MEZMURLAR
BİRİNCİ KİTAP
(Mezmur 1-41)
1 Kötülerin öğüdünü dinlemeyen,
Günahkârların yolunda yürümeyen+
Ve alaycılarla birlikte oturmayan+ insan mutludur.
3 O insan, akarsular kenarına dikilmiş ağaç gibi olacak,
Mevsiminde meyve verecek,
Yaprağı solup gitmeyecek
Ve her işinde başarılı olacak.+
2 Milletler neden kargaşa içinde?
Ve halklar neden boş planlar yapıyor?*+
3 “İplerinden kurtulalım,
Zincirlerini koparıp atalım!” diyorlar.
4 Göklerdeki tahtında oturan ise onlara gülecek,
Evet, Yehova onlarla alay edecek.
5 O zaman onlarla öfkeyle konuşacak,
Alev alev yanan öfkesi onları dehşete düşürecek,
7 Yehova’nın kararını size bildireyim,
O bana şöyle dedi: “Sen Benim oğlumsun,+
Ben bugün senin baban oldum.+
10 Bu yüzden siz krallar, akıllıca davranın,
Siz yeryüzünün hâkimleri, uyarıyı dikkate alın.
12 Oğula saygı duyun*+ yoksa Tanrı öfkelenir,
Siz de doğruluk yolundan yok olup gidersiniz,+
Çünkü O’nun öfkesi ansızın parlar.
Ne mutludur O’na sığınanlar!
Davut’un, oğlu Abşalom’dan kaçtığı sırada yazdığı bir ilahi.+
3 Ah Yehova, düşmanlarım neden bu kadar çoğaldı?+
Neden bunca kişi bana karşı ayaklanıyor?+
7 Kalk ey Yehova! Kurtar beni+ ey Tanrım!
Sen tüm düşmanlarımın çenesine vurur,
Kötülerin dişlerini kırarsın.+
8 Yehova, kurtuluş Senden gelir.+
Bereketin halkının üzerindedir. (Selah)
Başmüzisyene:* Telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.
4 Ey adil Tanrım,+ seslendiğimde cevap ver.
Sıkıntılı zamanımda bana bir çıkış yolu sağla.
Bana merhamet et ve duamı duy.
2 Siz insanoğulları,
Daha ne kadar onurumu ayaklar altına alacaksınız?
Daha ne kadar değersiz şeyleri sevecek,
Yalan peşinde koşacaksınız? (Selah)
4 Öfkelenseniz de günah işlemeyin,+
Yattığınızda, diyeceğinizi içinizden* söyleyin ve sessiz kalın. (Selah)
6 Birçokları “Kim bize güzel günler gösterecek?” diyor.
Ey Yehova, bize yüzünün ışığını* göster.+
7 Öyle bir sevinç verdin ki yüreğime,
Bolca tahılı ve yeni şarabı olanlarınkinden de öte.
Başmüzisyene: Nehilot* için. Davut’un ilahisi.
2 Yardım yakarışımı duy, ey Kralım, Tanrım,
Çünkü Sanadır dualarım.
3 Ey Yehova, sabahları sesimi işitirsin,+
Sana sabahleyin kaygılarımı anlatır+ ve cevabını ümitle beklerim.
5 Kibirli hiç kimse önünde duramaz.
Ey Yehova, şiddet kullananlardan ve hilekârlardan tiksinirsin.+
8 Ey Yehova, düşmanlarımın karşısında bana doğruluğunla rehber ol,
Senin yolunda yürürken önümdeki engelleri kaldır.+
9 Onların hiçbir sözüne güven olmaz,
İçlerini kötülük bürümüş,
Ağızları açık bir mezar,
Dilleriyle başkalarını pohpohlayıp dururlar.+
Suçlarının çokluğu yüzünden kovulsunlar,
Çünkü Sana isyan ettiler.
Çünkü Sen onlara kol kanat gereceksin,
İsmini sevenler Seninle sevinip coşacak.
12 Çünkü Sen doğru kişiye nimetler vereceksin ey Yehova,
Senin onayın onu büyük bir kalkan gibi kuşatacak.+
Başmüzisyene: Şeminit’e* göre akort edilmiş telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.
2 Bana iyilik* et ey Yehova, gücüm tükeniyor.
Şifa ver bana ey Yehova,+ kemiklerim sızlıyor.
6 İç çekmekten bitkin düştüm,+
Bütün gece ağlamaktan sırılsıklam oldu yatağım,
Yattığım yere sel gibi akıyor gözyaşlarım.+
Benyamin kabilesinden Kuş’un sözleri hakkında Davut’un Yehova’ya ağıtı.
7 Ey Yehova Tanrım, Sana sığınırım.+
Bana zulmedenlerin hepsinden koru beni, kurtar.+
3 Ey Yehova Tanrım, bir yanlış yaptıysam,
Birine haksızlık ettiysem,
4 İyiliğe kötülükle karşılık verdiysem,+
Sebepsiz yere düşmanımı yağmaladıysam,
5 Bir düşman peşime düşüp beni yakalasın,
Ezip toprağa gömsün,
Onurumu ayaklar altına alsın. (Selah)
6 Hiddetle kalk ey Yehova,
Öfkeli düşmanlarımın karşısına çık,+
Benim için uyan ve adaletin yerine getirilmesini emret.+
7 Milletler çevreni kuşatsın,
Sen de yüce makamından onlara karşılık ver.
8 Yehova, halklara Sen hüküm verirsin.+
9 Ne olur kötülerin kötülüğüne son ver.
Doğru insan ise sapasağlam dursun,+
Çünkü Sen yürekleri+ ve en derin duyguları*+ inceleyen adil Tanrı’sın.+
10 Benim kalkanım,+ doğru yüreklilerin kurtarıcısı olan Tanrı’dır.+
17 Yehova’yı adaletinden ötürü yücelteceğim,+
Yüceler Yücesi+ Yehova’nın ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim.+
Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Davut’un ilahisi.
8 Ey Rabbimiz Yehova, tüm yeryüzünde ne görkemli adın var!
İhtişamını göklerden de yüce kıldın.*+
2 Sana karşı koyanlardan ötürü,
Düşmanını ve öç peşinde olanı susturmak için,
Küçük çocukların ve emziktekilerin+ sözleriyle gücünü gösterdin.
4 Ölümlü insan kim ki, onu düşünüyorsun?
İnsanoğlu ne ki, onunla ilgileniyorsun?+
7 Bütün koyunları, keçileri ve sığırları,
Yaban hayvanlarını,+
8 Gökteki kuşları, denizdeki balıkları
Ve denizlerde yaşayan bütün canlıları.
9 Ey Rabbimiz Yehova, tüm yeryüzünde ne görkemli adın var!
Başmüzisyene: Mut-labben’e* göre. Davut’un ilahisi.
א [Alef]
ב [Bet]
ג [Gimel]
6 Düşman sonsuza dek yok edildi,
Şehirlerini kökünden söküp attın,
Onlardan geriye hiçbir anı kalmayacak.+
ה [He]
ו [Vav]
ז [Zayin]
ח [Het]
13 Ey Yehova, ölümün kapılarından beni çekip alan Tanrım,+
Benden nefret edenlerden çektiklerime bak,
Bana iyiliğini göster ki,
Övülecek işlerini duyurayım
Ve sağladığın kurtuluşla sevineyim.+
ט [Tet]
16 Yehova yerine getirdiği hükümleriyle tanınır.+
Kötüler kendi elleriyle kurdukları tuzağa düşer.+
Higgayon.* (Selah)
י [Yod]
כ [Kaf]
19 Kalk ey Yehova! Ölümlü insan üstün gelmesin.
Milletler Senin önünde yargılansın.+
ל [Lamed]
10 Neden uzak duruyorsun ey Yehova?
Sıkıntı zamanında neden gizleniyorsun?+
3 Kötü adam bencil arzularıyla övünüyor,+
Açgözlüye bereket diliyor,*
נ [Nun]
Yehova’ya saygısızlık ediyor.
פ [Pe]
ע [Ayin]
Gözü hep zavallı bir kurban arar.+
Ağına düşürünce de alıp götürür.+
10 Kurbanını yere serer ve ezer,
Zavallılar onun pençesine düşer.
ק [Kof]
12 Ey Yehova kalk,+ gücünü göster Tanrım.+
Yardıma muhtaç olanları unutma.+
13 Kötü adam neden Sana saygısızlık ediyor?
Yüreğinden “Tanrı benden hesap sormaz” diye geçiriyor.
ר [Reş]
14 Ama Sen çekilen sıkıntıların, dertlerin farkındasın.
Her şeyi görür ve gerekeni yaparsın.+
ש [Şin]
15 Kötü ve gaddar adamın kolunu kanadını kır+ ki,
Artık kötülük yapamasın,
Araştırıp baktığında,
Bulabildiğin hiçbir kötülük olmasın.
16 Yehova sonsuza dek kraldır.+
Milletler yeryüzünden silinip gitti.+
ת [Tav]
17 Ey Yehova, yumuşak başlıların dileğini duyarsın.+
Yüreklerini kararlı kılar+ ve onlara kulak verirsin.+
18 Yetimin ve ezilenin hakkını verirsin+ ki,
Topraktan yaratılmış ölümlü insan artık onları korkutamasın.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Bak, kötüler nasıl da yaylarını geriyor!
Doğru yüreklileri karanlıkta vurmak için
Oklarıyla hedef alıyorlar.
3 Adaletin temelleri çökerse,
Doğru kişi ne yapabilir?”
Gözleri herkesi görür, dikkatli bakışlarıyla* insanoğullarını inceler.+
Başmüzisyene: Şeminit’e* göre. Davut’un ilahisi.
12 Kurtar beni ey Yehova, artık vefalı biri kalmadı,
Güvenilir insan bulunmaz oldu.
3 Yehova tüm pohpohlayan dilleri koparacak,
Kendileriyle övünenlerin ağzını kapatacak,+
4 Onlar ki “Dilimizle istediğimizi elde ederiz” diyorlar,
“Dilimizi istediğimiz gibi kullanırız,
Bize kim efendilik edebilir?”+
Onları kurtaracağım, artık kimse onları aşağılamayacak.”
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
13 Ey Yehova, daha ne kadar unutacaksın beni? Sonsuza dek mi?
Daha ne kadar yüz çevireceksin benden?+
2 Daha ne kadar endişeler içinde boğulacağım?
Her gün yüreğimde taşıdığım acı daha ne kadar sürecek?
Düşmanım ne zamana kadar üstün gelecek bana?+
3 Ne olur halime bak ve cevap ver ey Yehova Tanrım.
Güç kazanmama yardım et* ki, ölüm uykusuna dalmayayım.
4 Böylece düşmanım “Onu yendim” diyemesin.
Karşımdakilerin düşüşüme sevinmesine izin verme.+
5 Ben Senin vefana güvenirim.+
Yüreğim sağladığın kurtuluşla sevinecek.+
6 Yehova’ya ilahiler söyleyeceğim, çünkü beni bol bol ödüllendirdi.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
Doğru olanı yapan hiç kimse yok.+
2 Yine de Yehova göklerden insanlara bakıyor,
Anlayış sahibi olan ve O’nu arayan biri var mı, görmek istiyor Yehova.+
Birbirlerinden farkları yok, hepsi yozlaşmış,
Doğru olanı yapan kimse yok,
Bir kişi bile kalmamış.
4 Kötülük yapanların hiçbirinin mi anlayışı yok?
Onlar halkımı ekmek yer gibi yiyip yutuyor,
Yehova’ya dua etmiyorlar.
7 Ah ne olur, Sion’dan İsrail’e kurtuluş gelsin!+
Yehova, esir halkını geri getirince,
Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.
Davut’un ilahisi.
15 Ey Yehova, çadırına kim misafir olabilir?
Kutsal dağında kim yaşayabilir?+
Kendi zararına da olsa sözünden* dönmez.+
Bunları yapan asla sarsılmayacaktır.+
Davut’un miktamı.*
16 Koru beni ey Tanrım, çünkü Sana sığındım.+
2 Yehova’ya dedim ki, “Sen Yehova’sın, hayatımdaki her iyi şeyin* kaynağısın.
4 Başka tanrıların peşinden koşan, dertlerini çoğaltır.+
Ben onlara asla kanlı içecek sunuları sunmam,
Adlarını ağzıma almam.+
5 Benim payıma düşen, her ihtiyacımı veren+ ve kâsemi dolduran+ Sensin, ey Yehova.
Senin ellerinde güvendedir mirasım.
7 Bana öğüt veren Yehova’ya şükürler olsun.+
En derindeki düşüncelerim* geceleyin bile bana doğruyu gösterir.+
8 Ben gözümü Yehova’dan ayırmam.*+
O sağ yanımda olduğu için asla sarsılmam.+
9 Bu yüzden yüreğimde sevinç var, iliklerime kadar neşe doluyum,
Güven içinde yaşıyorum.
10 Çünkü Sen beni mezarda* bırakmazsın.+
Vefalı kulunu çukura* terk etmezsin.+
11 Bana hayat yolunu+ öğretirsin.
Davut’un duası.
17 Adalet yakarışımı duy, ey Yehova,
Yardım feryadımı dinle,
Dürüstçe ağzımdan dökülen sözlere kulak ver.+
3 Yüreğimi inceledin, geceleyin yokladın,+
Beni arıttın,+
Hiç kötülük tasarlamadığımı,
Dilimle günah işlemediğimi göreceksin.
4 İnsanların yaptıklarına gelince,
Senin ağzından çıkan sözler sayesinde,
Ben soyguncunun yoluna ayak basmam.+
Bana kulak ver,* dediklerimi duy.+
7 Sana isyan edenlerden kaçanların,
Kaçıp yanına* sığınanların kurtarıcısı olan Tanrım,
Vefanı olağanüstü şekilde göster.+
Ağızlarından kibir akıyor,
Bizi yerle bir etmek için fırsat kolluyorlar.
12 Düşman, avını parçalamak için sabırsızlanan bir aslan gibi,
Pusuya yatmış bir aslan.
13 Ey Yehova, kalkıp onun karşısına dikil,+
Onu yere ser,
Kılıcınla kurtar beni kötünün elinden,
14 Kurtar beni bu dünyanın insanlarından,
Bu hayatın sunduklarıyla yetinenlerden,+
Nimetlerinle doyurduğun o insanlardan,+
Bir sürü oğlu olup onlara miras bırakanlardan,
Elinle kurtar beni ey Yehova.
Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un ilahisi. Yehova onu bütün düşmanlarının ve Saul’un elinden kurtardığında Yehova’ya söylediği ilahi.+
18 Ey Yehova Seni çok seviyorum, kuvvetim Sensin.+
2 Yehova sığındığım kaledir, kayamdır, daima imdadıma yetişir.+
6 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya yakardım,
Yardım için hep Tanrıma yalvardım,
Mabedinden duydu sesimi,+
Feryadım kulaklarına erişti.+
7 O zaman yeryüzü sallanmaya, sarsılmaya başladı,+
Dağların temelleri yerinden oynadı,
O’nun öfkesinden tir tir titrediler.+
8 Burnundan dumanlar püskürdü,
Ağzından yakıp yok eden bir ateş çıktı,+
O’ndan kızgın korlar savruldu.
Yağmur yüklü kapkara fırtına bulutları,+
Bir çadır gibi çevresini sarmıştı.
12 Önünde şimşekler çaktı,
Bulutlardan etrafa dolu ve kızgın korlar saçıldı.
13 Sonra Yehova göklerde gürlemeye başladı,+
Yüceler Yücesi, doluyla ve kızgın korlarla sesini duyurdu.+
15 Ey Yehova Sen azarlayınca,
Burnundan çıkan soluğun şiddetiyle,
Akarsuların yatakları göründü,+
Yeryüzünün temelleri ortaya çıktı.+
20 Yehova doğru davrandığım için beni ödüllendirir,+
Ellerimin temizliğine bakar, karşılığını verir.+
21 Çünkü Yehova’nın yolundan ayrılmadım,
Tanrımı bırakarak kötülüğe sapmadım.
22 O’nun bütün kararlarını aklımda tutacağım,
Yasalarını göz ardı etmeyeceğim.
25 Sen vefalı kişiye vefa gösterir,+
Masum adama adaletle davranırsın,*+
26 Temiz insana Sen de temiz olduğunu gösterirsin,+
Düzenbazlara ise düzen kurmanın ne olduğunu.+
O Kendisine sığınanların hepsine kalkan olur.+
31 Yehova’dan başka Tanrı var mı?+
Tanrımızdan başka kaya var mı?+
34 Tanrım ellerimi savaş için eğitir,
Kollarım bakır yayı bükebilir.
37 Düşmanlarımı kovalayacağım ve alt edeceğim,
Hepsini ortadan kaldırmadan geri dönmeyeceğim.
41 Yardım için yakarsalar da kimse onları kurtarmaz,
Yehova’ya da yakarırlar, ama onlara cevap vermez.
42 Onları rüzgârda savrulan toz gibi un ufak edeceğim,
Sokakların çamuru gibi saçacağım.
43 Beni halkımın suçlamalarından kurtaracaksın,+
Milletlerin başına atayacaksın,+
Tanımadığım bir halk bana hizmet edecek.+
45 Onların cesareti kırılacak,
Kalelerinden titreyerek çıkacaklar.
46 Yehova yaşayan Tanrı’dır! Kayama+ övgüler sunulsun!
Beni kurtaran Tanrım yüceltilsin!+
48 Beni öfkeli düşmanlarımdan kurtarır.
49 Bu yüzden ey Yehova, Seni milletler arasında yücelteceğim+
Ve ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim.+
50 Tanrı, muazzam şeyler yaparak kralını kurtarır,*+
Seçtiği* kişiye vefa gösterir,+
Hem Davut’a hem de soyuna sonsuza dek vefalı kalır.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Her gün dillerinden övgüler dökülür,
Her gece bildiklerini anlatırlar.
3 Aslında konuşmazlar, tek kelime etmezler,
Onlardan çıt çıkmaz.
Tanrı güneş için göklerde bir çadır kurmuş,
5 Gerdek odasından çıkan damada benzer güneş,
Koşarak yoluna gidecek bir savaşçı gibi sevinçli.
7 Yehova’nın kanunu kusursuzdur,+ insanın gücünü tazeler.*+
Yehova’nın hatırlatması güvenilirdir,+ deneyimsize hikmet* kazandırır.+
8 Yehova’nın talimatları doğrudur, yüreği sevindirir,+
Yehova’nın emri temizdir, gözleri aydınlatır.+
9 Yehova korkusu+ saftır, sonsuza dek sürer.
Yehova’nın kararları doğrudur, hepsi adildir.+
10 Tüm bunlar altından da değerlidir,
Bol miktarda saf altından daha çok sevilir,+
Baldan, evet petekten damlayan baldan tatlıdır.+
12 Kendi hatasını kim fark edebilir?+
Fark etmediğim günahlarımdan sorumlu tutma beni Tanrım.
14 Ağzımdan çıkan sözler ve yüreğimden geçen düşünceler
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
20 Sıkıntılı gününde Yehova sana cevap versin.
Yakup’un Tanrısının adı seni korusun.+
5 Sağladığın her kurtuluşta sevinç çığlıkları atacağız,+
Zafer bayraklarımızı Tanrımızın ismiyle kaldıracağız.+
Yehova senin bütün dileklerini gerçekleştirsin.
6 Şimdi anlıyorum ki, Yehova seçtiği* kişiyi kurtarır.+
O, yardım çağrımıza hemen cevap verecektir.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
5 Kurtarışınla ona büyük bir ihtişam verirsin.+
İtibar ve görkem kazandırırsın.
8 Düşmanlarının hepsini elinle avlarsın,
Senden nefret edenleri sağ elinle yakalarsın.
9 Denetleme zamanında dikkatini onlara çevirdiğinde
Ateşli fırına atılmış gibi yok olacaklar.
Yehova hepsini öfkesiyle yutacak, ateş onları yiyip bitirecek.+
10 Onların çocuklarını* yeryüzünden silip atacaksın,
İnsanlar arasında soylarından kimseyi bırakmayacaksın.
13 Kalk ey Yehova, gücünü göster,
İlahiler çalıp söyleyerek gücünü yücelteceğiz.
Başmüzisyene: “Seher Geyiği” ezgisine* göre. Davut’un ilahisi.
22 Tanrım, Tanrım, beni neden bıraktın?+
Neden gelip beni kurtarmıyorsun?
Acıyla yakarıyorum, neden duymuyorsun?+
8 “Kendini Yehova’ya emanet etti,
Bakalım onu kurtaracak mı!
Mademki ondan memnun,
Görelim yardım edecek mi!” diyorlar.+
10 Dünyaya geldim geleli Sana emanetim,
Annemin karnına düştüğümden beri Tanrım Sensin.
14 Gücüm tükendi, su gibi yerlere saçıldım,
Bütün kemiklerim yerinden oynadı.
15 Gücüm kalmadı, çömlek parçası gibi kurudum,+
Dilim damağıma yapıştı,+
Beni kara toprağa gömüyorsun.+
Bir aslan gibi, ellerime ayaklarıma saldırıyorlar.*+
17 Bana bakıyorlar, gözleri üzerimde.
Bütün kemiklerim sayılıyor.+
19 Fakat ey Yehova, ne olur uzak durma.+
Sen benim kuvvetimsin, ne olur koş yardımıma.+
20 Canımı kılıçtan kurtar,
Değerli hayatımı köpeklerin pençesinden çekip al,+
21 Beni aslanın ağzından çek çıkar,+
Yaban sığırının boynuzlarından kurtar,
Ne olur cevap ver bana, koş yardımıma.
23 Siz Yehova’dan korkanlar, O’na övgüler sunun!
Siz Yakup’un soyu, O’nu yüceltin!+
O’na derin saygı duyun, siz İsrail’in soyu.
24 Çünkü O ezilenin derdini küçümsemedi,
Onun halinden iğrenmedi,+
Ondan yüz çevirmedi,+
Yardım için feryat ettiğinde işitti.+
26 Yumuşak başlılar yiyecek ve doyacak,+
Yardım için Yehova’ya yönelenler O’nu yüceltecek,+
Onlar sonsuza dek mutlu yaşasın.*
27 Dünyanın bir ucundan öbür ucuna herkes Yehova’yı hatırlayıp O’na dönecek.
Milletlerin bütün aileleri O’nun önünde eğilecek.+
29 Yeryüzündeki bütün zenginler yiyip içecek ve O’nun önünde eğilecek,
Sonu toprak olanların hepsi O’nun önünde diz çökecek,
Onların hiçbiri kendi canını kurtaramaz.
31 Gelip O’nun doğruluğundan söz edecekler,
Doğacak insanlara O’nun yaptıklarını anlatacaklar.
Davut’un ilahisi.
Kendi adı uğruna beni doğruluk yollarında yürütür.+
4 Kapkaranlık+ bir vadide yürüsem bile
Korkuya kapılmam,+
Çünkü Sen yanımdasın,+
Değneğin, çomağın bana güven verir.*
5 Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın.+
6 Eminim ki, iyiliğin ve vefan hayat boyu beni bırakmayacak,+
Ömrüm boyunca Yehova’nın evinde oturacağım.+
Davut’un ilahisi.
3 Yehova’nın dağına kim çıkabilir?+
O’nun kutsal mekânında kim durabilir?
4 Elleri suça bulaşmamış, yüreği temiz olan,+
O’nun adıyla* yalan yere yemin etmeyen,
Hileyle ant içmeyen insan.+
6 Ey Yakup’un Tanrısı, işte böyledir Senin rehberliğini arayan,
Onayını kazanmak isteyen insanlar. (Selah)
8 Kimdir bu yüce kral?
10 Kimdir bu yüce kral?
Davut’un ilahisi.
א [Alef]
25 Tüm benliğimle Sana yaklaşıyorum, ey Yehova.
ב [Bet]
Düşmanlarım halime sevinmesin.+
ג [Gimel]
ד [Dalet]
Yürümemi istediğin yolu bana öğret.+
ה [He]
ו [Vav]
Gece gündüz ümidim Sensin.
ז [Zayin]
ח [Het]
7 Ne olur gençlik günahlarımı, suçlarımı anma.
ט [Tet]
Bu yüzden günahkârı doğru yolda yürümesi için eğitir.+
י [Yod]
כ [Kaf]
ל [Lamed]
מ [Mem]
נ [Nun]
ס [Sameh]
ע [Ayin]
פ [Pe]
16 Ne olur benimle ilgilen, benden iyiliğini esirgeme,
Çünkü yalnız ve çaresizim.
צ [Tsade]
ר [Reş]
19 Bak, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,
Benden ölesiye nefret ediyorlar.
ש [Şin]
Beni utandırma, çünkü Sana sığındım.
ת [Tav]
22 Bütün sıkıntılarından kurtar* İsrail’i, ey Tanrım.
Davut’un ilahisi.
26 Beni adaletle yargıla ey Yehova,
Çünkü doğruluktan ayrılmadım,*+
Yehova’ya sarsılmaz bir güven duyarım.+
6 Ey Yehova, ellerimi masumiyet suyunda yıkayıp,
Sunağının çevresinde dolaşacağım ki,
7 Sana yüksek sesle şükürler sunayım+
Ve yaptığın tüm harika işleri bildireyim.
10 Onlar yüz kızartıcı işlerle meşguldür,
Sağ elleri rüşvetle doludur.
11 Ben ise doğruluktan ayrılmayacağım.
Bedel ödeyip kurtar beni, ne olur iyilikle davran.
Davut’un ilahisi.
27 Yehova ışığım+ ve kurtarıcımdır.
Beni kim korkutabilir?+
Yehova canımı koruyan hisardır.+
Beni kim dehşete düşürebilir?
2 Düşmanlarım beni yiyip yutmak için saldırınca,+
Benden nefret eden o kötüler,
Kendileri tökezleyip düştüler.
Bana karşı savaş da açılsa,
Duyduğum güven sarsılmaz.
4 Yehova’dan bir dileğim var benim:
Yehova’nın iyiliğini* seyretmek
Ve mabedine* minnettarlıkla* bakmak için,+
Ömrüm boyunca Yehova’nın evinde oturayım.+
Bunu ümitle bekleyeceğim.
5 Çünkü felaket gününde beni sığınağında saklar,+
Çadırında,+ görünmeyen bir yerde gizler,
Yüksek bir kaya üzerine çıkarır.+
6 Çevremi saran düşmanlarıma üstün geldim,
Yehova’nın çadırında sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım,
O’na ilahiler çalıp söyleyeceğim.
Yardım için Sana yöneleceğim ey Yehova.+
Kulunu öfkeyle kovma.
Yardımcım Sensin,+
Beni bırakma, terk etme ey Tanrım, kurtarıcım.
12 Beni düşmanlarımın eline terk etme,+
Çünkü hakkımda yalan şahitlik edenler var,+
Şiddet dolu tehditler savuruyorlar.
Evet, Yehova’ya ümit bağla.
Davut’un ilahisi.
3 Beni kötülerle, hainlik edenlerle aynı kefeye koyup cezalandırma,+
Onlar ki komşularıyla dost gibi konuşur, oysa yüreklerinde kötülük vardır.+
4 Onlara davranışlarının karşılığını,+
Kötülüklerinin cezasını,
İşlerinin hak ettiği cevabı ver,
Yaptıklarını onlara ödet.+
Bu yüzden Tanrı onları yere yıkacak ve ayağa kaldırmayacak.
6 Yehova’ya şükrolsun,
Çünkü yardım yakarışlarımı duydu.
O’ndan yardım gördüm, yüreğim sevinç dolu,
Bu yüzden O’nu ilahimle yücelteceğim.
Onlara çobanlık et
Ve kollarında taşı onları sonsuza dek.+
Davut’un ilahisi.
29 Yehova’yı hak ettiği gibi yüceltin, ey güçlüler,*
İhtişamından ve gücünden ötürü Yehova’yı yüceltin.+
2 Adının hak ettiği gibi Yehova’yı yüceltin.
Yehova’nın önünde kutsal giysiler içinde eğilin.*
Yehova su katmanları üzerinde.+
Yehova’nın sesi ne haşmetli!
7 Yehova’nın sesi şimşekler çaktırır,+
8 Yehova’nın sesi çölü titretir,+
Yehova Kadeş Çölü’nü+ sarsar.
Ve mabedinde herkes “Tanrı yücelsin!” der.
11 Yehova halkını güçlendirir.+
Davut’un ilahisi: Evin açılışı için.
Akşam gözyaşları bastırsa da, sabahla birlikte sevinçler doğar.+
6 Ben rahata erince
“Artık asla sarsılmam” dedim.
7 Ey Yehova, onayına sahipken beni bir dağ gibi güçlü kıldın,+
Fakat benden yüz çevirdiğinde dehşete kapıldım.+
9 Ölüp mezara* girsem,+ Sana ne yararı olur?
Toprak Seni yüceltir mi,+ Senin sadakatini anlatır mı?+
10 Yehova, sesimi duy ve bana acı.+
Sen yardımcım ol, ey Yehova.+
Üzerimden yas örtüsünü kaldırıp sevinç giydirdin,
12 Bunu yaptın ki,
Seni ilahilerle yücelteyim, sessiz kalmayayım.
Yehova Tanrım, Seni sonsuza dek yücelteceğim.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
Asla utanca boğulmama izin verme.+
Doğruluğundan ötürü kurtar beni.+
5 Ruhumu* ellerine teslim ederim.+
Beni kurtardın ey Yehova, Sen güvenilir Tanrı’sın.*+
6 İşe yaramaz, boş putlara tapınanlardan nefret ederim,
Yehova, ben Sana güvenirim.
7 Senin vefanla sevinçten coşacağım,
Çünkü çektiğim acıları görüyorsun,+
Yüreğimdeki dertlerin farkındasın.
9 Bana iyiliğini göster ey Yehova, sıkıntıdayım.
Derdimden gözümün ışığı söndü,+ bedenimde derman kalmadı.+
Suçum yüzünden gücüm kalmadı,
Kemiklerim sanki eriyip gitti.+
Tanıdıklarım benden korkup uzak duruyor,
Dışarıda görünce hepsi kaçıp gidiyor.+
Kırık bir çömlekten farkım yok.
13 Birçok korkunç iftira kulağıma geliyor,
Dört bir yanımda dehşet kol geziyor,+
Bana karşı toplanıp birlik oluyorlar
Ve canımı almak için plan yapıyorlar.+
15 Ömrümün her günü Senin ellerinde.
Beni düşmanımın elinden, bana zulmedenlerden kurtar.+
16 Yüzünün ışığını göster bu kuluna.+
Vefanla kurtar beni.
18 Yalancı dudaklardan söz dökülmez olsun,+
Doğru insanı, kibirle ve nefretle kötüleyen küstah diller sussun.
Fakat yardım için yakardığımda, feryadımı işittin.+
23 Yehova’yı sevin, ey sadık kulları.+
Davut’un ilahisi. Maskil.*
32 Suçu affedilen, günahı örtülen* insan ne mutludur!+
3 Ben suskun kalınca, gün boyu iniltimle kemiklerim eridi.+
4 Seni üzmenin* ağırlığı gece gündüz üzerimdeydi.+
Yaz sıcağında buharlaşan su gibi,
Gücüm buharlaşıp gitti. (Selah)
“Suçlarımı Yehova’ya itiraf edeceğim” dedim.+
Sen de suçumu, günahımı affettin.+ (Selah)
O zaman sel suları bile onlara erişemeyecek.
Beni kurtarır, çevremi sevinç haykırışlarıyla kuşatırsın.+ (Selah)
Sana öğüt vereceğim, gözüm üzerinde olacak.+
9 Sakın at ya da katır gibi anlayışsız olma,+
Onların vahşiliği iple ve dizginle zapt edilir,
Ancak o zaman seninle gelirler.”
11 Siz doğru kişiler, sevinci Yehova’da bulun ve sevinçle coşun,
Doğru yürekliler, sevinç çığlıkları atın.
Doğru insanın diline O’nu övmek yakışır.
5 Yehova doğruluğu ve adaleti sever.+
Yeryüzü O’nun vefasıyla dolup taşar.+
8 Bütün dünya Yehova’dan korksun.+
Yeryüzünde yaşayanlar O’na hayranlık duysun.
11 Oysa Yehova’nın kararları sonsuza dek geçerlidir,
Yüreğindeki düşünceler nesiller boyunca değişmez.+
12 Tanrısı Yehova olan millet ne mutludur!+
Kendi halkı olarak seçtikleri ne mutludur!+
14 Oturduğu yerden bakar,
Yeryüzünde yaşayanları gözler.
18 Bakın, Yehova’nın gözü O’ndan korkanların üzerinde,+
Vefasına ümit bağlayanlardan gözünü ayırmıyor,
19 Hayatlarını kurtarmak,
Kıtlık zamanında yaşatmak için onları gözlüyor.+
20 Biz Yehova’yı bekliyoruz.
O’dur yardımcımız, kalkanımız.+
Davut’un, Abimelek’in önünde kendini deli+ gibi göstererek kovulduktan sonra yazdığı sözler.
א [Alef]
34 Yehova’yı her zaman yücelteceğim,
O’na sunduğum övgüler dilimden düşmeyecek.
ב [Bet]
ג [Gimel]
ד [Dalet]
ה [He]
5 O’na bakanların gözleri ışıl ışıl olur,
Yüzleri asla utançtan kızarmaz.
ז [Zayin]
ח [Het]
ט [Tet]
י [Yod]
כ [Kaf]
ל [Lamed]
מ [Mem]
נ [Nun]
ס [Sameh]
ע [Ayin]
פ [Pe]
צ [Tsade]
ק [Kof]
ר [Reş]
ש [Şin]
ת [Tav]
21 Kötü adamı felaket öldürecek,
Doğru kişiden nefret eden suçlu bulunup cezalandırılacak.
Davut’un ilahisi.
3 Peşimde olanlara+ karşı mızrağını ve savaş baltanı* çek.
Bana “Kurtarıcın Benim!” de.+
4 Canımı almak isteyenler rezil olup küçük düşsün.+
Beni yok etmeyi planlayanlar utanç içinde geri çekilsin.
6 Yehova’nın meleği onların peşindeyken,
Kaçtıkları yollar kapkaranlık ve kaygan olsun.
7 Çünkü bir neden yokken önüme ağ serdiler,
Sebepsiz yere çukur kazıp tuzak kurdular.
8 Beklemedikleri bir anda felakete uğrasınlar,
Serdikleri ağa kendileri yakalansın,
Çukura düşüp yok olsunlar.+
9 Ben ise sevinci Yehova’da bulacağım,
Beni kurtardığı için mutlu olacağım.
10 Bütün yüreğimle diyeceğim ki:
“Ey Yehova, Senin gibi kim var?
Sen savunmasız insanı güçlünün elinden kurtarır,+
Savunmasız ve yoksulu yağmacının elinden alırsın.”+
11 Kötü niyetli şahitler bana karşı tanıklık ediyor,+
Hiç bilmediğim şeyler hakkında sorular soruyorlar.
13 Ben ise onlar hastalanınca çul* giyer,
Oruç* tutup nefsimi kırardım,
Dualarım bana cevaplanmadan döndüğünde,
14 Dostu ya da kardeşi için yas tutan biri gibi dolaşır,
Annesi için yas tutan biri gibi üzüntüden iki büklüm olurdum.
15 Onlar ise ben tökezleyince sevindiler ve bir araya geldiler,
Birlikte bana saldırmak için pusu kurdular,
Beni paramparça ettiler, iftira üstüne iftira attılar.
17 Ey Yehova daha ne kadar seyirci kalacaksın?+
19 Bana boş yere düşman kesilenlerin halime sevinmesine,
Benden yok yere nefret edenlerin+ birbirine haince göz kırpmasına+ izin verme.
20 Çünkü onların ağzından barışçı söz çıkmaz,
Tersine, barışsever insanlara karşı kurnazca düzen kurarlar.+
21 Ağızlarını kocaman açıp beni suçluyorlar,
“İşte! İşte! Yaptıklarını gördük!” diyorlar.
22 Olanları görüyorsun ey Yehova, sessiz kalma.+
Ey Yehova, benden uzak durma.+
23 Harekete geç Yehova Tanrım, beni savun,
Davamda arkamda dur.
25 Hiçbir zaman içlerinden “İşte amacımıza ulaştık!” demesinler.
Asla “Onun işini bitirdik” diyemesinler.+
26 Ben felakete uğrayınca sevinen herkes,
Hepsi birden utansın, rezil olsun.
Karşımda büyüklenenler, utanıp küçük düşsün.
27 Doğruluğumu görüp mutlu olanlarsa sevinçle haykırsın,
Hiç durmadan şöyle desinler:
“Kullarının barış içinde olmasından* zevk alan+ Yehova’yı yüceltin.”
Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un ilahisi.
36 Günah kötü adama yüreğinin derinliklerinden fısıldar.
O, Tanrı korkusu nedir bilmez.+
3 Ağzından hep kırıcı ve aldatıcı sözler dökülür,
İyi olanı yapacak anlayıştan yoksundur.
İnsanı da hayvanı da Sen korursun ey Yehova.+
7 Vefan ne değerlidir ey Tanrım!+
İnsanlar kanatlarının gölgesine sığınır.+
11 Kibirli insanın beni ayakları altında ezmesine,
Kötü ellerin beni yerimden yurdumdan etmesine izin verme.
Davut’un ilahisi.
א [Alef]
ב [Bet]
ג [Gimel]
6 Senin doğruluğunu sabah ışığı gibi,
Adaletini öğle güneşi gibi parlatır.
ד [Dalet]
Kötü amaçlarına ulaşanlar yüzünden canını sıkma.+
ה [He]
ו [Vav]
ז [Zayin]
ח [Het]
14 Ezileni ve yoksulu yere sermek,
Doğru yoldan gidenleri katletmek için,
Kötüler kılıçlarını çeker ve yaylarını gerer.
ט [Tet]
17 Kötülerin kollarında güç kalmayacak,
Fakat Yehova doğrulara destek olacak.
י [Yod]
19 Felaket yaşandığında utanca düşmeyecek,
Kıtlık zamanında bolluk yaşayacak.
כ [Kaf]
20 Kötüler ise yok olup gidecek,+
Yehova’nın düşmanları göz alıcı çayırlar nasıl solarsa öyle solacak,
Duman gibi dağılıp kaybolacaklar.
ל [Lamed]
מ [Mem]
נ [Nun]
25 Bir zamanlar gençtim, şimdi yaşlandım,
Ama doğru kişinin terk edildiğini+ de,
Çocuklarının ekmek dilendiğini de görmedim.+
ס [Sameh]
ע [Ayin]
פ [Pe]
צ [Tsade]
32 Kötü adam doğru kişiyi gözler,
Onu öldürmek için fırsat kollar.
33 Fakat Yehova doğru kişiyi kötünün eline bırakmaz,+
İnsanlar tarafından yargılansa da Tanrı onu suçlu bulmaz.+
ק [Kof]
34 Yehova’ya ümit bağlayın, O’nun yolundan ayrılmayın,
O sizi onurlandıracak ve yeryüzü sizin olacak,
ר [Reş]
ש [Şin]
ת [Tav]
40 Yehova onların yardımcısı ve kurtarıcısıdır.+
Onları kötünün elinden alır ve korur,
Çünkü O’na sığınırlar.+
Davut’un ilahisi. Hatırlatıcı olması için.
5 Akılsızlığım çok büyük,
Bu yüzden yaralarım pis kokulu ve iltihaplı.
6 Huzurum yok, kederden tükendim,
Gün boyu yüzüm gülmüyor.
8 Uyuşmuş gibiyim, ezildikçe ezildim,
Acılı yüreğim yüzünden iniltilerim ortalığı çınlatıyor.
9 Ey Yehova, bütün dileklerim Senin önünde,
İç çekişlerim Senden gizli değil.
11 Tanıdıklarım, arkadaşlarım çektiğim acı yüzünden benden kaçıyor,
Yakınlarım yanıma yanaşmıyor.
12 Canıma kastedenler tuzaklar kuruyor,
Bana zarar vermek isteyenler sonumu getirmekten bahsediyor,+
Gün boyu fısıldaşarak düzen kuruyorlar.
14 Kulakları duymayan,
Kendini savunacak sözü olmayan birine döndüm.
16 “Ayağım kayarsa karşımda böbürlenmesinler
Ve halime sevinmesinler” dedim.
19 Ama düşmanlarım güçlü ve sapasağlam,
Benden nedensiz yere nefret edenler çoğaldı.
20 İyiliğime kötülükle karşılık verdiler,
İyi olanı yapmaya uğraştığım için bana karşı çıktılar.
Başmüzisyene: Yedutun*+ için. Davut’un ilahisi.
Kötü adam etrafımdayken,
Ağzıma gem vuracağım.”+
3 Yüreğim için için yandı,
Ben derin derin düşünürken* alevler dinmek bilmedi,
Dilimden şunlar döküldü:
Söyle ki hayatın ne kadar kısa olduğunu* anlayayım.
5 Evet, bana verdiğin hayat kısacık,+
Senin yanında ömrüm bir hiç,+
Ne kadar güvende gözükse de her insan yalnızca bir soluk.+ (Selah)
6 İnsan ki bir gölge gibi geçip gider,
Boş yere çırpınıp durur,
Kime kalacağını bilmeden servet biriktirir.+
7 Öyleyse ümitle bekleyecek neyim var, ey Yehova?
Benim tek ümidim Sensin.
8 Bütün suçlarımdan kurtar beni.+
Akılsızın benimle alay etmesine izin verme.
10 Başıma getirdiğin sıkıntıyı kaldır.
Vurduğun darbelerle bittim tükendim.
11 Sen suç işleyeni cezayla düzeltirsin,+
Onun değerli şeylerini yok edersin,
Tıpkı bir güvenin kumaşı yediği gibi.
Gerçekten, her insan yalnızca bir soluk.+ (Selah)
12 Duamı dinle ey Yehova,
Yardım feryadıma kulak ver,+
Gözyaşlarımı görmezden gelme,
Senin önünde gurbette yaşayan bir yabancıdan farkım yok,+
Sadece yoldan geçen bir yolcuyum, tıpkı atalarım gibi.+
13 Sert bakışlarını üzerimden çek ki,
Ölüp gitmeden yüzüm gülsün.”
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Uğultulu bir çukurdan,
Çamur batağından çıkardı beni,
Beni kaya üzerinde durdurdu,
Güvenli yerlere basmamı sağladı.
Birçokları hayranlıkla bakacak
Ve Yehova’ya güven duyacaklar.
Sen kimseye benzemezsin.+
Tüm bu harikaları duyurmaya, anlatmaya çalışsam,
Öyle çoklar ki sayamam!+
Yakılan sunular ve günah sunuları* istemedin.+
9 Büyük cemaat içinde doğruluğu müjdelerim.+
Görüyorsun, konuşmaktan geri durmuyorum,+
Bunu Sen de iyi bilirsin, ey Yehova.
10 Senin doğruluğunu sır gibi yüreğimde saklamam,
Güvenilir olduğunu ve halkını kurtardığını bildiririm,
Vefanı ve hakikatini büyük cemaatin içinde ilan ederim.”+
12 Etrafımı saran felaketleri sayamıyorum,+
Suçlarım öyle çok ki boğuldum, önümü göremiyorum,+
Başımdaki saçlardan bile çoklar,
Cesaretimi yitirdim.
13 Ne olur ey Yehova, beni kurtarmaktan geri durma.+
Bir an önce yardımıma koş ey Yehova.+
14 Canımı almaya uğraşanların hepsi,
Rezil olsun, küçük düşsün.
Felaketime sevinenler,
Utanç içinde geri çekilsin.
15 Halime bakıp “Oh olsun! Oh olsun!” diyenler,
Kendileri utanca düşüp dehşete kapılsınlar.
Senden gelen kurtuluşu sevenler,
“Yehova yüceltilsin!” desin daima.+
17 Ben ise çaresiz ve yoksulum,
Yehova, ilgilen benimle.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Yehova onu korur ve yaşatır.
4 Bunun için şöyle dedim: “Ey Yehova, merhamet et bana.+
Sana karşı günah işledim,+ bu yüzden şifa ver bana.”+
5 Ama düşmanlarım, hakkımda kötü sözler söylüyor,
“Ne zaman ölecek de adı unutulup gidecek?” diyorlar.
6 Onlardan biri beni görmeye gelse, ikiyüzlülükle konuşuyor,
Diliyle zarar vermek için bilgi topluyor,
Sonra dışarı çıkıp etrafa yayıyor.
7 Benden nefret edenler aralarında fısıldaşıyor,
Bana karşı bir kötülük planlıyorlar.
10 Ey Yehova, iyilikle davranıp beni ayağa kaldır ki,
Yaptıklarını onlara ödeteyim.
Amin!* Amin!
İKİNCİ KİTAP
(Mezmur 42-72)
Başmüzisyene: Maskil.* Korahoğullarının ilahisi.+
42 Akarsuları özleyen bir geyik gibi,
Ben de Seni özlüyorum ey Tanrım.
Ne zaman gidip O’nun önüne çıkacağım?+
3 Yemeden içmeden kesildim, gece gündüz ağlıyorum,
Bütün gün insanlar benimle alay ediyor,
“Nerede senin Tanrın?” diyorlar.+
4 Eski günleri hatırladıkça içimi sana döküyorum,
O zamanlar kalabalıklarla birlikte yürürdüm,
Tanrı’nın evine giderlerken, ağırbaşlılıkla onlara önderlik ederdim,
Bayramı kutlayan kalabalıktan
Sevinç ve şükran sesleri yükselirdi.+
6 Ey Tanrım, ümitsizliğe boğuldum.+
7 Şelalelerin uğuldayınca,
Derin sular birbirine sesleniyor,
Bütün o yükselen dalgaların,
Beni boğan dertlerime benziyor.+
8 Gündüzleri Yehova bana vefasını gösterecek,
Geceleri O’nu ilahilerle yücelteceğim,
Hayat kaynağıma, Tanrıma dua edeceğim.+
9 Tanrı’ya, kayama,
“Beni neden unuttun?”+ diyeceğim,
“Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden keder içindeyim?”+
11 Neden düştüm bu ümitsizliğe,
Neden içim içimi yiyor?
43 Beni adaletle yargıla ey Tanrım,+
Bu vefasız milletle aramdaki davada beni savun,+
Beni hilekâr ve kötü adamdan kurtar.
Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden keder içindeyim?+
3 Işığını ve hakikatini gönder.+
Ey Tanrı, Tanrım! Seni lir eşliğinde öveceğim.+
5 Neden düştüm bu ümitsizliğe,
Neden içim içimi yiyor?
Başmüzisyene: Maskil.* Korahoğullarının ilahisi.+
44 Ey Tanrım, kendi kulaklarımızla duyduk,
Atalarımız bize anlattı,+
Onların zamanında neler yaptığını,
Uzun zaman önceki işlerini.
2 Sen milletleri elinle kovdun,+
Onların yerine atalarımızı yerleştirdin,+
Halkları bozguna uğrattın ve gönderdin.+
3 Onlar o toprakları kendi kılıçlarıyla ele geçirmediler,+
Kendi kollarının gücüyle zafer kazanmadılar.+
Senin bileğinin gücü, sağ elin+ ve yüzünün ışığı sayesinde oldu bütün bunlar,
Çünkü onlardan memnundun.+
8 Gün boyu Tanrı’yı yücelteceğiz,
Sonsuza dek Senin ismine övgüler sunacağız. (Selah)
9 Fakat artık bizi bıraktın, bizi küçük düşürdün,
Savaşta birliklerimize önderlik etmiyorsun.
13 Bizi komşularımızın önünde küçük düşürdün,
Çevremizdekilere eğlence ve alay konusu olduk.
15 Bütün gün utanç içindeyim,
Kimsenin yüzüne bakamaz oldum,
16 Çünkü onların aşağılamaları, alayları duyuluyor
Ve düşmanımız öcünü alıyor.
18 Yüreğimiz Senden uzaklaşmadı,
Adımlarımız Senin yolundan sapmadı.
19 Ama Sen bizi çakalların yuvasında ezdin,
Zifiri karanlığa gömdün.
O yürekte gizlenenleri bilir.+
23 Neden uyanmıyorsun ey Yehova? Ne olur kalk!+
Bizi sonsuza dek terk etme.+ Ne olur uyan!
24 Neden yüzünü bizden gizliyorsun,
Neden çektiğimiz zulmü ve eziyeti unutuyorsun?
Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Korahoğullarının ilahisi.+ Maskil.* Sevgi hakkında bir ilahi.
Dilim usta bir yazıcının*+ kalemi+ gibi işlesin.
Bu yüzden Tanrı sana sonsuza dek nimetler verecek.+
4 Atına binip hakikat, alçakgönüllülük ve doğruluk için savaş,+
Zafere koş bütün görkeminle,+
Sağ elin hayranlık uyandıran işler başaracak.
7 Doğruluğu sevdin,+ kötülükten nefret ettin,+
Bu yüzden Tanrı, senin Tanrın, seni meshedip+ sana arkadaşlarından daha büyük bir sevinç verdi.*+
8 Bütün giysilerin mür,* öd* ve tarçın* kokuyor,
Muhteşem fildişi saraydan gelen müzik* sesleri sana sevinç veriyor.
9 Sarayındaki saygın kadınlar arasında kral kızları var,
Ofir altınıyla+ süslenmiş kraliçe sağ yanında duruyor.
10 Sen ey kızım, dikkatle dinle ve sözlerime kulak ver,
Artık halkını unut, baba evini de.
12 Sur halkı armağanıyla gelecek,
Zenginler senin gözüne girmek isteyecek.
14 Kralın önüne göz alıcı dokuma* elbisesiyle çıkarılacak,
Peşindeki nedime alayı da kralın huzuruna getirilecek.
15 Sevinç ve neşe içinde gelecekler,
Kralın sarayına girecekler.
Başmüzisyene: Alamot* makamında. Korahoğullarının ilahisi.+
3 Denizin suları gürleyip köpürse de,+
Onun hırçınlığıyla dağlar titrese de korkuya kapılmayız. (Selah)
4 Bir ırmak var ki, her bir kolu sevinç akıtır Tanrı’nın şehrine,+
Yüceler Yücesi’nin görkemli kutsal meskenine.
5 Tanrı şehirdedir,+ bu yüzden o asla yıkılamaz.
Gün doğarken Tanrı onun yardımına koşar.+
8 Gelin, Yehova’nın neler yaptığını görün,
Yeryüzündeki muhteşem işlerine bakın.
9 Dünyanın dört bir yanında savaşları bitiriyor,+
Yayı kırıyor, mızrağı parçalıyor,
Savaş arabalarını* ateşte yakıyor.
10 Şöyle diyor:
“Teslim olun ve anlayın ki Tanrı Benim.
Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+
47 Neşeyle el çırpın bütün halklar,
Zafer haykırışlarıyla, sevinçle seslenin Tanrı’ya.
6 Tanrı’ya ilahiler çalıp söyleyin, ilahiler söyleyin,
Kralımıza ilahiler söyleyin, evet ilahiler söyleyin.
9 Bir araya toplandı milletlerin önderleri,
İbrahim’in Tanrısının halkıyla birlikte.
Çünkü yeryüzünün yöneticileri* Tanrı’ya aittir.
O en yücelerdedir.+
Korahoğullarının ilahisi.+
2 Kuzeyin bir ucundaki Sion Dağı,
Yüce Kral’ın kenti,+
Tüm yeryüzünün sevincidir,
Bütün güzelliğiyle yükselir.+
5 Şehri görünce şaşkına döndüler,
Paniğe kapılıp korku içinde kaçtılar.
6 Orada bir titreme aldı onları,
Doğuran bir kadın gibi sancı tuttu.
7 Ey Tanrım, Tarşiş gemilerini bir doğu rüzgârıyla parçaladın.
8 Orduların Hâkimi Yehova’nın şehrinde, Tanrımızın şehrinde,
Önceden duyduklarımızı şimdi kendi gözlerimizle gördük,
Tanrı bu şehri sonsuza dek koruyacak.+ (Selah)
10 İsmin gibi, Sana sunulan övgüler de,
Yerin uçlarına yayılır ey Tanrım,+
Sağ elin doğrulukla doludur.+
13 Savunma duvarına dikkatle bakın.+
Surlarındaki kuleleri inceleyin ki,
Gelecek nesillere de anlatın.
Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+
49 Dinleyin ey halklar.
Kulak kesilin bu dünyada* yaşayanlar.
4 Hikmetli bir özdeyişe kulak kesileceğim,
Bilmecemi lir eşliğinde açıklayacağım.
5 Kötü günler gelip çattığında,
Beni devirmek isteyenlerin kötülüğü etrafımı sardığında,
Neden korkayım?+
Servetleriyle övünenlerin+ hiçbiri,
7 Bir bedel ödeyip kardeşini kurtaramaz
Ya da onun için Tanrı’ya fidye* veremez,+
8 (İnsan canı için gereken fidye çok yüksektir,
Asla ödeyemeyeceği bir bedeldir),
9 Fidye ödeyip onu sonsuza dek yaşatamaz,
10 Görür ki, akılsız ve budalayla birlikte
Hikmetliler bile ölüp gidiyor,+
Servetini başkalarına bırakmak zorunda kalıyor.+
11 Oysa içlerinden geçen şudur: Evleri sonsuza dek,
Çadırları nesiller boyu kalsın.
Topraklarına kendi adlarını verirler.
14 Kesime giden sürü gibi mezara* gidecek hepsi.
Onların çobanı ölüm olacak,
Sabah olunca doğrular onlara efendilik edecek.+
16 Birisi zengin oluyor diye,
Evinin gösterişi artıyor diye korkma.
18 Ömrü boyunca kendisiyle övünür.+
(Refaha kavuşunca insanlar seni över.)+
19 Ama sonunda atalarına katılır.
Onlar bir daha ışığı görmeyecektir.
Asaf’ın ilahisi.+
2 Sion’dan, güzelliğin doruğundan+ Tanrı parlıyor.
3 Tanrımız gelecek, O suskun kalamaz,+
Önünde yakıp yok eden bir ateş var,+
Çevresinde de şiddetli bir fırtına.+
7 O şöyle diyor:
“Dinle ey halkım, seninle konuşacağım,
Ey İsrail, sana karşı tanıklık edeceğim.+
Ben Tanrı’yım, senin Tanrın.+
14 Sen kurban olarak Tanrı’ya şükranlar sun,+
Yüceler Yücesi’ne adaklarını yerine getir,+
15 Sıkıntı zamanında Bana seslen,+
Seni kurtaracağım, sen de Beni yücelteceksin.”+
16 Tanrı kötü kişiye ise şunu diyecek:
21 Tüm bunları yaptığın halde ses çıkarmadım,
Bu yüzden senin gibi olduğumu sandın.
Fakat artık seni terbiye edeceğim
Ve hakkındaki suçlamalarımı dile getireceğim.+
22 Ey Tanrı’yı unutanlar,+ lütfen bunu dikkate alın,
Yoksa sizi paramparça ederim ve kimse sizi kurtaramaz.
23 Kurban olarak şükranlar sunan Beni yüceltir,+
Doğru yoldan şaşmayan da sağladığım kurtuluşu görür.”+
Başmüzisyene. Davut’un, Bat-şeba’yla+ ilişkisinden sonra Natan Peygamber yanına geldiği zaman yazdığı ilahi.
51 Vefandan dolayı bana iyilikle davran ey Tanrım.+
Büyük merhametinden dolayı suçlarımı sil.+
Bu nedenle Sen sözlerinde haklısın
Ve hükmün doğru.+
14 Kan dökme suçundan+ kurtar beni Tanrım, kurtarıcım,+
Bunu yap ki işlerinin doğruluğunu sevinçle anlatayım.+
17 Tanrı’yı memnun eden kurban pişman bir yürektir.
Ey Tanrım, pişmanlıkla ezilen bir yüreği reddetmezsin.*+
18 Sion’a iyilik et,
Yeruşalim’in surlarını inşa et.
19 İşte o zaman doğrulukla sunulan kurbanlar,
Yakılan ve bütün olarak sunulan kurbanlar Seni memnun edecek
Ve o zaman sunağında boğalar sunulacak.+
Başmüzisyene: Maskil.* Davut’un ilahisi. Edomlu Doeg Saul’a gidip Davut’un Ahimelek’in evine geldiğini söylediği zaman yazdı.+
52 Ey kudretli adam, yaptığın kötülüklerle neden övünüyorsun?+
Bilmiyor musun, Tanrı’nın vefası hiç bitmez.+
3 Sen iyilikten çok kötülüğü,
Doğrudan çok yalan konuşmayı seversin. (Selah)
4 Ey hilekâr dilli,
Zarar veren her sözü beğenirsin.
5 Bu yüzden Tanrı da seni sonsuza dek yıkacak,+
Seni tutup kaldıracak ve çadırından koparacak,+
Yaşayanlar diyarından söküp atacak.+ (Selah)
7 Şöyle diyecekler:
8 Ben ise, Tanrı’nın evinde yemyeşil bir zeytin ağacı olurum,
Sonsuza dek Tanrı’nın vefasına güvenirim.+
9 Yaptığın işlerden dolayı Seni sonsuza dek öveceğim,+
Vefalı kullarının önünde Senin adına ümit bağlayacağım,+
Çünkü adın* muhteşemdir.
Başmüzisyene: Mahalat* makamında. Maskil.* Davut’un ilahisi.
53 Akılsız insan içinden “Yehova yok” der,+
Davranışları doğruluktan uzak ve yozlaşmıştır,
İğrenç işler yapar.
Doğru olanı yapan hiç kimse yok.+
2 Yine de Tanrı göklerden insanlara bakıyor,+
Anlayış sahibi olan ve O’nu arayan biri var mı, görmek istiyor Yehova.+
3 Hepsi yoldan sapmış,
Birbirlerinden farkları yok, hepsi yozlaşmış,
Doğru olanı yapan kimse yok,
Bir kişi bile kalmamış.+
4 Kötülük yapanların hiçbirinin mi anlayışı yok?
Onlar halkımı ekmek yer gibi yiyip yutuyor,
Yehova’ya dua etmiyorlar.+
Ey İsrail, Tanrı sana saldıranların* kemiklerini dağıtacak.
Sen de hepsini utandıracaksın, çünkü Yehova onları reddetti.
6 Ah ne olur, Sion’dan+ İsrail’e kurtuluş gelsin!
Yehova, esir halkını geri getirince,
Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.
Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Maskil.* Zif erkekleri Saul’a gelip “Davut bizim yanımızda gizleniyor” dedikleri zaman Davut’un yazdığı ilahi.+
Hiçbiri Tanrı’yı umursamıyor.+ (Selah)
4 Fakat Tanrı benim yardımcım.+
Yehova bana destek olanların yanında.
5 Düşmanlarımın kötülüklerini kendi başlarına getirecek.+
Tanrım onları yok et,*+ çünkü Sen güvenilirsin.
6 Ben de Sana gönülden kurbanlar sunacağım.+
İsmini yücelteceğim ey Yehova, çünkü adın* muhteşemdir!+
Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Maskil.* Davut’un ilahisi.
2 Ne olur kulak ver bana ve cevap ver.+
Kaygıdan yüreğim rahat bulmuyor,+
İçimde derin bir huzursuzluk var.
3 Düşmanın sözleri,
Kötünün baskısı yüzünden bu haldeyim.
Çünkü üzerime sıkıntı yağdırıyorlar,
Bana karşı öfke ve düşmanlık besliyorlar.+
5 Korku ve titreme aldı beni
Ve tüm bedenimi ürperti sardı.
6 “Keşke güvercin gibi kanatlarım olsaydı!” diyorum,
“Uçar gider güvenli bir yerde yaşardım.
8 Hemen bir sığınağa koşar,
Sert rüzgârlardan, fırtınalardan uzağa kaçardım.”
9 Şaşkına çevir onları ey Yehova, planlarını boz,*+
Çünkü şehirde şiddete ve kavgalara şahit oluyorum.
10 Surlar üzerinde gece gündüz hep bunları görüyorum,
Şehrin içindeyse hainlik ve sıkıntı kol geziyor.+
Bana karşı ayaklanan bir hasım değil,
Yoksa ondan gizlenebilirdim.
14 Sıcak bir dostluğumuz vardı,
Cemaatle birlikte Tanrı’nın evine giderdik.
15 Böylelerinin başına yıkım gelsin!+
Diri diri mezara* girsinler,
Çünkü evlerinde ve yüreklerinde kötülük var.
19 Devirlerdir tahtta oturan Tanrı+
Beni duyacak ve yaptıklarını onlara ödetecek.+ (Selah)
İçlerinde Tanrı korkusu olmayanlar,+
Değişmeyi reddedecek.
20 O adam* kendisiyle barış içinde olanlara saldırdı+
Ve sözünde durmadı.+
Sözleri zeytinyağından da rahatlatıcı,
Oysa yaralamaya hazır bir kılıç onlar.+
Doğru insanın düşmesine* asla izin vermez.+
23 Fakat Tanrım, Sen kötüleri en derin çukura indireceksin.+
Eli kanlı, hilekâr adamlar, ömürlerinin yarısına bile varamayacak.+
Ben ise Sana güveneceğim.
Başmüzisyene: “Uzaklardaki Sessiz Güvercin” ezgisine göre. Davut’un ilahisi. Miktam.* Gat’ta Filistiler tarafından yakalandığında yazdı.+
56 Benden iyiliğini esirgeme Tanrım,
Ölümlü insan bana saldırıyor.
Bütün gün benimle savaşıyor, durmadan eziyorlar.
2 Gün boyu düşmanlarımın dişleri arasındayım,
Küstahça üzerime saldıranlar öyle çok ki!
3 Ne zaman korkuya kapılsam,+ güvendiğim Sensin.+
4 Tanrı’ya güvenirim, sözlerinden dolayı O’nu yüceltirim.
Ben Tanrı’ya güvenirim, korkmam.
7 Tanrım, kötülükleri nedeniyle onları reddet.
Öfkenle milletleri yere ser.+
8 Sen nasıl bir kaçak gibi dolaştığımı kaydedersin.+
Gözyaşlarımı tulumunda* biriktir.+
Bunlar zaten Senin kitabında yazılı değil mi?+
Tanrım benim yanımda, eminim.+
10 Sözlerinden dolayı yücelttiğim Tanrı’ya,
Sözlerinden dolayı yücelttiğim Yehova’ya,
İnsan bana ne yapabilir?+
13 Çünkü Senin önünde, yaşam ışığında yürüyeyim diye,+
Canımı ölümden,
Ayaklarımı tökezlemekten kurtardın.+
Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Miktam.* Davut’un ilahisi. Saul’dan kaçıp bir mağaraya sığındığı zaman yazdı.+
57 İyilik et bana Tanrım, iyilik et,
Çünkü Sana sığınırım,+
Sıkıntılar geçene dek kanatlarının gölgesinde saklanırım.+
2 Sıkıntılarıma son veren gerçek Tanrı’ya,
Yüceler Yücesi Tanrı’ya yakarırım.
3 O, gökten yardım gönderecek ve beni kurtaracak,+
Beni yiyip yutmaya çalışanları eli boş döndürecek. (Selah)
Tanrı vefasını ve sadakatini gösterecek.+
Yatıp uyuduğumda bile beni yutmak isteyenlerin arasındayım,
Dişleri ok gibi, mızrak gibi,
Dilleri keskin birer kılıç sanki.+
Yoluma çukur kazdılar,
Fakat içine kendileri düştü.+ (Selah)
İlahiler çalıp söyleyeceğim.
8 Uyan ey gönlüm,
Uyan, ey telli çalgım, sen de uyan ey lir.
Güneşi ben uyandırayım.+
9 Seni halklar arasında yücelteceğim ey Yehova,+
Sana milletler arasında ilahiler çalıp söyleyeceğim.+
Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Davut’un ilahisi. Miktam.*
58 Doğruluktan söz etmeniz gerekirken nasıl sessiz kalırsınız?+
Siz doğru hüküm verebilir misiniz, ey insanoğulları?+
3 Kötüler dünyaya geldikleri andan itibaren bozuktur,
Doğuştan yoldan sapmış yalancılardır.
5 Büyücüler ne kadar ustalıkla büyü yapsa da,
Onların sesini dinlemez böyle bir kobra.
6 Ey Tanrım, kötülerin dişlerini dök,
O aslanların çenesini kır ey Yehova!
7 Kuruyup giden sular gibi yok olsunlar,
Yayını ger de oklarınla yere serilsinler.
8 Sürünürken eriyip giden salyangoz gibi olsunlar,
Ölü doğan bir çocuk gibi gün ışığı görmesinler.
9 Tutuşmuş çalının sıcaklığı daha kazanları ısıtmadan,
Tanrı yaş dalları da yananları da kasırgayla savuracak.+
11 O zaman insanlar diyecek ki,
“Gerçekten doğruların bir ödülü var,+
Kesinlikle dünyayı yargılayan bir Tanrı var.”+
Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Miktam.* Davut’un ilahisi. Saul onu öldürmek için evini gözetlemeye adamlar gönderdiğinde yazdı.+
2 Kötülük edenlerin elinden kurtar,
Kana susamış adamlardan koru beni.
3 Bak! Beni pusuya düşürmek için bekliyorlar,+
Güçlü adamlar üzerime saldırıyor,
Oysa ben isyan etmedim, günah işlemedim+ ey Yehova.
4 Bir suçum yokken, koşa koşa saldırıya hazırlanıyorlar.
Yakarışımı duyup kalk, yaptıklarına bak.
5 Çünkü Sen İsrail’in Tanrısısın,+ ey Göklerin Hâkimi Yehova.
Bütün milletleri denetlemek için kalk,
Art niyetli hainlerin hiçbirine merhamet etme.+ (Selah)
11 Onları öldürme ki, halkım olanları unutmasın.
Büyük gücünle dağıt, bir kaçak gibi dolaşsınlar,
Ey kalkanımız Yehova,+ yenilgiye uğrat onları.
12 Ağızlarının günahı, dudaklarından dökülen sözler,
Ettikleri lanetler ve söyledikleri yalanlar yüzünden,
Kibirleri onlara tuzak olsun.+
13 Sonunda onları öfkenle bitir,+
Bitir de yok olsunlar,
Anlasınlar ki, Yakup üzerinde ve yerin uçlarına kadar Tanrı saltanat sürer.+ (Selah)
16 Ama ben Senin gücün hakkında ilahiler söyleyeceğim,+
Sabahleyin vefanı neşeyle anlatacağım,
Çünkü Sen bana sıkıntılı günümde güvenli bir sığınak,+
Kaçacak bir yer oldun.+
17 Gücüm Sensin, Sana ilahiler çalıp söyleyeceğim,+
Çünkü Tanrı benim güvenli sığınağımdır, O bana vefalıdır.+
Başmüzisyene: “Tanıklık Zambağı” ezgisine göre. Miktam.* Öğretmek için kullanılsın. Davut’un ilahisi. Aram-naharaim ve Aram-Tsoba kuvvetleriyle savaştığında ve Yoab geri dönüp Tuz Vadisi’nde 12.000 Edomluyu öldürdüğünde yazdı.+
60 Ey Tanrım, bizi reddettin, savunma birliklerimizi yarıp geçtin.+
Bize öfkelenmiştin, ama ne olur bizi geri kabul et.
2 Yeryüzünü salladın, onu yarıp açtın,
Onar tüm yarıkları, çünkü yeryüzü çöküyor.
6 Tanrı tüm kutsallığıyla* konuştu:
9 Kuşatılmış* şehre beni kim götürecek?
Edom’a kadar kim bana yol gösterecek?+
Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.
Benden yüksekteki kayaya Sen çıkar beni.+
7 O, Senin önünde sonsuza dek tahtta oturacak,+
Vefan ve sadakatin onun üzerinde olsun, onu korusun.+
8 Ben de sonsuza dek Senin ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim,+
Her gün adaklarımı yerine getireceğim.+
Başmüzisyene: Yedutun* için. Davut’un ilahisi.
62 Ben sessizce Tanrı’yı beklerim.
Kurtuluşum O’ndan gelir.+
3 Daha ne kadar saldıracaksınız canına kastettiğiniz adama?+
Hepiniz eğik bir duvar kadar, yıkılmak üzere olan taş bir duvar kadar tehlikelisiniz.*
Ağızlarıyla hayırdua eder ama içlerinden lanet okurlar.+ (Selah)
Tanrı sığınağımızdır.+ (Selah)
Hep beraber terazide tartılsalar, bir soluk bile etmezler.+
10 Zorbalığa güvenmeyin,
Soygunculuğa boş yere ümit bağlamayın,
Servetiniz artarsa sırtınızı ona dayamayın.+
11 Tanrı bir kez söyledi, ben iki kez duydum:
Güç Tanrı’nındır.+
Davut’un Yahuda Çölü’ndeyken yazdığı ilahi.+
63 Ey Tanrı, Sensin benim Tanrım, hep Seni arıyorum.+
Suya hasret kalmış biri gibi Sana hasret kaldım.+
Bu susuz topraklarda, sıcaktan kavrulan bu kurak diyarda,+
Özleminden baygın düşmüş haldeyim.
3 Senin vefan hayattan iyidir,+
Bu yüzden Sana övgüler sunacak dudaklarım,+
4 Ömrüm boyunca Seni yücelteceğim,
Ellerimi Senin adınla açacağım.
5 Beni her şeyin en iyisiyle, en güzeliyle doyurursun,
Bu nedenle dudaklarım Seni sevinçle yüceltecek.+
9 Fakat canımı almaya çalışanlar,
Toprağın derinliklerine inecek.
11 Kral ise sevinci Tanrı’da bulacak.
Tanrı’nın adıyla ant eden herkes bayram edecek,*
Çünkü yalan söyleyenler susturulacak.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
3 Onlar dillerini kılıç gibi bilerler,
Acımasız sözlerini ok gibi hedefe nişan alıp,
4 Pusuya yattıkları yerden masum insanı vururlar,
Hem de ansızın ve hiç korkmadan.
5 Hain planlarında ısrar ederler,*
Tuzaklarını nasıl gizleyeceklerini konuşur,
“Kim görebilir bunları?” derler.+
6 Kötülük yapmanın yeni yollarını arar,
Gizli saklı kurnazca planlar yaparlar,+
Her birinin aklından geçenler karanlık bir sır.
9 O zaman herkes korkacak,
Tanrı’nın yaptıklarını anlatacaklar
Ve O’nun işleri hakkında derin bir anlayış kazanacaklar.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Ey duaları dinleyen Tanrı, her tür insan Sana gelecek.+
Yeryüzünün dört bucağı
Ve denizlerin ötesinde, uzaklarda yaşayanlar Sana güvenir.+
8 Uzaklarda yaşayanlar,
Senin olağanüstü işlerine hayran kalacak,+
Günün doğduğu yerden battığı yere kadar,
Her yerde sevinç çığlıkları attıracaksın.
Ey Tanrım, ırmağının suları boldur,
İnsana tahılı Sen sağlarsın,+
Çünkü yeryüzünü bu şekilde hazırladın.
10 Topraktaki saban yarıklarını ıslatır, sürülmüş toprağı* düzlersin,
Yağmurlarla toprağı yumuşatır, ürününe bereket verirsin.+
13 Otlaklar sürülerle dolmuş,
Vadiler ekinlerle kaplanmış,+
Sevinçle haykırıyor, şarkılar söylüyorlar.+
Başmüzisyene. Bir ilahi.
66 Ey bütün dünya, sevinçle haykırın Tanrı’ya.+
Büyük gücünden ötürü,
Düşmanların Senin önünde sinecek.+
4 Bütün dünya karşında eğilecek,+
Sana ilahiler söyleyecekler,
İsmine ilahiler çalıp söyleyecekler.”+ (Selah)
5 Gelin, Tanrı’nın yaptıklarını görün.
İnsanlar için yaptıkları hayranlık uyandırıyor!+
Biz orada O’nun yaptıklarıyla sevinç bulduk.+
7 O kudretiyle sonsuza dek saltanat sürer.+
Gözleri milletler üzerindedir.+
Dik başlılar böbürlenmesin.+ (Selah)
11 Bizi avcının ağına düşürdün,
Sırtımıza ağır bir yük koydun.
12 Ölümlü insanın bizi* ezip geçmesine izin verdin,
Ateşlerden ve sulardan geçtik,
Sonra bizi rahata kavuşturdun.
13 Senin evine yakılan sunularla geleceğim,+
Sana adadığım adakları yerine getireceğim,+
14 Evet, dudaklarımla verdiğim sözleri+
Ve sıkıntıdayken ağzımdan dökülenleri.
15 Yakılan sunu olarak Sana besili hayvanlar sunacağım
Ve kurban ettiğim koçlardan tüten dumanı.
Boğalar ve erkek keçiler vereceğim. (Selah)
17 Ağzımı açıp O’na seslendim,
Dilimle O’nu yücelttim.
20 Duamı geri çevirmeyen,
Vefasını benden esirgemeyen Tanrı’ya şükürler olsun.
Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Bir ilahi.
3 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım,
Bütün halklar Seni yüceltsin.
Yeryüzündeki milletlere yol göstereceksin. (Selah)
5 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım,
Bütün halklar Seni yüceltsin.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
2 Duman nasıl dağılır giderse, Tanrı onları öyle dağıtsın.
Balmumu ateşin önünde nasıl erirse,
Kötüler de O’nun önünde öyle yok olup gitsin.+
3 Doğru insanlar ise sevinsin,+
Tanrı’nın önünde içleri mutlulukla dolup taşsın,
Neşe içinde coşsunlar.
O’nun ismi Yah’tır!*+ Önünde sevinçle coşun!
Dik başlılar ise kurak yerlerde yaşamak zorunda kalır.+
Tanrı’nın önünde gökler yağmur olup aktı,
Tanrı’nın, İsrail’in Tanrısının önünde Sina sarsıldı.+
9 Sen bereketli yağmurlar yağdırdın, ey Tanrım,
Bitkin düşen halkını canlandırdın.
12 Orduların başındaki krallar kaçıyor,+ evet kaçıyorlar!
Evde bekleyen kadına da ganimetten pay veriliyor.+
13 Siz ordugâhta yanan ateşlerin* arasında yatsanız da,
Orada bir güvercin duracak,
Kanatları gümüş kaplı, tüyleri saf* altından.
16 Ey dorukları sayısız dağlar,
Neden kıskanarak bakıyorsunuz,
Evet, Yehova orada sonsuza dek oturacak.+
Yehova Sina’dan kutsal mekânına geldi.+
18 Ey Tanrım Yah, Sen yükseklere çıktın,+
Tutsaklar aldın,
Hediye olarak insanlar aldın,+
Dik başlı olanları bile.+
Bunu yaptın ki aralarında oturasın.
22 Yehova dedi ki, “Onları Başan’dan+ geri getireceğim,
Denizin diplerinden bulup çıkaracağım,
23 Öyle ki, ayakların düşmanlarının kanında yıkansın,+
Köpeklerinin dili de ondan payını alsın.”
24 Senin zafer alaylarını görürler ey Tanrım,
Tanrımın, Kralımın kutsal mekâna giden zafer alaylarını.+
25 Önde ilahi söyleyenler yürür, arkada telli çalgılar çalanlar,+
Ortalarında da tef çalan genç kızlar.+
26 İsrail’in pınarı olan Tanrı’dan hayat alanlar, yüceltin O’nu,
Büyük topluluklar içinde yüceltin Yehova’yı.+
27 İşte en küçükleri Benyamin,+ insanlara baş eğdiriyor
Ve haykıran kalabalıklarla beraber Yahuda önderleri,
Zebulun önderleri ve Naftali önderleri de.
28 Tanrın karar verdi, sana güç verecek.
Gücünü göster ey Tanrım, bizim için kullandığın gücünü.+
30 Sazlıklardaki yaban hayvanlarını,
Boğa sürülerini+ ve onların buzağılarını azarla ki,
Halklar ellerinde gümüşlerle gelip,*
Önünde eğilsinler.
Ama savaşmaktan hoşlanan halkları dört bir yana dağıt.
32 Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrı’ya ilahiler söyleyin,+
Yehova’ya ilahiler çalıp söyleyin. (Selah)
33 O ki, çağlardır var olan en yüce gökleri baştan başa aşar.+
Bakın O güçlü sesiyle gürlüyor.
34 Tanrı’nın gücünü kabul edin.+
İhtişamı İsrail’in üzerinde,
Gücü göklerdedir.*
35 Yüce mekânındaki Tanrı hayranlık uyandırır,+
O İsrail’in Tanrısıdır,
Halkına güç kuvvet veren O’dur.+
Övgüler sunulsun Tanrı’ya.
Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Davut’un ilahisi.
69 Kurtar beni ey Tanrım, sular beni boğmak üzere.+
2 Derin bir çamura battım, ayak basacak yer bulamıyorum.+
Dipsiz sulara gömüldüm,
Akıntıya kapılıp sürüklendim.+
Tanrımı beklemekten yorgun düştü gözlerim.+
Benden kurtulmak isteyenler,
Hain düşmanlarım* gitgide çoğaldı.
Çalmadığım şeyi vermeye zorladılar.
5 Tanrım, ne kadar akılsız olduğumu bilirsin,
Suçlarım da Senden gizli değil.
6 Sana ümit bağlayanlar benim yüzümden utanmasın,
Ey Ulu Rab, Göklerin Hâkimi Yehova.
Sana yaklaşanlar benim yüzümden küçük düşmesin,
Ey İsrail’in Tanrısı.
Güvenilir bir kurtarıcı+ olduğunu göstererek,
Büyük vefanla bana cevap ver ey Tanrım.
14 Çamurdan çıkar beni,
Batmama izin verme.
Benden nefret edenlerden
Ve derin sulardan kurtar beni.+
15 İzin verme taşkın suların beni alıp götürmesine,+
Derin denizlerin yutmasına,
Ölüm çukurunun ağzını açıp beni kapmasına.+
16 Cevap ver bana ey Yehova, çünkü Senin sevgin* çok derin.+
18 Bana yaklaş, canımı kurtar,
Bedel ödeyip beni düşmanın elinden al.
19 Uğradığım hakaretleri, nasıl rezil olup küçük düştüğümü biliyorsun.+
Bütün düşmanlarım gözünün önünde.
26 Çünkü Senin vurduğun insanın peşine düşüyorlar,
Yaraladığın insanın acısını dillerine doluyorlar.
27 Onların suçlarına suç kat,
Senin gözünde doğru sayılmasınlar.
29 Ben sıkıntı ve acı içindeyim.+
Sen kurtar, koru beni ey Tanrım.
30 Tanrı’nın adına ilahiler söyleyeceğim
Ve O’nu şükranlarla yücelteceğim.
31 Yehova sunulan boğadan çok bundan hoşnut olur,
Boynuzlu ve toynaklı genç boğadan çok bu O’nu memnun eder.+
32 Yumuşak başlılar bunu görecek ve sevinecek.
Tanrı’nın rehberliğini arayan sizler, yürekleriniz canlansın.
35 Çünkü Tanrı Sion’u kurtaracak,+
Yahuda şehirlerini yeniden inşa edecek,
Halkı orada yaşayacak ve orayı yurt edinecek.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi. Hatırlatıcı olması için.
2 Canımı almaya uğraşanlar,
Rezil olsun, küçük düşsün.
Felaketime sevinenler,
Utanç içinde geri çekilsin.
3 “Oh olsun! Oh olsun!” diyenler,
Utanca boğulup kaçsın.
Senden gelen kurtuluşu sevenler,
Daima “Tanrı yüceltilsin!” desin.
71 Ey Yehova, Sana sığındım.
Ne olur asla utanca boğulmayayım.+
2 Kurtar beni doğruluğundan ötürü.
Ne olur kulak ver bana* ve kurtar.+
3 Kayalar üzerinde,
Her an sığınabileceğim bir kale ol bana.
Ne olur emret de kurtulayım,
Çünkü Sensin sarp kayam ve hisarım.+
Daima Sana övgüler sunarım.
7 İnsanlar bana hayranlıkla bakıyor,
Fakat benim yıkılmaz sığınağım Sensin.
12 Ey Tanrım, benden uzak durma.
Ey Tanrım, bir an önce yardımıma koş.+
Felaketimi isteyenler,
Rezil olup yerin dibine girsin.+
14 Ben ise beklemeye devam edeceğim,
Sana sunduğum övgülere yenilerini ekleyeceğim.
15 Dudaklarım doğruluğunu anlatacak.+
Kavrayamayacağım kadar çok olsalar da,
Senin kurtarıcı olarak yaptıklarını gün boyu anlatacağım.+
16 Ulu Rab Yehova,
Gidip Senin görkemli işlerini anlatacağım,
Senin, yalnız Senin doğruluğundan söz edeceğim.
17 Ey Tanrım, beni gençliğimden beri eğittin,+
Ben de bugüne dek hep Senin harika işlerini anlattım.+
18 Yaşlanıp saçlarıma ak düşünce de beni bırakma ey Tanrım.+
Senin gücünü sonraki nesle anlatayım,
Doğacak çocuklara kudretini duyurayım.+
21 Büyüklüğüme büyüklük kat,
Beni sarıp sarmala ve teselli et.
22 Ben de sadakatinden dolayı
Seni telli çalgıyla yücelteceğim ey Tanrım.+
Ey İsrail’in Kutsalı,
Sana lir çalıp ilahiler söyleyeceğim.
24 Gün boyu senin doğruluğun dilimden düşmeyecek,*+
Çünkü sonumun gelmesini isteyenler rezil olup utanca boğulacak.+
Süleyman hakkında.
3 Dağlar halka barış,
Tepeler de doğruluk getirsin.
10 Tarşiş ve ada kralları ona haraç ödeyecek.+
Saba ve Seba kralları armağanlar verecek.+
11 Bütün krallar önünde eğilecek,
Bütün milletler ona kulluk edecek.
12 Çünkü yardım için feryat eden yoksulu,
Ezileni ve yardım edecek kimsesi olmayanı o kurtaracak.
13 Ezilene ve yoksula acıyacak,
Fakirin canını kurtaracak.
Onun için hep dualar edilsin
Ve gece gündüz övülsün.
16 Yeryüzünde tahıl bolluğu olacak,+
Dağların tepesi ekinlerle dolup taşacak,
Kral’ın toprağı Lübnan’ınki gibi bereketli olacak,+
Şehirlerde, topraktan fışkıran ot gibi çok insan olacak.+
Halk onun sayesinde nimetler elde etsin,+
Bütün milletler “Ne mutlu ona!” desin.
Amin, amin!
20 Yesse oğlu+ Davut’un duaları burada bitiyor.
ÜÇÜNCÜ KİTAP
(Mezmur 73-89)
Asaf’ın+ ilahisi.
73 Tanrı İsrail’e, yüreği temiz olanlara karşı gerçekten iyidir.+
Küstahça zulüm tehditleri savururlar.+
9 Adeta göklere çıkmış gibi konuşurlar,
Dilleri de böbürlenerek yeryüzünde dolaşır.
10 Böylece Tanrı’nın halkı onlardan yana döner
Ve onlardaki bol sudan içer.
Durmadan servetlerine servet katarlar.+
13 Demek ki ben yüreğim temiz kalsın diye boşuna uğraşmışım,
Ellerimi masumiyet suyunda boşuna yıkamışım.+
15 Fakat bunları dile getirseydim,
Halkına ihanet etmiş olurdum.
16 Bunları anlamaya çalışınca
Moralim bozuldu,
17 Tanrı’nın yüce mekânına gelip,
Onları bekleyen sonu anlayana dek toparlanamadım.
19 Nasıl da bir anda mahvolacaklar!+
Nasıl da bir anda feci şekilde sonları gelecek!
22 Mantık ve anlayıştan yoksundum,
Senin önünde gerçekleri göremeyen bir hayvandan farkım yoktu.
25 Göklerde Senden başka kimim var?
Sen yanımdaysan yeryüzünde başka bir şey istemem.+
27 Senden uzakta duranlar kesinlikle yok olacak,
Sadakatsizlik* edip Seni terk eden herkesin sonunu getireceksin.*+
28 Fakat benim için en iyisi Tanrı’ya yaklaşmaktır.+
Bütün işlerini duyurayım diye,+
Ulu Rab Yehova’yı sığınağım yaptım.
74 Ey Tanrım, neden bizi sonsuza dek terk ettin?+
Otlağının koyunlarına neden öfkelisin?+
2 Uzun zaman önce sahiplendiğin halkı an,+
Mirasın olması için bedelle kurtardığın bu kabileyi,+
Üzerinde oturduğun Sion Dağı’nı unutma.+
3 Tamamen harap olmuş yerlere doğru gitsin ayakların.+
Düşman kutsal yerdeki her şeyi yerle bir etti.+
4 Düşmanların bizimle buluştuğun yere girip kükredi.+
Zaferlerinin işareti olarak oraya kendi sancaklarını diktiler.
5 Sık bir ormana baltalarıyla dalan adamlar gibiydiler.
6 Onun tüm oymalarını+ baltalar ve demir değneklerle parçaladılar.
7 Senin kutsal mekânını ateşe verdiler.+
Adını taşıyan evi yerle bir edip kirlettiler.
8 Onlar ve çocukları içlerinden dediler ki,
“Bu topraklarda Tanrı’ya ibadet edilen* her yeri yakacağız.”
10 Ey Tanrım, düşmanın hakareti ne zamana kadar sürecek?+
Onlar Senin ismine sonsuza dek mi saygısızlık edecek?+
11 Neden elini, sağ elini geri tutuyorsun?+
Elini bağrından çıkarıp onları yok et.
12 Yeryüzünde büyük kurtuluşlar sağlayan Tanrı+
Eskiden beri kralımdır benim.
18 Düşmanın hakaretlerini unutma ey Yehova
Ve akılsız bir halkın Senin ismine nasıl saygısızlık ettiğini.+
19 Kendi kumrunu vahşi hayvanların eline teslim etme,
Ezilen halkını sonsuza dek unutma.
20 Yaptığın ahdi hatırla,
Yeryüzünün karanlık yerleri şiddet yuvası oldu.
22 Kalk ey Tanrım, davanı savun.
Akılsızın gün boyu Sana nasıl hakaret ettiğini unutma.+
23 Düşmanlarının sözlerini hatırla.
Sana başkaldıranlardan yükselen bağırışlar dinmiyor.
Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Asaf’ın+ ilahisi.
2 Sen şöyle dersin: “Bir zaman belirleyip,
Adaletle yargılarım.
3 Dünya ve üzerinde yaşayanların hepsi dağılıp gidince,
Yerin direklerini Ben ayakta tuttum.” (Selah)
5 Gücünüzü bu kadar yüceltmeyin,
Küstahça konuşmayın.
6 Çünkü yücelik ne doğudan ne batıdan,
Ne de güneyden gelir.
Birini alçaltır, öbürünü yükseltir.+
Mutlaka son damlasına kadar boşaltacak onu
Ve dünyadaki tüm kötüler tortusuna kadar içecek.”+
9 Ben de bunu sonsuza dek duyuracağım,
Yakup’un Tanrısına ilahiler çalıp söyleyeceğim.
10 Çünkü O diyor ki, “Kötülerin gücünü yok edeceğim,
Doğruların gücünü ise herkesin önünde yücelteceğim.”
Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Asaf’ın+ ilahisi.
4 Tanrım, ışıl ışıl parlıyorsun,
Vahşi hayvanların avlandığı dağlardan daha heybetlisin.
7 Yalnız Sen hayranlık uyandırırsın.+
Büyük öfken karşısında kim durabilir?+
8 Sen hükmünü göklerden bildirdin.+
Yeryüzü korktu ve sessizliğe gömüldü,+
9 Çünkü Tanrı hükmünü yerine getirmek
Ve yeryüzündeki yumuşak başlıları kurtarmak için harekete geçti.+ (Selah)
10 İnsanın öfkesi Senin yüceltilmene yarayacak,+
Onun öfkesinin kalıntılarıyla bile Kendini süsleyeceksin.
12 Tanrı yeryüzünün krallarında korku uyandırır,
O, önderlerin kibrini kıracak.
Başmüzisyene: Yedutun* için. Asaf’ın+ ilahisi.
2 Sıkıntılı günümde Yehova’ya yöneliyorum.+
Gece durmaksızın ellerimi O’na açıyorum.
Ama hiçbir şey beni teselli edemiyor.
4 Gözkapaklarımın kapanmasına izin vermiyorsun,
Huzursuzum ve konuşamıyorum.
7 Yehova bizi sonsuza dek mi terk etti?+
Bizden bir daha hoşnut olmayacak mı?+
8 Vefası sonsuza dek mi bitti?
Verdiği sözün gerçekleştiğini hiçbir nesil göremeyecek mi?
9 Tanrı iyilik etmeyi unuttu mu?+
Öfkesi merhametini bastırdı mı? (Selah)
11 Yah’ın yaptıklarını hatırlayacağım,
Eski devirlerdeki harika işlerini anacağım.
14 Sen gerçek Tanrı’sın, harika işler yaparsın.+
Halklara gücünü gösterdin.+
Ve derin sular acıdan kıvrandı.
17 Bulutlardan sular boşandı.
Bulutlu gökler gürledi
Ve Senin okların dört bir yana uçuştu.+
18 Gürleyişin+ savaş arabalarının sesi gibiydi,
Şimşeklerin dünyayı aydınlattı,+
Yeryüzü sarsılıp sallandı.+
2 Ağzımı bir özdeyişle açacağım.
Dilimden çok eski bilmeceler dökülecek.+
3 Babalarımızın bize anlattıklarını,+
Duyduğumuz ve bildiğimiz şeyleri,
4 Onların torunlarından gizlemeyeceğiz,
Hepsini gelecek nesillere anlatacağız,+
Yehova’nın övülesi işlerini, gücünü+
Ve yaptığı harikaları duyuracağız.+
5 O Yakup’a hatırlatıcı emirler verdi,
İsrail’e bir kanun koydu.
Bunları çocuklarına öğretmelerini,+
Atalarımıza emretti.
8 O zaman atalarına benzemez;
Onlar gibi inatçı, isyankâr+ ve yüreği kararsız* bir nesil,+
Tanrı’ya sadakatsiz bir halk olmazlar.
9 Efraimoğulları oklarını kuşanmıştı,
Ama savaş gününde geri çekildiler.
16 Sarp kayadan akarsular çıkardı
Ve suları ırmak gibi akıttı.+
17 Yine de çölde Yüceler Yücesi’ne isyan ederek,+
O’na karşı günah işlemeyi sürdürdüler,
18 Canlarının çektiği yiyeceği inatla isteyerek,
20 O, sular aksın, dereler fışkırsın diye kayaya vurdu.+
Fakat onlar “Ekmek de verebilir mi?
Ya da halkına et gönderebilir mi?” dediler.+
Ve İsrail’e öfkesi kabardı,+
22 Çünkü Tanrı’ya güvenmediler,+
Kendilerini kurtarabileceğine iman etmediler.
23 O da gökteki bulutlara emretti
Ve göğün kapılarını açtı.
27 Deniz kıyısındaki kumlar kadar kuş gönderdi,
Evet, üzerlerine toz gibi et yağdırdı.
28 Bunları konakladıkları yerin ortasına,
Çadırlarının çevresine yağdırdı.
30 Daha iştahları dinmemişken,
Daha yiyecek ağızlarındayken,
31 Tanrı’nın gazabı onlara karşı kabardı,+
En güçlü adamlarını öldürdü,+
İsrail’in delikanlılarını yere serdi.
34 Tanrı ne zaman onları ölümle cezalandırsa,
O zaman O’na başvururlardı,+
O zaman O’na döner ve danışırlardı.
35 Tanrı’nın onların kayası olduğunu,+
Yüceler Yücesi Tanrı’nın onları bedelle kurtardığını,*
Ancak o zaman hatırlarlardı.+
36 Ama dilleriyle O’nu aldatmaya çalıştılar,
Dudaklarıyla yalan söylediler.
Bütün gazabını ortaya sermek yerine,
Birçok kez öfkesini tuttu.+
39 Çünkü onların etten kemikten olduğunu,+
Esip giden, bir daha da geri dönmeyen bir rüzgâr olduklarını unutmadı.*
Ve Tsoan topraklarındaki mucizelerini akıllarına getirmediler,
44 Halk kendi akarsularından içemesin diye,
Nil kanallarını nasıl kana çevirdiğini unuttular.+
50 Öfkesinin önündeki yolu açtı,
Canlarını ölümden esirgemedi,
Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.
52 Sonra halkını oradan koyunlar gibi çıkardı.+
Bir sürüye yol gösterir gibi,
Çölde onlara yol gösterdi.
55 Önlerinden milletleri kovdu,+
Toprakları onlara ölçü ipiyle bölüştürdü+
Ve İsrail kabilelerini evlerine yerleştirdi.+
56 Onlar ise Tanrı’ya meydan okumaya,*
Yüceler Yücesi’ne başkaldırmaya devam ettiler,+
O’nun hatırlatmalarına dikkat etmediler.+
63 Delikanlılarını ateş yuttu,
Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.
67 Yusuf’un çadırını reddetti,
Efraim kabilesini seçmedi.
Ve halkı Yakup’un,
Mirası olan İsrail’in çobanı yaptı.+
Asaf’ın ilahisi.+
79 Tanrım, milletler Senin topraklarını istila etti.+
2 Kullarının cesetlerini göklerin kuşlarına yem ettiler,
Vefalı kullarının etlerini vahşi hayvanlara verdiler.+
5 Kızgınlığın daha ne kadar sürecek ey Yehova? Sonsuza dek mi?+
Öfken daha ne kadar ateş gibi yakacak?+
8 Atalarımızın suçlarından bizi sorumlu tutma,+
Bir an önce merhamet et bize,+
Çünkü artık hiç gücümüz kalmadı.
10 Milletler “Hani nerede onların Tanrısı?” diyemesin.+
Gözümüzün önünde öğrensinler ki,
Kullarının dökülen kanının öcü alındı.+
13 O zaman halkın, otlağının koyunları olan bizler de,+
Sana sonsuza dek şükürler sunacağız,
Övülmeye değer işlerini nesiller boyu duyuracağız.+
Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Hatırlatıcı olması için. Asaf’ın+ ilahisi.
Gel kurtar bizi.+
4 Ey Orduların Hâkimi Yehova Tanrı,
Halkına daha ne kadar ateş püsküreceksin?
Dualarına daha ne kadar kulak tıkayacaksın?+
5 Onları ekmeğe doyurur gibi gözyaşına doyuruyorsun,
Sel gibi gözyaşı içiriyorsun.
6 Komşularımız bizi ele geçirmek için birbiriyle savaşıyor
Ve Sen buna izin veriyorsun.
Düşmanlarımız bizimle istedikleri gibi alay ediyor.+
10 Gölgesi dağları kapladı,
Dalları da Tanrı’nın sedir ağaçlarını.
12 Öyleyse neden bağın taş duvarlarını yıktın?+
Bak, yoldan geçen herkes onun meyvesini koparıyor.+
14 Ey Orduların Hâkimi, ne olur dön,
Göklerden bak da olanları gör!
Sana övgü getirsin diye güçlendirdiğin oğlunun* halini gör.+
16 O asma kesildi, ateşe atılıp yakıldı.+
Sen azarlayınca halkın mahvoldu.
18 O zaman Senden uzaklaşmayız.
Canımızı koru ki ismini yüceltelim.
19 Ey Orduların Hâkimi Yehova Tanrı, bizi yine eski halimize döndür,
Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+
Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Asaf’ın ilahisi.+
81 Sevinçle haykırın gücümüz olan Tanrı’ya.+
Zafer çığlıklarınızı duyurun Yakup’un Tanrısına.
2 Bir ezgi tutturun, bir tef alın elinize,
Telli çalgıyı, güzel sesli liri de alın.
Tanımadığım bir ses* duydum, şöyle dedi:
8 Halkım şimdi Beni dinle ve aleyhinde söyleyeceklerimi duy.
Ah İsrail, keşke Beni dinlesen!+
Ağzını iyice aç, seni doyurayım.+
13 Keşke halkım Beni dinlese!+
Keşke İsrail Benim yolumda yürüse!+
15 Yehova’dan nefret edenler O’nun önünde korkuyla sinecek,
Yaptıklarının sonucunu sonsuza dek biçecekler.
Asaf’ın ilahisi.+
4 Ezileni ve yoksulu kurtarın,
Onları kötünün elinden alın.”
Dünyanın bütün temelleri sarsılıyor.+
Asaf’ın ilahisi.+
3 Halkına karşı hilekârca, gizli gizli plan yapıyorlar,
Gözünde değerli* olanlara karşı komplo kuruyorlar.
5 Ortak bir plan yaptılar.
Hepsi Lût’un oğullarına*+ arka çıktı. (Selah)
12 Çünkü onlar “Tanrı’nın oturduğu toprakları ele geçirelim” dediler.
17 Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar,
Rezil olsunlar, yok olsunlar.
Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Korahoğullarının+ ilahisi.
2 Yehova’nın avlularını özlüyorum,+
Evet, içimdeki özlemden yorgun düştüm,
Yüreğim ve tüm benliğim,
Sevinçle haykırıyor yaşayan Tanrı’ya.
3 Ey Göklerin Hâkimi Yehova, Kralım, Tanrım!
Yüce sunağının yanında kuşlar bile ev bulur,
Kırlangıç kendine yuva yapar,
Yavrularına orada bakar.
4 Ne mutludur Senin evinde oturanlar!+
Hiç durmadan Seni yüceltirler.+ (Selah)
6 Onlar Baka Vadisi’nden* geçerken,
Orayı su pınarlarına çevirirler,
İlk yağmurlar orayı bereketle kuşatır.*
8 Ey Göklerin Hâkimi Yehova Tanrı, duamı işit,
Kulak ver bana ey Yakup’un Tanrısı. (Selah)
10 Senin avlularında geçen bir günü, bin güne değişmem!+
Kötülük çadırlarında yaşamaktansa,
Tanrımın evinde eşikte durmayı tercih ederim.
Yehova, O’na bağlı bir yaşam sürenlerden,
Hiçbir iyiliği esirgemez.+
Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+
5 Öfken sonsuza dek mi sürecek?+
Kızgınlığın nesiller boyu mu devam edecek?
8 Gerçek Tanrı Yehova’nın ne dediğini dinleyeceğim,
Çünkü O, halkına, vefalı kullarına barış sözleri söyleyecek,+
Yeter ki yine kendilerine fazla güvenmesinler.+
9 İhtişamı daima topraklarımızın üzerinde olsun diye,
Kendisinden korkanları yakında mutlaka kurtaracak.+
Davut’un duası.
Sana güvenen bu kulunu kurtar,
Çünkü Sen benim Tanrımsın.+
4 Kulunu sevindir ey Yehova,
Çünkü tüm benliğimle Sana yaklaşıyorum.
Yardım et ki adına tüm yüreğimle saygı duyayım.*+
14 Küstah adamlar bana karşı ayaklanıyor ey Tanrım,+
Zorbalar bir araya gelmiş canıma kastediyor
Ve hiçbiri Seni umursamıyor.+
15 Fakat Sen ey Yehova, merhametli ve şefkatlisin,
Çabuk öfkelenmezsin, vefanı ve sadakatini* bol bol gösterirsin.+
Çünkü ey Yehova, yardımcım Sensin ve beni teselli edersin.
Korahoğullarının ilahisi.+
87 O’nun şehrinin temeli kutsal dağlar üzerindedir.+
3 Ey gerçek Tanrı’nın şehri, senin hakkında muhteşem sözler söyleniyor.+ (Selah)
Onlar hakkında “İşte bu, orada doğdu” denecek.
5 Sion’dan söz ederken,
“Onların her biri bu şehirde doğdu” denecek.
Ve Yüceler Yücesi onu güçlendirecek.
6 Yehova halkları kaydederken,
“İşte bu, orada doğdu” diye bildirecek. (Selah)
Korahoğullarının ilahisi.+ Başmüzisyene: Mahalat* makamında, sırayla karşılıklı olarak söylensin. Ezrahoğlu Heman’ın+ maskili.*
5 Katledilip mezara konmuş ölüler gibi,
Ölüler arasında bırakıldım,
Sen onları artık hatırlamazsın,
İlginden yoksundur onlar.
6 Sen beni en derin çukura soktun,
Karanlıklara, dipsiz derinliklere gömdün.
Kısılıp kaldım, kaçamıyorum.
9 Çektiğim acıdan gözümün ışığı söndü.+
Gün boyu Sana yakarıyorum ey Yehova,+
Ellerimi Sana açıyorum.
10 Harika işlerini ölülere mi göstereceksin?
Ölümün aciz tutsakları kalkıp Seni yüceltebilir mi?+ (Selah)
11 Vefan mezarda duyurulur mu?
Sadakatin kara toprakta* bildirilir mi?
14 Neden beni reddediyorsun Yehova?+
Neden yüzünü benden gizliyorsun?+
15 Gençliğimden beri hep ezildim,
Ölümün eşiğine geldim,+
İzin verdiğin korkunç felaketlerle hissizleştim.
89 Ey Yehova, vefanı nasıl gösterdiğini
Sonsuza dek ilahilerle anlatacağım.
Tüm nesillere sadakatini bildireceğim.
5 Gökler Senin muhteşem işlerini över ey Yehova,
Evet, kutsal olanlar hep birlikte sadakatini yüceltir.
6 Sonuçta göklerde Yehova gibi kim var?+
Tanrı oğulları+ arasında kim Yehova’ya benzer?
7 Kutsal olanlar arasında Tanrı hayranlık uyandırır,+
Çevresine toplanan herkes için O yüce ve saygındır.+
Sen sadakati kuşanmışsın.+
15 Ne mutludur sevinç bağırışlarına katılan halk!+
Yüzünün ışığında yürür onlar, ey Yehova.
16 Senin adın gün boyu onların sevincidir,
Doğruluğun onları yüceltir.
19 Sen geçmişte vefalı kullarınla bir görüntüde* konuştun,
Şöyle dedin: “Bir yiğide güç verdim,+
Halk arasından seçtiğim birini yücelttim.+
24 Sadakatim ve vefam onunla.+
Benim adımla gücüne güç katılacak.
26 ‘Sen benim Babamsın,
Tanrım ve kurtarıcı kayamsın’ diye seslenecek Bana,+
Ve yeryüzündeki kralların en yücesi yapacağım.+
30 Eğer oğulları Kanunumu bırakır,
Hükümlerimin gösterdiği yolda yürümezlerse,
31 Yasalarımı çiğner,
Emirlerime uymazlarsa,
32 İtaatsizliklerinin* cezasını sopayla,+
Suçlarının cezasını kırbaçla vereceğim.
37 Göklerde sadık şahit olan ay gibi,
Sonsuza dek yerinde kalacak.” (Selah)
39 Kulunla yaptığın ahde sırt çevirdin,
Onun tacını yere atıp kirlettin.
43 Kılıcını zayıf düşürdün,
Savaşta ona destek olmadın ve yenildi.
44 Onun ihtişamını söndürdün
Ve tahtını fırlatıp yere attın.
45 Gençlik günlerini kısalttın,
Utancı ona bir giysi gibi giydirdin. (Selah)
46 Ey Yehova, daha ne kadar saklanacaksın? Sonsuza dek mi?+
Öfken böyle alev alev yanmaya devam mı edecek?
47 Ömrüm ne kadar kısa, hatırla.+
Bunca insanı boşuna mı yarattın?
48 Ölümü görmeden yaşamaya devam eden,+
Mezarın* güçlü elinden canını kurtarabilen kimse var mı? (Selah)
49 Ey Yehova, nerede o eski vefalı işlerin?
Davut’a vefalı kalacağına tüm sadakatinle yemin etmiştin.+
51 Hatırla ey Yehova, düşmanlarının nasıl hakaretler yağdırdığını,
Seçtiğin kişinin her adımını nasıl küçümsediklerini.
52 Yehova sonsuza dek yüceltilsin. Amin, amin!+
DÖRDÜNCÜ KİTAP
(Mezmur 90-106)
Tanrı’nın hizmetkârı Musa’nın duası.+
2 Sen dünyayı, verimli toprağı büyük emeklerle* var etmeden,+
Dağlar doğmadan çok önce de Tanrı’ydın
Ve ezelden ebede kadar Tanrı’sın.+
5 Onları silip süpürürsün,+ bir rüyadan farkları kalmaz,
Sabahleyin yerden çıkan yeşil ota benzerler,+
6 Sabah büyüyüp serpilir,
Daha akşam olmadan solar, kuruyup giderler.+
O da sıkıntı ve kederle doludur,
Yıllar çabucak geçer, biz de uçup gideriz.+
11 Senin öfkenin şiddetini kim kavrayabilir?
Öfken, hak ettiğin saygı* kadar büyüktür.+
13 Ne olur dön ey Yehova!+ Bu daha ne kadar sürecek?+
Kullarının haline acı.+
Elimizin emeğini başarılı kıl.+
3 Çünkü O seni kuş avcısının tuzağından,
Kırıp geçiren salgından kurtaracak.
5 Ne gecenin tehlikelerinden,+
Ne de gündüz uçan oktan korkacaksın,+
6 Ne karanlıkta peşinde gezen salgından,
Ne de gün ortasında kasıp kavuran yıkımdan yılacaksın.
8 Kötüler cezalarını çekerken,
Sen yalnızca olanları izleyeceksin.
9 Mademki “Yehova sığınağım” dedin,
Yüceler Yücesi’ni meskenin yaptın,+
10 Senin başına felaket gelmeyecek,+
Çadırına bela yaklaşmayacak.
13 Aslanın ve kobranın üzerine basıp geçeceksin,
Güçlü aslanı ve büyük yılanı ayaklarının altında çiğneyeceksin.+
15 Bana seslenecek, Ben de ona cevap vereceğim.+
Sıkıntılı gününde yanında olacağım.+
Onu kurtaracağım ve onurlandıracağım.
Sebt* günü için bir ilahi.
2 Sabahleyin vefanı anlatmak,+
Geceler boyu sadakatinden söz etmek,
3 Bunları on telli çalgı ve ut eşliğinde,
Güzel sesli lir eşliğinde dile getirmek ne iyidir!+
4 Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin ey Yehova,
Elinin eserlerini görünce sevinçle haykırırım.
5 Senin işlerin ne büyüktür ey Yehova!+
Düşüncelerin ne derin!+
6 Akılsız insan bunları bilemez.
Budala da şunu anlayamaz:+
7 Yanlış işler yapanlar ot gibi türese de,
Bütün kötüler refah içinde olsa da,
Sonunda tamamen yok olacaklar.+
8 Fakat Sen sonsuzluk boyunca yücelerdesin ey Yehova.
9 Evet Yehova, şu zavallı düşmanlarına bak,
Onlar mutlaka yok olacak,
Kötülük yapan herkes dağılıp gidecek.+
10 Fakat beni bir yaban sığırı gibi güçlendireceksin.
Ben yağ sürünüp ferahlayacağım.+
11 Düşmanlarımın bozguna uğradığını gözlerimle göreceğim,+
Üzerime saldıran kötülerin düşüşünü kulaklarımla duyacağım.
14 Yaşlandıklarında bile verimli olacaklar,+
Canlı ve taze kalacaklar,+
15 Yehova’nın doğruluğunu anlatacaklar.
Benim kayam O’dur,+ O’nda haksızlık yoktur.
Görkeme büründü,
Yehova gücünü kuşandı,
Onu bir kuşak gibi taktı.
Yeryüzünü yerine sağlamca yerleştirdi,
O yerinden oynatılamaz.
5 Senin hatırlatmaların çok güvenilir ey Yehova.+
Kutsallık daima Senin evini süsler.*+
2 Ey dünyanın hâkimi, ne olur kalk!+
Kibirlilere hak ettikleri karşılığı ver.+
3 Kötüler daha ne kadar sevinçten coşacak ey Yehova?+
Daha ne kadar?
4 Çeneleri durmaz, küstahça konuşurlar,
Kötüler övünüp dururlar.
6 Dulu ve yabancıyı öldürüyor,
Yetimi katlediyorlar.
8 Ey halkın akılsızları, artık anlayın!
Siz anlayıştan yoksun olanlar, ne zaman gerçeği göreceksiniz?+
9 Kulağı yaratan duyamaz mı?
Göze biçim veren göremez mi?+
10 Milletleri terbiye eden, doğruyu gösteremez mi?+
İnsana bilgiyi öğreten O’dur!+
Kanununla eğittiğin insan ne mutludur,+
13 Bu sayede felaket günlerinde ona huzur verirsin
Ve kötülerin çukuru kazılana dek+ huzur içinde olur.
15 Hüküm yine doğrulukla verilecek
Ve doğru yürekli herkes buna uyacak.
16 Kim benim için kötülerle savaşacak?
Kim benim için onların karşısında duracak?
23 Tanrı onların kötülüklerini kendi başlarına getirecek,+
Kendi tasarladıkları felaketlerle onları yok edecek.*
Evet, Tanrımız Yehova onları yok edecek.+
Bugün O’nun sesini duyarsanız,+
8 Atalarınızın Meriba’da* yaptığı gibi,
Çölde, Massa’da* olduğu gibi,+
Yüreklerinizi katılaştırmayın,+
Onlar neler yaptığımı gördükleri halde Bana meydan okudular.+
10 Bu nesilden 40 yıl boyunca tiksindim,
“Yürekleri her zaman yoldan çıkıyor,
Beni hiç tanımadılar”* dedim.
96 Yeni bir ilahi söyleyin Yehova’ya.+
Ey bütün dünya, Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin!+
2 Yehova’ya ilahi söyleyin ve adını yüceltin.
O’ndan gelen kurtuluşu her gün müjdeleyin.+
4 Yehova büyüktür, övülmeye en çok O layıktır,
Diğer tanrıların hepsinden daha çok hayranlık uyandırır.
7 Ey halklar, Yehova’yı hak ettiği gibi yüceltin,
İhtişamından ve gücünden ötürü Yehova’yı yüceltin.+
10 Milletler arasında deyin ki, “Yehova kral oldu!+
Yeryüzünü yerine sağlamca yerleştirdi, yerinden oynatılamaz.
O, halkları adaletle yargılayacak.”+
11 Gökler sevinsin, yeryüzü neşelensin,
Deniz, içindeki her şeyle birlikte gürlesin,+
12 Kırlar ve oradaki her şey sevinçten coşsun,+
Ormandaki bütün ağaçlar da sevinçle haykırsın O’nun önünde.+
Yeryüzü sevinsin.+
Adalar neşelensin.+
Ey bütün tanrılar, O’nun önünde eğilin.*+
10 Siz Yehova’yı sevenler, kötü olan her şeyden nefret edin.+
11 Doğru kişiler için ışık parladı+
Ve doğru yüreklilere sevinç saçıldı.
12 Siz doğru olanlar, sevinci Yehova’da bulun,
O’nun kutsal ismine şükürler sunun.
Bir ilahi.
Kutsal kolu, sağ eli kurtuluş getirdi.*+
3 İsrailoğullarına vefasını ve sadakatini hatırladı.+
Tanrımızın sağladığı kurtuluş yeryüzünün dört bir yanında görüldü.+
4 Ey bütün dünya, Yehova’ya coşkuyla haykırın.
Neşeli olun, sevinçle ilahiler çalıp söyleyin.+
5 Yehova’ya lir eşliğinde ilahiler söyleyin,
Lir ve güzel ezgiler eşliğinde.
7 Deniz, içindeki her şeyle birlikte,
Yeryüzü de üzerinde yaşayanlarla birlikte gürlesin.
9 Çünkü Yehova dünyayı yargılamaya geliyor.*
Yeryüzünü doğrulukla,
Halkları adaletle yargılayacak.+
99 Yehova kral oldu!+ Halklar titresin.
O, kerubiler üzerindeki* tahtında oturur.+ Yeryüzü sarsılsın.
4 Sen adaleti seven güçlü kralsın.+
Neyin doğru olduğunu sağlam şekilde belirledin.
Yakup’u doğruluğa ve adalete kavuşturdun.+
Yehova’ya yakarırlardı,
O da cevap verirdi.+
7 Onlarla bulut sütunu içinden konuşurdu.+
Onlar da hatırlatmalarına ve emirlerine bağlı kaldılar.+
8 Ey Tanrımız Yehova, Sen onlara cevap verdin.+
Şükran ilahisi.
2 Yehova’ya sevinçle ibadet edin.+
O’nun huzuruna sevinç çığlıklarıyla gelin.
3 Bilin* ki Yehova Tanrı’dır.+
Biz O’nun halkı, otlağının koyunlarıyız.+
O’na şükredin, adını yüceltin.+
Davut’un ilahisi.
101 Vefanı ve adaletini ilahilerle anacağım,
İlahiler çalıp söyleyerek Seni öveceğim ey Yehova.
2 Sağgörüyle* hareket edeceğim ve davranışlarım temiz olacak.*
Bana yardım et.
Evimdeyken de yüreğim doğruluktan ayrılmayacak.*+
3 Değersiz şeyleri gözümün önünde tutmam.
Doğruluktan ayrılanların yaptıklarından nefret ederim,+
Onlarla hiçbir işim olmaz.
5 Komşusuna arkasından iftira atanı+ susturacağım.
Bakışları kibirli, yüreği küstah adama göz yummayacağım.
6 Hep yanımda olsunlar diye,
Dünyadaki sadık insanlardan gözümü ayırmayacağım.
Bana sadece temiz* bir yolda yürüyenler hizmet edecek.
7 Düzenbaz adam evimde barınmayacak
Ve yalan söyleyen hiç kimse huzurumda durmayacak.
8 Kötülük yapan herkesi Yehova’nın şehrinden söküp atmak için,
Dünyanın tüm kötülerini her sabah sessizliğe gömeceğim.+
Umutsuzluk içindeyken* derdini Yehova’ya döken mazlumun duası.+
6 Bozkırdaki pelikana döndüm,
Harabeler arasındaki kukumav kuşu gibi oldum.
8 Düşmanlarım bütün gün beni aşağılıyor.+
Benimle alay edenler, adımı kullanarak beddua ediyor.
Gözyaşım içeceğime karıştı,+
10 Çünkü Sen öfkelendin, hiddetlendin,
Beni tutup kaldırdın ve bir kenara attın.
13 Sen mutlaka harekete geçecek ve Sion’a merhamet edeceksin,+
Çünkü şimdi ona şefkatini göstermenin zamanı,+
Belirlediğin vakit geldi.+
19 Çünkü O, yücelerdeki kutsal makamından aşağı bakar,+
Yehova göklerden yeryüzünü gözler ki,
20 Tutsakların iç çekişini duysun,+
Ölüme mahkûm edilenleri salıversin.+
21 Böylece halklar ve krallıklar,
Yehova’ya kulluk etmek için bir araya toplandığında,+
22 Yehova’nın adı Sion’da duyurulacak,+
O Yeruşalim’de yüceltilecek.
23 Tanrı vaktinden önce gücümü elimden aldı,
Ömrümü kısalttı.
24 “Ey Tanrım” dedim,
“Ömrümün yarısında beni söküp atma,
Sen ki, yılları nesiller boyu süren Tanrı’sın.+
26 Onlar yok olup gider, Sen ise hep var olacaksın.
Hepsi bir giysi gibi eskir.
Sen de onları bir giysi gibi değiştirirsin ve çürüyüp giderler.
27 Fakat Sen hep aynısın, yılların hiç tükenmez.+
Davut’un ilahisi.
103 Yehova’ya övgüler sunayım,
Bütün yüreğimle O’nun kutsal ismini yücelteyim.
3 O senin bütün suçlarını affeder,+
Bütün dertlerine şifa verir,+
4 Hayatını ölüm çukurundan kurtarır,+
Seni vefasıyla ve merhametiyle sarar.+
13 Baba evlatlarına nasıl merhamet gösterirse,
Yehova da Kendisinden korkanlara öyle merhamet gösterir.+
15 Ölümlü insan çimen gibi kısa ömürlüdür.+
17 Fakat Yehova’nın O’ndan korkanlara vefası
O, doğruluğunu onların torunlarına,+
Ve emirlerini dikkatle uygulayanlara gösterir.
Tüm benliğimle yücelteyim Yehova’yı.
104 Yehova’ya övgüler sunayım.+
3 Yukarıdaki odalarını gökteki sular üzerine kurar,+
Bulutları Kendine araba yapar,+
Rüzgârın kanatları üzerinde gezersin.+
6 Ona giysi gibi giydirdin derin suları.+
Sular dağları kapladı.
Onlar için hazırladığın yerlere kaçtılar.
10 Sen pınarların suyunu vadilerden akıtırsın,
Dağlar arasından akarlar.
11 Kırlardaki tüm yaban hayvanları oradan su içer,
Yaban eşekleri orada susuzluğunu giderir.
12 Göklerin kuşları onların etrafına konar,
Dallar arasında cıvıldaşıp dururlar.
13 Yukarıdaki odalarından dağları sularsın.+
Eserlerinin meyvesiyle yeryüzü doyar.+
16 Yehova’nın ağaçları,
Diktiği Lübnan sedirleri suya doyar,
17 Kuşlar orada yuva yapar,
Leyleğin+ evi de ardıç ağaçları arasındadır.
22 Güneş doğunca köşelerine çekilirler
Ve inlerine gidip yatarlar.
23 İnsan da işine gider,
Akşama dek çalışır didinir.
24 İşlerin ne çok, ey Yehova!+
Hepsini hikmetle yaptın,+
Yeryüzü Senin eserlerinle dolu.
25 Şu deniz ne büyük, ne engin!
İçinde küçük büyük sayısız canlı var.+
33 Ben ömrüm boyunca Yehova’ya ilahi söyleyeceğim,+
Yaşadığım sürece Tanrıma ilahiler çalıp söyleyeceğim.+
34 Düşüncelerim O’nu memnun etsin.*
Ben sevinci hep Yehova’da bulacağım.
Yehova’ya övgüler sunayım.
Yah’ı yüceltin!*
3 O’nun kutsal adıyla övünün.+
Yehova’nın rehberliğini arayanların yüreği sevinsin.+
4 Yehova’ya danışın+ ve O’nun gücüne güvenin.
Her zaman O’ndan yardım isteyin.*
5 Yaptığı harika işleri hatırlayın,
Mucizelerini ve bildirdiği adil kararları unutmayın,+
6 Siz, O’nun kulu olan İbrahim’in soyu,+
Siz Yakup’un oğulları, seçtiği kulları!+
8 Yaptığı ahdi sonsuza dek hatırlar,+
Binlerce nesil geçse de verdiği sözü* unutmaz,+
İshak’a ettiği yemini aklından çıkarmaz.+
10 Bu yemini Yakup’a tekrarlayıp pekiştirdi,*
İsrail için devirlerce sürecek bir ahit haline getirdi,
11 O dedi ki,
21 Onu evinin efendisi yaptı
Ve bütün varlığını onun yönetimine bıraktı ki,+
22 Ülkenin yetkililerine istediği gibi hükmetsin,
İhtiyarlarına da hikmet öğretsin.+
25 Ve düşmanlarının yüreğinin değişmesine izin verdi ki,
Halkından nefret etsinler,
Kullarına haince davransınlar.+
Ve seçtiği Harun’u gönderdi.+
33 Üzüm bağlarını ve incir ağaçlarını vurdu,
Topraklarındaki ağaçları parçaladı.
35 Memleketteki bütün bitkileri
Ve toprağın ürününü silip süpürdüler.
37 Halkını yanlarında altın ve gümüşlerle oradan çıkardı,+
Kabilelerde yürürken tökezleyen kimse yoktu.
41 Kayayı yardı, sular fışkırdı+
Ve sular çölde ırmak gibi aktı.+
42 Çünkü kulu İbrahim’e verdiği kutsal sözü unutmadı.+
44 Milletlerin topraklarını onlara verdi,+
Diğer halkların büyük emekle elde ettiği ürün onlara kaldı,+
45 Böyle oldu ki, O’nun emirlerine uysunlar+
Ve kanunlarına bağlı kalsınlar.
Yah’ı yüceltin!*
2 Yehova’nın yaptığı harikaları kim baştan sona anlatabilir,
O’nun onca övülesi işini kim bildirebilir?+
4 Ey Yehova, halkına iyiliğini* gösterdiğinde beni de hatırla.+
Benimle ilgilen ve kurtar beni.
5 O zaman, seçtiklerine+ gösterdiğin iyiliği ben de tadabilirim,
Milletinle birlikte sevinebilirim,
Sana ait olan halkla birlikte Seni gururla yüceltebilirim.
7 Mısır’daki atalarımız Senin harika işlerinin kıymetini bilmedi.*
Bol bol gösterdiğin vefayı unuttular,
Hatta denizde, daha Kızıldeniz’in kıyısında isyan ettiler.+
9 Kızıldeniz’i azarladı ve sular kurudu,
Halkını denizin derinliklerinden çölde yürütür gibi geçirdi.+
16 Konaklama yerinde Musa’yı
Ve Yehova’nın kutsal kulu+ Harun’u kıskanmaya başladılar.+
22 Ham’ın topraklarında harikalar gerçekleştireni,+
Kızıldeniz’de hayranlık uyandıran işler yapanı+ unuttular.
23 Tanrı az kalsın yok edilmelerini emredecekti,
Ama seçtiği kulu Musa O’na yakarıp aracılık etti*
Ve O’nu yıkıcı öfkesinden vazgeçirdi.+
26 O da elini kaldırıp,
Onları çölde yere sereceğine yemin etti,+
27 Soylarını başka topraklara dağıtacak
Ve milletler arasında yere serecekti.+
37 Oğullarını ve kızlarını cinlere kurban ettiler.+
38 Masumların kanını döküp durdular,+
Kendi oğullarını ve kızlarını Kenan putlarına kurban edip kanlarını döktüler.+
Döktükleri kanla o toprakları kirlettiler.*
40 Bunun üzerine Yehova halkına çok öfkelendi,
Kendi milletinden iğrendi.
41 Onları defalarca diğer milletlerin eline teslim etti ki,+
Kendilerinden nefret edenlerin hâkimiyetine girsinler.+
42 Düşman onları ezdi
Ve yetkisine boyun eğdirdi.
43 Tanrı onları birçok kez kurtardı,+
Fakat hep başkaldırdılar, itaatsizlik ettiler+
Ve suçları yüzünden utandırıldılar.+
47 Kutsal ismine şükürler sunalım
Ve Seni sevinçle yüceltelim diye,+
Kurtar bizi Tanrımız Yehova,+
Hepimizi milletler arasından topla.+
Ve bütün halk “Amin!” desin.
Yah’ı yüceltin!*
BEŞİNCİ KİTAP
(Mezmur 107-150)
2 Bu sözleri söylesin Yehova’nın kurtardıkları,*
Düşmanın elinden kurtarıp aldıkları,+
3 Başka ülkelerden bir araya topladıkları,+
Doğudan ve batıdan,
Kuzeyden ve güneyden getirdikleri.+
4 Bozkırda, çölde, oradan oraya dolaştılar,
Yaşayabilecekleri bir şehre giden yol bulamadılar.
5 Acıktılar, susadılar,
Yorgunluktan baygın düştüler.
6 Sıkıntı içindeyken durmadan Yehova’ya feryat ettiler,+
Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtardı.+
10 Bazıları derin bir karanlıkta yaşıyordu,
Onlar zincire vurulmuş, acı içindeki tutsaklardı.
13 Sıkıntı içindeyken Yehova’ya yakardılar,
Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtardı.
14 Onları en derin karanlıklardan çıkardı
Ve zincirlerini koparıp attı.+
19 Sıkıntı içindeyken Yehova’ya yakarırlardı,
Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtarırdı.
21 Yehova’ya vefasından ötürü şükürler sunulsun,
İnsanoğulları için yaptığı harika işlerden dolayı.
23 Gemilerle denize açılanlar,
Engin sularda ticaret yapanlar,+
24 Yehova’nın işlerini,
Derin sulardaki harika eserlerini,+
Ve dalgaları kabarttığını gördüler.
26 Denize açılanlar dalgalarla göklere yükselir
Ve diplere inerler,
Yaklaşan felaket yüzünden cesaretleri tükenip gider.
28 Sıkıntı içindeyken durmadan Yehova’ya feryat ederler,+
Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtarır.
30 Ortalık yatışınca denizciler sevinir,
Tanrı da onları diledikleri limana götürür.
33 O, ırmakları çöle,
Su pınarlarını da kurak toprağa çevirir,+
34 Verimli toprakları çorak bir tuz diyarına döndürür,+
Çünkü orada yaşayanlar kötüdür.
39 Fakat sonra baskı, felaket ve keder yüzünden
Yine azalır ve küçük düşerler.
Davut’un ilahisi.
108 Yürekten kararlıyım Tanrım.
Bütün benliğimle ilahiler çalıp söyleyeceğim.+
2 Uyan, ey telli çalgım, sen de uyan ey lir.+
Güneşi ben uyandırayım.
3 Seni halklar arasında yücelteceğim ey Yehova,
Sana milletler arasında ilahiler çalıp söyleyeceğim.
7 Tanrı tüm kutsallığıyla* konuştu:
10 Surlu şehre beni kim götürecek?
Edom’a kadar bana kim yol gösterecek?+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
109 Ey yücelttiğim Tanrım,+ suskun kalma.
2 Çünkü kötüler ve sahtekârlar aleyhimde konuşuyorlar.
Hakkımda yalanlar söylüyorlar.+
9 Çocukları yetim,
Karısı dul kalsın.
10 Evlatları dilenerek dolaşsın,
Harap evlerinden çıkıp yiyecek arasınlar.
16 Çünkü o adam iyilik yapmayı* unuttu,+
Hatta ezileni ve yoksulu öldürmek için,+
Kedere boğulmuş olanı yok etmek için peşine düştü.+
17 Lanet etmeyi sevdi,
Bu yüzden ettiği lanetler başına geldi,
Kimse için iyilik dilemedi,
Kendisi de iyilik görmedi.
18 Lanetleri bir giysi gibi kuşandı.
Ettiği lanetler su gibi içine sızdı,
Yağ gibi kemiklerine işledi.
Kurtar beni, çünkü vefan çok büyük.+
23 Kaybolan bir gölge gibi yok olup gidiyorum,
Giysiden silkelenip atılan çekirge gibiyim.
24 Dizlerim oruç tutmaktan titriyor,
Bir deri bir kemik kaldım, eriyip gidiyorum.
26 Yardım et bana ey Yehova Tanrım,
Vefandan ötürü kurtar beni.
27 Onlar da bilsin ki bu Senin elinle oldu,
Sen ey Yehova, bunu Sen yaptın.
28 Onlar lanet okuyup dursun, Sen ise bana iyilik et.
Bana karşı saldırıya geçtiklerinde utansınlar,
Bu kulun ise sevinsin.
31 Çünkü O yoksulun sağında duracak
Ve suçlayanların elinden onu kurtaracak.
Davut’un ilahisi.
110 Yehova Efendime dedi ki,
“Sağımda otur,+
Ben düşmanlarını ayaklarının altına basamak* yapıncaya dek bekle.”+
2 Yehova senin* kraliyet asanı Sion’dan ötelere uzatacak,
“Git ve düşmanlarının arasında hâkimiyet kur” diyecek.+
3 Sen ordularını topladığın gün, halkın kendini gönüllü olarak sunacak.
4 Yehova yemin etti, kararını değiştirmeyecek:
Geniş bir memleketin* önderini* ezip parçalayacak.
א [Alef]
ג [Gimel]
2 Yehova’nın işleri ne büyüktür!+
ד [Dalet]
Onlardan zevk alan herkes onları araştırır.+
ה [He]
ז [Zayin]
4 İşleri öyle harikadır ki asla unutulmaz.+
ח [Het]
Yehova şefkatli ve merhametlidir.+
ט [Tet]
5 Kendisinden korkanları besler.+
י [Yod]
Ahdini sonsuza dek unutmaz.+
כ [Kaf]
מ [Mem]
7 Elinin eserleri hakikat ve adalet yansıtır.+
נ [Nun]
Tüm emirleri güvenilirdir.+
ס [Sameh]
8 Şimdi ve sonsuza dek, her zaman onlara bel bağlayabilirsin,*
ע [Ayin]
Özlerinde hakikat ve doğruluk vardır.+
פ [Pe]
9 O, halkını bedelle kurtardı.+
צ [Tsade]
Ahdinin sonsuza dek sürmesini emretti.
ק [Kof]
O’nun adı kutsaldır ve hayranlık uyandırır.+
ר [Reş]
10 Hikmet Yehova korkusuyla* başlar.+
ש [Sin]
Emirlerine uyanlar derin bir anlayışa sahiptir.+
ת [Tav]
O sonsuza dek yüceltilecek.
א [Alef]
ג [Gimel]
ה [He]
ז [Zayin]
4 O insan, doğrular için karanlıkta parlayan bir ışıktır.+
ח [Het]
Şefkatli, merhametli+ ve doğrudur.
ט [Tet]
5 Ödünç verirken cömert davranan adamın işi iyi gider.+
י [Yod]
İşlerini adaletle yürütür.
כ [Kaf]
ל [Lamed]
Doğru insan sonsuza dek hatırlanacak.+
מ [Mem]
נ [Nun]
Yüreği kararlıdır, Yehova’ya güvenir.+
ס [Sameh]
פ [Pe]
9 Çevresine bol bol dağıtır, yoksullara verir.+
צ [Tsade]
Doğruluğu sonsuza dek sürer.+
ק [Kof]
Onun gücüne güç katılacak* ve herkes tarafından övülecek.
ר [Reş]
10 Kötü adam bunu görecek ve sinirlenecek.
ש [Şin]
Öfkeden deliye dönecek ve güçten düşüp yok olacak.
ת [Tav]
Kötünün arzuları silinip gidecek.+
Ey Yehova’nın kulları, O’nu yüceltin,
Yehova’nın ismini yüceltin!
5 Tanrımız Yehova gibisi var mı?+
Var mı O’nun gibi yücelerde oturan?*
6 Göklere ve yere bakmak için eğilir,+
7 Düşkünü topraktan kaldırır,
Yoksulu kül* yığınından çıkarır,+
8 Böylece onu soyluların yanına,
Halkının ileri gelenleri arasına oturtur.
Yah’ı yüceltin!
114 İsrail Mısır’dan çıktığında,+
Yakup’un soyu, dili yabancı bir halkın arasından ayrıldığında,
2 Yahuda O’nun kutsal mekânı,*
İsrail, saltanat sürdüğü yer oldu.+
5 Ey deniz, ne oldu da kaçtın?+
Sen Ürdün, neden gerisingeri aktın?+
6 Ey dağlar, neden koç gibi sıçradınız?
Siz tepeler, neden kuzu gibi zıpladınız?
7 Ey yeryüzü, titre Rabbin huzurunda,
Yakup’un Tanrısının önünde,+
8 Çünkü O, kayayı sazlık göle çevirir,
3 Bizim Tanrımız göklerde,
O dilediği her şeyi yapar.
5 Ağızları var, konuşamazlar,+
Gözleri var, göremezler,
6 Kulakları var, duyamazlar,
Burunları var, koku alamazlar,
7 Elleri var, dokunamazlar,
Ayakları var, yürüyemezler,+
Boğazlarından ses çıkaramazlar.+
12 Yehova bizi unutmaz, O bize nimetler verecek,
İsrail’in soyuna nimetler verecek,+
Harun’un soyuna nimetler verecek.
13 Yehova Kendisinden korkanlara,
Küçüklere de büyüklere de nimetler verecek.
18 Fakat biz Yah’ı yücelteceğiz,
Şimdi ve sonsuza dek.
Yah’ı yüceltin!*
Kaygı ve kedere boğuldum.+
6 Yehova deneyimsiz olanı korur.+
Yere serildiğimde O beni kurtardı.
7 İçim yeniden huzur bulsun,
Çünkü Yehova bana iyilikle davrandı.
9 Ben yaşayacağım,* Yehova’nın huzurunda yürüyeceğim.
11 Korkuya kapıldım ve “Kimseye güven olmaz”* dedim.+
12 Bana yaptığı onca iyiliğe karşılık
Yehova’ya ne vereyim?
14 Yehova’ya adadığım adakları
Tüm halkının huzurunda yerine getireyim.+
16 Ah Yehova, Sana yalvarıyorum,
Çünkü ben Senin kulunum.
Evet kulunum, Sana hizmet eden kadının oğluyum.
Sen beni zincirlerimden kurtardın.+
18 Yehova’ya adadığım adakları,+
O’nun halkının huzurunda yerine getireceğim,+
19 Ey Yeruşalim, adaklarımı senin içinde,
Yehova’nın evinin avlularında yerine getireceğim.+
2 Şimdi İsrail desin,
“O’nun vefası sonsuzdur.”
3 Şimdi Harun’un soyu desin,
“O’nun vefası sonsuzdur.”
4 Şimdi Yehova’dan korkanlar desin,
“O’nun vefası sonsuzdur.”
6 Yehova yanımda, ben korkmam.+
İnsan bana ne yapabilir?+
7 Yehova yanımda, O benim yardımcım.*+
Benden nefret edenlerin düşüşünü göreceğim.+
11 Etrafımı sardılar, evet dört bir yandan kuşattılar,
Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.
12 Arılar gibi başıma üşüştüler,
Fakat çalılar arasındaki alev gibi bir anda sönüverdiler.
Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.+
13 Düşeyim diye beni ittiler,
Fakat Yehova bana yardım etti.
Yehova’nın sağ eli gücünü gösteriyor.+
24 Bu, Yehova’nın belirlediği gündür,
Biz o gün sevinçli ve neşeli olacağız.
25 Yalvarırız bizi kurtar Yehova!
Ne olur bize zafer ver Yehova!
א [Alef]
4 Sen emirlerine dikkatle uyulmasını talep ettin.+
8 Senin kurallarına hep uyacağım.
Ne olur beni asla terk etme ve bir başıma bırakma.
ב [Bet]
9 Bir genç yolunu nasıl temiz tutar?
Senin sözüne göre kendine dikkat ederek.+
10 Canla başla Senin rehberliğini arıyorum.
Emirlerinden sapmama izin verme.+
12 Herkes Seni yüceltsin ey Yehova!
Bana kurallarını öğret.
13 Senin ağzından çıkan bütün kararları,
Ben de dudaklarımla bildiririm.
ג [Gimel]
18 Gözlerimi aç da,
Kanunundaki harikaları açıkça göreyim.
19 Bu topraklarda bir yabancıdan başka neyim?+
Emirlerini saklama benden.
20 Senin kararlarını öğrenmek için
Her zaman yanıp tutuşuyorum.
22 Aşağılamaları ve hakaretleri benden uzaklaştır,
Çünkü hatırlatmalarına bağlı kaldım.
23 Önderler baş başa verip aleyhimde konuştuklarında bile,
Bu kulun Senin kurallarını düşünür.
ד [Dalet]
25 Toz toprak içindeyim, doğrulamıyorum.+
Söz verdiğin gibi, yaşat beni.+
28 Kederden gözüme uyku girmiyor,
Söz verdiğin gibi, güçlendir beni.
31 Hatırlatmalarına dört elle sarılırım.+
Beni hayal kırıklığına uğratma* ey Yehova.+
ה [He]
34 Bana anlayış ver ki kanununa uyayım
Ve bütün yüreğimle uygulayayım.
40 Görüyorsun, emirlerine uymayı ne kadar istiyorum!
Doğruluğundan ötürü yaşat beni.
ו [Vav]
42 O zaman beni aşağılayana verecek bir cevabım olur,
Çünkü sözüne güvenirim.
43 Hakikat sözünü dilimden asla alma,
Çünkü ben Senin adaletine umut bağladım.
ז [Zayin]
56 Bunları alışkanlık edindim,
Çünkü Senin emirlerini uygularım.
ח [Het]
64 Vefan yeryüzünü doldurur ey Yehova.+
Kurallarını öğret bana.
ט [Tet]
65 Sözünü tuttun ey Yehova,
Bu kuluna çok iyi davrandın.
68 Sen iyisin,+ yaptıkların da iyidir.
Kurallarını öğret bana.+
69 Küstahlar yalanlarla beni karalıyor,
Ben ise emirlerini bütün yüreğimle uyguluyorum.
י [Yod]
73 Beni Senin ellerin yarattı, onlar biçimlendirdi.
Bana anlayış ver ki emirlerini öğreneyim.+
78 Küstahlar utandırılsın,
Çünkü bana yok yere* kötülük ediyorlar,
Ben ise hep Senin emirlerini düşüneceğim.+
79 Senden korkanlar,
Hatırlatmalarını bilenler bana geri dönsün.
כ [Kaf]
84 Bu kulun daha ne kadar bekleyecek?
Bana zulmedenlere verdiğin hükmü ne zaman yerine getireceksin?+
85 Kanununa karşı gelen küstahlar,
Kuyumu kazıyorlar.
86 Senin bütün emirlerin güvenilirdir.
Bana yok yere zulmediyorlar, yardımıma koş!+
87 Az kalsın beni yeryüzünden silip atacaklardı,
Fakat ben, Senin emirlerinden sapmadım.
88 Vefandan ötürü beni yaşat ki,
Ağzından çıkan hatırlatmalara uyayım.
ל [Lamed]
90 Sadakatin nesiller boyu sürer.+
Yeryüzünü sapasağlam kurdun ki,
Hep var olmaya devam etsin.+
95 Kötüler beni yok etmek için bekliyor,
Ben ise dikkatimi hatırlatmalarına veriyorum.
96 Her kusursuz şeyin bir sınırı olduğunu gördüm,
Fakat Senin emirlerinin sınırı yoktur.
מ [Mem]
Bütün gün onu düşünürüm.+
100 Büyüklerimden daha akıllı davranırım,
Çünkü emirlerine bağlı kalırım.
102 Senin kararlarına sırt çevirmem,
Çünkü beni Sen eğitirsin.
104 Emirlerin sayesinde akıllıca davranırım.+
Bu yüzden her yanlış yoldan nefret ederim.+
נ [Nun]
106 Adil kanunlarına uymaya yemin ettim
Ve sözümü yerine getireceğim.
112 Senin kurallarına uymaya kararlıyım,
Daima, sonuna kadar.
ס [Sameh]
120 Senin dehşetinden bedenim titriyor,
Hükümlerinden ötürü korku içindeyim.
ע [Ayin]
121 Ben adil ve doğru olanı yaptım,
Ne olur zalimlerin eline bırakma beni!
122 Bu kuluna yardım edeceğine söz ver,
Küstahlar bana zulmetmesin.
128 Bu yüzden Senden gelen her yönlendirme* benim gözümde doğrudur,+
Her yanlış yoldan nefret ederim.+
פ [Pe]
129 Hatırlatmaların ne harika!
Bu yüzden onlara uyarım.
צ [Tsade]
138 Hatırlatmaların doğrudur
Ve kesinlikle güvenilirdir.
139 Sana olan bağlılığım beni bir ateş gibi yiyip bitiriyor,+
Çünkü düşmanlarım Senin dediklerini unuttu.
143 Başıma gelen sıkıntılara ve zorluklara rağmen,
Emirlerini sevmekten vazgeçmiyorum.
144 Hatırlatmaların ebediyen doğrudur.
Bana anlayış ver+ ki hayatta kalayım.
ק [Kof]
145 Tüm yüreğimle yakarıyorum.
Cevap ver ey Yehova.
Senin kurallarına hep uyacağım.
146 Sana yakarıyorum, ne olur kurtar beni!
Senin hatırlatmalarına bağlı kalacağım.
149 Vefandan ötürü sesimi dinle.+
Ey Yehova, adaletinden ötürü yaşat beni.
ר [Reş]
156 Merhametin çok büyük ey Yehova.+
Adaletinden ötürü yaşat beni.
157 Bana zulmedenler ve düşmanlarım öyle çok ki!+
Yine de Senin hatırlatmalarından sapmadım.
159 Görüyorsun, emirlerini ne çok seviyorum!
Ey Yehova, vefandan ötürü yaşat beni.+
ש [Sin] ya da [Şin]
164 Verdiğin adil kararlardan ötürü,
Günde yedi kez Sana şükrederim.
166 Benim umudum sağlayacağın kurtuluştur ey Yehova
Ve emirlerini yerine getiririm.
ת [Tav]
169 Yakarışım Sana erişsin ey Yehova.+
Sözlerinle anlayışlı kıl beni.+
170 Lütuf dileğim huzuruna erişsin,
Söz verdiğin gibi, kurtar beni.
176 Kaybolmuş bir koyun gibi dolanıyorum.+
Ne olur bu kulunu ara,
Çünkü emirlerini unutmuyorum.+
Şehre çıkış ilahisi.*
2 Ey Yehova, kurtar beni yalancı dilden,
Hilekâr ağızdan.
Seni nasıl cezalandıracak?
Şehre çıkış ilahisi.
3 Ayaklarının kaymasına* O asla izin vermeyecek.+
Seni koruyan asla uyuklamayacak.
5 Yehova seni korur.
Yehova sağ yanındaki+ gölgedir.+
7 Yehova seni her tür zarardan koruyacak.+
Canına siper olacak.+
8 Şimdi ve sonsuza dek,
Yaptığın her şeyde Yehova seni koruyacak.
Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.
4 Kabileler oraya çıkıyor,
Yah’ın* kabileleri,
İsrail’e verilen hatırlatmaya uyarak,
Yehova’nın ismine şükürler sunsunlar diye.+
6 Sizler Yeruşalim’e barış dileyin.+
Ey şehir, seni sevenler güvende olacak.
8 Kardeşlerim ve arkadaşlarım için,
Sana “Hep barış içinde ol” diyeceğim.
Şehre çıkış ilahisi.
2 Nasıl hizmetkâr efendisinden,
Hizmetçi, hanımından gözünü ayırmazsa,
Biz de Tanrımız Yehova’dan merhamet görene kadar,+
O’ndan gözümüzü ayırmayız.+
4 Kendini beğenmişlerin alayları,
Kibirlilerin hakaretleri canımıza yetti.
Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.
124 İsrail şimdi desin ki,
“Yehova bizimle olmasaydı,+
2 Evet, düşmanlar bize saldırdığında+
Yehova bizimle olmasaydı,+
Bizi diri diri yutarlardı.+
5 Azgın sular altında kalırdık.
6 Yehova’ya şükrolsun,
Bizi onlara yem etmedi.
Şehre çıkış ilahisi.
2 Yeruşalim’in çevresini saran dağlar gibi,+
Yehova da halkının çevresini sarar,+
Şimdi ve sonsuza dek.
İsrail’in üzerinden barış eksik olmasın.
Şehre çıkış ilahisi.
O zaman milletler arasında dendi ki,
“Yehova onlar için büyük işler yaptı.”+
5 Gözyaşlarıyla tohum eken,
Sevinç haykırışlarıyla ürün biçecek.
6 Ağlayarak da olsa tohum torbasını alıp tarlaya giden,
Süleyman’ın yazdığı şehre çıkış ilahisi.
Şehri Yehova korumazsa,+
Bekçinin uyanık durması boşunadır.
2 Sizin erken kalkmanız,
Geç vakitlere dek ayakta kalmanız,
Karnınızı doyurmak için didinip durmanız boşunadır.
Çünkü O sevdiğini hem doyurur hem de ona rahat bir uyku verir.+
5 Çantası oklarla dolu olan adama+ ne mutlu!
Şehre çıkış ilahisi.
Sofranın etrafında oğulların,
Zeytin fidanları gibi olacak.
5 Yehova sana Sion’dan nimetler verecek.
İsrail’in üzerinden barış eksik olmasın!
Şehre çıkış ilahisi.
Kötülerin bağladığı ipleri kesip atar.+
6 Onlar damlarda çıkan,
Koparılmadan kuruyup giden ot gibi olacaklar.
7 O ot ki biçenin avcunu,
Demet toplayanın kucağını bile doldurmaz.
8 Oradan gelip geçenler,
“Yehova’nın bereketi üzerinizde olsun,
Yehova’nın adıyla size iyilikler dileriz” demeyecek.
Şehre çıkış ilahisi.
130 Ey Yehova, Sana derinliklerden yakarıyorum.+
2 Sesimi duy ey Yehova,
Yardım yakarışlarıma kulak ver.
Evet, sabahı bekleyen nöbetçiden daha büyük bir hevesle,
Yehova’yı bekliyorum.+
7 İsrail Yehova’yı beklemeye devam etsin,
Çünkü Yehova’nın sevgisi asla bitip tükenmez,+
Kurtarma gücü büyüktür.
8 O, İsrail’i bütün suçlarından kurtaracak.
Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.
Ne çok büyük şeyler peşinde koşuyorum,+
Ne de beni aşan şeylerin peşinde.
Evet, sütten kesilmiş çocuk gibi halimden memnunum.
Şehre çıkış ilahisi.
3 O demişti ki,
“Tanrı için bir yer bulana dek,
Evime,+ çadırıma gitmeyeceğim,
Yatağıma, sedirime yatmayacağım,
4 Bir an olsun uyumayacağım,
Gözümü bile kırpmayacağım,
5 Evet, Yehova için bir yer,
9 Kâhinlerin doğruluğu kuşansın,
Vefalı kulların sevinçle haykırsın.
11 Yehova Davut’a şöyle yemin etti
Ve sözünden asla dönmeyecek:
“Tahtına senin soyundan birini oturtacağım.+
12 Oğulların ahdime bağlı kalır
Ve hatırlatmalarıma* uyarlarsa,+
Onların oğulları da,
Sonsuza dek senin tahtında oturacak.”+
14 Ve şöyle dedi:
“Mekânım sonsuza dek burası,
Burada oturacağım,+ çünkü arzum bu.
17 Orada Davut’un gücüne güç katacağım.*
Seçtiğim kişiye bir kandil hazırladım.+
Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.
2 Başa dökülen güzel yağ gibi,+
Sakaldan aşağı süzülen,
Harun’un sakalından akıp,+
Giysisinin yakasına inen yağ gibi.
Yehova orada bereketinin,
Evet, sonsuz yaşamın olmasını emretti.
Şehre çıkış ilahisi.
134 Siz, Yehova’nın bütün kulları,+
Geceleri Yehova’nın evinde hizmet edenler,+
Hepiniz Yehova’yı yüceltin.
3 Göğü ve yeri yaratan Yehova,
Size Sion’dan nimetler versin.
Yehova’nın ismini yüceltin,
O’na övgüler sunun, ey Yehova’nın kulları,+
2 Ey siz, Yehova’nın evinde,
Tanrımızın evinin avlularında hizmet edenler.+
3 Yah’ı yüceltin, çünkü Yehova iyidir.+
İsmine ilahiler çalıp söyleyin, çünkü ismi* güzeldir.
7 Yerin dört bir yanından bulutları* yükseltir,
Yağmur için şimşekler çaktırır,*
Ambarlarından rüzgâr estirir.+
9 Ey Mısır, O senin topraklarında,
Firavun’a ve bütün hizmetkârlarına karşı,+
Olağanüstü işler ve mucizeler yaptı.+
Ve ağızlarında soluk yoktur.+
19 Ey İsrail halkı, Yehova’yı yüceltin.
Ey Harun’un soyu, Yehova’yı yüceltin.
20 Ey Levioğulları, Yehova’yı yüceltin.+
Siz Yehova’dan korkanlar, Yehova’yı yüceltin.
Yah’ı yüceltin!+
3 Şükürler sunun rabler Rabbine,
Çünkü vefası sonsuzdur.
Çünkü vefası sonsuzdur,
8 Gündüze egemen olsun diye güneşi yaptı,+
Çünkü vefası sonsuzdur,
9 Geceye egemen olsunlar diye ay ve yıldızları yaptı,+
Çünkü vefası sonsuzdur.
18 Güçlü kralları öldürdü,
Çünkü vefası sonsuzdur,
Çünkü vefası sonsuzdur,
20 Ve Başan Kralı Og’u+ öldürdü,
Çünkü vefası sonsuzdur.
21 Onların memleketini halkına miras olarak verdi,+
Çünkü vefası sonsuzdur,
22 Kulu İsrail’e miras olarak verdi,
Çünkü vefası sonsuzdur.
26 Şükürler sunun göklerin Tanrısına,
Çünkü vefası sonsuzdur.
137 Babil ırmakları+ kıyısında oturduk.
Sion’u hatırlayıp ağladık.+
3 Çünkü bizi tutsak edenler ilahi söylememizi istedi,+
Bizimle alay edenler eğlenmek için
“Bize bir Sion ilahisi söyleyin” dediler.
4 Ama yabancı topraklarda,
Yehova’nın ilahisini nasıl söyleriz?
6 Eğer seni hatırlamazsam,
Yeruşalim’i, bana en çok sevinç veren şeylerden+ üstün tutmazsam,
Dilim damağıma yapışsın.
7 Hatırla ey Yehova,
Yeruşalim’in düştüğü gün Edomluların neler dediğini,
“Onu yıkın! Temellerine kadar yıkın!” dediklerini.+
8 Ey sen, yakında harap olacak Babil kızı,*+
Senin bize yaptığını sana yapacak olana,+
Sana bunu ödetecek olana ne mutlu!
9 Evlatlarını tutup kayalara çarpacak olana ne mutlu!+
Davut’un ilahisi.
Çünkü Sen sözünü* ve ismini her şeyden üstün kıldın.*
7 Tehlikenin ortasında yürüdüğümde bile hayatımı korursun.+
Öfkeli düşmanlarıma karşı elini uzatır,
Sağ elinle beni kurtarırsın.
8 Yehova benimle ilgili her amacını gerçekleştirecek.
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
139 Ey Yehova, beni inceledin, iyi tanırsın.+
2 Ne zaman oturduğumu, ne zaman kalktığımı bilirsin.+
Düşüncelerimi uzaktan anlarsın.+
5 Arkadan, önden, çevremi sararsın
Ve elin üzerimde olur.
9 En uzaktaki denizin kıyısına konmak için
Şafağın kanatlarıyla uçsam,
10 Senin elin orada bile bana yol gösterir,
Sağ elin beni tutar.+
11 “Karanlık beni kesin gizleyecek” desem,
Etrafımı saran gece bir anda ışık olur.
12 Zifiri karanlık bile Senin için karanlık sayılmaz,
Gece gün gibi ışıldar,+
Senin için karanlık ışıktan farksızdır.+
14 Seni yüceltirim; ne muhteşem, ne harika yaratılmışım!+
Senin işlerin olağanüstü,+
Bunu çok iyi bilirim.
15 Gizli yerde yaratıldığım zaman,
Yeryüzünün derinliklerinde örüldüğüm zaman,+
Kemiklerim Senden gizli değildi.
Ve onların ne zaman biçimlenecekleri,
Daha hiçbiri ortada yokken, Senin kitabında yazılıydı.
17 Bu nedenle düşüncelerin benim için çok değerli.+
Ey Tanrım, Senin bildiklerinin ucu bucağı yok!+
18 Onları saymaya kalksam, kum tanelerinden bile çoklar!+
Uyandığımda yine Seninleyim.*+
19 Ah Tanrım, keşke kötüleri öldürsen,+
O zaman cani adamlar benden uzak olurdu,
20 Onlar Senin aleyhinde art niyetle* konuşuyorlar,
Bu düşmanların, adını saygısızca ağza alıyorlar.+
21 Ey Yehova, Senden nefret edenlerden nefret etmez miyim?+
Sana başkaldıranlardan iğrenmez miyim?+
23 Beni derinlemesine incele, ey Tanrım, yüreğimdekileri bil.+
Beni yokla, kaygılarımı* anla.+
Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.
140 Beni kötü adamlardan kurtar ey Yehova!
4 Ey Yehova, beni kötülerin elinden,
Zorba adamlardan koru,+
Ayağıma çelme takmak isteyenlerden beni kurtar.
Beni yakalamak için kapanlar kurdular.+ (Selah)
6 Yehova’ya derim ki,
“Sen benim Tanrımsın.
Yardım yakarışlarıma kulak ver ey Yehova.”+
8 Kötülere istediklerini verme ey Yehova,
Planlarının gerçekleşmesine izin verme ki kibirlenmesinler.+ (Selah)
10 Üzerlerine kızgın korlar yağsın,+
Ateşe, derin* çukurlara atılsınlar+
Ve bir daha ayağa kalkamasınlar.
Davut’un ilahisi.
141 Sana yakarıyorum, ey Yehova.+
Yardımıma koş ne olur.+
Sana seslenince kulak ver.+
2 Duam, önünde sunulan iyi hazırlanmış buhur+ gibi olsun,+
Sana açtığım ellerim, akşam sunulan tahıl sunusu*+ gibi olsun.
4 Yüreğimin herhangi bir kötülüğe yönelmesine izin verme,+
Kötülerle birlikte kirli işlere bulaşmama müsaade etme.
Onların lezzetli yiyeceklerinden asla yemeyeyim.
5 Doğru* kişi bana vursun, vefasını göstermiş olur,+
Yanlışımı göstersin, başıma yağ sürmüş gibi olur,+
Ve başım bunu asla reddetmez.+
Felakete uğradığında da onun için dua etmeyi bırakmam.
6 Önderler kayalardan aşağı atılsa da,
Halk beni dinleyecek, çünkü sözlerim tatlıdır.
Canımı ölüme teslim etme.
9 Bana kurulan kapanın dişlerinden,
Kötülerin tuzaklarından koru beni.
10 Kötüler hep birlikte kendi ağlarına düşecek,+
Ben ise tüm o tuzakların yanından güvenle geçip gideceğim.
Maskil.* Davut’un mağaradayken+ ettiği bir dua.
142 Yehova’ya sesleniyor, O’nu yardıma çağırıyorum.+
Yehova’ya sesleniyor, bana iyilik etmesi için yakarıyorum.
Sen de Tanrım, yardım için yolumu gözetiyorsun.+
Yürüdüğüm yolda bana tuzak kurdular.
Kaçacağım yer kalmamış,+
Kimse benim için endişelenmiyor.
5 Yardım için Sana yakarıyorum ey Yehova.
6 Yardım yakarışıma kulak ver,
Çünkü dibe vurdum.
Zulmedenlerden kurtar beni,+
Çünkü benden güçlüler.
7 Beni bu zindandan çıkar ki,
İsmini yücelteyim.
Etrafıma doğrular toplansın,
Çünkü Sen bana iyilik edersin.
Davut’un ilahisi.
Sadakatin ve doğruluğundan ötürü cevap ver bana.
3 Düşman peşimde,
Beni yere serdi.
Çoktandır ölü olanlar gibi karanlıklarda bıraktı beni.
5 Geçmiş günleri anıyorum,
Senin tüm yaptıklarını derin derin düşünüyorum,+
Elinin eserlerini düşünmekten* zevk alıyorum.
7 Ne olur bir an önce cevap ver bana, ey Yehova.+
Gücüm tükendi.+
8 Sabahleyin bana vefanı hissettir,
Çünkü Sana güveniyorum.
Yürüyeceğim yolu bana göster,+
Çünkü yardım için Sana bakıyorum.
9 Beni düşmanlarımdan kurtar ey Yehova.
Sana sığınıyorum.+
Sen iyisin,
Ruhunla beni güvenli yollarda* yürüt.
11 Adın uğruna yaşat beni ey Yehova.
Doğruluğundan ötürü beni sıkıntıdan kurtar.+
12 Vefanı göster ve düşmanlarımı ortadan kaldır,*+
Bana zorbalık edenlerin hepsini yok et,+
Çünkü ben Senin kulunum.+
Davut’un ilahisi.
2 O bana vefa gösterendir, benim kalemdir,
Güvenli* sığınağım ve kurtarıcımdır,
Kalkanımdır, ben O’na sığındım,+
Halklara önümde boyun eğdiren O’dur.+
7 Yukarıdan ellerini uzat,
Beni kurtar, taşkın suların içinden çıkar,
Yabancıların elinden al,+
8 Onların ağzı yalan saçar,
Sağ ellerini kaldırıp yalan yere yemin ederler.
9 Ey Tanrım, Sana yeni bir ilahi okuyacağım.+
On telli çalgılar eşliğinde ilahiler söyleyeceğim,
10 Çünkü Sen krallara zafer* kazandırırsın,+
Kulun Davut’u öldürücü kılıçtan kurtarırsın.+
11 Yabancıların ağzı yalan saçar,
Sağ ellerini kaldırıp yalan yere yemin ederler,
Beni kurtar ve onların elinden al.
12 O zaman oğullarımız, çabucak serpilen fidanlar gibi,
Kızlarımız da sarayın oymalı köşe sütunları gibi olur.
13 Ambarlarımız çeşit çeşit ürünle dolup taşar,
Çayırlarımızdaki sürülerimiz binlerce hatta on binlerce yavru verir.
14 Gebe ineklerimiz ne bir zarar görür ne de düşük yapar,
Meydanlarımızda feryat figan eden olmaz.
15 Tüm bu nimetleri tadan halk ne mutludur!
Tanrısı Yehova olan halk ne mutludur!+
Davut’un övgü ilahisi.
א [Alef]
ב [Bet]
ג [Gimel]
ד [Dalet]
ה [He]
ו [Vav]
ז [Zayin]
ח [Het]
ט [Tet]
י [Yod]
כ [Kaf]
Ve krallığının yüce ihtişamını duysun.+
מ [Mem]
ס [Sameh]
ע [Ayin]
פ [Pe]
צ [Tsade]
ק [Kof]
ר [Reş]
ש [Şin]
ת [Tav]
21 Yehova’ya övgüler dilimden düşmeyecek.+
Bütün canlılar O’nun kutsal ismini sonsuza dek yüceltsin.+
Tüm benliğimle yücelteyim Yehova’yı.+
2 Ömrüm boyunca Yehova’yı yücelteceğim.
Yaşadığım sürece Tanrıma ilahiler çalıp söyleyeceğim.
Yehova hapsedilmiş olanları özgür kılar.+
8 Yehova körlerin gözlerini açar,+
Yehova beli bükülmüş olanları ayağa kaldırır,+
Yehova doğruluğa bağlı insanları sever.
Yah’ı yüceltin!
Tanrımıza ilahiler çalıp söylemek ne iyidir,
O’nu yüceltmek ne güzeldir, övgüler O’na yaraşır!+
3 Kalbi kırık olanları iyileştiriyor,
Onların yaralarını sarıyor.
7 Yehova’ya şükran ilahileri söyleyin,
Tanrımızı lir eşliğinde ilahilerle yüceltin.
8 İlahiler söyleyin gökleri bulutlarla kaplayana,
Yeryüzüne yağmur yağdırana,+
Dağlarda yeşil otlar çıkarana.+
10 O’na zevk veren atın kuvveti değildir,+
İnsanın güçlü bacaklarından da etkilenmez,+
11 Yehova Kendisinden korkanlardan hoşlanır,+
Vefasına umut bağlayanlardan zevk alır.+
12 Yehova’yı yücelt, ey Yeruşalim.
Tanrını öv, ey Sion.
13 Senin kapı sürgülerini O sağlamlaştırır,
İçinde oturan evlatlarına O bereket verir.
15 Yeryüzüne emrini gönderir,
Sözü hızla yerine ulaşır.
17 Dolu tanelerini* ekmek parçaları gibi atar.+
O’nun gönderdiği soğuğa kim dayanabilir?+
Yah’ı yüceltin!+
Yehova’yı göklerde yüceltin,+
O’nu yükseklerde yüceltin.
3 O’nu yüceltin güneş ve ay.
O’nu yüceltin ışıldayan tüm yıldızlar.+
4 En yücelerdeki gökler O’nu yüceltin,
Göklerdeki sular O’nu yüceltin.
7 Yehova’yı yeryüzünde yüceltin,
Siz büyük deniz canlıları ve tüm derin sular,
8 Ey şimşek ve dolu, kar ve kara bulutlar,
Emrini yerine getiren şiddetli rüzgâr,+
9 Ey dağlar ve bütün tepeler,+
Meyve ağaçları ve bütün sedir ağaçları,+
10 Siz yaban hayvanları+ ve evcil hayvanlar,
Sürüngenler ve kanatlı kuşlar,
11 Siz yeryüzünün kralları ve bütün milletler,
Siz önderler ve yeryüzünün tüm hâkimleri,+
12 Siz delikanlılar ve genç kızlar,
Genç yaşlı herkes,
13 Hepiniz Yehova’nın ismini yüceltin,
Çünkü sadece O’nun ismi kimsenin erişemeyeceği kadar yücedir.+
Görkemi göklerin ve yerin üzerindedir.+
14 Bütün vefalı kulları,
O’na yakın olan halk, İsrail halkı övülsün diye,
Tanrı onların gücüne güç katacak.*
Yah’ı yüceltin!
2 İsrail’in sevinç kaynağı Yüce Yaratıcısı+ olsun,
Sion’un evlatları başlarındaki kralla sevinç bulsun.
6 Dillerinde Tanrı’yı yücelten ilahiler,
Ellerinde iki tarafı keskin kılıç olsun,
7 Böylece milletlerden öç alsınlar,
Halklara gereken cezayı versinler,
8 Krallarını prangaya vursunlar,
Soylularını demir zincirle bağlasınlar
Bu onur O’nun bütün vefalı kullarına aittir.
Yah’ı yüceltin!
Kutsal mekânında Tanrı’yı yüceltin.+
Gücünün eseri olan gökler altında* O’nu yüceltin.+
2 Büyük gücüyle yaptığı işlerden dolayı O’nu yüceltin.+
Eşsiz büyüklüğü için O’nu yüceltin.+
6 Nefes alan her canlı Yah’ı yüceltsin!
Yah’ı yüceltin!+
Ya da “alçak sesle.”
Orijinal dilde: “tahıl kabuğu.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “boş şeyler düşünüyor.”
Ya da “birbirine danışıyor.”
Ya da “Mesihine.” Sözlük kısmındaki “meshetmek” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “korkuyla.”
Orijinal dilde: “titreyerek.”
Ya da “Oğlun yetkisini kabul edin.” Orijinal dilde: “Oğlu öpün.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Kendisi için ayırır; kuluna özel davranır.”
Orijinal dilde: “yüreğinizde.”
Ya da “bize iyiliğini.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “vefalı sevginden.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.
Ya da “mekânına.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “merhamet.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Doğruluğa.”
Orijinal dilde: “böbrekleri.”
Ya da “kötülere öfkesini kusar.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “İhtişamını gökler üzerinde anlatırlar.”
Ya da “ilahi varlıklardan.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yükseklerde.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “Açgözlü kendisiyle gurur duyuyor.”
Ya da “Çalılıklardaki.”
Ya da “ışık saçan gözleriyle.”
Alternatif çeviri: “kötülerin üzerine kızgın korlar yağdıracak.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “Yer fırınında.”
Orijinal dilde: “Gözüme ışık ver.”
Ya da “Tanrı’ya bağlı.” Orijinal dilde: “Hatasız.”
Ya da “kendine karşı dürüst olan.”
Ya da “utandırmaz.”
Ya da “yemininden.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “içimdeki iyiliğin.”
Ya da “kutsal.”
Ya da “En derindeki duygularım.” Orijinal dilde: “Böbreklerim.”
Ya da “Yehova hep önümdedir benim.”
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “çürümeye.”
Ya da “Huzurunda büyük bir sevinç var.”
Orijinal dilde: “elinde.”
Ya da “Eğilip dinle.”
Orijinal dilde: “sağ eline.”
Ya da “yağ.”
Ya da “suretini görmektir.”
Orijinal dilde: “kurtuluş boynuzum.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.
Ya da “yükseklerdeki sığınağımdır.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “rüzgârın; ruhun.”
Ya da “ferah.”
Orijinal dilde: “Kusursuz adama kusursuz davranırsın.”
Ya da “koruyup kollar.”
Orijinal dilde: “besleyenleri susturacağım.”
Orijinal dilde: “Sen beni yukarı kaldırırsın.”
Ya da “kralı için büyük zaferler kazanır.”
Orijinal dilde: “Meshettiği.”
Ya da “insana can verir.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “birçok suçtan.”
Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “meshettiği.”
Ya da “bir kurtuluş.”
Ya da “Sana yakın.”
Orijinal dilde: “meyvesini.”
Ezgi ya da makam olabilir.
Ya da “övgüleri üzerinde tahtın.”
Ya da “utandırılmadılar.”
Alternatif çeviri: “ellerimi ayaklarımı deliyorlar.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Yürekleri sonsuza dek yaşasın.”
Orijinal dilde: “Bir soy.”
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “Sakin suların kıyısına götürür.”
Ya da “beni rahatlatır.”
Ya da “O’nun canı üzerine.”
Ya da “adil.”
Ya da “Orduların.”
Ya da “eski devirlerden beri.”
Orijinal dilde: “adalete.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Sana bağlılığım.”
Orijinal dilde: “bedel ödeyip kurtar.”
Ya da “Tanrı’ya bağlı kaldım.”
Orijinal dilde: “ve sına.”
Ya da “En derindeki duygularımı.” Orijinal dilde: “Böbreklerimi.”
Orijinal dilde: “oturmam.”
Ya da “Şiddet kullanan.”
Orijinal dilde: “Topluluklar.”
Ya da “güzelliğini.”
Ya da “kutsal mekânına.”
Ya da “hayranlıkla; dikkatle.”
Orijinal dilde: “Yüzümü arayın.”
Alternatif çeviri: “Yaşayanlar diyarında Yehova’nın iyiliğini göreceğime kesinlikle iman ediyorum.”
Ya da “kararlı.”
Orijinal dilde: “çukura.”
Orijinal dilde: “Meshettiğine.”
Orijinal dilde: “Mirasına.”
Orijinal dilde: “güçlülerin oğulları.”
Ya da “ibadet edin.”
Anlaşılan fırtına bulutları kastediliyor.
Anlaşılan Lübnan’ın sıradağları kastediliyor.
Ya da “gökteki suların; gökteki okyanusun.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “çukura.”
Orijinal dilde: “dansa.”
Ya da “Eğilip dinle beni.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “hakikatin kaynağısın.”
Ya da “ferah bir yerde.”
Ya da “zihinlerinden.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Ağız kavgalarına.”
Ya da “kararlı.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “bağışlanan.”
Orijinal dilde: “Elinin.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “ruhla.”
Ya da “Zafer.”
Ya da “çevresinde konaklayıp.”
Orijinal dilde: “Ruhu ezilmiş.”
Ya da “felaketler.”
Ya da “çift taraflı baltanı.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “bir lokma ekmek için.”
Ya da “Kullarıyla barış içinde olmaktan.”
Ya da “doğruluğun hakkında derin düşüneceğim.”
Orijinal dilde: “Tanrı’nın dağları.”
Ya da “doğru.”
Ya da “öfkelenme.”
Ya da “zevkin.”
Ya da “Yolunu Yehova’ya bırak.” Orijinal dilde: “Yolunu Yehova’ya yuvarla.”
Ya da “sabırla.”
Alternatif çeviri: “Sinirlenme, bu yalnızca kötülüğe götürür.”
Ya da “iyilik ederek.”
Ya da “adımlarını sağlamlaştırır.”
Ya da “eliyle.”
Yani, Tanrı’nın gözünde doğru olan. Sözlük kısmına bakın.
Ya da “sessizce dökülür.”
Ya da “Tanrı’ya bağlı.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “alevlendi.”
Ya da “iç çekerken.”
Ya da “Söyle ki gelip geçici olduğumu.”
Ya da “Yehova’yı sabırla bekledim.”
Ya da “Eğilip dinledi.”
Ya da “yalancıların.”
Ya da “kurban ve sunudan hoşnut olmadın.”
Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” ve “günah sunusu” maddelerine bakın.
Ya da “Benim arzum.”
Orijinal dilde: “yatağını değiştirir.”
Ya da “bana düşman kesildi.”
Ya da “Ezelden ebede kadar.”
Ya da “Öyle olsun!”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “küçük dağda.”
Alternatif çeviri: “Kemiklerimi kırarcasına.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “kurtulsun.”
Ya da “bedelle kurtar.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “adalet.”
Orijinal dilde: “seni arkadaşlarından daha çok sevinç yağıyla meshetti.”
Sözlük kısmına bakın.
Yani, öd ağacı.
Ya da “kasia tarçını.” Sözlük kısmındaki “kasia tarçını” maddesine bakın.
Ya da “telli çalgıların.”
Orijinal dilde: “içeride.”
Alternatif çeviri: “işlemeli.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Göklerin.”
Ya da “yükseklerde.”
Alternatif çeviri: “Kalkanlarını.”
Ya da “Koç boynuzundan boruların.”
Orijinal dilde: “kalkanları.”
Ya da “Yükseklerde.”
Ya da “sözleşip buluştu.”
Orijinal dilde: “kızları.”
Alternatif çeviri: “Biz ölene dek.”
Ya da “ortamda.”
Ya da “Tüm insanlar.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Çukura.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “bedelle kurtaracak.”
Ya da “doğruluğunu.”
Ya da “rehberlikten.”
Alternatif çeviri: “ona ortak oluyor.”
Ya da “adını karalıyorsun.”
Orijinal dilde: “hep önümde.”
Orijinal dilde: “yalnız.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “İçimdeki gizli insana.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “sevinsin.”
Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.
Ya da “ilkelerini.”
Ya da “hor görmezsin.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “ustura.”
Orijinal dilde: “Yol açtığı sıkıntılara.”
Ya da “sığınan.”
Ya da “bunu yapmak.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “Korkulacak bir şey olmasa bile korkacaklar.”
Orijinal dilde: “karşında ordugâh kuranların.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “davamı.”
Orijinal dilde: “sustur.”
Ya da “bunu yapmak.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “dillerini karıştır.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “bedelle kurtaracak.”
13 ve 14. ayetlerde değinilen eski arkadaş kastediliyor.
Ya da “sarsılmasına.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Etten kemikten insan.”
Geçmişte içine su koymak için kullanılan hayvan derisinden kap.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “havlar.”
Orijinal dilde: “Dudakları.”
Ya da “yükseklerdeki.”
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “verdin.”
Alternatif çeviri: “kutsal mekânında.”
Orijinal dilde: “kaledir.”
Alternatif çeviri: “Surlu.”
Ya da “Yüreğimde güç kalmayınca.”
Orijinal dilde: “İsminden korkanlara.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yükseklerdeki.”
Alternatif çeviri: “Sanki o eğik bir duvar, yıkılmak üzere olan taş bir duvarmış gibi.”
Ya da “itibarından.”
Ya da “Ey gönlüm, sessizce Tanrı’yı bekle.”
Ya da “hayal.”
Orijinal dilde: “Gece nöbetlerinde.”
Ya da “Tilkilere.”
Ya da “O’nunla övünecek.”
Ya da “Birbirlerini kötülüğe teşvik ederler.”
Ya da “O’nunla övünecek.”
Ya da “mekânındaki.”
Ya da “kenarlarını.”
Orijinal dilde: “yağla.”
Orijinal dilde: “başımızı.”
Ya da “O’na saygı duyacak.”
“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “hâkimidir.”
Alternatif çeviri: “Siz ağılların.”
Ya da “sarımsı yeşil.”
Alternatif çeviri: “Tsalmon’a kar yağmış gibi oldu.”
Ya da “heybetli bir dağdır.”
Ya da “oturmak istediği.”
Alternatif çeviri: “gümüşleri çiğneyip.”
Alternatif çeviri: “elçiler gelecek.”
Orijinal dilde: “bulutlardadır.”
Ya da “Bana sebepsiz yere düşman kesilenler.”
Orijinal dilde: “gayretle.”
Alternatif çeviri: “Ağlayıp.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.
Ya da “Onayını kazanma vaktinde.”
Ya da “vefan.”
Ya da “Ümitsizliğin eşiğindeyim.”
Ya da “zehirli ot.”
Orijinal dilde: “Bellerinden.”
Ya da “eğilip dinle beni.”
Ya da “derin sularından.”
Ya da “bedelle kurtardın.”
Ya da “doğruluğun hakkında derin düşüneceğim.”
Fırat Irmağı’ndan.
Ya da “bedelle kurtaracak.”
Ya da “böbürlenen.”
Ya da “göbekleri yağ bağlamış.”
Ya da “Zenginlikten.”
Orijinal dilde: “Böbreklerime.”
Orijinal dilde: “Ahlaksızlık.”
Orijinal dilde: “herkesi susturacaksın.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Tanrı’yla buluştukları.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Işık kaynaklarını.”
Orijinal dilde: “Boynuzunuzu.”
Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “telli çalgıyla çaldığım müziği.”
Orijinal dilde: “bedelle kurtardın.”
Orijinal dilde: “Musa ve Harun’un eliyle.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Rehberliğime.”
Orijinal dilde: “hazırlıksız.”
Orijinal dilde: “Tanrı’yı sınadılar.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “meleklerin.”
Ya da “onların öcünü aldığını.”
Orijinal dilde: “örttü.”
Alternatif çeviri: “Ruhun çıkınca geri dönmediğini unutmadı.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “bedelle kurtardığı.”
Ya da “cümbezlerini.” Bir tür incir ağacı.
Alternatif çeviri: “yüksek ateşe.”
Yani, üreme güçlerinin.
Orijinal dilde: “sınamaya.”
Sözlük kısmındaki “yüksek yer” maddesine bakın.
Ya da “kıskandırdılar.”
Sözlük kısmındaki “Kutsal Çadır” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “ört.”
Alternatif çeviri: “özgürlüğüne kavuştur.”
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “arasında.”
Fırat Irmağı’na.
Ya da “dalın.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “boynuzu.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.
Ya da “Bilmediğim bir dil.”
Anlamı, “tartışma.”
Orijinal dilde: “buğdayın yağıyla.”
Ya da “İlah gibi olan kişiler.”
Ya da “adaletle yargılayın.”
Ya da “ilah gibi olan kişilersiniz.”
Ya da “baş kaldırıyor.”
Orijinal dilde: “saklı.”
Moablılar ve Ammonlular kastediliyor.
Ya da “Önderlerine.”
Ya da “devedikenine.”
Orijinal dilde: “Senin ismini arasınlar.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “ne kadar çok seviliyor!”
Ya da “baka çalılarıyla dolu vadiden.”
Alternatif çeviri: “Onları eğiten bereket kuşanır.”
Alternatif çeviri: “Ey Tanrımız, kalkanımıza bak.”
Orijinal dilde: “Meshettiğin.”
Orijinal dilde: “örttün.”
Ya da “bir araya topla.”
Ya da “bolluk verecek.”
Ya da “Eğilip dinle.”
Ya da “Yüreğimi tam kıl ki adından korkayım.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “hakikatini.”
Ya da “kanıt.”
Ya da “kabul edenler.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Benim için her iyi şeyin kaynağı Sensin.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “eğilip dinle.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Gücü tükenmiş.”
Ya da “Abaddon’da.” Sözlük kısmındaki “Abaddon” maddesine bakın.
Alternatif çeviri: “Bir anda.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “boynuzumuzu yükseltir.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yetkisini.”
Ya da “İsyanlarının.”
Orijinal dilde: “meshettiğin.”
Ya da “taştan sığınaklarını.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “hakaretlerini nasıl koynumda taşıdığımı.”
Ya da “barınak.”
Ya da “doğum sancılarıyla.”
Ya da “bir gece nöbeti.”
Ya da “Suçlarımızın farkındasın.”
Ya da “nefes.”
Ya da “korku; hayranlık.”
Orijinal dilde: “sayacağımızı.”
Ya da “kalıcı.”
Ya da “gizli yerinde.”
Orijinal dilde: “Bana bağlandığı.”
Ya da “Adımı kabul ettiği.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “evine yakışır.”
Ya da “Huzursuz düşüncelere.”
Ya da “Tesellilerin gönlümü okşar.”
Ya da “hâkimin.” Orijinal dilde: “tahtın.”
Ya da “yükseklerde.”
Orijinal dilde: “susturacak.”
Anlamı, “sınama; deneme.”
Anlamı, “tartışma.”
Ya da “Davranış tarzımı hiç öğrenmediler.”
Ya da “İtibar.”
Ya da “ibadet edin.”
Ya da “geldi.”
Ya da “O’na ibadet edin.”
Orijinal dilde: “kızları.”
Ya da “O’na zafer kazandırdı.”
Ya da “geldi.”
Alternatif çeviri: “arasındaki.”
Orijinal dilde: “ayak taburesinin.”
Ya da “ibadet edin.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Kabul edin.”
Alternatif çeviri: “Bizi O yarattı, kendimiz değil.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Sana bağlılığımı gösterecek.”
Ya da “Sana bağlı kalacağım.”
Orijinal dilde: “bilmem.”
Ya da “Tanrı’ya bağlı.”
Ya da “Zayıf düştüğünde.”
Ya da “Eğilip dinle.”
Alternatif çeviri: “Kemiklerim sayılıyor.”
Ya da “Adın.”
Orijinal dilde: “yaratılmamış.”
Orijinal dilde: “gençliğin.”
Ya da “Ezelden ebede kadar.”
Ya da “İtibarı.”
Orijinal dilde: “ruh.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.
Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Yaşam kuvvetlerini.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.
Alternatif çeviri: “Hakkında güzel şeyler düşüneyim.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Alternatif çeviri: “anlatın.”
Orijinal dilde: “yüzünü arayın.”
Orijinal dilde: “emri.”
Ya da “buyruk haline getirdi.”
Orijinal dilde: “Meshettiklerime.”
Orijinal dilde: “Tüm ekmek sırıklarını kırdı.” Halka şeklindeki ekmekleri stoklamak için kullanılan sırıklar kastediliyor olabilir.
Orijinal dilde: “Canına.”
Ya da “alev.”
Yani, üreme güçlerinin.
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “onayını.”
Ya da “anlamını kavramadı.”
Ya da “araya girip önünde durdu.”
Sözlük kısmına bakın.
Ölen kişilere ya da cansız tanrılara sunulan kurbanlar.
Anlamı, “tartışma.”
Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.
Ya da “Davranışlarıyla fahişelik ettiler.” Burada bu ifade mecazi olarak kullanılıyor. Sözlük kısmındaki “fahişe” maddesine bakın.
Ya da “Ezelden ebede kadar.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “geri satın aldıkları.”
Ya da “bakır.”
Ya da “Her yiyecekten tiksinir olmuşlardı.”
Ya da “yükseğe koyar”, yani kimsenin erişemeyeceği bir yere koyar.
Alternatif çeviri: “kutsal mekânında.”
Orijinal dilde: “kaledir.”
Orijinal dilde: “Onun.”
Ya da “onu suçlayan.”
Ya da “kötü olduğuna hükmedilsin.”
Ya da “Nesi varsa almak için tefeciler tuzak kursun.”
Ya da “vefa.”
Ya da “vefa göstermeyi.”
Orijinal dilde: “ayak taburesi.”
1. ayetteki “Efendi” kastediliyor.
Ya da “Genç askerlerin.”
Orijinal dilde: “şafağın rahminden.”
Melkisedek, doğrudan Tanrı tarafından hem kral hem de kâhin olarak atanmıştı.
Ya da “Tüm dünyanın.”
Orijinal dilde: “başını.”
1. ayetteki “Efendi” kastediliyor.
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “her zaman sağlam bir temele dayanırlar.”
Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “Boynuzu yükseltilecek.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “yücelerdeki tahtında oturan.”
Alternatif çeviri: “çöp.”
Orijinal dilde: “oğullar.”
Ya da “kutsal yeri.”
Orijinal dilde: “Çakmaktaşı.”
Ya da “Biz bir şeye layık değiliz ey Yehova.”
Orijinal dilde: “Sessizliğe.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Alternatif çeviri: “İçim sevgiyle dolar, çünkü Yehova sesimi, yardım yakarışlarımı duyar.”
Ya da “eğilip dinler.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Yaşayanlar diyarında.”
Orijinal dilde: “Her insan yalancı.”
Ya da “Büyük kurtuluş.”
Orijinal dilde: “değerlidir.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “aşiretler.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “ferah.”
Alternatif çeviri: “Yehova bana yardım edenlerin yanında.”
Ya da “kurtuluş.”
Sözlük kısmındaki “köşe taşı” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “sunağın boynuzları” maddesine bakın.
Ya da “Tanrı’ya bağlı.”
Orijinal dilde: “Tüm yüreğiyle.”
Ya da “Doğru.”
Bu bölüm boyunca “düşünmek” olarak çevrilen ifade “incelemek” anlamını da taşır.
Ya da “Emirlerinin gösterdiği yolu.”
Ya da “utandırma.”
Orijinal dilde: “yolda koşacağım.”
Alternatif çeviri: “yüreğime güven aşıladın.”
Ya da “kazanca.”
Ya da “adi.”
Orijinal dilde: “Senden korksun.”
Ya da “ferah.”
Ya da “Bundan ötürü bekledim.”
Ya da “Bir yabancı olarak yaşadığım bu evde.”
Ya da “bana gülümsemeni; yüzünü yumuşatmayı.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “istemeden günah işlerdim.”
Ya da “sıkıntıya düşürerek.”
Alternatif çeviri: “yalanlarla.”
Geçmişte içine su koymak için kullanılan hayvan derisinden kap.
Yani, yarattığı tüm eserler.
İçinde yağ ve fitil bulunan aydınlatma aracı.
Orijinal dilde: “ağzımın gönüllü sunuları.”
Ya da “Hatırlatmaların sonsuza dek benim mirasımdır.”
Ya da “Yüreği bölünmüş olanlardan.”
Ya da “utanca.”
Orijinal dilde: “cüruf.”
Ya da “emir.”
Ya da “sağlam adımlar atayım.”
Orijinal dilde: “bedelle kurtar.”
Ya da “gülümse.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Gece nöbetlerinden önce.”
Ya da “İğrenç.”
Ya da “Davamı gör.”
Ya da “tamamı.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “şehre çıkış ilahisi” maddesine bakın.
Ya da “tökezlemesine.”
“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “Davut evinin.”
Ya da “Savunma duvarlarının.”
Ya da “hüküm sürmeye devam etmeyecek.”
Ya da “güneydeki.”
Orijinal dilde: “Oğullar.”
Ya da “mirastır.”
Muhtemelen babalar kastediliyor.
Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.
Muhtemelen çocuklar kastediliyor.
Ya da “suçların hesabını tutsaydın.”
“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “Senden korkulsun.”
Ya da “görkemli bir çadır.”
Anlaşılan Ahit Sandığı kastediliyor.
Sözlük kısmındaki “Ahit Sandığı” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “Meshettiğin.”
Orijinal dilde: “öğrettiğim hatırlatmalarıma.”
Orijinal dilde: “boynuzunu büyüteceğim.”
Alternatif çeviri: “Kutsal mekânda.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Alternatif çeviri: “bu.”
Ya da “değerli.”
Ya da “su buharı.”
Alternatif çeviri: “bent kapakları yapar.”
Ya da “halkının davasını.”
Ya da “sahip olduğu anlayışla.”
Alternatif çeviri: “elim de kurusun.”
Ya da “şehri.”
Alternatif çeviri: “tanrılara meydan okuyarak.”
Ya da “mekânına.”
Ya da “vaadini.”
Alternatif çeviri: “sözünü Kendi isminden büyük ettin.”
Orijinal dilde: “ölçüp biçersin.”
Ya da “Erişemeyeceğim kadar yüksek.”
Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “beni ördün.”
Ya da “embriyoyken.”
Alternatif çeviri: “hâlâ sayıyor olurdum.”
Ya da “kendi fikirlerini.”
Ya da “huzursuz düşüncelerimi.”
Ya da “su dolu.”
Ya da “memlekette.”
Orijinal dilde: “yüzünün.”
Sözlük kısmındaki “tahıl sunusu” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Gücüm tükendiğinde.”
Orijinal dilde: “Yaşayanlar diyarında payım Sensin.”
Ya da “Gücüm tükeniyor.”
Ya da “incelemekten.”
Ya da “doğruluk diyarında.”
Orijinal dilde: “sustur.”
Ya da “Yükseklerdeki.”
Ya da “kurtuluş.”
Ya da “gücünü.”
Ya da “hakikatle.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “Soylulara.”
Orijinal dilde: “Ruhu çıkar.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.
Ya da “yolunu saptırır.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “buğdayın yağıyla.”
Ya da “Buzu.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Orijinal dilde: “boynuzunu yükseltecek.”
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.
Ya da “Gücüne şahitlik eden göklerde.”