Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g94 Mayıs s. 30-31
  • Balina Mı? Yunus Balığı Mı?—Hayır, Bu Bir Balinus!

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Balina Mı? Yunus Balığı Mı?—Hayır, Bu Bir Balinus!
  • Uyanış!—1994
  • Benzer Malzeme
  • İravadi Yunusu
    Uyanış!—1998
  • Yeni Zelanda’da Yunus Araştırması
    Uyanış!—2002
  • Yunusun Sonar Sistemi
    Tasarım Ürünü mü?
  • Boz Balinalarla Büyüleyici Bir Karşılaşma
    Uyanış!—2003
Daha Fazla
Uyanış!—1994
g94 Mayıs s. 30-31

Balina Mı? Yunus Balığı Mı?—Hayır, Bu Bir Balinus!

BİR yabanıl hayvanın tutsakken doğum yapması, her zaman heyecanlandırıcı bir olaydır. Fakat 15 Mayıs 1985, Hawaii’deki Sea Life Park için olağandışı özellikte bir gündü.

Doğum yapacak olan anne, adı Hawaii dilinde Punahele, yani “Sevgili Arkadaş” anlamına gelen bir Atlantik şişe burunlu yunus balığıydı. Punahele gebeliğinin son zamanlarında normalden çok fazla şişmandı. Böylece, park görevlileri zaten özel bir şey olabileceğini tahmin etmekteydiler. Punahele’nin yavrusu doğunca tahminleri doğrulandı. Adını Kekaimalu koydular. Kekaimalu yunus balığına göre hem daha koyu renkliydi, hem de ağzı normalden daha kısaydı.

Sonra Kekaimalu ağzını açtı.

Bir Atlantik şişe burunlu yunus balığının 88 dişi olması gerekir. Fakat Kekaimalu’nun gülümsemesinde sadece 66 diş göründü—bunlar da gayet büyüktü. Acaba ne olmuştu?

Yeni doğanın annesi her gün başka yunus balıklarıyla birlikte Sea Life Park’taki Whaler’s Cove gösterisinde çalışmıştı. Kendisiyle birlikte gösteriye çıkan, 18 yaşında, 900 kiloluk bir sahte katil balinaa vardı. Her gün gösteriden sonra su artistlerinin bir tek havuzda serbestçe yüzmelerine izin verilirdi.

İşte, beklenmedik sonuç Kekaimalu idi—yarı yunus balığı yarı balina bir yaratık. Park görevlileri sevinçli bir şekilde bu ender görülen melezi “wholphin (balinus)” olarak adlandırdılar. Diş sayısı, yunus balığı annesinin 88 dişiyle balina babasının 44 dişinin tam ortalaması olarak, 66’ydı. Koyu rengi ve iri ölçüleri onun balina mirasını açıkça gösteriyorsa da, park görevlileri bu yavruyu “annesiyle babasının benzersiz bir karışımı” olarak tarif ediyorlar. Sivrilen gaga biçimindeki burnu bir yunus balığınınkine benzemekle birlikte ondan daha kısadır.

Bunun dışında bilinen tek balinus 1981 yılında Japonya’daki bir okyanus akvaryumunda doğmuştu. Melez yaratık birkaç ay sonra öldü. Kekaimalu’nun geleceği daha iyi olacak mıydı?

16 kiloluk yavru balinus sağlıklı görünüyordu ve normal bir şekilde süt emmeye başladı. Kekaimalu’nun doğumundan kısa bir süre sonra Honolulu Star Bulletin and Advertiser bir park görevlisinin şunları söylediğini bildirdi: “Ufaklıkların yetişkinliğe kadar yaşama olasılıkları melez olmayan kuzenlerininki kadar yüksek değil . . . . Melezler genellikle ya ölü doğarlar ya da hastalanıp küçük yaşta ölürler. İyi ki . . . . Punahele [Sea Life Park’ta] bundan önce de yunus balığı olan iki yavrusunu yetişkinliğe kadar büyütmüş deneyimli ve sevgi dolu bir annedir.” Görevli şöyle dedi: “O, çok uysaldır, çok iyi bir annedir.” Punahele, anne olarak ününü hak ettiğini gösterdi.

Kekaimalu şimdi yedi yaşını geçti. 300 kiloluk ağırlığıyla annesini gölgede bırakıyor. Ve Whaler’s Cove’da birkaç yıl artistlik yaptıktan sonra, Haziran 1990’da, çoğu kişinin kısır sandığı beş yaşındaki bu balinus olay yarattı. Anne oldu. Makapuu tesislerinde memeliler bölümünün müdürü olan Marlee Breese şöyle dedi: “Genellikle melezlerin kısır oldukları sanılıyor. Fakat Kekaimalu kesinlikle böyle değil.” Maalesef, dörtte bir balina ve dörtte üç yunus balığı karışımı olarak doğan ilk yavru sadece bir hafta yaşadı.

Anlaşıldığına göre, Kekaimalu yavrusunu nasıl emzireceğini bilemedi. Breese şöyle diyor: “Melez oluşunun bununla ilgisi olduğunu zannetmiyorum.” Kendisi, Kekaimalu’nun yavrusunu emzirmemesinin genç olmasından ve bunun nasıl yapıldığını bilmemesinden kaynaklandığını düşünüyor. Breese’in dediği gibi, “bu hayvanlar genellikle 8 ila 10 yaşında cinsel olgunluğa ulaşırlar.” İlk yavrusu doğduğunda, Kekaimalu sadece beş yaşındaydı.

8 Kasım 1991’de Kekaimalu ikinci bir yavru doğurdu. Ancak bu sefer görevliler hazırdı. Anne balinusun yavruyu emzirmek için inisiyatif kullanıp kullanmayacağını saptamak amacıyla tutulan 24 saatlik nöbetten sonra görevliler müdahale ettiler. Kekaimalu bir kementle sudan çıkarıldı ve kadınların kullandığı türden bir süt pompasıyla sütü alındı. Breese’in açıkladığı gibi, ‘yavruya antikorlar geçirdiği için, annenin ilk sütünü almak özellikle önemliydi.’ Görevliler haftalarca anneyi günde bir kez sağarak yaklaşık bir litre süt elde edebildiler.

Daha sonra, balinusun sütü yapay bir formülle karıştırıldı. Bu formül karaya oturmuş bir yunus balığını kurtarmak için Florida’da (ABD) geliştirilmişti. Sabah altıdan gece yarısına kadar yavru balinus bir mide hortumu yoluyla iki buçuk saatte bir beslendi. Yavru balinus her gün aşağı yukarı yarım kilo aldı. Beslenmeler sırasında, büyükanne, anne ve yavru hep birlikte büyük bir havuzda eğlendiler.

Bu makale hazırlanırken, bir balinanın ve bir yunus balığının yeryüzünde bilinen tek torununun hayatta kalma olasılığı güçlü görünüyor. Belki bir gün, aile geleneğine göre o da Whaler’s Cove gösterisinde boy gösterecek. Bu arada, dünya, Tanrı’nın, yaratıklarına verdiği şaşırtıcı çeşitlilik potansiyeliyle ilgili bir ayrıntıyı daha görmüş oldu.

[Dipnotlar]

a Bir Sea Life Park yayınına göre, “adını bilimsel adının (Pseudo = sahte, Orca = bir balina türü) tam tercümesinden alan sahte katil balina, birçok okyanus akvaryumunda sergilenen bildiğimiz katil balinaların yakın akrabasıdır.”

[Sayfa 31’deki resim]

Yunus balığı arkadaşları ile birlikte bir balinus

[Tanıtım notu]

Monte Costa, Sea Life Park Hawaii

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş