Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 1/88 s. 11-16
  • İnsanlar Neden Sigara İçer? Neden İçmemelidirler?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İnsanlar Neden Sigara İçer? Neden İçmemelidirler?
  • Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • KULLUK ETMEK İÇİN Mİ ÖZGÜR OLDU?
  • BAŞKALARININ İÇTİĞİ SİGARANIN KURBANLARI
  • İNSANLAR NEDEN SİGARA İÇMEYE BAŞLARLAR?
  • SİGARAYI BIRAKMAK NEDEN ÇOK ZORDUR?
  • Tütünü Savunanlar Boş Balonlar Uçuruyorlar
    Uyanış!—1995
  • Sigara Neden Bırakılmalı?
    Uyanış!—2000
  • Sigaraya ‘Hayır’ Diyor musunuz?
    Uyanış!—1997
  • Milyonlarca Hayat Kül Olup Gidiyor
    Uyanış!—1995
Daha Fazla
Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
g 1/88 s. 11-16

İnsanlar Neden Sigara İçer? Neden İçmemelidirler?

Afrika’daki açlık, 1985 yılının gazete başlıklarında en ön sırayı almıştı. Fakat diğer tarafta iki milyonu aşan insan, sigara yüzünden öldü. Açlık, büyük bir fırtına kopararak dünyayı harekete geçirirken, sigara, gölde ancak küçücük bir dalgaoluşturdu. Tütünün tüketimine son vermek, şimdiye kadar yapılacak en büyük “uyuşturucu yasağı” olurdu; fakat bunu boşuna beklemeyin. Belirli güçler, bunun aksini yapmaya çalışıyor.

SİGARA içmek, küresel bir salgın haline geldi. Bir milyarı aşan insan, yılda beş trilyon sigara içmektedir. 1964 yılında A.B.D.’nin Sağlık Bakanı olan C. Everett Koop, sigara içmenin tehlikeleri hakkında uyarıda bulunmuştu. O zamandan beri, Amerika’da sigara içenlerin oranı azalmakla birlikte, tütün tüketimi % 20 artmıştır. Dünya çapında tütün tüketimi ise, % 75 oranında artmıştır. Bu tüketim, gelişmiş ülkelerde salgın derecesinde olup, gelişmekte olan ülkelerde ise, daha hızlı artmaktadır. Sigaradan kaynaklanan hastalıklar her yıl milyonlarca hayatı söndürmektedir. Dünyada, ölümlerin yüzde beşinin tütünle yakından bağlantısı vardır. Avrupa ve Amerika’daki tütün kurbanlarının yıllık sayısı, toplam ölümlerin % 20’sini oluşturmaktadır. Kanada’da bu sayı, yetişkin insan ölümlerinin % 17’sidir.

Dünya Sağlık Teşkilatının (WHO) sigara içilmesiyle ilgili şu beyanı acı güldürünün bir zirvesidir: “Dünyada önlenebilen en önemli sağlık sorunu.” Öyle ise niçin insanlar sigara içmeye ve tütünün öldürücü etkilerini biçmeye devam ederler? Neden içmemeleri gerektiği açıkça ortadadır. Neden içtikleri ise, başka bir sorundur.

Washington D.C.’de Worldwatch Enstitüsü tarafından 1986 yılının ocak ayında yayımlanan, sigara içmekle ilgili pek çok belgelerle ispat edilmiş olan rapor, yukarıda sözü edilen haberden çok daha fazlasını açıklamaktadır. “Tütün, ağır uyuşturucuların öldürdüğünün 13 katı kadar Amerikalıyı öldürmektedir. Ve araba kazalarında ölenlerin ise, 8 katı kadarını öldürmektedir.” Tütün, her yıl, II. Dünya Savaşında kaybedilenden daha çok Amerikalının hayatını almaktadır. Worldwatch raporu şu gözlemde de bulunmuştur: “Hükümetler, esrar ve afyonun üretimi veya nakline karşı yarı askeri harekâtlar düzenlerler, fakat daha öldürücü bir ürün olan tütün için aynı şeyi yapmazlar.”

Bilim ilerledikçe, tütünün öldürücü niteliği o oranda ortaya çıkmaktadır. Her yıl iki milyonu aşan sigara içen kişi kalp hastalığından, akciğer kanserinden ve anfizemden hayatını kaybetmektedir. Sigara içen bir kişinin kalbi, içmeyeninkine oranla daha hızlı çarpar. Kalp atışları, normalden yani gündüz dakikada sekiz, on ve uykuda ise üç, beş atıştan daha fazladır. Science dergisinde yayımlanan bir araştırma saptanan şu gerçekleri açıkladı: “Sigara içmek, Amerika Birleşik Devletlerinde kanser ölümlerinin bilinen başlıca nedenidir ve tütünün tüm kanser ölümlerinin % 30’undan sorumlu olduğu tahmin edilmektedir. Bu % 30’un büyük bir kısmı akciğer kanseridir. Güney Afrika’da günde 90 sigara içen bir tiryakinin görme sinirleri zarar gördüğünden kör olmuştur; bu, tütün ambliyopisinin neden olduğu bir hastalıktır.

KULLUK ETMEK İÇİN Mİ ÖZGÜR OLDU?

Şimdi özgür olan çağdaş kadın, daha fazla sigara içmekte ve ektiğini de fazlasıyla biçmektedir. Eskiden göğüs kanseri, Amerikalı kadınların en büyük katili idi, şimdi yerine akciğer kanseri almaktadır. Bu hastalık, 1950 yılından beri yüzde 500 oranında korkunç bir artış göstermiştir; geçen yıl 38.000’i aşkın kadın bu nedenle ölmüştür. Kadınlarda daha az görülen kalp hastalığı da artarak arayı kapatmaktadır. Sigara, kalbi ve dolaşım sistemini yorar. Her yıl 800.000 kadın kalp krizi geçirmekte, ya da felç olmaktadır. Şimdi sigaradan dolayı kronik bronşite yakalanan kadınların sayısı erkeklerinkinden 1 milyon daha fazladır; bu, şüpheli bir üstünlüktür. Sigaranın dumanında bulunan kimyasal maddeler, hamile kadında ve ceninde kansere neden olan genetik zararlara yol açabilir. Çağdaş kadın acaba özgür müdür? Aynı haklara sahip olduğu erkeklerle birlikte, tütüne esir olmak için mi özgür oldu?

Tehlikeleri mümkün olduğu kadar azaltmak için, bazı tütün tiryakileri, sigara yerine pipo veya puro kullanmaya başlamışlardır. Geçen aralık ayında, Amerikan Tıp Derneği Mecmuası tütünle ilgili bu hayalleri yıkmıştır. Pipolarda ve purolarda kullanılan tütün, sigaralarda kullanılan tütünden daha fazla nikotin ve kanser yapıcı katran içerir ve daha tehlikeli olan karbon monoksit gazını salıverir. Araştırmalar, birçok kişinin ve özellikle erinlik çağındaki gençlerin, dumansız tütünlerin normal sigaraya oranla daha tehlikesiz olduğuna inandıklarını gösterdi. Bu da yanlıştır. Geçen yıl A.B.D.’de 19 yaşında olan bir genç ağız kanserinden dolayı hayatını kaybetti. Annesi (A.B.D.’nin) Millet Meclisinin alt komisyonunda, çocuğunun 12 yaşında enfiye kullanmaya başladığını, ancak dumansız tütünün hiçbir uyarıcı etiket taşımadığını ve sporcuların bu tür tütünün reklamını yaptıklarını savunarak, onun bunu bırakmayı reddettiğini açıklamıştır.

Tütünü çiğnerseniz veya burna çekerseniz, ağız kanserini, dişeti hastalıklarını ve nikotine bağımlılığı davet etmiş olursunuz. Tütünün temas ettiği yanak ve dişetlerinde kanser oluşur ve çoğu kez oluşan habis tümör vücudun diğer kısımlarına da yayılır. Dumansız tütünün içinde kansere neden olan 20 veya daha fazla nitrozamin ve çok çevrimli aromatik hidrokarbon vardır. Worldwatch raporu, son 20 yıldan bu yana çiğnenen tütünün ve enfiyenin kullanımının yüzde 40 arttığını ve buna paralel olarak ağız kanserinde de benzer bir artış olduğunu açıklamıştır.

BAŞKALARININ İÇTİĞİ SİGARANIN KURBANLARI

Tütün kullananlar, sadece kendi sağlıklarını değil, başkalarınınkini de tehlikeye sokarlar. 1985 yılında yapılan 10’dan fazla inceleme, pasif sigara içmenin, yani başkalarının sigara dumanını teneffüs etmenin, ayrıca tiryakilerin sigara içmeyen eşlerinde akciğer kanserine neden olduğunu gösterdi. Japonya, Batı Almanya, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletlerinde yapılan araştırmalar, “sigara içen kimselerin eşlerinin akciğer kanserine yakalanmaları ihtimalinin, içmeyenlere oranla 2 veya 3 kat fazla olduğunu” meydana çıkardı. Yapılan bir inceleme, “Amerika Birleşik Devletlerinde pasif sigara içmenin, tüm usule uygun hava kirletici sanayi artıklarının bileşiminden daha fazla kanser ölümlerine neden olduğunu belirledi.” Kanadalı bilim adamları, havaya üflenen sigara dumanının tehlikesiz olmadığını rapor ettiler. Bu duman, “kansere neden olduğu bilinen 50’den fazla maddeyi ve 3.800 kimyasal bileşimi” kapsar. Tıbbi bir dergi şunları yazdı: “Bir kimse sigara içen ne kadar çok insanla birlikte yaşarsa, kanser tehlikesi o oranda artar.”

Diğerlerinin soluduğu havayı kirleten sadece havaya üflenen duman değildir. Üfleme aralarında, filtre edilmemiş duman, elde tutulan veya bir kül tablasında bekletilen sigaradan dalga dalga yükselerek havaya karışır. Bu duman, sigara içenlerle dolu bir odadaki dumanın % 85’ini oluşturur. Bunda formaldehit, amonyak, akrolein, diazot monoksit, hidrokarbon ve tanecikli maddeler gibi uyarıcılar da vardır. Bu, içenin yakınında olan ve sigara içmeyenin teneffüs ettiği kansere neden olan maddeleri 50 kat çoğaltır.

Ana-babası sigara içen çocuklar, daha fazla soğuk algınlığı, grip, bronşit, astım ve zatürreye yakalanabilirler. Sigara içen annelerin çocuklarında öğrenme yeteneği zarar görür. İncelemeler, onların daha ağır okuduklarını ve okulda, sigara içmeyenlerin çocuklarından aylarca geri kaldıklarını göstermiştir. Sigara içen anneler, sigara içmeyenlere oranla iki kat daha sık, normalden zayıf bebekler dünyaya getirirler. Hindistan’da, kadınların % 39’u tütün çiğnemektedir. Bunun sonucunda ise, normalden zayıf bebekler dünyaya gelmektedir. Geçen yıl temmuz ayının The Harvard Medical School Health Letter (Harvard Tıp Okulunun Sağlık Mektubu) “Son Nefes Mi?” başlığı altında, “sigara içen yetişkinler, küçük çocukların önünde sigaralarını yaktıklarında, hiç de hafife alınmayacak şekilde çocuklarına kötülük yapmaya başladıklarını anlamalıdırlar” ifadesi ile pasif sigara içmenin büyük tehlikesini konu alan bir yazıyı nakletmiştir. Ayrıca, sadece çocuklarına değil, etraflarında bulunan başkalarına da kötülük yaptıklarını unutmamak gerek!

İNSANLAR NEDEN SİGARA İÇMEYE BAŞLARLAR?

Tüm bunların ışığında, neden bir insan sigara içmeye başlar? Şimdi yeni sigara içmeye başlayanların çoğu, erinlik çağında olanlardır. Şirketlerin tüm asılsız iddialarına rağmen, onlar, tütün reklamlarının özel hedefleridir. Bu şirketler, çok konuşarak gençliğin peşinde koşmazlar, fakat onların yaklaşım tarzı kurnazca ve başarılıdır. Onların reklamlarını, bir karikatürcü şöyle taklit etmiştir: “Bizler, tütün satan şirketler, siz çocukların, erişkinlere benzemek istemediğiniz sürece, sigara içmenizi istemiyoruz.” Onların reklamları gençlerin sevdiği “yemler”le doludur: Spor arabalar, planörler, sörf yapanlar, kovboylar, atletler, güçlü erkekler ve çekici kadınlar—hepsi de gülüp eğlenen genç, güzel, neşeli insanlardan oluşmakta. Bundan daha dürüst bir dekor, herhalde hastaneler ve cenaze salonları olurdu—ancak bu durumda da sigaranın satılması mümkün olmazdı.

Birçok gencin ilahı olan Mariel Hemingway, erinlik çağındaki gençlerin sigara içmesinden endişelenerek şöyle demiştir: “Tahminimce bu, bir tür başkaldırmadır, fakat o kadar aptalca bir davranış ki. Sigara içen bir genci gördüğümde, şunu söylemekten kendimi alıkoyamıyorum: ‘Aman, oğlum, niçin sigara içiyorsun? Sigaranın öldürücü olduğunu bilen bir toplumun içinde büyüdün!’” Bununla birlikte sigara içmek kendinden emin, pişkin ve hayata alışmış kimselere ayak uydurmak anlamına gelmektedir. Erinlik çağında olan gençler, sigara içerken kendilerini bağımsız hissederler; oysa, gerçekte akranlarının baskılarına teslim olurlar. Onlar, aynı zamanda tütün şirketleri tarafından yönetilirler. Bu şirketler, geleceklerinin gençlere bağlı olduğunu bilirler. Gençlerin erinlik çağında tiryaki olmaları sağlanabilirse, onlar, muhtemelen ömür boyu iyi müşterileri olacaktır.

Amerika Birleşik Devletlerinde, kanun, zaten televizyon ve radyodaki sigara reklamını yasaklamıştır. Fakat 1985’in Aralık ayında, Amerikan Tıp Birliği, “yasaği tüm diğer tütün ürünleri ve yayın araçları kapsamında genişletmek” üzere baskılar uygulamaya başlamıştır. Bunun sonucunda, tütün, reklam ve yayıncılık sanayilerinden hemen itiraz sesleri yükseldi. Böyle bir şey, Anayasa’ya göre, ticari konuşma özgürlüğü hakkını çiğnermiş! Sağlık, gençlik ve sigaraya duyulan alışkanlık meselelerini yalanlamakta başarısızlığa uğrayan bazı şirketler, yeni bir tartışma konusu yarattılar: Kendileri ve sigara içenlerin vatandaşlık haklarını. Örneğin Philip Morris: “Bugün, benim için sigara içme özgürlüğü saldırıya uğrayabilir. Yarın ise, başka biri için dua etmek veya yaşamak üzere bir yer seçme özgürlüğü söz konusu olabilir” şeklinde fikir yürütmüştür. Onların gerçekte ilgilendikleri tek hak, uyuşturucuların kullanımını teşvik ederek para kazanma haklarıdır.

SİGARAYI BIRAKMAK NEDEN ÇOK ZORDUR?

Tütünde nikotin vardır. Nikotin ise, uyuşturucu bir maddedir. Rahatlık hissi verir. Aynı zamanda alışkanlık yapar. Sigara yapımcıları bunu inkâr etmektedirler, fakat Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanı Dr. Koop, Ulusal Uyuşturucu Madde Enstitüsünün yöneticisi Dr. William Pollin’in: “Nikotin toplumumuzda en fazla alışkanlık yapan uyuşturucu maddedir” görüşüne dikkat çekmektedir.

Bir milyar sigara tiryakisi, nikotinin pençesine düşmüştür. Ancak birkaçı bunun doğruluğunu kabul eder. ‘Ne zaman istersem bırakırım’ iddiası, psikolojik teskin edici olarak kullanılan ucuz bir ifadedir. Fakat bir kez pençesine düşeni ondan kurtarmak çok zor olabilir. Milyonlarca kişi bunu dener, bazıları başarırlar, ancak büyük çoğunluğu başarısızlığa uğrar. 1985 yılının aralık ayında, tütün ve sağlıkla ilgili yapılan bir incelemede, Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanı, 1980 yılında yapılan bir araştırmada, sigara içen Amerikalı tiryakilerin % 60’ının sigarayı bırakmak için kararlı bir çaba harcadıklarını rapor etmişti. Bununla birlikte, bu kimselerin % 80’i bir yıl içinde sigaraya yeniden başlamıştır.

Sigarayı bırakmak perhiz yapmaya benzemez, özel uğraş ister, fakat bu uğraşa değer. Öyle ise, bunu yapın. Bunu, kendinize duyduğunuz saygı, sağlığınız ve çocuklarınızın sağlığı için yapın. Bunu, çevrenizdekilerin rahatı ve sağlığı için de yapın. Eğer kendinizi Mesih’in bir takipçisi sayıyorsanız, sözü edilen bu son neden çok önemlidir. Çünkü komşunuzu sevmekle yükümlüsünüz. Zehir saçan dumanınızla havasını kirletirken onu sevdiğinizi iddia etmeniz olanaksızdır. (Matta 7:12; 22:37-39) Bu nedenledir ki, Yehova’nın Şahidi olmak isteyen bir tütün tiryakisi, bu alışkanlığı bırakmalı ve bir zamanlar tütün ürünlerini satan şahitler, artık bunları satmıyorlar.

Tütünden vazgeçmek hiç kolay değildir. Sigara içiyorsanız, nikotinin sağladığı rahatlık duygusunu korumaya çalışan bir uyuşturucu düşkünüsünüz. Bu alışkanlığı bırakmış olanlar, nikotinden vazgeçmenin kolay bir şey olmadığını bilirler. Gerçi her yıl tütünün neden olduğu milyonlarca hastalık ve ölüm olayı, sigarayı bırakmak için güçlü nedenlerdendir. Fakat tiryakilerin büyük çoğunluğu bu alışkanlıklarını yenecek güce sahip değillerdir ve bu sebepten sigara içmeye devam ediyorlar. Son bilimsel araştırmaların gösterdiğine göre, nikotin alışkanlığı, amfetamin, kokain ve eroinin kullanımıyla karşılaştırılabilir. “Hem laboratuar hayvanlarında, hem de deneye gönüllü insanlarda belirli davranış biçimlerine neden olan beyin dalgalarının etkilenmesi, ruhsal durumun değişmesi ve biyolojik bir ödül alan rahatlık duygusu yüzünden, laboratuar incelemelerinde nikotinin, bağımlılık yaratan uyuşturucuların teknik ölçütüne uygun” olduğu kabul edilmiştir.

Bir gün sigara içenlere amonyum klorür verildiğinde, böbreğin nikotini ayırma işinin 6 kat arttığı görüldü. Bu kimseler, sigara içimini % 20 artırarak, bu eksiği giderdiler ve böylece vücudun istediği nikotini yeniden sağlamış oldular. Science News dergisindeki bir makale daha az katranlı sigaraları tercih eden endişeli tiryakilerin, “dumanı daha derin nefesler ve daha büyük soluklarla içlerine çekmekle, alınan eksik nikotini giderdiklerini” göstermiştir. Makale, “nikotin düzeyinin kendi kendine ayarlanmasının, nikotinin fiziki bağımlılığa yol açtığını gösteren başka bir kanıt da olabileceğini” belirtmiştir. İlginç şekilde laboratuar incelemeleri, damardan alınan nikotinin rahatlık duygusu verdiğini ve bu yolla sigara içme gereksiniminin kaybolduğunu ortaya çıkardı.

Tütün alışkanlığından kurtulmanın en etkili yolu acaba nedir? Health (Sağlık) dergisinin Şubat 1986 sayısından aktarılan şu sözler, bu konudaki genel düşünceyi yansıtır: “Sigara içen bir kimseyi bu alışkanlıktan kurtaracak tek şey kişisel iradedir.” “Sigaradan vazgeçmenizi veya uzak durmanızı sağlayacak sihirli bir ilaç yoktur.” “Her gün birçok kimse sigarayı bırakıyor—nikotinin ve bu alışkanlığın tiryakisi olanlar bile.” “Sigarayı birdenbire bırakmak, şimdiye kadar kimseyi öldürmedi ve sigaradan vazgeçmenin en iyi yolunun da bu olduğu anlaşıldı.” “Son analizlerde, alışkanlık yapan maddelerden kurtulmaya yardım eden uzmanların çoğu, alışkanlığı hemen bırakmayı tavsiye ediyorlar: Sigarayı birdenbire kesin ve kül tablalarını atın. Sigara gereksinimi sizi zorladığı zaman, köpeğinizi gezdirin, koşun, sıcak bir banyo yapın, alışverişe çıkın. Başka sözlerle, ‘sigara içmekten başka ne yaparsanız yapın.’”

Sigara içiyorsanız ve bundan kurtulmak istiyorsanız, tecrübenin sesini dinleyin. Bu yeterli değilse, daha önemli bir ses olan, İsa Mesih’in sesine kulak verin. O şöyle demişti: “Komşunu kendin gibi seveceksin.” (Matta 22:39) Kendinizi sevdiğiniz ve komşunuzu kendiniz gibi sevdiğiniz için bu alışkanlığı bırakın.

[Sayfa 16’daki çerçeve]

Journal of the American Medical Association’ın (Amerikan Tıp Birliği Mecmuası) başmakalesi TOBACCOİSM (Tütün Alışkanlığı) adını koyduğu bu konu hakkında şunları söylemiştir:

“Bir toplum olarak bizler, tütünün sağlık üzerindeki tehlikeli etkilerinin ciddiyetinin farkına varmadık. Bugün A.B.D. de tütün alışkanlığının en öldürücü uyuşturucu olduğunu ve kokain, eroin, AIDS (Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), trafik kazaları, cinayetler ve terörist saldırıların toplamından daha çok hayat ve dolar kaybına neden olduğunu anlamamız gerekir.”

Kansere karşı sürdürülen savaşta, yılda bir milyar dolar harcandığına dikkati çektikten sonra, şu beyanda bulundu: “Eksik olan şey, KANSERİN NEDENLERİNE KARŞI benzeri bir SAVAŞTIR .... Bugün yapılan tahminlere göre, sigara içme alışkanlığı yüzünden bu ülkenin vatandaşlarından günde ortama 1.000 kişi hayatını kaybetmektedir.”

Tütün içme alışkanlığı ve neden olduğu kanser, anfizem ve kalp damarları hastalıklarına karşı yapılan savaştaki uğraş konusunda bir başmakale, şu tavsiyelerde bulundu: “Amaç, tütün kullanımının, topluma verdiği zararların eşdeğerde bir gelir vergisinin yine tütün satışlarından elde edilmesidir. Eğer her sigara paketi toplumumuza ve ekonomimize (hepimizinkine) 2.60 dolardan fazlasına mal oluyorsa, o zaman sigara içmek isteyenler kendi masraflarını kendileri ödemelidirler. . . . Tütün yetiştirmek için hükümet tarafından yapılan para yardımlarında önemli kısıtlamalar yapmak üzere çaba harcanmalıdır. . . . Tüm tütün ürünlerine uyarıcı etiketler konulmalıdır. . . . Tüm tütün reklamları kamu yayın araçlarından kaldırılmalıdır. . . . Ünlü kişileri ve film yapımcılarını, tütün kullanımını çekici hale getirmekten vazgeçirmek gerekmektedir.”

Makale şu sözlerle sonuçlanmaktadır: “Artık açık bir görüşü benimsemenin ve cesaret göstermenin zamanı geldiğine inanıyorum. Sınırlar çizildi. Boru sesi bizi uyarmaktadır.”—JAMA, 11 Nisan 1986.

[Sayfa 13’teki resim]

AVRUPA VE A.B.D.’DEKİ ÖLÜMLERİN % 20’Sİ SİGARADANDIR

KANADA’DAKİ ÖLÜMLERİN % 17’Sİ SİGARADANDIR

DÜNYA ÖLÜMLERİNİN % 5’i SİGARADANDIR

[Sayfa 14’teki resim]

Nikotin alışkanlığının esiri olan sigara tiryakileri suçsuz insanlara da acı çektiriyorlar.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş