“Canlanacaksınız”

1-3. Babil’deki Yahudilerin ruh hali neden değişti? (Bölümün başındaki resme bakın.)

BABİL’DEKİ Yahudi sürgünlerin ruh hali birdenbire değişti. Hezekiel beş yıldır onların boş bir ümide sarıldığını göstermeye çalışmıştı. Fakat insanlar bir felaketin yaklaştığını duymak istemiyordu. Hezekiel’in yaptığı canlandırmaların, verdiği örneklerin ve bildirdiği mesajların hiçbiri işe yaramamıştı. Sürgündeki halk Yehova’nın, Yeruşalim’in yıkılmasına izin vereceğine inanmıyordu. Hatta Babil ordularının Yeruşalim’i kuşattığını öğrendiklerinde bile bu değişmedi. Orada yaşayanların güvende olduklarından hiç şüpheleri yoktu.

² Fakat şimdi, kuşatmanın başlamasından iki yıl sonra, Yeruşalim’den Babil’e kaçan biri şu haberi getirdi: “Şehir ele geçirildi!” Bu haber sürgünleri perişan etti. Sevdikleri şehri, kutsal mabedi ve değerli toprakları kaybetmişlerdi. Bunun olduğuna inanmakta güçlük çekiyorlardı. Uzun zamandır besledikleri ümit yerini çaresizliğe bıraktı (Hez. 21:7; 33:21).

³ Tüm umutlarının tükendiği bir anda Yehova Hezekiel’e bir görüntü gösterdi. Harika bir ümit veren bu görüntüyle Yehova altüst olmuş sürgünlere hangi mesajı bildirmek istedi? Bu görüntü bugün Tanrı’nın toplumu için ne anlama geliyor? Biz kişisel olarak bundan nasıl yarar görebiliriz? Tüm bunları öğrenmek için Yehova’nın Hezekiel’e bildirdiklerini inceleyelim.

“Kemiklere Neler Olacağıyla İlgili Sözlerimi Bildir” ve “Rüzgâra Sözlerimi Bildir”

4. Gördüğü görüntüde Hezekiel’in dikkatini çeken neydi?

⁴ Hezekiel 37:1-10’u okuyun. Hezekiel gördüğü görüntüde kendini kemiklerle dolu bir ovada buldu. Yehova Hezekiel’i tüm ovaya dağılmış kemiklerin “arasında dolaştırdı.” Sanki görüntünün etkisini tam olarak hissetmesini istiyordu. Ovada gezinirken Hezekiel’in dikkatini çeken iki şey oldu: Kemiklerin sayısı ve onların durumu. O, gördüklerini şöyle anlattı: “Ovanın üzeri kemiklerle doluydu ve hepsi kupkuruydu.”

5. Yehova Hezekiel’e hangi iki emri verdi? Hezekiel bu emirleri yerine getirince neler oldu?

⁵ Sonra Yehova kademeli bir canlanmayı başlatmak için Hezekiel’e iki emir verdi. İlk emre göre Hezekiel kemiklere canlanacaklarını bildirmeliydi (Hez. 37:4-6). Hezekiel bu sözleri bildirir bildirmez ‘sesler duyuldu, takırtı sesleri geldi ve kemikler bir araya gelmeye başladı’ (Hez. 37:7, 8). Sonra ‘kemikler kaslarla, etle kaplandı ve üzerleri deriyle örtüldü.’ İkinci emre göre de Hezekiel rüzgâra bedenlerin üzerine esmesini söylemeliydi. Peygamber Yehova’nın sözlerini bildirdiğinde, “Onların içine soluk doldu, canlanıp ayağa kalkmaya başladılar ve koskoca bir ordu oldular” (Hez. 37:9, 10).

“Kemiklerimiz Kurudu, Ümidimiz Tükendi”

6. Yehova’nın hangi sözleri Hezekiel’in bu görüntüyü anlamasına yardım etti?

⁶ Bundan sonra Yehova Hezekiel’e bu görüntünün ne anlama geldiğini açıkladı. Şöyle dedi: “Bu kemikler tüm İsrail halkıdır.” Gerçekten de sürgündeki Yahudiler Yeruşalim’in harap edildiğini öğrenince kendilerini ölü gibi hissettiler. Dövünerek şöyle diyorlardı: “Kemiklerimiz kurudu, ümidimiz tükendi, mahvolduk” (Hez. 37:11; Yer. 34:20). Onların bu feryadına cevap olarak Yehova kemiklerle ilgili kasvetli görüntünün anlamını açıkladı. Bu görüntü aslında İsrail halkı için parlak bir ümit mesajı içeriyordu.

7. Hezekiel 37:12-14’te kayıtlı olduğu gibi Yehova Hezekiel’e neler açıkladı? Böylece sürgündeki halkına hangi güvenceyi verdi?

⁷ Hezekiel 37:12-14’ü okuyun. Yehova bu görüntü aracılığıyla sürgündeki halka şu güvenceyi verdi: Onları hayata döndürecek, memleketlerine geri götürecek ve oraya yerleşmelerine izin verecekti. Üstelik Yehova onlara “halkım” diye sesleniyordu. Bu sözler umutlarını yitirmiş sürgünlere çok cesaret vermiş olmalı. Bu vaadin yerine geleceğinden neden emin olabilirlerdi? Çünkü bu vaadi veren bizzat Yehova’ydı. O şöyle dedi: “Ben Yehova, bunları Ben söyledim ve yaptım.”

8. (a) “Tüm İsrail halkı” nasıl ruhen ölü duruma geldi? (b) Hezekiel 37:9 İsrailoğullarının mecazi ölümünün sebebini nasıl açıklıyor? (Dipnota bakın.)

⁸ Bu görüntünün kasvetli kısmı eski İsrail milleti üzerinde nasıl gerçekleşti? Aslında İsrailoğulları MÖ 740 yılında zaten ruhen ölmeye başlamıştı. O yıl on kabilelik krallık yıkıldı ve halkı sürgüne götürüldü. 130 yıl kadar sonra Yahuda halkı da sürgün edildi. Artık “tüm İsrail halkı” esir düşmüştü (Hez. 37:11). Mecazi anlamda sürgünlerin hepsi Hezekiel’in gördüğü kemikler kadar ölüydü.a Ayrıca Hezekiel’in gördüğü kemiklerin “kupkuru” olduğunu hatırlayın. Bu, İsrailoğullarının ölüye benzer durumunun çok uzun yıllar devam ettiğini gösteriyordu. Gerçekten de İsrail ve Yahuda için bu durum MÖ 740’tan 537’ye kadar, yani 200 yıldan uzun bir süre devam etti (Yer. 50:33).

9. Eski İsrail milleti ve “Tanrı’nın İsraili” hangi benzer şeyleri yaşadı?

⁹ İsrail hakkında bildiren sözler daha büyük çapta da gerçekleşti (Elçi. 3:21). Eski İsrail milleti mecazi anlamda ‘öldürülmüştü’ ve uzun yıllar ruhen ölü durumda kalmıştı. Aynı şekilde “Tanrı’nın İsraili” yani meshedilmiş Hıristiyan cemaati de mecazi anlamda öldürüldü (Gal. 6:16). Uzun yıllar ölüme benzeyen bir esarette kaldı. Onların ruhi durumu “kupkuru” kemiklere benzetilebilirdi (Hez. 37:2). Önceki bölümde ele aldığımız gibi bu esaret MS ikinci yüzyılda başladı. İsa’nın buğday ve delicelerle ilgili verdiği örnek bu durumun yüzyıllarca devam edeceğini gösterdi (Mat. 13:24-30).

‘Kemikler Bir Araya Gelmeye Başladı’

10. (a) Hezekiel 37:7, 8’de Tanrı, halkıyla ilgili neyi bildirildi? (b) Sürgündeki imanlı Yahudilerin ümitlerini neler güçlendirmiş olabilir?

¹⁰ Geçmişte Yehova halkının yavaş yavaş canlanacağını bildirmişti (Hez. 37:7, 8). Sürgündeki imanlı Yahudiler memleketlerine geri dönecekti. Bu ümitlerini güçlendiren neydi? Belki de onlara ümit veren şeylerden biri, daha önce yaşamış peygamberlerin bildirdiği sözlerdi. Örneğin İşaya “kutsal bir tohum” dediği bir grubun İsrail topraklarına geri döneceğini bildirmişti (İşa. 6:13; Eyüp 14:7-9). Şüphesiz, Hezekiel’in kaleme aldığı sözler de bu umudun canlı kalmasına yardım etti. Ayrıca Daniel Peygamber gibi sadık kişilerin Babil’de bulunması onlara güç vermiş olmalı. Babil şehrinin MÖ 539’da beklenmedik düşüşüyle de umutları iyice arttı.

11, 12. (a) “Tanrı’nın İsraili” yavaş yavaş nasıl canlandı? (“Saf ve Temiz İbadet Yavaş Yavaş Canlandı” başlıklı açıklamaya da bakın.) (b) Hezekiel 37:10 ayetindeki ifade hangi soruyu doğuruyor?

¹¹ Benzer şekilde “Tanrı’nın İsraili” yani meshedilmiş Hıristiyan cemaati yavaş yavaş nasıl canlandı? Yüzyıllar süren esaretin ardından Tanrı’yı seven kişiler O’na doğru şekilde ibadet etmek için harekete geçti. Böylece “sesler duyuldu, takırtı sesleri” geldi. Örneğin 16. yüzyılda William Tyndale, Kutsal Kitap’ı İngilizceye tercüme etti. Artık sıradan insanlar Kutsal Kitap’ı okuyabilirdi. Bu gelişme Katolik din adamlarını çok öfkelendirdi. Tyndale öldürüldü. Buna rağmen, cesur kişiler Kutsal Kitap’ı başka dillere tercüme etmeye devam etti. Karanlık dünyada hakikat ışığı giderek daha çok parlamaya başladı.

¹² Daha sonra Charles T. Russell ve arkadaşları Kutsal Kitap hakikatlerini ortaya çıkarmak için gayretle çalışmaya başladı. Sanki kemikler ‘kaslarla ve etle’ kaplanıyordu. Zion’s Watch Tower ve diğer yayınlar yardımıyla dürüst kişiler Kutsal Kitap hakikatlerini öğrendi ve Tanrı’nın meshedilmiş kullarına katıldı. 1900’lü yılların başında “Yaratılışın Fotodramı” ve “The Finished Mystery” kitabı gibi araçlar da Tanrı’nın meshedilmiş halkına güç verdi. Çok geçmeden Tanrı’nın halkının “ayağa kalkma” vakti geldi (Hez. 37:10). Bu ne zaman ve nasıl oldu? Eski Babil’de yaşanan olaylar bu sorunun cevabını bulmamıza yardım edecek.

“Canlanıp Ayağa Kalkmaya Başladılar”

13. (a) Hezekiel 37:10, 14’teki sözler MÖ 537’den itibaren nasıl gerçekleşmeye başladı? (b) Hangi ayetler on kabilelik krallıktan bazılarının İsrail’e geri döndüğünü gösteriyor?

¹³ Babil’deki Yahudiler, MÖ 537 yılından itibaren bu görüntünün gerçekleşmesine şahit oldu. Yehova onları esaretten kurtardı ve İsrail’e dönmelerine izin verdi. Böylece onları canlandırıp ‘ayağa kaldırmış’ oldu. 42.360 Yahudi ve başka milletlerden 7.000 kadar kişi Babil’den yola çıktı (Ezra 1:1-4; 2:64, 65; Hez. 37:14). Onlar Yeruşalim’i ve mabedi yeniden inşa edecekti ve İsrail topraklarına yerleşecekti. 70 yıl kadar sonra yaklaşık 1.750 Yahudi sürgün daha Ezra’yla birlikte Yeruşalim’e döndü (Ezra 8:1-20). Böylece toplam 44.000’den fazla Yahudi memleketine geri döndü. Bu gerçekten de ‘koskoca bir orduydu’ (Hez. 37:10). Ayrıca Tanrı’nın Sözü on kabilelik krallıktan da geri dönen kişilerin olduğunu gösteriyor. Onların ataları MÖ 740’ta Asurlular tarafından sürgüne götürülmüştü. Artık onlar da memleketlerine dönerek mabedin yeniden inşa edilmesine yardım edebilirdi (1. Tar. 9:3; Ezra 6:17; Yer. 33:7; Hez. 36:10).

14. (a) Canlanmayla ilgili sözlerin daha büyük çapta ne zaman yerine geleceğini anlamamıza Hezekiel 37:24 ayeti nasıl yardım ediyor? (b) 1919’da neler oldu? (“‘Kuru Kemikler’ ve ‘İki Şahit’ Birbiriyle Nasıl Bağlantılı?” başlıklı açıklamaya da bakın.)

¹⁴ Hezekiel’in sözlerinin bu kısmı daha büyük çapta nasıl gerçekleşti? Onun bildirdiği diğer sözler bunu anlamamıza yardım ediyor. Hezekiel’in canlanmayla ilgili gördüğü görüntü, ancak Davut’la temsil edilen İsa Mesih kral olarak hüküm sürmeye başladıktan bir süre sonra gerçekleşecektib (Hez. 37:24). Gerçekten de 1919’da Yehova halkına ruhunu verdi. Böylece onlar ‘canlandı’ ve Büyük Babil’in esaretinden kurtuldu (İşa. 66:8). Sonra Yehova onların “topraklarına” dönmelerine yani ruhi cennete yerleşmelerine izin verdi. Peki Yehova’nın günümüzdeki halkı nasıl “koskoca bir ordu” oldu?

15, 16. (a) Yehova’nın günümüzdeki halkı nasıl “koskoca bir ordu” haline geldi? (b) Hezekiel’in sözleri, karşılaştığımız zorluklarla başa çıkmamıza nasıl yardım eder? (“Yehova Bizi Ayağa Kaldırır” başlıklı açıklamaya bakın.)

¹⁵ Mesih’in 1919’da sadık hizmetkârı tayin etmesinden kısa bir süre sonra Zekeriya’nın sözleri gerçekleşmeye başladı. Sürgünden dönen halkın arasında hizmet eden bu peygamber şunları bildirmişti: ‘Birçok halk ve güçlü millet Yehova’ya danışmak için gelecek.’ Zekeriya, onlardan “tüm milletlerden ve dillerden on kişi” diye söz etti. Bu kişiler ruhi İsrail’i temsil eden “bir Yahudinin” giysisine yapışacaktı ve şöyle diyecekti: “Biz de sizinle gidelim, çünkü Tanrı’nın sizinle olduğunu duyduk” (Zek. 8:20-23).

¹⁶ Bugün ruhi İsrail (meshedilenler) ve “on kişi” (başka koyunlar) birlikte gerçekten de sayıları milyonlara varan “koskoca bir ordu” oluşturuyor (Hez. 37:10). Mesih’in ordusu giderek büyüyor. Biz de Kralımız İsa’nın askerleri olarak onun izinden gidiyoruz ve gelecekte bize vereceği nimetlere doğru kararlılıkla ilerliyoruz (Mezm. 37:29; Hez. 37:24; Filip. 2:25; 1. Sel. 4:16, 17).

17. Sonraki bölümde neyi ele alacağız?

¹⁷ Saf ve temiz ibadetin yeniden canlanması, Tanrı’nın toplumuna önemli bir sorumluluk getirecekti. Nasıl bir sorumluluk? Cevabı bulmak için Yeruşalim’in yıkımından önce Yehova’nın Hezekiel’e verdiği bir görevi inceleyelim. Bir sonraki bölümde bunu ele alacağız.