Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 11/11 s. 7-9
  • Hangi Görüş Daha Mantıklı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Hangi Görüş Daha Mantıklı?
  • Uyanış!—2011
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Hangi Görüş Tüm Gerçeklerle Uyumludur?
  • Neden Çoğu Kişi Evrimi Kabul Ediyor?
    Yaşam—Nasıl Oluştu? Evrimle Mi Yaratılışla Mı?
  • Evrim Üzerindeki Görüş Ayrılıkları—Neden?
    Yaşam—Nasıl Oluştu? Evrimle Mi Yaratılışla Mı?
  • Yaşam Nasıl Başladı?
    Ek Konular
  • Evrim Mukaddes Kitapla Bağdaşır mı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
Daha Fazla
Uyanış!—2011
g 11/11 s. 7-9

Hangi Görüş Daha Mantıklı?

HİÇBİR insan yaşamın başlangıcına tanık olmadı. Benzer şekilde hiç kimse bir canlı türünün tamamen farklı bir canlı türüne, örneğin bir sürüngenin memeliye dönüştüğünü görmedi.a Dolayısıyla yaşamın nasıl başladığıyla ilgili bir sonuca varabilmek için elimizdeki kanıtlara bakmamız gerekir. Ayrıca bunu yaparken kanıtları kendi görüşümüze uydurmaya çalışmaktansa gösterdikleri sonucu kabul etmeliyiz.

Ancak birçok ateist, bilime tamamen maddeci bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Maddecilik felsefesi, yaşamın tamamen maddi etkenler sonucu ortaya çıktığını varsayar. Evrimci Richard C. Lewontin şöyle yazmıştı: “Her şeyden önce sarıldığımız bir inanç var, maddeciliğe bağlıyız. . . . . Maddecilikten ödün verilemez. Çünkü Yaratıcının kapıdan içeri bir adım bile atmasına izin veremeyiz.” Bu nedenle maddeciler sahip oldukları tek alternatife sarılıyorlar: Evrim.

Dindar insanlar da, bilimle ilgili bakış açılarını çarpıtan önyargılara sahip olabilir. Daha önce değinildiği gibi, bazı Yaratılışçı gruplar Kutsal Kitabı harfi harfine yorumladıkları için Tanrı’nın nispeten yakın bir tarihte dünyayı gerçek anlamda altı günde yarattığına dair yanlış bir inanca sahipler. Her şeyden önce bu inanca sarıldıklarından, kanıtları kendi görüşlerine uyması için zorluyorlar. (9. sayfadaki “Bir ‘Günün’ Uzunluğu Ne Kadar?” başlıklı çerçeveye bakın.) İster Kutsal Kitapla ilgili ister bilimle ilgili olsun, çarpık bir görüşe sahip insanlar imanlarını dayandıracakları sağlam bir temel aradıklarında, sorularına tatmin edici cevaplar bulamıyorlar.

Hangi Görüş Tüm Gerçeklerle Uyumludur?

Bazı evrimciler, canlıları oluşturan karmaşık moleküllerin meydana gelmesinin şu şekilde gerçekleştiğine inanıyor:

1. Gerekli elementler bir şekilde bir araya gelerek temel molekülleri oluşturdu.

2. Bu moleküller DNA, RNA ve proteini oluşturmak üzere doğru sıralarda dizilerek, yaşam için gereken işlevlerin yerine getirilmesini sağlayacak bilgileri kodlamayı başardı.

3. Bu moleküller gerekli sıralarda eksiksiz şekilde dizilerek, bir şekilde kendini kopyalamayı başardı. Çünkü kendini kopyalayabilme yeteneği (replikasyon) olmadan ne yaşam ne de evrim mümkündür.

Peki yaşamı oluşturan moleküller, bir tasarımcı olmadan nasıl meydana geldi ve olağanüstü yeteneklerini nasıl kazandı? Evrimcilerin araştırmaları yaşamın kökeniyle ilgili yeterli ve tatmin edici açıklamalar ve cevaplar sunamıyor. Aslında yaşamın bir Yaratıcının müdahalesi olmadan oluştuğunu söyleyenler, zekâdan yoksun moleküllerin ve doğa güçlerinin tanrısal güçlere sahip olduğunu iddia etmiş olur.

Ancak gerçekler neye işaret ediyor? Şimdiye dek elde edilen kanıtlar, moleküllerin karmaşık canlı türlerine dönüştüğünü değil şunu ortaya koyar: Fizik yasaları gereği karmaşık şeyler, örneğin makineler, evler ve canlı hücreler zamanla çürür ve bozulur.b Evrimciler ise bunun tam tersinin meydana gelebileceğini söylüyor. Örneğin Evolution for Dummies adlı kitapta şu ifade yer alıyor: “Dünyamız . . . . Güneş’ten bol bol enerji alır. Bu enerji de karmaşıklığın artışını sağlayan güçtür.”

Düzensizliği düzene dönüştürmek için enerji elbette gereklidir. Örneğin tuğlalarla, keresteyle ve çivilerle bir ev inşa edilmesi için enerji sarf edilmesi gerekir. Ancak bu enerji dikkatle kontrol edilmeli ve özenle yönlendirilmelidir. Çünkü, güneşin ve hava koşullarının etkisi sonucu evlerin aşınmasından da görüldüğü gibi, kontrolsüz enerji aslında bozulmayı hızlandırır.c Evrime inananlar enerjinin, düzenli şekilde nasıl yönlendirildiği konusuna açıklık getiremiyor.

Öte yandan yaşam ve evren, “muazzam gücü” ve üstün hikmeti olan bir Yaratıcının eseri olarak düşünülürse, yaşamdaki karmaşık bilgi depolama sisteminin nasıl var olduğu açıklanabilir. Bunun yanı sıra, gökadalardan küçücük atomlara kadar tüm maddeyi yönlendiren yasaların nasıl bu kadar hassas bir denge içinde olabildiği sorusuna da cevap verilebilird (İşaya 40:26).

Yaratıcının varlığına inanmak ayrıca, evrenin bir başlangıcı olduğuna dair yaygın çapta kabul edilen görüşle bağdaşır. Başlangıç 1:1 ayeti, “Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı” der.

Yeni keşifler yapıldıkça, maddecilik felsefesi savunulması zor bir görüş haline geliyor. Bu durum nedeniyle bazı ateistler görüşlerini gözden geçirdi.e Hatta eskiden ateist olan bazıları evrendeki harikaların, Yaratıcımız Yehova Tanrı’nın ‘görünmez niteliklerinin’ ve ‘sonsuz gücünün’ görünür kanıtları olduğu sonucuna vardı (Romalılar 1:20). Siz de bu konuya daha yakından bakmak ister misiniz? Bundan daha büyük önem taşıyan, hayatınızı daha derinden etkileyecek bir konu olamaz.f

[Dipnotlar]

a Biyolog Ernst Mayr evrime kesinlikle inansa da, evrime kanıt olarak gösterilen “fosil kaydında çok sayıda boşluk” olduğunu, yani fosil kaydında yeni hayvan gruplarının birdenbire ortaya çıktığını kabul ediyor.

b Bu bozulma, bilim insanlarının termodinamiğin ikinci yasası olarak adlandırdığı yasanın sonucudur. Basitçe ifade edilirse, bu yasaya göre düzenin doğal eğilimi, bozularak düzensizliğe dönüşme yönündedir.

c DNA’nın bazı etkenler sonucunda, örneğin radyasyona veya belli kimyasal maddelere maruz kalarak mutasyona uğraması mümkündür. Fakat bu, yeni türlerin ortaya çıkmasına neden olmaz. (Uyanış! dergisinin Eylül 2006 tarihli sayısındaki “Evrim Gerçek mi?” başlıklı makaleye bakın.)

d Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Sizinle İlgilenen Bir Yaratıcı Var mı? adlı kitaba bakın.

e Kasım 2010 tarihli Uyanış! dergisindeki “Ateist Olarak Yetiştirildim” başlıklı makaleye bakın.

f Yaşamın yaratılışla mı yoksa evrimle mi var olduğu konusunda daha fazla bilgi için, Yehova’nın Şahitleri tarafından yayımlanan Hayat Nasıl Başladı? ve Yaşamın Kökeni Hakkında Beş Önemli Soru adlı kitapçıklara bakın.

[Sayfa 8’deki çerçeve]

İNSAN EVRİMLEŞİYOR MU BOZULUYOR MU?

Bazı bilim insanları, insan genomunun biriken mutasyonlar, yani kusurlar sonucunda giderek bozulduğuna dair ciddi kaygılarını dile getiriyor. Eğer doğruysa, bu bulgu evrim geçirerek geliştiğimiz fikrine ters düşer. Öte yandan insan genomunu Tanrı yarattıysa, neden kusurları var? Kutsal Kitap bilimsel araştırmaların açıklayamadığı bir gerçeği açıklar: İnsandaki kusurluluk günahtan, yani Tanrı’ya itaatsizlikten kaynaklanır. Romalılar 5:12’de şöyle okuruz: “Günah bir insan [Âdem] aracılığıyla ve ölüm günah aracılığıyla dünyaya girdi.” Dolayısıyla insan genomunun giderek bozulması, evrimi çürütür fakat Kutsal Kitabı destekler. Peki genomumuz bozulmaya hep devam mı edecek? Hayır, çünkü Yaratıcımız, dünyanın gidişatına müdahale edeceğine ve ilk atalarımızın yol açtığı tüm zararı telafi edeceğine söz vermiştir. Genomumuzu, evrim gibi rastgele bir süreç değil, Yaratıcımız kusursuz hale getirecek (Vahiy 21:3, 4).

[Sayfa 9’daki çerçeve]

BİR “GÜNÜN” UZUNLUĞU NE KADAR?

Kutsal Kitapta “gün” kelimesi farklı uzunluklardaki dönemler için kullanılır. Örneğin Başlangıç 2:4’te, altı yaratılış “gününün” tamamından “Yehova Tanrı’nın yeri ve göğü yaptığı gün” olarak söz edilir. Anlaşılan bu günlerden her biri oldukça uzun bir dönemdi. İlginç olarak, Kutsal Kitap ilk altı “günün” her birinin bitişinden özellikle bahsederken, yedinci günün bitişinden hiç bahsetmez. Çünkü o gün hâlâ devam etmektedir! (Başlangıç 2:3; İbraniler 4:4-6, 11).

[Sayfa 8’deki resim]

Kendi haline bırakılan şeyler bozulmaya eğilimlidir

[Sayfa 8, 9’daki resim]

Yaratıcının gücü ve diğer nitelikleri evrende açıkça görülür

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş