Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 4/86 s. 12-14
  • Köpek—Daima İnsanın En İyi Dostu Mu?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Köpek—Daima İnsanın En İyi Dostu Mu?
  • Uyanış!—1986 (Bilimsel Seri 17-20)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • BAZI KÖPEKLER NEDEN SALDIRGAN OLUYORLAR?
  • EĞİTİMİN ÜÇ AŞAMASI
  • SALDIRI ANINDA NE YAPMALISINIZ?
  • KÖPEĞİNİZİN BAKIMI
  • KÖPEK SAHİBİ OLMAK İSTER MİSİNİZ?
  • Köpek Eğitimi
    Uyanış!—2004
  • Köpeklerin Koku Duyusu
    Tasarım Ürünü mü?
  • Uysaldır—Ama Her Zaman Değil
    Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
  • Sosyal Yaşamlı Çayır Köpeği İle Tanışın
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
Daha Fazla
Uyanış!—1986 (Bilimsel Seri 17-20)
g 4/86 s. 12-14

Köpek—Daima İnsanın En İyi Dostu Mu?

“Katil Köpekler Bahçıvanı Parçaladı”.

“Köpek Saldırıp Kızı Öldürdü”

“Köpek Bebeği Öldürdü”

BÖYLE başlıklar, bir köpeğin daima insanın en iyi dostu olmadığı fikrini uyandırıyor. Fakat cürümler arttıkça, kişilerin ve mallarının korunması için köpeklere karşı rağbet de o oranda artıyor.

Yukarıda sözü geçen üç olayda da köpeklerin bu kadar şiddetli saldırısına uğramak için kurbanları tarafından hiçbir kışkırtma eylem yapılmadı. Böyle haksız saldırılar karşısında şunu sormak yerindedir: Bir köpek beslemek hikmetli ve tehlikesiz bir davranış mıdır? Bazı köpekleri saldırgan yapan nedir? Köpeklere nasıl davranılması gerekir?

BAZI KÖPEKLER NEDEN SALDIRGAN OLUYORLAR?

Köpek konusunda uzmanların çoğu iki temel görüşte hemfikirdirler: (1) Hemen hemen bütün köpeklerde sahibini korumak için bir içgüdü vardır, (2) bu içgüdü, uzman bir eğitici tarafından çok yüksek derecede geliştirilebilir. Bir köpek belirli bir mizaçla doğar, fakat onun huyu, yetiştirildiği ve eğitildiği yönteme bağlı olarak değişebilir. Eğitimi veren sahibi ve köpek arasında özel bir ilişki gelişir. Köpek, altıncı duyusu varmış gibi, hangi şeyin sahibini memnun edip etmediğini ve onun huylarına karşılık vermeği çabucak öğrenir.

Örneğin, bir eğitici, sinirli veya kötü huylu bir kişinin sakin, uysal bir köpeğe sahip olmayı bekleyemeyeceğini söyledi. Belirli bir ırk veya toplumsal bir sınıfa karşı önyargı besleyen biri de, bu duyguları kolayca köpeklerine geçirebilir. O CÂO em nossa casa (Evimizdeki Köpek) adlı kitabında Théo Gygas şunları söyledi: “Huyları ne olursa olsun insan, sahip olmadığı nitelikleri köpeğine aşılamağa çalışmamalı. Bir anten nasıl radyo dalgalarını alırsa, bir köpek de son derece hassas duyma yeteneğiyle zorlanmadan, sahibinin huylarını benimseyip, tam anlamıyla zihin durumunu yansıtabilir.”

Tabii bu durum önceden böyle bir niteliği olmayan bazı köpeklerin, neden birdenbire fazla saldırgan olmağa başladıklarını tamamiyle açıklamaz. Bir eğitici şöyle dedi: “İnsanlar gibi, köpekler de yanılırlar. Durumu yanlış yorumlayabilirler.” Örneğin, televizyon tamir eden biri dükkânını koruması için köpeğini işyerine getirmişti; birkaç ay boyunca her şey iyi gitti. Bir gün, sahibi, bir aleti kaldırmak için öne doğru eğildiğinde köpeği bu hareketi yanlış yorumlayarak hemen sahibine saldırdı.

Bazı kişiler, bu ani saldırganlığın, belki köpeğin atası sanılan kurttan kalma bir dürtü olduğuna inanırlar. Başkaları ise, bunun, sahibinin veya çevresinin değişmesinden kaynaklandığını sanırlar. Nedeni ne olursa olsun, köpeğiniz varsa veya bir tane almağı düşünüyorsanız, yukarıda verilen örneklerin çok ender olduğundan emin olup rahat edebilirsiniz. Gerek siz ve gerekse çocuklarınız, hâlâ bir köpeğin arkadaşlığından zevk alabilirsiniz.

EĞİTİMİN ÜÇ AŞAMASI

Aslında eğitim, üç aşamadan oluşur; ilki ve en kolayı, köpeği terbiye etmektir. Bu, çağrıldığı zaman gelmek, oturmak, yatmak, bazı şeyleri getirmek ve bazı şeylerin üzerinden atlamak gibi bir öğretimi kapsar. Aynı zamanda birkaç YASAĞI da içine alır; örneğin, insanların üstüne atlamamak, arabaların peşlerinden koşmamak, komşuların tavuklarını yakalayıp hırpalamamak, yabancının elinden yiyecek yememek ve tabii, evi kirletmemek gibi şeyler. Bu basit kuralları öğrenen bir köpeğin hayatı daha güvenli ve sahibine daha zevk verici olur.

Yavaş yavaş ilerleyerek, köpeğe itaat etme eğitimi verilmeli. Bunların bazı mallar üzerinde bekçilik yapmak, yabancı birini görünce haber vermek ve yürürken sahibinin yanından ayrılmamak gibi yararlı hizmetleri içerir. Köpeğin sahibini korumağa eğilimli içgüdüsü de gerektiğinde hem sahibine hem de ailesine yardım ve korumada bulunmak üzere geliştirilmelidir.

Bu iki aşama, genellikle bir eğitim kitabının yardımıyla bizzat sahibi tarafından yapılabilir. Fakat bu iş, köpeğin huyu, yetenekleri ve tepkileriyle ilgili iyi bir anlayışla beraber, çok sabır ister. Emirler kesin olmalı fakat hiçbir zaman bağırarak verilmemeli.

Sırf övülerek ve okşanarak öğretilebilen tek hayvanın köpek olduğu söylenir. Eğitimin ilk gününden itibaren o, övülmeye sevinip, az zamanda sıcak bir okşamayla “aferin köpeğim!” sözlerinin, göstereceği itaatle el ele gittiğini öğrenecektir. Bazı köpek eğiticileri bir yavruyu eğitirken, sıkıca katlanmış bir gazete kullanmayı öneriyorlar. Bu katlanmış gazete, dikkati çekmek üzere yere vurmak veya köpeğin bir hareketinin düzeltilmesi gerekiyorsa, kendisine zarar vermeden poposuna vurmak için kullanılabilir. Eğitmek, zaman ister. Fakat bir eğiticinin söylediği gibi, “bir köpeğin sahibi onu eğitmek için gereken zamanı ve gayreti harcamalı, aksi takdirde bu eğitim profesyonel bir uzmana yaptırılmalı.”

Bazıları için eğitimin üçüncü aşaması, köpeği saldırmağa alıştırmaktır. Mukaddes Kitabın prensiplerini uygulayan kişilerin çoğu belki burada “dur” diyebilir. İyi terbiye edilmiş bir bekçi köpeğiyle, saldırmak veya korumak üzere eğitilen bir köpek arasında bir fark var. Bekçi köpeğinin görevi tehlikeyi haber vermektir, oysa diğerinin işi saldırmaktır. Gerçek bir koruma köpeği, öldürücü silahlar söz konusu olduğu zaman, kendisini ve sahibini saldırgandan korumak üzere eğitilir. Böylece köpeğin saldırısı, bir adamın kolunu kıracak, hatta kişiyi öldürecek noktaya kadar geliştirilebilir. Bu şekilde eğitildikten sonra kontrol altında tutulamayan bir köpeğin, çevresi için bir tehlike olabileceği kolayca anlaşılır. O, dolu bir tabancaya benzetilebilir. Malınız, bir başkasının hayatından veya organından daha mı değerlidir?

SALDIRI ANINDA NE YAPMALISINIZ?

Her şeyden önce paniğe kapılmayın ve koşmayın. Bir köpek içgüdüsünün, hareket eden herhangi bir şeyin peşinden koşmak olduğunu unutmayın. Dizleriniz tir tir titrese de, hareketsiz durun ve kendi köpeğinizmiş gibi onunla konuşun: ‘Ne var canım?’ diyebilirsiniz. Hırlıyorsa, bu iyiye işarettir; hiç olmazsa çekilmenize fırsat vermektedir. Asla ani hareketler yapmadan yavaş yavaş çekilin, vurmağa çalışmayın. Yanınızda çanta veya şemsiye varsa, gerektiğinde bir koruma aracı olarak onu köpekle aranızda tutun.

Bütün bu tedbirlere rağmen köpek tarafından ısırılırsanız, hemen bir doktora gitmeniz hikmetli bir davranış olur. Aynı zamanda olayı ve köpeğin tarifini ayrıntılı bir şekilde polise bildirin. Bu, kuduz iğnesi olmanız gerekip gerekmeyeceğini belirleyebilir. Şunu aklınızdan hiç çıkarmayın, köpekler, uysal veya tehlikeli görünseler de, anlayışla ve ihtiyatla idare edilmelidirler.

KÖPEĞİNİZİN BAKIMI

Köpeğinize uygulanan doğru eğitim, uygun bir yer ile uygun yemekler sağlamayı da kapsar. Sağlığı için, rüzgâr ve yağmurdan korunmasına, sıcak ve havadar bir yerde barınmasına ihtiyaç var. Kulübesi kuru ve tabii dışkıdan temiz tutulmalı. Eğitilen köpek, bu konuda sizinle işbirliği yapacaktır. Saçlarınız gibi, köpeğin tüylerinin de muntazaman fırçalanması gerekir; eğer uzunsa bunu her gün yapmalı. Arasıra toz şeklinde böcek ilacı kullanılmalı ve aşı yaptırılmalı; yıkamak da gereklidir. Köpek bakımı kitapları bu konuda ayrıntılı bilgi verirler. Onların önerilerine uyarsanız, köpeğiniz sağlıklı olacak ve memnun kalacak.

Köpeğe her gün aynı saatte ve aynı yerde yemek vererek, onda beslenme alışkanlığı geliştirilmeli. Bunu yapmakla, yabancılardan yemek almamasını ve etrafı temiz tutmasını teşvik etmiş olursunuz. Yavrulara günde üç dört defa, yetişkinlere ise, sadece iki defa yemek verilir. Artan yemeklerin bozulmasını önlemek için verildikten yaklaşık 15 dakika sonra kaldırılmalı. Yemekler çok sıcak olmamalı, devamlı olarak bolca içecek su bulundurulmalıdır. Bizler gibi, köpeğin de tatlı şeyleri, kızartılmış yağlı yemekleri yememesi daha iyidir. Bazı sebze ve meyveler onlar için daha uygundur. Köpeğinize ince kemikler vermeyin; fakat çiğnemesi için büyük bir kemik verilirse, memnun olur. Üstellik, siz yemek yerken, onun yalvaran gözlerine de aldırmayın. Eğitim kurallarınıza bağlı kalın!

KÖPEK SAHİBİ OLMAK İSTER MİSİNİZ?

Bir gazetenin yazarına gönderilen bir mektupta şunlar bulunuyordu: “İnsanları gördükçe, köpeklerimi daha çok seviyorum.” (Latin America Daily Post) Bu, abartılmış bir görüş müdür? Belki evet diyebilirsiniz. Fakat ne olursa olsun, köpeklerin hayatımızda yerleri vardır. Köpekler körler için ve son zamanlarda sağırlar için de rehber olarak eğitiliyorlar. Onlar bekçilikte ve özürlü veya psikiyatri hastalığından acı çekenlerin tedavisinde arkadaş olarak kullanılırlar. Yangınlarda, çığlarda ve depremlerde sayılmayacak kadar çok can kurtardılar. Çoban köpekleri hakkında ne denilebilir? İmanlı Eyub bile, herhalde 7.000 koyununu yağmacılardan korumak için onları kullandı; Mukaddes Kitap onun ‘sürüsünün köpeklerinden’ söz eder.—Eyub 30:1; 1:3.

Bir köpek almağa karar verirseniz, seçebileceğiniz pek çok türleri var. Günlerimizde, hiç olmazsa 140 değişik türü bilinmektedir. İyi bir eğitimle dengelenmiş olan sevgi dolu bir ilgi gösterirseniz, köpeğinizin sadık bir arkadaş, dost ve bekçi—hasta olduğunuz zaman bile bir yardımcı olduğunu göreceksiniz. Karşılık olarak sizden tek istediği şey, ihtiyaçlarının farkında olmanız, kendisine biraz sevgi ve anlayış göstermenizdir.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş