Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g95 Ağustos s. 3-7
  • Milyonlarca Hayat Kül Olup Gidiyor

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Milyonlarca Hayat Kül Olup Gidiyor
  • Uyanış!—1995
  • Benzer Malzeme
  • İnsanlar Neden Sigara İçer? Neden İçmemelidirler?
    Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
  • Sigaraya ‘Hayır’ Diyor musunuz?
    Uyanış!—1997
  • Sigara Daima İçilecek Mi?
    Uyanış!—1983 (Bilimsel Seri 5-8)
  • Ölüm Satıcıları—Siz Bir Müşteri Misiniz?
    Uyanış!—1989 (Bilimsel Seri 29-32)
Daha Fazla
Uyanış!—1995
g95 Ağustos s. 3-7

Milyonlarca Hayat Kül Olup Gidiyor

DÜNYADA en çok satan tüketim maddelerinden biridir. Sayısız sadık alıcısı ve hızla büyüyen bir piyasası var. Durumlarından memnun üreticiler, etkileyici orandaki kârları, siyasal nüfuzları ve prestijleri ile övünüyorlar. Tek sorun, her zaman en iyi müşterilerinin teker teker ölüp gitmesidir.

The Economist şu gözlemde bulunuyor: “Sigara dünyadaki en kârlı tüketim maddelerinden biridir. Ayrıca, amaçlandığı gibi kullanmaları durumunda, kullananların çoğunu bağımlı hale getiren, çoğu kez de öldüren tek (yasal) üründür.” Bu, tütün şirketleri için yüksek kâr, müşterileri içinse, büyük zarar anlamına geliyor. ABD Hastalık Denetim ve Korunma Merkezlerine göre, Sigara içen Amerikalıların ömründen her yıl yaklaşık beş milyon yıl kesiliyor; kaba bir hesapla, bu, sigara içerek geçirilen her dakika için bir dakika demektir. Newsweek dergisi şöyle bildiriyor: “Sigara yılda 420.000 Amerikalıyı öldürüyor. Bu, yasadışı uyuşturuculara göre 50 kat fazladır.”

Britain’s Imperial Cancer Research Fund, WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve Amerikan Kanser Derneği tarafından yayımlanan Mortality From Smoking in Developed Countries 1950-2000 (Gelişmiş Ülkelerde Sigaradan Kaynaklanan Ölüm 1950-2000) adlı kitaba göre, dünya çapında yılda üç milyon insan, yani her dakika altı kişi sigara yüzünden ölüyor. Bu inceleme, dünyada sigara alışkanlığının gelişme eğilimiyle ilgili şimdiye kadar yapılmış olanların en kapsamlısı olup 45 ülkeyi içeriyor. İmparatorluk Kanser Araştırma Fonundan Richard Peto’nun uyardığı gibi, “birçok ülkede durumlar daha da kötüye gidecek. Şu anki sigara içme alışkanlıkları devam ederse, bugünün sigara içen gençleri orta veya ileri yaşa geldiklerinde tütün yüzünden yılda yaklaşık 10 milyon ölüm vakası olacak—üç saniyede bir ölüm.”

WHO’dan Dr. Alan Lopez şöyle diyor: “Sigara diğer zararlı şeylere benzemez; onu içen iki kişiden birini er ya da geç öldürür.” Oxford Üniversitesi Halk Sağlığı Bölümünden Martin Vessey benzer ifadeler kullanıyor: “40 yıllık bir süreyi kapsayan bu bulgulardan çıkan korkunç sonuç, sigara içenlerin yarısının sonunda alışkanlıkları yüzünden öleceğidir; gerçekten de ürkütücü bir düşünce.” 1950’lerden beri, 60 milyon insan sigara yüzünden ölmüştür.

Bu düşünce tütün şirketleri için de gerçekten ürkütücüdür. Şu anda dünya çapında her yıl üç milyon insan sigarayla bağlantılı nedenlerle ölüyorsa ve başka birçok kişi de sigarayı bırakıyorsa, her yıl üç milyondan fazla yeni kullanıcının bulunması gereği ortaya çıkar.

Bir tüketim alanı da, tütün şirketlerinin kadınların özgürlüğe kavuşması olarak niteleyip çığırtkanlığını yaptıkları durum nedeniyle ortaya çıktı. Batılı ülkelerde kadınların sigara içmesi yıllardan beri kabul edilen bir olgudur, şimdi bu olgu daha önce ayıp olarak görüldüğü yerlere de yayılıyor. Tütün şirketleri bunu tümüyle değiştirmek istiyorlar. Kadınların yeni buldukları refahı ve özgürlüğü kutlamalarına yardım etmek istiyorlar. Katran ve nikotin oranı daha düşük olduğu iddia edilen özel sigara markaları, sigara içen ve bu tür dumanı daha az sert bulan kadınları cezbediyor. Parfümlü sigaralar ya da uzun, zarif bir tasarımı olan sigaralar da var—belki kadınlar da sigara içerek böyle bir görünüme sahip olmayı ümit ediyor. Asya’da tütün reklamlarını, Batı modasına uygun, baştan çıkarıcı biçimde giyinmiş şık ve genç Asyalı mankenler yapıyor.

Oysa, sigarayla bağlantılı ölüm oranları da kadınların “özgürlüğü” ile aynı hızda ilerliyor. Kadınlar arasında akciğer kanseri kurbanlarının sayısı son 20 yıl içinde İngiltere, İsveç, Japonya, Norveç ve Polonya’da ikiye katlandı. Amerika Birleşik Devletlerinde ve Kanada’da oranlar yüzde 300 arttı. Bir sigara reklamı şu duyuruyu yapıyor: “Çok yol kat ettin bebek!”

Bazı tütün kuruluşlarının kendilerine özgü stratejileri var. Filipinler’de bir şirket, çoğunluğu Katolik olan ülkede Bakire Meryem’in portresinin bulunduğu ve ikonun hemen altına sigara markalarıyla ilgili logoların cüretkârca konulduğu ücretsiz takvimler dağıttı. WHO’nun Asya sağlık danışmanı Dr. Rosmarie Erben şunları söyledi: “Daha önce buna benzer bir şey görmemiştim. Filipinli kadınları sigara içmek konusunda rahatlatmak için tütünle ikon motifini birleştirmeye çalışmışlar.”

Tahminlere göre, Çin’de yetişkin erkeklerin yüzde 61’i sigara içerken, kadınların sadece yüzde 7’si sigara içiyor. Batılı tütün şirketleri gözlerini, uzun zamandır, göz alıcı Batılı kızkardeşlerinin tattığı “zevklerden” yoksun bırakılmış bu milyonlarca sevimli Doğulu hanıma çevirdiler. Ancak önlerinde ‘küçük bir pürüz’ var: Sigaranın büyük kısmını devlete ait tütün şirketi sağlıyor.

Bununla birlikte, Batılı şirketler kapıyı yavaş yavaş aralıyorlar. Bazı sigara şirketlerinin reklam olanakları kısıtlı olduğundan, müstakbel müşterilerini daha üstü kapalı bir şekilde alıştırmaya çalışıyorlar. Çin, Hongkong’dan filmler ithal ediyor, bu filmlerden birçoğunda aktörler sigara içmek için para alıyor; dolaylı bir pazarlama yöntemi!

Kendi ülkelerindeki karşı cephe gittikçe kuvvetlendiğinden, Amerika’nın zengin tütün şirketleri yeni kurbanlar avlamak üzere pençelerini uzatıyorlar. Olgulara bakılırsa, ölümcül bir çaba içinde, gelişmekte olan ülkeleri hedef almış durumdalar.

Dünya çapında sağlık görevlileri uyarıda bulunuyorlar. Manşetlerde şunlar yer alıyor: “Afrika Yeni Bir Belayla Mücadele Ediyor—Sigara.” “Asya’da Sigara Piyasası Hızla Büyürken Duman Ateşe Dönüşüyor.” “Asya’daki Sigara İçme Oranı Kanser Salgınıyla Sonuçlanacak.” “Yeni Üçüncü Dünya Savaşı Sigara Konusundadır.”

Afrika kıtası kuraklık, iç savaş ve AIDS salgınıyla hırpalandı. Ancak, İngiliz kardiyolog Dr. Keith Ball şunları söylüyor: “Nükleer savaş veya açlığın dışında, Afrika’nın gelecekteki sağlığına yönelik en büyük tehdit sigaradır.”

Çokuluslu dev şirketler yerel çiftçilere tütün yetiştirmeleri için para ödüyorlar. Çiftçiler yemek pişirmekte, ısınmada ve ev yapımında yaşamsal önemi olan ağaçları kesip tütün kurutmak amacıyla yakıt olarak kullanıyorlar. Kârı az olan besin niteliğindeki ürünler yerine, yüksek kâr getiren tütünü ekiyorlar. Yoksul Afrikalılar genellikle düşük düzeydeki gelirlerinin büyük bir kısmını sigaraya harcıyorlar. Böylece, Afrikalı aileler yetersiz beslenme yüzünden bir deri bir kemik kalırken, Batılı tütün şirketleri kârlarıyla giderek semiriyorlar.

Afrika, Doğu Avrupa ve Latin Amerika, gelişmekte olan dünyayı dev bir iş fırsatı olarak gören Batılı tütün şirketlerinin hedefi haline geliyor. Fakat en büyük altın madeni kalabalık Asya’dır. Yalnızca Çin’de şu anda Amerika Birleşik Devletlerinin nüfusundan daha çok kişi sigara içiyor—300 milyon. Yılda 1,6 trilyon sigara içiyorlar; akıllara durgunluk veren bir rakam, diğer bir deyişle dünyanın toplam tüketiminin üçte biri!

“Hekimler, Asya’da tütün patlamasının sağlık açısından korkunç sonuçları olduğunu söylüyor.” The New York Times bu haberi veriyor. Richard Peto’nun tahminlerine göre, önümüzdeki yirmi veya otuz yıl içerisinde sigarayla bağlantılı olarak yılda on milyon ölüm bekleniyor; bunlardan iki milyonu sadece Çin’de görülecek. Peto’nun söylediği gibi, bugün yaşayan elli milyon Çinli çocuk sigarayla bağlantılı hastalıklardan ölebilir.

Dr. Nigel Gray durumu şöyle özetliyor: “Sigara’nın Çin’de ve Doğu Avrupa’daki elli yıllık tarihi bu ülkeleri büyük bir tütün hastalıkları salgınına mahkûm ediyor.”

Tayland’daki Sigara Karşıtı Kampanyadan Dr. Prakit Vateesatokit şöyle sordu: “ABD’de her yıl 400.000 zamansız ölüme neden olan ve ABD Hükümetinin vatandaşlarına gayretle bıraktırmaya çalıştığı bir ürün Amerika sınırlarının ötesinde nasıl aniden değişebilir? Aynı ürün başka ülkelere ihraç edildiğinde sağlık konu dışı mı kalıyor?”

ABD hükümeti içinde, sürekli gelişen tütün çıkar gruplarının güçlü bir müttefiki var. Birlikte yurtdışına ve özellikle de, Asya’daki piyasalara demir atmaya çalıştılar. Amerika’da üretilen sigaralar yıllarca Japonya, Tayland, Tayvan ve başka ülkelere giremedi; bu ülkelerden bazılarında hükümetlerin kendi tütün tekelleri vardı. Sigara karşıtı gruplar sigara ithalatını protesto ettiler, fakat ABD yönetimi ikna edici bir silah kullandı—ceza niteliğindeki gümrük vergileri.

ABD hükümetinin yoğun baskısı altında kalan birçok Asya ülkesi 1985’ten başlayarak kapılarını açtı ve Amerikan sigaraları içeri akmaya başladı. ABD’nin Asya’ya yaptığı ihracat 1988’de yüzde 75 oranında arttı.

Tütün savaşlarının belki de en feci kurbanları çocuklardır. The Journal of the American Medical Association’da konu edilen bir incelemeye göre, “çocuklar ve gençler sigaraya yeni başlayanların yüzde 90’ını oluşturuyor.”

U.S.News & World Report’taki bir makale Amerika Birleşik Devletlerinde sigara içen gençlerin sayısını 3,1 milyon olarak tahmin ediyor. Her gün 3.000 acemi, sigaraya başlıyor—bu yılda 1.000.000 kişi anlamına gelir.

Sigara reklamlarından birinde hoşça vakit geçirmeyi seven, eğlence arayan ve çoğunlukla ağzından sigara sarkan bir deve karikatürü yer alıyor. Bu sigara reklamı, gençleri sağlık açısından risklerini kavramadan nikotin köleliğine sürüklemekle suçlanıyor. Bu reklamı kullandığı üç yıl içinde, sigara şirketi gençlere yönelik satışlarda yüzde 64 oranında bir artış kaydetti. Georgia Tıp Okulunca (ABD) yürütülen bir anketin gösterdiği gibi, ankete katılan altı yaşındakilerin yüzde 91’i sigara içen bu çizgi karakteri tanıdı.

Başka popüler bir sigara kahramanı ise, başına buyruk maço kovboydur; bir gence göre o, “sigara içersen kimse seni durduramaz” mesajını iletmektedir. Dünyada en çok satan tüketim maddesinin, 20 yaşın altındaki sigara içen gençlerin oluşturduğu pazarda % 69’luk payla söz sahibi olan ve en çok reklam yapan markayı taşıyan bir sigara olduğu söyleniyor. Ek bir özendirme olarak, her pakette gençler arasında rağbette olan kotlar, şapkalar ve spor giysileri için kuponlar bulunuyor.

Reklamın muazzam gücünün farkına varan sigara karşıtı gruplar birçok ülkede tütün reklamlarının televizyonda ve radyoda yasaklanmasını sağlayabildiler. Bununla birlikte, uyanık tütün reklamcılarının yasakları delmek üzere kullandıkları bir yöntem de, spor karşılaşmalarında uygun yerlere reklam panoları yerleştirmektir. Böylece, çok sayıda gencin izlediği televizyonda yayımlanan bir maçta, ön planda sevdikleri oyuncu harekete hazır durumdayken, arka planda sinsice yükselen bir sigara reklamı panosu görülebilir.

Kent merkezlerinde veya okulların önünde, kurnazca bir düşünceyle mini etek, kovboy ya da safari giysileri giydirilmiş kadınlar, istekli veya meraklı gençlere bedava sigara dağıtıyorlar. Atari salonlarında, diskolarda ve rock konserlerinde numuneler bedava dağıtılıyor. Basına sızan bir şirket pazarlama planının gösterdiği gibi, Kanada’da belirli bir marka 12 ila 17 yaşlarındaki Fransızca konuşan erkekleri hedef aldı.

Parlak mesaj, sigara içmenin zevk, dinçlik, form, erkeklik ve popülerlik kazandırdığıdır. Bir reklam danışmanı şöyle dedi: “Çalıştığım yerde, 14 yaşındaki gençlerin sigaraya başlamaları için büyük bir çaba harcıyorduk.” Asya’da reklamlar sağlıklı, genç Batılı sporcu tipindeki kişileri plajlarda ve top sahalarında koşuşurken ve tabii, sigara içerken gösteriyor. Bir pazarlamacılık dergisinin dediği gibi, “Batılı mankenler ve yaşam biçimleri imrenilecek nitelikte standartlar yaratıyor; sigara içen Asyalılar da bu konuda çok hevesliler.”

Reklam için milyarlarca dolar harcadıktan sonra, tütün pazarlamacıları muazzam başarılara ulaşmışlardır. Reader’s Digest dergisindeki özel bir raporun gösterdiği gibi, sigara içen gençlerin sayısındaki artış korkutucu boyutlardadır. Rapor şöyle diyor: “Filipinlerde şimdi 18’inin altındaki insanların yüzde 22,7’si sigara içiyor. Latin Amerika’nın bazı kentlerinde, gençler arasındaki oran yüzde 50 gibi şaşırtıcı bir rakamdır. Hongkong’da henüz yedi yaşında olan çocuklar sigara içiyor.”

Oysa, tütün yurtdışındaki zaferini kutlarken bile, sigara şirketleri kendi ülkelerinde toplanan kara bulutların acı şekilde farkındadırlar. Acaba tütün fırtınayı atlatabilecek mi?

[Sayfa 3’teki pasaj]

En iyi müşterileri teker teker ölüp gidiyor

[Sayfa 5’teki pasaj]

Asya, tütünün en yeni katliam alanı

[Sayfa 6’daki pasaj]

Sigaraya yeni başlayanların yüzde 90’ı—çocuklar ve gençler!

[Sayfa 4’teki çerçeve]

Ölüm Reçetesi—Bir Sigarada Neler Var?

Yedi yüz kadar çeşitli kimyasal katkı maddesi sigara üreticileri tarafından kullanılabilmektedir; fakat yasalar şirketlerin listelerini gizli tutmalarına izin veriyor. Oysa, listelerde ağır metaller, haşarat ve böcek ilaçları var. Bazı bileşenler o kadar zehirlidir ki, çöplüğe atılmaları bile yasaktır. Sigaranın şu zarifçe kıvrılan dumanı aseton, arsenik, bütan, karbonmonoksit ve siyanür de içinde olmak üzere 4.000 kadar madde taşıyor. Sigara içenlerin ve onların yakınlarında duran kişilerin akciğerleri en az 43 adet bilinen kanserojen maddeye maruz kalıyor.

[Sayfa 5’teki çerçeve]

Sigara İçmeyenler Tehlikede

Çok sigara içen kişilerle birlikte yaşıyor, çalışıyor ya da yolculuk yapıyor musunuz? O halde, akciğer kanserine ve kalp rahatsızlığına yakalanma riskiniz fazla olabilir. 1993’te ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA) tarafından yürütülen bir incelemenin vardığı sonuca göre, çevresel tütün dumanı (ETS) A Grubu bir kanserojendir, yani en tehlikelisidir. Hem sigaranın ucundan kıvrılarak çıkan dumanı hem de üflenen dumanı kapsayan dev boyutlu rapor 30 incelemenin sonuçlarını analiz etti.

EPA pasif dumanı Amerika Birleşik Devletlerinde her yıl akciğer kanserinden meydana gelen 3.000 ölümden sorumlu tutuluyor. Amerikan Tıp Derneği Haziran 1994’te hiçbir zaman sigara içmemiş fakat ETS’ye maruz kalmış kadınların akciğer kanseri olma riskinin ömrü boyunca sigara içmemiş diğer kişilerinkinden yüzde 30 daha yüksek olduğunu gösteren bir inceleme yayımlayarak bu sonuçları destekledi.

Küçük çocuklarda, dumana maruz kalmak her yıl 150.000 ila 300.000 bronşit ve zatürree vakasıyla sonuçlanıyor. Amerika Birleşik Devletlerinde duman her yıl 200.000 ila 1.000.000 çocuğun astım semptomlarını ağırlaştırıyor.

Amerikan Kalp Derneği, ETS’den kaynaklanan kalp ve kan damarı hastalıkları yüzünden her yıl 40.000 kadar ölüm vakası meydana geldiğini tahmin ediyor.

[Sayfa 7’deki resimler]

Gözalıcı Asyalı bir manken ve hedefler

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş