Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 12/00 s. 28-30
  • Dünyaya Bakış

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dünyaya Bakış
  • Uyanış!—2000
  • Altbaşlıklar
  • Zararlı Güzellik
  • Tüylü Fosil Bir Aldatmaca
  • Sualtı Silahşorları
  • Yaşayan Buda Tahta Çıkarıldı
  • Kirleten Putlar
  • Gençlerle Dünya Çapında Yapılan Anket
  • Web Sitesiyle İlgili Gerçekler
  • Zehirli İlaçlar mı?
  • İnternet ve Yaşlılar
  • İnsanların Yol Açtığı Yiyecek Sıkıntısı
  • Dünyanın Başta Gelen Tütün Kullanıcısı
  • Ana Babalar İlgilendiğinde
  • Gençler ve Telefon
  • Silahşor Böcekler
  • Mutfakta Öfke
Uyanış!—2000
g 12/00 s. 28-30

Dünyaya Bakış

Zararlı Güzellik

Susümbülü, güzel mor çiçekleri olan bir su bitkisidir. Yıllar önce Afrika’daki Victoria Gölü’ne getirilmiş olan susümbülü öyle hızlı çoğaldı ki, şimdi gölün yüzeyinde 2.000 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Bu durum, göle sınırı olan ülkelerden Kenya, Tanzanya ve Uganda’daki milyonlarca insanın besinini sağladığından önemli olan balıkçılık endüstrisine zarar veriyor. Bu bitki, su borularını tıkayarak Uganda’nın su ve hidroelektrik santrallarında ciddi sorunlara neden oldu. Aynı zamanda sinekler, salyangozlar ve yılanlar için mükemmel bir ortam sağlayarak yılan ısırmaları, sıtma ve şistozomiyaz (bilharziyaz) vakalarında artışa yol açıyor. Sadece susümbülleriyle beslenen hortumlu kınkanatlılardan getirildi, ancak bunlar bitkinin hızla büyümesine engel olamadılar. Balıkçılıkla uğraşan topluluklar bu zararlı bitkiyi elleriyle sökme yoluna başvurarak binlerce ton topladılar. Ancak bunun, geçici bir çözüm olduğu görüldü. Dünya Bankası, gölü temizlemek için milyonlarca dolarlık bir projeyle uğraşıyor.

Tüylü Fosil Bir Aldatmaca

National Geographic, Çin’in Liaoning Eyaletinde bulunan bir fosilin “dinozorlarla kuşlar arasındaki bağlantıyı sağlayan karmaşık zincirdeki gerçek kayıp halka” olduğu haberini verdi. Archaeoraptor liaoningensis adındaki fosilin bir dinozorun kuyruğuna ve bir kuşun göğüs ve omuzlarına sahip olduğu söyleniyordu. Fakat, Science News’ın haberine göre, bilim adamları “bir parça sahte fosille aldatılmış olduklarına” artık ikna oluyorlar. Bu fosili inceleyen paleontologlar, kuyruğu gövdeye bağlayan kemiklerin eksik olduğunu ve kaya tabakası üzerinde oynanmış olduğunu gösteren belirtiler bulunduğunu fark edince kuşkulandılar. Haberin bildirdiğine göre, Drumheller’daki (Alberta, Kanada) Tyrrell Kraliyet Paleontoloji Müzesi’nden Philip Currie, birisinin “bir parça dinozor kuyruğunu kuş fosiline yapıştırarak Archaeoraptor’un değerini artırmaya çalışmış” olabileceğinden kuşkulanıyor.

Sualtı Silahşorları

Bir Western filmine benziyor: Silahlarını doldurmuş ve horozu geriye çekmiş olan düellocular karşı karşıya duruyor. İlk silahşor ateş edip geri çekildikten sonra, diğeri nişan alıp ateş ediyor. Fakat dövüştüklerinde tabancalı karideslerden hiçbiri yaralanmıyor; çünkü aralarında daima güvenli bir mesafe bırakıyorlar. Ancak, Der Spiegel dergisinde bildirildiği gibi, karideslerin sağ kıskaçlarından püskürttüğü su her zaman zararsız değildir. Bu su tabancası aynı zamanda solucan, yengeç ve küçük balıklar gibi avları sersemletmek ve öldürmek için de kullanılır. Kıskacın büyük bir kuvvetle aniden kapatılmasıyla oluşan bu su fıskıyesi, bir akvaryumun camını parçalamaya bile yetecek güçtedir. Sağ tabancasını kaybettiğinde, bu küçük “silahşor” solak olmaya başlar; önceden ateş eden eli yeni, normal bir kıskaç haline gelirken, sol kıskacı gelişerek yeni bir silaha dönüşür.

Yaşayan Buda Tahta Çıkarıldı

The New York Times’ın haberine göre, “Çinli otoriteler 2 yaşındaki bir erkek çocuğun Tibet dininde itibarlı bir yeri olan, ‘yaşayan Buda’ olarak tahta çıkarılışına başkanlık ettiler. Soinam Puncog adındaki bu çocuk yedinci Vekil Lama olarak hizmet etmek üzere 670 erkek çocuk arasından seçildi. Lama’yı seçmiş olan keşişlerin bunu falcılık yoluyla yaptıkları söylendi. Gazete, “Ancak, Tibet halkı ve keşişlerin çoğunun bu çocuğun gerçek Lama olduğunu kabul edip etmeyeceği kuşkuludur” diyor. Neden? Çünkü Tibet’in en büyük dini lideri olan önceki Dalay Lama, Vekil Lama ile ilgili kendi seçimini ilan etti. Eski zamanlarda Vekil Lama’lar, Dalay Lama’ların yokluğunda onların yerine hizmet ediyorlardı.

Kirleten Putlar

Dinsel bir bayramdan sonra putları en yakındaki suya daldırmak Hindular arasında yaygın bir uygulamadır. Putlar, çiçek veya bitkilerden elde edilen boyalarla boyandığında, bu uygulama bir çevre sorunu oluşturmuyordu. Fakat, boyar madde olarak ağır metaller ve kansere yol açan maddelerden elde edilmiş ürünler kullanılmaya başladığında, binlerce putun akarsu ve göllere daldırılmasından sonra Hindistan’ın bazı bölgelerinde ciddi su kirliliği yaşandı. Su kirliliğini azaltmak amacıyla, bir kentin sakinleri yüzlerce putu topladılar ve onları büyük bir arsaya götürüp paramparça ettiler. Down to Earth dergisi, bunun Hindistan’ın her yerinde yapılmasını ve putları yapan kişilerin sentetik boyalar yerine tekrar geleneksel boyalar kullanmaya başlamalarını öneriyor. Gazete şöyle diyor: “Aksi halde, Hinduların tapındığı nehirler, tapındıkları putlar tarafından zehirlenebilir.”

Gençlerle Dünya Çapında Yapılan Anket

The Globe and Mail’in haberine göre, yaşları 12 ila 24 arasındaki 4.300’den fazla gençle yapılan anket, günümüz gençlerinin güvenilirlik, nezaket ve gayretle çalışma gibi geleneksel erdemlere değer verdiklerini ortaya koyuyor. Angus Reid Grubu’na göre, 11 farklı ülkeden ankete katılan gençlerin yüzde 95’i “sözünü tutmanın” en önemli değer olduğunu söyledi. “Başkalarına nezaket göstermek” ankete katılanların yüzde 92’si tarafından en önemli ikinci değer olarak kabul edilirken, “gayretle çalışmak” yüzde 83’ü tarafından çok önemli sayıldı. “Yaklaşık 10’da sekizi ömür boyu bir eşe sahip olmanın önemli olduğunu” düşünürken, sadece yüzde 56’sı için evlenmek önemliydi. Yalnız yüzde 31’inin “gerçekten zengin olmanın” önemli bir değer olduğunu düşünmesi şaşırtıcıdır. Bulgular gençlerden sadece yüzde 45’inin “21. yüzyıl hakkında iyimser” olduğunu da gösteriyor.

Web Sitesiyle İlgili Gerçekler

İnternet, dünya çapındaki milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlayan muazzam bir bilgisayar ağıdır. Bir İnternet yazılım şirketi olan Inktomi, bunun ne kadar yaygın olduğunu öğrenmek üzere, Web sitelerini incelemek ve sınıflandırmak için dört ayını harcadı. Ne buldu? Birbirinden farklı bir milyarı aşkın sayfa vardı! İngilizce, Web’teki en yaygın dildi. Yüzde 86’dan fazlasında İngilizce kullanılıyor. Fransızca, tüm Web belgelerinin yüzde 2’sinden biraz fazlasında görülürken, Hollandaca’nın yaklaşık yüzde 0,5 oranında görüldüğü açıklandı.

Zehirli İlaçlar mı?

Tıp Enstitüsü’nün raporuna göre, tıbbi yanlışlıklar her yıl, hastanede yatan 44.000 ila 98.000 Amerikalıyı öldürüyor. Sorunun hastane, klinik ve eczanelerdeki işlemler sırasında meydana gelen hatalardan kaynaklandığı söyleniyor. Örneğin doktorların okunaksız elyazısı, eczacıların reçetedeki ilaçları hazırlamasını çoğu kez güçleştiriyor. Doktor reçeteye on miligram mı, yoksa on mikrogram mı yazdı? Çok sayıda ilacın isimlerinin birbirine benzemesi de ek bir sorundur; bu hem doktor, hemşire ve eczacıların, hem de hastaların alınacak ilaçları karıştırmasına neden olabilir. Tıp Enstitüsü beş yıl içinde tıbbi hataların yüzde 50 oranında azaltılması çağrısında bulundu.

İnternet ve Yaşlılar

Elektronik posta, bakımevinde yaşayan yaşlılar için bir nimettir. The New York Times’ın haberine göre, “Uzmanlar bakımevlerinde kalanların, sağlıklı olmayanlarının bile, bilgisayardan çabucak hoşlandıklarını, ayrıca e-posta ve İnternet sayesinde yaşamlarının yeniden canlılık kazanabildiğini söylüyor. Teknolojiyi iyi öğrenen insanlar, yaşamlarının başka yönlerini etkileyen bir güvene sahip oluyorlar ve birçoğu kaldıkları yerdeki arkadaşlarının bazı yetenekleri öğrenmesine yardım etmekten zevk alıyor.” E-posta hem yaşlıların uzaktaki aile üyeleri, sağlık hizmeti verenler ve eski dostlarıyla temasa geçmesini sağlıyor; hem de, hastalık ve ilerlemiş yaş nedeniyle bakımevlerine yatırılmış ve tekerlekli sandalyeye bağımlı olan kişilere acı veren âcizlik, can sıkıntısı ve yalnızlık gibi duyguların üstesinden gelmelerine çok yardım ediyor. Moralleri düzeliyor ve depresyon da azalıyor. Bazı yaşlılar on-line eğitim programlarına bile katılıyorlar; böylece, bilgi ve deneyim birikimlerini gelecek kuşaklara aktarmaları mümkün oluyor. Fakat, bazı değişikliklerin yapılması gerekiyor. Bu, kullanımı daha kolay olan klavyeleri ve daha büyük boyutta harfleri olan monitörleri içeriyor.

İnsanların Yol Açtığı Yiyecek Sıkıntısı

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) raporuna göre, “Doğal afetlerle karşılaştırıldığında, sivil savaş ve ekonomik krizler gibi insanların neden olduğu felaketler yiyecek sıkıntısını daha çok etkiliyor. FAO’nun başkan yardımcısı Dr. Hartwig de Haen şunu söyledi: “1984’te insanların yol açtığı felaketler, yiyecek sıkıntısıyla ilgili tüm acil durumların sadece yaklaşık yüzde onunu oluşturuyordu. Şimdi bu oran yüzde 50’nin üzerindedir.” 35 ülkeden 52 milyon kişinin yiyecek sıkıntısıyla karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor. Rapor şunu ekliyor: “Bu, 1984’te Sahra’nın (Afrika) güneyindeki bölgede zarara yol açan uzun kuraklıktan sonra, ciddi bir yiyecek sıkıntısıyla karşı karşıya kalanlara ilişkin en büyük sayıdır.”

Dünyanın Başta Gelen Tütün Kullanıcısı

The Journal of the American Medical Association’ın raporuna göre, Çin “dünyanın en büyük tütün üreticisi ve tüketicisidir. Nüfusu 1,2 milyar olan Çin’de, 300 milyondan fazla erkek ve 20 milyondan fazla kadın sigara içiyor.” Pekin’deki Çin Koruyucu Hekimlik Akademisi’nden, Çin Sigara ve Sağlık Cemiyeti’nden ve Batılı ülkelerden doktorlar, 120.000’den fazla kişiyle yapılan ulusal çapta bir anketin sonuçlarını açıkladılar. Elde ettikleri sonuç nedir? Çin “bir tütün salgınının erken bir evresindedir” ve “bugün hayatta olan 50 milyon sigara içicisinin vakitsiz ölümü beklenmektedir.” Rapora göre, Çin’de sigaraya başlayanların yaş ortalaması 1984’ten bu yana yaklaşık üç yaş azalıp 28’den 25’e indi. Sigaranın akciğer kanseri ve kalp hastalığına neden olabileceğini çok az sayıda insan kabul etti.

Ana Babalar İlgilendiğinde

The Toronto Star gazetesinin haberine göre, “Bilim adamları, artık bir çocuğun başarısının sırrının, onun öğrenimiyle yakından ilgilenen ve ilgisini gösteren ana babası olduğunu söylüyor.” Statistics Canada ve Human Resources Development Canada adındaki kuruluşlar, 1994’ten bu yana, 4 ila 11 yaşlarındaki 23.000 Kanadalı çocuğun gelişimini ve sağlığını ortaklaşa izlediler. Kanadalı ana babaların çoğunun, çocuklarının eğitimleriyle özellikle okul çağının ilk yıllarında faal şekilde ilgilendiği anlaşıldı. Bu araştırma raporu, “10 ila 11 yaşlarındaki çocukların yüzde 95’inin, okulda başarılı olmaları için ana babalarının kendilerini her zaman ya da çoğu kez teşvik ettiklerini söylediğini” ve bu ana babaların yüzde 87’sinin “birinci sınıftan üçüncü sınıfa kadar her gün çocuklarıyla birlikte bir şeyler okuduğunu” bildiriyor. Toronto Bölge Okulu Yönetim Kurulu için çocuk yetiştirme programlarını idare eden Mary Gordon şunları söylüyor: “İyi ana baba olmak için zengin ya da eğitimli olmak gerekmediğini artık biliyoruz; çocuklarınızın yanında, uyanık ve ilgili olmak zorundasınız.” Şunları ekliyor: “Beyni geliştiren şey eğitici ilişkilerdir ve bu önce evde başlar.”

Gençler ve Telefon

Gençlerin telefon konuşmaları iyi bilinir. Polonya’nın haftalık dergisi Przyjaciółka, “Gençler, zevk için ya da canları sıkıldığında, hemen ahizeye sarılıyorlar” diye bildiriyor. Bununla birlikte, birçoğu telefonda konuştukları süreyi dikkate almayabilir ya da bir telefon konuşmasının maliyetinden habersiz olabilir. Çözüm nedir? Dergi, telefon faturasının en azından bir kısmının gençlerden talep edilmesini öneriyor. Ayrıca “Telefonun paylaşılması gerektiğinin ve onu ara sıra başkalarının da kullanmak isteyeceğinin” gençlere hatırlatılmasını salık veriyor.

Silahşor Böcekler

Londra’da yayımlanan Independent gazetesinin haberine göre, “Çok hızlı çekilen fotoğraflar bilim adamlarının, bombacıböceği, böcek dünyasındaki en etkili cephaneliğe sahip en keskin nişancı yapan mekanizmalar hakkında anlayış edinmelerini sağladı.” Bu böcek, karnının ucundaki kalkan benzeri çift saptırıcıyı kullanarak, püskürttüğü sıcak asidi olası düşmanına karşı kesin şekilde nişanlayıp onu bir saniyeden daha kısa bir sürede öldürebilir. Ayrıca böceğin kendisi asitli sıvının etkilerine bağışık olduğundan, karınca gibi daha küçük böceklerin gruplar halindeki saldırısına uğradığında, bu sıvıyı sırtı da dahil vücudunun belirli kısımlarına püskürterek kendini koruyabilir. Böceğin faaliyeti sırasında fotoğraflarını çeken Cornell Üniversitesi’ndeki (Ithaca, New York) bilim adamları şuna dikkat çekiyor: “Bombacıböceklerin karın uçlarını döndürerek püskürteçlerini doğrultabildikleri bilinmesine rağmen, asitli maddeleri fışkırtırken nişan almalarındaki keskinlik önceleri gözden kaçmıştı.”

Mutfakta Öfke

Londra’da yayımlanan Independent gazetesinin haberine göre, “Yüksek teknoloji ürünü ev aletlerinin giderek daha da karmaşık bir yapıya bürünmesi, ‘mutfakta öfke’ nöbetlerinin ortaya çıkmasına yol açıyor.” Hayal kırıklığına uğrayan ev sahipleri “makinenin kullanma kılavuzunu saatlerce dikkatle okumadıkça, mikrodalga fırında bir kap çorba pişiremediklerini, çamaşır makinesinde bir çift çorap yıkayamadıklarını ya da blender ve mikseri kullanamadıklarını görüyorlar.” Psikologlar, çağdaş teknolojinin, tasarımcılara, aletlere çok fazla sayıda özellik koyma olanağı verdiğine işaret ediyorlar ve sıradan bir videodan başlıca karmaşıklık örneği olarak söz ediyorlar. Manchester Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Cary Cooper şunları söylüyor: “İnsanlar işteyken her yerde yeni teknolojiyle karşılaştıklarından, eve geldiklerinde, onlara işi hatırlatmayan daha basit bir yaşam istiyorlar.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş