Amazon Ormanlarının Güzeli Narçiçeği—Kotinga
EN GERÇEKÇİ doğabilimciler bile, Amazon yağmur ormanlarının pek tanınmayan göz kamaştırıcı kuşu narçiçeği kotingayı anlatırken şair kesiliyorlar.a Onlardan biri “ışıl ışıl bir alev yumağı” diye yazdı. Bir diğeri “ateşler saçan bir kuyrukluyıldız” dedi. Bir başkası ise, “zarif cazibesiyle . . . . boy ölçüşecek bir kuş bulmak zor” dedi. Onların tümü bu kuşun unutulmaz bir görünümü olduğu konusunda birleşiyor. Bir güvercin boyutlarındaki bu kuşu böylesine çarpıcı kılan nedir? Etkenlerden biri renkleri.
Erkek kotinga, tüm gagasını bir yelpaze gibi gizleyen turuncu tepeliğiyle caka satar. Tepeliğini çevreleyen kestanerengi şerit bu kusursuz yarım daire biçimini tam olarak ortaya çıkarır. Narçiçeği kotinga, tepeliğinden ayaklarına kadar neredeyse tümüyle turuncu tüylerle kaplıdır. Beyaz bir lekesi olan siyah kanatlarının üzerini altın sarısı tüylerinin havları kat kat örter ve bu ona, üstüne bir şal atmış görünümü verir. Birds of the Caribbean (Karayip Kuşları) adlı kitap, “biçimleri ve görünüşleri sözlerle anlatılamayacak kadar çarpıcı” diyerek görünümlerini özetliyor. Ancak, bu kuşun tek etkileyici yönü görünümü değildir. Tüyleri aynı zamanda kişiliğini de yansıtır. Ne yönden?
Koyu yeşil bir yağmur ormanında dikkat çekmek istemiyorsanız, parlak turuncu bir elbise giymeyi pek tercih etmezsiniz değil mi? Ancak, ormanın bu süslü yakışıklısı göze çarpmak ister. O, gözalıcı görünümünü, rakiplerini kovmak ve hayranlarının gönlünü çelmek amacıyla kullanır.
Sınır Çekişmeleri ve Miras Kavgaları
Yılın başlarında, çiftleşme döneminde erkek kotingalar, kuşların yıllık kur danslarını sahneledikleri, kesin sınırları olan orman alanlarına inerler. Doğabilimciler yıllardır kuşların kur dönemindeki cilvelerinin yalnızca, kur alanında yapılan zevkli bir gösteri ya da oyun olduğunu sanıyorlardı. Ancak, daha yakın zamanlarda bu alanların bir dans pistinin ötesinde, bir dövüş ve gösteri meydanı olduğunu da öğrendiler. Neden?
Bir grup erkek kotinga bir alanı istila ettikten sonra her kuş, düşmüş yaprakları temizleyerek bir parça kur alanını kendi özel sahası olarak işaretler. Bu alanın yukarısında sarmaşıklardaki tüneklere de sahip çıkar ve böylece sahası yaklaşık 1,5 metre çapında ve 2 metre yüksekliğinde bir silindir biçimi alır. Araştırmacı Pepper W. Trail’in belirttiğine göre, bir kur alanına tıka basa doluşmuş 50 kadar kuşla, “kur alanı yapan kuşların arasında en sıkışığı” onlarınkidir. Sonuç nedir? Sınır çekişmeleri ve miras kavgaları.
Sınır çekişmeleri heyecanlı fakat zararsız savaş danslarını andırır. Kafa sallama, gaga şaklatma, kanat silkeleme, tüy titretme gibi hareketler yaparken, ara sıra da horoz gibi öterek zıplarlar. Bir ya da iki dakika sonra, her kuş diğerini etkilediğini hissettiğinde kendi sınırlarına çekilir. Ancak kuşların ikisi de, ölen bir kuştan boşalan aynı kur alanına göz koymuşsa, sınır çekişmesi tipik bir miras kavgasına dönüşür.
Pepper W. Trail, National Geographic dergisinde şöyle yazıyor: “Kuşlar güçlü pençelerini birbirine sıkı sıkıya kenetler, birbirlerine kanat vururlar ve ara sıra da gagalarını birbirine kilitlerler. Bunlar, bazen dövüşçüleri soluk soluğa bırakan üç saatlik mücadeleler olabilir.” Eğer bu ilk raunttan sonra mücadelenin galibi belli değilse kuşlar biraz ara verir, fakat sonra yeniden başlayan horoz dövüşü, tek mirasçı kesin olarak belirlenene dek sürer. Bu kuşun bir diğer adının “kaya horozu” olması boşuna değil!
Ancak daha ortalık durulmadan bu didişken güreşçiler, canlı bir heykele dönüşür ve kur alanı bir gösteri meydanına çevrilir. Neden böyle farklı bir tavır takınıyorlar? Cevap, kotingaya verilen “kaya horozu” adının ilk kısmında saklı.
Ve Maçın Galibi . . . .
Erkekler orman zemininde birbiriyle dalaşırken, fazla göze çarpmayan birkaç kuş, yakınlardaki korunaklı kayaların girintilerinde sessizce yuvalarını onarıyorlar. Evet bunlar dişi kotingalar. Erkeğin tersine dişi, kuşlararası bir güzellik yarışmasında finalist olamaz. Araştırmacı David Snow, dişiden söz ederken kırıcı olmayan bir ifadeyle “çok farklı bir kuş” diyor. Tepesindeki küçük taç, “erkeğin muhteşem tepeliğinin gelişmemiş hali ve ona biraz gülünç bir görünüm veriyor.” Kısa bacakları ve kocaman ayakları, “biraz şişko ve hantal biçimli” donuk kahverengi vücudunu destekliyor.
Gelgelelim bizim orman yakışıklılarını peşinde koşturuyor. Dişi, kiyuu diye yüksek perdeden bir ötüşle kur alanı üzerindeki dallar arasına süzüldüğünde, bütün turuncu tüylü kafalar ona çevrilir ve “kuşlar dünyasındaki en ilginç ve etkileyici kur davranışlarını içeren” bir gösteri zinciri başlar. (The Life and Mysteries of the Jungle) Ya sonra? Araştırmacı Trail, bir dişinin ilk görülmesiyle birlikte “kur alanında bir renk, hareket ve ses cümbüşü patlak verir” diyor; her bir erkek diğerlerini gölgede bırakmaya ve dişi ziyaretçinin dikkatini kendi üzerine çekmeye çalışır. Ardından, erkekler tünedikleri yerlerden fırlayıp, bir gıdaklama ile küt diye kur alanına atlarlar. Kanat çırparak hem dişinin dikkatini çeker, hem de sahalarında yerdeki yaprakları temizlerler. Sonra ansızın curcuna biter. Karar ânı gelmiştir.
Her erkek, gösteri tüylerini tam olarak yayıp kaskatı eğilir ve kendinden geçmiş gibi donup kalır. Vücudunun biçimini gizleyen kabarık tüyleri ve gagasını örten yelpaze gibi açılmış tepeliğiyle orman zeminine düşmüş turuncu bir çiçeğe benzer. Bir kaynak, “gösteri yapan bir kotinga öylesine tuhaf görünür ki” diyor, “ilk bakışta bunun bir kuş olduğuna inanmak zordur.”
Ancak dişi, taliplerini çiçekten ayırt edebilir ve vücutlarını yamyassı yapıp, sırtlarını dişilere dönmüş çıt çıkarmadan duran üç ya da dört erkeğe doğru alçalır. Erkekler kafalarını öylesine eğmişlerdir ki, yukarı bakan tek gözü dişiye dikilmiştir. Dişi kararını verirken dakikalar geçer fakat sonunda seçimini yapar. Yere, beğendiği erkeğin arkasına iner, ona doğru seker, ileri uzanır ve erkeğin saçak saçak kanat tüylerini gagasıyla didikler. İşte o zaman erkek yeniden hayata döner. Erkeğin kur alanında ya da yakınlardaki bir dalda çiftleşirler. Bundan sonra dişi uçup gider. Sonraki çiftleşme dönemi dolaylarında çoğu kez aynı erkeğe geri döner.
Sonraki kur dönemine dek orman yakışıklısı eşini unutur ve yavrularına bakma sıkıntısına da girmez. Dişi, yavrularını kendi başına büyütürken o keyif çatıp sonraki gösteriye hazırlanır. Bu adaletsiz bir iş bölümü gibi görünebilir, fakat erkeğin uzakta olması anne ve yavrular için aslında daha iyidir. Her şeyden önce, yuvanın dolaylarında çalım satan turuncu bir kuş, gizli yuvayı işaret eden ışıklı bir levha gibi olacaktır.
Yeni Nesil
Dişi, tükürüğü yardımıyla bir kaya duvarına yapıştırdığı kocaman çamur yuvaya bıraktığı benekli kahverengimsi iki yumurtayı, kendi soluk renkleriyle mükemmel şekilde gizler. Anne, yumurtalar üzerinde dört hafta yattıktan sonra civcivler çıkar. Yumurtadan ilk çıktıklarında pek güzel olmasalar da yuvada geçirecekleri günler için çok iyi donanmış durumdadırlar. Araştırmacı Trail’in açıklamasına göre, yumurtadan çıktıktan kısa süre sonra, anne kuş ayağa kalkmaya çalıştığında yavrular keskin pençelerini yuvanın iç yüzeyine geçirip güçlü bacaklarıyla yuvaya sıkıca asılıyorlar.
Anne kuş yavrularını meyvelerle, ara sıra böceklerle ya da kertenkelelerle canla başla besler. Genç bir erkek kotinganın tüyleri bir yıl sonra hâlâ kahverengidir, fakat kafasında küçük bir tepelik belirmiştir bile. İki yaşındayken kahverengi tüyler yerini sarı-turuncu tüylere bırakır ve böylece, bir doğabilimcinin yazdığına göre, “dünyanın en güzel kuşlarından birine” dönüşür.
Kotinganın yuvası olan ormanların harap edilmesine rağmen doğaseverler, insanın bu rengârenk Amazonlu oyuncunun yaşam dansını sürdürme fırsatını elinden almayacağını umuyorlar.
[Dipnotlar]
a Bu türler, Bolivya, Ekvador, Kolombiya ve Peru’da, And Dağlarının yamaçlarında yaşayan turuncu kotingadan farklıdırlar.
[Sayfa 17’deki çerçeve]
Kotinganın Kimlik Kartı
Bilimsel adı: Rupicola rupicola, yani “kayalarda oturan”
Familyası: Cotingidae
Vatanı: Güney Amerika’nın kuzeyi, Amazon havzası ya da civarı
Uzunluğu: Yaklaşık 30 santimetre
Yuvası: Bitkisel malzemeyle çamuru tükürüğüyle birleştirerek yaptığı yuvanın ağırlığı yaklaşık 4 kilo
Yavruları: Her yıl genellikle iki yumurta; kuluçka dönemi 27-28 gün; “ötücü bir kuş için bilinen en uzun dönem”
[Sayfa 16’daki haritalar]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
Narçiçeği kotinganın yaşadığı yerler
GÜNEY AMERİKA
[Tanıtım notu]
Mountain High Maps® Copyright © 1997 Digital Wisdom, Inc.
[Sayfa 15’teki resim tanıtım notu]
Kenneth W. Fink/Bruce Coleman Inc.