Mektup

Sevgili Kardeşler,

Geçen ay “Muzaffer İman” kongresi bize çok sevinç verdi. Yakın ve uzaklardan gelen bu kadar eski ve yeni dostlarla bir arada bulunmak çok teşvik ediciydi. 1231 kişinin hazır bulunması hepimizi çok sevindirdi. O sırada 15 kişinin vaftiz edildiğini duymak da ayrı bir sevinç sebebi oldu.

Kongrede bizi düşündüren birçok şeyler öğrendik, değil mi? Her gün belirli bir tema çerçevesindeki konuşmalar ve her gün sunulan bir temsil, gerçekten ruhî bir ziyafette bulunduğumuzun belirtileriydi. Dört gün boyunca işlenen dört temayı hatırlıyor musun? Gerçekten “kime çok verilmişse, ondan çok istenecektir” ve böylece hemen ilk günde çobanlar ve nazırların sorumluluklarıyle ilgili konuşmaları dinlemek çok uygundu. İhtiyarların erkekçe davranmaları, çobanlar olarak sürüye dikkat etmeleri ve nazırlar olarak incil vaizi işinde önderlik etmeleri, muhakkak çok önemli ve cemaat için çok faydalıdır.

İhtiyarlar özellikle görevlerine karşı olan tutumları, ruhî durumları, incili va’zetmek işindeki örnek durumları ve ahlâk meselelerinde ve doğru prensiplerde sebat göstermek açısından kendi kendilerini imtihan etmeleri için şefkatle verilen tembihi çok takdir ettiler. Onlardan biri: “Cumartesi günkü program tam benim içindi. Şimdi bütün görevlerimi nasıl yerine getirebileceğimi ve aynı zamanda bir aile reisi olarak nasıl dengeli olabileceğimi gördüm” dedi.

Geçen yıl memleketimizde on dokuz kişinin vaftiz edildiğini ve her ay ortalama olarak 464 tetkik idare edildiğini işitmek, seni sevindirmedi mi? Bu yenilerin aramızda olması bizi mutlu ediyor. Her ne kadar onlara hepimizin yardım edebileceği hatırlatıldıysa da, ihtiyarların bu yönde sürüye karşı nasıl gerçekten ihtimam ve ilgi gösterebileceklerine dair büyük bir sorumluluk taşıdıklarını kolayca görebiliriz.

Bundan başka bu kongrede şimdiye kadar yaptığımız kongrelerde olmamış bir şey oldu. İlk defa bir kongrede iki yeni yayın birden aldık. Bu, şüphesiz hepimiz için bir sevinç kaynağı oldu. Bu yayınların büyük bir ihtiyacı karşılayacağına inanıyoruz. Cinciliğin tüm şekillerinin Tanrı indinde mekruh olduğunu Mukaddes Kitaptan zaten biliyorduk ve “İnceleme Serileri”nde zaman zaman çıkan makalelerde ve elimizdeki kitapların bazı bölümlerinde bu konuda bilgiler vardı, ama bu konudaki ayrıntılı bilgileri tek bir yayında toplayan bir kitabımız yoktu. “Görünmez Ruhlar” başlıklı küçük kitap işte bu boşluğu doldurdu. “İyi Haber” kitabı ise, özellikle doğu dinleri açısından Mukaddes Kitap öğretilerini ele alması bakımından oldukça ilginç! Bu kitabın hakikati öğrenmek isteyenler tarafından ilgi ile karşılanacağına ve iyi haberi yayma işinde bize çok faydalı olacağına inanıyoruz. Önümüzdeki iş için şimdi daha çok malzemeye sahip olduğumuzu söyleyebiliriz.

Bu kongreyi diğer kongrelerden ayıran başka bir özellik de toplantının yapıldığı salon idi. Bu sefer kongremizi Spor ve Sergi Sarayında yapmış olmamız birçok kişinin ilgisini çekti. Genellikle önemli toplantıların yapıldığı bu popüler salonda Yehova’nın Şahitlerinin toplantısının bir ayrıcalık taşımış olması, gerçekten iftihar edilecek bir husustur. Hangi ayrıcalık? Spor ve Sergi Sarayının sorumlu bir memurunun sözlerinde belirtilen ayrıcalık! Bu memur şöyle dedi: “Otuz senedir bu salonda görev yaparım, çok zengin toplantılar gördüm, ama böyle düzenli, bu kadar nezih bir topluluk görmedim.” Bu sözler iltifat için söylenmiş bir övgü değil, bir hayretin ifadesiydi. Şüphesiz böyle bir izlenim bırakmakta toplantının hazırlanmasına çalışanlardan toplantıya iştirak edenlere kadar herkesin payı vardı.

Ayrıca başka bir vesilede öncülük ruhunun geliştiğini ve şimdiye kadar öncülük yapanların daha büyük gayretle canla başka çalışmağa gayret edeceklerini duymak, bizi çok sevindirdi. Bize ihtiyarların “öğretme yetenek”leriyle Hıristiyan kardeşlerine bu hayatî faaliyete etkili şekilde yardım etmeleri tembih edildi. O halde hepimiz verilen tüm bu mükemmel öğütler üzerinde durup düşünelim ve “sözün işleyicileri” olalım.—Yak. 1:22-25.

Biraderleriniz.

MUKADDES KİTAP KURSLARI DERNEĞİ