Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Mezmurlar 1:1-150:6
  • Mezmurlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Mezmurlar
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Mezmurlar

MEZMURLAR

BİRİNCİ KİTAP

(Mezmur 1-41)

1 Kötülerin öğüdünü dinlemeyen,

Günahkârların yolunda yürümeyen+

Ve alaycılarla birlikte oturmayan+ insan mutludur.

 2 Yehova’nın kanunundan zevk alır,+

O’nun kanununu gece gündüz, düşünerek* okur.+

 3 O insan, akarsular kenarına dikilmiş ağaç gibi olacak,

Mevsiminde meyve verecek,

Yaprağı solup gitmeyecek

Ve her işinde başarılı olacak.+

 4 Oysa kötüler böyle değildir,

Onlar rüzgârın savurduğu saman* gibidir.

 5 Bu yüzden kötüler hükümden kaçamayacak,+

Günahkârlar da doğru* insanların arasında barınamayacak.+

 6 Çünkü Yehova doğruların izlediği yolu görür,+

Kötülerin gittiği yol ise silinip gidecektir.+

2 Milletler neden kargaşa içinde?

Ve halklar neden boş planlar yapıyor?*+

 2 Yeryüzündeki krallar yerlerini alıyor,

Yöneticiler bir araya toplanıyor,*+

Yehova’ya ve meshettiği+ kişiye* karşı birlik oluyorlar.

 3 “İplerinden kurtulalım,

Zincirlerini koparıp atalım!” diyorlar.

 4 Göklerdeki tahtında oturan ise onlara gülecek,

Evet, Yehova onlarla alay edecek.

 5 O zaman onlarla öfkeyle konuşacak,

Alev alev yanan öfkesi onları dehşete düşürecek,

 6 Şöyle diyecek: “Kralımı seçen Benim,+

Onu kutsal* dağım Sion’a*+ Ben koydum.”

 7 Yehova’nın kararını size bildireyim,

O bana şöyle dedi: “Sen Benim oğlumsun,+

Ben bugün senin baban oldum.+

 8 Dile Benden, milletleri sana miras olarak vereyim,

Yeryüzü bir uçtan öbür uca senin olsun.+

 9 Onları demir asayla kıracaksın,+

Toprak bir kap gibi ezip parçalayacaksın.”+

10 Bu yüzden siz krallar, akıllıca davranın,

Siz yeryüzünün hâkimleri, uyarıyı dikkate alın.

11 Yehova’ya derin saygıyla* kulluk edin,

O’nun önünde hayranlıkla* sevinin.

12 Oğula saygı duyun*+ yoksa Tanrı öfkelenir,

Siz de doğruluk yolundan yok olup gidersiniz,+

Çünkü O’nun öfkesi ansızın parlar.

Ne mutludur O’na sığınanlar!

Davut’un, oğlu Abşalom’dan kaçtığı sırada yazdığı bir ilahi.+

3 Ah Yehova, düşmanlarım neden bu kadar çoğaldı?+

Neden bunca kişi bana karşı ayaklanıyor?+

 2 Birçokları benim için

“Tanrı onu kurtarmaz” diyor.+ (Selah)*

 3 Fakat Sen etrafımda kalkansın ey Yehova,+

Onurum Sensin,+ başımı yerden kaldıran da.+

 4 Ben Yehova’ya sesleneceğim,

O da kutsal dağından+ bana cevap verecek. (Selah)

 5 Ben yatıp uykuya dalacağım,

Uyanınca da güvende olacağım,

Çünkü Yehova bana hep destek olur.+

 6 Dört bir yanımı sarmış on binlerce düşman,

Ama ben onlardan korkmam.+

 7 Kalk ey Yehova! Kurtar beni+ ey Tanrım!

Sen tüm düşmanlarımın çenesine vurur,

Kötülerin dişlerini kırarsın.+

 8 Yehova, kurtuluş Senden gelir.+

Bereketin halkının üzerindedir. (Selah)

Başmüzisyene:* Telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.

4 Ey adil Tanrım,+ seslendiğimde cevap ver.

Sıkıntılı zamanımda bana bir çıkış yolu sağla.

Bana merhamet et ve duamı duy.

 2 Siz insanoğulları,

Daha ne kadar onurumu ayaklar altına alacaksınız?

Daha ne kadar değersiz şeyleri sevecek,

Yalan peşinde koşacaksınız? (Selah)

 3 Bilin ki Yehova vefalı kulunu ayrı tutar,*

Seslendiğimde Yehova beni duyar.

 4 Öfkelenseniz de günah işlemeyin,+

Yattığınızda, diyeceğinizi içinizden* söyleyin ve sessiz kalın. (Selah)

 5 Doğru birine yakışır şekilde kurbanlar sunun

Ve Yehova’ya güvenin.+

 6 Birçokları “Kim bize güzel günler gösterecek?” diyor.

Ey Yehova, bize yüzünün ışığını* göster.+

 7 Öyle bir sevinç verdin ki yüreğime,

Bolca tahılı ve yeni şarabı olanlarınkinden de öte.

 8 Ben huzur içinde yatar uyurum,+

Ey Yehova, yalnız Senin sayende güvende olurum.+

Başmüzisyene: Nehilot* için. Davut’un ilahisi.

5 Duamı dinle ey Yehova,+

Ne olur iç çekişime kulak tıkama.

 2 Yardım yakarışımı duy, ey Kralım, Tanrım,

Çünkü Sanadır dualarım.

 3 Ey Yehova, sabahları sesimi işitirsin,+

Sana sabahleyin kaygılarımı anlatır+ ve cevabını ümitle beklerim.

 4 Sen kötülükten zevk alan bir Tanrı değilsin,+

Kötü kişi asla yanında barınamaz.+

 5 Kibirli hiç kimse önünde duramaz.

Kötülük yapan herkesten nefret edersin,+

 6 Sen yalan söyleyenleri yok edeceksin.+

Ey Yehova, şiddet kullananlardan ve hilekârlardan tiksinirsin.+

 7 Ben ise büyük vefandan*+ ötürü evine geleceğim,+

Sana duyduğum saygı ve korkuyla

Kutsal mabedine* doğru eğileceğim.+

 8 Ey Yehova, düşmanlarımın karşısında bana doğruluğunla rehber ol,

Senin yolunda yürürken önümdeki engelleri kaldır.+

 9 Onların hiçbir sözüne güven olmaz,

İçlerini kötülük bürümüş,

Ağızları açık bir mezar,

Dilleriyle başkalarını pohpohlayıp dururlar.+

10 Ama Sen onları yargılayıp suçlu bulacaksın Tanrım,

Kendi planları sonlarını getirecek.+

Suçlarının çokluğu yüzünden kovulsunlar,

Çünkü Sana isyan ettiler.

11 Fakat Sana sığınanlar sevinecek,+

Sevinç çığlıkları daima sürecek.

Çünkü Sen onlara kol kanat gereceksin,

İsmini sevenler Seninle sevinip coşacak.

12 Çünkü Sen doğru kişiye nimetler vereceksin ey Yehova,

Senin onayın onu büyük bir kalkan gibi kuşatacak.+

Başmüzisyene: Şeminit’e* göre akort edilmiş telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.

6 Ey Yehova, beni öfkeyle düzeltme,

Beni hiddetle terbiye etme.+

 2 Bana iyilik* et ey Yehova, gücüm tükeniyor.

Şifa ver bana ey Yehova,+ kemiklerim sızlıyor.

 3 Evet, çok endişeliyim,+

Bu daha ne kadar sürecek ey Yehova?+

 4 Ne olur Yehova, gel de kurtar canımı,+

Vefandan ötürü koru beni.+

 5 Çünkü ölüler Seni anamaz,

Mezarda* kimse Seni yüceltemez.+

 6 İç çekmekten bitkin düştüm,+

Bütün gece ağlamaktan sırılsıklam oldu yatağım,

Yattığım yere sel gibi akıyor gözyaşlarım.+

 7 Derdimden gözlerim yorgun düştü,+

Bana zorbalık edenlerden ötürü gözümün ışığı söndü.

 8 Siz kötülük yapanlar gidin başımdan,

Çünkü Yehova ağlayışımı duyacak.+

 9 Yehova yakarışımı işitecek,+

Yehova duamı kabul edecek.

10 Bütün düşmanlarım utanca ve korkuya kapılacak,

Küçük düşüp bir anda geri çekilecekler.+

Benyamin kabilesinden Kuş’un sözleri hakkında Davut’un Yehova’ya ağıtı.

7 Ey Yehova Tanrım, Sana sığınırım.+

Bana zulmedenlerin hepsinden koru beni, kurtar.+

 2 Yoksa beni aslan gibi parçalayacaklar,+

Kapıp götürecekler ve kurtaranım olmayacak.

 3 Ey Yehova Tanrım, bir yanlış yaptıysam,

Birine haksızlık ettiysem,

 4 İyiliğe kötülükle karşılık verdiysem,+

Sebepsiz yere düşmanımı yağmaladıysam,

 5 Bir düşman peşime düşüp beni yakalasın,

Ezip toprağa gömsün,

Onurumu ayaklar altına alsın. (Selah)

 6 Hiddetle kalk ey Yehova,

Öfkeli düşmanlarımın karşısına çık,+

Benim için uyan ve adaletin yerine getirilmesini emret.+

 7 Milletler çevreni kuşatsın,

Sen de yüce makamından onlara karşılık ver.

 8 Yehova, halklara Sen hüküm verirsin.+

Ey Yehova, beni doğruluğuma göre yargıla,

Sana* olan bağlılığıma göre hüküm ver bana.+

 9 Ne olur kötülerin kötülüğüne son ver.

Doğru insan ise sapasağlam dursun,+

Çünkü Sen yürekleri+ ve en derin duyguları*+ inceleyen adil Tanrı’sın.+

10 Benim kalkanım,+ doğru yüreklilerin kurtarıcısı olan Tanrı’dır.+

11 Tanrı adil bir hâkimdir,+

Her gün kötülere hükmünü bildirir.*

12 Tövbe*+ etmeyen olursa, O kılıcını biler,+

Yayını gerip hazır eder.+

13 Ölümcül silahlarını eline alır,

Ateşli oklarını hazırlar.+

14 Bakın! Kötülüğe gebe biri var,

Karnında bela taşıyor ve yalanlar doğuracak.+

15 Derin bir çukur kazıyor,

Fakat kazdığı kuyuya kendisi düşecek.+

16 Tasarladığı bela kendi başına gelecek,+

Zorbalığı dönüp onu bulacak.

17 Yehova’yı adaletinden ötürü yücelteceğim,+

Yüceler Yücesi+ Yehova’nın ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Davut’un ilahisi.

8 Ey Rabbimiz Yehova, tüm yeryüzünde ne görkemli adın var!

İhtişamını göklerden de yüce kıldın.*+

 2 Sana karşı koyanlardan ötürü,

Düşmanını ve öç peşinde olanı susturmak için,

Küçük çocukların ve emziktekilerin+ sözleriyle gücünü gösterdin.

 3 Yarattığın gökleri, elinin eserlerini,

Yaptığın ay ve yıldızları+ görünce şöyle dedim:

 4 Ölümlü insan kim ki, onu düşünüyorsun?

İnsanoğlu ne ki, onunla ilgileniyorsun?+

 5 Sen onu meleklerden* biraz aşağı yarattın,

Başına ihtişam ve görkem tacı taktın.

 6 Elinin eserlerini onun yetkisine verdin,+

Her şeyi ayakları altına serdin:

 7 Bütün koyunları, keçileri ve sığırları,

Yaban hayvanlarını,+

 8 Gökteki kuşları, denizdeki balıkları

Ve denizlerde yaşayan bütün canlıları.

 9 Ey Rabbimiz Yehova, tüm yeryüzünde ne görkemli adın var!

Başmüzisyene: Mut-labben’e* göre. Davut’un ilahisi.

א [Alef]

9 Tüm yüreğimle yücelteceğim Seni ey Yehova,

Yaptığın bütün harika işleri anlatacağım.+

 2 Seninle sevinip Seninle coşacağım,

Ey Yüceler Yücesi, adına ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

ב [Bet]

 3 Düşmanlarım geri çekilirken+

Önünde tökezleyecek, yok olup gidecekler.

 4 Sen davama bakar, beni adalete kavuşturursun,

Tahtına oturup adil şekilde yargılarsın.+

ג [Gimel]

 5 Milletleri azarladın,+ kötüleri yok ettin,

Adlarını ebediyen sildin.

 6 Düşman sonsuza dek yok edildi,

Şehirlerini kökünden söküp attın,

Onlardan geriye hiçbir anı kalmayacak.+

ה [He]

 7 Oysa Yehova sonsuza dek hüküm sürecek,+

O, adaleti yerine getirmek için tahtına oturmuştur.+

 8 Dünyayı doğrulukla yargılayacak,+

Milletler için doğru hükümler verecek.+

ו [Vav]

 9 Yehova ezilenlere güvenli* bir sığınak,+

Sıkıntılı zamanlarda sığınacak yer olur.+

10 Adını bilenler sana güvenir ey Yehova,+

Sana bel bağlayanları asla bırakmazsın.+

ז [Zayin]

11 Sion’da oturan Yehova’ya ilahiler söyleyin,

Yaptıklarını milletler arasında duyurun.+

12 O ezilenleri hatırlar ve dökülen kanlarının hesabını sorar,+

Onların feryadını asla unutmaz.+

ח [Het]

13 Ey Yehova, ölümün kapılarından beni çekip alan Tanrım,+

Benden nefret edenlerden çektiklerime bak,

Bana iyiliğini göster ki,

14 Sion şehrinin kapılarında+

Övülecek işlerini duyurayım

Ve sağladığın kurtuluşla sevineyim.+

ט [Tet]

15 Milletler kendi kazdıkları çukura düştü,

Ayakları kendi kurdukları ağa yakalandı.+

16 Yehova yerine getirdiği hükümleriyle tanınır.+

Kötüler kendi elleriyle kurdukları tuzağa düşer.+

Higgayon.* (Selah)

י [Yod]

17 Kötüler ve Tanrı’yı unutan bütün milletler

Geri çekilecek ve mezara* gidecek.

18 Oysa Tanrı fakirleri unutmaz,+

Yumuşak başlıların ümidi asla boşa çıkmaz.+

כ [Kaf]

19 Kalk ey Yehova! Ölümlü insan üstün gelmesin.

Milletler Senin önünde yargılansın.+

20 Ey Yehova, milletlere korku sal,+

Ölümlü olduklarını anlasınlar. (Selah)

ל [Lamed]

10 Neden uzak duruyorsun ey Yehova?

Sıkıntı zamanında neden gizleniyorsun?+

 2 Kötü adam kibre kapılıp garibanı kovalıyor,+

Fakat planladığı kötülük onun başına gelecek.+

 3 Kötü adam bencil arzularıyla övünüyor,+

Açgözlüye bereket diliyor,*

נ [Nun]

Yehova’ya saygısızlık ediyor.

 4 Kötü adam kibrinden Tanrı’yı aramaz,

“Tanrı yok” diye düşünür hep.+

 5 İşleri hep iyi gider,+

Fakat Senin hükümlerine aklı ermez,+

Bütün düşmanlarına tepeden bakar.

 6 İçinden “Beni hiçbir şey sarsamaz” der,

“Nesiller boyunca felaket görmem.”+

פ [Pe]

 7 Ağzı lanet, yalan ve tehditlerle dolu,+

Diliyle bela saçar ve yaralar.+

 8 Köylerin yakınında pusuya yatar,

Saklandığı yerden çıkıp masumları öldürür.+

ע [Ayin]

Gözü hep zavallı bir kurban arar.+

 9 İnindeki* aslan gibi pusuya yatar,+

Çaresiz olanı kapmak için bekler.

Ağına düşürünce de alıp götürür.+

10 Kurbanını yere serer ve ezer,

Zavallılar onun pençesine düşer.

11 O yüreğinden, “Tanrı unutmuş,+

Yüzünü çevirmiş,

Asla görmez” der.+

ק [Kof]

12 Ey Yehova kalk,+ gücünü göster Tanrım.+

Yardıma muhtaç olanları unutma.+

13 Kötü adam neden Sana saygısızlık ediyor?

Yüreğinden “Tanrı benden hesap sormaz” diye geçiriyor.

ר [Reş]

14 Ama Sen çekilen sıkıntıların, dertlerin farkındasın.

Her şeyi görür ve gerekeni yaparsın.+

Masum kurbanlar Senden yardım ister,+

Sen yetimin yardımcısı olursun.+

ש [Şin]

15 Kötü ve gaddar adamın kolunu kanadını kır+ ki,

Artık kötülük yapamasın,

Araştırıp baktığında,

Bulabildiğin hiçbir kötülük olmasın.

16 Yehova sonsuza dek kraldır.+

Milletler yeryüzünden silinip gitti.+

ת [Tav]

17 Ey Yehova, yumuşak başlıların dileğini duyarsın.+

Yüreklerini kararlı kılar+ ve onlara kulak verirsin.+

18 Yetimin ve ezilenin hakkını verirsin+ ki,

Topraktan yaratılmış ölümlü insan artık onları korkutamasın.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

11 Ben Yehova’ya sığındım,+

Bana nasıl dersiniz,

“Bir kuş gibi dağlara kaç!

 2 Bak, kötüler nasıl da yaylarını geriyor!

Doğru yüreklileri karanlıkta vurmak için

Oklarıyla hedef alıyorlar.

 3 Adaletin temelleri çökerse,

Doğru kişi ne yapabilir?”

 4 Yehova kutsal mabedindedir,+

Yehova’nın tahtı göklerdedir.+

Gözleri herkesi görür, dikkatli bakışlarıyla* insanoğullarını inceler.+

 5 Yehova hem doğru hem kötü insanı inceler,+

Şiddeti sevenden nefret eder.+

 6 O kötülere tuzaklar kuracak,*

Onların payına ateş, kükürt+ ve kavurucu rüzgâr düşecek.

 7 Çünkü Yehova doğrudur,*+ doğru işlerden hoşlanır,+

Doğru insanlar O’ndan iyilik görür.+

Başmüzisyene: Şeminit’e* göre. Davut’un ilahisi.

12 Kurtar beni ey Yehova, artık vefalı biri kalmadı,

Güvenilir insan bulunmaz oldu.

 2 Herkes birbirine yalan söylüyor,

Sahte övgüler yağdırıyor ve ikiyüzlü bir yürekle konuşuyorlar.+

 3 Yehova tüm pohpohlayan dilleri koparacak,

Kendileriyle övünenlerin ağzını kapatacak,+

 4 Onlar ki “Dilimizle istediğimizi elde ederiz” diyorlar,

“Dilimizi istediğimiz gibi kullanırız,

Bize kim efendilik edebilir?”+

 5 “Kalkıp harekete geçeceğim” diyor Yehova,

“Çünkü mazlumlar eziliyor,

Yoksullar iç çekiyor.+

Onları kurtaracağım, artık kimse onları aşağılamayacak.”

 6 Yehova’nın sözleri kusursuzdur,+

Toprak fırında* arıtılmış, yedi kez saflaştırılmış gümüş gibidir.

 7 Ey Yehova, Sen onlara kol kanat gereceksin,+

Her birini daima bu kötü insanlardan koruyacaksın.

 8 Kötüler serbestçe ortalıkta dolaşıyor,

Çünkü insanoğlu rezilliği yüceltiyor.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

13 Ey Yehova, daha ne kadar unutacaksın beni? Sonsuza dek mi?

Daha ne kadar yüz çevireceksin benden?+

 2 Daha ne kadar endişeler içinde boğulacağım?

Her gün yüreğimde taşıdığım acı daha ne kadar sürecek?

Düşmanım ne zamana kadar üstün gelecek bana?+

 3 Ne olur halime bak ve cevap ver ey Yehova Tanrım.

Güç kazanmama yardım et* ki, ölüm uykusuna dalmayayım.

 4 Böylece düşmanım “Onu yendim” diyemesin.

Karşımdakilerin düşüşüme sevinmesine izin verme.+

 5 Ben Senin vefana güvenirim.+

Yüreğim sağladığın kurtuluşla sevinecek.+

 6 Yehova’ya ilahiler söyleyeceğim, çünkü beni bol bol ödüllendirdi.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

14 Akılsız insan içinden “Yehova yok” der,+

Davranışları yozlaşmıştır, iğrenç işler yapar.

Doğru olanı yapan hiç kimse yok.+

 2 Yine de Yehova göklerden insanlara bakıyor,

Anlayış sahibi olan ve O’nu arayan biri var mı, görmek istiyor Yehova.+

 3 Hepsi yoldan sapmış,+

Birbirlerinden farkları yok, hepsi yozlaşmış,

Doğru olanı yapan kimse yok,

Bir kişi bile kalmamış.

 4 Kötülük yapanların hiçbirinin mi anlayışı yok?

Onlar halkımı ekmek yer gibi yiyip yutuyor,

Yehova’ya dua etmiyorlar.

 5 Ama içlerini büyük bir korku saracak,+

Çünkü Yehova doğruların yanında.

 6 Siz kötülük yapanlar, fakirin ümidini boşa çıkarmaya çalışırsınız,

Oysa onun sığınağı Yehova’dır.+

 7 Ah ne olur, Sion’dan İsrail’e kurtuluş gelsin!+

Yehova, esir halkını geri getirince,

Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.

Davut’un ilahisi.

15 Ey Yehova, çadırına kim misafir olabilir?

Kutsal dağında kim yaşayabilir?+

 2 Temiz* bir yaşam süren,+

Doğru olanı yapan+

Ve yüreğinde doğruyu konuşan* insan.+

 3 O kimseye iftira atmaz,+

Komşusuna kötülük etmez,+

Arkadaşını karalamaz.*+

 4 O, ahlaktan yoksun adamla arkadaşlık etmez,+

Yehova’dan korkanlara ise saygı duyar.

Kendi zararına da olsa sözünden* dönmez.+

 5 Faizle borç vermez,+

Masum insanın zararına rüşvet kabul etmez.+

Bunları yapan asla sarsılmayacaktır.+

Davut’un miktamı.*

16 Koru beni ey Tanrım, çünkü Sana sığındım.+

 2 Yehova’ya dedim ki, “Sen Yehova’sın, hayatımdaki her iyi şeyin* kaynağısın.

 3 Yeryüzündeki temiz* kişiler,

Saygıyı hak edenler,

Bana büyük sevinç verir.”+

 4 Başka tanrıların peşinden koşan, dertlerini çoğaltır.+

Ben onlara asla kanlı içecek sunuları sunmam,

Adlarını ağzıma almam.+

 5 Benim payıma düşen, her ihtiyacımı veren+ ve kâsemi dolduran+ Sensin, ey Yehova.

Senin ellerinde güvendedir mirasım.

 6 Payıma hep güzel yerler düştü,

Mirasımdan+ öyle memnunum ki!

 7 Bana öğüt veren Yehova’ya şükürler olsun.+

En derindeki düşüncelerim* geceleyin bile bana doğruyu gösterir.+

 8 Ben gözümü Yehova’dan ayırmam.*+

O sağ yanımda olduğu için asla sarsılmam.+

 9 Bu yüzden yüreğimde sevinç var, iliklerime kadar neşe doluyum,

Güven içinde yaşıyorum.

10 Çünkü Sen beni mezarda* bırakmazsın.+

Vefalı kulunu çukura* terk etmezsin.+

11 Bana hayat yolunu+ öğretirsin.

Huzurunda olmak içimi sevinçle doldurur,*+

Sağ yanında* olmak mutluluk verir sonsuza kadar.

Davut’un duası.

17 Adalet yakarışımı duy, ey Yehova,

Yardım feryadımı dinle,

Dürüstçe ağzımdan dökülen sözlere kulak ver.+

 2 Hakkımda adil bir karar ver,+

Gözlerin neyin doğru olduğunu görsün.

 3 Yüreğimi inceledin, geceleyin yokladın,+

Beni arıttın,+

Hiç kötülük tasarlamadığımı,

Dilimle günah işlemediğimi göreceksin.

 4 İnsanların yaptıklarına gelince,

Senin ağzından çıkan sözler sayesinde,

Ben soyguncunun yoluna ayak basmam.+

 5 Adımlarım Senin yollarından hiç ayrılmasın,

Böylece asla sendelemez ayaklarım.+

 6 Sana yakarırım ey Tanrım,

Çünkü cevap vereceğini biliyorum.+

Bana kulak ver,* dediklerimi duy.+

 7 Sana isyan edenlerden kaçanların,

Kaçıp yanına* sığınanların kurtarıcısı olan Tanrım,

Vefanı olağanüstü şekilde göster.+

 8 Beni gözbebeğin gibi koru,+

Kanatlarının gölgesinde sakla.+

 9 Bana saldıran kötülerden,

Etrafımı sarıp canıma kasteden düşmanlarımdan+ koru beni.

10 Yürekleri nasır* bağlamış,

Ağızlarından kibir akıyor,

11 Çevremizi kuşattılar,+

Bizi yerle bir etmek için fırsat kolluyorlar.

12 Düşman, avını parçalamak için sabırsızlanan bir aslan gibi,

Pusuya yatmış bir aslan.

13 Ey Yehova, kalkıp onun karşısına dikil,+

Onu yere ser,

Kılıcınla kurtar beni kötünün elinden,

14 Kurtar beni bu dünyanın insanlarından,

Bu hayatın sunduklarıyla yetinenlerden,+

Nimetlerinle doyurduğun o insanlardan,+

Bir sürü oğlu olup onlara miras bırakanlardan,

Elinle kurtar beni ey Yehova.

15 Ben ise doğruluğum sayesinde onayını kazanırım,

Senin huzurunda uyanmaktır* benim mutluluğum.+

Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un ilahisi. Yehova onu bütün düşmanlarının ve Saul’un elinden kurtardığında Yehova’ya söylediği ilahi.+

18 Ey Yehova Seni çok seviyorum, kuvvetim Sensin.+

 2 Yehova sığındığım kaledir, kayamdır, daima imdadıma yetişir.+

Tanrım kayamdır,+ ben O’na sığınırım,

Kalkanım, güçlü kurtarıcım,* güvenli hisarımdır.*+

 3 Övgülere layık Tanrıma, Yehova’ya yakarırım

Ve düşmanlarımın elinden kurtulurum.+

 4 Ölüm ipleri etrafımı sardı,+

Alçakların baskınları beni sel suları gibi dehşete düşürdü.+

 5 Mezarın* ipleri çevremi kuşattı,

Karşıma ölüm tuzakları çıktı.+

 6 Sıkıntıya düşünce Yehova’ya yakardım,

Yardım için hep Tanrıma yalvardım,

Mabedinden duydu sesimi,+

Feryadım kulaklarına erişti.+

 7 O zaman yeryüzü sallanmaya, sarsılmaya başladı,+

Dağların temelleri yerinden oynadı,

O’nun öfkesinden tir tir titrediler.+

 8 Burnundan dumanlar püskürdü,

Ağzından yakıp yok eden bir ateş çıktı,+

O’ndan kızgın korlar savruldu.

 9 O aşağı inerken gökler eğildi,+

Koyu bulutlar ayaklarının altındaydı.+

10 Bir kerubinin* üzerinde uçarak geldi,+

Bir meleğin* kanatları üzerinde hızla yaklaştı,+

11 Sonra örtü gibi karanlığa sarındı.+

Yağmur yüklü kapkara fırtına bulutları,+

Bir çadır gibi çevresini sarmıştı.

12 Önünde şimşekler çaktı,

Bulutlardan etrafa dolu ve kızgın korlar saçıldı.

13 Sonra Yehova göklerde gürlemeye başladı,+

Yüceler Yücesi, doluyla ve kızgın korlarla sesini duyurdu.+

14 Oklarını fırlatıp düşmanlarımı dağıttı,+

Şimşekler yağdırıp onları şaşkına çevirdi.+

15 Ey Yehova Sen azarlayınca,

Burnundan çıkan soluğun şiddetiyle,

Akarsuların yatakları göründü,+

Yeryüzünün temelleri ortaya çıktı.+

16 Yükseklerden elini uzatıp tuttu beni

Ve suların derinliklerinden çekip çıkardı.+

17 Canımı zorlu düşmanlardan,+ benden güçlü adamlardan kurtardı,+

Onlar benden nefret ediyordu.

18 Felakete uğradığım gün karşıma çıktılar,+

Fakat Yehova bana destek oldu.

19 Beni güvenli* bir yere götürdü,

Beni kurtardı, çünkü benden hoşnuttu.+

20 Yehova doğru davrandığım için beni ödüllendirir,+

Ellerimin temizliğine bakar, karşılığını verir.+

21 Çünkü Yehova’nın yolundan ayrılmadım,

Tanrımı bırakarak kötülüğe sapmadım.

22 O’nun bütün kararlarını aklımda tutacağım,

Yasalarını göz ardı etmeyeceğim.

23 O’nun gözünde temiz kalacağım,+

Kendimi suçtan uzak tutacağım.+

24 Yehova doğru davranışlarıma,+

Ellerimin temizliğine bakıp beni ödüllendirsin.+

25 Sen vefalı kişiye vefa gösterir,+

Masum adama adaletle davranırsın,*+

26 Temiz insana Sen de temiz olduğunu gösterirsin,+

Düzenbazlara ise düzen kurmanın ne olduğunu.+

27 Mazlumları Sen kurtarırsın,+

Kibirlileri ise alçaltırsın.+

28 Ey Yehova, ışığımı Sen yakarsın,

Karanlığımı Sen aydınlatırsın Tanrım.+

29 Yardımınla yağmacıların karşısına çıkar,+

Seninle surlar aşarım Tanrım.+

30 Tanrı’nın yaptığı her şey kusursuzdur,+

Yehova’nın sözü saftır.+

O Kendisine sığınanların hepsine kalkan olur.+

31 Yehova’dan başka Tanrı var mı?+

Tanrımızdan başka kaya var mı?+

32 Tanrı’dır beni güçle donatan,+

O önümdeki yolu düzeltecek.+

33 O’nun sayesinde ayaklarım geyiklerinki gibi olur,

Dik yamaçlarda sapasağlam dururum.+

34 Tanrım ellerimi savaş için eğitir,

Kollarım bakır yayı bükebilir.

35 Kurtuluş kalkanınla beni korursun,+

Sağ elinle beni destekler,*

Alçakgönüllülüğünle yüceltirsin.+

36 Adımlarım için yolu genişletirsin,

Yürürken ayaklarım kaymaz.+

37 Düşmanlarımı kovalayacağım ve alt edeceğim,

Hepsini ortadan kaldırmadan geri dönmeyeceğim.

38 Onları ezeceğim, bir daha doğrulamayacaklar,+

Ayaklarımın altına serilip kalacaklar.

39 Beni savaş için büyük bir güçle donatacaksın,

Senin sayende düşmanlarım önümde yere yığılacak.+

40 Hepsini kovacaksın, benden kaçacaklar,

Bana nefret besleyenlerin kökünü kazıyacağım.*+

41 Yardım için yakarsalar da kimse onları kurtarmaz,

Yehova’ya da yakarırlar, ama onlara cevap vermez.

42 Onları rüzgârda savrulan toz gibi un ufak edeceğim,

Sokakların çamuru gibi saçacağım.

43 Beni halkımın suçlamalarından kurtaracaksın,+

Milletlerin başına atayacaksın,+

Tanımadığım bir halk bana hizmet edecek.+

44 Sırf duydukları bir haber üzerine bana itaat edecekler,

Yabancılar önümde korkuyla eğilecek.+

45 Onların cesareti kırılacak,

Kalelerinden titreyerek çıkacaklar.

46 Yehova yaşayan Tanrı’dır! Kayama+ övgüler sunulsun!

Beni kurtaran Tanrım yüceltilsin!+

47 Gerçek Tanrı öcümü alır,+

Halklara önümde boyun eğdirir.

48 Beni öfkeli düşmanlarımdan kurtarır.

Üzerime saldırırlar ama Senin sayende bana erişemezler,*+

Zorbaların elinden beni çeker alırsın.

49 Bu yüzden ey Yehova, Seni milletler arasında yücelteceğim+

Ve ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

50 Tanrı, muazzam şeyler yaparak kralını kurtarır,*+

Seçtiği* kişiye vefa gösterir,+

Hem Davut’a hem de soyuna sonsuza dek vefalı kalır.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

19 Gökler Tanrı’nın haşmetini bildirir,+

Gökyüzü elinin eserlerini anlatır.+

 2 Her gün dillerinden övgüler dökülür,

Her gece bildiklerini anlatırlar.

 3 Aslında konuşmazlar, tek kelime etmezler,

Onlardan çıt çıkmaz.

 4 Yine de sesleri yeryüzünü kaplamış,

Sözleri dünyanın en uzak köşelerine varmış.+

Tanrı güneş için göklerde bir çadır kurmuş,

 5 Gerdek odasından çıkan damada benzer güneş,

Koşarak yoluna gidecek bir savaşçı gibi sevinçli.

 6 Göğün bir ucundan çıkar,

Çember çizerek diğer ucuna gider,+

Sıcaklığından hiçbir şey kaçamaz.

 7 Yehova’nın kanunu kusursuzdur,+ insanın gücünü tazeler.*+

Yehova’nın hatırlatması güvenilirdir,+ deneyimsize hikmet* kazandırır.+

 8 Yehova’nın talimatları doğrudur, yüreği sevindirir,+

Yehova’nın emri temizdir, gözleri aydınlatır.+

 9 Yehova korkusu+ saftır, sonsuza dek sürer.

Yehova’nın kararları doğrudur, hepsi adildir.+

10 Tüm bunlar altından da değerlidir,

Bol miktarda saf altından daha çok sevilir,+

Baldan, evet petekten damlayan baldan tatlıdır.+

11 Bunlarla kulunu uyarırsın,+

Onları dinlemenin ödülü büyüktür.+

12 Kendi hatasını kim fark edebilir?+

Fark etmediğim günahlarımdan sorumlu tutma beni Tanrım.

13 Kulunu küstah davranışlardan uzak tut+

Onların bana hâkim olmasına izin verme.+

O zaman eksiksiz olurum,+

Ve büyük günahlardan* uzak kalırım.

14 Ağzımdan çıkan sözler ve yüreğimden geçen düşünceler

Seni hoşnut etsin+ ey Yehova, kayam,+ kurtarıcım.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

20 Sıkıntılı gününde Yehova sana cevap versin.

Yakup’un Tanrısının adı seni korusun.+

 2 Kutsal mekânından sana yardım göndersin,+

Sion’dan sana destek olsun.+

 3 Verdiğin bütün sunuları hatırlasın,

Yakılan sununu* memnuniyetle kabul etsin. (Selah)

 4 Sana yüreğine göre versin,+

Bütün planlarını başarıya ulaştırsın.

 5 Sağladığın her kurtuluşta sevinç çığlıkları atacağız,+

Zafer bayraklarımızı Tanrımızın ismiyle kaldıracağız.+

Yehova senin bütün dileklerini gerçekleştirsin.

 6 Şimdi anlıyorum ki, Yehova seçtiği* kişiyi kurtarır.+

Ona kutsal göklerinden cevap verip,

Sağ eliyle büyük zaferler* kazandırır.+

 7 Kimi savaş arabalarına, kimi atlara güvenir,+

Biz ise Tanrımız Yehova’nın adına güveniriz.+

 8 Onlar düşüp yere serildiler,

Biz ise yeniden ayağa kalktık ve dimdik durduk.+

 9 Ey Yehova, kralı koru!+

O, yardım çağrımıza hemen cevap verecektir.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

21 Kral Senin gücünle sevinir,+ ey Yehova,

Sen onu kurtardığında ne kadar mutlu olur!+

 2 Onun yüreğindeki arzuyu gerçekleştirdin,+

Dudaklarından dökülen dileği geri çevirmedin. (Selah)

 3 Ona nimetler yağdırdın,

Başına saf altından bir taç koydun.+

 4 Senden yaşam istedi, ona verdin,+

Upuzun, sonsuz bir ömür verdin.

 5 Kurtarışınla ona büyük bir ihtişam verirsin.+

İtibar ve görkem kazandırırsın.

 6 Ona sonsuza dek nimetler verirsin,+

Huzurunda* olmanın sevincini tattırırsın.+

 7 Çünkü kralın güvendiği Yehova’dır,+

Yüceler Yücesi’nin vefası sayesinde o asla sarsılmaz.+

 8 Düşmanlarının hepsini elinle avlarsın,

Senden nefret edenleri sağ elinle yakalarsın.

 9 Denetleme zamanında dikkatini onlara çevirdiğinde

Ateşli fırına atılmış gibi yok olacaklar.

Yehova hepsini öfkesiyle yutacak, ateş onları yiyip bitirecek.+

10 Onların çocuklarını* yeryüzünden silip atacaksın,

İnsanlar arasında soylarından kimseyi bırakmayacaksın.

11 Çünkü Sana kötülük etmeye çalıştılar,+

Başarısızlığa mahkûm düzenler kurdular.+

12 Okunla onları hedef alıp

Geri çekilmek zorunda bırakacaksın.+

13 Kalk ey Yehova, gücünü göster,

İlahiler çalıp söyleyerek gücünü yücelteceğiz.

Başmüzisyene: “Seher Geyiği” ezgisine* göre. Davut’un ilahisi.

22 Tanrım, Tanrım, beni neden bıraktın?+

Neden gelip beni kurtarmıyorsun?

Acıyla yakarıyorum, neden duymuyorsun?+

 2 Tanrım, gündüzleri Sana sesleniyorum, cevap vermiyorsun,+

Geceleri de hep yakarıyorum.

 3 Ama Sen kutsalsın,+

İsrail’in övgüleri kuşatmış etrafını.*

 4 Atalarımız Sana güvendi,+

Sana bel bağladılar ve onları hep kurtardın.+

 5 Sana feryat ettiler, kurtuldular,

Sana güvendiler, hayal kırıklığına uğramadılar.*+

 6 Ben ise bir solucanım, insan değil,

Herkesin kınadığı, halkın küçümsediği biriyim.+

 7 Beni kim görse dalga geçiyor,+

Halime gülüp küçümseyerek baş sallıyor.+

 8 “Kendini Yehova’ya emanet etti,

Bakalım onu kurtaracak mı!

Mademki ondan memnun,

Görelim yardım edecek mi!” diyorlar.+

 9 Beni annemin karnından çıkaran,+

Annemin göğsünde güven içinde yatıran Sensin.

10 Dünyaya geldim geleli Sana emanetim,

Annemin karnına düştüğümden beri Tanrım Sensin.

11 Benden uzak durma çünkü sıkıntı yanı başımda+

Ve Senden başka yardımcım yok.+

12 Boğalar etrafımı sardı,+

Başan’ın güçlü boğaları çevremi kuşattı.+

13 Kükreyen ve avını parçalayan bir aslan gibi+

Ağızlarını açarak beni tehdit ediyorlar.+

14 Gücüm tükendi, su gibi yerlere saçıldım,

Bütün kemiklerim yerinden oynadı.

Yüreğim balmumuna döndü,+

Göğsümün içinde eriyip gitti.+

15 Gücüm kalmadı, çömlek parçası gibi kurudum,+

Dilim damağıma yapıştı,+

Beni kara toprağa gömüyorsun.+

16 Köpekler çevremi sardı,+

Kötüler topluluğu etrafımı kuşattı.+

Bir aslan gibi, ellerime ayaklarıma saldırıyorlar.*+

17 Bana bakıyorlar, gözleri üzerimde.

Bütün kemiklerim sayılıyor.+

18 Giysilerimi aralarında paylaşıyor,

Kıyafetim için kura çekiyorlar.+

19 Fakat ey Yehova, ne olur uzak durma.+

Sen benim kuvvetimsin, ne olur koş yardımıma.+

20 Canımı kılıçtan kurtar,

Değerli hayatımı köpeklerin pençesinden çekip al,+

21 Beni aslanın ağzından çek çıkar,+

Yaban sığırının boynuzlarından kurtar,

Ne olur cevap ver bana, koş yardımıma.

22 Senin adını kardeşlerime bildireceğim,+

Cemaatin* ortasında Seni yücelteceğim.+

23 Siz Yehova’dan korkanlar, O’na övgüler sunun!

Siz Yakup’un soyu, O’nu yüceltin!+

O’na derin saygı duyun, siz İsrail’in soyu.

24 Çünkü O ezilenin derdini küçümsemedi,

Onun halinden iğrenmedi,+

Ondan yüz çevirmedi,+

Yardım için feryat ettiğinde işitti.+

25 Büyük cemaat içinde Seni yücelteceğim,+

Senden korkanların önünde adaklarımı yerine getireceğim.

26 Yumuşak başlılar yiyecek ve doyacak,+

Yardım için Yehova’ya yönelenler O’nu yüceltecek,+

Onlar sonsuza dek mutlu yaşasın.*

27 Dünyanın bir ucundan öbür ucuna herkes Yehova’yı hatırlayıp O’na dönecek.

Milletlerin bütün aileleri O’nun önünde eğilecek.+

28 Çünkü krallık Yehova’nındır,+

Milletler üzerinde O saltanat sürer.

29 Yeryüzündeki bütün zenginler yiyip içecek ve O’nun önünde eğilecek,

Sonu toprak olanların hepsi O’nun önünde diz çökecek,

Onların hiçbiri kendi canını kurtaramaz.

30 Soyları* O’na hizmet edecek,

Yehova gelecek nesle anlatılacak.

31 Gelip O’nun doğruluğundan söz edecekler,

Doğacak insanlara O’nun yaptıklarını anlatacaklar.

Davut’un ilahisi.

23 Yehova çobanımdır,*+

Benim hiçbir eksiğim olmaz.+

 2 Beni yeşil çayırlarda yatırır,

Huzur veren sulak yerlere götürür.*+

 3 Beni ferahlatır.+

Kendi adı uğruna beni doğruluk yollarında yürütür.+

 4 Kapkaranlık+ bir vadide yürüsem bile

Korkuya kapılmam,+

Çünkü Sen yanımdasın,+

Değneğin, çomağın bana güven verir.*

 5 Düşmanlarımın önünde bana sofra kurarsın.+

Başıma yağ sürüp rahatlatırsın,+

Kâsem dopdoludur.+

 6 Eminim ki, iyiliğin ve vefan hayat boyu beni bırakmayacak,+

Ömrüm boyunca Yehova’nın evinde oturacağım.+

Davut’un ilahisi.

24 Yeryüzü ve üzerindeki her şey,

Verimli toprak ve üzerinde yaşayanlar Yehova’ya aittir.+

 2 Çünkü onu denizler üzerine oturtan,+

Akarsular üzerine yerleştiren O’dur.

 3 Yehova’nın dağına kim çıkabilir?+

O’nun kutsal mekânında kim durabilir?

 4 Elleri suça bulaşmamış, yüreği temiz olan,+

O’nun adıyla* yalan yere yemin etmeyen,

Hileyle ant içmeyen insan.+

 5 O, Yehova’dan nimetler alacak,+

Kurtarıcısı Tanrı’nın+ gözünde doğru* biri olacak.

 6 Ey Yakup’un Tanrısı, işte böyledir Senin rehberliğini arayan,

Onayını kazanmak isteyen insanlar. (Selah)

 7 Yükselip yol verin ey kapılar,+

Açılın, ey tarihi şehir kapıları,

Yüce Kral girsin içeri!+

 8 Kimdir bu yüce kral?

Yehova’dır, O kudretli Tanrı’dır,+

Yehova’dır, O güçlü savaşçıdır.+

 9 Yükselip yol verin ey kapılar,+

Açılın, ey tarihi şehir kapıları,

Yüce Kral girsin içeri!

10 Kimdir bu yüce kral?

Göklerin* Hâkimi Yehova’dır,

O’dur yüce kral.+ (Selah)

Davut’un ilahisi.

א [Alef]

25 Tüm benliğimle Sana yaklaşıyorum, ey Yehova.

ב [Bet]

 2 Ben Sana güvenirim Tanrım,+

Beni utandırma.+

Düşmanlarım halime sevinmesin.+

ג [Gimel]

 3 Evet, Sana ümit bağlayanlardan hiçbiri utanmayacak,+

Asıl sebepsiz yere hainlik edenler utanacak.+

ד [Dalet]

 4 Bana göster, ey Yehova,+

Nasıl bir hayatım olmalı?

Yürümemi istediğin yolu bana öğret.+

ה [He]

 5 Beni eğit, Senin hakikat yolunda yürüyeyim,+

Çünkü Sen kurtarıcımsın Tanrım.

ו [Vav]

Gece gündüz ümidim Sensin.

ז [Zayin]

 6 Sen her zaman* merhametlisin ve vefalısın,+

Bunu hatırla ey Yehova.+

ח [Het]

 7 Ne olur gençlik günahlarımı, suçlarımı anma.

Vefan+ ve iyiliğinden ötürü+

Beni hatırla ey Yehova.

ט [Tet]

 8 Yehova iyidir ve doğrudur.+

Bu yüzden günahkârı doğru yolda yürümesi için eğitir.+

י [Yod]

 9 Yumuşak başlıları doğruluğa* yöneltir,+

Onlara Kendi yolunu öğretir.+

כ [Kaf]

10 Ahdine*+ ve hatırlatmalarına+ uyanlara

Yehova her zaman vefasını ve sadakatini gösterir.

ל [Lamed]

11 Kendi adın uğruna ey Yehova,+

Ne olur beni bağışla, suçum büyük olsa da.

מ [Mem]

12 Kimde Tanrı korkusu varsa,+

Yehova ona seçmesi gereken yolu öğretir.+

נ [Nun]

13 O insan iyilikler tadacak,+

Soyu da yeryüzünün sahibi olacak.+

ס [Sameh]

14 Yehova Kendisinden korkanların dostudur+

Ve ahdini onlara bildirir.+

ע [Ayin]

15 Gözlerim hep Yehova’da,+

Çünkü ayaklarımı ağdan O kurtaracak.+

פ [Pe]

16 Ne olur benimle ilgilen, benden iyiliğini esirgeme,

Çünkü yalnız ve çaresizim.

צ [Tsade]

17 Yüreğimdeki sıkıntılar çoğaldı,+

Acılarımdan kurtar beni.

ר [Reş]

18 Çektiklerimi ve derdimi gör,+

Bütün günahlarımı affet.+

19 Bak, düşmanlarım ne kadar çoğaldı,

Benden ölesiye nefret ediyorlar.

ש [Şin]

20 Canımı koru, beni kurtar.+

Beni utandırma, çünkü Sana sığındım.

ת [Tav]

21 Doğruluğum ve sadakatim* korusun beni,+

Çünkü Sana ümit bağladım.+

22 Bütün sıkıntılarından kurtar* İsrail’i, ey Tanrım.

Davut’un ilahisi.

26 Beni adaletle yargıla ey Yehova,

Çünkü doğruluktan ayrılmadım,*+

Yehova’ya sarsılmaz bir güven duyarım.+

 2 Ey Yehova, beni incele ve nasıl biri olduğumu gör,*

En derindeki düşüncelerimi* ve yüreğimi arıt.+

 3 Çünkü vefan hep gözümün önünde,

Senin hakikat yolunda yürürüm.+

 4 Hilekârlarla arkadaşlık etmem,*+

Gerçek yüzlerini saklayanlardan uzak dururum.

 5 Kötü adamlar topluluğundan nefret ederim,+

Kötülerle asla görüşmem.+

 6 Ey Yehova, ellerimi masumiyet suyunda yıkayıp,

Sunağının çevresinde dolaşacağım ki,

 7 Sana yüksek sesle şükürler sunayım+

Ve yaptığın tüm harika işleri bildireyim.

 8 İhtişamını barındıran mekânı,+

Oturduğun evi severim Yehova.+

 9 Canımı günahkârlarla birlikte alma,+

Eli kanlı* adamlarla birlikte hayatıma son verme.

10 Onlar yüz kızartıcı işlerle meşguldür,

Sağ elleri rüşvetle doludur.

11 Ben ise doğruluktan ayrılmayacağım.

Bedel ödeyip kurtar beni, ne olur iyilikle davran.

12 Benim ayaklarım sağlam yere basıyor,+

Büyük cemaat* içinde Yehova’yı yücelteceğim.+

Davut’un ilahisi.

27 Yehova ışığım+ ve kurtarıcımdır.

Beni kim korkutabilir?+

Yehova canımı koruyan hisardır.+

Beni kim dehşete düşürebilir?

 2 Düşmanlarım beni yiyip yutmak için saldırınca,+

Benden nefret eden o kötüler,

Kendileri tökezleyip düştüler.

 3 Karşımda bir ordu da toplansa,

Yüreğime korku düşmez.+

Bana karşı savaş da açılsa,

Duyduğum güven sarsılmaz.

 4 Yehova’dan bir dileğim var benim:

Yehova’nın iyiliğini* seyretmek

Ve mabedine* minnettarlıkla* bakmak için,+

Ömrüm boyunca Yehova’nın evinde oturayım.+

Bunu ümitle bekleyeceğim.

 5 Çünkü felaket gününde beni sığınağında saklar,+

Çadırında,+ görünmeyen bir yerde gizler,

Yüksek bir kaya üzerine çıkarır.+

 6 Çevremi saran düşmanlarıma üstün geldim,

Yehova’nın çadırında sevinçle haykırarak kurbanlar sunacağım,

O’na ilahiler çalıp söyleyeceğim.

 7 Sana yakardığımda duy beni ey Yehova,+

Bana iyilik et ve cevap ver.+

 8 Yüreğim bana emrini,

“Yardım için Bana yönelin”* dediğini hatırlatır.

Yardım için Sana yöneleceğim ey Yehova.+

 9 Benden yüz çevirme.+

Kulunu öfkeyle kovma.

Yardımcım Sensin,+

Beni bırakma, terk etme ey Tanrım, kurtarıcım.

10 Annem babam beni terk etse bile+

Yehova bana kucak açar.+

11 Bana yolunu öğret ey Yehova,+

Beni doğruluk yolunda yürüt ki düşmanlarıma yenilmeyeyim.

12 Beni düşmanlarımın eline terk etme,+

Çünkü hakkımda yalan şahitlik edenler var,+

Şiddet dolu tehditler savuruyorlar.

13 Yehova’nın iyiliğini hâlâ hayattayken göreceğime iman etmeseydim,

Kim bilir halim ne olurdu!*+

14 Sen Yehova’ya ümit bağla,+

Cesur ve güçlü* ol.+

Evet, Yehova’ya ümit bağla.

Davut’un ilahisi.

28 Sana durmadan yakarıyorum,

Ey Yehova, kayam,+ sesime kulak tıkama,

Yakardığımda sessiz kalma,

Yoksa mezara* girenlere benzerim.+

 2 Kutsal evinin iç odasına doğru el açıp,+

Yardım için Sana feryat ettiğimde,

Yalvarışıma kulak ver.

 3 Beni kötülerle, hainlik edenlerle aynı kefeye koyup cezalandırma,+

Onlar ki komşularıyla dost gibi konuşur, oysa yüreklerinde kötülük vardır.+

 4 Onlara davranışlarının karşılığını,+

Kötülüklerinin cezasını,

İşlerinin hak ettiği cevabı ver,

Yaptıklarını onlara ödet.+

 5 Onlar Yehova’nın işleriyle

Ve elinin eserleriyle+ ilgilenmezler.+

Bu yüzden Tanrı onları yere yıkacak ve ayağa kaldırmayacak.

 6 Yehova’ya şükrolsun,

Çünkü yardım yakarışlarımı duydu.

 7 Yehova gücüm+ ve kalkanım,+

O’na yürekten güvenirim.+

O’ndan yardım gördüm, yüreğim sevinç dolu,

Bu yüzden O’nu ilahimle yücelteceğim.

 8 Yehova halkının gücüdür,

Seçtiğine* büyük kurtuluş sağlayan bir kaledir.+

 9 Ey Tanrım, halkını kurtar,+

Sana ait olanlara* nimetler ver.

Onlara çobanlık et

Ve kollarında taşı onları sonsuza dek.+

Davut’un ilahisi.

29 Yehova’yı hak ettiği gibi yüceltin, ey güçlüler,*

İhtişamından ve gücünden ötürü Yehova’yı yüceltin.+

 2 Adının hak ettiği gibi Yehova’yı yüceltin.

Yehova’nın önünde kutsal giysiler içinde eğilin.*

 3 Yehova’nın sesi sular* üzerinde duyuluyor,

Yüce Tanrı gürlüyor.+

Yehova su katmanları üzerinde.+

 4 Yehova’nın sesi ne güçlü!+

Yehova’nın sesi ne haşmetli!

 5 Yehova’nın sesi sedir ağaçlarını kırar,

Evet, Yehova Lübnan sedirlerini paramparça eder.+

 6 Lübnan’ı* bir buzağı gibi,

Siryon’u+ da genç bir yaban sığırı gibi sıçratır.

 7 Yehova’nın sesi şimşekler çaktırır,+

 8 Yehova’nın sesi çölü titretir,+

Yehova Kadeş Çölü’nü+ sarsar.

 9 Yehova’nın sesini duyunca geyikler titreyip doğum yapar,

O’nun sesi ormanları çıplak bırakır.+

Ve mabedinde herkes “Tanrı yücelsin!” der.

10 Yehova’nın tahtı taşkın suların* üzerindedir,+

Yehova kral olarak sonsuza dek tahtındadır.+

11 Yehova halkını güçlendirir.+

Yehova halkına barış* verir.+

Davut’un ilahisi: Evin açılışı için.

30 Seni yüceltirim ey Yehova, çünkü beni yerden kaldırdın,

Düşmanlarımı düşüşüme sevindirmedin.+

 2 Yehova Tanrım, yardım için Sana yakardım

Ve Sen beni iyileştirdin.+

 3 Ey Yehova, beni mezardan* çıkardın,+

Beni yaşattın, ölüm çukuruna girmekten kurtardın.+

 4 Yehova’ya ilahiler çalıp söyleyin O’nun vefalı kulları,+

Şükürlerle yüceltin kutsal adını.+

 5 Çünkü öfkesi sadece bir anlıktır,+

Fakat iyiliği ömür boyu sürer.+

Akşam gözyaşları bastırsa da, sabahla birlikte sevinçler doğar.+

 6 Ben rahata erince

“Artık asla sarsılmam” dedim.

 7 Ey Yehova, onayına sahipken beni bir dağ gibi güçlü kıldın,+

Fakat benden yüz çevirdiğinde dehşete kapıldım.+

 8 Durmadan Sana yakardım, ey Yehova,+

Senden merhamet diledim, ey Yehova.

 9 Ölüp mezara* girsem,+ Sana ne yararı olur?

Toprak Seni yüceltir mi,+ Senin sadakatini anlatır mı?+

10 Yehova, sesimi duy ve bana acı.+

Sen yardımcım ol, ey Yehova.+

11 Yasımı şenliğe* çevirdin,

Üzerimden yas örtüsünü kaldırıp sevinç giydirdin,

12 Bunu yaptın ki,

Seni ilahilerle yücelteyim, sessiz kalmayayım.

Yehova Tanrım, Seni sonsuza dek yücelteceğim.

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

31 Sana sığındım ey Yehova.+

Asla utanca boğulmama izin verme.+

Doğruluğundan ötürü kurtar beni.+

 2 Kulak ver bana.*

Hemen yardımıma koş,+

Bir dağ olup koru beni,

Güçlü bir hisar ol benim için.+

 3 Sen benim sarp kayam, sığındığım kalesin,+

Adın uğruna+ beni yönlendirir, bana yol gösterirsin.+

 4 Gizlice önüme serdikleri ağdan beni çekip çıkarırsın,+

Çünkü Sen hisarımsın.+

 5 Ruhumu* ellerine teslim ederim.+

Beni kurtardın ey Yehova, Sen güvenilir Tanrı’sın.*+

 6 İşe yaramaz, boş putlara tapınanlardan nefret ederim,

Yehova, ben Sana güvenirim.

 7 Senin vefanla sevinçten coşacağım,

Çünkü çektiğim acıları görüyorsun,+

Yüreğimdeki dertlerin farkındasın.

 8 Beni düşman eline teslim etmezsin,

Tersine güvende* olmamı sağlarsın.

 9 Bana iyiliğini göster ey Yehova, sıkıntıdayım.

Derdimden gözümün ışığı söndü,+ bedenimde derman kalmadı.+

10 Ömrüm keder içinde geçti,+

Yıllarım iç çekerek tükendi.+

Suçum yüzünden gücüm kalmadı,

Kemiklerim sanki eriyip gitti.+

11 Bütün düşmanlarım için alay konusu oldum,+

Özellikle de komşularım için.

Tanıdıklarım benden korkup uzak duruyor,

Dışarıda görünce hepsi kaçıp gidiyor.+

12 Beni kalplerinden* silip unuttular,

Sanki ölmüşüm gibi.

Kırık bir çömlekten farkım yok.

13 Birçok korkunç iftira kulağıma geliyor,

Dört bir yanımda dehşet kol geziyor,+

Bana karşı toplanıp birlik oluyorlar

Ve canımı almak için plan yapıyorlar.+

14 Fakat ben Sana güvenirim ey Yehova,+

“Tanrım Sensin” derim.+

15 Ömrümün her günü Senin ellerinde.

Beni düşmanımın elinden, bana zulmedenlerden kurtar.+

16 Yüzünün ışığını göster bu kuluna.+

Vefanla kurtar beni.

17 Ey Yehova Sana yakardığımda beni utandırma,+

Utananlar kötüler olsun,+

Mezarda* sesleri kesilsin.+

18 Yalancı dudaklardan söz dökülmez olsun,+

Doğru insanı, kibirle ve nefretle kötüleyen küstah diller sussun.

19 İyiliklerin ne boldur!+

Onları Senden korkanlar için saklarsın,+

Herkesin gözü önünde, Sana sığınanlara gösterirsin.+

20 Onları yanında gizli bir yere saklayıp,+

Kötülük planlayanlardan korursun,

Tehlikeli saldırılara* karşı sığınağında gizlersin.+

21 Yehova yüceltilsin,

Çünkü kuşatılmış şehirde+ bana olağanüstü bir vefa gösterdi.+

22 Ben paniğe kapılınca,

“Gözlerinin önünden yok olup gideceğim” dedim.+

Fakat yardım için yakardığımda, feryadımı işittin.+

23 Yehova’yı sevin, ey sadık kulları.+

Yehova imanlı olanı korur,+

Kibirli davranana ise karşılığını fazlasıyla verir.+

24 Ey Yehova’yı bekleyenler,+

Cesur ve güçlü* olun.+

Davut’un ilahisi. Maskil.*

32 Suçu affedilen, günahı örtülen* insan ne mutludur!+

 2 Yehova tarafından suçlu bulunmayan,+

Ruhunda hile barınmayan insan ne mutludur!

 3 Ben suskun kalınca, gün boyu iniltimle kemiklerim eridi.+

 4 Seni üzmenin* ağırlığı gece gündüz üzerimdeydi.+

Yaz sıcağında buharlaşan su gibi,

Gücüm buharlaşıp gitti. (Selah)

 5 Sonunda Sana günahımı itiraf ettim,

Suçumu örtmedim.+

“Suçlarımı Yehova’ya itiraf edeceğim” dedim.+

Sen de suçumu, günahımı affettin.+ (Selah)

 6 Bu nedenle, her bir vefalı kulun Sana dua edecek,+

Hâlâ fırsat varken Sana yönelecekler.+

O zaman sel suları bile onlara erişemeyecek.

 7 Sen benim sığınağımsın,

Beni sıkıntıdan korursun.+

Beni kurtarır, çevremi sevinç haykırışlarıyla kuşatırsın.+ (Selah)

 8 Dersin ki, “Sana anlayış vereceğim,

Gitmen gereken yolda seni eğiteceğim.+

Sana öğüt vereceğim, gözüm üzerinde olacak.+

 9 Sakın at ya da katır gibi anlayışsız olma,+

Onların vahşiliği iple ve dizginle zapt edilir,

Ancak o zaman seninle gelirler.”

10 Kötünün acıları çoktur,

Fakat Yehova’ya güvenenin dört bir yanı O’nun vefasıyla sarılıdır.+

11 Siz doğru kişiler, sevinci Yehova’da bulun ve sevinçle coşun,

Doğru yürekliler, sevinç çığlıkları atın.

33 Ey doğru kişiler,

Yehova’nın işleri karşısında sevinçle haykırın.+

Doğru insanın diline O’nu övmek yakışır.

 2 Lir* çalarak şükredin Yehova’ya,

On telli çalgılar eşliğinde ilahiler söyleyin.

 3 O’na yeni bir ilahi söyleyin,+

Ustalıkla çalın çalgınızı ve sevinç haykırışlarıyla eşlik edin.

 4 Çünkü Yehova’nın sözü doğrudur,+

Yaptığı her iş güvenilirdir.

 5 Yehova doğruluğu ve adaleti sever.+

Yeryüzü O’nun vefasıyla dolup taşar.+

 6 Gökler Yehova’nın sözüyle oluştu,+

Orada ne varsa ağzından çıkan solukla* yaratıldı.

 7 O, denizin sularına set çekip hepsini bir araya toplar,+

Taşkın suları ambarlarda biriktirir.

 8 Bütün dünya Yehova’dan korksun.+

Yeryüzünde yaşayanlar O’na hayranlık duysun.

 9 Çünkü O söyledi ve her şey var oldu,+

Evet, O emretti ve sözü gerçekleşti.+

10 Yehova milletlerin kurduğu düzenleri bozdu,+

Halkların planlarını boşa çıkardı.+

11 Oysa Yehova’nın kararları sonsuza dek geçerlidir,

Yüreğindeki düşünceler nesiller boyunca değişmez.+

12 Tanrısı Yehova olan millet ne mutludur!+

Kendi halkı olarak seçtikleri ne mutludur!+

13 Yehova göklerden bakar,

Bütün insanoğullarını görür.+

14 Oturduğu yerden bakar,

Yeryüzünde yaşayanları gözler.

15 Herkesin yüreğine biçim veren O’dur,

Yaptıkları bütün işleri O değerlendirir.+

16 Ordusunun büyüklüğü kralı kurtaramaz,+

Kuvvetli adam da gücünün büyüklüğüyle kurtulamaz.+

17 Kurtuluş* için ata güvenmek aldanmaktır,+

Onun büyük gücü kurtuluşu garantilemez.

18 Bakın, Yehova’nın gözü O’ndan korkanların üzerinde,+

Vefasına ümit bağlayanlardan gözünü ayırmıyor,

19 Hayatlarını kurtarmak,

Kıtlık zamanında yaşatmak için onları gözlüyor.+

20 Biz Yehova’yı bekliyoruz.

O’dur yardımcımız, kalkanımız.+

21 Yüreklerimiz O’nda sevinç bulur,

Çünkü O’nun kutsal adına güveniriz.+

22 Ey Yehova, biz Seni beklemeye devam ederken,+

Vefanı bizden eksik etme.+

Davut’un, Abimelek’in önünde kendini deli+ gibi göstererek kovulduktan sonra yazdığı sözler.

א [Alef]

34 Yehova’yı her zaman yücelteceğim,

O’na sunduğum övgüler dilimden düşmeyecek.

ב [Bet]

 2 Ben Yehova’yla övüneceğim,+

Yumuşak başlılar da işitip sevinecekler.

ג [Gimel]

 3 Yehova’nın büyüklüğünü benimle birlikte övün,+

O’nun adını hep beraber yüceltelim.

ד [Dalet]

 4 Yehova’ya danıştım, bana cevap verdi,+

Korkularımdan eser kalmadı.+

ה [He]

 5 O’na bakanların gözleri ışıl ışıl olur,

Yüzleri asla utançtan kızarmaz.

ז [Zayin]

 6 Bu dertli adam yakardı ve Yehova duydu,

Onu bütün sıkıntılarından kurtardı.+

ח [Het]

 7 Yehova’nın meleği O’ndan korkanların çevresini sarıp,*+

Onları korur ve kurtarır.+

ט [Tet]

 8 Yehova’nın iyiliğini tadın ve görün,+

O’na sığınan insan ne mutludur!

י [Yod]

 9 Siz kutsal kulları Yehova’dan korkun,

O’ndan korkanın hiçbir eksiği olmaz.+

כ [Kaf]

10 Güçlü aslanlar bile aç kalır,

Ama Yehova’ya yönelenler iyi olan hiçbir şeyden yoksun kalmaz.+

ל [Lamed]

11 Gelin evlatlarım, bana kulak verin,

Size Yehova korkusunu öğreteyim.+

מ [Mem]

12 Sen hayattan zevk almak,

Güzel ve uzun bir ömür sürmek ister misin?+

נ [Nun]

13 Öyleyse dilini kötülükten,+

Dudaklarını aldatıcı sözlerden sakın.+

ס [Sameh]

14 Kötü olana sırt çevir ve iyi olanı yap,+

Barışın peşinden koş ve onu bırakma.+

ע [Ayin]

15 Yehova’nın gözleri doğruların üzerindedir,+

Kulakları onların yakarışına açıktır.+

פ [Pe]

16 Fakat Yehova kötülük yapanlara sırt çevirir

Ve onlardan geriye hiçbir anı kalmaz.+

צ [Tsade]

17 Doğrular yakardı, Yehova dinledi,+

Onların bütün sıkıntılarını ortadan kaldırdı.+

ק [Kof]

18 Yehova kalbi kırık olanlara yakındır,+

Ümitsizliğe boğulmuş* olanları kurtarır.+

ר [Reş]

19 Doğru kişinin hayatında zorluklar* çoktur,+

Fakat Yehova onu hepsinden kurtarır.+

ש [Şin]

20 Bütün kemiklerini esirger,

Hiçbiri kırılmaz.+

ת [Tav]

21 Kötü adamı felaket öldürecek,

Doğru kişiden nefret eden suçlu bulunup cezalandırılacak.

22 Yehova kullarının canını bedelle kurtarır,

O’na sığınanların hiçbiri suçlu bulunmayacak.+

Davut’un ilahisi.

35 Davamda düşmanlarıma karşı savun beni ey Yehova,+

Benimle savaşanlarla Sen savaş.+

 2 Büyük ve küçük kalkanını al,+

Harekete geçip koru beni.+

 3 Peşimde olanlara+ karşı mızrağını ve savaş baltanı* çek.

Bana “Kurtarıcın Benim!” de.+

 4 Canımı almak isteyenler rezil olup küçük düşsün.+

Beni yok etmeyi planlayanlar utanç içinde geri çekilsin.

 5 Rüzgârın savurduğu saman gibi olsunlar,

Yehova’nın meleği onları uzaklara dağıtsın.+

 6 Yehova’nın meleği onların peşindeyken,

Kaçtıkları yollar kapkaranlık ve kaygan olsun.

 7 Çünkü bir neden yokken önüme ağ serdiler,

Sebepsiz yere çukur kazıp tuzak kurdular.

 8 Beklemedikleri bir anda felakete uğrasınlar,

Serdikleri ağa kendileri yakalansın,

Çukura düşüp yok olsunlar.+

 9 Ben ise sevinci Yehova’da bulacağım,

Beni kurtardığı için mutlu olacağım.

10 Bütün yüreğimle diyeceğim ki:

“Ey Yehova, Senin gibi kim var?

Sen savunmasız insanı güçlünün elinden kurtarır,+

Savunmasız ve yoksulu yağmacının elinden alırsın.”+

11 Kötü niyetli şahitler bana karşı tanıklık ediyor,+

Hiç bilmediğim şeyler hakkında sorular soruyorlar.

12 İyiliğime kötülükle karşılık veriyor,+

Beni kedere boğuyorlar.

13 Ben ise onlar hastalanınca çul* giyer,

Oruç* tutup nefsimi kırardım,

Dualarım bana cevaplanmadan döndüğünde,

14 Dostu ya da kardeşi için yas tutan biri gibi dolaşır,

Annesi için yas tutan biri gibi üzüntüden iki büklüm olurdum.

15 Onlar ise ben tökezleyince sevindiler ve bir araya geldiler,

Birlikte bana saldırmak için pusu kurdular,

Beni paramparça ettiler, iftira üstüne iftira attılar.

16 Tanrı’yı hiçe sayanlar benimle küstahça* alay ettiler,

Bana öfkeyle diş bilediler.+

17 Ey Yehova daha ne kadar seyirci kalacaksın?+

Beni onların saldırılarından kurtar,+

Değerli hayatımı aslanların pençesinden çekip al.+

18 O zaman ben de büyük cemaat içinde Seni yücelteceğim,+

Topluluklar ortasında Seni öveceğim.

19 Bana boş yere düşman kesilenlerin halime sevinmesine,

Benden yok yere nefret edenlerin+ birbirine haince göz kırpmasına+ izin verme.

20 Çünkü onların ağzından barışçı söz çıkmaz,

Tersine, barışsever insanlara karşı kurnazca düzen kurarlar.+

21 Ağızlarını kocaman açıp beni suçluyorlar,

“İşte! İşte! Yaptıklarını gördük!” diyorlar.

22 Olanları görüyorsun ey Yehova, sessiz kalma.+

Ey Yehova, benden uzak durma.+

23 Harekete geç Yehova Tanrım, beni savun,

Davamda arkamda dur.

24 Beni Kendi doğruluk standartlarına göre yargıla+ ey Yehova,

Onlar halime sevinmesin Tanrım.

25 Hiçbir zaman içlerinden “İşte amacımıza ulaştık!” demesinler.

Asla “Onun işini bitirdik” diyemesinler.+

26 Ben felakete uğrayınca sevinen herkes,

Hepsi birden utansın, rezil olsun.

Karşımda büyüklenenler, utanıp küçük düşsün.

27 Doğruluğumu görüp mutlu olanlarsa sevinçle haykırsın,

Hiç durmadan şöyle desinler:

“Kullarının barış içinde olmasından* zevk alan+ Yehova’yı yüceltin.”

28 O zaman doğruluğun dilimden düşmeyecek,*+

Gün boyu Seni yücelteceğim.+

Başmüzisyene. Yehova’nın kulu Davut’un ilahisi.

36 Günah kötü adama yüreğinin derinliklerinden fısıldar.

O, Tanrı korkusu nedir bilmez.+

 2 Kendini gözünde öyle büyütür ki,

Suçunu ne fark eder, ne de ondan nefret eder.+

 3 Ağzından hep kırıcı ve aldatıcı sözler dökülür,

İyi olanı yapacak anlayıştan yoksundur.

 4 Yatağında bile hep haince planlar kurar,

İnatla yanlış yoldan gider,

Kötü şeyleri reddetmez.

 5 Ey Yehova, vefan göklere,+

Kullarına bağlılığın bulutlara erişir.

 6 Doğruluğun heybetli dağlar* gibidir,+

Hükümlerin de uçsuz bucaksız derin sulara benzer.+

İnsanı da hayvanı da Sen korursun ey Yehova.+

 7 Vefan ne değerlidir ey Tanrım!+

İnsanlar kanatlarının gölgesine sığınır.+

 8 Evindeki bolluk onları doyurur,+

İyilik ırmağından su içirirsin onlara.+

 9 Hayatın kaynağı Sensin,+

Senin ışığın sayesinde aydınlıkta oluruz.+

10 Seni tanıyanlara daima vefanı göster,+

Doğruluğun temiz* yürekli olanları bırakmasın.+

11 Kibirli insanın beni ayakları altında ezmesine,

Kötü ellerin beni yerimden yurdumdan etmesine izin verme.

12 İşte, suç işleyenler düştü,

Yere yıkıldılar, artık ayağa kalkamazlar.+

Davut’un ilahisi.

א [Alef]

37 Kötülük edenlerden ötürü canını sıkma,*

Günah işleyenlere özenme.+

 2 Onlar ot gibi çabucak solacak,+

Yeni çıkmış yeşil çimenler gibi kuruyup gidecek.

ב [Bet]

 3 Sen Yehova’ya güven, iyi olanı yap,+

Yeryüzünde yaşa, sadakati bırakma.+

 4 En büyük sevincin* Yehova olsun,

O da yüreğindeki istekleri gerçekleştirir.

ג [Gimel]

 5 Hayatını Yehova’nın ellerine bırak,*+

O’na güven, O da senin için gerekeni yapar.+

 6 Senin doğruluğunu sabah ışığı gibi,

Adaletini öğle güneşi gibi parlatır.

ד [Dalet]

 7 Yehova’nın önünde sessizce dur,+

O’nu ümitle* bekle.

Kötü amaçlarına ulaşanlar yüzünden canını sıkma.+

ה [He]

 8 Kızgınlığı bırak, öfkeden vazgeç,+

Sinirlenip de kötülüğe başvurma.*

 9 Çünkü kötülerin kökü kazınacak+

Ve yeryüzü Yehova’ya ümit bağlayanların olacak.+

ו [Vav]

10 Az kaldı! Artık kötüler olmayacak,+

Yaşadıkları yerlere bakacaksın,

Ama onları bulamayacaksın.+

11 Yeryüzü yumuşak başlıların olacak,+

Onlar barış bolluğunda+ eşsiz bir sevinç tadacak.

ז [Zayin]

12 Kötü adam doğru insana karşı düzen kurar,+

Ona öfkeyle diş biler.

13 Fakat Yehova ona gülecek,

Çünkü biliyor ki onun sonu gelecek.+

ח [Het]

14 Ezileni ve yoksulu yere sermek,

Doğru yoldan gidenleri katletmek için,

Kötüler kılıçlarını çeker ve yaylarını gerer.

15 Fakat kılıçları kendi yüreklerine saplanacak,+

Onların yayı kırılacak.

ט [Tet]

16 Doğru kişinin elindeki az şey,

Kötülerin elindeki çok şeyden iyidir.+

17 Kötülerin kollarında güç kalmayacak,

Fakat Yehova doğrulara destek olacak.

י [Yod]

18 Yehova temiz insanın neler çektiğinin farkındadır,

Onun mirası sonsuza dek kalacak.+

19 Felaket yaşandığında utanca düşmeyecek,

Kıtlık zamanında bolluk yaşayacak.

כ [Kaf]

20 Kötüler ise yok olup gidecek,+

Yehova’nın düşmanları göz alıcı çayırlar nasıl solarsa öyle solacak,

Duman gibi dağılıp kaybolacaklar.

ל [Lamed]

21 Kötü kişi ödünç alır, geri ödemez,

Fakat doğru kişi cömertçe* verir.+

22 Yeryüzü Tanrı’dan nimet görenlerin olacak,

Lanetlediklerinin ise kökü kazınacak.+

מ [Mem]

23 Yehova birinin yürüdüğü yoldan hoşnutsa,+

Onun adımlarına rehberlik eder.*+

24 O insan tökezlese de düşüp yere serilmez,+

Çünkü Yehova elinden tutup* ona destek olur.+

נ [Nun]

25 Bir zamanlar gençtim, şimdi yaşlandım,

Ama doğru kişinin terk edildiğini+ de,

Çocuklarının ekmek dilendiğini de görmedim.+

26 O her zaman ödünç vermeye isteklidir,+

Çocukları da nimetler görecektir.

ס [Sameh]

27 Sen kötü olana sırt çevir ve iyi olanı yap,+

O zaman yeryüzünde sonsuza dek oturursun.

28 Çünkü Yehova adaleti sever,

Vefalı kullarını terk etmez.+

ע [Ayin]

Onları her zaman korur,+

Fakat kötülerin soyu yok olup gider.+

29 Yeryüzü doğru* insanların olacak,+

Orada sonsuza dek yaşayacaklar.+

פ [Pe]

30 Doğru insanın ağzından hikmet dökülür,*

Dili adaletten bahseder.+

31 Tanrısının kanunu onun yüreğindedir,+

O sarsılmadan ilerler.+

צ [Tsade]

32 Kötü adam doğru kişiyi gözler,

Onu öldürmek için fırsat kollar.

33 Fakat Yehova doğru kişiyi kötünün eline bırakmaz,+

İnsanlar tarafından yargılansa da Tanrı onu suçlu bulmaz.+

ק [Kof]

34 Yehova’ya ümit bağlayın, O’nun yolundan ayrılmayın,

O sizi onurlandıracak ve yeryüzü sizin olacak,

Kötülerin kökü kazındığında+ bunu göreceksiniz.+

ר [Reş]

35 Kötü ve gaddar adamı gördüm,

Kendi toprağında serpilip büyüyen bir ağaç gibi güçleniyordu.+

36 Ama bir anda kuruyup gitti, yok oldu,+

Onu aradım durdum, ortadan kaybolmuştu.+

ש [Şin]

37 Temiz* insana dikkat et,

Gözünü doğru insandan+ ayırma,

Çünkü onun geleceği barış dolu olacak.+

38 Fakat günah işleyenlerin hepsi yok olacak,

Kötülerin bir geleceği olmayacak.+

ת [Tav]

39 Doğrulara kurtuluş Yehova’dan gelir,+

Sıkıntı zamanında onların kalesidir.+

40 Yehova onların yardımcısı ve kurtarıcısıdır.+

Onları kötünün elinden alır ve korur,

Çünkü O’na sığınırlar.+

Davut’un ilahisi. Hatırlatıcı olması için.

38 Ey Yehova, beni öfkeyle terbiye etme,

Hiddetle düzeltme.+

 2 Çünkü okların içime saplandı, en derinlere,

Elinin ağırlığı altında eziliyorum.+

 3 Öfken yüzünden tüm bedenim hasta,

Günahımın huzursuzluğu iliklerime dek işledi.+

 4 Çünkü suçlarım boyumu aştı,+

Ağır bir yük gibiler, taşıyamayacağım kadar ağır.

 5 Akılsızlığım çok büyük,

Bu yüzden yaralarım pis kokulu ve iltihaplı.

 6 Huzurum yok, kederden tükendim,

Gün boyu yüzüm gülmüyor.

 7 İçim alev alev yanıyor,

Tüm bedenim hasta.+

 8 Uyuşmuş gibiyim, ezildikçe ezildim,

Acılı yüreğim yüzünden iniltilerim ortalığı çınlatıyor.

 9 Ey Yehova, bütün dileklerim Senin önünde,

İç çekişlerim Senden gizli değil.

10 Yüreğim hızla çarpıyor, gücüm kalmadı,

Gözümdeki ışık sönüp gitti.+

11 Tanıdıklarım, arkadaşlarım çektiğim acı yüzünden benden kaçıyor,

Yakınlarım yanıma yanaşmıyor.

12 Canıma kastedenler tuzaklar kuruyor,

Bana zarar vermek isteyenler sonumu getirmekten bahsediyor,+

Gün boyu fısıldaşarak düzen kuruyorlar.

13 Ben ise sağır gibiyim, onları dinlemiyorum,+

Dilsizden farkım yok, ağzımı açmıyorum.+

14 Kulakları duymayan,

Kendini savunacak sözü olmayan birine döndüm.

15 Çünkü ben Seni bekledim ey Yehova,+

Ey Yehova Tanrım, Sen de bana cevap verdin.+

16 “Ayağım kayarsa karşımda böbürlenmesinler

Ve halime sevinmesinler” dedim.

17 Çünkü az kalsın yıkılacaktım,

Acım bir an olsun dinmiyordu.+

18 Suçumu itiraf ettim,+

Günahım yüzünden kaygı içindeydim.+

19 Ama düşmanlarım güçlü ve sapasağlam,

Benden nedensiz yere nefret edenler çoğaldı.

20 İyiliğime kötülükle karşılık verdiler,

İyi olanı yapmaya uğraştığım için bana karşı çıktılar.

21 Beni terk etme ey Yehova,

Ey Tanrım, benden uzak durma.+

22 Ne olur hemen yardımıma koş,

Kurtarıcım Sensin Yehova.+

Başmüzisyene: Yedutun*+ için. Davut’un ilahisi.

39 Kendi kendime dedim ki,

“Dilimi günahtan sakınmak için,+

Attığım adıma dikkat edeceğim.

Kötü adam etrafımdayken,

Ağzıma gem vuracağım.”+

 2 Dilimi tuttum, ses çıkarmadım,+

İyilik hakkında bile konuşmadım,

Ama acım dayanılmazdı.*

 3 Yüreğim için için yandı,

Ben derin derin düşünürken* alevler dinmek bilmedi,

Dilimden şunlar döküldü:

 4 “Ey Yehova, sonum ne olacak söyle,

Ne olacak ömrümün uzunluğu?+

Söyle ki hayatın ne kadar kısa olduğunu* anlayayım.

 5 Evet, bana verdiğin hayat kısacık,+

Senin yanında ömrüm bir hiç,+

Ne kadar güvende gözükse de her insan yalnızca bir soluk.+ (Selah)

 6 İnsan ki bir gölge gibi geçip gider,

Boş yere çırpınıp durur,

Kime kalacağını bilmeden servet biriktirir.+

 7 Öyleyse ümitle bekleyecek neyim var, ey Yehova?

Benim tek ümidim Sensin.

 8 Bütün suçlarımdan kurtar beni.+

Akılsızın benimle alay etmesine izin verme.

 9 Konuşmadım, ağzımı bile açamadım,+

Çünkü Sendin tüm bunları yapan.+

10 Başıma getirdiğin sıkıntıyı kaldır.

Vurduğun darbelerle bittim tükendim.

11 Sen suç işleyeni cezayla düzeltirsin,+

Onun değerli şeylerini yok edersin,

Tıpkı bir güvenin kumaşı yediği gibi.

Gerçekten, her insan yalnızca bir soluk.+ (Selah)

12 Duamı dinle ey Yehova,

Yardım feryadıma kulak ver,+

Gözyaşlarımı görmezden gelme,

Senin önünde gurbette yaşayan bir yabancıdan farkım yok,+

Sadece yoldan geçen bir yolcuyum, tıpkı atalarım gibi.+

13 Sert bakışlarını üzerimden çek ki,

Ölüp gitmeden yüzüm gülsün.”

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

40 Tüm ümidimi Yehova’ya bağladım,*

Bana kulak verdi,* yardım feryadımı işitti.+

 2 Uğultulu bir çukurdan,

Çamur batağından çıkardı beni,

Beni kaya üzerinde durdurdu,

Güvenli yerlere basmamı sağladı.

 3 Ve dilime yeni bir ilahi koydu,+

Tanrımıza bir övgü ilahisi.

Birçokları hayranlıkla bakacak

Ve Yehova’ya güven duyacaklar.

 4 Yehova’ya güvenen,

Asilerin ve sahtekârların* peşinden gitmeyen mutludur.

 5 Yaptıkların ne çok Yehova Tanrım,

Harika eserlerin, bizim için düşündüklerin ne çok!+

Sen kimseye benzemezsin.+

Tüm bu harikaları duyurmaya, anlatmaya çalışsam,

Öyle çoklar ki sayamam!+

 6 Sen kurban ve sunu istemedin,*+

Ama söylediklerini dinlemem için kulaklarımı açtın.+

Yakılan sunular ve günah sunuları* istemedin.+

 7 O zaman dedim ki, “İşte geldim,

Kitapta benim hakkımda yazılmıştır.+

 8 Bana zevk veren,* Senin isteğini yapmaktır+ ey Tanrım,

Kanunun yüreğimin içindedir.+

 9 Büyük cemaat içinde doğruluğu müjdelerim.+

Görüyorsun, konuşmaktan geri durmuyorum,+

Bunu Sen de iyi bilirsin, ey Yehova.

10 Senin doğruluğunu sır gibi yüreğimde saklamam,

Güvenilir olduğunu ve halkını kurtardığını bildiririm,

Vefanı ve hakikatini büyük cemaatin içinde ilan ederim.”+

11 Merhametini esirgeme benden ey Yehova,

Vefan ve hakikatin her zaman korusun beni.+

12 Etrafımı saran felaketleri sayamıyorum,+

Suçlarım öyle çok ki boğuldum, önümü göremiyorum,+

Başımdaki saçlardan bile çoklar,

Cesaretimi yitirdim.

13 Ne olur ey Yehova, beni kurtarmaktan geri durma.+

Bir an önce yardımıma koş ey Yehova.+

14 Canımı almaya uğraşanların hepsi,

Rezil olsun, küçük düşsün.

Felaketime sevinenler,

Utanç içinde geri çekilsin.

15 Halime bakıp “Oh olsun! Oh olsun!” diyenler,

Kendileri utanca düşüp dehşete kapılsınlar.

16 Ama Senin rehberliğini arayanlar,+

Seninle sevinip coşsun.+

Senden gelen kurtuluşu sevenler,

“Yehova yüceltilsin!” desin daima.+

17 Ben ise çaresiz ve yoksulum,

Yehova, ilgilen benimle.

Sen benim yardımcım ve kurtarıcımsın,+

Ne olur gecikme ey Tanrım.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

41 Garibana anlayışlı davranan mutludur,+

Felaket geldiğinde Yehova onu kurtarır.

 2 Yehova onu korur ve yaşatır.

Tüm dünya onun mutluluğundan bahseder,+

Tanrı onu asla düşmanın insafına bırakmaz.+

 3 Hastalanıp yatağa düştüğünde, desteği Yehova’dır,+

Hastayken onu rahatlatır.*

 4 Bunun için şöyle dedim: “Ey Yehova, merhamet et bana.+

Sana karşı günah işledim,+ bu yüzden şifa ver bana.”+

 5 Ama düşmanlarım, hakkımda kötü sözler söylüyor,

“Ne zaman ölecek de adı unutulup gidecek?” diyorlar.

 6 Onlardan biri beni görmeye gelse, ikiyüzlülükle konuşuyor,

Diliyle zarar vermek için bilgi topluyor,

Sonra dışarı çıkıp etrafa yayıyor.

 7 Benden nefret edenler aralarında fısıldaşıyor,

Bana karşı bir kötülük planlıyorlar.

 8 “Öyle bir felaket geldi ki başına,

Yere serildi, kalkamaz artık” diyorlar.+

 9 Ekmeğimi yiyen beni tekmelemeye kalktı,*+

Oysa güvendiğim dostumdu, yakınımdı.+

10 Ey Yehova, iyilikle davranıp beni ayağa kaldır ki,

Yaptıklarını onlara ödeteyim.

11 Düşmanım zafer çığlığı atamadığı zaman+

Senin benden hoşnut olduğunu anlayacağım.

12 Sana bağlılığımdan ötürü beni desteklersin,+

Sonsuza dek beni gözünün önünden ayırmazsın.+

13 İsrail’in Tanrısı Yehova,

Sonsuzluk boyunca* yüceltilsin.+

Amin!* Amin!

İKİNCİ KİTAP

(Mezmur 42-72)

Başmüzisyene: Maskil.* Korahoğullarının ilahisi.+

42 Akarsuları özleyen bir geyik gibi,

Ben de Seni özlüyorum ey Tanrım.

 2 Susamış birinin suya özlem duyması gibi,

Ben de Tanrı’yı özlüyorum, yaşayan Tanrı’yı.+

Ne zaman gidip O’nun önüne çıkacağım?+

 3 Yemeden içmeden kesildim, gece gündüz ağlıyorum,

Bütün gün insanlar benimle alay ediyor,

“Nerede senin Tanrın?” diyorlar.+

 4 Eski günleri hatırladıkça içimi sana döküyorum,

O zamanlar kalabalıklarla birlikte yürürdüm,

Tanrı’nın evine giderlerken, ağırbaşlılıkla onlara önderlik ederdim,

Bayramı kutlayan kalabalıktan

Sevinç ve şükran sesleri yükselirdi.+

 5 Neden düştüm bu ümitsizliğe,+

Neden içim içimi yiyor?

Ben Tanrı’yı bekleyeceğim,+

Tanrımı, yüce kurtarıcımı yine öveceğim.+

 6 Ey Tanrım, ümitsizliğe boğuldum.+

Bu yüzden anıyorum Seni,+

Ürdün topraklarında, Hermon doruklarında

Ve Mizar Dağı’nda.*

 7 Şelalelerin uğuldayınca,

Derin sular birbirine sesleniyor,

Bütün o yükselen dalgaların,

Beni boğan dertlerime benziyor.+

 8 Gündüzleri Yehova bana vefasını gösterecek,

Geceleri O’nu ilahilerle yücelteceğim,

Hayat kaynağıma, Tanrıma dua edeceğim.+

 9 Tanrı’ya, kayama,

“Beni neden unuttun?”+ diyeceğim,

“Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden keder içindeyim?”+

10 Düşmanlarım bütün gün “Nerede senin Tanrın?” diyor,+

Acımasızca* benimle alay ediyorlar.

11 Neden düştüm bu ümitsizliğe,

Neden içim içimi yiyor?

Ben Tanrı’yı bekleyeceğim,+

Tanrımı, yüce kurtarıcımı yine öveceğim.+

43 Beni adaletle yargıla ey Tanrım,+

Bu vefasız milletle aramdaki davada beni savun,+

Beni hilekâr ve kötü adamdan kurtar.

 2 Sen benim sığındığım kalesin, Tanrımsın,+

Beni neden terk ettin?

Düşmanlarımın eziyeti yüzünden neden keder içindeyim?+

 3 Işığını ve hakikatini gönder.+

Bana yol göstersinler,+

Kutsal dağına, görkemli meskenine beni götürsünler.+

 4 O zaman Tanrı’nın sunağına gideceğim,+

Coşkun sevincimin kaynağına, Tanrıma yaklaşacağım.

Ey Tanrı, Tanrım! Seni lir eşliğinde öveceğim.+

 5 Neden düştüm bu ümitsizliğe,

Neden içim içimi yiyor?

Ben Tanrı’yı bekleyeceğim,+

Tanrımı, yüce kurtarıcımı yine öveceğim.+

Başmüzisyene: Maskil.* Korahoğullarının ilahisi.+

44 Ey Tanrım, kendi kulaklarımızla duyduk,

Atalarımız bize anlattı,+

Onların zamanında neler yaptığını,

Uzun zaman önceki işlerini.

 2 Sen milletleri elinle kovdun,+

Onların yerine atalarımızı yerleştirdin,+

Halkları bozguna uğrattın ve gönderdin.+

 3 Onlar o toprakları kendi kılıçlarıyla ele geçirmediler,+

Kendi kollarının gücüyle zafer kazanmadılar.+

Senin bileğinin gücü, sağ elin+ ve yüzünün ışığı sayesinde oldu bütün bunlar,

Çünkü onlardan memnundun.+

 4 Sen benim kralımsın, ey Tanrım,+

Emret ki, tam bir zafer kazansın* Yakup.

 5 Düşmanlarımızı Senin gücünle püskürtürüz,+

Bize saldıranları Senin adınla ezeriz.+

 6 Çünkü ben yayıma güvenmem,

Kılıcım beni kurtaramaz.+

 7 Düşmanlarımızdan bizi Sen kurtardın,+

Bizden nefret edenleri Sen utandırdın.

 8 Gün boyu Tanrı’yı yücelteceğiz,

Sonsuza dek Senin ismine övgüler sunacağız. (Selah)

 9 Fakat artık bizi bıraktın, bizi küçük düşürdün,

Savaşta birliklerimize önderlik etmiyorsun.

10 Bizi düşmanımızdan kaçmak zorunda bırakıyorsun,+

Bizden nefret edenler istediklerini alıyorlar.

11 Kesimlik koyunlar gibi ellerine teslim ettin bizi,

Milletler arasına dağıttın.+

12 Halkını yok pahasına sattın,+

Bundan kazanç elde etmeye çalışmadın bile.

13 Bizi komşularımızın önünde küçük düşürdün,

Çevremizdekilere eğlence ve alay konusu olduk.

14 Milletlerin diline düşürdün,+

Bizimle dalga geçerek baş sallıyor halklar.

15 Bütün gün utanç içindeyim,

Kimsenin yüzüne bakamaz oldum,

16 Çünkü onların aşağılamaları, alayları duyuluyor

Ve düşmanımız öcünü alıyor.

17 Bütün bunlar başımıza geldi, yine de Seni unutmadık,

Seninle ahdimize+ ihanet etmedik.

18 Yüreğimiz Senden uzaklaşmadı,

Adımlarımız Senin yolundan sapmadı.

19 Ama Sen bizi çakalların yuvasında ezdin,

Zifiri karanlığa gömdün.

20 Tanrımızın adını unutursak,

Yabancı bir ilaha ellerimizi açarsak,

21 Tanrı bunu fark etmez mi?

O yürekte gizlenenleri bilir.+

22 Bizler Senin uğruna her gün ölümle yüz yüzeyiz,

Kesimlik koyunlar gibi görülüyoruz.+

23 Neden uyanmıyorsun ey Yehova? Ne olur kalk!+

Bizi sonsuza dek terk etme.+ Ne olur uyan!

24 Neden yüzünü bizden gizliyorsun,

Neden çektiğimiz zulmü ve eziyeti unutuyorsun?

25 Bak, yere serildik,

Un ufak olup toprağa karıştık.+

26 Ne olur kalk, yardımımıza koş,+

Vefandan ötürü kurtar* bizi.+

Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Korahoğullarının ilahisi.+ Maskil.* Sevgi hakkında bir ilahi.

45 Güzel bir haberle coşuyor yüreğim,

“İlahim bir kral için” derim.+

Dilim usta bir yazıcının*+ kalemi+ gibi işlesin.

 2 Sen tüm insanoğullarından daha güzelsin,

Dudaklarından dökülen sözler ne tatlı!+

Bu yüzden Tanrı sana sonsuza dek nimetler verecek.+

 3 Ey güçlü savaşçı,+ itibar ve görkem içinde+

Kılıcını+ beline tak.

 4 Atına binip hakikat, alçakgönüllülük ve doğruluk için savaş,+

Zafere koş bütün görkeminle,+

Sağ elin hayranlık uyandıran işler başaracak.

 5 Sivri okların kralın düşmanlarının yüreğine saplanıyor,+

Halklar ayaklarının altına seriliyor.+

 6 Sonsuza dek tahtı sana veren Tanrı’dır,+

Krallık asan da doğruluk* asasıdır.+

 7 Doğruluğu sevdin,+ kötülükten nefret ettin,+

Bu yüzden Tanrı, senin Tanrın, seni meshedip+ sana arkadaşlarından daha büyük bir sevinç verdi.*+

 8 Bütün giysilerin mür,* öd* ve tarçın* kokuyor,

Muhteşem fildişi saraydan gelen müzik* sesleri sana sevinç veriyor.

 9 Sarayındaki saygın kadınlar arasında kral kızları var,

Ofir altınıyla+ süslenmiş kraliçe sağ yanında duruyor.

10 Sen ey kızım, dikkatle dinle ve sözlerime kulak ver,

Artık halkını unut, baba evini de.

11 Güzelliğinle kralın kalbini fethettin,

Saygıyla eğil onun önünde,

Çünkü o senin efendin.

12 Sur halkı armağanıyla gelecek,

Zenginler senin gözüne girmek isteyecek.

13 Kralın kızı, sarayda* kusursuz bir ihtişamla bekliyor,

Altın nakışlı giysiler içinde.

14 Kralın önüne göz alıcı dokuma* elbisesiyle çıkarılacak,

Peşindeki nedime alayı da kralın huzuruna getirilecek.

15 Sevinç ve neşe içinde gelecekler,

Kralın sarayına girecekler.

16 Atalarının yerini oğulların alacak,

Onları tüm yeryüzüne yönetici atayacaksın.+

17 Adını gelecek nesillere de öğreteceğim,+

Böylece halklar sonsuza dek seni yüceltecek.

Başmüzisyene: Alamot* makamında. Korahoğullarının ilahisi.+

46 Tanrı bizim gücümüz, sığınağımızdır,+

Sıkıntılı zamanlarda her an yardıma hazırdır.+

 2 Bu yüzden, yeryüzü altüst olsa da,

Dağlar denizin derinliklerine gömülse de korkmayız.+

 3 Denizin suları gürleyip köpürse de,+

Onun hırçınlığıyla dağlar titrese de korkuya kapılmayız. (Selah)

 4 Bir ırmak var ki, her bir kolu sevinç akıtır Tanrı’nın şehrine,+

Yüceler Yücesi’nin görkemli kutsal meskenine.

 5 Tanrı şehirdedir,+ bu yüzden o asla yıkılamaz.

Gün doğarken Tanrı onun yardımına koşar.+

 6 Milletler kargaşa içindeydi, krallıklar yıkılmıştı,

O’nun sesi gürleyince dünya eriyip gitti.+

 7 Orduların* Hâkimi Yehova bizimle,+

Yakup’un Tanrısı güvenli* bir sığınak bize. (Selah)

 8 Gelin, Yehova’nın neler yaptığını görün,

Yeryüzündeki muhteşem işlerine bakın.

 9 Dünyanın dört bir yanında savaşları bitiriyor,+

Yayı kırıyor, mızrağı parçalıyor,

Savaş arabalarını* ateşte yakıyor.

10 Şöyle diyor:

“Teslim olun ve anlayın ki Tanrı Benim.

Milletler arasında yüceltileceğim,+

Tüm yeryüzünde yüceltileceğim.”+

11 Orduların Hâkimi Yehova bizimle,+

Yakup’un Tanrısı güvenli bir sığınak bize.+ (Selah)

Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+

47 Neşeyle el çırpın bütün halklar,

Zafer haykırışlarıyla, sevinçle seslenin Tanrı’ya.

 2 Çünkü Yüceler Yücesi Yehova hayranlık uyandırır,+

Tüm yeryüzünün yüce kralıdır.+

 3 Halklara önümüzde boyun eğdirir,

Milletleri ayaklarımızın altına serer.+

 4 Sevdiği Yakup’un+ gururunu,

Evet, mirasımızı bizim için O seçer.+ (Selah)

 5 Yehova Tanrı sevinç haykırışları arasında,

Borazan* sesleri içinde yükseldi.

 6 Tanrı’ya ilahiler çalıp söyleyin, ilahiler söyleyin,

Kralımıza ilahiler söyleyin, evet ilahiler söyleyin.

 7 Çünkü Tanrı tüm yeryüzünün kralıdır,+

İlahiler söyleyin ve anlayışı elden bırakmayın.

 8 Tanrı milletler üzerinde kral oldu,+

Tanrı kutsal tahtına oturdu.

 9 Bir araya toplandı milletlerin önderleri,

İbrahim’in Tanrısının halkıyla birlikte.

Çünkü yeryüzünün yöneticileri* Tanrı’ya aittir.

O en yücelerdedir.+

Korahoğullarının ilahisi.+

48 Yehova büyüktür,

Tanrımızın şehrinde, kutsal dağında,

Övgüleri en çok hak eden O’dur.

 2 Kuzeyin bir ucundaki Sion Dağı,

Yüce Kral’ın kenti,+

Tüm yeryüzünün sevincidir,

Bütün güzelliğiyle yükselir.+

 3 Tanrı onun kulelerinde,

Güvenli* bir sığınak olarak tanıttı Kendini.+

 4 Bak krallar toplandı,*

Birlik olup şehre doğru ilerlediler.

 5 Şehri görünce şaşkına döndüler,

Paniğe kapılıp korku içinde kaçtılar.

 6 Orada bir titreme aldı onları,

Doğuran bir kadın gibi sancı tuttu.

 7 Ey Tanrım, Tarşiş gemilerini bir doğu rüzgârıyla parçaladın.

 8 Orduların Hâkimi Yehova’nın şehrinde, Tanrımızın şehrinde,

Önceden duyduklarımızı şimdi kendi gözlerimizle gördük,

Tanrı bu şehri sonsuza dek koruyacak.+ (Selah)

 9 Ey Tanrım, mabedinde durup,

Senin vefanı düşünürüz.+

10 İsmin gibi, Sana sunulan övgüler de,

Yerin uçlarına yayılır ey Tanrım,+

Sağ elin doğrulukla doludur.+

11 Senin adil hükümlerinden ötürü, Sion Dağı+ sevinsin,

Yahuda kasabaları* sevinçle coşsun.+

12 Sion’un etrafında yürüyün, çevresini dolaşın,

Kulelerini sayın.+

13 Savunma duvarına dikkatle bakın.+

Surlarındaki kuleleri inceleyin ki,

Gelecek nesillere de anlatın.

14 Çünkü bunları yapan Tanrı bizim Tanrımızdır+ sonsuza kadar,

Ebediyen* bize O rehberlik eder.+

Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+

49 Dinleyin ey halklar.

Kulak kesilin bu dünyada* yaşayanlar.

 2 Küçük büyük,*

Zengin fakir hepiniz dinleyin.

 3 Ağzımdan hikmetli sözler dökülecek,

Yüreğimdeki derin düşünceler+ anlayış yansıtacak.

 4 Hikmetli bir özdeyişe kulak kesileceğim,

Bilmecemi lir eşliğinde açıklayacağım.

 5 Kötü günler gelip çattığında,

Beni devirmek isteyenlerin kötülüğü etrafımı sardığında,

Neden korkayım?+

 6 Zenginliğine güvenenlerin,+

Servetleriyle övünenlerin+ hiçbiri,

 7 Bir bedel ödeyip kardeşini kurtaramaz

Ya da onun için Tanrı’ya fidye* veremez,+

 8 (İnsan canı için gereken fidye çok yüksektir,

Asla ödeyemeyeceği bir bedeldir),

 9 Fidye ödeyip onu sonsuza dek yaşatamaz,

Mezara* girmekten kurtaramaz.+

10 Görür ki, akılsız ve budalayla birlikte

Hikmetliler bile ölüp gidiyor,+

Servetini başkalarına bırakmak zorunda kalıyor.+

11 Oysa içlerinden geçen şudur: Evleri sonsuza dek,

Çadırları nesiller boyu kalsın.

Topraklarına kendi adlarını verirler.

12 Ancak insanoğlu itibarlı olsa da kısa ömürlüdür,+

Ölüp giden hayvanlara benzer.+

13 Akılsızların yolunun sonu budur,+

Boş sözlerine kapılıp peşlerinden gidenlerin de. (Selah)

14 Kesime giden sürü gibi mezara* gidecek hepsi.

Onların çobanı ölüm olacak,

Sabah olunca doğrular onlara efendilik edecek.+

Onlardan eser kalmayacak,+

Meskenleri saray değil mezar*+ olacak.+

15 Fakat Tanrı beni mezarın* elinden kurtaracak*+

Ve oradan çekip alacak. (Selah)

16 Birisi zengin oluyor diye,

Evinin gösterişi artıyor diye korkma.

17 Çünkü ölüp giderken yanına hiçbir şey alamaz,+

Onca gösterişi kendisiyle birlikte götüremez.+

18 Ömrü boyunca kendisiyle övünür.+

(Refaha kavuşunca insanlar seni över.)+

19 Ama sonunda atalarına katılır.

Onlar bir daha ışığı görmeyecektir.

20 Bunu anlamayan kişi ne kadar itibarlı da olsa,+

Ölüp giden hayvanlara benzer sonu.

Asaf’ın ilahisi.+

50 Tanrılar Tanrısı Yehova+ konuşuyor,

Doğudan batıya,

Tüm yeryüzüne sesleniyor.

 2 Sion’dan, güzelliğin doruğundan+ Tanrı parlıyor.

 3 Tanrımız gelecek, O suskun kalamaz,+

Önünde yakıp yok eden bir ateş var,+

Çevresinde de şiddetli bir fırtına.+

 4 Hâkim olarak halkını yargılamak için+

Göklere ve yere şöyle sesleniyor:+

 5 “Yanıma toplayın vefalı kullarımı,

Kurban aracılığıyla Benimle ahit yapanları.”+

 6 Gökler O’nun adaletini* anlatır,

Çünkü hâkim bizzat Tanrı’dır.+ (Selah)

 7 O şöyle diyor:

“Dinle ey halkım, seninle konuşacağım,

Ey İsrail, sana karşı tanıklık edeceğim.+

Ben Tanrı’yım, senin Tanrın.+

 8 Sana kurbanlarından ötürü kızmıyorum,

Önümde sürekli sunduğun yakılan kurbanlardan ötürü de.+

 9 Ne evindeki boğaya ihtiyacım var,

Ne de ağıllarındaki keçilere.+

10 Çünkü ormandaki bütün yaban hayvanları,

Hatta dağlardaki tüm hayvanlar Benimdir.+

11 Dağlardaki her kuşu tanırım,+

Kırlardaki sayısız hayvan Benimdir.

12 Acıksaydım da sana söylemezdim,

Çünkü verimli toprak ve üzerindeki her şey Benimdir.+

13 Boğaların etini mi yiyeceğim,

Keçilerin kanını mı içeceğim?+

14 Sen kurban olarak Tanrı’ya şükranlar sun,+

Yüceler Yücesi’ne adaklarını yerine getir,+

15 Sıkıntı zamanında Bana seslen,+

Seni kurtaracağım, sen de Beni yücelteceksin.”+

16 Tanrı kötü kişiye ise şunu diyecek:

“Ne hakla kurallarımdan bahsediyor,+

Ne hakla ahdimi ağzına alıyorsun?+

17 Çünkü sen terbiyeden* nefret ediyor

Ve sözlerime sırt çeviriyorsun.+

18 Bir hırsız görsen ona hak veriyor,*+

Zina yapanlarla dost oluyorsun.

19 Ağzınla kötülük saçıyorsun,

Dilinden de aldatıcı sözler düşmüyor.+

20 Oturup kardeşinin aleyhinde konuşuyor,+

Annenin oğlunun kusurlarını ortaya seriyorsun.*

21 Tüm bunları yaptığın halde ses çıkarmadım,

Bu yüzden senin gibi olduğumu sandın.

Fakat artık seni terbiye edeceğim

Ve hakkındaki suçlamalarımı dile getireceğim.+

22 Ey Tanrı’yı unutanlar,+ lütfen bunu dikkate alın,

Yoksa sizi paramparça ederim ve kimse sizi kurtaramaz.

23 Kurban olarak şükranlar sunan Beni yüceltir,+

Doğru yoldan şaşmayan da sağladığım kurtuluşu görür.”+

Başmüzisyene. Davut’un, Bat-şeba’yla+ ilişkisinden sonra Natan Peygamber yanına geldiği zaman yazdığı ilahi.

51 Vefandan dolayı bana iyilikle davran ey Tanrım.+

Büyük merhametinden dolayı suçlarımı sil.+

 2 İyice yıka beni, suçumdan iz kalmasın,+

Temizleyip günahımdan arındır.+

 3 Çünkü suçlarımın farkındayım,

Günahım hiç aklımdan çıkmıyor.*+

 4 Sana karşı, en başta* Sana karşı günah işledim,+

Senin gözünde kötü olanı yaptım.+

Bu nedenle Sen sözlerinde haklısın

Ve hükmün doğru.+

 5 Evet, ben suç içinde dünyaya geldim,

Annem bana hamile kaldığından beri günah* içindeyim.+

 6 Biliyorum ki, Sen yürekten gelen dürüstlüğü seversin,+

Yüreğime* gerçek hikmeti öğret.

 7 Zufaotuyla* günahtan arındır beni, temiz olayım,+

Beni yıka, kardan beyaz olayım.+

 8 Bana sevinç ve neşe sesleri işittir ki,

Ezdiğin kemikler şifa bulsun.*+

 9 Yüzünü çevir, bakma günahlarıma,+

Bütün suçlarımı sil.+

10 Bende temiz bir yürek yarat ey Tanrım,+

Yeni ve kararlı bir tutum ver bana.+

11 Ne olur beni huzurundan kovma,

Kutsal ruhunu* benden alma.

12 Kurtarıcım ol, bu sevinci bana yeniden tattır,+

İçimde Sana itaat etme isteği uyandır.

13 Kanununu çiğneyenlere Senin yolunu* öğreteceğim ki,+

Günahkârlar Sana geri dönsün.

14 Kan dökme suçundan+ kurtar beni Tanrım, kurtarıcım,+

Bunu yap ki işlerinin doğruluğunu sevinçle anlatayım.+

15 Ey Yehova aç dudaklarımı,

Ağzımdan Sana övgüler dökülsün.+

16 Çünkü Senin istediğin şey kurban değil, yoksa verirdim,+

Hoşlandığın şey yakılan sunular değil.+

17 Tanrı’yı memnun eden kurban pişman bir yürektir.

Ey Tanrım, pişmanlıkla ezilen bir yüreği reddetmezsin.*+

18 Sion’a iyilik et,

Yeruşalim’in surlarını inşa et.

19 İşte o zaman doğrulukla sunulan kurbanlar,

Yakılan ve bütün olarak sunulan kurbanlar Seni memnun edecek

Ve o zaman sunağında boğalar sunulacak.+

Başmüzisyene: Maskil.* Davut’un ilahisi. Edomlu Doeg Saul’a gidip Davut’un Ahimelek’in evine geldiğini söylediği zaman yazdı.+

52 Ey kudretli adam, yaptığın kötülüklerle neden övünüyorsun?+

Bilmiyor musun, Tanrı’nın vefası hiç bitmez.+

 2 Dilin bıçak* gibi keskin,+

Kötülük planlarsın ve hileli konuşursun.+

 3 Sen iyilikten çok kötülüğü,

Doğrudan çok yalan konuşmayı seversin. (Selah)

 4 Ey hilekâr dilli,

Zarar veren her sözü beğenirsin.

 5 Bu yüzden Tanrı da seni sonsuza dek yıkacak,+

Seni tutup kaldıracak ve çadırından koparacak,+

Yaşayanlar diyarından söküp atacak.+ (Selah)

 6 Doğrular bunu görecek ve içleri hayranlıkla dolacak,+

Senin haline gülecekler.+

 7 Şöyle diyecekler:

“İşte, Tanrı’yı sığınağı yapmayan,+

Büyük servetine bel bağlayan,+

Kötü planlarına* güvenen* adam.”

 8 Ben ise, Tanrı’nın evinde yemyeşil bir zeytin ağacı olurum,

Sonsuza dek Tanrı’nın vefasına güvenirim.+

 9 Yaptığın işlerden dolayı Seni sonsuza dek öveceğim,+

Vefalı kullarının önünde Senin adına ümit bağlayacağım,+

Çünkü adın* muhteşemdir.

Başmüzisyene: Mahalat* makamında. Maskil.* Davut’un ilahisi.

53 Akılsız insan içinden “Yehova yok” der,+

Davranışları doğruluktan uzak ve yozlaşmıştır,

İğrenç işler yapar.

Doğru olanı yapan hiç kimse yok.+

 2 Yine de Tanrı göklerden insanlara bakıyor,+

Anlayış sahibi olan ve O’nu arayan biri var mı, görmek istiyor Yehova.+

 3 Hepsi yoldan sapmış,

Birbirlerinden farkları yok, hepsi yozlaşmış,

Doğru olanı yapan kimse yok,

Bir kişi bile kalmamış.+

 4 Kötülük yapanların hiçbirinin mi anlayışı yok?

Onlar halkımı ekmek yer gibi yiyip yutuyor,

Yehova’ya dua etmiyorlar.+

 5 Ama içlerini büyük bir korku saracak,

Hem de daha önce hiç hissetmedikleri bir korku.*

Ey İsrail, Tanrı sana saldıranların* kemiklerini dağıtacak.

Sen de hepsini utandıracaksın, çünkü Yehova onları reddetti.

 6 Ah ne olur, Sion’dan+ İsrail’e kurtuluş gelsin!

Yehova, esir halkını geri getirince,

Yakup sevinsin, İsrail neşeyle coşsun.

Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Maskil.* Zif erkekleri Saul’a gelip “Davut bizim yanımızda gizleniyor” dedikleri zaman Davut’un yazdığı ilahi.+

54 Ey Tanrım, adınla kurtar,+

Büyük gücünle savun beni.*+

 2 Ey Tanrım, duamı dinle,+

Ağzımdan çıkan sözlere kulak ver.

 3 Çünkü yabancılar bana karşı ayaklanıyor,

Acımasız adamlar canıma kastediyor.+

Hiçbiri Tanrı’yı umursamıyor.+ (Selah)

 4 Fakat Tanrı benim yardımcım.+

Yehova bana destek olanların yanında.

 5 Düşmanlarımın kötülüklerini kendi başlarına getirecek.+

Tanrım onları yok et,*+ çünkü Sen güvenilirsin.

 6 Ben de Sana gönülden kurbanlar sunacağım.+

İsmini yücelteceğim ey Yehova, çünkü adın* muhteşemdir!+

 7 Çünkü beni her sıkıntıdan kurtarırsın,+

Düşmanımın düşüşünü gözümle göreceğim.+

Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Maskil.* Davut’un ilahisi.

55 Duamı dinle ey Tanrım,+

Merhamet dilediğimde duymazdan gelme.+

 2 Ne olur kulak ver bana ve cevap ver.+

Kaygıdan yüreğim rahat bulmuyor,+

İçimde derin bir huzursuzluk var.

 3 Düşmanın sözleri,

Kötünün baskısı yüzünden bu haldeyim.

Çünkü üzerime sıkıntı yağdırıyorlar,

Bana karşı öfke ve düşmanlık besliyorlar.+

 4 Yüreğim derin acılar içinde,+

Üzerime ölümün dehşeti çöktü.+

 5 Korku ve titreme aldı beni

Ve tüm bedenimi ürperti sardı.

 6 “Keşke güvercin gibi kanatlarım olsaydı!” diyorum,

“Uçar gider güvenli bir yerde yaşardım.

 7 Uzak diyarlara kaçar,+

Issız yerlerde konaklardım.+ (Selah)

 8 Hemen bir sığınağa koşar,

Sert rüzgârlardan, fırtınalardan uzağa kaçardım.”

 9 Şaşkına çevir onları ey Yehova, planlarını boz,*+

Çünkü şehirde şiddete ve kavgalara şahit oluyorum.

10 Surlar üzerinde gece gündüz hep bunları görüyorum,

Şehrin içindeyse hainlik ve sıkıntı kol geziyor.+

11 Şehrin orta yerinde yıkım var,

Meydanından zulüm ve hile eksik olmuyor.+

12 Bana hakaret eden bir düşman değil,+

Yoksa katlanabilirdim.

Bana karşı ayaklanan bir hasım değil,

Yoksa ondan gizlenebilirdim.

13 Sensin bunu yapan, dengim olan bir insan,+

Bildiğim, tanıdığım arkadaşım.+

14 Sıcak bir dostluğumuz vardı,

Cemaatle birlikte Tanrı’nın evine giderdik.

15 Böylelerinin başına yıkım gelsin!+

Diri diri mezara* girsinler,

Çünkü evlerinde ve yüreklerinde kötülük var.

16 Bense Tanrıma yakaracağım,

Yehova beni kurtaracak.+

17 Sabah, öğlen, akşam hep kaygılıyım, iç çekiyorum+

Ve Tanrım sesimi duyuyor.+

18 Düşmanlar akın akın üzerime geliyor,+

Tanrı beni onlardan kurtaracak* ve bana barış verecek.

19 Devirlerdir tahtta oturan Tanrı+

Beni duyacak ve yaptıklarını onlara ödetecek.+ (Selah)

İçlerinde Tanrı korkusu olmayanlar,+

Değişmeyi reddedecek.

20 O adam* kendisiyle barış içinde olanlara saldırdı+

Ve sözünde durmadı.+

21 Onun sözleri tereyağından yumuşak,+

Oysa yüreğinde düşmanlık var.

Sözleri zeytinyağından da rahatlatıcı,

Oysa yaralamaya hazır bir kılıç onlar.+

22 Sen yükünü Yehova’ya bırak,+

O sana destek olur.+

Doğru insanın düşmesine* asla izin vermez.+

23 Fakat Tanrım, Sen kötüleri en derin çukura indireceksin.+

Eli kanlı, hilekâr adamlar, ömürlerinin yarısına bile varamayacak.+

Ben ise Sana güveneceğim.

Başmüzisyene: “Uzaklardaki Sessiz Güvercin” ezgisine göre. Davut’un ilahisi. Miktam.* Gat’ta Filistiler tarafından yakalandığında yazdı.+

56 Benden iyiliğini esirgeme Tanrım,

Ölümlü insan bana saldırıyor.

Bütün gün benimle savaşıyor, durmadan eziyorlar.

 2 Gün boyu düşmanlarımın dişleri arasındayım,

Küstahça üzerime saldıranlar öyle çok ki!

 3 Ne zaman korkuya kapılsam,+ güvendiğim Sensin.+

 4 Tanrı’ya güvenirim, sözlerinden dolayı O’nu yüceltirim.

Ben Tanrı’ya güvenirim, korkmam.

İnsan* bana ne yapabilir?+

 5 Bütün gün başıma dert açıyorlar,

Tek düşündükleri bana zarar vermek.+

 6 Saldırmak için gizleniyorlar,

Canımı almak ümidiyle,+

Attığım her adımı gözetliyorlar.+

 7 Tanrım, kötülükleri nedeniyle onları reddet.

Öfkenle milletleri yere ser.+

 8 Sen nasıl bir kaçak gibi dolaştığımı kaydedersin.+

Gözyaşlarımı tulumunda* biriktir.+

Bunlar zaten Senin kitabında yazılı değil mi?+

 9 Seni yardıma çağırdığım gün

Düşmanlarım geri çekilecek.+

Tanrım benim yanımda, eminim.+

10 Sözlerinden dolayı yücelttiğim Tanrı’ya,

Sözlerinden dolayı yücelttiğim Yehova’ya,

11 Evet, Tanrı’ya güvenirim, korkmam.+

İnsan bana ne yapabilir?+

12 Tanrım, Sana olan adaklarımı yerine getirmeliyim,+

Sana şükran kurbanları sunacağım.+

13 Çünkü Senin önünde, yaşam ışığında yürüyeyim diye,+

Canımı ölümden,

Ayaklarımı tökezlemekten kurtardın.+

Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Miktam.* Davut’un ilahisi. Saul’dan kaçıp bir mağaraya sığındığı zaman yazdı.+

57 İyilik et bana Tanrım, iyilik et,

Çünkü Sana sığınırım,+

Sıkıntılar geçene dek kanatlarının gölgesinde saklanırım.+

 2 Sıkıntılarıma son veren gerçek Tanrı’ya,

Yüceler Yücesi Tanrı’ya yakarırım.

 3 O, gökten yardım gönderecek ve beni kurtaracak,+

Beni yiyip yutmaya çalışanları eli boş döndürecek. (Selah)

Tanrı vefasını ve sadakatini gösterecek.+

 4 Etrafımı aslanlar sarmış,+

Yatıp uyuduğumda bile beni yutmak isteyenlerin arasındayım,

Dişleri ok gibi, mızrak gibi,

Dilleri keskin birer kılıç sanki.+

 5 Yüceliğin gökleri aşsın, ey Tanrım,

İhtişamın tüm yeryüzünü doldursun.+

 6 Ayaklarım takılsın diye ağ kurdular,+

Kaygıdan iki büklüm oldum.+

Yoluma çukur kazdılar,

Fakat içine kendileri düştü.+ (Selah)

 7 Yürekten kararlıyım Tanrım,+

Yürekten kararlı.

İlahiler çalıp söyleyeceğim.

 8 Uyan ey gönlüm,

Uyan, ey telli çalgım, sen de uyan ey lir.

Güneşi ben uyandırayım.+

 9 Seni halklar arasında yücelteceğim ey Yehova,+

Sana milletler arasında ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

10 Çünkü vefan öyle büyüktür ki göklere erişir,+

Sadakatin bulutlara ulaşır.

11 Yüceliğin gökleri aşsın, ey Tanrım,

İhtişamın tüm yeryüzünü doldursun.+

Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Davut’un ilahisi. Miktam.*

58 Doğruluktan söz etmeniz gerekirken nasıl sessiz kalırsınız?+

Siz doğru hüküm verebilir misiniz, ey insanoğulları?+

 2 Tersine yüreğinizde kötülük tasarlarsınız,+

Eliniz etrafa şiddet saçar.+

 3 Kötüler dünyaya geldikleri andan itibaren bozuktur,

Doğuştan yoldan sapmış yalancılardır.

 4 Zehirleri yılan zehrine benzer,+

Sese kulak tıkayan kobra gibi sağırlar.

 5 Büyücüler ne kadar ustalıkla büyü yapsa da,

Onların sesini dinlemez böyle bir kobra.

 6 Ey Tanrım, kötülerin dişlerini dök,

O aslanların çenesini kır ey Yehova!

 7 Kuruyup giden sular gibi yok olsunlar,

Yayını ger de oklarınla yere serilsinler.

 8 Sürünürken eriyip giden salyangoz gibi olsunlar,

Ölü doğan bir çocuk gibi gün ışığı görmesinler.

 9 Tutuşmuş çalının sıcaklığı daha kazanları ısıtmadan,

Tanrı yaş dalları da yananları da kasırgayla savuracak.+

10 Doğru adam Tanrı’nın öç aldığını görüp sevinecek,+

Kötülerin kanı ayaklarını örtecek.+

11 O zaman insanlar diyecek ki,

“Gerçekten doğruların bir ödülü var,+

Kesinlikle dünyayı yargılayan bir Tanrı var.”+

Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Miktam.* Davut’un ilahisi. Saul onu öldürmek için evini gözetlemeye adamlar gönderdiğinde yazdı.+

59 Beni düşmanlarımdan kurtar ey Tanrım,+

Üzerime saldıranlardan koru.+

 2 Kötülük edenlerin elinden kurtar,

Kana susamış adamlardan koru beni.

 3 Bak! Beni pusuya düşürmek için bekliyorlar,+

Güçlü adamlar üzerime saldırıyor,

Oysa ben isyan etmedim, günah işlemedim+ ey Yehova.

 4 Bir suçum yokken, koşa koşa saldırıya hazırlanıyorlar.

Yakarışımı duyup kalk, yaptıklarına bak.

 5 Çünkü Sen İsrail’in Tanrısısın,+ ey Göklerin Hâkimi Yehova.

Bütün milletleri denetlemek için kalk,

Art niyetli hainlerin hiçbirine merhamet etme.+ (Selah)

 6 Onlar her akşam geri dönerler,+

Köpek gibi hırlar,*+ av peşinde tüm şehri dolaşırlar.+

 7 Bak ağızlarından neler dökülüyor,

Dilleri* kılıç gibi,+

“Kim duyacak?” diyorlar.+

 8 Ama Sen Yehova, onlara güleceksin,+

Bütün milletlerle alay edeceksin.+

 9 Sen benim gücümsün Tanrım, daima Seni bekleyeceğim,+

Çünkü Sen güvenli* sığınağımsın.+

10 Vefalı Tanrım yardımıma koşacak,+

Düşmanlarımın düşüşünü gösterecek bana.+

11 Onları öldürme ki, halkım olanları unutmasın.

Büyük gücünle dağıt, bir kaçak gibi dolaşsınlar,

Ey kalkanımız Yehova,+ yenilgiye uğrat onları.

12 Ağızlarının günahı, dudaklarından dökülen sözler,

Ettikleri lanetler ve söyledikleri yalanlar yüzünden,

Kibirleri onlara tuzak olsun.+

13 Sonunda onları öfkenle bitir,+

Bitir de yok olsunlar,

Anlasınlar ki, Yakup üzerinde ve yerin uçlarına kadar Tanrı saltanat sürer.+ (Selah)

14 İstiyorlarsa akşam geri dönsünler,

Köpek gibi hırlasın, av peşinde tüm şehri dolaşsınlar.+

15 Yiyecek bulmak için dolanıp dursunlar,+

Karınları doymasın, barınacak yer bulamasınlar.

16 Ama ben Senin gücün hakkında ilahiler söyleyeceğim,+

Sabahleyin vefanı neşeyle anlatacağım,

Çünkü Sen bana sıkıntılı günümde güvenli bir sığınak,+

Kaçacak bir yer oldun.+

17 Gücüm Sensin, Sana ilahiler çalıp söyleyeceğim,+

Çünkü Tanrı benim güvenli sığınağımdır, O bana vefalıdır.+

Başmüzisyene: “Tanıklık Zambağı” ezgisine göre. Miktam.* Öğretmek için kullanılsın. Davut’un ilahisi. Aram-naharaim ve Aram-Tsoba kuvvetleriyle savaştığında ve Yoab geri dönüp Tuz Vadisi’nde 12.000 Edomluyu öldürdüğünde yazdı.+

60 Ey Tanrım, bizi reddettin, savunma birliklerimizi yarıp geçtin.+

Bize öfkelenmiştin, ama ne olur bizi geri kabul et.

 2 Yeryüzünü salladın, onu yarıp açtın,

Onar tüm yarıkları, çünkü yeryüzü çöküyor.

 3 Halkını sıkıntıya düşürdün,

Bize içirdiğin şarap yüzünden yalpalayarak yürüyoruz.+

 4 Senden korkanlar oktan kaçıp kurtulsun diye

Onlara bir işaret ver.* (Selah)

 5 Sevdiklerin güvende olsun diye

Sağ elinle kurtar bizi, cevap ver.+

 6 Tanrı tüm kutsallığıyla* konuştu:

“Sevinçle coşacağım, Şekem’i miras olarak vereceğim+

Ve Sukkot Vadisi’ni ölçüp bölüştüreceğim.+

 7 Gilead Benimdir, Manasse de Benim,+

Efraim başımdaki miğferdir,*

Yahuda önderlik değneğimdir.+

 8 Moab yıkandığım leğendir.+

Çarığımı Edom’a fırlatacağım,+

Filistiye’ye karşı zaferi haykıracağım.”+

 9 Kuşatılmış* şehre beni kim götürecek?

Edom’a kadar kim bana yol gösterecek?+

10 Ey bizi reddeden, ordularımızdan desteğini çeken Tanrımız,+

Sen değil misin bunu yapacak olan?

11 Sıkıntılı zamanımızda bize yardım et,

Çünkü insandan kurtuluş beklemek boş.+

12 Biz Tanrı sayesinde güç bulacağız+

Ve O düşmanlarımızı çiğneyip geçecek.+

Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Davut’un ilahisi.

61 Yardım yakarışımı duy, ey Tanrım,

Duama kulak ver.+

 2 Yüreğim ümitsizliğe kapılınca,*

Dünyanın öteki ucundan Sana feryat edeceğim.+

Benden yüksekteki kayaya Sen çıkar beni.+

 3 Çünkü Sen benim sığınağımsın,

Beni düşmandan koruyan güçlü bir kulesin.+

 4 Çadırında sonsuza dek konuk olacağım,+

Kanatlarının altına sığınacağım.+ (Selah)

 5 Çünkü Sen ey Tanrım, adaklarımı duydun,

İsmine saygı duyanlara* ayırdığın mirası verdin bana.+

 6 Kralın günlerine günler ekleyeceksin+

Ve onun ömrünün yılları nesiller boyu sürecek.

 7 O, Senin önünde sonsuza dek tahtta oturacak,+

Vefan ve sadakatin onun üzerinde olsun, onu korusun.+

 8 Ben de sonsuza dek Senin ismine ilahiler çalıp söyleyeceğim,+

Her gün adaklarımı yerine getireceğim.+

Başmüzisyene: Yedutun* için. Davut’un ilahisi.

62 Ben sessizce Tanrı’yı beklerim.

Kurtuluşum O’ndan gelir.+

 2 O kayam, kurtarıcım ve güvenli* sığınağımdır,+

Asla yıkılacak kadar sarsılmayacağım.+

 3 Daha ne kadar saldıracaksınız canına kastettiğiniz adama?+

Hepiniz eğik bir duvar kadar, yıkılmak üzere olan taş bir duvar kadar tehlikelisiniz.*

 4 O adamı konumundan* etmek için kafa kafaya verirler,

Yalan söylemekten zevk alırlar.

Ağızlarıyla hayırdua eder ama içlerinden lanet okurlar.+ (Selah)

 5 Ben sessizce Tanrı’yı beklerim,*+

Çünkü ümidim O’ndan gelir.+

 6 O kayam, kurtarıcım ve güvenli sığınağımdır,

Asla sarsılmayacağım.+

 7 Kurtuluşumun ve onurumun kaynağı Tanrı’dır,

Sağlam kayam, sığınağım Tanrı’dır.+

 8 Halkım, siz her zaman O’na güvenin,

Yüreğinizi O’na dökün.+

Tanrı sığınağımızdır.+ (Selah)

 9 Âdemoğulları bir soluktan farksız,

İnsanoğulları bir yalan.*+

Hep beraber terazide tartılsalar, bir soluk bile etmezler.+

10 Zorbalığa güvenmeyin,

Soygunculuğa boş yere ümit bağlamayın,

Servetiniz artarsa sırtınızı ona dayamayın.+

11 Tanrı bir kez söyledi, ben iki kez duydum:

Güç Tanrı’nındır.+

12 Vefa da Senindir ey Yehova,+

Çünkü herkese yaptıklarına göre karşılık verirsin.+

Davut’un Yahuda Çölü’ndeyken yazdığı ilahi.+

63 Ey Tanrı, Sensin benim Tanrım, hep Seni arıyorum.+

Suya hasret kalmış biri gibi Sana hasret kaldım.+

Bu susuz topraklarda, sıcaktan kavrulan bu kurak diyarda,+

Özleminden baygın düşmüş haldeyim.

 2 Kutsal mekânda bakardım Sana,

Gücüne ve ihtişamına tanık olurdum.+

 3 Senin vefan hayattan iyidir,+

Bu yüzden Sana övgüler sunacak dudaklarım,+

 4 Ömrüm boyunca Seni yücelteceğim,

Ellerimi Senin adınla açacağım.

 5 Beni her şeyin en iyisiyle, en güzeliyle doyurursun,

Bu nedenle dudaklarım Seni sevinçle yüceltecek.+

 6 Seni yatağımda anarım,

Gece boyunca* derin derin Seni düşünürüm.+

 7 Çünkü Sen benim yardımcımsın,+

Kanatlarının gölgesinde sevinçle haykırırım.+

 8 Sana sımsıkı yapışırım,

Sen de sağ elinle beni sımsıkı tutarsın.+

 9 Fakat canımı almaya çalışanlar,

Toprağın derinliklerine inecek.

10 Kılıçtan geçirilecek,

Çakallara* yem olacaklar.

11 Kral ise sevinci Tanrı’da bulacak.

Tanrı’nın adıyla ant eden herkes bayram edecek,*

Çünkü yalan söyleyenler susturulacak.

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

64 Yalvarışıma kulak ver ey Tanrım,+

Düşmanın saçtığı dehşetten kurtar hayatımı.

 2 Dört bir yanımı saran kötü adamlardan,+

Onların gizli planlarından koru beni.

 3 Onlar dillerini kılıç gibi bilerler,

Acımasız sözlerini ok gibi hedefe nişan alıp,

 4 Pusuya yattıkları yerden masum insanı vururlar,

Hem de ansızın ve hiç korkmadan.

 5 Hain planlarında ısrar ederler,*

Tuzaklarını nasıl gizleyeceklerini konuşur,

“Kim görebilir bunları?” derler.+

 6 Kötülük yapmanın yeni yollarını arar,

Gizli saklı kurnazca planlar yaparlar,+

Her birinin aklından geçenler karanlık bir sır.

 7 Fakat Tanrı onları vuracak,+

Ansızın okla yaralanacaklar.

 8 Kendi dilleri sonlarını getirecek,+

Bunu kim görse küçümseyerek baş sallayacak.

 9 O zaman herkes korkacak,

Tanrı’nın yaptıklarını anlatacaklar

Ve O’nun işleri hakkında derin bir anlayış kazanacaklar.+

10 Doğru insan sevinci Yehova’da bulacak ve O’na sığınacak,+

Doğru yürekli herkes bayram edecek.*

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

65 Sion’da+ Seni övgüler karşılayacak ey Tanrım,

Sana adaklarımızı yerine getireceğiz.+

 2 Ey duaları dinleyen Tanrı, her tür insan Sana gelecek.+

 3 Ben suçlarımın ağırlığı altında ezildim,+

Fakat Sen günahlarımızı örtersin.+

 4 Avlularında otursun diye+

Seçip Kendine yaklaştırdığın insan ne mutludur!

Biz Senin evindeki,

Kutsal mabedindeki*+ iyi şeylerle doyacağız.+

 5 Ey kurtarıcımız, Tanrımız,

Doğruluğunu gösteren muhteşem işlerle+ bize karşılık vereceksin.

Yeryüzünün dört bucağı

Ve denizlerin ötesinde, uzaklarda yaşayanlar Sana güvenir.+

 6 Kuvvetinle dağları yerlerine yerleştirdin,

Sen gücü kuşanmışsın.+

 7 Kudurmuş denizleri yatıştırır,+

Hırçın dalgaları ve milletlerin kargaşasını dindirirsin.+

 8 Uzaklarda yaşayanlar,

Senin olağanüstü işlerine hayran kalacak,+

Günün doğduğu yerden battığı yere kadar,

Her yerde sevinç çığlıkları attıracaksın.

 9 Sen yeryüzüyle ilgilenir,

Onu verimli kılar, zengin nimetlerle donatırsın.+

Ey Tanrım, ırmağının suları boldur,

İnsana tahılı Sen sağlarsın,+

Çünkü yeryüzünü bu şekilde hazırladın.

10 Topraktaki saban yarıklarını ıslatır, sürülmüş toprağı* düzlersin,

Yağmurlarla toprağı yumuşatır, ürününe bereket verirsin.+

11 Yılı iyiliklerinle taçlandırırsın,

Geçtiğin yollar nimetlerle* dolup taşar.+

12 Bozkırdaki otlaklardan bereket akıyor,+

Tepeler sevince bürünmüş.+

13 Otlaklar sürülerle dolmuş,

Vadiler ekinlerle kaplanmış,+

Sevinçle haykırıyor, şarkılar söylüyorlar.+

Başmüzisyene. Bir ilahi.

66 Ey bütün dünya, sevinçle haykırın Tanrı’ya.+

 2 O’nun görkemli ismine ilahiler çalıp söyleyin,

O’na görkemli övgüler sunun.+

 3 Tanrı’ya deyin ki,

“İşlerin hayranlık uyandırıyor!+

Büyük gücünden ötürü,

Düşmanların Senin önünde sinecek.+

 4 Bütün dünya karşında eğilecek,+

Sana ilahiler söyleyecekler,

İsmine ilahiler çalıp söyleyecekler.”+ (Selah)

 5 Gelin, Tanrı’nın yaptıklarını görün.

İnsanlar için yaptıkları hayranlık uyandırıyor!+

 6 Denizi kuru toprağa çevirdi,+

Irmağı yürüyerek geçtiler.+

Biz orada O’nun yaptıklarıyla sevinç bulduk.+

 7 O kudretiyle sonsuza dek saltanat sürer.+

Gözleri milletler üzerindedir.+

Dik başlılar böbürlenmesin.+ (Selah)

 8 Ey halklar, Tanrımızı övün,+

O’na sunduğunuz övgüler dört bir yanda duyulsun.

 9 Bizi hayatta tutan O’dur,+

Ayaklarımızın kaymasına izin vermez.+

10 Çünkü bizi inceledin ey Tanrım,+

Gümüş arıtır gibi arıttın.

11 Bizi avcının ağına düşürdün,

Sırtımıza ağır bir yük koydun.

12 Ölümlü insanın bizi* ezip geçmesine izin verdin,

Ateşlerden ve sulardan geçtik,

Sonra bizi rahata kavuşturdun.

13 Senin evine yakılan sunularla geleceğim,+

Sana adadığım adakları yerine getireceğim,+

14 Evet, dudaklarımla verdiğim sözleri+

Ve sıkıntıdayken ağzımdan dökülenleri.

15 Yakılan sunu olarak Sana besili hayvanlar sunacağım

Ve kurban ettiğim koçlardan tüten dumanı.

Boğalar ve erkek keçiler vereceğim. (Selah)

16 Gelin Tanrı’dan korkanlar, dinleyin,

O’nun benim için neler yaptığını anlatayım.+

17 Ağzımı açıp O’na seslendim,

Dilimle O’nu yücelttim.

18 Yüreğimde kötülük besleseydim,

Yehova beni duymazdı.+

19 Oysa Tanrı sesimi duydu,+

Duama kulak verdi.+

20 Duamı geri çevirmeyen,

Vefasını benden esirgemeyen Tanrı’ya şükürler olsun.

Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Bir ilahi.

67 Tanrım, bize iyilik et ve nimetler ver,

Bize yüzünün ışığını göster.+ (Selah)

 2 Bunu yap ki, Senin işlerin tüm dünyada bilinsin,+

Kurtarıcı olduğunu tüm milletler işitsin.+

 3 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım,

Bütün halklar Seni yüceltsin.

 4 Milletler sevinsin ve neşeyle haykırsın,+

Çünkü Sen halkları adaletle yargılayacaksın.+

Yeryüzündeki milletlere yol göstereceksin. (Selah)

 5 Halklar Seni yüceltsin ey Tanrım,

Bütün halklar Seni yüceltsin.

 6 Yeryüzü ürününü esirgemeyecek,+

Tanrı, bizim Tanrımız nimetler verecek.+

 7 Evet, Tanrı bize nimetler verecek

Ve yeryüzünün dört bir yanındakiler O’ndan korkacak.*+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

68 Tanrı kalksın, düşmanları dağılsın,

O’ndan nefret edenler önünden kaçsın.+

 2 Duman nasıl dağılır giderse, Tanrı onları öyle dağıtsın.

Balmumu ateşin önünde nasıl erirse,

Kötüler de O’nun önünde öyle yok olup gitsin.+

 3 Doğru insanlar ise sevinsin,+

Tanrı’nın önünde içleri mutlulukla dolup taşsın,

Neşe içinde coşsunlar.

 4 Tanrı’ya ilahiler söyleyin,

O’nun ismine ilahiler çalıp söyleyin,+

Çölleri aşana ilahiler söyleyin.

O’nun ismi Yah’tır!*+ Önünde sevinçle coşun!

 5 Kutsal mekânında oturan Tanrı,+

Yetimlerin babası, dulların koruyucusudur.*+

 6 Tanrı kimsesi olmayana başını sokacak bir yuva verir,+

Tutsakları kurtarıp bolluğa kavuşturur.+

Dik başlılar ise kurak yerlerde yaşamak zorunda kalır.+

 7 Ey Tanrım,

Sen halkına önderlik edip+

Çölü geçerken, (Selah)

 8 Yeryüzü sarsıldı.+

Tanrı’nın önünde gökler yağmur olup aktı,

Tanrı’nın, İsrail’in Tanrısının önünde Sina sarsıldı.+

 9 Sen bereketli yağmurlar yağdırdın, ey Tanrım,

Bitkin düşen halkını canlandırdın.

10 Halkın Senin çadırlarında oturdu,+

Büyük iyiliğinle yoksula el uzattın ey Tanrım.

11 Emir Yehova’dan gelir,

Müjdeyi duyuran kadınlar büyük bir ordudur.+

12 Orduların başındaki krallar kaçıyor,+ evet kaçıyorlar!

Evde bekleyen kadına da ganimetten pay veriliyor.+

13 Siz ordugâhta yanan ateşlerin* arasında yatsanız da,

Orada bir güvercin duracak,

Kanatları gümüş kaplı, tüyleri saf* altından.

14 Her Şeye Gücü Yeten Tanrı memlekette kralları dağıttığında,+

Tsalmon’da kar yağdı.*

15 Başan’daki+ dağ, Tanrı’nın dağıdır,*

Başan’daki dağın yüksek dorukları çoktur.

16 Ey dorukları sayısız dağlar,

Neden kıskanarak bakıyorsunuz,

Tanrı’nın mesken olarak seçtiği* dağa?+

Evet, Yehova orada sonsuza dek oturacak.+

17 Tanrı’nın savaş arabaları öyle çok ki,

Binlerce, hatta on binlerce.+

Yehova Sina’dan kutsal mekânına geldi.+

18 Ey Tanrım Yah, Sen yükseklere çıktın,+

Tutsaklar aldın,

Hediye olarak insanlar aldın,+

Dik başlı olanları bile.+

Bunu yaptın ki aralarında oturasın.

19 Yükümüzü her gün taşıyan Yehova’ya,+

Kurtarıcımız olan gerçek Tanrı’ya övgüler sunulsun. (Selah)

20 Gerçek Tanrı bizim kurtarıcımızdır+

Ve ölümden kurtuluş yolunu açan Ulu Rab Yehova’dır.+

21 Evet, Tanrı düşmanlarının kafasını,

Suçunda ısrar edenin başını ezecek.+

22 Yehova dedi ki, “Onları Başan’dan+ geri getireceğim,

Denizin diplerinden bulup çıkaracağım,

23 Öyle ki, ayakların düşmanlarının kanında yıkansın,+

Köpeklerinin dili de ondan payını alsın.”

24 Senin zafer alaylarını görürler ey Tanrım,

Tanrımın, Kralımın kutsal mekâna giden zafer alaylarını.+

25 Önde ilahi söyleyenler yürür, arkada telli çalgılar çalanlar,+

Ortalarında da tef çalan genç kızlar.+

26 İsrail’in pınarı olan Tanrı’dan hayat alanlar, yüceltin O’nu,

Büyük topluluklar içinde yüceltin Yehova’yı.+

27 İşte en küçükleri Benyamin,+ insanlara baş eğdiriyor

Ve haykıran kalabalıklarla beraber Yahuda önderleri,

Zebulun önderleri ve Naftali önderleri de.

28 Tanrın karar verdi, sana güç verecek.

Gücünü göster ey Tanrım, bizim için kullandığın gücünü.+

29 Yeruşalim’deki mabedinin onuruna,+

Krallar Sana armağanlar getirecek.+

30 Sazlıklardaki yaban hayvanlarını,

Boğa sürülerini+ ve onların buzağılarını azarla ki,

Halklar ellerinde gümüşlerle gelip,*

Önünde eğilsinler.

Ama savaşmaktan hoşlanan halkları dört bir yana dağıt.

31 Mısır’dan tunç eşyalar getirilecek,*+

Kuş toprakları hemen Tanrı’ya armağanlar sunacak.

32 Ey yeryüzünün krallıkları, Tanrı’ya ilahiler söyleyin,+

Yehova’ya ilahiler çalıp söyleyin. (Selah)

33 O ki, çağlardır var olan en yüce gökleri baştan başa aşar.+

Bakın O güçlü sesiyle gürlüyor.

34 Tanrı’nın gücünü kabul edin.+

İhtişamı İsrail’in üzerinde,

Gücü göklerdedir.*

35 Yüce mekânındaki Tanrı hayranlık uyandırır,+

O İsrail’in Tanrısıdır,

Halkına güç kuvvet veren O’dur.+

Övgüler sunulsun Tanrı’ya.

Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Davut’un ilahisi.

69 Kurtar beni ey Tanrım, sular beni boğmak üzere.+

 2 Derin bir çamura battım, ayak basacak yer bulamıyorum.+

Dipsiz sulara gömüldüm,

Akıntıya kapılıp sürüklendim.+

 3 Feryat etmekten bitkin düştüm,+

Artık boğazım kurudu.

Tanrımı beklemekten yorgun düştü gözlerim.+

 4 Benden sebepsiz yere nefret edenler,+

Başımdaki saçlardan da çok.

Benden kurtulmak isteyenler,

Hain düşmanlarım* gitgide çoğaldı.

Çalmadığım şeyi vermeye zorladılar.

 5 Tanrım, ne kadar akılsız olduğumu bilirsin,

Suçlarım da Senden gizli değil.

 6 Sana ümit bağlayanlar benim yüzümden utanmasın,

Ey Ulu Rab, Göklerin Hâkimi Yehova.

Sana yaklaşanlar benim yüzümden küçük düşmesin,

Ey İsrail’in Tanrısı.

 7 Senin uğruna hakarete katlanıyorum,+

Yüzümü utanç kapladı.+

 8 Kardeşlerimin gözünde yabancı oldum,

Annemin oğulları beni tanımaz oldu.+

 9 Yüreğim evine duyduğum bağlılıkla* yanıp tutuşuyor,+

Sana yapılan hakaretlere ben maruz kaldım.+

10 Alçakgönüllülük gösterip* oruç tuttuğumda,

Bana hakaret ettiler.

11 Giysi yerine çula* büründüğümde,

Alay konusu oldum.

12 Şehir kapısında* oturanlar beni konuşuyor,

Ayyaşların şarkılarına konu oldum.

13 Kabul vaktinde*+

Duam Sana erişsin ey Yehova.

Güvenilir bir kurtarıcı+ olduğunu göstererek,

Büyük vefanla bana cevap ver ey Tanrım.

14 Çamurdan çıkar beni,

Batmama izin verme.

Benden nefret edenlerden

Ve derin sulardan kurtar beni.+

15 İzin verme taşkın suların beni alıp götürmesine,+

Derin denizlerin yutmasına,

Ölüm çukurunun ağzını açıp beni kapmasına.+

16 Cevap ver bana ey Yehova, çünkü Senin sevgin* çok derin.+

Büyük merhametinle yüzüme bak,+

17 Yüz çevirme bu kulundan,+

Ne olur bana hemen cevap ver, başım darda.+

18 Bana yaklaş, canımı kurtar,

Bedel ödeyip beni düşmanın elinden al.

19 Uğradığım hakaretleri, nasıl rezil olup küçük düştüğümü biliyorsun.+

Bütün düşmanlarım gözünün önünde.

20 Hakaretler kalbimi kırdı,

Yüreğimdeki yara şifa bulmaz.*

Beni anlayacak birini bekledim, kimse gelmedi,+

Bir tesellici aradım, kimse çıkmadı.+

21 Bana yiyecek diye zehir* verdiler,+

Susayınca da sirke verdiler.+

22 Sofraları onlara bir tuzak,

Zenginlikleri bir kapan olsun.+

23 Gözlerine perde insin de göremesinler,

Bacaklarından* titremeyi eksik etme onların.

24 Gazabını yağdır üzerlerine,

Alev alev yanan öfken onları kıskıvrak yakalasın.+

25 Konakladıkları yer ıssız kalsın,

Çadırlarında oturan kalmasın.+

26 Çünkü Senin vurduğun insanın peşine düşüyorlar,

Yaraladığın insanın acısını dillerine doluyorlar.

27 Onların suçlarına suç kat,

Senin gözünde doğru sayılmasınlar.

28 Hayat kitabından silinsinler,+

Adları doğrularla birlikte yazılmasın.+

29 Ben sıkıntı ve acı içindeyim.+

Sen kurtar, koru beni ey Tanrım.

30 Tanrı’nın adına ilahiler söyleyeceğim

Ve O’nu şükranlarla yücelteceğim.

31 Yehova sunulan boğadan çok bundan hoşnut olur,

Boynuzlu ve toynaklı genç boğadan çok bu O’nu memnun eder.+

32 Yumuşak başlılar bunu görecek ve sevinecek.

Tanrı’nın rehberliğini arayan sizler, yürekleriniz canlansın.

33 Çünkü Yehova yoksulları dinler,+

O, tutsak düşen halkını hor görmeyecek.+

34 Gök ve yer O’nu yüceltsin,+

Denizler ve içindeki tüm canlılar da.

35 Çünkü Tanrı Sion’u kurtaracak,+

Yahuda şehirlerini yeniden inşa edecek,

Halkı orada yaşayacak ve orayı yurt edinecek.

36 Kullarının soyu orayı miras alacak,+

O’nun adını sevenler+ orada yaşayacak.

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi. Hatırlatıcı olması için.

70 Ey Tanrım, ne olur kurtar beni,

Bir an önce yardımıma koş ey Yehova.+

 2 Canımı almaya uğraşanlar,

Rezil olsun, küçük düşsün.

Felaketime sevinenler,

Utanç içinde geri çekilsin.

 3 “Oh olsun! Oh olsun!” diyenler,

Utanca boğulup kaçsın.

 4 Ama Senin rehberliğini arayanlar,

Seninle sevinip coşsun.+

Senden gelen kurtuluşu sevenler,

Daima “Tanrı yüceltilsin!” desin.

 5 Ben ise çaresiz ve yoksulum,+

Hemen yardımıma koş ey Tanrım.+

Sen benim yardımcım ve kurtarıcımsın,+

Ne olur gecikme ey Yehova.+

71 Ey Yehova, Sana sığındım.

Ne olur asla utanca boğulmayayım.+

 2 Kurtar beni doğruluğundan ötürü.

Ne olur kulak ver bana* ve kurtar.+

 3 Kayalar üzerinde,

Her an sığınabileceğim bir kale ol bana.

Ne olur emret de kurtulayım,

Çünkü Sensin sarp kayam ve hisarım.+

 4 Ey Tanrım, kötünün elinden,+

Adaletsiz zalimin avcundan çekip al beni.

 5 Çünkü ümidim Sensin Ulu Rab Yehova,

Gençliğimden beri güvendiğim Sensin.+

 6 Doğduğum andan itibaren Sensin yaşam kaynağım,

Beni annemin karnından çıkaran Sensin.+

Daima Sana övgüler sunarım.

 7 İnsanlar bana hayranlıkla bakıyor,

Fakat benim yıkılmaz sığınağım Sensin.

 8 Ağzımdan Sana hep övgüler dökülür,+

İhtişamını gün boyu anlatırım.

 9 Yaşlılığımda beni reddetme,+

Güçten düştüğümde beni terk etme.+

10 Düşmanlarım aleyhimde konuşuyor,

Canımı almak isteyenler baş başa vermiş plan yapıyor.+

11 “Tanrı onu terk etti” diyorlar,

“Peşine düşüp yakalayın, kurtaracak kimsesi yok.”+

12 Ey Tanrım, benden uzak durma.

Ey Tanrım, bir an önce yardımıma koş.+

13 Bana düşmanlık edenler,

Utanç içinde yok olsun.+

Felaketimi isteyenler,

Rezil olup yerin dibine girsin.+

14 Ben ise beklemeye devam edeceğim,

Sana sunduğum övgülere yenilerini ekleyeceğim.

15 Dudaklarım doğruluğunu anlatacak.+

Kavrayamayacağım kadar çok olsalar da,

Senin kurtarıcı olarak yaptıklarını gün boyu anlatacağım.+

16 Ulu Rab Yehova,

Gidip Senin görkemli işlerini anlatacağım,

Senin, yalnız Senin doğruluğundan söz edeceğim.

17 Ey Tanrım, beni gençliğimden beri eğittin,+

Ben de bugüne dek hep Senin harika işlerini anlattım.+

18 Yaşlanıp saçlarıma ak düşünce de beni bırakma ey Tanrım.+

Senin gücünü sonraki nesle anlatayım,

Doğacak çocuklara kudretini duyurayım.+

19 Doğruluğun göklere erişir ey Tanrım,+

Olağanüstü işler yaptın,

Senin gibisi var mı ey Tanrım?+

20 Bana çok sıkıntılar ve dertler yaşatmış olsan da,+

Beni yeniden canlandır,

Yeryüzünün derinliklerinden* çıkar.+

21 Büyüklüğüme büyüklük kat,

Beni sarıp sarmala ve teselli et.

22 Ben de sadakatinden dolayı

Seni telli çalgıyla yücelteceğim ey Tanrım.+

Ey İsrail’in Kutsalı,

Sana lir çalıp ilahiler söyleyeceğim.

23 Dudaklarım Sana sevinçle ilahiler söyleyecek,+

Çünkü kurtardın* canımı.+

24 Gün boyu senin doğruluğun dilimden düşmeyecek,*+

Çünkü sonumun gelmesini isteyenler rezil olup utanca boğulacak.+

Süleyman hakkında.

72 Tanrım, Kral’a hükümlerini bildir,

Kral’ın oğluna doğruluğunu öğret.+

 2 Halkının davasını doğrulukla savunsun

Ve ezilen kulların için adaleti yerine getirsin.+

 3 Dağlar halka barış,

Tepeler de doğruluk getirsin.

 4 Halkının ezilenlerini o savunsun,

Yoksulun çocuklarını kurtarsın

Ve soyguncuyu yok etsin.+

 5 Tanrım, güneş var oldukça,

Ay yerinde durdukça,

Nesiller boyu Senden korkacaklar.+

 6 Kral, yeni biçilmiş çimenlere yağan yağmur gibi,

Toprağı sulayan yağmurlar gibi olacak.+

 7 Onun saltanatında doğrular serpilip gelişecek,+

Ay var oldukça barış hüküm sürecek.+

 8 Denizden denize,

Irmaktan* yerin uçlarına kadar o hükümdar olacak.+

 9 Çölde yaşayanlar onun önünde eğilecek,

Düşmanları yere yapışacak.+

10 Tarşiş ve ada kralları ona haraç ödeyecek.+

Saba ve Seba kralları armağanlar verecek.+

11 Bütün krallar önünde eğilecek,

Bütün milletler ona kulluk edecek.

12 Çünkü yardım için feryat eden yoksulu,

Ezileni ve yardım edecek kimsesi olmayanı o kurtaracak.

13 Ezilene ve yoksula acıyacak,

Fakirin canını kurtaracak.

14 Onları baskıdan ve zorbalıktan o kurtaracak,*

Kanları onun gözünde değerli olacak.

15 Kral’ın ömrü uzun olsun

Ve ona Saba altını verilsin.+

Onun için hep dualar edilsin

Ve gece gündüz övülsün.

16 Yeryüzünde tahıl bolluğu olacak,+

Dağların tepesi ekinlerle dolup taşacak,

Kral’ın toprağı Lübnan’ınki gibi bereketli olacak,+

Şehirlerde, topraktan fışkıran ot gibi çok insan olacak.+

17 Onun adı sonsuza dek var olsun,+

Güneş parladıkça ünü yayılsın.

Halk onun sayesinde nimetler elde etsin,+

Bütün milletler “Ne mutlu ona!” desin.

18 Yehova Tanrı, İsrail’in Tanrısı yüceltilsin,+

Harika işler yapan yalnız O’dur.+

19 Yüce ismi sonsuza dek övülsün,+

İhtişamı tüm yeryüzünü doldursun.+

Amin, amin!

20 Yesse oğlu+ Davut’un duaları burada bitiyor.

ÜÇÜNCÜ KİTAP

(Mezmur 73-89)

Asaf’ın+ ilahisi.

73 Tanrı İsrail’e, yüreği temiz olanlara karşı gerçekten iyidir.+

 2 Ama benim adımlarım neredeyse yoldan sapıyordu,

Ayaklarım az kalsın kayacaktı.+

 3 Çünkü küstah* ve kötü insanları huzur içinde görünce,+

Onları kıskandım.

 4 Onların sağlığı yerinde,*

Hiç acı çekmeden ölürler.+

 5 Diğer insanların dertlerinden uzaklar,+

Başkaları gibi çile çekmiyorlar.+

 6 Bu yüzden kibir gerdanlık gibi hep boyunlarında,+

Zorbalık giysi gibi üzerlerine yapışmış.

 7 Şişmanlıktan* gözleri şişmiş,

Elde ettikleri şeyler hayallerinin de ötesinde.

 8 Etrafa küçümseyerek bakarlar

Ve dillerinden kötü sözler dökülür.+

Küstahça zulüm tehditleri savururlar.+

 9 Adeta göklere çıkmış gibi konuşurlar,

Dilleri de böbürlenerek yeryüzünde dolaşır.

10 Böylece Tanrı’nın halkı onlardan yana döner

Ve onlardaki bol sudan içer.

11 “Tanrı nereden bilsin ki?+

Yüceler Yücesi bunları gerçekten bilir mi?” derler,

12 Evet, kötüler böyledir, dert tasa bilmezler.+

Durmadan servetlerine servet katarlar.+

13 Demek ki ben yüreğim temiz kalsın diye boşuna uğraşmışım,

Ellerimi masumiyet suyunda boşuna yıkamışım.+

14 Bütün gün dertlerle boğuşuyor,+

Her sabah laf işitiyordum.+

15 Fakat bunları dile getirseydim,

Halkına ihanet etmiş olurdum.

16 Bunları anlamaya çalışınca

Moralim bozuldu,

17 Tanrı’nın yüce mekânına gelip,

Onları bekleyen sonu anlayana dek toparlanamadım.

18 Sen onları kaygan yerlere koydun,+

Hepsini yıkıma uğratacaksın.+

19 Nasıl da bir anda mahvolacaklar!+

Nasıl da bir anda feci şekilde sonları gelecek!

20 Ey Yehova, Sen ayağa kalkınca

Onları sileceksin,

Tıpkı uyanınca unutulan bir rüya gibi olacaklar.

21 Oysa benim yüreğim acı duygularla dolmuştu,+

Yüreğimin derinliklerine* bıçak saplanmış gibiydi.

22 Mantık ve anlayıştan yoksundum,

Senin önünde gerçekleri göremeyen bir hayvandan farkım yoktu.

23 Ama artık hep yanında olduğumu hissediyorum,

Sen benim sağ elimden tuttun.+

24 Öğüdünle yol gösterir,+

Sonra da beni onurlandırırsın.+

25 Göklerde Senden başka kimim var?

Sen yanımdaysan yeryüzünde başka bir şey istemem.+

26 Bedenim ve yüreğim tükenebilir,

Ama Tanrı yüreğimin kayasıdır

Ve sonsuza dek payım O’dur.+

27 Senden uzakta duranlar kesinlikle yok olacak,

Sadakatsizlik* edip Seni terk eden herkesin sonunu getireceksin.*+

28 Fakat benim için en iyisi Tanrı’ya yaklaşmaktır.+

Bütün işlerini duyurayım diye,+

Ulu Rab Yehova’yı sığınağım yaptım.

Asaf’ın+ maskili.*

74 Ey Tanrım, neden bizi sonsuza dek terk ettin?+

Otlağının koyunlarına neden öfkelisin?+

 2 Uzun zaman önce sahiplendiğin halkı an,+

Mirasın olması için bedelle kurtardığın bu kabileyi,+

Üzerinde oturduğun Sion Dağı’nı unutma.+

 3 Tamamen harap olmuş yerlere doğru gitsin ayakların.+

Düşman kutsal yerdeki her şeyi yerle bir etti.+

 4 Düşmanların bizimle buluştuğun yere girip kükredi.+

Zaferlerinin işareti olarak oraya kendi sancaklarını diktiler.

 5 Sık bir ormana baltalarıyla dalan adamlar gibiydiler.

 6 Onun tüm oymalarını+ baltalar ve demir değneklerle parçaladılar.

 7 Senin kutsal mekânını ateşe verdiler.+

Adını taşıyan evi yerle bir edip kirlettiler.

 8 Onlar ve çocukları içlerinden dediler ki,

“Bu topraklarda Tanrı’ya ibadet edilen* her yeri yakacağız.”

 9 Artık peygamber kalmadı,

İşaret de görmüyoruz

Ve bu daha ne kadar sürecek, hiçbirimiz bilmiyoruz.

10 Ey Tanrım, düşmanın hakareti ne zamana kadar sürecek?+

Onlar Senin ismine sonsuza dek mi saygısızlık edecek?+

11 Neden elini, sağ elini geri tutuyorsun?+

Elini bağrından çıkarıp onları yok et.

12 Yeryüzünde büyük kurtuluşlar sağlayan Tanrı+

Eskiden beri kralımdır benim.

13 Sen gücünle denizi çalkaladın,+

Deniz canavarlarının kafalarını sularda ezdin.

14 Levyatan’ın* başlarını parçaladın

Ve onu çöllerde yaşayan halka yiyecek olarak verdin.

15 İçinden pınarlar ve dereler çıksın diye yarıklar açtın+

Ve hiç durmadan akan ırmakları kuruttun.+

16 Gündüz Senindir, gece de Senin,

Işığı* ve güneşi Sen yaptın.+

17 Yeryüzünün bütün sınırlarını çizdin,+

Yazı ve kışı var ettin.+

18 Düşmanın hakaretlerini unutma ey Yehova

Ve akılsız bir halkın Senin ismine nasıl saygısızlık ettiğini.+

19 Kendi kumrunu vahşi hayvanların eline teslim etme,

Ezilen halkını sonsuza dek unutma.

20 Yaptığın ahdi hatırla,

Yeryüzünün karanlık yerleri şiddet yuvası oldu.

21 Ezilenleri hüsran içinde geri gönderme,+

Mazlumlar ve yoksullar Senin ismini yüceltsin.+

22 Kalk ey Tanrım, davanı savun.

Akılsızın gün boyu Sana nasıl hakaret ettiğini unutma.+

23 Düşmanlarının sözlerini hatırla.

Sana başkaldıranlardan yükselen bağırışlar dinmiyor.

Başmüzisyene: “Harap Etme!” ezgisine göre. Asaf’ın+ ilahisi.

75 Sana şükrederiz ey Tanrım, şükrederiz,

Adın bizimledir+

Ve halk harika işlerini bildirir.

 2 Sen şöyle dersin: “Bir zaman belirleyip,

Adaletle yargılarım.

 3 Dünya ve üzerinde yaşayanların hepsi dağılıp gidince,

Yerin direklerini Ben ayakta tuttum.” (Selah)

 4 Böbürlenenlere “Böbürlenmeyin” derim,

Kötülere de şunları söylerim: “Gücünüzü* yüceltmeyin.

 5 Gücünüzü bu kadar yüceltmeyin,

Küstahça konuşmayın.

 6 Çünkü yücelik ne doğudan ne batıdan,

Ne de güneyden gelir.

 7 Çünkü hâkim Tanrı’dır.+

Birini alçaltır, öbürünü yükseltir.+

 8 Yehova’nın elinde bir kâse var,+

İçinde de baharat katılmış, köpüren bir şarap.

Mutlaka son damlasına kadar boşaltacak onu

Ve dünyadaki tüm kötüler tortusuna kadar içecek.”+

 9 Ben de bunu sonsuza dek duyuracağım,

Yakup’un Tanrısına ilahiler çalıp söyleyeceğim.

10 Çünkü O diyor ki, “Kötülerin gücünü yok edeceğim,

Doğruların gücünü ise herkesin önünde yücelteceğim.”

Başmüzisyene: Telli çalgılarla çalınsın. Asaf’ın+ ilahisi.

76 Tanrı Yahuda’da tanınır,+

İsrail’de adı yücedir.+

 2 O’nun çadırı Salem’de,+

Oturduğu yer Sion’dadır.+

 3 Yaydan fırlayan alevli okları orada kırdı,

Kalkanı, kılıcı ve diğer silahları da.+ (Selah)

 4 Tanrım, ışıl ışıl parlıyorsun,

Vahşi hayvanların avlandığı dağlardan daha heybetlisin.

 5 Cesur yürekliler yağmalandı,+

Uykuya dalıp gittiler,

Savaşçıların elinden hiçbir şey gelmedi.+

 6 Sen azarlayınca ey Yakup’un Tanrısı,

At da arabayı süren de derin uykuya daldı.+

 7 Yalnız Sen hayranlık uyandırırsın.+

Büyük öfken karşısında kim durabilir?+

 8 Sen hükmünü göklerden bildirdin.+

Yeryüzü korktu ve sessizliğe gömüldü,+

 9 Çünkü Tanrı hükmünü yerine getirmek

Ve yeryüzündeki yumuşak başlıları kurtarmak için harekete geçti.+ (Selah)

10 İnsanın öfkesi Senin yüceltilmene yarayacak,+

Onun öfkesinin kalıntılarıyla bile Kendini süsleyeceksin.

11 Ey sizler, Tanrınız Yehova’ya adaklar adayın ve onları yerine getirin,+

O’nun etrafındaki herkes korkuyla* armağanlar getirsin.+

12 Tanrı yeryüzünün krallarında korku uyandırır,

O, önderlerin kibrini kıracak.

Başmüzisyene: Yedutun* için. Asaf’ın+ ilahisi.

77 Tanrı’ya yüksek sesle feryat edeceğim,

Tanrı’ya sesleneceğim, O da bana kulak verecek.+

 2 Sıkıntılı günümde Yehova’ya yöneliyorum.+

Gece durmaksızın ellerimi O’na açıyorum.

Ama hiçbir şey beni teselli edemiyor.

 3 Tanrı’yı hatırlayınca hüzünle iç çekiyorum,+

Keder içindeyim ve gücüm tükeniyor.+ (Selah)

 4 Gözkapaklarımın kapanmasına izin vermiyorsun,

Huzursuzum ve konuşamıyorum.

 5 Eski günler hakkında düşünüyorum,+

Geçmiş devirler üzerinde düşünceye dalıyorum.

 6 Geceleri ilahimi* hatırlarım,+

Yüreğim düşüncelere dalar,+

Derin derin düşünüp cevap ararım.

 7 Yehova bizi sonsuza dek mi terk etti?+

Bizden bir daha hoşnut olmayacak mı?+

 8 Vefası sonsuza dek mi bitti?

Verdiği sözün gerçekleştiğini hiçbir nesil göremeyecek mi?

 9 Tanrı iyilik etmeyi unuttu mu?+

Öfkesi merhametini bastırdı mı? (Selah)

10 “Yüceler Yücesi bize karşı tavrını değiştirdi,

İşte beni yaralayan bu”+ diyorum.

11 Yah’ın yaptıklarını hatırlayacağım,

Eski devirlerdeki harika işlerini anacağım.

12 Senin bütün işlerini derin derin düşüneceğim,

Ve yaptıkların üzerinde düşüncelere dalacağım.+

13 Ey Tanrım, Senin her işin kutsaldır,

Senin gibi yüce bir tanrı var mı?+

14 Sen gerçek Tanrı’sın, harika işler yaparsın.+

Halklara gücünü gösterdin.+

15 Gücünü kullanarak kurtardın* halkını,+

Yakup’un ve Yusuf’un oğullarını. (Selah)

16 Sular Seni gördü ey Tanrım,

Sular Seni görüp çalkalandı+

Ve derin sular acıdan kıvrandı.

17 Bulutlardan sular boşandı.

Bulutlu gökler gürledi

Ve Senin okların dört bir yana uçuştu.+

18 Gürleyişin+ savaş arabalarının sesi gibiydi,

Şimşeklerin dünyayı aydınlattı,+

Yeryüzü sarsılıp sallandı.+

19 Yolun denizden,+

Derin sulardan geçiyordu,

Ama ayak izlerini gören olmadı.

20 Halkını Musa ve Harun’a emanet edip,*+

Bir çoban gibi sürüne yol gösterdin.+

Asaf’ın+ maskili.*

78 Kanunuma* kulak ver ey halkım,

Ağzımdan çıkan sözleri dinle.

 2 Ağzımı bir özdeyişle açacağım.

Dilimden çok eski bilmeceler dökülecek.+

 3 Babalarımızın bize anlattıklarını,+

Duyduğumuz ve bildiğimiz şeyleri,

 4 Onların torunlarından gizlemeyeceğiz,

Hepsini gelecek nesillere anlatacağız,+

Yehova’nın övülesi işlerini, gücünü+

Ve yaptığı harikaları duyuracağız.+

 5 O Yakup’a hatırlatıcı emirler verdi,

İsrail’e bir kanun koydu.

Bunları çocuklarına öğretmelerini,+

Atalarımıza emretti.

 6 Bunu yaptı ki sonraki nesil,

Doğacak çocuklar bunları bilsin+

Ve kendi çocuklarına anlatsın.+

 7 Böylece bu çocuklar Tanrı’ya güven duysun,

Tanrı’nın yaptıklarını unutmasın,+

Emirlerine uysunlar.+

 8 O zaman atalarına benzemez;

Onlar gibi inatçı, isyankâr+ ve yüreği kararsız* bir nesil,+

Tanrı’ya sadakatsiz bir halk olmazlar.

 9 Efraimoğulları oklarını kuşanmıştı,

Ama savaş gününde geri çekildiler.

10 Tanrı’nın ahdine uymadılar,+

Kanununun gösterdiği yolda yürümeyi reddettiler.+

11 Ayrıca O’nun yaptıklarını,

Önlerinde yaptığı harika işleri+ unuttular.+

12 O Mısır’da, Tsoan topraklarında,+

Atalarının gözü önünde olağanüstü işler yaptı.+

13 Geçsinler diye denizi yardı,

Sular bir duvar gibi yükseldi.+

14 Onlara gündüz bulutla,

Bütün gece de ateşin ışığıyla yol gösterdi.+

15 Çölde kayaları yardı,

Derin sulardan içer gibi onlara kana kana su içirdi.+

16 Sarp kayadan akarsular çıkardı

Ve suları ırmak gibi akıttı.+

17 Yine de çölde Yüceler Yücesi’ne isyan ederek,+

O’na karşı günah işlemeyi sürdürdüler,

18 Canlarının çektiği yiyeceği inatla isteyerek,

Yüreklerinde Tanrı’ya meydan okudular.*+

19 Ve Tanrı’ya karşı söylendiler,

“Tanrı çölde sofra kurabilir mi?” dediler.+

20 O, sular aksın, dereler fışkırsın diye kayaya vurdu.+

Fakat onlar “Ekmek de verebilir mi?

Ya da halkına et gönderebilir mi?” dediler.+

21 Yehova bunu duyunca çok kızdı,+

Yakup’un üzerine ateş+ yağdırdı

Ve İsrail’e öfkesi kabardı,+

22 Çünkü Tanrı’ya güvenmediler,+

Kendilerini kurtarabileceğine iman etmediler.

23 O da gökteki bulutlara emretti

Ve göğün kapılarını açtı.

24 Onlar yesin diye man* yağdırdı,

Göklerin tahılını verdi onlara.+

25 İnsan, kudretlilerin*+ ekmeğini yedi,

Tanrı verdiği yiyecekle onları doyurdu.+

26 Göklerde bir doğu rüzgârı estirdi,

Gücüyle bir güney rüzgârı çıkardı.+

27 Deniz kıyısındaki kumlar kadar kuş gönderdi,

Evet, üzerlerine toz gibi et yağdırdı.

28 Bunları konakladıkları yerin ortasına,

Çadırlarının çevresine yağdırdı.

29 Tıka basa yediler,

Onlara arzuladıklarını verdi.+

30 Daha iştahları dinmemişken,

Daha yiyecek ağızlarındayken,

31 Tanrı’nın gazabı onlara karşı kabardı,+

En güçlü adamlarını öldürdü,+

İsrail’in delikanlılarını yere serdi.

32 Buna rağmen daha da çok günah işlediler,+

O’nun harika işlerine+ iman etmediler.

33 Bu yüzden onların günlerini bir soluk gibi bitirdi,+

Yıllarını ani bir felaketle sona erdirdi.

34 Tanrı ne zaman onları ölümle cezalandırsa,

O zaman O’na başvururlardı,+

O zaman O’na döner ve danışırlardı.

35 Tanrı’nın onların kayası olduğunu,+

Yüceler Yücesi Tanrı’nın onları bedelle kurtardığını,*

Ancak o zaman hatırlarlardı.+

36 Ama dilleriyle O’nu aldatmaya çalıştılar,

Dudaklarıyla yalan söylediler.

37 O’na yürekten bağlı değillerdi+

Ve ahdine sadık kalmadılar.+

38 O yine de merhametliydi,+

Suçlarını bağışladı* ve onları mahvetmedi.+

Bütün gazabını ortaya sermek yerine,

Birçok kez öfkesini tuttu.+

39 Çünkü onların etten kemikten olduğunu,+

Esip giden, bir daha da geri dönmeyen bir rüzgâr olduklarını unutmadı.*

40 Kaç kez çölde O’na isyan ettiler,+

Ve ıssız topraklarda O’nu incittiler!+

41 Tanrı’yı tekrar tekrar sınadılar,+

İsrail’in Kutsalı’na acı verdiler.

42 O’nun gücünü,

Onları düşmandan kurtardığı* günü unuttular,+

43 Mısır’da nasıl olağanüstü işler yaptığını+

Ve Tsoan topraklarındaki mucizelerini akıllarına getirmediler,

44 Halk kendi akarsularından içemesin diye,

Nil kanallarını nasıl kana çevirdiğini unuttular.+

45 Onları yiyip bitirsin diye atsineği sürüleri,+

Mahvolsunlar diye kurbağalar gönderdi.+

46 Ürünlerini doymak bilmez çekirgelere verdi,

Emeklerinin meyvesini çekirge sürülerine yedirdi.+

47 Asmalarını da firavunincirlerini* de,

Dolu taneleriyle yok etti.+

48 Yük hayvanlarını doluya,+

Sürülerini yıldırımlara* teslim etti.

49 Yakıcı öfkesini üzerlerine gönderdi,

Hiddet, gazap ve sıkıntı yağdırdı,

Melekler felaket getirdi.

50 Öfkesinin önündeki yolu açtı,

Canlarını ölümden esirgemedi,

Onları salgın hastalığın pençesine düşürdü.

51 Ve sonunda Mısır’ın bütün ilk doğanlarını,+

Güçlerinin* ilk meyvesini Ham’ın çadırlarında vurdu.

52 Sonra halkını oradan koyunlar gibi çıkardı.+

Bir sürüye yol gösterir gibi,

Çölde onlara yol gösterdi.

53 Onlara rehber oldu ve tehlikelerden korudu,

Korkuya kapılmadılar,+

Düşmanları denize gömüldü.+

54 Onları Kendi kutsal topraklarına,+

Sağ eliyle aldığı bu dağlık bölgeye getirdi.+

55 Önlerinden milletleri kovdu,+

Toprakları onlara ölçü ipiyle bölüştürdü+

Ve İsrail kabilelerini evlerine yerleştirdi.+

56 Onlar ise Tanrı’ya meydan okumaya,*

Yüceler Yücesi’ne başkaldırmaya devam ettiler,+

O’nun hatırlatmalarına dikkat etmediler.+

57 Ataları gibi O’na sırt çevirip hainlik ettiler,+

Gevşemiş bir yay gibi güvenilmezlerdi.+

58 Yaptıkları yüksek yerlerle* O’nu hep öfkelendirdiler,+

Oyma putlarıyla O’nu kızdırdılar.*+

59 Tanrı bunları gördü ve çok öfkelendi,+

Bu nedenle İsrail’i tamamen reddetti.

60 Sonunda Şilo’daki Kutsal Çadır’ını* bıraktı,+

İnsanlar arasında oturduğu meskenden ayrıldı.+

61 Gücünün simgesini esarete gönderdi,

Görkemini düşmanın eline teslim etti.+

62 Halkını kılıca yem etti,+

Mirasına karşı gazaplandı.

63 Delikanlılarını ateş yuttu,

Kızlarına düğün türküsü söylenmez oldu.

64 Kâhinleri* kılıçla yere serildi,+

Geride kalan dulları gözyaşı dökmedi.+

65 O zaman Yehova, uykudan kalkar gibi,+

Şarabın ardından uyanan bir yiğit+ gibi kalktı.

66 Düşmanlarını geri püskürttü,+

Onları silinmeyecek bir utanca boğdu.

67 Yusuf’un çadırını reddetti,

Efraim kabilesini seçmedi.

68 Yahuda kabilesini,+

Sevdiği Sion Dağı’nı seçti.+

69 Mabedini gökler kadar sağlam yaptı,+

Sonsuza dek dursun diye kurduğu yeryüzü gibi.+

70 Ve kulu Davut’u seçti,+

Onu koyunların arasından,+

71 Yavrularını emziren koyunların peşinden aldı

Ve halkı Yakup’un,

Mirası olan İsrail’in çobanı yaptı.+

72 O da Tanrı’ya bağlı bir yürekle halka çobanlık etti,+

Büyük bir beceriyle onlara yol gösterdi.+

Asaf’ın ilahisi.+

79 Tanrım, milletler Senin topraklarını istila etti.+

Kutsal mabedini kirlettiler,*+

Yeruşalim’i harabeye çevirdiler.+

 2 Kullarının cesetlerini göklerin kuşlarına yem ettiler,

Vefalı kullarının etlerini vahşi hayvanlara verdiler.+

 3 Kanlarını Yeruşalim çevresinde su gibi döktüler

Ve ölüleri gömecek kimse kalmadı.+

 4 Komşularımızın gözünde iki paralık olduk,+

Çevremizdekilere de eğlence ve alay konusu.

 5 Kızgınlığın daha ne kadar sürecek ey Yehova? Sonsuza dek mi?+

Öfken daha ne kadar ateş gibi yakacak?+

 6 Seni tanımayan milletler,

Adını anmayan krallıklar üzerine gazabını yağdır.+

 7 Çünkü Yakup’u yiyip yuttular,

Onun yurdunu ıssız bıraktılar.+

 8 Atalarımızın suçlarından bizi sorumlu tutma,+

Bir an önce merhamet et bize,+

Çünkü artık hiç gücümüz kalmadı.

 9 Yüce adın uğruna,

Yardım et bize ey kurtarıcı Tanrımız,+

Adın uğruna kurtar bizi ve günahlarımızı bağışla.*+

10 Milletler “Hani nerede onların Tanrısı?” diyemesin.+

Gözümüzün önünde öğrensinler ki,

Kullarının dökülen kanının öcü alındı.+

11 Tutsakların iç çekişini duy,+

Ölüme mahkûm edilenleri büyük gücünle koru.*+

12 Komşularımızın Sana ettiği hakaretleri,+

Onlara yedi kat ödet ey Yehova.+

13 O zaman halkın, otlağının koyunları olan bizler de,+

Sana sonsuza dek şükürler sunacağız,

Övülmeye değer işlerini nesiller boyu duyuracağız.+

Başmüzisyene: “Zambaklar” ezgisine göre. Hatırlatıcı olması için. Asaf’ın+ ilahisi.

80 Ey İsrail’in çobanı, kulak ver,

Sen ki bir sürüye yol gösterir gibi,+

Yusuf’a yol gösterirsin.

Sen kerubiler* üzerinde* tahtta oturan,+

Işığını saç.

 2 Göster gücünü,+

Efraim’in, Benyamin’in ve Manasse’nin önünde.

Gel kurtar bizi.+

 3 Bizi yine eski halimize döndür ey Tanrım,+

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

 4 Ey Orduların Hâkimi Yehova Tanrı,

Halkına daha ne kadar ateş püsküreceksin?

Dualarına daha ne kadar kulak tıkayacaksın?+

 5 Onları ekmeğe doyurur gibi gözyaşına doyuruyorsun,

Sel gibi gözyaşı içiriyorsun.

 6 Komşularımız bizi ele geçirmek için birbiriyle savaşıyor

Ve Sen buna izin veriyorsun.

Düşmanlarımız bizimle istedikleri gibi alay ediyor.+

 7 Ey Orduların Hâkimi, bizi yine eski halimize döndür,

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

 8 Mısır’dan bir asma çubuğu alıp getirdin,+

Milletleri topraklarından kovdun ve onu diktin.+

 9 Onun için toprağı temizledin,

Böylece köklendi ve tüm memlekete yayıldı.+

10 Gölgesi dağları kapladı,

Dalları da Tanrı’nın sedir ağaçlarını.

11 Dalları denize kadar uzandı,

Kolları da ırmağa* kadar yayıldı.+

12 Öyleyse neden bağın taş duvarlarını yıktın?+

Bak, yoldan geçen herkes onun meyvesini koparıyor.+

13 Ormandaki yaban domuzları onu talan ediyor,

Yabani hayvanlar onunla besleniyor.+

14 Ey Orduların Hâkimi, ne olur dön,

Göklerden bak da olanları gör!

İlgilen bu asmayla,+

15 Sağ elinle diktiğin bu fidanla.+

Sana övgü getirsin diye güçlendirdiğin oğlunun* halini gör.+

16 O asma kesildi, ateşe atılıp yakıldı.+

Sen azarlayınca halkın mahvoldu.

17 Elin, sağ yanındaki adama,

Sana övgü getirsin diye güçlendirdiğin insanoğluna destek olsun.+

18 O zaman Senden uzaklaşmayız.

Canımızı koru ki ismini yüceltelim.

19 Ey Orduların Hâkimi Yehova Tanrı, bizi yine eski halimize döndür,

Yüzünün ışığını göster ki kurtulalım.+

Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Asaf’ın ilahisi.+

81 Sevinçle haykırın gücümüz olan Tanrı’ya.+

Zafer çığlıklarınızı duyurun Yakup’un Tanrısına.

 2 Bir ezgi tutturun, bir tef alın elinize,

Telli çalgıyı, güzel sesli liri de alın.

 3 Yeniay* zamanında

Ve dolunay vaktinde, bayram günü boruyu* üfleyin.+

 4 Çünkü bu İsrail için bir kuraldır,

Yakup’un Tanrısının emridir.+

 5 Tanrı Mısır üzerine yürüdüğünde,+

Bu emri Yusuf’a hatırlatıcı olarak verdi.+

Tanımadığım bir ses* duydum, şöyle dedi:

 6 “Omzundaki yükü kaldırdım,+

Ellerin küfe taşımaktan kurtuldu.

 7 Sıkıntıdayken yakardın, seni kurtardım,+

Fırtına bulutunun içinden sana cevap verdim,+

Meriba* sularında seni sınadım.+ (Selah)

 8 Halkım şimdi Beni dinle ve aleyhinde söyleyeceklerimi duy.

Ah İsrail, keşke Beni dinlesen!+

 9 O zaman aranızda başka tanrı olmaz,

Yabancı bir milletin tanrısı önünde eğilmezsiniz.+

10 Ben Yehova, senin Tanrınım,

Seni Mısır’dan çıkaran Benim.+

Ağzını iyice aç, seni doyurayım.+

11 Ama halkım sesime kulak vermedi,

İsrail Bana itaat etmedi.+

12 Ben de onları inatçı yürekleriyle baş başa bıraktım,

Kendi gözlerinde doğru olanı yaptılar.+

13 Keşke halkım Beni dinlese!+

Keşke İsrail Benim yolumda yürüse!+

14 O zaman düşmanlarına hemen boyun eğdiririm,

Onları yere sererim.+

15 Yehova’dan nefret edenler O’nun önünde korkuyla sinecek,

Yaptıklarının sonucunu sonsuza dek biçecekler.

16 Halkımı en iyi buğdayla* besleyeceğim,+

Kayadan çıkan balla doyuracağım.”+

Asaf’ın ilahisi.+

82 Tanrı kutsal toplantıdaki yerini alıyor,+

İlahlar* arasında şu hükmü veriyor:+

 2 “Yargıda daha ne kadar adaletsizlik yapacaksınız+

Ve kötülerin tarafını tutacaksınız?+ (Selah)

 3 Ezileni ve yetimi savunun,*+

Çaresiz kalanı ve fakiri adalete kavuşturun.+

 4 Ezileni ve yoksulu kurtarın,

Onları kötünün elinden alın.”

 5 Fakat o hâkimler bilmiyorlar, anlamıyorlar,+

Karanlıkta yürüyorlar.

Dünyanın bütün temelleri sarsılıyor.+

 6 “Şöyle dedim: ‘Siz ilahlarsınız,*+

Yüceler Yücesi’nin oğullarısınız hepiniz.

 7 Fakat diğer insanlar gibi öleceksiniz+

Ve sıradan bir önder gibi yere serileceksiniz!’”+

 8 Kalk ey Tanrım, dünyayı yargıla,+

Çünkü bütün milletlerin sahibi Sensin.

Asaf’ın ilahisi.+

83 Ey Tanrım, ne olur susma,+

Ne olur suskun durma kudretli Tanrım, seyirci kalma.

 2 İşte düşmanların hevesle saldırıya hazırlanıyor,+

Senden nefret edenler küstahlık ediyor.*

 3 Halkına karşı hilekârca, gizli gizli plan yapıyorlar,

Gözünde değerli* olanlara karşı komplo kuruyorlar.

 4 “Gelin, o milleti yok edelim,+

İsrail adı artık anılmasın” diyorlar.

 5 Ortak bir plan yaptılar.

Sana karşı birlik oldu+

 6 Edom’un ve İsmailoğullarının çadırları,

Moab+ ve Haceriler,+

 7 Gebal, Ammon+ ve Amalek,

Ayrıca Filistiye+ ile beraber Sur halkı.+

 8 Asur+ da onlara katıldı.

Hepsi Lût’un oğullarına*+ arka çıktı. (Selah)

 9 Midyan’a+ ve Sisera’ya yaptığını,

Kişon Deresi’nde Yabin’e yaptığını onlara da yap.+

10 Onlar ki En-dor’da+ yok edilmiş,

Toprağa gübre olmuşlardı.

11 Onların soylularına Oreb ve Zeeb’e yaptıklarını yap,+

Beylerine* de Zebah ve Tsalmunna’ya yaptıklarını.+

12 Çünkü onlar “Tanrı’nın oturduğu toprakları ele geçirelim” dediler.

13 Ey Tanrım, rüzgâra kapılmış bir saman çöpüne,

Girdaba kapılmış çalıya* çevir onları.+

14 Ormanı yakan ateş gibi,

Dağları kavuran alev gibi,+

15 Kasırganla kovala,+

Fırtınanla dehşete düşür hepsini.+

16 Yüzlerini utançla kapla ki,

İsminle Sana seslensinler* ey Yehova.

17 Sonsuza dek utanç ve dehşet içinde kalsınlar,

Rezil olsunlar, yok olsunlar.

18 İnsanlar bilsin ki, adı Yehova olan Sen,+

Bütün yeryüzü üzerinde en yüce olan yalnızca Sensin.+

Başmüzisyene: Gittit’e* göre. Korahoğullarının+ ilahisi.

84 Ey Göklerin Hâkimi Yehova,

Senin yüce çadırın ne güzeldir!*+

 2 Yehova’nın avlularını özlüyorum,+

Evet, içimdeki özlemden yorgun düştüm,

Yüreğim ve tüm benliğim,

Sevinçle haykırıyor yaşayan Tanrı’ya.

 3 Ey Göklerin Hâkimi Yehova, Kralım, Tanrım!

Yüce sunağının yanında kuşlar bile ev bulur,

Kırlangıç kendine yuva yapar,

Yavrularına orada bakar.

 4 Ne mutludur Senin evinde oturanlar!+

Hiç durmadan Seni yüceltirler.+ (Selah)

 5 Senden güç alan,+

Evinin yollarına gönül veren insanlar ne mutludur!

 6 Onlar Baka Vadisi’nden* geçerken,

Orayı su pınarlarına çevirirler,

İlk yağmurlar orayı bereketle kuşatır.*

 7 Yürürken gitgide kuvvet bulurlar,+

Her biri Sion’a, Tanrı’nın huzuruna çıkar.

 8 Ey Göklerin Hâkimi Yehova Tanrı, duamı işit,

Kulak ver bana ey Yakup’un Tanrısı. (Selah)

 9 Ey Tanrımız ve kalkanımız,+ bak,*

Seçtiğin* kişinin yüzüne bak.+

10 Senin avlularında geçen bir günü, bin güne değişmem!+

Kötülük çadırlarında yaşamaktansa,

Tanrımın evinde eşikte durmayı tercih ederim.

11 Yehova Tanrı güneştir,+ kalkandır,+

Onayını esirgemez ve onur verir.

Yehova, O’na bağlı bir yaşam sürenlerden,

Hiçbir iyiliği esirgemez.+

12 Ey Göklerin Hâkimi Yehova,

Sana güvenen insan mutludur!+

Başmüzisyene. Korahoğullarının ilahisi.+

85 Kendi topraklarına iyilik ettin ey Yehova,+

Yakup’un tutsak çocuklarını geri getirdin.+

 2 Halkının suçunu affettin,

Bütün günahlarını bağışladın.*+ (Selah)

 3 Yakıcı öfkeni dindirdin,+

Gazabını yatıştırdın.

 4 Bizi yine eski halimize döndür* ey kurtarıcı Tanrımız,

Kızgınlığını bir kenara koy.+

 5 Öfken sonsuza dek mi sürecek?+

Kızgınlığın nesiller boyu mu devam edecek?

 6 Halkın Sende sevinç bulsun diye,

Bizi tekrar canlandırmayacak mısın?+

 7 Bize vefanı göster, ey Yehova,+

Bize kurtuluş bağışla.

 8 Gerçek Tanrı Yehova’nın ne dediğini dinleyeceğim,

Çünkü O, halkına, vefalı kullarına barış sözleri söyleyecek,+

Yeter ki yine kendilerine fazla güvenmesinler.+

 9 İhtişamı daima topraklarımızın üzerinde olsun diye,

Kendisinden korkanları yakında mutlaka kurtaracak.+

10 Vefa ve sadakat buluşacak,

Doğruluk ve barış birbirini öpecek.+

11 Yeryüzünden sadakat filizlenecek,

Göklerden doğruluk bakacak.+

12 Evet, Yehova nimetler bağışlayacak*+

Ve toprağımız ürününü verecek.+

13 Doğruluk O’nun önünden yürüyecek,+

Adımları için yolu hazırlayacak.

Davut’un duası.

86 Bana kulak ver* ey Yehova ve duamı cevapla,

Çünkü zavallı ve yoksulum.+

 2 Canımı gözet ey Tanrım,

Çünkü ben Sana vefalıyım.+

Sana güvenen bu kulunu kurtar,

Çünkü Sen benim Tanrımsın.+

 3 Bana iyilikle davran ey Yehova,+

Çünkü bütün gün Sana yakarıyorum.+

 4 Kulunu sevindir ey Yehova,

Çünkü tüm benliğimle Sana yaklaşıyorum.

 5 Çünkü Sen iyisin ey Yehova,+ bağışlamaya hazırsın,+

Sana yakaranlara vefanı bol bol gösterirsin.+

 6 Duama kulak ver ey Yehova,

Ne olur yardım yakarışlarımı dinle.+

 7 Sıkıntılı günümde yakardığım Sensin,+

Çünkü Sen bana cevap verirsin.+

 8 Ey Yehova, tanrılar arasında Senin gibisi yok,+

Seninkine benzer işler de görülmemiştir.+

 9 Yarattığın tüm milletler,

Gelip Senin önünde eğilecekler ey Yehova+

Ve Senin adını yüceltecekler.+

10 Çünkü Sen yücesin, harika işler yaparsın,+

Sen, yalnız Sen Tanrı’sın.+

11 Ey Yehova, bana yolunu öğret ki,+

Senin hakikat yolunda yürüyeyim.+

Yardım et ki adına tüm yüreğimle saygı duyayım.*+

12 Ey Tanrım Yehova, tüm yüreğimle Sana övgüler sunarım,+

Senin adını sonsuza dek yücelteceğim.

13 Çünkü bana gösterdiğin vefa çok büyük,

Sen canımı mezarın* derinliklerinden kurtardın.+

14 Küstah adamlar bana karşı ayaklanıyor ey Tanrım,+

Zorbalar bir araya gelmiş canıma kastediyor

Ve hiçbiri Seni umursamıyor.+

15 Fakat Sen ey Yehova, merhametli ve şefkatlisin,

Çabuk öfkelenmezsin, vefanı ve sadakatini* bol bol gösterirsin.+

16 Halime bak ve bana iyilik et,+

Bu kuluna güç ver,+

Ne olur Sana hizmet eden kadının oğlunu kurtar.

17 İyiliğine dair bana bir işaret* ver,

Böylece benden nefret edenler bunu görüp utansın.

Çünkü ey Yehova, yardımcım Sensin ve beni teselli edersin.

Korahoğullarının ilahisi.+

87 O’nun şehrinin temeli kutsal dağlar üzerindedir.+

 2 Yehova Sion’un+ kapılarını,

Yakup’un bütün çadırlarından çok sever.

 3 Ey gerçek Tanrı’nın şehri, senin hakkında muhteşem sözler söyleniyor.+ (Selah)

 4 Beni tanıyanlar* arasında Rahab’ı*+ ve Babil’i sayacağım,

Filistiye, Sur ve Kuş’u da.

Onlar hakkında “İşte bu, orada doğdu” denecek.

 5 Sion’dan söz ederken,

“Onların her biri bu şehirde doğdu” denecek.

Ve Yüceler Yücesi onu güçlendirecek.

 6 Yehova halkları kaydederken,

“İşte bu, orada doğdu” diye bildirecek. (Selah)

 7 İlahiciler+ ve halay çekenler+ de,

“Benim bütün pınarlarım Sende”* diyecek.+

Korahoğullarının ilahisi.+ Başmüzisyene: Mahalat* makamında, sırayla karşılıklı olarak söylensin. Ezrahoğlu Heman’ın+ maskili.*

88 Ey Yehova, kurtarıcı Tanrım,+

Gündüzleri Sana yakarırım,

Gece de önüne gelirim.+

 2 Duam Sana erişsin,+

Yardım yakarışıma kulak ver.*+

 3 Çünkü felakete doydum,+

Hayatım mezarın* eşiğinde.+

 4 Şimdiden ölüm çukuruna inenler arasında sayılıyorum,+

Zavallı* bir adama döndüm.+

 5 Katledilip mezara konmuş ölüler gibi,

Ölüler arasında bırakıldım,

Sen onları artık hatırlamazsın,

İlginden yoksundur onlar.

 6 Sen beni en derin çukura soktun,

Karanlıklara, dipsiz derinliklere gömdün.

 7 Öfkenin ağırlığı altında eziliyorum,+

O güçlü dalgaların beni yutuyor. (Selah)

 8 Tanıdıklarımı benden uzaklaştırdın,+

Onların gözünde beni iğrenç biri yaptın.

Kısılıp kaldım, kaçamıyorum.

 9 Çektiğim acıdan gözümün ışığı söndü.+

Gün boyu Sana yakarıyorum ey Yehova,+

Ellerimi Sana açıyorum.

10 Harika işlerini ölülere mi göstereceksin?

Ölümün aciz tutsakları kalkıp Seni yüceltebilir mi?+ (Selah)

11 Vefan mezarda duyurulur mu?

Sadakatin kara toprakta* bildirilir mi?

12 Harika işlerin karanlıklarda,

Doğruluğun unutulanlar diyarında bilinir mi?+

13 Yine de Yehova, yardım için Sana feryat ederim,+

Her sabah önüne gelir dualarım.+

14 Neden beni reddediyorsun Yehova?+

Neden yüzünü benden gizliyorsun?+

15 Gençliğimden beri hep ezildim,

Ölümün eşiğine geldim,+

İzin verdiğin korkunç felaketlerle hissizleştim.

16 Yakıcı öfken karşısında çaresizim,+

İçime düşürdüğün korkularla yok olup gidiyorum.

17 Bu korkular taşkın sular gibi gün boyu etrafımı kuşatıyor,

Dört bir yandan* üzerime çullanıyor.

18 Arkadaşlarımı ve yakınlarımı benden uzaklaştırdın,+

Artık tek dostum karanlık.

Ezrahoğlu Etan’ın+ maskili.*

89 Ey Yehova, vefanı nasıl gösterdiğini

Sonsuza dek ilahilerle anlatacağım.

Tüm nesillere sadakatini bildireceğim.

 2 “Vefan sonsuza dek kalacak,+

Sadakatin gökler var oldukça sürecek” dedim.

 3 Sen dedin ki, “Seçtiğim kulumla bir ahit yaptım,+

Kulum Davut’a şöyle yemin ettim:+

 4 ‘Senin soyunu+ sonsuza dek sürdüreceğim,

Tahtını nesiller boyu güçlü kılacağım.’”+ (Selah)

 5 Gökler Senin muhteşem işlerini över ey Yehova,

Evet, kutsal olanlar hep birlikte sadakatini yüceltir.

 6 Sonuçta göklerde Yehova gibi kim var?+

Tanrı oğulları+ arasında kim Yehova’ya benzer?

 7 Kutsal olanlar arasında Tanrı hayranlık uyandırır,+

Çevresine toplanan herkes için O yüce ve saygındır.+

 8 Ey Göklerin Hâkimi Yehova Tanrı,

Ey Yah, kim Senin gibi kudretli?+

Sen sadakati kuşanmışsın.+

 9 Hırçınlaşan deniz üzerinde hâkimiyet kurarsın,+

Kabaran dalgalarını Sen dindirirsin.+

10 Sen Rahab’ı*+ bir ceset gibi ezip geçtin,+

Güçlü kolunla düşmanlarını dağıttın.+

11 Gökler Senindir, yer de Senin,+

Temelini Sen attın verimli toprağın ve üzerindekilerin.+

12 Kuzeyi ve güneyi Sen var ettin,

Tabor+ ve Hermon+ sevinçle yüceltir Senin adını.

13 Senin kolun güçlüdür,+

Elin kudretli,+

Sağ elin yücelerdedir.+

14 Doğruluk ve adalet tahtının temelidir,+

Vefa ve sadakat hep önünde durur.+

15 Ne mutludur sevinç bağırışlarına katılan halk!+

Yüzünün ışığında yürür onlar, ey Yehova.

16 Senin adın gün boyu onların sevincidir,

Doğruluğun onları yüceltir.

17 Çünkü Sen onların gücü+ ve görkemisin,

Senin onayın gücümüze güç katar.*+

18 Çünkü kalkanımız Yehova’ya,

Kralımız, İsrail’in Kutsalı’na aittir.+

19 Sen geçmişte vefalı kullarınla bir görüntüde* konuştun,

Şöyle dedin: “Bir yiğide güç verdim,+

Halk arasından seçtiğim birini yücelttim.+

20 Kulum Davut’u buldum,+

Onu kutsal yağımla meshettim.*+

21 Elimle ona destek olacağım,+

Kolumla da güçlendireceğim.

22 Hiçbir düşman ondan haraç alamayacak,

Kötülerin hiçbiri onu ezemeyecek.+

23 Onun önünde düşmanlarını paramparça edeceğim,+

Ona nefret besleyenleri bozguna uğratacağım.+

24 Sadakatim ve vefam onunla.+

Benim adımla gücüne güç katılacak.

25 Onun elini* deniz üzerine,

Sağ elini ırmaklar üzerine koyacağım.+

26 ‘Sen benim Babamsın,

Tanrım ve kurtarıcı kayamsın’ diye seslenecek Bana,+

27 Ben de onu ilk oğlum+

Ve yeryüzündeki kralların en yücesi yapacağım.+

28 Sonsuza dek ona vefa göstereceğim+

Ve onunla yaptığım ahit hiç bozulmayacak.+

29 Onun soyunu sonsuza dek sürdüreceğim,

Tahtını da gökler gibi kalıcı kılacağım.+

30 Eğer oğulları Kanunumu bırakır,

Hükümlerimin gösterdiği yolda yürümezlerse,

31 Yasalarımı çiğner,

Emirlerime uymazlarsa,

32 İtaatsizliklerinin* cezasını sopayla,+

Suçlarının cezasını kırbaçla vereceğim.

33 Fakat vefamı asla üzerlerinden geri çekmeyeceğim,+

Verdiğim sözden dönmeyeceğim.

34 Ahdimi çiğnemeyeceğim,+

Ağzımdan çıkan sözü değiştirmeyeceğim.+

35 Kutsallığım üstüne bir kez yemin ettim,

Davut’a yalan söylemem.+

36 Onun soyu sonsuza dek sürecek,+

Tahtı, güneş gibi her zaman önümde duracak.+

37 Göklerde sadık şahit olan ay gibi,

Sonsuza dek yerinde kalacak.” (Selah)

38 Fakat Sen seçtiğin* kişiyi reddettin,+ onu kovdun,

Ona karşı büyük bir öfkeye kapıldın.

39 Kulunla yaptığın ahde sırt çevirdin,

Onun tacını yere atıp kirlettin.

40 Bütün taş duvarlarını* yıktın,

Kalelerini harabeye çevirdin.

41 Yoldan gelip geçen herkes onu yağmaladı,

Komşularının diline düştü.+

42 Düşmanlarına zafer kazandırdın,+

Bütün düşmanlarını sevindirdin.

43 Kılıcını zayıf düşürdün,

Savaşta ona destek olmadın ve yenildi.

44 Onun ihtişamını söndürdün

Ve tahtını fırlatıp yere attın.

45 Gençlik günlerini kısalttın,

Utancı ona bir giysi gibi giydirdin. (Selah)

46 Ey Yehova, daha ne kadar saklanacaksın? Sonsuza dek mi?+

Öfken böyle alev alev yanmaya devam mı edecek?

47 Ömrüm ne kadar kısa, hatırla.+

Bunca insanı boşuna mı yarattın?

48 Ölümü görmeden yaşamaya devam eden,+

Mezarın* güçlü elinden canını kurtarabilen kimse var mı? (Selah)

49 Ey Yehova, nerede o eski vefalı işlerin?

Davut’a vefalı kalacağına tüm sadakatinle yemin etmiştin.+

50 Hatırla ey Yehova, kullarının uğradığı hakareti,

Halkların hakaretlerine nasıl katlandığımı.*

51 Hatırla ey Yehova, düşmanlarının nasıl hakaretler yağdırdığını,

Seçtiğin kişinin her adımını nasıl küçümsediklerini.

52 Yehova sonsuza dek yüceltilsin. Amin, amin!+

DÖRDÜNCÜ KİTAP

(Mezmur 90-106)

Tanrı’nın hizmetkârı Musa’nın duası.+

90 Ey Yehova,

Nesiller boyunca Sen bize sığınak* oldun.+

 2 Sen dünyayı, verimli toprağı büyük emeklerle* var etmeden,+

Dağlar doğmadan çok önce de Tanrı’ydın

Ve ezelden ebede kadar Tanrı’sın.+

 3 “Ey insanoğulları, toprağa dönün” dersin

Ve ölümlü insanı toprağa döndürürsün.+

 4 Senin gözünde bin yıl, çabucak geçip giden bir gün gibi,+

Sadece birkaç saat* gibidir.

 5 Onları silip süpürürsün,+ bir rüyadan farkları kalmaz,

Sabahleyin yerden çıkan yeşil ota benzerler,+

 6 Sabah büyüyüp serpilir,

Daha akşam olmadan solar, kuruyup giderler.+

 7 Biz öfkenle bitip tükeniyoruz,+

Gazabından ötürü dehşete düşüyoruz.

 8 Suçlarımızı önüne diziyorsun,*+

Yüzünün ışığıyla gizli işlerimizi ortaya seriyorsun.+

 9 Bütün günlerimiz Senin öfkenle eriyor,

Yıllarımız bir fısıltı* gibi geçip gidiyor.

10 Ömrümüz ancak 70 yıl sürer,

Gücümüz kuvvetimiz yerindeyse bile 80 yıl.+

O da sıkıntı ve kederle doludur,

Yıllar çabucak geçer, biz de uçup gideriz.+

11 Senin öfkenin şiddetini kim kavrayabilir?

Öfken, hak ettiğin saygı* kadar büyüktür.+

12 Günlerimizi nasıl değerlendireceğimizi* bize öğret ki,+

Hikmetli bir yürek edinelim.

13 Ne olur dön ey Yehova!+ Bu daha ne kadar sürecek?+

Kullarının haline acı.+

14 Bizi sabahleyin vefanla+ doyur ki,

Ömrümüzün her günü sevinçle haykıralım ve neşeli olalım.+

15 Bize sıkıntı çektirdiğin günler kadar,+

Felaketle geçen yıllarımız kadar sevindir bizi.+

16 Kulların yaptığın işleri,

Çocukları da görkemini görsün.+

17 Tanrımız Yehova’nın iyiliği üzerimizde olsun,

Sen elimizin emeğini başarılı* kıl Tanrımız.

Elimizin emeğini başarılı kıl.+

91 Kim Yüceler Yücesi’nin sığınağında* barınırsa,+

Her Şeye Gücü Yeten’in gölgesinde gizlenir.+

 2 Yehova’ya diyeceğim ki, “Sen benim sığınağım ve hisarımsın,+

Güvendiğim Tanrımsın.”+

 3 Çünkü O seni kuş avcısının tuzağından,

Kırıp geçiren salgından kurtaracak.

 4 Üzerine kol kanat gerecek

Ve kanatlarının altına sığınacaksın,+

Sadakati+ sana büyük bir kalkan+ ve siper olacak.

 5 Ne gecenin tehlikelerinden,+

Ne de gündüz uçan oktan korkacaksın,+

 6 Ne karanlıkta peşinde gezen salgından,

Ne de gün ortasında kasıp kavuran yıkımdan yılacaksın.

 7 Yanı başında bin kişi,

Sağında on bin kişi yere serilecek,

Fakat hiçbir bela sana yaklaşmayacak.+

 8 Kötüler cezalarını çekerken,

Sen yalnızca olanları izleyeceksin.

 9 Mademki “Yehova sığınağım” dedin,

Yüceler Yücesi’ni meskenin yaptın,+

10 Senin başına felaket gelmeyecek,+

Çadırına bela yaklaşmayacak.

11 Çünkü O, her adımında seni korusunlar diye,+

Meleklerine+ emir verecek.

12 Ayağın taşa çarpmasın diye,+

Seni elleri üzerinde taşıyacaklar.+

13 Aslanın ve kobranın üzerine basıp geçeceksin,

Güçlü aslanı ve büyük yılanı ayaklarının altında çiğneyeceksin.+

14 Tanrı dedi ki,

“Beni sevdiği* için onu kurtaracağım,+

Beni adımla tanıdığı* için onu koruyacağım.+

15 Bana seslenecek, Ben de ona cevap vereceğim.+

Sıkıntılı gününde yanında olacağım.+

Onu kurtaracağım ve onurlandıracağım.

16 Ona uzun bir yaşam vereceğim+

Ve kurtarma gücümü ona göstereceğim.”+

Sebt* günü için bir ilahi.

92 Ey Yehova, Sana şükretmek,+

Ey Yüceler Yücesi, adına ilahiler çalıp söylemek ne iyidir!

 2 Sabahleyin vefanı anlatmak,+

Geceler boyu sadakatinden söz etmek,

 3 Bunları on telli çalgı ve ut eşliğinde,

Güzel sesli lir eşliğinde dile getirmek ne iyidir!+

 4 Çünkü yaptıklarınla beni sevindirdin ey Yehova,

Elinin eserlerini görünce sevinçle haykırırım.

 5 Senin işlerin ne büyüktür ey Yehova!+

Düşüncelerin ne derin!+

 6 Akılsız insan bunları bilemez.

Budala da şunu anlayamaz:+

 7 Yanlış işler yapanlar ot gibi türese de,

Bütün kötüler refah içinde olsa da,

Sonunda tamamen yok olacaklar.+

 8 Fakat Sen sonsuzluk boyunca yücelerdesin ey Yehova.

 9 Evet Yehova, şu zavallı düşmanlarına bak,

Onlar mutlaka yok olacak,

Kötülük yapan herkes dağılıp gidecek.+

10 Fakat beni bir yaban sığırı gibi güçlendireceksin.

Ben yağ sürünüp ferahlayacağım.+

11 Düşmanlarımın bozguna uğradığını gözlerimle göreceğim,+

Üzerime saldıran kötülerin düşüşünü kulaklarımla duyacağım.

12 Doğrular hurma ağacı gibi serpilecek,

Lübnan’ın sedir ağacı gibi büyüyecekler.+

13 Onlar Yehova’nın evine dikilmiştir,

Tanrımızın avlularında serpilirler.+

14 Yaşlandıklarında bile verimli olacaklar,+

Canlı ve taze kalacaklar,+

15 Yehova’nın doğruluğunu anlatacaklar.

Benim kayam O’dur,+ O’nda haksızlık yoktur.

93 Yehova kral oldu!+

Görkeme büründü,

Yehova gücünü kuşandı,

Onu bir kuşak gibi taktı.

Yeryüzünü yerine sağlamca yerleştirdi,

O yerinden oynatılamaz.

 2 Senin tahtın çağlar önce sapasağlam kurulmuş,+

Sen ezelden beri varsın.+

 3 Irmaklar coştu ey Yehova,

Irmaklar coşup çağlıyor,

Irmaklar coşkuyla gürül gürül akıyor.

 4 Yehova en yücelerdedir,+

Çağlayan sular üzerindedir,

Denizin ulu dalgalarından daha kudretlidir.+

 5 Senin hatırlatmaların çok güvenilir ey Yehova.+

Kutsallık daima Senin evini süsler.*+

94 Ey Yehova, kötülüğün öcünü alan Tanrı,+

Ey kötüden öç alan Tanrı, ışığını saç!

 2 Ey dünyanın hâkimi, ne olur kalk!+

Kibirlilere hak ettikleri karşılığı ver.+

 3 Kötüler daha ne kadar sevinçten coşacak ey Yehova?+

Daha ne kadar?

 4 Çeneleri durmaz, küstahça konuşurlar,

Kötüler övünüp dururlar.

 5 Halkını eziyorlar ey Yehova,+

Senin mirasına zulmediyorlar.

 6 Dulu ve yabancıyı öldürüyor,

Yetimi katlediyorlar.

 7 “Yah görmez,

Yakup’un Tanrısı olan biteni fark etmez” diyorlar.+

 8 Ey halkın akılsızları, artık anlayın!

Siz anlayıştan yoksun olanlar, ne zaman gerçeği göreceksiniz?+

 9 Kulağı yaratan duyamaz mı?

Göze biçim veren göremez mi?+

10 Milletleri terbiye eden, doğruyu gösteremez mi?+

İnsana bilgiyi öğreten O’dur!+

11 Yehova insanın düşüncelerini,

Hepsinin bir soluktan farksız olduğunu bilir.+

12 Ey Yah! Terbiye ettiğin,+

Kanununla eğittiğin insan ne mutludur,+

13 Bu sayede felaket günlerinde ona huzur verirsin

Ve kötülerin çukuru kazılana dek+ huzur içinde olur.

14 Yehova halkını asla terk etmeyecek,+

Kendi mirasını bırakmayacak.+

15 Hüküm yine doğrulukla verilecek

Ve doğru yürekli herkes buna uyacak.

16 Kim benim için kötülerle savaşacak?

Kim benim için onların karşısında duracak?

17 Yehova yardımcım olmasaydı,

Çoktan yok olur giderdim.+

18 Ne zaman “Ayaklarım kayıyor” dediysem,

Vefan beni ayakta tuttu ey Yehova.+

19 Kaygılara* boğulduğumda,

Beni teselli ettin, yatıştırdın.*+

20 Kanun yoluyla kötülük tasarlayanın,+

Yozlaşmış yöneticinin* Seninle ortaklığı olur mu?

21 Onlar doğru insana acımasızca saldırır,+

Masumu ölüme mahkûm ederler.+

22 Fakat Yehova benim için güvenli* bir sığınak olacak,

Tanrım sığındığım kayamdır benim.+

23 Tanrı onların kötülüklerini kendi başlarına getirecek,+

Kendi tasarladıkları felaketlerle onları yok edecek.*

Evet, Tanrımız Yehova onları yok edecek.+

95 Gelin, Yehova’ya sevinçle haykıralım,

Kurtarıcı kayamızın huzurunda zafer çığlıkları atalım.+

 2 O’nun önüne şükrederek çıkalım,+

İlahiler söyleyip zafer çığlıkları atalım.

 3 Çünkü Yehova yüce Tanrı’dır,

Diğer tanrılardan üstün, yüce kraldır.+

 4 Yeryüzünün derinlikleri O’nun elindedir,

Dağların dorukları O’nundur.+

 5 Denizleri O yarattı, hepsi O’nundur,+

Karayı da O’nun elleri biçimlendirdi.+

 6 Gelin, O’na tapınalım, huzurunda eğilelim,

Yaratıcımız Yehova’nın önünde diz çökelim.+

 7 Çünkü O bizim Tanrımızdır,

Biz de O’nun otlağının koyunları,

Koruyup kolladığı halkıyız.+

Bugün O’nun sesini duyarsanız,+

 8 Atalarınızın Meriba’da* yaptığı gibi,

Çölde, Massa’da* olduğu gibi,+

Yüreklerinizi katılaştırmayın,+

 9 Atalarınızın Beni sınadıklarında+ yaptığını yapmayın.

Onlar neler yaptığımı gördükleri halde Bana meydan okudular.+

10 Bu nesilden 40 yıl boyunca tiksindim,

“Yürekleri her zaman yoldan çıkıyor,

Beni hiç tanımadılar”* dedim.

11 Bu nedenle öfkelendim

Ve “Onları dinlenme günüme almayacağım” diye yemin ettim.+

96 Yeni bir ilahi söyleyin Yehova’ya.+

Ey bütün dünya, Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin!+

 2 Yehova’ya ilahi söyleyin ve adını yüceltin.

O’ndan gelen kurtuluşu her gün müjdeleyin.+

 3 Milletlere O’nun ihtişamını,

Tüm halklara harika işlerini duyurun.+

 4 Yehova büyüktür, övülmeye en çok O layıktır,

Diğer tanrıların hepsinden daha çok hayranlık uyandırır.

 5 Halkların bütün tanrıları değersiz ilahlardır,+

Oysa Yehova gökleri yaratandır.+

 6 Yücelik* ve görkem O’nun olduğu yerdedir,+

Güç ve güzellik kutsal mekânındadır.+

 7 Ey halklar, Yehova’yı hak ettiği gibi yüceltin,

İhtişamından ve gücünden ötürü Yehova’yı yüceltin.+

 8 Adının hak ettiği gibi Yehova’yı yüceltin,+

Bir armağanla avlularına gelin.

 9 Yehova’nın önünde kutsal giysiler içinde eğilin,*

Ey bütün dünya, O’nun önünde titreyin!

10 Milletler arasında deyin ki, “Yehova kral oldu!+

Yeryüzünü yerine sağlamca yerleştirdi, yerinden oynatılamaz.

O, halkları adaletle yargılayacak.”+

11 Gökler sevinsin, yeryüzü neşelensin,

Deniz, içindeki her şeyle birlikte gürlesin,+

12 Kırlar ve oradaki her şey sevinçten coşsun,+

Ormandaki bütün ağaçlar da sevinçle haykırsın O’nun önünde.+

13 Çünkü Yehova geliyor,*

Dünyayı yargılamaya geliyor,

Dünyayı doğrulukla

Ve halkları güvenilir adaletiyle yargılayacak.+

97 Yehova kral oldu!+

Yeryüzü sevinsin.+

Adalar neşelensin.+

 2 O’nun etrafı bulutlarla ve koyu karanlıkla çevrili,+

Tahtının temeli doğruluk ve adalettir.+

 3 Önünden bir ateş gider+

Ve dört bir yandaki düşmanlarını yutar.+

 4 Şimşekleri dünyayı aydınlatır,

Yeryüzü bunu görüp titrer.+

 5 Dağlar balmumu gibi erir Yehova’nın önünde,+

Tüm yeryüzünün Rabbinin önünde.

 6 Gökler O’nun doğruluğunu anlatır,

Tüm halklar ihtişamını görür.+

 7 Oyma putlara tapınanlar,

Değersiz tanrılarıyla+ övünenler utansın.+

Ey bütün tanrılar, O’nun önünde eğilin.*+

 8 Sion verdiğin hükümleri duyar ve sevinir+ ey Yehova,

Yahuda kasabaları* neşelenir.+

 9 Çünkü bütün yeryüzü üzerinde en yüce Sensin Yehova,

Bütün tanrılardan çok daha yücesin.+

10 Siz Yehova’yı sevenler, kötü olan her şeyden nefret edin.+

O vefalı kullarının canını korur,+

Kötülerin elinden onları kurtarır.+

11 Doğru kişiler için ışık parladı+

Ve doğru yüreklilere sevinç saçıldı.

12 Siz doğru olanlar, sevinci Yehova’da bulun,

O’nun kutsal ismine şükürler sunun.

Bir ilahi.

98 Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin,+

Çünkü harika işler yaptı.+

Kutsal kolu, sağ eli kurtuluş getirdi.*+

 2 Yehova kurtarıcı olduğunu gösterdi,+

Doğruluğunu milletlerin gözleri önüne serdi.+

 3 İsrailoğullarına vefasını ve sadakatini hatırladı.+

Tanrımızın sağladığı kurtuluş yeryüzünün dört bir yanında görüldü.+

 4 Ey bütün dünya, Yehova’ya coşkuyla haykırın.

Neşeli olun, sevinçle ilahiler çalıp söyleyin.+

 5 Yehova’ya lir eşliğinde ilahiler söyleyin,

Lir ve güzel ezgiler eşliğinde.

 6 Borazan ve boru sesleri eşliğinde,+

Kral Yehova’nın önünde sevinçle haykırın.

 7 Deniz, içindeki her şeyle birlikte,

Yeryüzü de üzerinde yaşayanlarla birlikte gürlesin.

 8 Irmaklar el çırpsın,

Dağlar hep beraber O’nun önünde sevinçle haykırsın.+

 9 Çünkü Yehova dünyayı yargılamaya geliyor.*

Yeryüzünü doğrulukla,

Halkları adaletle yargılayacak.+

99 Yehova kral oldu!+ Halklar titresin.

O, kerubiler üzerindeki* tahtında oturur.+ Yeryüzü sarsılsın.

 2 Yehova büyüklüğünü Sion’da gösterdi,

O tüm halkların yüce egemenidir.+

 3 Senin büyük adını yüceltsinler,+

Çünkü adın hayranlık uyandırır ve kutsaldır.

 4 Sen adaleti seven güçlü kralsın.+

Neyin doğru olduğunu sağlam şekilde belirledin.

Yakup’u doğruluğa ve adalete kavuşturdun.+

 5 Tanrımız Yehova’yı yüceltin+ ve ayağını koyduğu basamağın* önünde eğilin,*+

Tanrımız kutsaldır!+

 6 Musa’yla Harun O’nun kâhinlerindendi,*+

O’na adıyla yakaranlar arasında Samuel de vardı.+

Yehova’ya yakarırlardı,

O da cevap verirdi.+

 7 Onlarla bulut sütunu içinden konuşurdu.+

Onlar da hatırlatmalarına ve emirlerine bağlı kaldılar.+

 8 Ey Tanrımız Yehova, Sen onlara cevap verdin.+

Bağışlayıcı bir Tanrı olduğunu gösterdin,+

Ama günahlarını da cezasız bırakmadın.+

 9 Tanrımız Yehova’yı yüceltin+

Ve kutsal dağının+ önünde eğilin,

Çünkü Tanrımız Yehova kutsaldır!+

Şükran ilahisi.

100 Ey bütün dünya,

Coşkuyla haykırın Yehova’ya.+

 2 Yehova’ya sevinçle ibadet edin.+

O’nun huzuruna sevinç çığlıklarıyla gelin.

 3 Bilin* ki Yehova Tanrı’dır.+

Bizi O yarattı, O’na aitiz.*+

Biz O’nun halkı, otlağının koyunlarıyız.+

 4 O’nun kapılarından şükranlarla girin,+

Avlularına övgülerle gelin.+

O’na şükredin, adını yüceltin.+

 5 Çünkü Yehova iyidir,+

O’nun vefası sonsuzdur,

Nesiller boyunca güvenilir Tanrı’dır.+

Davut’un ilahisi.

101 Vefanı ve adaletini ilahilerle anacağım,

İlahiler çalıp söyleyerek Seni öveceğim ey Yehova.

 2 Sağgörüyle* hareket edeceğim ve davranışlarım temiz olacak.*

Bana yardım et.

Evimdeyken de yüreğim doğruluktan ayrılmayacak.*+

 3 Değersiz şeyleri gözümün önünde tutmam.

Doğruluktan ayrılanların yaptıklarından nefret ederim,+

Onlarla hiçbir işim olmaz.

 4 Yozlaşmış bir yürek benden uzak olsun,

Ben kötülüğü hoş görmem.*

 5 Komşusuna arkasından iftira atanı+ susturacağım.

Bakışları kibirli, yüreği küstah adama göz yummayacağım.

 6 Hep yanımda olsunlar diye,

Dünyadaki sadık insanlardan gözümü ayırmayacağım.

Bana sadece temiz* bir yolda yürüyenler hizmet edecek.

 7 Düzenbaz adam evimde barınmayacak

Ve yalan söyleyen hiç kimse huzurumda durmayacak.

 8 Kötülük yapan herkesi Yehova’nın şehrinden söküp atmak için,

Dünyanın tüm kötülerini her sabah sessizliğe gömeceğim.+

Umutsuzluk içindeyken* derdini Yehova’ya döken mazlumun duası.+

102 Ey Yehova duamı duy,+

Yardım feryadım Sana ulaşsın.+

 2 Sıkıntılı günümde benden yüz çevirme,+

Bana kulak ver,*

Ne olur, bir an önce duamı cevapla.+

 3 Çünkü günlerim duman gibi kaybolup gidiyor,

Kemiklerim ocaktaki kor gibi yanıp tükeniyor.+

 4 Yüreğim sıcağın kavurduğu ot gibi kurudu,+

Yemek yemeyi bile unutuyorum.

 5 Acı içinde inliyorum,+

Öyle ki bir deri bir kemik kaldım.+

 6 Bozkırdaki pelikana döndüm,

Harabeler arasındaki kukumav kuşu gibi oldum.

 7 Gözüme uyku girmiyor,*

Dam üzerinde bir başına duran kuş gibiyim.+

 8 Düşmanlarım bütün gün beni aşağılıyor.+

Benimle alay edenler, adımı kullanarak beddua ediyor.

 9 Kül benim ekmeğim oldu,+

Gözyaşım içeceğime karıştı,+

10 Çünkü Sen öfkelendin, hiddetlendin,

Beni tutup kaldırdın ve bir kenara attın.

11 Günlerim kaybolan gölgeler gibi,+

Ben de ot gibi kuruyup gidiyorum.+

12 Fakat Sen ey Yehova, sonsuza dek var olacaksın,+

Ünün* nesiller boyu yaşayacak.+

13 Sen mutlaka harekete geçecek ve Sion’a merhamet edeceksin,+

Çünkü şimdi ona şefkatini göstermenin zamanı,+

Belirlediğin vakit geldi.+

14 Çünkü Senin kulların o şehrin taşlarına,+

Tozuna toprağına bile gönül vermiştir.+

15 Milletler Yehova’nın adından,

Dünyanın bütün kralları ihtişamından korkacak.+

16 Çünkü Yehova Sion’u yeniden inşa edecek+

Ve bütün ihtişamıyla görünecek.+

17 Muhtaç durumdakilerin duasına kulak verecek,+

Onların yakarışını hor görmeyecek.+

18 Daha doğmamış* bir halk Yah’a şükretsin diye,

Gelecek nesil için bunlar yazıldı.+

19 Çünkü O, yücelerdeki kutsal makamından aşağı bakar,+

Yehova göklerden yeryüzünü gözler ki,

20 Tutsakların iç çekişini duysun,+

Ölüme mahkûm edilenleri salıversin.+

21 Böylece halklar ve krallıklar,

Yehova’ya kulluk etmek için bir araya toplandığında,+

22 Yehova’nın adı Sion’da duyurulacak,+

O Yeruşalim’de yüceltilecek.

23 Tanrı vaktinden önce gücümü elimden aldı,

Ömrümü kısalttı.

24 “Ey Tanrım” dedim,

“Ömrümün yarısında beni söküp atma,

Sen ki, yılları nesiller boyu süren Tanrı’sın.+

25 Uzun zaman önce yerin temellerini Sen attın,

Gökler de elinin eseri.+

26 Onlar yok olup gider, Sen ise hep var olacaksın.

Hepsi bir giysi gibi eskir.

Sen de onları bir giysi gibi değiştirirsin ve çürüyüp giderler.

27 Fakat Sen hep aynısın, yılların hiç tükenmez.+

28 Kullarının çocukları yaşadıkları yerde güvende olacak

Ve soyları daima Senin önünde duracak.”+

Davut’un ilahisi.

103 Yehova’ya övgüler sunayım,

Bütün yüreğimle O’nun kutsal ismini yücelteyim.

 2 Yehova’ya övgüler sunayım,

Yaptıklarının birini bile asla unutmayayım.+

 3 O senin bütün suçlarını affeder,+

Bütün dertlerine şifa verir,+

 4 Hayatını ölüm çukurundan kurtarır,+

Seni vefasıyla ve merhametiyle sarar.+

 5 Ömrün boyunca seni iyiliklere doyurur,+

Böylece gücün* bir kartalınki gibi tazelenir.+

 6 Yehova tüm mağdurlara,+

Doğruluk+ ve adaletle davranır.

 7 O işlerini Musa’ya,+

Yaptıklarını da İsrailoğullarına gösterdi.+

 8 Yehova merhametli ve şefkatlidir,+

Çabuk öfkelenmez, vefasını bol bol gösterir.+

 9 Sürekli hata aramaz,+

Sonsuza dek kızgınlık beslemez.+

10 Bize günahlarımıza göre davranmadı,+

Suçlarımızın hak ettiği karşılığı vermedi.+

11 Çünkü gökler yerden ne kadar yüksekse,

O’ndan korkanlara vefası da o kadar büyüktür.+

12 Doğu batıdan ne kadar uzaksa,

Suçlarımızı bizden o kadar uzaklaştırdı.+

13 Baba evlatlarına nasıl merhamet gösterirse,

Yehova da Kendisinden korkanlara öyle merhamet gösterir.+

14 Çünkü yapımızı iyi bilir+

Ve toprak olduğumuzu unutmaz.+

15 Ölümlü insan çimen gibi kısa ömürlüdür.+

Kırlarda açan çiçek gibidir,+

16 Bir rüzgâr esince yok olur gider,

Sanki hiç var olmamış gibi.

17 Fakat Yehova’nın O’ndan korkanlara vefası

Sonsuza dek* sürer,+

O, doğruluğunu onların torunlarına,+

18 Ahdine bağlı kalanlara+

Ve emirlerini dikkatle uygulayanlara gösterir.

19 Yehova’nın tahtı daima göklerdedir,+

Yönetimi her şeye egemendir.+

20 O’nun sözünü dinleyip,+

Emrine uyan güçlü melekleri,+

Yehova’yı yüceltin.

21 Yehova’yı yüceltin bütün orduları,+

O’nun isteğini yapan hizmetkârları.+

22 Ey bütün eserleri,

Egemenliği altındaki her yerde,

Yehova’yı yüceltin.

Tüm benliğimle yücelteyim Yehova’yı.

104 Yehova’ya övgüler sunayım.+

Yehova Tanrım, Sen çok büyüksün,+

Yüceliği* ve görkemi kuşanmışsın.+

 2 Bir giysi gibi ışığa bürünür,+

Gökleri bir çadır gibi gerersin.+

 3 Yukarıdaki odalarını gökteki sular üzerine kurar,+

Bulutları Kendine araba yapar,+

Rüzgârın kanatları üzerinde gezersin.+

 4 Meleklerini güçlü bir rüzgâr,*

Hizmetkârlarını, yiyip bitiren bir ateş yaparsın.+

 5 Dünyayı sağlam temeller üzerine kurdun,+

Sonsuza dek, asla sarsılmayacak.+

 6 Ona giysi gibi giydirdin derin suları.+

Sular dağları kapladı.

 7 Sen azarlayınca sular kaçtı,+

Sen gürleyince telaşla kaçıştılar,

 8 (Dağlar yükseldi,+ vadiler alçaldı,)

Onlar için hazırladığın yerlere kaçtılar.

 9 Öteye geçmesinler,+

Yeryüzünü bir daha kaplamasınlar diye,

Önlerine bir sınır koydun.

10 Sen pınarların suyunu vadilerden akıtırsın,

Dağlar arasından akarlar.

11 Kırlardaki tüm yaban hayvanları oradan su içer,

Yaban eşekleri orada susuzluğunu giderir.

12 Göklerin kuşları onların etrafına konar,

Dallar arasında cıvıldaşıp dururlar.

13 Yukarıdaki odalarından dağları sularsın.+

Eserlerinin meyvesiyle yeryüzü doyar.+

14 Hayvanlar için yeşil ot çıkarırsın,

İnsana da bitkiler verirsin ki,+

Ekmeğini topraktan çıkarsın.

15 Yüreğini sevindiren şaraba,+

Yüzünü ışıldatan yağa,

Ölümlü insana can veren ekmeğe sahip olsun.+

16 Yehova’nın ağaçları,

Diktiği Lübnan sedirleri suya doyar,

17 Kuşlar orada yuva yapar,

Leyleğin+ evi de ardıç ağaçları arasındadır.

18 Yüce dağlar dağ keçilerine,+

Sarp kayalıklar kaya damanlarına* sığınaktır.+

19 Dönemleri belirlemek için gökteki ayı yarattın,

Güneş de batacağı zamanı iyi bilir.+

20 Karanlığı getirirsin, gece olur,+

Ormanın bütün hayvanları o zaman ortaya çıkar.

21 Aslanlar av için kükrer+

Ve Tanrı’dan yiyeceklerini isterler.+

22 Güneş doğunca köşelerine çekilirler

Ve inlerine gidip yatarlar.

23 İnsan da işine gider,

Akşama dek çalışır didinir.

24 İşlerin ne çok, ey Yehova!+

Hepsini hikmetle yaptın,+

Yeryüzü Senin eserlerinle dolu.

25 Şu deniz ne büyük, ne engin!

İçinde küçük büyük sayısız canlı var.+

26 Orada gemiler dolaşır,

İçinde oynasın diye yarattığın Levyatan*+ da oradadır.

27 Vakti gelince yiyeceklerini vermen için,

Hepsi Seni bekler.+

28 Onlara verdiklerini toplarlar,+

Elini açtığında nimetlere doyarlar.+

29 Yüzünü gizlediğinde tedirginleşirler,

Ruhlarını* alırsın, ölür gider ve toprağa dönerler.+

30 Kutsal ruhunu* gönderirsin yaratılırlar,+

Ve yerin yüzünü yenilersin.

31 Yehova’nın ihtişamı sonsuza dek sürecek,

Eserleri Yehova’ya sevinç verecek.+

32 O yeryüzüne bir bakar, yeryüzü titrer,

Dağlara bir dokunur, dağlar tüter.+

33 Ben ömrüm boyunca Yehova’ya ilahi söyleyeceğim,+

Yaşadığım sürece Tanrıma ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

34 Düşüncelerim O’nu memnun etsin.*

Ben sevinci hep Yehova’da bulacağım.

35 Günahkârlar yeryüzünden silinip atılacak,

Kötüler artık olmayacak.+

Yehova’ya övgüler sunayım.

Yah’ı yüceltin!*

105 Yehova’ya şükürler sunun,+ O’na adıyla yakarın,

Yaptıklarını halklar arasında bildirin.+

 2 O’na ilahiler söyleyin, ilahiler çalıp söyleyin,

Tüm harika işlerini derin derin düşünün.*+

 3 O’nun kutsal adıyla övünün.+

Yehova’nın rehberliğini arayanların yüreği sevinsin.+

 4 Yehova’ya danışın+ ve O’nun gücüne güvenin.

Her zaman O’ndan yardım isteyin.*

 5 Yaptığı harika işleri hatırlayın,

Mucizelerini ve bildirdiği adil kararları unutmayın,+

 6 Siz, O’nun kulu olan İbrahim’in soyu,+

Siz Yakup’un oğulları, seçtiği kulları!+

 7 O Tanrımız Yehova’dır,+

Kararları tüm yeryüzünde geçerlidir.+

 8 Yaptığı ahdi sonsuza dek hatırlar,+

Binlerce nesil geçse de verdiği sözü* unutmaz,+

 9 İbrahim’le yaptığı ahdi,+

İshak’a ettiği yemini aklından çıkarmaz.+

10 Bu yemini Yakup’a tekrarlayıp pekiştirdi,*

İsrail için devirlerce sürecek bir ahit haline getirdi,

11 O dedi ki,

“Sana miras olarak Kenan topraklarını+ vereceğim.”+

12 O sırada henüz sayıları çok azdı,+

Evet, o topraklarda bir avuç yabancıydı onlar.+

13 Bir milletten öbürüne dolaşıp durdular,

Bir krallıktan çıkıp ötekine girdiler.+

14 Onları kimseye ezdirmedi,+

Tersine onlar uğruna kralları azarladı,+

15 “Seçtiklerime* dokunmayın,

Peygamberlerime elinizi sürmeyin” dedi.+

16 O topraklara bir kıtlık getirdi,+

Onları erzaksız bıraktı.*

17 Önlerinden bir adam gönderdi,

Bu, köle olarak satılan Yusuf’tu.+

18 Onun ayaklarını zincirlediler,+

Boynuna* da demir zincir vurdular.

19 Yehova’nın söylediği sözler yerine gelene dek,+

O’nun sözüyle arındı.

20 Kral, Yusuf’u salıvermek için adam gönderdi,+

Halkların hükümdarı onu serbest bıraktı.

21 Onu evinin efendisi yaptı

Ve bütün varlığını onun yönetimine bıraktı ki,+

22 Ülkenin yetkililerine istediği gibi hükmetsin,

İhtiyarlarına da hikmet öğretsin.+

23 Sonra İsrail Mısır’a geldi,+

Yakup, Ham’ın topraklarında yabancı olarak yaşadı.

24 Tanrı halkını orada çoğalttı,+

Düşmanlarından daha güçlü kıldı.+

25 Ve düşmanlarının yüreğinin değişmesine izin verdi ki,

Halkından nefret etsinler,

Kullarına haince davransınlar.+

26 Kulu Musa’yı+

Ve seçtiği Harun’u gönderdi.+

27 Herkesin önünde olağanüstü işler yaptılar,

Ham’ın topraklarında mucizeler gerçekleştirdiler.+

28 Karanlığı gönderip o toprakları kararttı,+

Onlar sözüne karşı gelmedi.

29 Sularını kana çevirdi

Ve balıklarını öldürdü.+

30 Memleket kurbağalarla dolup taştı,+

Kral odalarına kadar girdiler.

31 Atsineklerine istila emri verdi

Ve bütün toprakları yakarcalar bastı.+

32 Yağmur yerine dolu yağdırdı,

Topraklarına yıldırım* gönderdi.+

33 Üzüm bağlarını ve incir ağaçlarını vurdu,

Topraklarındaki ağaçları parçaladı.

34 Çekirgelere istila emri verdi,

Sayısız yavru çekirge oraya akın etti.+

35 Memleketteki bütün bitkileri

Ve toprağın ürününü silip süpürdüler.

36 Sonra da ülkedeki bütün ilk doğanları,

Güçlerinin* ilk meyvesini vurdu.+

37 Halkını yanlarında altın ve gümüşlerle oradan çıkardı,+

Kabilelerde yürürken tökezleyen kimse yoktu.

38 Gittiklerinde Mısırlılar sevindi,

Çünkü üzerlerine onların korkusu çökmüştü.+

39 Tanrı bulutu bir perde gibi gerip onları korudu+

Ve geceyi aydınlatsın diye ateş verdi.+

40 İstediklerinde bıldırcın gönderdi,+

Onları göklerin ekmeğiyle doyurdu.+

41 Kayayı yardı, sular fışkırdı+

Ve sular çölde ırmak gibi aktı.+

42 Çünkü kulu İbrahim’e verdiği kutsal sözü unutmadı.+

43 Evet, halkını büyük bir coşkuyla,+

Seçtiklerini sevinç çığlıklarıyla oradan çıkardı.

44 Milletlerin topraklarını onlara verdi,+

Diğer halkların büyük emekle elde ettiği ürün onlara kaldı,+

45 Böyle oldu ki, O’nun emirlerine uysunlar+

Ve kanunlarına bağlı kalsınlar.

Yah’ı yüceltin!*

106 Yah’ı yüceltin!*

Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir,+

O’nun vefası sonsuzdur.+

 2 Yehova’nın yaptığı harikaları kim baştan sona anlatabilir,

O’nun onca övülesi işini kim bildirebilir?+

 3 Adil davranan insan,

Her zaman doğru olanı yapan+ ne mutludur!

 4 Ey Yehova, halkına iyiliğini* gösterdiğinde beni de hatırla.+

Benimle ilgilen ve kurtar beni.

 5 O zaman, seçtiklerine+ gösterdiğin iyiliği ben de tadabilirim,

Milletinle birlikte sevinebilirim,

Sana ait olan halkla birlikte Seni gururla yüceltebilirim.

 6 Biz atalarımız gibi günah işledik,+

Yanlışlar ve kötülükler yaptık.+

 7 Mısır’daki atalarımız Senin harika işlerinin kıymetini bilmedi.*

Bol bol gösterdiğin vefayı unuttular,

Hatta denizde, daha Kızıldeniz’in kıyısında isyan ettiler.+

 8 Tanrı ise Kendi adı uğruna,+

Gücü bilinsin diye onları kurtardı.+

 9 Kızıldeniz’i azarladı ve sular kurudu,

Halkını denizin derinliklerinden çölde yürütür gibi geçirdi.+

10 Onları düşmanlarının elinden kurtardı,+

Avuçlarından çekip aldı.+

11 Sular düşmanlarının üzerine kapandı,

Biri bile hayatta kalmadı.+

12 Vaadine o zaman iman ettiler,+

O’nu ilahilerle yücelttiler.+

13 Fakat O’nun yaptıklarını hemen unuttular,+

Yol göstermesini beklemediler.

14 Çölde bencil arzularına kapılıp gittiler,+

Orada Tanrı’yı sınadılar.+

15 Tanrı istediklerini onlara verdi,

Ama sonra da eritip bitiren bir hastalık gönderdi.+

16 Konaklama yerinde Musa’yı

Ve Yehova’nın kutsal kulu+ Harun’u kıskanmaya başladılar.+

17 O zaman yer yarılıp Datan’ı yuttu

Ve Abiram’ın yanına toplananların üzerine kapandı.+

18 Toplananlar arasında bir ateş parladı,

Alevler kötüleri yuttu.+

19 Horeb’de bir buzağı yaptılar,

O döküm heykelin önünde eğildiler.+

20 Tanrı’yı yüceltmek yerine,

Boğanın, ot yiyen bir hayvanın heykelini yücelttiler.+

21 Mısır’da büyük işler yapan,+

Kurtarıcıları olan Tanrı’yı unuttular.+

22 Ham’ın topraklarında harikalar gerçekleştireni,+

Kızıldeniz’de hayranlık uyandıran işler yapanı+ unuttular.

23 Tanrı az kalsın yok edilmelerini emredecekti,

Ama seçtiği kulu Musa O’na yakarıp aracılık etti*

Ve O’nu yıkıcı öfkesinden vazgeçirdi.+

24 Sonra o güzel diyarı hor gördüler,+

O’nun vaadine iman etmediler.+

25 Çadırlarında söylenip durdular,+

Yehova’nın sözünü dinlemediler.+

26 O da elini kaldırıp,

Onları çölde yere sereceğine yemin etti,+

27 Soylarını başka topraklara dağıtacak

Ve milletler arasında yere serecekti.+

28 Sonra Peor’daki Baal’e* tapınmaya başladılar,+

Ölülere sunulan kurbanları* yediler.

29 Yaptıklarıyla Tanrı’yı öfkelendirdiler,+

O da üzerlerine bir bela gönderdi.+

30 Ama Finehas kalkıp müdahale etti,

O zaman bela durdu.+

31 Bu nedenle nesiller boyu, sonsuza dek,

O doğru biri sayıldı.+

32 Meriba* sularında da Tanrı’yı öfkelendirdiler,

Onlar yüzünden Musa zarar gördü.+

33 Musa’yı kızdırdılar,

O da düşünmeden konuştu.+

34 Yehova’nın emrine uymadılar+

Ve o halkları yok etmediler.+

35 Tersine diğer milletlerle karıştılar,+

Onların yaşam tarzını benimsediler.+

36 Onların putlarına tapınmayı sürdürdüler+

Ve bu putlar onlara tuzak oldu.+

37 Oğullarını ve kızlarını cinlere kurban ettiler.+

38 Masumların kanını döküp durdular,+

Kendi oğullarını ve kızlarını Kenan putlarına kurban edip kanlarını döktüler.+

Döktükleri kanla o toprakları kirlettiler.*

39 Yaptıklarıyla kendilerini kirli duruma getirdiler,

Davranışlarıyla Tanrı’ya ihanet ettiler.*+

40 Bunun üzerine Yehova halkına çok öfkelendi,

Kendi milletinden iğrendi.

41 Onları defalarca diğer milletlerin eline teslim etti ki,+

Kendilerinden nefret edenlerin hâkimiyetine girsinler.+

42 Düşman onları ezdi

Ve yetkisine boyun eğdirdi.

43 Tanrı onları birçok kez kurtardı,+

Fakat hep başkaldırdılar, itaatsizlik ettiler+

Ve suçları yüzünden utandırıldılar.+

44 Yine de Tanrı çektiklerini gördü+

Ve yardım yakarışlarını duydu.+

45 Onların iyiliği için ahdini hatırladı,

Büyük vefasından ötürü onlara acıdı.+

46 Onları tutsak eden kim varsa,

Merhamet etmelerini sağladı.+

47 Kutsal ismine şükürler sunalım

Ve Seni sevinçle yüceltelim diye,+

Kurtar bizi Tanrımız Yehova,+

Hepimizi milletler arasından topla.+

48 İsrail’in Tanrısı Yehova,

Sonsuzluk boyunca* yüceltilsin.+

Ve bütün halk “Amin!” desin.

Yah’ı yüceltin!*

BEŞİNCİ KİTAP

(Mezmur 107-150)

107 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir,+

O’nun vefası sonsuzdur.+

 2 Bu sözleri söylesin Yehova’nın kurtardıkları,*

Düşmanın elinden kurtarıp aldıkları,+

 3 Başka ülkelerden bir araya topladıkları,+

Doğudan ve batıdan,

Kuzeyden ve güneyden getirdikleri.+

 4 Bozkırda, çölde, oradan oraya dolaştılar,

Yaşayabilecekleri bir şehre giden yol bulamadılar.

 5 Acıktılar, susadılar,

Yorgunluktan baygın düştüler.

 6 Sıkıntı içindeyken durmadan Yehova’ya feryat ettiler,+

Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtardı.+

 7 Yaşayabilecekleri bir şehre varsınlar diye,+

Onları doğru yolda yürüttü.+

 8 Yehova’ya vefasından ötürü şükürler sunulsun,+

İnsanoğulları için yaptığı harika işlerden dolayı.+

 9 Çünkü susamış olana kana kana su içirdi,

Acıkmış olanı nimetlerle doyurdu.+

10 Bazıları derin bir karanlıkta yaşıyordu,

Onlar zincire vurulmuş, acı içindeki tutsaklardı.

11 Çünkü Tanrı’nın sözüne isyan etmiş,

Yüceler Yücesi’nin öğüdüne saygı göstermemişlerdi.+

12 Bu yüzden sıkıntılarla yüreklerindeki gururu kırdı,+

Tökezleyip düştüler ve yardım eden olmadı.

13 Sıkıntı içindeyken Yehova’ya yakardılar,

Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtardı.

14 Onları en derin karanlıklardan çıkardı

Ve zincirlerini koparıp attı.+

15 Yehova’ya vefasından ötürü şükürler sunulsun,+

İnsanoğulları için yaptığı harika işlerden dolayı.

16 Çünkü tunç* kapıları kırdı,

Demir sürgüleri parçaladı.+

17 Akılsızlık etmişlerdi,

İsyanları ve suçları yüzünden başlarına dert açmışlardı.+

18 Canları hiçbir şey çekmez olmuştu,*

Ölümün eşiğine gelmişlerdi.

19 Sıkıntı içindeyken Yehova’ya yakarırlardı,

Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtarırdı.

20 Ağzından çıkan sözle onları iyileştirir+

Ve çıkamadıkları çukurlardan kurtarırdı.

21 Yehova’ya vefasından ötürü şükürler sunulsun,

İnsanoğulları için yaptığı harika işlerden dolayı.

22 Şükran kurbanları sunulsun+

Ve O’nun işleri sevinç haykırışlarıyla duyurulsun.

23 Gemilerle denize açılanlar,

Engin sularda ticaret yapanlar,+

24 Yehova’nın işlerini,

Derin sulardaki harika eserlerini,+

25 Bir sözüyle nasıl kasırga çıkardığını+

Ve dalgaları kabarttığını gördüler.

26 Denize açılanlar dalgalarla göklere yükselir

Ve diplere inerler,

Yaklaşan felaket yüzünden cesaretleri tükenip gider.

27 Sarhoş gibi sallanır, sendeler dururlar,

Onca becerileri onları kurtaramaz.+

28 Sıkıntı içindeyken durmadan Yehova’ya feryat ederler,+

Tanrı da onları çektikleri dertlerden kurtarır.

29 Fırtınayı dindirir,

Denizin dalgalarını yatıştırır.+

30 Ortalık yatışınca denizciler sevinir,

Tanrı da onları diledikleri limana götürür.

31 Yehova’ya vefasından ötürü şükürler sunulsun,

İnsanoğulları için yaptığı harika işlerden dolayı.+

32 Halk toplanıp O’nu yüceltsin+

Ve ihtiyar meclisinde O’nu övsünler.

33 O, ırmakları çöle,

Su pınarlarını da kurak toprağa çevirir,+

34 Verimli toprakları çorak bir tuz diyarına döndürür,+

Çünkü orada yaşayanlar kötüdür.

35 Çölü ise sazlık göllere çevirir,

Kuru toprakları da su pınarlarına.+

36 Açları da oraya yerleştirir ki,+

Yaşayabilecekleri bir şehir kursunlar.+

37 Onlar tarlalar eker, bağlar kurarlar,+

Ürünleri bereketli olur.+

38 O’nun verdiği bereketle çoğaldıkça çoğalırlar,

Sığırlarının sayısı da azalmaz.+

39 Fakat sonra baskı, felaket ve keder yüzünden

Yine azalır ve küçük düşerler.

40 O, soyluları utanca boğar,

Hiç ayak basılmamış ıssız yerlerde dolaştırıp durur.+

41 Fakat yoksulu zulümden korur,*+

Ailesini bir sürü gibi çoğaltır.

42 Doğrular bunu görüp sevinir,+

Kötüler ise ağızlarını kapatıp sessiz kalır.+

43 Hikmetli kişi bütün bunları gözden kaçırmaz,+

Yehova’nın vefayla yaptıklarını dikkatle düşünür.+

Davut’un ilahisi.

108 Yürekten kararlıyım Tanrım.

Bütün benliğimle ilahiler çalıp söyleyeceğim.+

 2 Uyan, ey telli çalgım, sen de uyan ey lir.+

Güneşi ben uyandırayım.

 3 Seni halklar arasında yücelteceğim ey Yehova,

Sana milletler arasında ilahiler çalıp söyleyeceğim.

 4 Çünkü vefan öyle büyüktür ki göklere erişir,

Sadakatin bulutlara ulaşır.+

 5 Yüceliğin gökleri aşsın, ey Tanrım,

İhtişamın tüm yeryüzünü doldursun.+

 6 Sevdiklerin güvende olsun diye,

Sağ elinle kurtar bizi, duama cevap ver.+

 7 Tanrı tüm kutsallığıyla* konuştu:

“Sevinçle coşacağım, Şekem’i+ miras olarak vereceğim,

Sukkot Vadisi’ni ölçüp bölüştüreceğim.+

 8 Gilead+ Benimdir, Manasse de Benim,

Efraim başımdaki miğferdir,*+

Yahuda önderlik değneğimdir.+

 9 Moab yıkandığım leğendir.+

Çarığımı Edom’a fırlatacağım,+

Filistiye’ye karşı zaferi haykıracağım.”+

10 Surlu şehre beni kim götürecek?

Edom’a kadar bana kim yol gösterecek?+

11 Ey bizi reddeden, ordularımızdan desteğini çeken Tanrımız,+

Sen değil misin bunu yapacak olan?

12 Sıkıntılı zamanımızda bize yardım et,+

Çünkü insandan kurtuluş beklemek boş.+

13 Biz Tanrı sayesinde güç bulacağız,+

O, düşmanlarımızı çiğneyip geçecek.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

109 Ey yücelttiğim Tanrım,+ suskun kalma.

 2 Çünkü kötüler ve sahtekârlar aleyhimde konuşuyorlar.

Hakkımda yalanlar söylüyorlar.+

 3 Nefret dolu sözlerle etrafımı sarıyor,

Sebepsiz yere bana saldırıyorlar.+

 4 Onlara sevgi gösterdiğim halde bana karşı çıkıyorlar,+

Bense dua etmekten vazgeçmiyorum.

 5 İyiliğime kötülükle,+

Sevgime nefretle karşılık veriyorlar.+

 6 Düşmanımın* başına kötü bir adam getir

Ve sağında hep ona karşı koyan* biri olsun.

 7 Yargılandığında suçlu bulunsun,*

Duası bile günah sayılsın.+

 8 Ömrü kısa sürsün,+

Onun gözetmenlik işini başkası üstlensin.+

 9 Çocukları yetim,

Karısı dul kalsın.

10 Evlatları dilenerek dolaşsın,

Harap evlerinden çıkıp yiyecek arasınlar.

11 Nesi varsa alacaklısının eline geçsin,*

Mallarını yabancılar yağmalasın.

12 Hiç kimseden iyilik* görmesin,

Yetim kalan çocuklarına kimse acımasın.

13 Soyu yok olsun,+

Bir nesil geçmeden adları silinip gitsin.

14 Yehova onun atalarının suçunu unutmasın,+

Annesinin günahını silmesin.

15 Yehova onların suçlarını hep aklında tutsun,

Onlara dair anıları yeryüzünden silip atsın.+

16 Çünkü o adam iyilik yapmayı* unuttu,+

Hatta ezileni ve yoksulu öldürmek için,+

Kedere boğulmuş olanı yok etmek için peşine düştü.+

17 Lanet etmeyi sevdi,

Bu yüzden ettiği lanetler başına geldi,

Kimse için iyilik dilemedi,

Kendisi de iyilik görmedi.

18 Lanetleri bir giysi gibi kuşandı.

Ettiği lanetler su gibi içine sızdı,

Yağ gibi kemiklerine işledi.

19 Bu lanetler onu saran bir giysi,+

Üzerinden çıkarmadığı bir kuşak gibi olsun.

20 Bana karşı çıkana ve beni kötüleyenlere

Yehova’nın verdiği karşılık budur.+

21 Sen Ulu Rab Yehova,

Adın uğruna+ yardımıma koş.

Kurtar beni, çünkü vefan çok büyük.+

22 Çünkü ben çaresiz ve yoksulum,+

Yüreğim paramparça.+

23 Kaybolan bir gölge gibi yok olup gidiyorum,

Giysiden silkelenip atılan çekirge gibiyim.

24 Dizlerim oruç tutmaktan titriyor,

Bir deri bir kemik kaldım, eriyip gidiyorum.

25 Başkalarına alay konusu oldum,+

Beni görünce küçümseyerek başlarını sallıyorlar.+

26 Yardım et bana ey Yehova Tanrım,

Vefandan ötürü kurtar beni.

27 Onlar da bilsin ki bu Senin elinle oldu,

Sen ey Yehova, bunu Sen yaptın.

28 Onlar lanet okuyup dursun, Sen ise bana iyilik et.

Bana karşı saldırıya geçtiklerinde utansınlar,

Bu kulun ise sevinsin.

29 Bana karşı çıkanlar rezilliği kuşansın,

Utancı bir giysi gibi sarınsınlar.+

30 Benim ağzımdan ise Yehova’ya coşkuyla övgüler dökülecek,

Kalabalık önünde O’nu yücelteceğim.+

31 Çünkü O yoksulun sağında duracak

Ve suçlayanların elinden onu kurtaracak.

Davut’un ilahisi.

110 Yehova Efendime dedi ki,

“Sağımda otur,+

Ben düşmanlarını ayaklarının altına basamak* yapıncaya dek bekle.”+

 2 Yehova senin* kraliyet asanı Sion’dan ötelere uzatacak,

“Git ve düşmanlarının arasında hâkimiyet kur” diyecek.+

 3 Sen ordularını topladığın gün, halkın kendini gönüllü olarak sunacak.

Gençlerin* sabahla birlikte* doğan çiy damlaları gibi,

Göz alıcı bir kutsallık içinde sana gelecek.

 4 Yehova yemin etti, kararını değiştirmeyecek:

“Sen Melkisedek* gibi bir kâhinsin+

Ve sonsuza dek öyle olacaksın.”+

 5 Yehova senin sağında olacak,+

Öfke günü geldiğinde, kralları ezip parçalayacak.+

 6 Milletlere verdiği hükmü yerine getirecek,+

Her yanda yığın yığın ceset olacak.+

Geniş bir memleketin* önderini* ezip parçalayacak.

 7 O,* yol üzerindeki dereden su içecek,

Bu sayede başını dik tutacak.

111 Yah’ı yüceltin!*+

א [Alef]

Doğru insanların arasında ve cemaatte

ב [Bet]

Yehova’yı bütün yüreğimle yücelteceğim.+

ג [Gimel]

 2 Yehova’nın işleri ne büyüktür!+

ד [Dalet]

Onlardan zevk alan herkes onları araştırır.+

ה [He]

 3 O’nun yaptıkları harika ve görkemlidir,

ו [Vav]

Doğruluğu sonsuza dek sürer.+

ז [Zayin]

 4 İşleri öyle harikadır ki asla unutulmaz.+

ח [Het]

Yehova şefkatli ve merhametlidir.+

ט [Tet]

 5 Kendisinden korkanları besler.+

י [Yod]

Ahdini sonsuza dek unutmaz.+

כ [Kaf]

 6 Milletlerin mirasını halkına vererek,+

ל [Lamed]

Etkileyici işlerini onlara gösterdi.

מ [Mem]

 7 Elinin eserleri hakikat ve adalet yansıtır.+

נ [Nun]

Tüm emirleri güvenilirdir.+

ס [Sameh]

 8 Şimdi ve sonsuza dek, her zaman onlara bel bağlayabilirsin,*

ע [Ayin]

Özlerinde hakikat ve doğruluk vardır.+

פ [Pe]

 9 O, halkını bedelle kurtardı.+

צ [Tsade]

Ahdinin sonsuza dek sürmesini emretti.

ק [Kof]

O’nun adı kutsaldır ve hayranlık uyandırır.+

ר [Reş]

10 Hikmet Yehova korkusuyla* başlar.+

ש [Sin]

Emirlerine uyanlar derin bir anlayışa sahiptir.+

ת [Tav]

O sonsuza dek yüceltilecek.

112 Yah’ı yüceltin!*+

א [Alef]

Ne mutludur Yehova korkusuna sahip olan,+

ב [Bet]

O’nun emirlerinden büyük zevk alan insan.+

ג [Gimel]

 2 Onun soyundan gelenler yeryüzünde güçlü olacak,

ד [Dalet]

Doğru insanın nesli nimetler görecek.+

ה [He]

 3 Onun evinde zenginlik ve servet vardır,

ו [Vav]

Doğru işleri de sonsuza dek kalır.

ז [Zayin]

 4 O insan, doğrular için karanlıkta parlayan bir ışıktır.+

ח [Het]

Şefkatli, merhametli+ ve doğrudur.

ט [Tet]

 5 Ödünç verirken cömert davranan adamın işi iyi gider.+

י [Yod]

İşlerini adaletle yürütür.

כ [Kaf]

 6 O asla sarsılmayacak.+

ל [Lamed]

Doğru insan sonsuza dek hatırlanacak.+

מ [Mem]

 7 O kötü haberden korkmaz.+

נ [Nun]

Yüreği kararlıdır, Yehova’ya güvenir.+

ס [Sameh]

 8 Yüreği sarsılmaz, o korkmaz,+

ע [Ayin]

Sonunda düşmanlarının düşüşünü görecektir.+

פ [Pe]

 9 Çevresine bol bol dağıtır, yoksullara verir.+

צ [Tsade]

Doğruluğu sonsuza dek sürer.+

ק [Kof]

Onun gücüne güç katılacak* ve herkes tarafından övülecek.

ר [Reş]

10 Kötü adam bunu görecek ve sinirlenecek.

ש [Şin]

Öfkeden deliye dönecek ve güçten düşüp yok olacak.

ת [Tav]

Kötünün arzuları silinip gidecek.+

113 Yah’ı yüceltin!*

Ey Yehova’nın kulları, O’nu yüceltin,

Yehova’nın ismini yüceltin!

 2 Şimdi ve sonsuza dek,

Yehova’nın ismi yüceltilsin.+

 3 Doğudan batıya dek,

Yehova’nın ismi yüceltilsin.+

 4 Yehova tüm milletlerden yücedir,+

İhtişamı gökleri aşar.+

 5 Tanrımız Yehova gibisi var mı?+

Var mı O’nun gibi yücelerde oturan?*

 6 Göklere ve yere bakmak için eğilir,+

 7 Düşkünü topraktan kaldırır,

Yoksulu kül* yığınından çıkarır,+

 8 Böylece onu soyluların yanına,

Halkının ileri gelenleri arasına oturtur.

 9 Kısır kadına bir yuva verir,

Onu çocuklar* sahibi mutlu bir anne yapar.+

Yah’ı yüceltin!

114 İsrail Mısır’dan çıktığında,+

Yakup’un soyu, dili yabancı bir halkın arasından ayrıldığında,

 2 Yahuda O’nun kutsal mekânı,*

İsrail, saltanat sürdüğü yer oldu.+

 3 Deniz olanları görünce kaçtı,+

Ürdün Irmağı da geri geri aktı.+

 4 Dağlar koç gibi sıçradı,+

Tepeler kuzu gibi zıpladı.

 5 Ey deniz, ne oldu da kaçtın?+

Sen Ürdün, neden gerisingeri aktın?+

 6 Ey dağlar, neden koç gibi sıçradınız?

Siz tepeler, neden kuzu gibi zıpladınız?

 7 Ey yeryüzü, titre Rabbin huzurunda,

Yakup’un Tanrısının önünde,+

 8 Çünkü O, kayayı sazlık göle çevirir,

Sert* kayayı da su pınarlarına döndürür.+

115 Vefan ve sadakatin uğruna,+

Bizi değil ey Yehova, bizi değil,*

Kendi adını yücelt.+

 2 Neden milletler

“Nerede onların Tanrısı” desin?+

 3 Bizim Tanrımız göklerde,

O dilediği her şeyi yapar.

 4 Onların putları ise gümüş ve altından,

Hepsi insan elinin eseri.+

 5 Ağızları var, konuşamazlar,+

Gözleri var, göremezler,

 6 Kulakları var, duyamazlar,

Burunları var, koku alamazlar,

 7 Elleri var, dokunamazlar,

Ayakları var, yürüyemezler,+

Boğazlarından ses çıkaramazlar.+

 8 Onları yapanlar

Ve onlara güvenen+ herkes onlar gibi olacak.+

 9 Ey İsrail, sen Yehova’ya güven,+

O yardımcın ve kalkanındır.+

10 Ey Harun’un soyu,+ siz Yehova’ya güvenin,

O yardımcınız ve kalkanınızdır.

11 Siz Yehova’dan korkanlar, Yehova’ya güvenin,+

O yardımcınız ve kalkanınızdır.+

12 Yehova bizi unutmaz, O bize nimetler verecek,

İsrail’in soyuna nimetler verecek,+

Harun’un soyuna nimetler verecek.

13 Yehova Kendisinden korkanlara,

Küçüklere de büyüklere de nimetler verecek.

14 Yehova sizi çoğaltacak,

Hem size hem de evlatlarınıza bereket verecek.+

15 Yehova size nimetler versin,+

Göğün ve yerin Yaratıcısı bereketini üzerinizden eksik etmesin.+

16 Gökler Yehova’nındır,+

Dünyayı ise insanlara verdi.+

17 Yah’ı yüceltemez ölüler,+

Ölüm sessizliğine* gömülenler.+

18 Fakat biz Yah’ı yücelteceğiz,

Şimdi ve sonsuza dek.

Yah’ı yüceltin!*

116 Yehova’yı çok seviyorum,

Çünkü O sesimi, yardım yakarışlarımı duyar.*+

 2 O bana kulak verir,*+

Ben de yaşadığım sürece O’na yakaracağım.

 3 Ölüm ipleri etrafımı sardı,

Mezar* beni pençesine aldı.+

Kaygı ve kedere boğuldum.+

 4 Fakat sonra Yehova’ya adıyla yakardım,+

“Ah Yehova, kurtar canımı!” dedim.

 5 Yehova şefkatli ve doğrudur,+

Tanrımız merhametlidir.+

 6 Yehova deneyimsiz olanı korur.+

Yere serildiğimde O beni kurtardı.

 7 İçim yeniden huzur bulsun,

Çünkü Yehova bana iyilikle davrandı.

 8 O canımı ölümün elinden aldı,

Beni gözyaşı dökmekten,

Ayaklarımı da tökezlemekten kurtardı.+

 9 Ben yaşayacağım,* Yehova’nın huzurunda yürüyeceğim.

10 İman ettiğim için konuştum,+

Oysa büyük acılar içindeydim.

11 Korkuya kapıldım ve “Kimseye güven olmaz”* dedim.+

12 Bana yaptığı onca iyiliğe karşılık

Yehova’ya ne vereyim?

13 Kurtuluş* kâsesinden içeyim

Ve Yehova’ya adıyla yakarayım.

14 Yehova’ya adadığım adakları

Tüm halkının huzurunda yerine getireyim.+

15 Vefalı kullarının ölümü,

Yehova’nın gözünde ağır bir kayıptır.*+

16 Ah Yehova, Sana yalvarıyorum,

Çünkü ben Senin kulunum.

Evet kulunum, Sana hizmet eden kadının oğluyum.

Sen beni zincirlerimden kurtardın.+

17 Sana şükran kurbanı sunacağım,+

Sana adınla yakaracağım Yehova.

18 Yehova’ya adadığım adakları,+

O’nun halkının huzurunda yerine getireceğim,+

19 Ey Yeruşalim, adaklarımı senin içinde,

Yehova’nın evinin avlularında yerine getireceğim.+

Yah’ı yüceltin!*+

117 Yehova’yı yüceltin, tüm milletler,+

O’na övgüler sunun tüm halklar.*+

 2 Çünkü bize olan vefası büyüktür,+

Yehova’nın sadakati+ sonsuza dek sürer.+

Yah’ı yüceltin!*+

118 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir,+

O’nun vefası sonsuzdur.

 2 Şimdi İsrail desin,

“O’nun vefası sonsuzdur.”

 3 Şimdi Harun’un soyu desin,

“O’nun vefası sonsuzdur.”

 4 Şimdi Yehova’dan korkanlar desin,

“O’nun vefası sonsuzdur.”

 5 Sıkıntı içindeyken Yah’a* yakardım,

Yah cevap verdi ve beni güvenli* bir yere götürdü.+

 6 Yehova yanımda, ben korkmam.+

İnsan bana ne yapabilir?+

 7 Yehova yanımda, O benim yardımcım.*+

Benden nefret edenlerin düşüşünü göreceğim.+

 8 Yehova’ya sığınmak,

İnsana güvenmekten iyidir.+

 9 Yehova’ya sığınmak,

Önderlere bel bağlamaktan iyidir.+

10 Tüm milletler etrafımı sardı,

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.+

11 Etrafımı sardılar, evet dört bir yandan kuşattılar,

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.

12 Arılar gibi başıma üşüştüler,

Fakat çalılar arasındaki alev gibi bir anda sönüverdiler.

Yehova’nın adıyla püskürttüm onları.+

13 Düşeyim diye beni ittiler,

Fakat Yehova bana yardım etti.

14 Yah sığınağım ve gücümdür,

O benim kurtarıcım oldu.+

15 Doğruların çadırlarından,

Sevinç ve zafer* haykırışları yükseliyor.

Yehova’nın sağ eli gücünü gösteriyor.+

16 Yehova’nın sağ eli yükseliyor,

Yehova’nın sağ eli gücünü gösteriyor.+

17 Ölmeyeceğim, evet ben yaşayacağım ki,

Yah’ın işlerini bildireyim.+

18 Yah beni ciddi şekilde terbiye etti,+

Fakat ölüme terk etmedi.+

19 Bana doğruluğun kapılarını açın,+

Oradan girip Yah’ı yücelteyim.

20 Bu kapı Yehova’nın kapısıdır,

Oradan doğrular girecek.+

21 Seni yücelteceğim, çünkü bana cevap verdin+

Ve benim kurtarıcım oldun.

22 Yapı ustalarının reddettiği taş,

Baş köşe taşı* oldu.+

23 Bu Yehova’dandır,+

Ve bizim gözümüzde harikadır.+

24 Bu, Yehova’nın belirlediği gündür,

Biz o gün sevinçli ve neşeli olacağız.

25 Yalvarırız bizi kurtar Yehova!

Ne olur bize zafer ver Yehova!

26 Yehova, adıyla gelenin yanındadır,+

Yehova’nın evinde size hayırdua ederiz.

27 Yehova Tanrı’dır,

Bize ışık verir.+

Ellerinizde dallarla bayram alayına katılın,+

Sunağın boynuzlarına* kadar gidin.+

28 Sen benim Tanrımsın, Sana övgüler sunarım,

Seni yüceltirim Tanrım.+

29 Yehova’ya şükürler sunun,+ çünkü O iyidir,

O’nun vefası sonsuzdur.+

א [Alef]

119 Ne mutludur temiz* bir yaşam sürenler,

Ve hep Yehova’nın kanununu rehber alanlar.+

 2 Ne mutludur O’nun hatırlatmalarına uyan,+

Canla başla* O’nun rehberliğini arayanlar.+

 3 Onlar hiç haksızlık yapmaz,

O’nun yolunda yürürler.+

 4 Sen emirlerine dikkatle uyulmasını talep ettin.+

 5 Keşke her zaman sağlam adımlarla yürüyüp,+

Kurallarına uyabilsem!

 6 O zaman, Senin bütün emirlerini aklıma getirdiğimde

Mahcup olmam.+

 7 Adil* kararlarını öğrendikçe,

Seni doğru bir yürekle yüceltirim.

 8 Senin kurallarına hep uyacağım.

Ne olur beni asla terk etme ve bir başıma bırakma.

ב [Bet]

 9 Bir genç yolunu nasıl temiz tutar?

Senin sözüne göre kendine dikkat ederek.+

10 Canla başla Senin rehberliğini arıyorum.

Emirlerinden sapmama izin verme.+

11 Sana karşı günah işlememek için,+

Sözlerini bir hazine gibi yüreğimde saklıyorum.+

12 Herkes Seni yüceltsin ey Yehova!

Bana kurallarını öğret.

13 Senin ağzından çıkan bütün kararları,

Ben de dudaklarımla bildiririm.

14 Hatırlatmalarının bana verdiği büyük sevinci,+

Hiçbir servet veremez.+

15 Ben emirlerini düşüneceğim,*+

Yollarından gözümü ayırmayacağım.+

16 Yasalarını çok severim,

Sözünü aklımdan çıkarmayacağım.+

ג [Gimel]

17 Bu kuluna iyilikle davran ki,

Yaşayayım ve Senin dediklerini yapayım.+

18 Gözlerimi aç da,

Kanunundaki harikaları açıkça göreyim.

19 Bu topraklarda bir yabancıdan başka neyim?+

Emirlerini saklama benden.

20 Senin kararlarını öğrenmek için

Her zaman yanıp tutuşuyorum.

21 Sen küstahları,

Emirlerinden sapan lanetlileri azarlarsın.+

22 Aşağılamaları ve hakaretleri benden uzaklaştır,

Çünkü hatırlatmalarına bağlı kaldım.

23 Önderler baş başa verip aleyhimde konuştuklarında bile,

Bu kulun Senin kurallarını düşünür.

24 Hatırlatmalarını çok severim,+

Bana hep onlar akıl verir.+

ד [Dalet]

25 Toz toprak içindeyim, doğrulamıyorum.+

Söz verdiğin gibi, yaşat beni.+

26 Sana tüm yaptıklarımı anlattım,

Sen de bana cevap verdin;

Kurallarını öğret bana.+

27 Emirlerinin anlamını* öğret ki,

Harika işlerini düşüneyim.+

28 Kederden gözüme uyku girmiyor,

Söz verdiğin gibi, güçlendir beni.

29 Beni sahtekârlığa sapmaktan koru,+

Kanununu öğreterek iyilik et bana.

30 Ben sadakat yolunu seçtim,+

Kararlarının doğru olduğunun farkındayım.

31 Hatırlatmalarına dört elle sarılırım.+

Beni hayal kırıklığına uğratma* ey Yehova.+

32 Emirlerinin gösterdiği yolda gayretle yürüyeceğim,*

Çünkü Sen yüreğimde onlara yer açtın.*

ה [He]

33 Kurallarının gösterdiği yolu öğret bana ey Yehova,+

Ben de sonuna kadar onlara bağlı kalayım.+

34 Bana anlayış ver ki kanununa uyayım

Ve bütün yüreğimle uygulayayım.

35 Bana emirlerinin gösterdiği yolda rehber ol,+

Çünkü bu yolda yürümekten zevk alırım.

36 Yüreğimi kendi çıkarlarıma* değil,+

Hatırlatmalarına yönelt.

37 Gözümü değersiz* şeylerden çevir,+

Beni yolunda yürüt ki yaşayayım.

38 Kuluna verdiğin sözü yerine getir ki,

İnsanlar Sana hayranlık duysun.*

39 İçime korku salan utançtan kurtar beni,

Çünkü Senin verdiğin kararlar iyidir.+

40 Görüyorsun, emirlerine uymayı ne kadar istiyorum!

Doğruluğundan ötürü yaşat beni.

ו [Vav]

41 Bana vefanı göster ey Yehova,+

Söz verdiğin gibi, kurtar beni.+

42 O zaman beni aşağılayana verecek bir cevabım olur,

Çünkü sözüne güvenirim.

43 Hakikat sözünü dilimden asla alma,

Çünkü ben Senin adaletine umut bağladım.

44 Kanununa daima uyacağım,

Evet, sonsuza dek.+

45 Ben güvenli* yerlerde yürüyeceğim,+

Çünkü emirlerini araştırırım.

46 Kralların önünde Senin hatırlatmaların hakkında konuşacağım

Ve asla utanmayacağım.+

47 Emirlerinden zevk alırım,

Evet, onları çok severim.+

48 Emirlerini sevdiğim için ellerimi Sana açacağım+

Ve Senin kurallarını düşüneceğim.+

ז [Zayin]

49 Kuluna verdiğin sözü hatırla,

Bana o sözle ümit verirsin.*

50 Sıkıntılı günümde böyle teselli bulurum,+

Çünkü Senin sözlerin yaşatır beni.

51 Küstahların alayları dinmek bilmiyor,

Yine de Senin kanunundan sapmıyorum.+

52 Geçmişte verdiğin kararları anıyorum+

Ve teselli buluyorum,+ ey Yehova.

53 Kanununa sırt çeviren kötüler yüzünden,

Şiddetli bir öfke kaplıyor içimi.+

54 Nerede yaşarsam yaşayayım,*

Senin kuralların güzel ezgilerdir benim için.

55 Ey Yehova geceleyin adını anarım ki,+

Kanununa uyayım.

56 Bunları alışkanlık edindim,

Çünkü Senin emirlerini uygularım.

ח [Het]

57 Benim payım Sensin Yehova,+

Dediklerini yapmaya söz verdim.+

58 Bütün yüreğimle onayını* dilerim,+

Söz verdiğin gibi, iyilik et bana.+

59 Tuttuğum yolu inceledim ki,

Tekrar hatırlatmalarına göre adım atayım.+

60 Emirlerine uymak için,

Çabuk davranırım, gecikmem.+

61 Kötülerin ipleri etrafımı sarar,

Yine de Senin kanununu unutmam.+

62 Adil kararlarından ötürü şükretmek için,

Gece yarıları kalkarım.+

63 Senden korkan

Ve emirlerine uyan herkes benim dostumdur.+

64 Vefan yeryüzünü doldurur ey Yehova.+

Kurallarını öğret bana.

ט [Tet]

65 Sözünü tuttun ey Yehova,

Bu kuluna çok iyi davrandın.

66 Bana sağduyu* ve bilgi öğret,+

Çünkü emirlerine güvenirim.

67 Sıkıntıya düşmeden önce doğru yoldan sapardım,*

Fakat şimdi sözlerine uyuyorum.+

68 Sen iyisin,+ yaptıkların da iyidir.

Kurallarını öğret bana.+

69 Küstahlar yalanlarla beni karalıyor,

Ben ise emirlerini bütün yüreğimle uyguluyorum.

70 Onların yüreği duyarsız,+

Ben ise kanununu çok seviyorum.+

71 Sıkıntı içinde olmam iyidir,+

Çünkü bu sayede kurallarını öğreniyorum.

72 Bildirdiğin kanun benim için iyidir,+

Binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.+

י [Yod]

73 Beni Senin ellerin yarattı, onlar biçimlendirdi.

Bana anlayış ver ki emirlerini öğreneyim.+

74 Senden korkanlar beni görünce sevinir,

Çünkü ben Senin sözüne umut bağladım.+

75 Bilirim ey Yehova Senin kararların adildir,+

Ve beni terbiye ederek* sadakatini gösterdin.+

76 Bu kuluna söz verdiğin gibi,

Vefanla+ ne olur teselli et beni.

77 Bana merhamet et ki yaşayayım,+

Çünkü kanununu çok seviyorum.+

78 Küstahlar utandırılsın,

Çünkü bana yok yere* kötülük ediyorlar,

Ben ise hep Senin emirlerini düşüneceğim.+

79 Senden korkanlar,

Hatırlatmalarını bilenler bana geri dönsün.

80 Yüreğim kurallarına eksiksiz şekilde uysun ki,+

Utanca düşmeyeyim.+

כ [Kaf]

81 Sağlayacağın kurtuluşu görmeye can atıyorum,+

Çünkü Senin sözüne umut bağladım.

82 “Beni ne zaman teselli edeceksin?” diyorum+

Ve sözlerinin gerçekleşmesini özlemle bekliyorum.+

83 Dumanda kurumuş tuluma* döndüm,

Yine de Senin kurallarını unutmuyorum.+

84 Bu kulun daha ne kadar bekleyecek?

Bana zulmedenlere verdiğin hükmü ne zaman yerine getireceksin?+

85 Kanununa karşı gelen küstahlar,

Kuyumu kazıyorlar.

86 Senin bütün emirlerin güvenilirdir.

Bana yok yere zulmediyorlar, yardımıma koş!+

87 Az kalsın beni yeryüzünden silip atacaklardı,

Fakat ben, Senin emirlerinden sapmadım.

88 Vefandan ötürü beni yaşat ki,

Ağzından çıkan hatırlatmalara uyayım.

ל [Lamed]

89 Senin sözün ey Yehova,

Sonsuza dek göklerde durur.+

90 Sadakatin nesiller boyu sürer.+

Yeryüzünü sapasağlam kurdun ki,

Hep var olmaya devam etsin.+

91 Onlar* verdiğin kararlarla bugün hâlâ yerlerinde,

Çünkü hepsi Senin hizmetinde.

92 Kanununu çok sevmeseydim,

Sıkıntılar içinde yok olur giderdim.+

93 Emirlerini hiçbir zaman unutmayacağım,

Çünkü beni onlarla yaşattın.+

94 Ben Sana aitim, kurtar beni,+

Çünkü emirlerini araştırırım.+

95 Kötüler beni yok etmek için bekliyor,

Ben ise dikkatimi hatırlatmalarına veriyorum.

96 Her kusursuz şeyin bir sınırı olduğunu gördüm,

Fakat Senin emirlerinin sınırı yoktur.

מ [Mem]

97 Kanununu ne çok severim!+

Bütün gün onu düşünürüm.+

98 Emirlerin beni düşmanlarımdan daha hikmetli kılar,+

Çünkü sonsuza dek bana yol gösterir onlar.

99 Tüm öğretmenlerimden daha derin bir anlayışa sahibim,+

Çünkü hatırlatmalarını düşünüyorum.

100 Büyüklerimden daha akıllı davranırım,

Çünkü emirlerine bağlı kalırım.

101 Hiçbir kötü yola adım atmam ki,+

Senin sözüne uyabileyim.

102 Senin kararlarına sırt çevirmem,

Çünkü beni Sen eğitirsin.

103 Sözlerin ne hoştur,

Damağıma baldan da tatlı gelir!+

104 Emirlerin sayesinde akıllıca davranırım.+

Bu yüzden her yanlış yoldan nefret ederim.+

נ [Nun]

105 Sözün adımlarım için kandil*

Ve yolumu aydınlatan bir ışıktır.+

106 Adil kanunlarına uymaya yemin ettim

Ve sözümü yerine getireceğim.

107 Büyük sıkıntılar içindeyim,+

Ey Yehova, söz verdiğin gibi, yaşat beni.+

108 Ey Yehova, gönüllü şükran sunularım*+ Seni hoşnut etsin,

Ne olur kanunlarını öğret bana.+

109 Hayatım her an tehlikede,

Yine de kanununu unutmuyorum.+

110 Kötüler bana tuzak kurdu,

Fakat ben emirlerinden sapmadım.+

111 Hatırlatmalarını asla gözümün önünden ayırmam,*

Çünkü onlar yüreğimin sevincidir.+

112 Senin kurallarına uymaya kararlıyım,

Daima, sonuna kadar.

ס [Sameh]

113 Sana tüm yürekle bağlı olmayanlardan* nefret ederim,+

Fakat Senin kanununu severim.+

114 Sen benim sığınağım ve kalkanımsın,+

Çünkü ben sözüne umut bağladım.+

115 Ey kötüler benden uzak durun ki,+

Tanrımın emirlerini yerine getireyim.

116 Söz verdiğin gibi bana destek ol ki,+

Hayatta kalayım,

Ümidim hayal kırıklığına* dönmesin.+

117 Bana destek ol ki kurtulayım,+

Böylece dikkatimi hep Senin kurallarına vereyim.+

118 Kurallarından sapan herkesi reddedersin,+

Çünkü onlar hilekâr ve sahtekârdır.

119 Dünyanın bütün kötülerini çöp* gibi atarsın,+

Hatırlatmalarını bu yüzden severim.

120 Senin dehşetinden bedenim titriyor,

Hükümlerinden ötürü korku içindeyim.

ע [Ayin]

121 Ben adil ve doğru olanı yaptım,

Ne olur zalimlerin eline bırakma beni!

122 Bu kuluna yardım edeceğine söz ver,

Küstahlar bana zulmetmesin.

123 Sağlayacağın kurtuluşu

Ve adil vaadinin gerçekleşmesini beklemekten+

Yorgun düştü gözlerim.+

124 Bu kuluna vefa göster+

Ve kurallarını öğret.+

125 Ben Senin kulunum, bana anlayış ver ki,+

Hatırlatmalarını kavrayayım.

126 Ey Yehova, harekete geçmenin zamanı geldi,+

Çünkü Senin kanununu çiğniyorlar.

127 Ben emirlerini,

Altından, saf altından da çok severim.+

128 Bu yüzden Senden gelen her yönlendirme* benim gözümde doğrudur,+

Her yanlış yoldan nefret ederim.+

פ [Pe]

129 Hatırlatmaların ne harika!

Bu yüzden onlara uyarım.

130 Sözün açıklanınca etrafa ışık saçılır+

Ve deneyimsiz kişi anlayış kazanır.+

131 Emirlerine duyduğum özlemle+

Nefesim kesiliyor.

132 Adını sevenler hakkında verdiğin kararı hatırlayıp,+

Benimle ilgilen ve iyilikle davran bana.+

133 Sözlerinle adımlarıma yön ver ki güvende olayım,*

Hiçbir kötülük bana hâkim olmasın.+

134 Zalimlerden kurtar* beni,

Ben de Senin emirlerine uyayım.

135 Bu kuluna yüzünün ışığını göster,*+

Kurallarını öğret bana.

136 Gözyaşlarım sel gibi akıyor,

Çünkü insanlar Senin kanununa uymuyor.+

צ [Tsade]

137 Sen doğrusun* ey Yehova,+

Kararların da adil.+

138 Hatırlatmaların doğrudur

Ve kesinlikle güvenilirdir.

139 Sana olan bağlılığım beni bir ateş gibi yiyip bitiriyor,+

Çünkü düşmanlarım Senin dediklerini unuttu.

140 Sözlerin saf ve tertemiz,+

Bu kulun onları çok seviyor.+

141 Önemsiz ve hor görülen biriyim,+

Yine de emirlerini unutmuyorum.

142 Senin doğruluğun ebedidir,+

Kanunun da hakikattir.+

143 Başıma gelen sıkıntılara ve zorluklara rağmen,

Emirlerini sevmekten vazgeçmiyorum.

144 Hatırlatmaların ebediyen doğrudur.

Bana anlayış ver+ ki hayatta kalayım.

ק [Kof]

145 Tüm yüreğimle yakarıyorum.

Cevap ver ey Yehova.

Senin kurallarına hep uyacağım.

146 Sana yakarıyorum, ne olur kurtar beni!

Senin hatırlatmalarına bağlı kalacağım.

147 Yardım için yakarayım diye, gün doğmadan kalkarım,+

Çünkü Senin sözlerine umut bağladım.

148 Sözlerini düşünmek için,

Gece yarıları* uyanırım.+

149 Vefandan ötürü sesimi dinle.+

Ey Yehova, adaletinden ötürü yaşat beni.

150 Utanç verici* işlere dalanlar yanıma yaklaşıyor,

Onlar Senin kanunundan uzaklar.

151 Sen kullarına yakınsın ey Yehova+

Ve bütün emirlerin hakikattir.+

152 Uzun zaman önce öğrendim ki,

Sen hatırlatmalarını sonsuza dek var olsunlar diye verdin.+

ר [Reş]

153 Sıkıntımı gör ve kurtar beni,+

Çünkü Senin kanununu unutmadım.

154 Beni savun* ve kurtar,+

Söz verdiğin gibi, yaşat beni.

155 Kurtuluş kötülerden uzaktır,

Çünkü Senin kurallarını araştırmazlar.+

156 Merhametin çok büyük ey Yehova.+

Adaletinden ötürü yaşat beni.

157 Bana zulmedenler ve düşmanlarım öyle çok ki!+

Yine de Senin hatırlatmalarından sapmadım.

158 Hainlere iğrenerek bakıyorum,

Çünkü Senin sözlerine uymuyorlar.+

159 Görüyorsun, emirlerini ne çok seviyorum!

Ey Yehova, vefandan ötürü yaşat beni.+

160 Sözünün özü* hakikattir+

Ve adil kanunlarının tümü sonsuza dek kalır.

ש [Sin] ya da [Şin]

161 Önderler bana yok yere zulmediyor,+

Yine de yüreğim Senin sözlerine hayranlık duyuyor.+

162 Büyük ganimet bulmuş bir adam gibi,

Senin sözlerinle sevinirim.+

163 Yalandan nefret ederim, tiksinirim,+

Fakat Senin kanununu severim.+

164 Verdiğin adil kararlardan ötürü,

Günde yedi kez Sana şükrederim.

165 Kanununu sevenlerin barışı* bol olur,+

Onları hiçbir şey tökezletemez.

166 Benim umudum sağlayacağın kurtuluştur ey Yehova

Ve emirlerini yerine getiririm.

167 Hatırlatmalarına uyarım

Ve onları çok severim.+

168 Senin emirlerine ve hatırlatmalarına bağlı kalırım,

Çünkü yaptığım her şeyin farkındasın.+

ת [Tav]

169 Yakarışım Sana erişsin ey Yehova.+

Sözlerinle anlayışlı kıl beni.+

170 Lütuf dileğim huzuruna erişsin,

Söz verdiğin gibi, kurtar beni.

171 Dudaklarım Sana övgüler yağdırsın,+

Çünkü kurallarını bana öğretiyorsun.

172 Sözlerin ilahilerle dilimden dökülsün,+

Çünkü bütün emirlerin doğru.

173 Elin bana yardıma hazır olsun,+

Çünkü emirlerine itaat etmeyi seçtim.+

174 Sağlayacağın kurtuluşu özlemle bekliyorum,

Ey Yehova, kanununu çok seviyorum.+

175 Beni yaşat ki Sana şükredebileyim,+

Verdiğin kararlar yardımcım olsun.

176 Kaybolmuş bir koyun gibi dolanıyorum.+

Ne olur bu kulunu ara,

Çünkü emirlerini unutmuyorum.+

Şehre çıkış ilahisi.*

120 Sıkıntıdayken Yehova’ya yakardım,+

Bana cevap verdi.+

 2 Ey Yehova, kurtar beni yalancı dilden,

Hilekâr ağızdan.

 3 Ey hilekâr dil,+

Tanrı sana ne yapacak?

Seni nasıl cezalandıracak?

 4 Savaşçının sivri oklarıyla,+

Çöldeki çalıların yanan korlarıyla+ cezalandırılacaksın.

 5 Vay halime, çünkü Meşek’te+ gurbette yaşıyorum,

Kedar+ çadırları arasında oturuyorum.

 6 Çok uzun zamandır,

Barıştan nefret edenler arasında oturuyorum.+

 7 Ben barış istiyorum,

Fakat ne zaman barıştan söz etsem,

Onlar savaşa hazırlanıyor.

Şehre çıkış ilahisi.

121 Başımı kaldırıp dağlara bakıyorum,+

Yardımım nereden gelecek?

 2 Yardımım göğü ve yeri yaratandan,

Yehova’dan gelir.+

 3 Ayaklarının kaymasına* O asla izin vermeyecek.+

Seni koruyan asla uyuklamayacak.

 4 İsrail’in koruyucusu

Ne uyuklayacak, ne de uyuyacak.+

 5 Yehova seni korur.

Yehova sağ yanındaki+ gölgedir.+

 6 Gündüzleri güneş,

Geceleri ay sana dokunmayacak.+

 7 Yehova seni her tür zarardan koruyacak.+

Canına siper olacak.+

 8 Şimdi ve sonsuza dek,

Yaptığın her şeyde Yehova seni koruyacak.

Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.

122 Bana “Yehova’nın evine gidelim” dedikleri zaman,

Çok sevindim.+

 2 Ve işte ey Yeruşalim,

Senin kapılarından içeri ayak bastık.+

 3 Tek bir yapı gibi inşa edilmiş,

Bir bütün olmuş Yeruşalim şehri.+

 4 Kabileler oraya çıkıyor,

Yah’ın* kabileleri,

İsrail’e verilen hatırlatmaya uyarak,

Yehova’nın ismine şükürler sunsunlar diye.+

 5 Çünkü hüküm için orada tahtlar kurulmuş,+

Davut’un krallığının* tahtları.+

 6 Sizler Yeruşalim’e barış dileyin.+

Ey şehir, seni sevenler güvende olacak.

 7 Surlarının* içinde hep barışta ol,

Kulelerinin içinde güvende kal.

 8 Kardeşlerim ve arkadaşlarım için,

Sana “Hep barış içinde ol” diyeceğim.

 9 Tanrımız Yehova’nın evi için,+

Hep iyi olmanı dileyeceğim.

Şehre çıkış ilahisi.

123 Ey Sen göklerde tahtta oturan,

Başımı kaldırıp Sana bakıyorum.+

 2 Nasıl hizmetkâr efendisinden,

Hizmetçi, hanımından gözünü ayırmazsa,

Biz de Tanrımız Yehova’dan merhamet görene kadar,+

O’ndan gözümüzü ayırmayız.+

 3 Senden merhamet diliyoruz ey Yehova, bize acı,

Çünkü uğradığımız hakaretler canımıza yetti.+

 4 Kendini beğenmişlerin alayları,

Kibirlilerin hakaretleri canımıza yetti.

Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.

124 İsrail şimdi desin ki,

“Yehova bizimle olmasaydı,+

 2 Evet, düşmanlar bize saldırdığında+

Yehova bizimle olmasaydı,+

 3 Öfkeleri tüterken+

Bizi diri diri yutarlardı.+

 4 Sular silip süpürür,

Seller boğup yok ederdi bizi.+

 5 Azgın sular altında kalırdık.

 6 Yehova’ya şükrolsun,

Bizi onlara yem etmedi.

 7 Avcının tuzağından kurtulan kuş gibiyiz,+

Tuzak kırıldı, biz de kaçıp kurtulduk.+

 8 Yehova’nın adıdır yardımcımız,+

Göğü ve yeri yaratanın adı.”

Şehre çıkış ilahisi.

125 Yehova’ya güvenenler+ Sion Dağı gibidir,

Sarsılmaz, sonsuza dek ayakta kalırlar.+

 2 Yeruşalim’in çevresini saran dağlar gibi,+

Yehova da halkının çevresini sarar,+

Şimdi ve sonsuza dek.

 3 Kötülük asası doğruların toprağında kalmayacak* ki,+

Doğrular kötülüğe yönelmesin.+

 4 İyilere, doğru yürekli olanlara,+

İyilik et ey Yehova.+

 5 Doğru yoldan sapanlara gelince,

Yehova onları kötülük yapanlarla birlikte kovacak.+

İsrail’in üzerinden barış eksik olmasın.

Şehre çıkış ilahisi.

126 Yehova Sion’un sürgünlerini toplayıp geri getirdiğinde,+

Sanki rüyada gibiydik.

 2 O zaman dudaklarımızdan gülüşler,

Dilimizden sevinç çığlıkları dökülüyordu.+

O zaman milletler arasında dendi ki,

“Yehova onlar için büyük işler yaptı.”+

 3 Evet, Yehova bizim için büyük işler yaptı,+

İçimiz sevinç dolu.

 4 Sürgünlerimizi geri getir ey Yehova,

Tıpkı Necef’teki* akarsular gibi.

 5 Gözyaşlarıyla tohum eken,

Sevinç haykırışlarıyla ürün biçecek.

 6 Ağlayarak da olsa tohum torbasını alıp tarlaya giden,

Demetlerini yüklenip+ sevinç haykırışlarıyla dönecek.+

Süleyman’ın yazdığı şehre çıkış ilahisi.

127 Evi Yehova inşa etmezse,

Ustaların çalışıp didinmesi boşunadır.+

Şehri Yehova korumazsa,+

Bekçinin uyanık durması boşunadır.

 2 Sizin erken kalkmanız,

Geç vakitlere dek ayakta kalmanız,

Karnınızı doyurmak için didinip durmanız boşunadır.

Çünkü O sevdiğini hem doyurur hem de ona rahat bir uyku verir.+

 3 Çocuklar* Yehova’dan armağandır,*+

Rahmin meyvesi bir ödüldür.+

 4 İnsanın gençliğinde doğan çocuklar,

Güçlü bir savaşçının elindeki oklar gibidir.+

 5 Çantası oklarla dolu olan adama+ ne mutlu!

Onlar* utanç duymaz,

Çünkü düşmanla şehir kapısında* konuşurlar.*

Şehre çıkış ilahisi.

128 Ne mutlu Yehova’dan korkan,+

O’nun yolunda yürüyen herkese!+

 2 Sen büyük emekle aldığın ürünü yiyeceksin,

Mutlu olacak ve bolluk içinde yaşayacaksın.+

 3 Evinin içinde karın,

Meyvesi bol bir asma gibi olacak.+

Sofranın etrafında oğulların,

Zeytin fidanları gibi olacak.

 4 İşte Yehova’dan korkan adam

Böyle bereket görecek.+

 5 Yehova sana Sion’dan nimetler verecek.

Ömrün boyunca Yeruşalim’i bolluk içinde gör+

 6 Ve oğullarının oğullarını da gör.

İsrail’in üzerinden barış eksik olmasın!

Şehre çıkış ilahisi.

129 İsrail şimdi desin ki,

“Gençliğimden beri bana saldırıp durdular.+

 2 Evet, gençliğimden beri bana saldırıp durdular,+

Ama beni yenemediler.+

 3 Çiftçiler sırtımda saban sürdü,+

Uzun yarıklar açtılar.”

 4 Fakat Yehova adildir.+

Kötülerin bağladığı ipleri kesip atar.+

 5 Sion’dan nefret edenlerin hepsi,

Rezil olacak ve utanç içinde geri çekilecek.+

 6 Onlar damlarda çıkan,

Koparılmadan kuruyup giden ot gibi olacaklar.

 7 O ot ki biçenin avcunu,

Demet toplayanın kucağını bile doldurmaz.

 8 Oradan gelip geçenler,

“Yehova’nın bereketi üzerinizde olsun,

Yehova’nın adıyla size iyilikler dileriz” demeyecek.

Şehre çıkış ilahisi.

130 Ey Yehova, Sana derinliklerden yakarıyorum.+

 2 Sesimi duy ey Yehova,

Yardım yakarışlarıma kulak ver.

 3 Sen suçları dikkate alsaydın* ey Yah,*

Ey Yehova, kim ayakta kalırdı?+

 4 Sen gerçekten bağışlayıcısın,+

Bu nedenle Sana hayranlık duyulsun.*+

 5 Ümidim Sensin ey Yehova,

Tüm benliğimle Sana ümit bağladım,

Sözünün gerçekleşmesini bekliyorum.

 6 Sabahı bekleyen gözcüden,+

Evet, sabahı bekleyen nöbetçiden daha büyük bir hevesle,

Yehova’yı bekliyorum.+

 7 İsrail Yehova’yı beklemeye devam etsin,

Çünkü Yehova’nın sevgisi asla bitip tükenmez,+

Kurtarma gücü büyüktür.

 8 O, İsrail’i bütün suçlarından kurtaracak.

Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.

131 Ey Yehova, ne yüreğimde kibir var,

Ne de gözüm yükseklerde.+

Ne çok büyük şeyler peşinde koşuyorum,+

Ne de beni aşan şeylerin peşinde.

 2 Tersine gönlümü yatıştırdım, susturdum,+

Annesinin kucağındaki sütten kesilmiş çocuk gibiyim.

Evet, sütten kesilmiş çocuk gibi halimden memnunum.

 3 Ey İsrail, Yehova’yı bekle,+

Şimdi ve sonsuza dek.

Şehre çıkış ilahisi.

132 Davut’u hatırla ey Yehova

Ve onun neler çektiğini.+

 2 Sana nasıl yemin ettiğini hatırla, ey Yehova,

Yakup’un güçlü Tanrısına nasıl adak adadığını.+

 3 O demişti ki,

“Tanrı için bir yer bulana dek,

Evime,+ çadırıma gitmeyeceğim,

Yatağıma, sedirime yatmayacağım,

 4 Bir an olsun uyumayacağım,

Gözümü bile kırpmayacağım,

 5 Evet, Yehova için bir yer,

Yakup’un güçlü Tanrısına hoş bir mesken* bulana dek.”+

 6 İşte! Onun* haberini Efrata’dayken+ aldık,

Onu ormanda bulduk.+

 7 Tanrı’nın meskenine gidelim,+

Ayağını koyduğu basamağın önünde eğilelim.+

 8 Kalk ey Yehova,

Gücünü temsil eden o sandıkla* birlikte,

Mekânına geç.+

 9 Kâhinlerin doğruluğu kuşansın,

Vefalı kulların sevinçle haykırsın.

10 Kulun Davut’un hatırına,

Seçtiğin* kişiyi reddetme.+

11 Yehova Davut’a şöyle yemin etti

Ve sözünden asla dönmeyecek:

“Tahtına senin soyundan birini oturtacağım.+

12 Oğulların ahdime bağlı kalır

Ve hatırlatmalarıma* uyarlarsa,+

Onların oğulları da,

Sonsuza dek senin tahtında oturacak.”+

13 Çünkü Yehova Sion’u seçti,+

Oturacağı yer orası olsun istedi.+

14 Ve şöyle dedi:

“Mekânım sonsuza dek burası,

Burada oturacağım,+ çünkü arzum bu.

15 Şehre bol bol erzak sağlayacağım,

Onun yoksullarını ekmeğe doyuracağım.+

16 Kâhinlerini kurtuluşla donatacağım,+

Oradaki vefalı kullarım sevinçle haykıracak.+

17 Orada Davut’un gücüne güç katacağım.*

Seçtiğim kişiye bir kandil hazırladım.+

18 Düşmanlarına utancı bir giysi gibi giydireceğim,

Fakat onun tacı parlayacak.”+

Davut’un yazdığı şehre çıkış ilahisi.

133 Kardeşlerin birlikte uyum içinde oturması,+

Ne hoş, ne güzel!

 2 Başa dökülen güzel yağ gibi,+

Sakaldan aşağı süzülen,

Harun’un sakalından akıp,+

Giysisinin yakasına inen yağ gibi.

 3 Sion’un dağları+ üzerine inen

Hermon+ çiyi gibi.

Yehova orada bereketinin,

Evet, sonsuz yaşamın olmasını emretti.

Şehre çıkış ilahisi.

134 Siz, Yehova’nın bütün kulları,+

Geceleri Yehova’nın evinde hizmet edenler,+

Hepiniz Yehova’yı yüceltin.

 2 Kutsallık içinde* ellerinizi açın+

Ve Yehova’yı yüceltin.

 3 Göğü ve yeri yaratan Yehova,

Size Sion’dan nimetler versin.

135 Yah’ı yüceltin!*

Yehova’nın ismini yüceltin,

O’na övgüler sunun, ey Yehova’nın kulları,+

 2 Ey siz, Yehova’nın evinde,

Tanrımızın evinin avlularında hizmet edenler.+

 3 Yah’ı yüceltin, çünkü Yehova iyidir.+

İsmine ilahiler çalıp söyleyin, çünkü ismi* güzeldir.

 4 Çünkü Yah Yakup’u Kendisine seçti,

İsrail O’nun özel* halkı oldu.+

 5 İyi bilirim ki Yehova büyüktür,

Rabbimiz bütün tanrılardan yücedir.+

 6 Göklerde ve yerde, denizlerde ve derinliklerinde,

Yehova dilediği her şeyi yapar.+

 7 Yerin dört bir yanından bulutları* yükseltir,

Yağmur için şimşekler çaktırır,*

Ambarlarından rüzgâr estirir.+

 8 O, insan olsun hayvan olsun,

Mısır’ın ilk doğanlarını yok etti.+

 9 Ey Mısır, O senin topraklarında,

Firavun’a ve bütün hizmetkârlarına karşı,+

Olağanüstü işler ve mucizeler yaptı.+

10 Birçok milleti vurdu,+

Güçlü kralları öldürdü,+

11 Amorilerin kralı Sihon’u,+

Başan Kralı Og’u,+

Bütün Kenan krallıklarını yenilgiye uğrattı.

12 Onların memleketini Kendi halkına,

Halkı İsrail’e miras olarak verdi.+

13 Ey Yehova, Senin adın sonsuza dek kalır,

Ey Yehova, namın nesiller boyu unutulmaz.+

14 Çünkü Yehova halkını* savunacak+

Ve kullarına acıyacak.+

15 Milletlerin putları gümüş ve altından,

Hepsi insan elinin eseri.+

16 Ağızları var, konuşamazlar,+

Gözleri var, göremezler,

17 Kulakları var, duyamazlar.

Ve ağızlarında soluk yoktur.+

18 Onları yapanlar

Ve onlara güvenen herkes onlar gibi olacak.+

19 Ey İsrail halkı, Yehova’yı yüceltin.

Ey Harun’un soyu, Yehova’yı yüceltin.

20 Ey Levioğulları, Yehova’yı yüceltin.+

Siz Yehova’dan korkanlar, Yehova’yı yüceltin.

21 Yeruşalim’de oturan Yehova,+

Sion’da yüceltilsin.+

Yah’ı yüceltin!+

136 Yehova’ya şükürler sunun, çünkü O iyidir,+

Vefası sonsuzdur.+

 2 Şükürler sunun tanrılar Tanrısı’na,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

 3 Şükürler sunun rabler Rabbine,

Çünkü vefası sonsuzdur.

 4 Sadece O olağanüstü işler yapar,+

Çünkü vefası sonsuzdur.+

 5 O, gökleri ustalıkla* yarattı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

 6 Yeryüzünü sular üzerine yaydı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

 7 Büyük ışıkları yaptı,+

Çünkü vefası sonsuzdur,

 8 Gündüze egemen olsun diye güneşi yaptı,+

Çünkü vefası sonsuzdur,

 9 Geceye egemen olsunlar diye ay ve yıldızları yaptı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

10 Mısır’ın ilk doğanlarını yok etti,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

11 İsrail’i oradan çıkardı,+

Çünkü vefası sonsuzdur,

12 Güçlü koluyla,+ uzattığı eliyle onu kurtardı,

Çünkü vefası sonsuzdur.

13 Kızıldeniz’i ikiye ayırdı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

14 İsrail’i onun ortasından geçirdi,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

15 Firavun’u ve ordusunu Kızıldeniz’e döktü,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

16 Halkına çölde rehberlik etti,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

17 Büyük kralları yere serdi,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

18 Güçlü kralları öldürdü,

Çünkü vefası sonsuzdur,

19 Amorilerin kralı Sihon’u,+

Çünkü vefası sonsuzdur,

20 Ve Başan Kralı Og’u+ öldürdü,

Çünkü vefası sonsuzdur.

21 Onların memleketini halkına miras olarak verdi,+

Çünkü vefası sonsuzdur,

22 Kulu İsrail’e miras olarak verdi,

Çünkü vefası sonsuzdur.

23 Yıkılıp umutsuzluğa kapıldığımızda bizi hatırladı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.+

24 Düşmanlarımızın elinden bizi defalarca kurtardı,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

25 O, bütün canlılara yiyecek verir,+

Çünkü vefası sonsuzdur.

26 Şükürler sunun göklerin Tanrısına,

Çünkü vefası sonsuzdur.

137 Babil ırmakları+ kıyısında oturduk.

Sion’u hatırlayıp ağladık.+

 2 Oradaki kavak ağaçlarına

Lirlerimizi astık.+

 3 Çünkü bizi tutsak edenler ilahi söylememizi istedi,+

Bizimle alay edenler eğlenmek için

“Bize bir Sion ilahisi söyleyin” dediler.

 4 Ama yabancı topraklarda,

Yehova’nın ilahisini nasıl söyleriz?

 5 Eğer seni unutursam ey Yeruşalim,

Sağ elim de hünerini unutsun.*+

 6 Eğer seni hatırlamazsam,

Yeruşalim’i, bana en çok sevinç veren şeylerden+ üstün tutmazsam,

Dilim damağıma yapışsın.

 7 Hatırla ey Yehova,

Yeruşalim’in düştüğü gün Edomluların neler dediğini,

“Onu yıkın! Temellerine kadar yıkın!” dediklerini.+

 8 Ey sen, yakında harap olacak Babil kızı,*+

Senin bize yaptığını sana yapacak olana,+

Sana bunu ödetecek olana ne mutlu!

 9 Evlatlarını tutup kayalara çarpacak olana ne mutlu!+

Davut’un ilahisi.

138 Seni bütün yüreğimle yücelteceğim,+

Başka tanrıların önünde* Sana ilahiler çalıp söyleyeceğim.

 2 Kutsal mabedine* doğru eğileceğim,+

Vefan ve sadakatinden ötürü

Senin adını yücelteceğim.+

Çünkü Sen sözünü* ve ismini her şeyden üstün kıldın.*

 3 Sana seslendiğim gün bana cevap verdin,+

Beni cesaretlendirdin ve güçlendirdin.+

 4 Dünyanın bütün kralları Seni yüceltecek ey Yehova,+

Çünkü verdiğin sözleri duyacaklar.

 5 Yehova’nın yaptıkları hakkında ilahi söyleyecekler,

Çünkü Yehova’nın ihtişamı büyüktür.+

 6 Yehova yüksekte de olsa alçakgönüllüyü fark eder,+

Kibirli olanı ise Kendinden uzak tutar.+

 7 Tehlikenin ortasında yürüdüğümde bile hayatımı korursun.+

Öfkeli düşmanlarıma karşı elini uzatır,

Sağ elinle beni kurtarırsın.

 8 Yehova benimle ilgili her amacını gerçekleştirecek.

Ey Yehova, vefan sonsuza dek sürer,+

Ne olur, elinin eserlerini terk etme.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

139 Ey Yehova, beni inceledin, iyi tanırsın.+

 2 Ne zaman oturduğumu, ne zaman kalktığımı bilirsin.+

Düşüncelerimi uzaktan anlarsın.+

 3 Yoldayken de yatarken de beni incelersin,*

Attığım her adımı iyi bilirsin.+

 4 Daha söz ağzımdan çıkmadan,

Ey Yehova, ne diyeceğimi bilirsin.+

 5 Arkadan, önden, çevremi sararsın

Ve elin üzerimde olur.

 6 Beni bu kadar iyi tanıman akıl almaz bir şey,

Anlayamayacağım kadar olağanüstü.*+

 7 Senin ruhundan* nereye kaçabilirim,

Senin önünden kaçıp nereye gidebilirim?+

 8 Göğe çıksam Sen oradasın,

Yatağımı mezara* sersem, yine oradasın.+

 9 En uzaktaki denizin kıyısına konmak için

Şafağın kanatlarıyla uçsam,

10 Senin elin orada bile bana yol gösterir,

Sağ elin beni tutar.+

11 “Karanlık beni kesin gizleyecek” desem,

Etrafımı saran gece bir anda ışık olur.

12 Zifiri karanlık bile Senin için karanlık sayılmaz,

Gece gün gibi ışıldar,+

Senin için karanlık ışıktan farksızdır.+

13 Çünkü böbreklerimi Sen yaptın,

Annemin karnında beni perdeyle gizledin.*+

14 Seni yüceltirim; ne muhteşem, ne harika yaratılmışım!+

Senin işlerin olağanüstü,+

Bunu çok iyi bilirim.

15 Gizli yerde yaratıldığım zaman,

Yeryüzünün derinliklerinde örüldüğüm zaman,+

Kemiklerim Senden gizli değildi.

16 Gözlerin beni ceninken* gördü,

Bedenimin bütün kısımları

Ve onların ne zaman biçimlenecekleri,

Daha hiçbiri ortada yokken, Senin kitabında yazılıydı.

17 Bu nedenle düşüncelerin benim için çok değerli.+

Ey Tanrım, Senin bildiklerinin ucu bucağı yok!+

18 Onları saymaya kalksam, kum tanelerinden bile çoklar!+

Uyandığımda yine Seninleyim.*+

19 Ah Tanrım, keşke kötüleri öldürsen,+

O zaman cani adamlar benden uzak olurdu,

20 Onlar Senin aleyhinde art niyetle* konuşuyorlar,

Bu düşmanların, adını saygısızca ağza alıyorlar.+

21 Ey Yehova, Senden nefret edenlerden nefret etmez miyim?+

Sana başkaldıranlardan iğrenmez miyim?+

22 Onlara karşı sadece nefret duyuyorum,+

Bana tam anlamıyla düşman kesildiler.

23 Beni derinlemesine incele, ey Tanrım, yüreğimdekileri bil.+

Beni yokla, kaygılarımı* anla.+

24 Bende zararlı bir eğilim var mı bak+

Ve sonsuzluk yolunda rehberim ol.+

Başmüzisyene. Davut’un ilahisi.

140 Beni kötü adamlardan kurtar ey Yehova!

Zorba insanlardan koru,+

 2 Onlar yüreklerinde kötülük planlar+

Ve bütün gün çatışma çıkarırlar.

 3 Yılan gibi sivri dilliler,+

Dudaklarında engerek zehri var.+ (Selah)

 4 Ey Yehova, beni kötülerin elinden,

Zorba adamlardan koru,+

Ayağıma çelme takmak isteyenlerden beni kurtar.

 5 Kibirliler bana tuzak kurdu,

İplerle yolumun kenarına ağ gerdiler.+

Beni yakalamak için kapanlar kurdular.+ (Selah)

 6 Yehova’ya derim ki,

“Sen benim Tanrımsın.

Yardım yakarışlarıma kulak ver ey Yehova.”+

 7 Ey Ulu Rab Yehova, ey güçlü kurtarıcım,

Savaş günü başımı korursun.+

 8 Kötülere istediklerini verme ey Yehova,

Planlarının gerçekleşmesine izin verme ki kibirlenmesinler.+ (Selah)

 9 Etrafımı kuşatanların kötü sözleri,

Kendi başlarına gelsin.+

10 Üzerlerine kızgın korlar yağsın,+

Ateşe, derin* çukurlara atılsınlar+

Ve bir daha ayağa kalkamasınlar.

11 İftiracı adam yeryüzünde* barınamasın,+

Kötülük zorbanın peşine düşüp onu yok etsin.

12 Biliyorum ki Yehova,

Sen ezileni savunacaksın,

Yoksul için adaleti sağlayacaksın.+

13 Doğru kişiler Senin ismine şükredecek,

Doğrular Senin* önünde oturacak.+

Davut’un ilahisi.

141 Sana yakarıyorum, ey Yehova.+

Yardımıma koş ne olur.+

Sana seslenince kulak ver.+

 2 Duam, önünde sunulan iyi hazırlanmış buhur+ gibi olsun,+

Sana açtığım ellerim, akşam sunulan tahıl sunusu*+ gibi olsun.

 3 Ağzıma bir bekçi koy, ey Yehova,

Dudaklarımın kapısına da bir nöbetçi.+

 4 Yüreğimin herhangi bir kötülüğe yönelmesine izin verme,+

Kötülerle birlikte kirli işlere bulaşmama müsaade etme.

Onların lezzetli yiyeceklerinden asla yemeyeyim.

 5 Doğru* kişi bana vursun, vefasını göstermiş olur,+

Yanlışımı göstersin, başıma yağ sürmüş gibi olur,+

Ve başım bunu asla reddetmez.+

Felakete uğradığında da onun için dua etmeyi bırakmam.

 6 Önderler kayalardan aşağı atılsa da,

Halk beni dinleyecek, çünkü sözlerim tatlıdır.

 7 Çiftçinin sürüp dağıttığı toprak gibi,

Kemiklerimiz de mezarın* etrafına saçılıp kaldı.

 8 Ancak ben gözlerimi Senden ayırmıyorum ey Ulu Rab Yehova,+

Sana sığındım.

Canımı ölüme teslim etme.

 9 Bana kurulan kapanın dişlerinden,

Kötülerin tuzaklarından koru beni.

10 Kötüler hep birlikte kendi ağlarına düşecek,+

Ben ise tüm o tuzakların yanından güvenle geçip gideceğim.

Maskil.* Davut’un mağaradayken+ ettiği bir dua.

142 Yehova’ya sesleniyor, O’nu yardıma çağırıyorum.+

Yehova’ya sesleniyor, bana iyilik etmesi için yakarıyorum.

 2 O’nun önünde içimdeki kaygıyı döküyorum,

O’nun önünde sıkıntımı anlatıyorum,+

 3 Ruhum daraldığında* O’na yakarıyorum.

Sen de Tanrım, yardım için yolumu gözetiyorsun.+

Yürüdüğüm yolda bana tuzak kurdular.

 4 Sağ yanıma bak da gör,

Bak kimse beni umursamıyor.+

Kaçacağım yer kalmamış,+

Kimse benim için endişelenmiyor.

 5 Yardım için Sana yakarıyorum ey Yehova.

Diyorum ki “Sen benim sığınağımsın,+

Bu hayatta Senden başka kimsem yok.”*

 6 Yardım yakarışıma kulak ver,

Çünkü dibe vurdum.

Zulmedenlerden kurtar beni,+

Çünkü benden güçlüler.

 7 Beni bu zindandan çıkar ki,

İsmini yücelteyim.

Etrafıma doğrular toplansın,

Çünkü Sen bana iyilik edersin.

Davut’un ilahisi.

143 Ey Yehova, duamı işit,+

Yardım yakarışıma kulak ver.

Sadakatin ve doğruluğundan ötürü cevap ver bana.

 2 Bu kulunu yargı kürsüsünün önüne çıkarma,

Çünkü Senin önünde kimse haklı çıkamaz.+

 3 Düşman peşimde,

Beni yere serdi.

Çoktandır ölü olanlar gibi karanlıklarda bıraktı beni.

 4 Ruhum daralıyor,*+

Yüreğim hissizleşti.+

 5 Geçmiş günleri anıyorum,

Senin tüm yaptıklarını derin derin düşünüyorum,+

Elinin eserlerini düşünmekten* zevk alıyorum.

 6 Ellerimi Sana açtım,

Suya hasret toprak gibi Sana hasret kaldım.+ (Selah)

 7 Ne olur bir an önce cevap ver bana, ey Yehova.+

Gücüm tükendi.+

Benden yüz çevirme,+

Yoksa ölüm çukuruna inenlerden farkım kalmaz.+

 8 Sabahleyin bana vefanı hissettir,

Çünkü Sana güveniyorum.

Yürüyeceğim yolu bana göster,+

Çünkü yardım için Sana bakıyorum.

 9 Beni düşmanlarımdan kurtar ey Yehova.

Sana sığınıyorum.+

10 Bana isteğini yerine getirmeyi öğret,+

Çünkü Sen benim Tanrımsın.

Sen iyisin,

Ruhunla beni güvenli yollarda* yürüt.

11 Adın uğruna yaşat beni ey Yehova.

Doğruluğundan ötürü beni sıkıntıdan kurtar.+

12 Vefanı göster ve düşmanlarımı ortadan kaldır,*+

Bana zorbalık edenlerin hepsini yok et,+

Çünkü ben Senin kulunum.+

Davut’un ilahisi.

144 Yehova kayamdır,+ O yüceltilsin,

Ellerime mücadeleyi,

Parmaklarıma savaşı O öğretir.+

 2 O bana vefa gösterendir, benim kalemdir,

Güvenli* sığınağım ve kurtarıcımdır,

Kalkanımdır, ben O’na sığındım,+

Halklara önümde boyun eğdiren O’dur.+

 3 Ey Yehova, insan ne ki ona dikkat ediyorsun,

Ölümlü insanoğlu ne ki onunla ilgileniyorsun?+

 4 İnsan bir soluğa benzer,+

Günleri gölge gibi geçip gider.+

 5 Ey Yehova, göklerini eğip aşağı in,+

Dağlara dokun ki tütsünler.+

 6 Şimşekler çaktırıp düşmanı dağıt,+

Oklarını gönder, kargaşaya düşsünler.+

 7 Yukarıdan ellerini uzat,

Beni kurtar, taşkın suların içinden çıkar,

Yabancıların elinden al,+

 8 Onların ağzı yalan saçar,

Sağ ellerini kaldırıp yalan yere yemin ederler.

 9 Ey Tanrım, Sana yeni bir ilahi okuyacağım.+

On telli çalgılar eşliğinde ilahiler söyleyeceğim,

10 Çünkü Sen krallara zafer* kazandırırsın,+

Kulun Davut’u öldürücü kılıçtan kurtarırsın.+

11 Yabancıların ağzı yalan saçar,

Sağ ellerini kaldırıp yalan yere yemin ederler,

Beni kurtar ve onların elinden al.

12 O zaman oğullarımız, çabucak serpilen fidanlar gibi,

Kızlarımız da sarayın oymalı köşe sütunları gibi olur.

13 Ambarlarımız çeşit çeşit ürünle dolup taşar,

Çayırlarımızdaki sürülerimiz binlerce hatta on binlerce yavru verir.

14 Gebe ineklerimiz ne bir zarar görür ne de düşük yapar,

Meydanlarımızda feryat figan eden olmaz.

15 Tüm bu nimetleri tadan halk ne mutludur!

Tanrısı Yehova olan halk ne mutludur!+

Davut’un övgü ilahisi.

א [Alef]

145 Seni öveceğim ey Tanrım, Kralım,+

Sonsuza dek ismini yücelteceğim.+

ב [Bet]

 2 Gün boyu Seni yücelteceğim,+

Sonsuza dek ismini yücelteceğim.+

ג [Gimel]

 3 Yehova Sen büyüksün, yüceltilmeye en çok Sen layıksın,+

Senin büyüklüğüne akıl ermez.+

ד [Dalet]

 4 Nesilden nesle Senin işlerini övecekler,

Büyük gücünle yaptığın işleri anlatacaklar.+

ה [He]

 5 Yüceliğinin göz alıcı ihtişamı hakkında konuşacaklar,+

Ben de harika işlerin üzerinde düşüneceğim.

ו [Vav]

 6 Hayranlık uyandıran işlerini* anlatacaklar,

Ben de Senin büyüklüğünü duyuracağım.

ז [Zayin]

 7 İyiliğinin bolluğu dillerinden düşmeyecek+

Ve doğruluğundan ötürü sevinçle haykıracaklar.+

ח [Het]

 8 Yehova şefkatli ve merhametlidir,+

Çabuk öfkelenmez, vefası büyüktür.+

ט [Tet]

 9 Yehova herkese iyi davranır+

Ve bütün işleri merhametini yansıtır.

י [Yod]

10 Bütün işlerin Seni yüceltecek ey Yehova,+

Vefalı kulların Sana şükredecek.+

כ [Kaf]

11 Onlar krallığının ihtişamını bildirecek+

Ve Senin büyük gücünü anlatacaklar ki,+

ל [Lamed]

12 İnsanlar Senin büyük gücünle yaptıklarını+

Ve krallığının yüce ihtişamını duysun.+

מ [Mem]

13 Senin krallığının sonu gelmez,

Hâkimiyetin de nesiller boyu sürer.+

ס [Sameh]

14 Yehova yere yığılmak üzere olanlara destek olur+

Ve beli bükülmüş olan herkesi ayağa kaldırır.+

ע [Ayin]

15 Bütün gözler umutla Sana bakar,

Sen de yiyeceklerini zamanında verirsin.+

פ [Pe]

16 Elini açarsın

Ve her canlıyı arzusuna göre doyurursun.+

צ [Tsade]

17 Yehova her zaman doğru olanı yapar+

Ve bütün işlerinde güvenilirdir.+

ק [Kof]

18 Yehova O’na yakaranlara,

O’na içtenlikle* yakaran+ herkese yakındır.+

ר [Reş]

19 Kendisinden korkanların dileğini yerine getirir,+

Yardım yakarışlarını duyar ve onları kurtarır.+

ש [Şin]

20 Yehova O’nu sevenlerin hepsini korur,+

Fakat bütün kötüleri yok edecektir.+

ת [Tav]

21 Yehova’ya övgüler dilimden düşmeyecek.+

Bütün canlılar O’nun kutsal ismini sonsuza dek yüceltsin.+

146 Yah’ı yüceltin!*+

Tüm benliğimle yücelteyim Yehova’yı.+

 2 Ömrüm boyunca Yehova’yı yücelteceğim.

Yaşadığım sürece Tanrıma ilahiler çalıp söyleyeceğim.

 3 Önderlere* bel bağlamayın,

Başka bir insana da,

Çünkü onlar sizi kurtaramaz.+

 4 Son nefesini verir* ve toprağa döner,+

Bütün düşünceleri hemen o gün biter.+

 5 Tanrısı Yehova’ya ümit bağlayan,+

Yardımı Yakup’un Tanrısından+ bekleyen mutludur.

 6 Göğü, yeri, denizi

Ve içlerindeki her şeyi yaratan O’dur,+

O her zaman güvenilirdir.+

 7 Mağdur için adaleti yerine getiren,

Açlara ekmek veren O’dur.+

Yehova hapsedilmiş olanları özgür kılar.+

 8 Yehova körlerin gözlerini açar,+

Yehova beli bükülmüş olanları ayağa kaldırır,+

Yehova doğruluğa bağlı insanları sever.

 9 Yehova gurbette olanı korur,

Yetime ve dula bakar,+

Fakat kötülerin planlarını bozar.*+

10 Ey Sion, Tanrın Yehova sonsuza dek kral olacak,+

O’nun krallığı nesiller boyu sürecek.

Yah’ı yüceltin!

147 Yah’ı yüceltin!*

Tanrımıza ilahiler çalıp söylemek ne iyidir,

O’nu yüceltmek ne güzeldir, övgüler O’na yaraşır!+

 2 Yehova Yeruşalim’i inşa ediyor,+

İsrail’in sürgünlerini bir araya topluyor.+

 3 Kalbi kırık olanları iyileştiriyor,

Onların yaralarını sarıyor.

 4 O, yıldızların sayısını bilir,

Her birine ismiyle seslenir.+

 5 Rabbimiz yücedir ve çok güçlüdür,+

Anlayışına sınır konulamaz.+

 6 Yehova yumuşak başlıları yüceltir,+

Kötüleri ise yere vurup alçaltır.

 7 Yehova’ya şükran ilahileri söyleyin,

Tanrımızı lir eşliğinde ilahilerle yüceltin.

 8 İlahiler söyleyin gökleri bulutlarla kaplayana,

Yeryüzüne yağmur yağdırana,+

Dağlarda yeşil otlar çıkarana.+

 9 Hayvanlara yiyeceklerini O verir,+

Bağrışan aç kuzgun yavrularını O besler.+

10 O’na zevk veren atın kuvveti değildir,+

İnsanın güçlü bacaklarından da etkilenmez,+

11 Yehova Kendisinden korkanlardan hoşlanır,+

Vefasına umut bağlayanlardan zevk alır.+

12 Yehova’yı yücelt, ey Yeruşalim.

Tanrını öv, ey Sion.

13 Senin kapı sürgülerini O sağlamlaştırır,

İçinde oturan evlatlarına O bereket verir.

14 Topraklarına barış getirir,+

Seni en iyi buğdayla* doyurur.+

15 Yeryüzüne emrini gönderir,

Sözü hızla yerine ulaşır.

16 Yeryüzünü yün gibi karla kaplar,+

Kül gibi kırağı saçar.+

17 Dolu tanelerini* ekmek parçaları gibi atar.+

O’nun gönderdiği soğuğa kim dayanabilir?+

18 Emir verir ve buzlar erir,

Rüzgârını estirir+ ve sular akmaya başlar.

19 Sözünü Yakup’a söyler,

Kurallarını ve kanunlarını İsrail’e bildirir.+

20 Başka hiçbir millete böyle davranmadı,+

O’nun kanunlarını onlar hiç bilmez.

Yah’ı yüceltin!+

148 Yah’ı yüceltin!*

Yehova’yı göklerde yüceltin,+

O’nu yükseklerde yüceltin.

 2 O’nu yüceltin bütün melekleri,+

Göklerdeki bütün ordusu, O’nu yüceltin.+

 3 O’nu yüceltin güneş ve ay.

O’nu yüceltin ışıldayan tüm yıldızlar.+

 4 En yücelerdeki gökler O’nu yüceltin,

Göklerdeki sular O’nu yüceltin.

 5 Hepsi Yehova’nın ismini yüceltsin,

Çünkü O emretti ve yaratıldılar.+

 6 Onları sonsuza dek sağlamca yerlerinde tutar,+

Bir kural koydu, asla geçerliliğini yitirmeyecek.+

 7 Yehova’yı yeryüzünde yüceltin,

Siz büyük deniz canlıları ve tüm derin sular,

 8 Ey şimşek ve dolu, kar ve kara bulutlar,

Emrini yerine getiren şiddetli rüzgâr,+

 9 Ey dağlar ve bütün tepeler,+

Meyve ağaçları ve bütün sedir ağaçları,+

10 Siz yaban hayvanları+ ve evcil hayvanlar,

Sürüngenler ve kanatlı kuşlar,

11 Siz yeryüzünün kralları ve bütün milletler,

Siz önderler ve yeryüzünün tüm hâkimleri,+

12 Siz delikanlılar ve genç kızlar,

Genç yaşlı herkes,

13 Hepiniz Yehova’nın ismini yüceltin,

Çünkü sadece O’nun ismi kimsenin erişemeyeceği kadar yücedir.+

Görkemi göklerin ve yerin üzerindedir.+

14 Bütün vefalı kulları,

O’na yakın olan halk, İsrail halkı övülsün diye,

Tanrı onların gücüne güç katacak.*

Yah’ı yüceltin!

149 Yah’ı yüceltin!*

Yehova’ya yeni bir ilahi söyleyin,+

Vefalı kullarının topluluğu içinde O’nu yüceltin.+

 2 İsrail’in sevinç kaynağı Yüce Yaratıcısı+ olsun,

Sion’un evlatları başlarındaki kralla sevinç bulsun.

 3 Dans ederek+ O’nun ismini yüceltin,

Tef ve lir eşliğinde O’na ilahiler söyleyin.+

 4 Yehova halkıyla sevinç bulur,+

Yumuşak başlıları kurtuluşla süsler.+

 5 Vefalı kulları Tanrı’nın verdiği onurla sevinsin,

Yataklarında sevinç ezgileri söylesinler.+

 6 Dillerinde Tanrı’yı yücelten ilahiler,

Ellerinde iki tarafı keskin kılıç olsun,

 7 Böylece milletlerden öç alsınlar,

Halklara gereken cezayı versinler,

 8 Krallarını prangaya vursunlar,

Soylularını demir zincirle bağlasınlar

 9 Ve onlar aleyhinde yazılmış hükmü yerine getirsinler.+

Bu onur O’nun bütün vefalı kullarına aittir.

Yah’ı yüceltin!

150 Yah’ı yüceltin!*+

Kutsal mekânında Tanrı’yı yüceltin.+

Gücünün eseri olan gökler altında* O’nu yüceltin.+

 2 Büyük gücüyle yaptığı işlerden dolayı O’nu yüceltin.+

Eşsiz büyüklüğü için O’nu yüceltin.+

 3 Boru sesleriyle O’nu yüceltin,+

Telli çalgı ve lirle O’nu yüceltin.+

 4 Tef çalarak,+ halay çekerek O’nu yüceltin,

Telli çalgılarla+ ve flütlerle+ O’nu yüceltin.

 5 Çınlayan zillerle O’nu yüceltin,

Güçlü zil sesleriyle O’nu yüceltin.+

 6 Nefes alan her canlı Yah’ı yüceltsin!

Yah’ı yüceltin!+

Ya da “alçak sesle.”

Orijinal dilde: “tahıl kabuğu.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “boş şeyler düşünüyor.”

Ya da “birbirine danışıyor.”

Ya da “Mesihine.” Sözlük kısmındaki “meshetmek” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “korkuyla.”

Orijinal dilde: “titreyerek.”

Ya da “Oğlun yetkisini kabul edin.” Orijinal dilde: “Oğlu öpün.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Kendisi için ayırır; kuluna özel davranır.”

Orijinal dilde: “yüreğinizde.”

Ya da “bize iyiliğini.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “vefalı sevginden.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.

Ya da “mekânına.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “merhamet.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Doğruluğa.”

Orijinal dilde: “böbrekleri.”

Ya da “kötülere öfkesini kusar.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “İhtişamını gökler üzerinde anlatırlar.”

Ya da “ilahi varlıklardan.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “yükseklerde.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “Açgözlü kendisiyle gurur duyuyor.”

Ya da “Çalılıklardaki.”

Ya da “ışık saçan gözleriyle.”

Alternatif çeviri: “kötülerin üzerine kızgın korlar yağdıracak.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “Yer fırınında.”

Orijinal dilde: “Gözüme ışık ver.”

Ya da “Tanrı’ya bağlı.” Orijinal dilde: “Hatasız.”

Ya da “kendine karşı dürüst olan.”

Ya da “utandırmaz.”

Ya da “yemininden.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “içimdeki iyiliğin.”

Ya da “kutsal.”

Ya da “En derindeki duygularım.” Orijinal dilde: “Böbreklerim.”

Ya da “Yehova hep önümdedir benim.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “çürümeye.”

Ya da “Huzurunda büyük bir sevinç var.”

Orijinal dilde: “elinde.”

Ya da “Eğilip dinle.”

Orijinal dilde: “sağ eline.”

Ya da “yağ.”

Ya da “suretini görmektir.”

Orijinal dilde: “kurtuluş boynuzum.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.

Ya da “yükseklerdeki sığınağımdır.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “rüzgârın; ruhun.”

Ya da “ferah.”

Orijinal dilde: “Kusursuz adama kusursuz davranırsın.”

Ya da “koruyup kollar.”

Orijinal dilde: “besleyenleri susturacağım.”

Orijinal dilde: “Sen beni yukarı kaldırırsın.”

Ya da “kralı için büyük zaferler kazanır.”

Orijinal dilde: “Meshettiği.”

Ya da “insana can verir.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “birçok suçtan.”

Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “meshettiği.”

Ya da “bir kurtuluş.”

Ya da “Sana yakın.”

Orijinal dilde: “meyvesini.”

Ezgi ya da makam olabilir.

Ya da “övgüleri üzerinde tahtın.”

Ya da “utandırılmadılar.”

Alternatif çeviri: “ellerimi ayaklarımı deliyorlar.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Yürekleri sonsuza dek yaşasın.”

Orijinal dilde: “Bir soy.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “Sakin suların kıyısına götürür.”

Ya da “beni rahatlatır.”

Ya da “O’nun canı üzerine.”

Ya da “adil.”

Ya da “Orduların.”

Ya da “eski devirlerden beri.”

Orijinal dilde: “adalete.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Sana bağlılığım.”

Orijinal dilde: “bedel ödeyip kurtar.”

Ya da “Tanrı’ya bağlı kaldım.”

Orijinal dilde: “ve sına.”

Ya da “En derindeki duygularımı.” Orijinal dilde: “Böbreklerimi.”

Orijinal dilde: “oturmam.”

Ya da “Şiddet kullanan.”

Orijinal dilde: “Topluluklar.”

Ya da “güzelliğini.”

Ya da “kutsal mekânına.”

Ya da “hayranlıkla; dikkatle.”

Orijinal dilde: “Yüzümü arayın.”

Alternatif çeviri: “Yaşayanlar diyarında Yehova’nın iyiliğini göreceğime kesinlikle iman ediyorum.”

Ya da “kararlı.”

Orijinal dilde: “çukura.”

Orijinal dilde: “Meshettiğine.”

Orijinal dilde: “Mirasına.”

Orijinal dilde: “güçlülerin oğulları.”

Ya da “ibadet edin.”

Anlaşılan fırtına bulutları kastediliyor.

Anlaşılan Lübnan’ın sıradağları kastediliyor.

Ya da “gökteki suların; gökteki okyanusun.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “çukura.”

Orijinal dilde: “dansa.”

Ya da “Eğilip dinle beni.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “hakikatin kaynağısın.”

Ya da “ferah bir yerde.”

Ya da “zihinlerinden.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Ağız kavgalarına.”

Ya da “kararlı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “bağışlanan.”

Orijinal dilde: “Elinin.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “ruhla.”

Ya da “Zafer.”

Ya da “çevresinde konaklayıp.”

Orijinal dilde: “Ruhu ezilmiş.”

Ya da “felaketler.”

Ya da “çift taraflı baltanı.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “bir lokma ekmek için.”

Ya da “Kullarıyla barış içinde olmaktan.”

Ya da “doğruluğun hakkında derin düşüneceğim.”

Orijinal dilde: “Tanrı’nın dağları.”

Ya da “doğru.”

Ya da “öfkelenme.”

Ya da “zevkin.”

Ya da “Yolunu Yehova’ya bırak.” Orijinal dilde: “Yolunu Yehova’ya yuvarla.”

Ya da “sabırla.”

Alternatif çeviri: “Sinirlenme, bu yalnızca kötülüğe götürür.”

Ya da “iyilik ederek.”

Ya da “adımlarını sağlamlaştırır.”

Ya da “eliyle.”

Yani, Tanrı’nın gözünde doğru olan. Sözlük kısmına bakın.

Ya da “sessizce dökülür.”

Ya da “Tanrı’ya bağlı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “alevlendi.”

Ya da “iç çekerken.”

Ya da “Söyle ki gelip geçici olduğumu.”

Ya da “Yehova’yı sabırla bekledim.”

Ya da “Eğilip dinledi.”

Ya da “yalancıların.”

Ya da “kurban ve sunudan hoşnut olmadın.”

Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” ve “günah sunusu” maddelerine bakın.

Ya da “Benim arzum.”

Orijinal dilde: “yatağını değiştirir.”

Ya da “bana düşman kesildi.”

Ya da “Ezelden ebede kadar.”

Ya da “Öyle olsun!”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “küçük dağda.”

Alternatif çeviri: “Kemiklerimi kırarcasına.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “kurtulsun.”

Ya da “bedelle kurtar.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “adalet.”

Orijinal dilde: “seni arkadaşlarından daha çok sevinç yağıyla meshetti.”

Sözlük kısmına bakın.

Yani, öd ağacı.

Ya da “kasia tarçını.” Sözlük kısmındaki “kasia tarçını” maddesine bakın.

Ya da “telli çalgıların.”

Orijinal dilde: “içeride.”

Alternatif çeviri: “işlemeli.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Göklerin.”

Ya da “yükseklerde.”

Alternatif çeviri: “Kalkanlarını.”

Ya da “Koç boynuzundan boruların.”

Orijinal dilde: “kalkanları.”

Ya da “Yükseklerde.”

Ya da “sözleşip buluştu.”

Orijinal dilde: “kızları.”

Alternatif çeviri: “Biz ölene dek.”

Ya da “ortamda.”

Ya da “Tüm insanlar.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Çukura.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “bedelle kurtaracak.”

Ya da “doğruluğunu.”

Ya da “rehberlikten.”

Alternatif çeviri: “ona ortak oluyor.”

Ya da “adını karalıyorsun.”

Orijinal dilde: “hep önümde.”

Orijinal dilde: “yalnız.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “İçimdeki gizli insana.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “sevinsin.”

Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.

Ya da “ilkelerini.”

Ya da “hor görmezsin.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “ustura.”

Orijinal dilde: “Yol açtığı sıkıntılara.”

Ya da “sığınan.”

Ya da “bunu yapmak.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “Korkulacak bir şey olmasa bile korkacaklar.”

Orijinal dilde: “karşında ordugâh kuranların.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “davamı.”

Orijinal dilde: “sustur.”

Ya da “bunu yapmak.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “dillerini karıştır.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “bedelle kurtaracak.”

13 ve 14. ayetlerde değinilen eski arkadaş kastediliyor.

Ya da “sarsılmasına.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Etten kemikten insan.”

Geçmişte içine su koymak için kullanılan hayvan derisinden kap.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “havlar.”

Orijinal dilde: “Dudakları.”

Ya da “yükseklerdeki.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “verdin.”

Alternatif çeviri: “kutsal mekânında.”

Orijinal dilde: “kaledir.”

Alternatif çeviri: “Surlu.”

Ya da “Yüreğimde güç kalmayınca.”

Orijinal dilde: “İsminden korkanlara.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “yükseklerdeki.”

Alternatif çeviri: “Sanki o eğik bir duvar, yıkılmak üzere olan taş bir duvarmış gibi.”

Ya da “itibarından.”

Ya da “Ey gönlüm, sessizce Tanrı’yı bekle.”

Ya da “hayal.”

Orijinal dilde: “Gece nöbetlerinde.”

Ya da “Tilkilere.”

Ya da “O’nunla övünecek.”

Ya da “Birbirlerini kötülüğe teşvik ederler.”

Ya da “O’nunla övünecek.”

Ya da “mekânındaki.”

Ya da “kenarlarını.”

Orijinal dilde: “yağla.”

Orijinal dilde: “başımızı.”

Ya da “O’na saygı duyacak.”

“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “hâkimidir.”

Alternatif çeviri: “Siz ağılların.”

Ya da “sarımsı yeşil.”

Alternatif çeviri: “Tsalmon’a kar yağmış gibi oldu.”

Ya da “heybetli bir dağdır.”

Ya da “oturmak istediği.”

Alternatif çeviri: “gümüşleri çiğneyip.”

Alternatif çeviri: “elçiler gelecek.”

Orijinal dilde: “bulutlardadır.”

Ya da “Bana sebepsiz yere düşman kesilenler.”

Orijinal dilde: “gayretle.”

Alternatif çeviri: “Ağlayıp.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Ya da “Onayını kazanma vaktinde.”

Ya da “vefan.”

Ya da “Ümitsizliğin eşiğindeyim.”

Ya da “zehirli ot.”

Orijinal dilde: “Bellerinden.”

Ya da “eğilip dinle beni.”

Ya da “derin sularından.”

Ya da “bedelle kurtardın.”

Ya da “doğruluğun hakkında derin düşüneceğim.”

Fırat Irmağı’ndan.

Ya da “bedelle kurtaracak.”

Ya da “böbürlenen.”

Ya da “göbekleri yağ bağlamış.”

Ya da “Zenginlikten.”

Orijinal dilde: “Böbreklerime.”

Orijinal dilde: “Ahlaksızlık.”

Orijinal dilde: “herkesi susturacaksın.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Tanrı’yla buluştukları.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Işık kaynaklarını.”

Orijinal dilde: “Boynuzunuzu.”

Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “telli çalgıyla çaldığım müziği.”

Orijinal dilde: “bedelle kurtardın.”

Orijinal dilde: “Musa ve Harun’un eliyle.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Rehberliğime.”

Orijinal dilde: “hazırlıksız.”

Orijinal dilde: “Tanrı’yı sınadılar.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “meleklerin.”

Ya da “onların öcünü aldığını.”

Orijinal dilde: “örttü.”

Alternatif çeviri: “Ruhun çıkınca geri dönmediğini unutmadı.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “bedelle kurtardığı.”

Ya da “cümbezlerini.” Bir tür incir ağacı.

Alternatif çeviri: “yüksek ateşe.”

Yani, üreme güçlerinin.

Orijinal dilde: “sınamaya.”

Sözlük kısmındaki “yüksek yer” maddesine bakın.

Ya da “kıskandırdılar.”

Sözlük kısmındaki “Kutsal Çadır” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “ört.”

Alternatif çeviri: “özgürlüğüne kavuştur.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “arasında.”

Fırat Irmağı’na.

Ya da “dalın.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “boynuzu.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.

Ya da “Bilmediğim bir dil.”

Anlamı, “tartışma.”

Orijinal dilde: “buğdayın yağıyla.”

Ya da “İlah gibi olan kişiler.”

Ya da “adaletle yargılayın.”

Ya da “ilah gibi olan kişilersiniz.”

Ya da “baş kaldırıyor.”

Orijinal dilde: “saklı.”

Moablılar ve Ammonlular kastediliyor.

Ya da “Önderlerine.”

Ya da “devedikenine.”

Orijinal dilde: “Senin ismini arasınlar.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “ne kadar çok seviliyor!”

Ya da “baka çalılarıyla dolu vadiden.”

Alternatif çeviri: “Onları eğiten bereket kuşanır.”

Alternatif çeviri: “Ey Tanrımız, kalkanımıza bak.”

Orijinal dilde: “Meshettiğin.”

Orijinal dilde: “örttün.”

Ya da “bir araya topla.”

Ya da “bolluk verecek.”

Ya da “Eğilip dinle.”

Ya da “Yüreğimi tam kıl ki adından korkayım.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “hakikatini.”

Ya da “kanıt.”

Ya da “kabul edenler.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Benim için her iyi şeyin kaynağı Sensin.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “eğilip dinle.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Gücü tükenmiş.”

Ya da “Abaddon’da.” Sözlük kısmındaki “Abaddon” maddesine bakın.

Alternatif çeviri: “Bir anda.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “boynuzumuzu yükseltir.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “yetkisini.”

Ya da “İsyanlarının.”

Orijinal dilde: “meshettiğin.”

Ya da “taştan sığınaklarını.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “hakaretlerini nasıl koynumda taşıdığımı.”

Ya da “barınak.”

Ya da “doğum sancılarıyla.”

Ya da “bir gece nöbeti.”

Ya da “Suçlarımızın farkındasın.”

Ya da “nefes.”

Ya da “korku; hayranlık.”

Orijinal dilde: “sayacağımızı.”

Ya da “kalıcı.”

Ya da “gizli yerinde.”

Orijinal dilde: “Bana bağlandığı.”

Ya da “Adımı kabul ettiği.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “evine yakışır.”

Ya da “Huzursuz düşüncelere.”

Ya da “Tesellilerin gönlümü okşar.”

Ya da “hâkimin.” Orijinal dilde: “tahtın.”

Ya da “yükseklerde.”

Orijinal dilde: “susturacak.”

Anlamı, “sınama; deneme.”

Anlamı, “tartışma.”

Ya da “Davranış tarzımı hiç öğrenmediler.”

Ya da “İtibar.”

Ya da “ibadet edin.”

Ya da “geldi.”

Ya da “O’na ibadet edin.”

Orijinal dilde: “kızları.”

Ya da “O’na zafer kazandırdı.”

Ya da “geldi.”

Alternatif çeviri: “arasındaki.”

Orijinal dilde: “ayak taburesinin.”

Ya da “ibadet edin.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Kabul edin.”

Alternatif çeviri: “Bizi O yarattı, kendimiz değil.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Sana bağlılığımı gösterecek.”

Ya da “Sana bağlı kalacağım.”

Orijinal dilde: “bilmem.”

Ya da “Tanrı’ya bağlı.”

Ya da “Zayıf düştüğünde.”

Ya da “Eğilip dinle.”

Alternatif çeviri: “Kemiklerim sayılıyor.”

Ya da “Adın.”

Orijinal dilde: “yaratılmamış.”

Orijinal dilde: “gençliğin.”

Ya da “Ezelden ebede kadar.”

Ya da “İtibarı.”

Orijinal dilde: “ruh.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Yaşam kuvvetlerini.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.

Alternatif çeviri: “Hakkında güzel şeyler düşüneyim.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Alternatif çeviri: “anlatın.”

Orijinal dilde: “yüzünü arayın.”

Orijinal dilde: “emri.”

Ya da “buyruk haline getirdi.”

Orijinal dilde: “Meshettiklerime.”

Orijinal dilde: “Tüm ekmek sırıklarını kırdı.” Halka şeklindeki ekmekleri stoklamak için kullanılan sırıklar kastediliyor olabilir.

Orijinal dilde: “Canına.”

Ya da “alev.”

Yani, üreme güçlerinin.

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “onayını.”

Ya da “anlamını kavramadı.”

Ya da “araya girip önünde durdu.”

Sözlük kısmına bakın.

Ölen kişilere ya da cansız tanrılara sunulan kurbanlar.

Anlamı, “tartışma.”

Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.

Ya da “Davranışlarıyla fahişelik ettiler.” Burada bu ifade mecazi olarak kullanılıyor. Sözlük kısmındaki “fahişe” maddesine bakın.

Ya da “Ezelden ebede kadar.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “geri satın aldıkları.”

Ya da “bakır.”

Ya da “Her yiyecekten tiksinir olmuşlardı.”

Ya da “yükseğe koyar”, yani kimsenin erişemeyeceği bir yere koyar.

Alternatif çeviri: “kutsal mekânında.”

Orijinal dilde: “kaledir.”

Orijinal dilde: “Onun.”

Ya da “onu suçlayan.”

Ya da “kötü olduğuna hükmedilsin.”

Ya da “Nesi varsa almak için tefeciler tuzak kursun.”

Ya da “vefa.”

Ya da “vefa göstermeyi.”

Orijinal dilde: “ayak taburesi.”

1. ayetteki “Efendi” kastediliyor.

Ya da “Genç askerlerin.”

Orijinal dilde: “şafağın rahminden.”

Melkisedek, doğrudan Tanrı tarafından hem kral hem de kâhin olarak atanmıştı.

Ya da “Tüm dünyanın.”

Orijinal dilde: “başını.”

1. ayetteki “Efendi” kastediliyor.

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “her zaman sağlam bir temele dayanırlar.”

Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “Boynuzu yükseltilecek.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “yücelerdeki tahtında oturan.”

Alternatif çeviri: “çöp.”

Orijinal dilde: “oğullar.”

Ya da “kutsal yeri.”

Orijinal dilde: “Çakmaktaşı.”

Ya da “Biz bir şeye layık değiliz ey Yehova.”

Orijinal dilde: “Sessizliğe.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Alternatif çeviri: “İçim sevgiyle dolar, çünkü Yehova sesimi, yardım yakarışlarımı duyar.”

Ya da “eğilip dinler.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Yaşayanlar diyarında.”

Orijinal dilde: “Her insan yalancı.”

Ya da “Büyük kurtuluş.”

Orijinal dilde: “değerlidir.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “aşiretler.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “ferah.”

Alternatif çeviri: “Yehova bana yardım edenlerin yanında.”

Ya da “kurtuluş.”

Sözlük kısmındaki “köşe taşı” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “sunağın boynuzları” maddesine bakın.

Ya da “Tanrı’ya bağlı.”

Orijinal dilde: “Tüm yüreğiyle.”

Ya da “Doğru.”

Bu bölüm boyunca “düşünmek” olarak çevrilen ifade “incelemek” anlamını da taşır.

Ya da “Emirlerinin gösterdiği yolu.”

Ya da “utandırma.”

Orijinal dilde: “yolda koşacağım.”

Alternatif çeviri: “yüreğime güven aşıladın.”

Ya da “kazanca.”

Ya da “adi.”

Orijinal dilde: “Senden korksun.”

Ya da “ferah.”

Ya da “Bundan ötürü bekledim.”

Ya da “Bir yabancı olarak yaşadığım bu evde.”

Ya da “bana gülümsemeni; yüzünü yumuşatmayı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “istemeden günah işlerdim.”

Ya da “sıkıntıya düşürerek.”

Alternatif çeviri: “yalanlarla.”

Geçmişte içine su koymak için kullanılan hayvan derisinden kap.

Yani, yarattığı tüm eserler.

İçinde yağ ve fitil bulunan aydınlatma aracı.

Orijinal dilde: “ağzımın gönüllü sunuları.”

Ya da “Hatırlatmaların sonsuza dek benim mirasımdır.”

Ya da “Yüreği bölünmüş olanlardan.”

Ya da “utanca.”

Orijinal dilde: “cüruf.”

Ya da “emir.”

Ya da “sağlam adımlar atayım.”

Orijinal dilde: “bedelle kurtar.”

Ya da “gülümse.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Gece nöbetlerinden önce.”

Ya da “İğrenç.”

Ya da “Davamı gör.”

Ya da “tamamı.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “şehre çıkış ilahisi” maddesine bakın.

Ya da “tökezlemesine.”

“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “Davut evinin.”

Ya da “Savunma duvarlarının.”

Ya da “hüküm sürmeye devam etmeyecek.”

Ya da “güneydeki.”

Orijinal dilde: “Oğullar.”

Ya da “mirastır.”

Muhtemelen babalar kastediliyor.

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Muhtemelen çocuklar kastediliyor.

Ya da “suçların hesabını tutsaydın.”

“Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “Senden korkulsun.”

Ya da “görkemli bir çadır.”

Anlaşılan Ahit Sandığı kastediliyor.

Sözlük kısmındaki “Ahit Sandığı” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “Meshettiğin.”

Orijinal dilde: “öğrettiğim hatırlatmalarıma.”

Orijinal dilde: “boynuzunu büyüteceğim.”

Alternatif çeviri: “Kutsal mekânda.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Alternatif çeviri: “bu.”

Ya da “değerli.”

Ya da “su buharı.”

Alternatif çeviri: “bent kapakları yapar.”

Ya da “halkının davasını.”

Ya da “sahip olduğu anlayışla.”

Alternatif çeviri: “elim de kurusun.”

Ya da “şehri.”

Alternatif çeviri: “tanrılara meydan okuyarak.”

Ya da “mekânına.”

Ya da “vaadini.”

Alternatif çeviri: “sözünü Kendi isminden büyük ettin.”

Orijinal dilde: “ölçüp biçersin.”

Ya da “Erişemeyeceğim kadar yüksek.”

Sözlük kısmındaki “kutsal ruh” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “beni ördün.”

Ya da “embriyoyken.”

Alternatif çeviri: “hâlâ sayıyor olurdum.”

Ya da “kendi fikirlerini.”

Ya da “huzursuz düşüncelerimi.”

Ya da “su dolu.”

Ya da “memlekette.”

Orijinal dilde: “yüzünün.”

Sözlük kısmındaki “tahıl sunusu” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Gücüm tükendiğinde.”

Orijinal dilde: “Yaşayanlar diyarında payım Sensin.”

Ya da “Gücüm tükeniyor.”

Ya da “incelemekten.”

Ya da “doğruluk diyarında.”

Orijinal dilde: “sustur.”

Ya da “Yükseklerdeki.”

Ya da “kurtuluş.”

Ya da “gücünü.”

Ya da “hakikatle.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “Soylulara.”

Orijinal dilde: “Ruhu çıkar.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Ya da “yolunu saptırır.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “buğdayın yağıyla.”

Ya da “Buzu.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Orijinal dilde: “boynuzunu yükseltecek.”

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

İbranice halelu-Yah (halleluya). “Yah” Yehova isminin kısaltılmış halidir.

Ya da “Gücüne şahitlik eden göklerde.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş