Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g96 Temmuz s. 6-7
  • Kredi Kartları ve Maaş Çekleri—Hakiki mi, Sahte mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Kredi Kartları ve Maaş Çekleri—Hakiki mi, Sahte mi?
  • Uyanış!—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Çek Kalpazanlığı
  • Kredi Kartları—“Plastikten Bir Tuzak” Mı?
    Uyanış!—1987 (Bilimsel Seri 21-24)
  • Plastik Para Size Göre Mi?
    Uyanış!—1994
  • Kalpazanlık—Dünya Çapında Bir Sorun
    Uyanış!—1996
  • Fakat Hakiki Mi?
    Uyanış!—1992
Daha Fazla
Uyanış!—1996
g96 Temmuz s. 6-7

Kredi Kartları ve Maaş Çekleri—Hakiki mi, Sahte mi?

NE KADAR kullanışlı! Çok küçük, taşınması çok kolay. Erkeklerin cüzdanına, kadınların portföyüne yakışıyor. Onunla, çantanızda bir kuruş bile taşımadan birçok şey satın alabilirsiniz. Kredi kartlarının hava ya da denizyolları şirketlerinde, otellerde ya da tatil sitelerinde, yani her yerde kullanılması için reklamlar yapılıyor, teşviklerde bulunuluyor. İnsanlara “onsuz evden çıkmayın” diye tavsiyelerde bulunuluyor. Bazı işyerleri nakit para yerine bunlarla ödeme yapılmasını tercih ediyor. Nakit paranın tersine, çalınır ya da kaybedilirlerse yerlerine yenisi alınabiliyor. Kredi kartı, önyüzünde kabartma karakterlerle basılan adınız ve hesap numaranızla size özel bir paradır.

Kredi ya da bankamatik kartları plastik para olarak da bilinirler. 1985 yılında bazı bankalar, üç boyutlu görünen karmaşık lazer hologramlarıyla, kartın arka yüzündeki manyetik bant üzerine yazılmış kodlar ve yalnız morötesi ışık altında görülebilen özel bir işaret gibi başka güvenlik önlemlerini kullanmaya başladılar. Bütün bunlar kalpazanlığı engellemek için alınan önlemlerdir! Küre çapında 600 milyondan fazla kredi kartının kullanımda olduğu tahmin ediliyor.

Tüm dünyada 1990’ların başında yapılan çeşitli kredi kartı yolsuzluklarının yol açtığı zararın en az bir milyar dolar olduğu sanılıyor. Bu yolsuzlukların arasında en hızlı tırmananı sahte kart yapımıdır; bunun toplam zararın en az yüzde 10’unu oluşturduğu bildiriliyor.

Örneğin 1993’te, kart kalpazanlığı, en büyük kredi kartı kurumlarından birine üye olan bankalara, bir yıl öncesinden yüzde 75 daha yüksek bir meblağa, 133,8 milyon dolara mal oldu. Uluslararası çaptaki bir başka önemli kredi kartı kurumu da kalpazanlık nedeniyle uğradığı kaybın baş döndürücü boyutlarda olduğunu bildiriyor. Yeni Zelanda’da bir gazete, “bu durum bütün dünyada kart sahtekârlığını yalnızca bankalar, kart kurumları ve kartları kabul eden tüccarlar değil, kart sahipleri açısından da büyük bir sorun durumuna getiriyor” diye yazıyor. Yasal kart sahipleri bu kayıplardan sorumlu olmadığı halde, masraflar yine de kaçınılmaz şekilde tüketicinin üstüne yıkılıyor.

Kalpazanlara bir engel oluşturması gereken lazer hologramları ve özel kodlu manyetik bantlar gibi, kartların yapımları sırasında yerleştirilen güvenlik önlemleri konusunda ne denebilir? Bu uygulamanın daha bir yılı dolmadan, ilk kaba kopyalar ortaya çıkmaya başladı. Kısa bir süre sonra da, güvenlik özellikleri ya aynen taklit edildi ya da etkisizleştirildi. Hong Kong’lu bir banka görevlisi, “güvenlik önlemleri sürekli geliştirilmelidir” diyor, “dolandırıcılar her zaman bizden önde gitmeye çalışıyorlar.”

Uzmanlara göre, 1990’ların başındaki kart yolsuzluğunun neden olduğu tüm zararların yarısının Asya’da gerçekleşmesi ve bunların da hemen hemen yarısının Hong Kong kaynaklı olması ilginçtir. Bir uzman, “Paris’te modacılık neyse, Hong Kong’da kart kalpazanlığı odur” dedi. Başkaları da, Hong Kong’u kredi dolandırıcılığının dünya başkenti, kredi kartları sahteciliğinin Tayland, Malezya ve artık Güney Çin’i de içine alan ‘plastik üçgeninin’ merkezi” olmakla suçluyorlar. Bir Yeni Zelanda gazetesi, “Hong Kong polisinin, Çin Mafyasıyla bağlantıları olan yerel sendikaların, yolsuzluk yapan tüccarlardan elde ettikleri numaraları kullanarak sahte kartlara gravür baskı, kabartma, kodlama işlemleri yaptığını söylediğini” yazıyor. Bu gazete, “sonra sahte kartları kolayca denizaşırı ülkelere gönderdiklerini” söylüyor.

Kanada’nın Globe & Mail gazetesi şu haberi verdi: “[Kanada’da] artık sahte kredi kartlarının basımında Asyalı çete üyelerinin satın aldığı, kredi kartına kabartma baskı yapan bir makine kullanılıyor. Makine saatte 250 adet kredi kartı basabilir ve polis bunun multi-milyon dolarlık bir sahtecilikte kullanıldığına inanıyor.” Hong Konglu Çinliler, son birkaç yıl içinde Guam, Malezya ve İsviçre de içinde olmak üzere, Avusturya’dan Avustralya’ya kadar en azından 22 ülkede sahte kredi kartları kullandıkları gerekçesiyle tutuklandılar. Japon bankamatik kartları, sahiplerine en yüksek kredi olanaklarını sunduklarından özellikle aranıyor.

Kanadalı bir banka görevlisi, kredi kartlarıyla ilgili çevrilen dolapların ve yapılan kalpazanlığın çığ gibi büyümesinin, “kartları piyasaya sürenlerin, sürekli artan dolandırıcılıktan kaynaklanan masrafları kart sahipleri arasında paylaştırmak zorunda kalacakları” anlamına geldiğini söyledi. Aynen de böyle oluyor. Kredi kartları, cebinde yeterli para olmadığında sahipleri için gerçek bir kolaylık ve kurtarıcı olabilir. Bununla birlikte, kalpazanların ihtiyacı olan şeyin yalnızca hesap numaranızı ve kartınızın geçerlik süresinin bitiş tarihini bilmek olduğunu, ondan sonra hemen işe koyulduklarını unutmayın. American Express International’ın güvenlik şeflerinden biri, “bu her ne kadar plastik paraysa da, insanlar buna nakit para kadar dikkat etmeyi öğrenmelidirler” diye uyarıda bulundu.

Bir polis müdürü, “kart sistemi zayıf noktalarıyla kalbura dönmüştür. Ve dolandırıcılar bu zayıflıkları tek tek bulup acımasızca kullanıyorlar” dedi.

Çek Kalpazanlığı

Her kağıt parayı hemen hemen kusursuz taklit edebilen bilgisayarlı baskının kullanımı bazı kaçınılmaz sonuçları peşi sıra getirdi. Kalpazanlar şimdi pasaport, kimlik, göçmen kartı, devlet tahvili, satın alma talimatları, ilaç reçetesi ve başka birçok belgeyi taklit edebilirler. Fakat en büyük kâr maaş çeklerinin kopya edilmesinden geliyor.

Teknik olağanüstü ölçüde basittir. Bir kalpazan yerel ya da ulusal bir bankada milyonlarca dolarlık mevduatı olan büyük şirketlerden birinin maaş çekini bir kez eline geçirirse, hemen işe koyulur. Bilgisayarlı baskı makinesi, optik tarayıcı ve elindeki diğer elektronik araçlarla —tarihini değiştirerek, ödeme yapılacak kişinin adını silip kendininkini koyarak, dolar miktarına sıfırlar ekleyerek— çeki kendi amaçlarına uyacak şekilde değiştirebilir. Sonra lazer yazıcısını kullanarak bu çeki en yakın kırtasiyeciden satın aldığı aynı renkteki kâğıdın üzerine basar. Bu çekten bir defada düzinelerle basıp bunları bankanın herhangi bir şehirdeki şubelerinde bozdurabilir.

Çek kalpazanlığı bu basit ve ucuz yöntemlerle öylesine büyük çapta ve hızla yayılıyor ki, banka görevlileri ve yürütme yetkisine sahip kişiler bunun ekonomiye yükünün 1 milyar dolara varabileceğini söylüyorlar. The New York Times’ın haberine göre, son derece cüretkârca davranılan bir olayda, Los Angeles kökenli bir çete tüm ülkeyi dolaşıp toplam miktarı 2 milyon doların üstünde binlerce sahte çek bozdurdu. Endüstri analizcileri, şimdi yalnızca Birleşik Devletlerde çek kalpazanlığının yıllık maliyetinin toplam 10 milyar dolara vardığını tahmin ediyorlar. Bir FBI görevlisi, “mali kurumlar için bir numaralı sorunu oluşturan suçlar, sahte çek ve ödeme emri gibi paraya çevrilebilir nesnelerde yapılan kalpazanlıktır” dedi.

[Sayfa 7’deki pasaj]

En büyük kâr, maaş çeklerinin kopya edilmesinden geliyor

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş