Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 4/87 s. 18-20
  • Korkunç Engizisyon

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Korkunç Engizisyon
  • Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DAHA SERT TEDBİRLER
  • ENGİZİSYON YÖNTEMLERİ
  • CEZALAR
  • PAPALAR İŞKENCEYİ ONAYLIYORLAR
  • DEHŞET DOLU ALTI YÜZYIL
  • Bir ‘Heretiğin’ Yargılanması Ve İdamı
    Uyanış!—1997
  • Nasıl Mümkün Olabildi?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • İnanılmaz İşkence Aletleri
    Uyanış!—1998
  • Gizli Arşivler Açıldı
    Uyanış!—1999
Daha Fazla
Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
g 4/87 s. 18-20

Korkunç Engizisyon

M.S.13. yüzyıl Fransasının güneyinin tümünün kâfirlerle dolu olduğu söyleniyordu. Yerel piskopos, sadece Katoliklere ait olduğu sanılan bu bölgeden zararlı etkenleri söküp temizlemekte başarısız olmuştu. Daha etkili ve kesin adımların atılmasına gerek vardı. “Kâfirlik konusunda” papanın özel temsilcileri oraya gittiler. Bu şekilde Engizisyon başladı.

Engizisyonun kökü, Katolik Avrupa’da bir takım muhalif grupların ortaya çıkmaya başladığı 11. ve 12. yüzyıla dayanır. Engizisyon böylece 1184 yılında İtalya’da Verona kilise meclisinde Papa III. Lucius tarafından meydana getirildi. Kutsal Roma İmparatoru Frederick I. Barbarossa ile işbirliği yapan papa, Katolik öğretisine karşı konuşan, hatta düşünen herhangi bir kimsenin kilise tarafından aforoz edilip, dünyevi otoritelerce gereken cezaya çarptırılmasını buyurdu. Piskoposlar, kâfirleri arayıp bulma (Latince: İnquirere) emrini aldılar. Katolik piskoposların yetkisi altına getirilen Episkopal Engizisyon adındaki girişim böyle başladı.

DAHA SERT TEDBİRLER

Bununla birlikte Roma’ya göre, piskoposlar, karşı çıkanları ortaya çıkarmakta yeterince gayret göstermediler. Bundan dolayı, daha sonra iş başına gelen birkaç Papa, kendi elçilerini gönderdiler. Onlar, Cisterian rahiplerinin de yardımıyla kâfirlikle ilgili, kendi araştırmalarını (veya Engizisyonları) yapmaya yetkili idiler. Böylece belli bir zaman boyunca Episkopal Engizisyon ve daha şiddetlisi olan elçiler Engizisyonu yan yana çalıştı.

Daha sert olan bu Engizisyon bile Papa III. İnnocent için yeterli değildi. 1209 yılında güney Fransa’daki kâfirlere karşı askeri bir sefer düzenledi. Bu kâfirlerin çoğu Katharlardı. Onlar, Manişeizmi, irtidat etmiş Hıristiyan gnostisizmia ile karıştıran bir gruptu. Katharlar özellikle Albi şehrinde çok sayıda bulundukları için onlar Albigenser olarak tanınmaya başlandılar.

Albigenser’e karşı yapılan ‘kutsal savaş’ 1229 yılında sona erdi, fakat bütün muhalifler yok edilemedi. Böylece aynı yılda, güney Fransa’daki Toulouse Kilisesi Meclisinde Papa IX. Gregor, Engizisyonu yeniden canlandırdı. Her bölgede, aralarında bir papazın da bulunmasıyla, Engizisyon mahkemesi üyelerinin devamlı iş başında tutulması sağlandı. 1231’de tövbe etmeyen kâfirlerin yakılarak ölüm, tövbe edenlerin ise ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını öneren bir kanun yürürlüğe kondu.

İki yıl sonra 1233’te IX. Gregor, piskoposlardan, kâfirleri arayıp bulma sorumluluğunu aldı. Rahipleri resmi Engizisyon yargıçları olarak tayin ederek Manastır Engizisyonunu kurdu. Onun üyeleri özellikle yeni kurulan Dominiken tarikatından, fakat aynı zamanda Fransiskenler arasından seçildi.

ENGİZİSYON YÖNTEMLERİ

Dominiken veya Fransisken rahibi olan Engizisyon yargıçları yerlileri kiliselerde toplarlardı. Orada, suçlu bulunanları kâfirliği itiraf etmeye veya tanıdıkları herhangi bir kâfiri ihbar etmeye zorlarlardı. Birinin başkasının kâfir olduğuna dair sadece şüphesi bile olsa, onu ihbar etmeliydi.

Erkek, kadın, çocuk veya köle olsun, herhangi biri başka birini kâfirlikle suçlayabilirdi; ve suçladığı kişiyle yüzleştirilmesinden veyahut onun kimin tarafından ihbar edildiğini bilmesinden de hiç korkmayacaktı. Sanığı savunmak isteyen biri nadiren ortaya çıkardı, çünkü onun lehinde şahitlik yapan veya savunan avukat, kâfire yardım ve teşvik etmekten suçlanacaktı. Böylece sanık, hem savcı hem hâkim olan Engizisyon yargıçları önünde genellikle tek başına kalırdı.

Suçlanan kişiye suçunu itiraf etmesi için en çok bir ay süre verilirdi. Suçunu itiraf etse de etmese de, sorguya başlanırdı. Sanıklar gözaltına alınır ve büyük çoğunluğu da pek az yiyecekle tek başına hücreye kapatılırdı. Piskoposun hapisanesi dolduğu zaman sivil hapisane kullanılırdı. O da yetmeyince, eski binalar hapisaneye çevrilirdi.

Sanık, mahkeme edilmeye başlanmadan önce suçlu sayıldığı için, Engizisyon yargıçları onu kâfirliğini itiraf etmeye sevk etmek için dört yöntem kullanırlardı. Birincisi, direkte ölüm tehdidi. İkincisi prangaya vurularak karanlık, rutubetli, ufacık bir hücreye kapatılmak, üçüncüsü, hapisane ziyaretçilerinden psikolojik baskı. Sonuncusu, ise vücudu makaraya germe, bileklerden bağlayıp yukarıya çekip bırakmak ve ateşle işkence. Rahipler herhangi bir itirafı kaydetmek için hazır beklerlerdi. Beraat etmek imkânsız gibi bir şeydi.

CEZALAR

Verilen kararlar, pazar günleri kilisede veya bir şehir meydanında din adamları huzurunda okunurdu. Kişinin günahına kefaret olarak kendini küçük düşürmesi hafif bir cezaydı. Yine de, bu ceza, elbiselerine sarı keçeden haç dikmeyi zorunlu kılıyordu. Bu yüzden onun iş bulma imkânı yok denecek kadar azdı. Bazen ceza, alenen kırbaçlanma, hapis, ya da yakılmak için dünyevi otoritelere teslim edilmek olurdu.

Daha ağır cezalardan biri de mahkûmun mal varlığına el konularak, Kilise ve Devlet arasında paylaşılmasıydı. Kâfirin hayatta kalan aile üyeleri böylece, çok zahmet ve zorluk çekerdi. Kâfirlerin ve onları barındıranların evleri yıkılırdı.

Kâfir oldukları bildirilen ölüler bile yargılanırlardı. Suçlu bulundukları takdirde, cesetleri mezardan çıkarılıp yakılır ve mallarına el konurdu. Bu da, hayatta kalan suçsuz aile üyelerine büyük ıstırap çektiriyordu.

Zamana ve yöreye göre bazı farklılıklara rağmen, ortaçağın Engizisyonu işini genellikle böyle yapıyordu.

PAPALAR İŞKENCEYİ ONAYLIYORLAR

1252 yılında Papa IV. İnnocent, Engizisyonun kilise mahkemelerinde işkence uygulamasına resmen izin veren Ad exstirpanda adlı bildiriyi yayımladı. İşkencenin kullanılma şeklini düzenleyen başka kurallar Papa IV. Alexander, IV. Urban ve IV. Clement tarafından çıkarıldı.

Önceleri, kilisenin Engizisyon yargıçlarının, işkence yapılırken hazır bulunmalarına izin verilmiyordu; fakat Papa IV. Alexander ve IV. Urban bu kısıtlamayı kaldırdılar. Böylece “soruşturma”nın işkence odasında devam etmesi sağlandı. Önceleri yetki verildiği üzere işkence sadece bir kere uygulanacaktı, fakat Engizisyon yargıçları tekrarlanan işkence olayının sadece birinci oturumun bir devamı olduğunu iddia ederek bu kuralı çiğnediler.

Çok zaman geçmeden, tanıdıkları tüm kâfirleri ele verdiklerinden emin olmak için, şahitlere bile işkence edildi. Bazen, kâfirliğini itiraf eden sanığa bile işkenceye devam edildi. The Catholic Encyclopedia’nın açıkladığı gibi bu, “kendi arkadaşları ve suç ortaklarına karşı ifade vermeye zorlamak” için yapılıyordu.—Cilt VIII, sayfa 32.

DEHŞET DOLU ALTI YÜZYIL

Böylece Engizisyon mahkemelerine M.S. 13. yüzyılın ilk yarısında başlandı ve Katolik Kilisesinden farklı konuşan veya düşünen kişileri susturmak için birkaç yüzyıl boyunca devam edildi. Engizisyon, tüm Katolik Avrupa’da dehşet saçtı. 15. yüzyılın sonuna doğru, Fransa ve Batı ile Orta Avrupa’daki başka ülkelerde sakinleşmeye başlarken, İspanya’da alevlendi.

1478 yılında Papa IV. Sixtus tarafından yetkilendirilen İspanya Engizisyonu, ilk olarak İspanyol Yahudileri olan Marranoslara ve İspanyol Müslümanları olan Moriskolara karşı kullanıldı. Korkudan Katolik dinini kabul edenlerden birçoklarının asıl dinlerine gizlice devam ettiklerinden şüphe edildi. Fakat zamanla Engizisyon, Protestanlara ve başka muhaliflere karşı korkunç bir silah olarak kullanıldı.

Engizisyon, birer Katolik monarşisi olan İspanya ve Portekiz’den Güney ve Orta Amerika’daki sömürgelere ve başka yerlere kadar yayıldı. Ancak 19. yüzyılın başında Napolyon İspanya’yı istila ettiğinde faaliyetine son verildi. Napolyon düştükten sonra, geçici olarak yine başladıysa da, sonunda 1834’te tamamen bastırıldı. Bu, sadece bir buçuk yüzyıl önce oldu.

[Dipnotlar]

a Katolik tarihçiler genellikle ortaçağdaki kâfirleri birbirinden ayırt etmeyerek “Manişeizm mezhepleri” diye adlandırıyorlar. Mani, veya Manes, üçüncü yüzyılda İranlı Zerdüştçülük ve Budizm ile irtidat etmiş Hıristiyan Gnostisizmini karıştırarak bir “kaynaşma” dininin kurucusu idi. Katharlar gibi muhalif grupların kökü Mani’nin öğretilerine dayanırsa da—aynı şey, Waldocular gibi Mukaddes Kitaba daha bağlı kalan muhalif gruplar için söylenemez.

[Sayfa 19’daki resim]

Engizisyon yargıcının uyguladığı işkence yöntemlerinden birkaçı

[Sayfa 20’deki resim]

Papa IV. Innocent işkence yapılmasına izin verdi.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş