On Sekizinci Bölüm
Sadakatsizlik Konusunda Dersler
1. Kuşatma altındaki eski bir kentte neler yaşanmış olabilir?
KUŞATMA altındaki eski bir kentte yaşadığınızı varsayın. Surların dışında güçlü, acımasız bir düşman bekliyor. Başka kentleri ele geçirdiğini biliyorsunuz. Şimdi burayı da alıp yağmalamaya, halk arasında tecavüz ve katliama girişmeye kesin kararlı. Düşman orduları doğrudan bir çarpışmaya girilemeyecek kadar kuvvetli. Tek umudunuz surların onlara geçit vermemesi. Burçlardan dışarıya baktığınızda, getirdikleri kuşatma kulelerini görüyorsunuz. Ayrıca savunmanızı yarmak amacıyla mancınıklar da getirmişler. Şahmerdanlarını (koçbaşlarını), surlara tırmanma merdivenlerini, okçularını, savaş arabalarını ve asker kalabalığını görüyorsunuz. Ne dehşet verici bir görünüm!
2. İşaya kitabının 22. babında ne zamanki kuşatma anlatılıyor?
2 İşaya kitabının 22. babında da işte böyle bir kuşatmayı –Yeruşalim kuşatmasını– okuyoruz. Bu ne zaman olmuştu? O bapta anlatılan her özelliğin tümüyle hangi kuşatmada gerçekleştiğini belirlemek zor. Bu peygamberlikte, Yeruşalim’in göreceği çeşitli kuşatmaların genel çizgileriyle anlatıldığı, kavmin yaşayacağı olaylar hakkında genel bir uyarı verildiği anlaşılıyor.
3. Yeruşalim halkı, İşaya’nın anlattığı kuşatma karşısında nasıl davranıyor?
3 Yeruşalim halkı, İşaya’nın anlattığı kuşatma karşısında ne yapıyor? Tanrı’ya ahitle bağlı bir kavim olarak Yehova’ya feryat edip kendisini kurtarması için yakarıyor mu? Hayır, günümüzde Tanrı’ya tapındığını iddia eden birçoklarının da yaptığı gibi, çok akılsızca davranıyor.
Kuşatma Altında Bir Kent
4. (a) ‘Rüyet Vadisi’ nedir, ona neden bu isim verilmiş? (b) Yeruşalim halkı ruhen ne durumdadır?
4 İşaya kitabının 21. babındaki üç hüküm mesajının her biri ‘bildiriyle’ başlıyordu. (İşaya 21:1, 11, 13) Yirmi ikinci bap da “Rüyet vadisi” ile ilgili bir bildiriyle başlayıp şöyle sürüyor: “Şimdi sana ne oldu da, hep birlikte damlara çıktınız?” (İşaya 22:1) “Rüyet Vadisi” ile Yeruşalim kastediliyor. Kent, yükseğe kurulmuş olmasına rağmen çok yüksek dağlarla çevrili olduğundan, vadi diye adlandırılır. Tanrısal kaynaklı birçok rüyet ve vahiy orada verildiğinden, o yere ‘Rüyet Vadisi’ deniyor. Bu nedenle, kent halkının Yehova’nın sözlerine kulak vermesi gerek. Ama onlar bunu yapacaklarına, O’nu göz ardı edip sahte tapınmaya sapmış durumdalar. İşte Tanrı, kenti kuşatan bu düşmanı dikbaşlı kavmine karşı hüküm aracı olarak kullanıyor.—Tesniye 28:45, 49, 50, 52.
5. İnsanlar ihtimal hangi nedenle damlara çıkıyor?
5 Yeruşalim’de halkın evlerinin ‘damına çıkmış’ olduğuna dikkat edin. Eskiden, İsrail evlerinin damı düzdü ve aileler sık sık orada bir araya gelirlerdi. İşaya bu defa, onların bunu hangi nedenle yaptıklarını anlatmıyorsa da, hoşnutsuzluğunu sözleriyle belli ediyor. İhtimal, onlar sahte tanrılarına yakarmak için damlara çıkmıştı. Yeruşalim’in MÖ 607’deki yıkımından önceki yıllarda bunu yapmak âdetleriydi.—Yeremya 19:13; Tsefanya 1:5.
6. (a) Yeruşalim’in içinde hangi koşullar hüküm sürüyor? (b) Bazıları neden eğleniyor; oysa şehrin başına neler gelecek?
6 İşaya peygamberliğine devam ediyor: “Ey şehir, bağırışlarla dolu, gürültülü, şenlikli şehir, . . . . Öldürülmüş olanların kılıçla öldürülmedi, ve cenkte ölmediler.” (İşaya 22:1, 2) Kalabalıkların akınına uğrayan kent kargaşa içindedir. İnsanlar sokaklarda korku içinde bağrışıyor. Bazılarıysa, ya güvenlikte olduklarını sandıklarından ya da tehlikenin geçtiğine inandıklarından eğleniyor.a Oysa bu zamanda eğlenmek akılsızlık! Yakında kenttekilerin birçoğu kılıç darbesinden çok daha acı verici şekilde ölecek. Kuşatma altındaki kent dış kaynaklarla ilişkisi kesildiğinden yiyecek alamıyor. Stoklarsa giderek tükeniyor. Kentte açlık ve olağanüstü kalabalık nedeniyle salgın hastalıklar başlayacak. Böylece Yeruşalim’dekilerin birçoğu ya açlıktan ya da hastalıktan ölecek. Hem MÖ 607’de, hem de MS 70’te bunlar olur.—II. Kırallar 25:3; Yeremyanın Mersiyeleri 4:9, 10.b
7. Kuşatma sırasında Yeruşalim yöneticileri ne yapıyor, başlarına ne geliyor?
7 Yeruşalim’in yöneticileri yaşanan bu kriz sırasında ne yapıyorlar? İşaya bunun cevabını veriyor: “Bütün hâkimlerin birlikte kaçtılar, okçular tarafından bağlandılar (bir yay bile çekilmeden tutsak alındılar); senden ele geçenler hepsi birlikte bağlandılar, onlar ki, uzağa kaçmışlardı.” (İşaya 22:3) Bu yöneticiler ve yiğitler kaçarlarsa da, yakalanırlar. Üzerlerine bir yay bile çekilmeden tutsak alınırlar. Bunlar MÖ 607’de olur. Yeruşalim surlarında gedik açılınca, Kral Tsedekiya geceleyin yiğitleriyle birlikte kaçar. Düşman bunu öğrenir, peşlerine düşer ve Eriha [Ceriko] ovalarında onları yakalar. Yiğitler kaçışıp dağılırlar. Tsedekiya yakalanır, gözleri çıkarılır, zincire vurulup Babil’e götürülür. (II. Kırallar 25:2-7) Sadakatsizliğinin ne feci bir sonucu!
Felaketin Yol Açtığı Derin Üzüntü
8. (a) İşaya, Yeruşalim’in başına geleceği bildirilen felakete nasıl tepki gösteriyor? (b) Yeruşalim’de hangi sahne yaşanacak?
8 Bu peygamberlik İşaya’yı derinden etkiler. Şunları der: “Gözünüzü benden çevirin, acı acı ağlıyayım; kavmım kızının soyulmasından ötürü beni teselliye çalışmayın.” (İşaya 22:4) İşaya, Moab’ın ve Babil’in başına geleceği bildirilen felaketten ötürü büyük üzüntü duymuştu. (İşaya 16:11; 21:3) Şimdiyse, kendi kavminin başına gelecek felaketi düşündüğünde çok daha büyük bir dehşete kapılıp ağlıyor. Teselli edilemez durumdadır. Neden? “Çünkü orduların Rabbi Yehova tarafından rüyet vadisinde, gürültü, ve çiğnenme, ve şaşkınlık, duvarların yıkılması, ve dağlara feryat etme günüdür.” (İşaya 22:5) Yeruşalim vahşi bir gürültüyle dolacak. Panik içindeki insanlar amaçsızca oraya buraya koşuşacak. Düşman surlarda gedik açmaya başladığında “dağlara feryat” edilecek. Acaba bu, kent halkının Tanrı’ya Moriya Dağı’ndaki kutsal mabedinde feryat edeceği anlamına mı geliyor? Olabilir. Ama sadakatsizliklerine bakılacak olursa, dehşet çığlıklarının çevre dağlardan yankılanacağı anlamına gelmesi çok daha olası.
9. Yeruşalim’i tehdit eden orduyu tanımlayın.
9 Yeruşalim’i ne tür bir düşman tehdit ediyor? İşaya şunları anlatıyor: “Elam, adamlarla dolu cenk arabaları, ve atlılarla beraber, ok kılıfını sırtına vurdu; ve Kir kalkanın örtüsünü çıkardı.” (İşaya 22:6) Düşman ordusu tam teçhizatlı. Okçuların kılıfları oklarla dolu. Savaşçılar çarpışma için kalkanlarını hazırlıyor. Savaş arabaları, savaş için eğitilmiş atları var. Orduda, bugünkü Basra Körfezi’nin kuzeyinde yer alan Elam ile, muhtemelen Elam’ın komşusu Kir askerleri de bulunuyor. Bu ülkelerden söz edilmesi, istilacıların çok uzaklardan geldiğini gösteriyor. Ayrıca Hizkiya’nın zamanında Yeruşalim’i tehdit eden orduda Elam okçularının bulunduğunun işareti de olabilir.
Savunma Girişimleri
10. Hangi gelişme kent için felaket demektir?
10 İşaya gelişen durumu anlatıyor: “Vaki oldu ki, senin en iyi vadilerin cenk arabaları ile doldu, ve atlılar kapıya karşı dizildiler. Ve Yahudanın örtüsünü kaldırdı.” (İşaya 22:7, 8a) Yeruşalim’in dışındaki vadiler savaş arabaları ve atlılarla dolu. Kentin kapılarına saldırmak üzere dizilmişler. Acaba Yahudanın kaldırılan “örtüsü” nedir? Herhalde kentin kapılarından biridir. Onun alınması kenti savunanlar için felaket demektir.c Bu savunma “örtüsü” kaldırılırsa, şehir saldırganlara tamamen açık kalır.
11, 12. Yeruşalim halkı savunma için hangi önlemleri alıyor?
11 İşaya şimdi kavmin savunma amacıyla girişeceği işlere dikkati çekiyor. Akıllarına ilk gelen, silaha sarılmak olacak! “Sen de o gün orman evinin silâhlarına baktın. Ve Davud şehrinin çatlaklarını gördünüz, onlar çoktu; ve aşağıki havuzun sularını topladınız.” (İşaya 22:8b, 9) Silahlar Orman Sarayı’nın silah deposunda saklanmaktadır. Bu depoyu Süleyman yaptırmıştı. Lübnan’ın sedir ağaçlarından inşa edildiğinden ‘Lübnan Ormanı evi’ adıyla tanınmaktadır. (I. Kırallar 7:2-5) Surlardaki gedikler inceleniyor. Savunma için yeterli miktarda su depolanıyor. Halkın yaşayabilmek için suya ihtiyacı var. Su olmadan kent ayakta kalamaz. Yine de, onların Yehova’dan kendilerini kurtarmasını dilediklerine ilişkin tek bir söz bile edilmediğine dikkat edin. Yehova’ya değil, kendi kaynaklarına güveniyorlar. Biz bu hatayı asla yapmayalım!—Mezmur 127:1.
12 Surdaki gedikleri onarmak için ne yapılabilir? “Yeruşalimin evlerini saydınız, ve duvarı pekiştirmek için evleri yıktınız.” (İşaya 22:10) Malzemelerini gediklerin onarımında kullanabilmek için evleri inceleyip hangilerini yıkmaları gerektiğini belirlemeye çalışıyorlar. Bunu düşmanın surların denetimini tamamen eline geçirmesini önlemek amacıyla yapıyorlar.
İmansız Kavim
13. Halk ne şekilde su depolamaya çalışıyor, fakat kimi unutuyor?
13 “Eski havuzun suları için iki duvar arasında su hazinesi yaptınız. Fakat bu işi etmiş olana bakmadınız, ve bunu çoktan tasarlıyanı saymadınız.” (İşaya 22:11) Hem bu, hem de 9. ayette anlatılan su depolama çabaları, bize Kral Hizkiya’nın kenti Asur istilasından korumak amacıyla giriştiği eylemi hatırlatıyor. (II. Tarihler 32:2-5) Ancak şu var ki, İşaya’nın bu peygamberlikte değindiği kent halkı tamamen imansızdır. Hizkiya’nın tersine, kenti savunmaya çalışırken Yaratıcı’yı aklından bile geçirmiyorlar.
14. Yehova’nın uyarı mesajına rağmen, halk hangi akılsızlığı yapıyor?
14 İşaya peygamberliğine devam ediyor: “Orduların Rabbi Yehova, o gün ağlayışa, ve dövünmeye, ve saç yolmaya, ve çul kuşanmaya çağırdı; ve işte, meserret ve sevinç, öküzler kesme ve koyunlar boğazlama, et yeme ve şarap içme vardı: Yiyelim ve içelim, çünkü yarın öleceğiz, diyordunuz.” (İşaya 22:12, 13) Yeruşalim halkı Yehova’ya başkaldırdığına pişman olduğunu gösteren hiçbir davranışta bulunmuyor. Tövbe belirtisi olarak ağlamıyor, saçını kesip çul kuşanmıyor. Bunları yapsaydı, Yehova herhalde onu gelecek felaketlerden esirgerdi. Böyle davranacağına, kendini bedensel zevklere veriyor. Günümüzde, Tanrı’ya iman etmeyen birçok insanda da aynı tutum görülüyor. Bu insanlar dirilme ya da gelecekte Cennet yeryüzünde yaşama gibi bir ümide sahip olmadıklarından “yiyelim ve içelim, çünkü yarın öleceğiz” diyerek kendilerini tamamen zevke veriyorlar. (I. Korintoslular 15:32) Ne büyük bir dargörüşlülük! Böyle davranacaklarına, Yehova’ya güvenselerdi, sonsuz bir ümide sahip olurlardı!—Mezmur 4:6-8; Süleymanın Meselleri 1:33.
15. (a) Yehova, Yeruşalim’e karşı hangi hüküm mesajını veriyor, hükmü kim yerine getiriyor? (b) Yeruşalim’in başına gelen felaketin benzeri neden Hıristiyan Âleminin de başına gelecek?
15 Kuşatma altındaki Yeruşalim halkı bundan böyle güvenlik nedir bilmeyecek. İşaya şunları diyor: “Orduların RABBİ kulaklarıma işittirdi: Gerçek, ölünciye kadar bu kötülük size bağışlanmıyacaktır, orduların Rabbi Yehova diyor.” (İşaya 22:14) Kavim yüreğinin katılığından ötürü bağışlanmayacak. Ölümden asla kurtulamayacak. Bu kesin. Bunu orduların Egemen Rabbi Yehova söyledi. İşaya’nın peygamberliğine uygun olarak, sadakatsiz Yeruşalim’in başına iki kez felaket gelir. Önce Babil orduları, sonra da Romalılar tarafından yıkılır. Öyleyse, Tanrı’ya tapındığını iddia eden, ama aslında işleriyle O’nu reddeden sadakatsiz Hıristiyan Âleminin başına da felaket gelecek. (Titus 1:16) Tanrı’nın adil yollarını hiçe sayan diğer dünya dinleriyle birlikte, Hıristiyan Âleminin de günahları “göke kadar erişti.” Tanrı’ya başkaldıran Yeruşalim’in kötülüğü gibi, onlarınki de bağışlanmayacak kadar büyük.—Vahiy 18:5, 8, 21.
Bencil Kâhya
16, 17. (a) Şimdi kim Yehova’dan bir uyarı mesajı alıyor, neden? (b) Şebna’nın gözü yükseklerde olduğundan başına ne gelecek?
16 Peygamber şimdi dikkatini sadakatsiz bir kavimden, sadakatsiz bir kişiye yöneltiyor. Şunları yazıyor: “Orduların Rabbi Yehova şöyle diyor: Git, o kâhyanın, kıral evi üzerinde olan Şebnanın yanına gir de kendisine de: Senin burada ne işin var? ve burada kimin var ki, kendine bu yerde kabir kazdın? Yüksek yerde kabrini kazdı, kayada kendine mesken oydu.”—İşaya 22:15, 16.
17 Şebna, ‘kral evi’ –muhtemelen kral Hizkiya’nın evi– üzerinde kâhyadır. O çok nüfuzlu bir konumdadır, kraldan hemen sonra gelen kişidir. Ondan çok iş bekleniyor. (I. Korintoslular 4:2) Oysa o, her şeyden önce halkın sorunlarıyla ilgilenmesi gerekirken, kendini yüceltmeye çalışıyor. Kendine, yüksek sarp bir kayalık üzerine kralınkinden aşağı kalmayan çok lüks bir mezar oyduruyor. Bunu gören Yehova, İşaya’ya bu sadakatsiz kâhyayı uyarmasını ilham ediyor. “Ey güçlü kişi, RAB seni tuttuğu gibi şiddetle savuracak. Top gibi evirip çevirip geniş bir ülkeye fırlatacak. Orada öleceksin, gurur duyduğun arabaların orada kalacak. Efendinin evi için utanç nedenisin! Seni görevden alacak, makamından alaşağı edeceğim.” (İşaya 22:17-19, YÇ) Yalnızca kendini düşündüğünden Şebna’nın Yeruşalim’de basit bir mezarı bile olmayacak. Bunun yerine, top gibi fırlatılıp atıldığı uzak bir ülkede ölecek. Bu, Tanrı’nın hizmetçileri arasında yetki verilen herkese bir uyarıdır. Konumlarını kötüye kullanmaları, bu yetkilerini kaybetmeleriyle ve büyük olasılıkla görevlerinden alınmalarıyla sonuçlanacak.
18. Şebna’nın yerine kim geçirilecek, o kişiye Şebna’nın resmi giysilerinin ve Davud evinin anahtarının verilecek olması ne anlama geliyor?
18 Acaba Şebna görevinden nasıl alınacak? Yehova, İşaya aracılığıyla bunu açıklıyor: “O gün vaki olacak ki, kulum Hilkiya oğlu Elyakimi çağıracağım; ve senin cübbeni ona giydireceğim, ve senin kuşağınla onu kuvvetlendireceğim, ve senin salâhiyetini onun eline vereceğim; ve Yeruşalimde oturanlara, ve Yahuda evine baba olacak. Ve Davud evinin anahtarını onun omuzuna koyacağım; ve o açacak ve kimse kapamıyacak; ve o kapıyacak ve kimse açmıyacak.” (İşaya 22:20-22) Şebna’nın yerine geçirilecek Elyakim’e, Davud evinin anahtarıyla birlikte kâhyanın resmi giysileri de verilecek. Mukaddes Kitapta “anahtar” sözcüğü, yetki, iktidar ya da güç simgesi olarak kullanılır. (Matta 16:19 ile karşılaştırın.) Eski zamanlarda, anahtarların emanet edildiği kral danışmanları, muhtemelen saraydaki odaların genel denetimiyle ilgileniyor, hatta kralın hizmetinde kullanılacak adaylar arasında seçim bile yapıyorlardı. (Vahiy 3:7, 8 ile karşılaştırın.) Bu nedenle, kâhyalık önemli bir görevdir ve bu konumda hizmet edenden çok iş beklenir. (Luka 12:48) Şebna yetenekli olabilir, ama sadakatsiz olduğundan Yehova onun görevini başkasına verecek.
İki Simgesel Kazık
19, 20. (a) Elyakim, kavmi için nasıl bir nimet olacak? (b) Şebna’ya asılı kalmaya devam edenin başına ne gelecek?
19 Yehova, sonunda yetkinin Şebna’dan Elyakim’e geçeceğini simgesel bir dille anlatıyor. Şunları bildiriyor: “ ‘Onu [Elyakim’i] sağlam yere çakılmış çadır kazığı yapacağım, ailesi için onur kürsüsü olacak. Ailenin ağırlığı –soyundan türeyen herkes– taslardan kâselere kadar her küçük kap ona asılacak.’ Her Şeye Egemen RAB diyor ki: ‘O gün sağlam yere çakılmış kazık [Şebna] yerinden çıkacak, kırılıp düşecek, ona asılan yük de yok olacak.’ Çünkü RAB böyle diyor.”—İşaya 22:23-25, YÇ.
20 Bu ayetlerdeki birinci kazık Elyakim’dir. O, babası Hilkiya’nın evine “onur kürsüsü” olacak. Şebna’nın tersine, babasının evine ya da adına utanç getirmeyecek. Elyakim evdeki kaplara, başka sözlerle kralın hizmetinde çalışanlara sağlam bir destek olacak. (II. Timoteos 2:20, 21) Bunun tersine, ayetteki ikinci kazık ile kastedilen Şebna’dır. Yere sağlamca çakılıymış gibi görünse de, yerinden çıkarılacak. Ona ‘asılı’ duran düşecek.
21. Çağımızda kim Şebna gibi görevinden alındı, neden ve kimin tarafından?
21 Şebna’nın başından geçenler bize, Tanrı’ya tapındığını iddia edenlerden hizmet imtiyazları alanların, bu ayrıcalıklarını, başkalarına hizmet etmek ve Yehova’ya onur getirmek üzere kullanmaları gerektiğini hatırlatır. Kendilerini zengin etmek ya da itibarlarını artırmak amacıyla konumlarını kötüye kullanmamalıdırlar. Örneğin Hıristiyan Âlemi, uzun zaman boyunca kendini İsa Mesih’in yerdeki temsilcisi, atanmış kâhya olarak tanıttı. Ama kendini yüceltmeye uğraşarak babasına utanç getiren Şebna gibi, Hıristiyan Âleminin liderleri de sürekli zenginlik ve güç peşinde koşarak Yaratıcı’ya utanç getirdiler. Bu nedenle, 1918’de hükmün ‘Tanrı’nın evinden başlama’ vakti gelince, Yehova Hıristiyan Âlemini görevden aldı. Başka bir kâhya, “sadık ve akıllı kâhya” oluşturuldu ve İsa’nın yerdeki ev halkı üzerine atandı. (I. Petrus 4:17; Luka 12:42-44) Bu bileşik sınıf Davud evinin “anahtarı” ile simgelenen sorumluluğu üstlenmeye layık olduğunu gösterdi. Kendisinden ruhi destek isteyen her farklı “kap”, başka sözlerle farklı sorumluluklara sahip meshedilmişler, onun sağlam bir “kazık” gibi güvenilir bir dayanak olduğunu gördüler. Eski Yeruşalim’in ‘kapılarında olan yabancı’ gibi, “başka koyunlar” da bu ‘kazığa’ –çağdaş Elyakim’e– ‘asılı’ duruyorlar.—Yuhanna 10:16; Tesniye 5:14.
22. (a) Şebna’nın kâhyalıktan alınmasının neden tam vaktiydi? (b) Çağımızda ‘sadık ve akıllı kâhyanın’ atanmasının neden tam vaktiydi?
22 Sanherib ile ordularının Yeruşalim’i tehdidi sırasında, Şebna’nın görevi Elyakim’e verilmişti. Benzer şekilde, Şeytan ve güçlerinin ‘Tanrı’nın İsraili’ ve başka koyunlardan arkadaşlarına karşı girişecekleri son saldırıyla nihayete erecek olan bu sonun vaktinde, ‘sadık ve akıllı kâhyaya’ da hizmet görevi verildi. (Galatyalılar 6:16) Hizkiya’nın zamanında olduğu gibi, bu saldırı yine adaletin düşmanlarının yok edilmesiyle sonuçlanacak. Asur’un Yahuda’yı istilasında sadık Yeruşalim halkının sağ kaldığı gibi, ‘sağlam yere çakılmış kazığa’, sadık kâhyaya asılı olanlar da sağ kalacak. Öyleyse, gözden düşen ‘kazığa’, yani Hıristiyan Âlemine ‘asılı’ durumda olmamak ne kadar akıllıca bir davranış!
23. Şebna’ya sonunda ne olur, bundan ne ders alabiliriz?
23 Şebna’ya ne olur? Onun hakkında İşaya 22:18’de kayıtlı peygamberliğin nasıl gerçekleştiğini anlatan bir kayda sahip değiliz. Kendini yükseltişi ve sonra utanç içine düşüşüyle Hıristiyan Âlemine benzerlik gösteriyor, ama Şebna bu tedipten ders almış olmalı. Bu bakımdan Hıristiyan Âleminden çok farklı. Asur’dan gelen Rabşake Yeruşalim’den teslim olmasını istediği sırada, dışarıya onunla görüşmeye giden heyetin başında Hizkiya’nın yeni kâhyası Elyakim var. Ama kral kâtibi sıfatıyla Şebna da onun yanında. Anlaşılan Şebna hâlâ kralın hizmetinde bulunuyor. (İşaya 36:2, 22) Tanrı’nın teşkilatında hizmet konumlarını kaybedenler için ne güzel bir ders! Öfkelenip içerleyecekleri yerde, Yehova hangi görevde çalışmalarına izin veriyorsa o görevde hizmete devam etmeleri en akıllıca davranıştır. (İbraniler 12:6) Bunu yapmakla, Hıristiyan Âleminin başına gelecek felaketten kendilerini kurtarmış olurlar. Sonsuza dek Tanrı’nın lütfunu ve bereketini kazanırlar.
[Dipnotlar]
a MS 66’da Yeruşalim’i kuşatan Roma orduları geri çekilince Yahudilerin birçoğu şenlik yaptı.
b Birinci yüzyıl tarihçisi Josephus’a göre, MS 70’te Yeruşalim’de açlık öylesine şiddetliydi ki, insanlar derileri, otları, samanları yediler. Kayda geçmiş bir olaya göre, bir anne çocuğunu pişirip yedi.
c “Yahuda’nın örtüsü”, kentin, silahlarının depolandığı, askerlerin konakladığı müstahkem yerleri gibi başka bir korunma aracı da olabilir.
[Sayfa 231’deki resim]
Kaçan Tsedekiya yakalanır ve gözleri çıkarılır
[Sayfa 232, 233’teki resim]
Yeruşalim’de kapana kıstırılan Yahudiler için gelecek çok korkunç
[Sayfa 239’daki resim]
Hizkiya, Elyakim’i ‘sağlam yere çakılı kazık’ yapar
[Sayfa 241’deki resim]
Şebna gibi, Hıristiyan Âleminin birçok lideri de kendilerini zengin ederek Yaratıcı’ya utanç getirdi
[Sayfa 242’deki resimler]
Çağımızda sadık bir kâhya sınıfı İsa’nın ev halkı üzerine atandı