karşısında nasıl tepki verdiğimize bakmaktır (2. Kor. 8:8). Petrus şöyle dedi: “Her şeyden önce, birbirinize sevginiz güçlü olsun, çünkü sevgi birçok günahı örter” (1. Pet. 4:8). Başkalarının zayıflıkları ve kusurları sevgimizin güçlü olup olmadığını anlamamıza yardım eder. w23.11 10 p. 12-13
20 Eylül Cumartesi
‘Birbirinizi sevin’ (Yuhn. 13:34).
Eğer cemaatte bazılarını sevip, bazılarını sevmiyorsak İsa’nın emrine itaat etmemiş oluruz. Tabii ki kendimizi daha yakın hissettiğimiz kişiler olabilir. İsa’nın da olmuştu (Yuhn. 13:23; 20:2). Ama elçi Petrus tüm kardeşleri sevmek için çaba göstermemiz gerektiğini söyledi. Çünkü hepimiz aynı ailenin fertleriyiz (1. Pet. 2:17). Petrus kardeşlerimize “yürekten gelen güçlü bir sevgi” duymamızı söyledi (1. Pet. 1:22). Buradaki “güçlü” ifadesi sevgimizi esnetme fikri taşır. Yani zor olduğunda bile sınırlarımızı zorlayıp sevgi göstermeliyiz. Diyelim ki bir kardeş sizi kırdı. Belki ona sevgi göstermek yerine aynı şekilde karşılık verme isteği duyabilirsiniz. Ama böyle bir davranış Yehova’yı memnun etmez. Petrus da İsa’dan öç almanın yanlış olduğunu öğrenmişti (Yuhn. 18:10, 11). O daha sonra şu sözleri kaleme aldı: “Kötülüğe kötülükle, hakarete hakaretle değil, iyi sözlerle karşılık verin” (1. Pet. 3:9). Evet, eğer güçlü bir sevgimiz varsa nazik ve düşünceli olabiliriz. w23.09 28-29 p. 9-11