Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w80 1/2 s. 19-25
  • Dirilme Vasıtasıyla Gelecek Bir Hayat

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dirilme Vasıtasıyla Gelecek Bir Hayat
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ŞİMDİ ÖLÜMDEN HAYATA GEÇMEK
  • Hayat Dirilmesi ve Hüküm Dirilmesi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • “Ben de Onu Son Günde Dirilteceğim”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
  • “Yol, Hakikat ve Yaşam”
    “Gel Benim Takipçim Ol”
  • İsa Gerçekten Tanrı’nın Oğlu muydu?
    Uyanış!—2006
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1980 (İnceleme Serisi 52-59)
w80 1/2 s. 19-25

Dirilme Vasıtasıyla Gelecek Bir Hayat

“İnsanoğlunun etini yiyip kanını içmedikçe, kendinizde hayat yoktur”—Yuh. 6:53.

1, 2. İsa, Yuhanna 6:53, 54’de ne demişti? Hangi öğretiye inananlar için bu sözleri anlamak zordur?

İNSAN canının ölmezliği öğretisi oldukça yaygındır. Bu nedenle, bu öğretiye inananlar için İsa’nın Mukaddes Kitapta Yuhanna 6:53, 54’te kayıtlı şu sözlerinin doğruluğunu anlamak herhalde oldukça zordur.

2 “Doğrusu ve doğrusu size derim: İnsanoğlunun etini yiyip kanını içmedikçe, kendinizde hayat yoktur. Benim etimi yiyip kanımı içenin ebedî hayatı vardır; ben de onu son günde dirilteceğim (YD).”

3. Ölmezliğe inananların ‘kendinde hayat olması’ ve dirilme hususunda soracakları makul sorular nelerdir?

3 Birçoklarının iddia etmiş olduğu gibi, şayet insan canı ölmezse, yani fiziksel bedenin ölümünden sonra da yaşamaya devam ediyorsa, ‘kendimizde hayat olması’ için “İnsanoğlu” olan İsa Mesih’in etini yiyip kanını içmemiz neden gereksin? Eğer can, bedenin ölümüyle ondan ayrılıp diri olarak ruhlar dünyasına gidiyorsa, insanın tekrar yaşaması için neden diriltilmesi gereksin? Bunun mantıksal bir muhakeme tarzı olduğunu hepimiz kabul etmeliyiz.

4. İsa’yı dinleyenler arasından kimler onun sözlerini zor kavramışlardı? Bugün ise, kimler bunu zor kavrıyorlar?

4 İsa Mesih’i takip edenler bile onun sözlerini zor anlamışlardı, zira şunları okuyoruz: “Fakat İsa, şakirtlerinin buna mırıldandıklarını içinden bilerek onlara dedi: Bu sizin sürçmenize sebep oluyor mu?” (Yuh. 6:61) Bugün bile bazı okurlarımız, İsa’nın sözlerini zor kavrayabilirler. Oysa İsa, o zaman ne hakkında konuştuğunu biliyordu, zira insan canının ölmezliğine o da inanmıyordu. Onun sözleri bu gerçeği ispatlar.

5. İsa, insan canının ölmezliğine inanmadığını hangi beyanlarıyla göstermişti?

5 İsa, bir keresinde şakirtlerine: “Gehenna’da (YD) hem bedeni, hem canı helâk etmeye kudreti olandan korkun” demişti. (Mat. 10:28) Daha sonra, Getsemani bahçesinde tevkif edilmesinden önce, şakirtlerine: “Canım ölüm derecesinde çok kederlidir” demişti. (Mat. 26:38; Mar. 14:34) İsa, İşaya’nın peygamberliğinden sık sık iktibaslarda bulunmuştu. Kendisi hakkında söylenen şu sözlerle hemfikirdi: “Kabrini kötülerin yanında yaptılar, ve ölümünde zengin adamla beraberdi . . . . canını ölüme döktü.”—İş. 53:9, 12.

6. Yuhanna 6:53, 54’e göre, bazıları “son gün”den önce İsa’nın kurbanıyla ilgili olarak ne yapacaklardı? O gün bu gibi kimselere ne olacaktı?

6 Bundan dolayı, İsa, Yuhanna 6:53, 54’te kendisinin bir kurban olacağını ve “son gün”den önce etini yiyip kanını içecek kimseler bulunacağını göstermişti. Zamanla bu kimseler öleceklerdi, fakat İsa, onlar hakkında: “Ben de onu son günde dirilteceğim” demişti. Beytanyalı Marta’nın Yuhanna 11:24’te kayıtlı sözlerine göre, ölülerin dirilme zamanı “son gün” sayılıyordu. Marta’nın yaşadığı yer Yeruşalim’e yakındı. İsa, orada, MS. 31 yılının Fıshından bir süre sonra, Tanrı’nın ölüleri diriltmek hususunda kendisine verdiği görevden söz etmişti. Sebt günü bir adamı iyileştirip ona “yatağını topla ve evine git” dediği için dinsel tenkitlere uğramıştı. Bu tenkitlere karşılık olarak şunları demişti:

7, 8. (a) İsa Mesih, kimleri diriltecektir? O da kim gibi hürmete lâyıktır? Neden? (b) Şimdi kimler ölümden hayata geçiyorlar? (c) İnsanoğlu hatıra kabirlerinde bulunan herkesi hangi türden dirilmeye çağıracaktır?

7 “Zira Baba ölüleri kıyam ettirip onları dirilttiği gibi, böylece Oğul da istediği kimseleri diriltir. Çünkü Baba hiç kimseye hükmetmez, fakat bütün hükmü Oğula vermiştir, . . . . Oğula hürmet etmiyen, onu gönderen Babaya hürmet etmez. Doğrusu ve doğrusu size derim: Benim sözümü dinleyip beni gönderene iman edenin ebedî hayatı vardır, ve hükme gelmez, fakat ölümden hayata geçmiştir.”

8 “Doğrusu ve doğrusu size derim: Allahın Oğlunun sesini ölülerin işitecekleri saat geliyor, ve şimdidir; ve işitenler yaşıyacaklardır. Çünkü Babanın kendisinde hayat olduğu gibi, böylece kendisinde hayat olmağı Oğula da verdi. Ve hükmetmek salâhiyetini ona verdi, çünkü insanoğludur. Buna hayret etmeyin, çünkü saat geliyor, o saatta hatıra kabirlerinde olan [olanların] hepsi onun sesini işitecekler, iyi şeyler yapmış olanlar bir hayat dirilmesine, kötü şeyler işlemiş olanlar bir hüküm dirilmesine çıkacaklardır (YD). Ben kendiliğimden bir şey yapamam; işittiğim gibi hükmederim, ve benim hükmüm doğrudur; zira ben kendi irademi değil, fakat beni gönderenin iradesini ararım.”—Yuh. 5:21-30.

9. İsa’nın yukarda iktibas edilen sözlerinde özellikle hangi mesele üzerinde durulmaktadır?

9 Yukarıdaki sözlerde hükmetme meselesi üzerinde kuvvetle durulduğu dikkatimizi çekiyor. “Hükmetme”, “hükmetmek” ve “hüküm” gibi kelimeler toplam yedi kere geçiyor. Aynı zamanda, kötü şeyler işleyenleri “hüküm dirilmesi” beklediği belirtiliyor.

10. Mesih’in bin yıllık hükümdarlığı esnasında insanlığa kim hükmedecektir? Bu hüküm neden herhangi bir şekilde temyiz olmayacaktır?

10 Şu halde, dirilme konusu hüküm ile ilişkilidir. Göklerdeki Tanrı’nın Oğlu yeryüzünde “İnsanoğlu” olduğundan, kendisine tüm insanlara hükmetme yetkisi verilmiştir. Böylece Tanrı, sadık Oğlunu ortak hâkim yapmıştır. İsa Mesih’in bin yıllık hükümdarlığı esnasında, tüm insanlığa ilk önce ortak Hâkim olarak Tanrı’nın Oğlu hükmedecektir. Tanrı’nın Oğlunun hükmü hiçbir şekilde temyiz olmayacak, zira o kâmil bir hüküm olacaktır. Bin yıllık hüküm gününden sonra Yehova Tanrı hükmetmeğe başlayacaktır. Ama O’nun hükmetmesinin nedeni, kâmilliğe tekrar kavuşturulan insanlığın, Üstün Yargıç, Adaletin Son Hâkimi olan Yehova’ya herhangi bir temyizde bulunulacak olması değildir.—I. Kor. 15:24-28.

ŞİMDİ ÖLÜMDEN HAYATA GEÇMEK

11. Yuhanna 5:25’te, İsa, kendisine inananların neden “ölümden hayata” geçtiklerini nasıl açıklamıştı?

11 İsa Mesih, yeryüzündeyken, insanlar için Tanrı’nın sözcüsüydü. Bu nedenle, bir kimsenin, Tanrı’nın Oğlu İsa’nın sözüne inanması, Baba Tanrı’nın sözüne inanması demekti. İsa, kendisini dinleyen Yahudilere şu sözleri söylediği zaman, bunun onlara getireceği yararları belirtmişti: Doğrusu ve doğrusu size derim: Benim sözümü dinliyip beni gönderene iman edenin ebedî hayatı vardır, ve hükme gelmez, fakat ölümden hayata geçmiştir.” Bu nasıl olur? İsa devamen şunları söyleyerek bunu açıklıyor: “Doğrusu ve doğrusu size derim: Allahın Oğlunun sesini ölülerin işitecekleri saat geliyor, ve şimdidir; ve işitenler yaşıyacaklardır.” (Yuh. 5:25) Tabii ki, o zamanlar harfi anlamda mezardaki ölüler, İsa’nın sözünü ettiği “saat”ta onun sözünü işitemezlerdi. O halde, acaba İsa hangi “ölüler”den söz ediyordu?

12, 13. (a) İsa, sözünü işittiklerinden dolayı yaşayacak olanlar hakkında konuşurken hangi ‘ölüleri’ kastetmişti? (b) Pavlus, bu Tanrısal tedarikten dolayı, suçları ve günahlarıyla “ölmüş” olanlara Efesoslular 2:4-7’de neler yazabilmiştir?

12 İsa, ölümden hayata geçiş “saat”inin “şimdi” olduğunu söylerken, sadece o sırada yeryüzünde yaşamakta olan ve Âdem’den miras aldıkları nakâmillik ve günahlardan ötürü ölüm mahkûmiyeti altında bulunan insanları kastetmişti. Tanrı’nın bakış açısından genel olarak tüm insanlar “ölü”dür. Onların hayat hakları yoktur ve günahın kendilerine getirdiği “ücret” ölümdür. (Rom. 6:23) Fakat onlar, İsa’nın ‘sözünü’ işitmekle, Tanrı’nın kendilerine verdiği ölüm mahkûmiyetinden kurtulacak ve böylece mecazi anlamda ‘ölümden hayata geçeceklerdi.’

13 Resul Pavlus, bu Tanrısal tedarikten dolayı Efesosta “Mesih İsa ile bir olan (YD)” “mukaddeslere” şu sözleri yazabilmişti: “[Tanrı] suçlar ve günahlarınız ile ölmüşken, sizi diriltti; . . . . Allah merhamette zengin olup bizi sevdiği çok sevgisiniden ötürü, hatta suçlarımızla ölmüşken, bizi Mesih ile birlikte diriltti ([hak edilmemiş, (YD)] inayetle kurtuldunuz), ve bizi onunla diriltti (YD), ve semaviyatta, Mesih İsa’da birlikte oturttu; ta ki, Mesih İsa’da bize olan iyilikle kendi [geçmişte gösterilen] hak edilmemiş (YD) inayetinin aşırı zenginliğini gelecek devirlerde göstersin.”—Efes. 1:1; 2:1, 4-7.

14. Ruhi olarak diriltilenler nerede oturuyorlar? Nasıl bir grup meydana getiriyorlar? Kiminle bir olmalıdırlar?

14 Ölüm mahkûmiyetinden kurtarılıp, Mesih İsa ile birlikte ‘semaviyatta oturmak’ için mecazi anlamda diriltilenler, Mesih’in bedeninin, yani cemaatinin üyeleri haline getirilmişlerdir. Aynı zamanda onlar, Tanrı’nın sanki mukaddes ruhu vasıtasıyla orada oturabileceği bir “mabet” sınıfı haline getirilmişlerdir. (Efes. 1:22, 23; 2:20-22) Onlar, Mesihin “bedeni” olduklarından özel şekilde “Mesih İsa ile bir”dirler ve onunla bir olma durumunu sürdürmelidirler.—Yuh. 15:4.

15. Baba’nın “kendisinde hayat” olduğu hususunda hangi sorular doğar?

15 Onlara İsa’nın şu sözleri uygulanıyor: “Baba ölüleri kıyam ettirip onları dirilttiği gibi, böylece Oğul da istediği kimseleri diriltir.” (Yuh. 5:21) Bu, Oğul’un da başkalarına hayat verme gücüne sahip olduğu anlamına gelir. İsa, bunu şu sözlerle belirtmişti: “Çünkü Babanın kendisinde hayat olduğu gibi, böylece kendisinde hayat olmağı Oğula da verdi.” (Yuh. 5:26) “Babanın kendisinde hayat” olması, ne anlama gelir? Acaba bu O’nun tek “yaşayan ve hakiki Tanrı (YD)” olarak hayatta olduğu mu demektir? (I. Sel. 1:10) Acaba bu, O’nun bağımsız veya kendiliğinden hayata, başka sözlerle, ölmezliğe sahip olduğu anlamına mı gelir? An American Translation meseleyi bu şekilde anlamaktadır, zira o, Yuhanna 5:26’yı şu şekilde tercüme ediyor: “Çünkü Baba Kendiliğinden var olduğu gibi, böylece kendiliğinden var olmayı Oğul’a da verdi.” Buna uygun olarak, Farrar Fenton’un yayımladığı The Holy Bible in Modern English (Çağdaş İngilizce Mukaddes Kitap), Yehova ismini “Daima Yaşayan” anlamında anlar. Bu nedenle, İşaya 42:8 ayetini: “Ben Daima Yaşayanım, ismim budur” şeklinde tercüme eder. Yehova “Kendiliğin Var Olan” diye adlandırılmıştır.

16. Eğer “kendisinde hayat” ifadesi, Tanrı’nın Oğluna sadece kâmil hayat vermesi anlamına gelseydi, bu hususta Oğul neden göze çarpmayacaktı?

16 Bununla beraber, ayetin çevresindeki muhakeme tarzına göre, “kendisinde hayat” ifadesinin, kendiliğinden var olmaktan çok daha güçlü bir anlamı vardır. Bu ifade, semavi Baba’nın Kendisinde hayat hazinesi olduğu anlamına gelir. Bundan dolayı, o da bir baba gibi, başkalarına hayat verebilir. Böylece Oğluna, onun da başkalarına verebileceği miktarda hayat verebilmiştir. Eğer “kendisinde hayat” ifadesi, Baba’nın, Oğluna sadece kâmil hayat vermesi anlamına gelseydi, o zaman Oğul göze çarpmayacaktı. Neden mi? Zira Tanrı kâmil hayatı semavi meleklere de verdi. Onlardan başka, Aden bahçesinde Âdem ve Havva’ya da verdi. Fakat acaba Tanrı’nın Oğluna “kendisinde hayat” neden verildi?

17. Oğula neden “kendisinde hayat” verilmişti? Onun Yuhanna 17:1, 2’da kayıtlı duası, bu hususla nasıl uyum içindedir?

17 Tanrı’nın Oğlunun, kâmil insan hayatını tüm insanlık uğruna bir fidye kurbanı olarak vermesinden dolayı. (Mat. 20:28; I. Tim. 2:5, 6) Bu sayede, o, insanlığı, miras aldığı nakâmillikten dolayı mahkûm olduğu ölümden geri satın alabilmiştir. İsa, bu hususu zihninde bulundurarak, Fısıh gecesi, duasına şu sözlerle başlayabilmişti: “Ey Baba, saat geldi; Oğlunu taziz eyle ki, Oğul seni taziz etsin; nitekim ona bütün beşer üzerine hâkimiyet verdin, ta ki ona verdiğin kimselerin hepsine ebedi hayat versin.”—Yuh. 17:1, 2.

18. R. A. Knox’un Yuhanna 5:26 tercümesi bu gerçeği nasıl belirtir? Mesih hayat vermek üzere ne zaman yetki ve güç sahibi kılınmıştır?

18 Ronald A. Knox’un yayımladığı The New Testament of Our Lord And Saviour Jesus Christ (Rabbimiz ve Kurtarıcımız İsa Mesih’in Yeni Ahit’i) bu gerçeği, Yuhanna 5:26 ayetinin tercümesinde açıkça belirtir. Orada şunları okuyoruz: “Baba’nın Kendisinde hayat hediyesi olduğu gibi, böylece kendisinde hayat hediyesi olmağı Oğula da verdi.”a İsa Mesih, kurban olarak ölümünden, diriltilmesinden ve kâmil insan hayatının değerini semavi Babasına takdim etmesinden sonra, bunun yararlarını muhtaç durumda, mahkûm ve ölmekte olan insanlığa vermek üzere yetki ve güç sahibi kılınmıştır. Bundan dolayı, Romalılar 6:23’de şunları okuyoruz: “Zira günahın ücreti ölüm; fakat Allahın mevhibesi Rabbimiz Mesih İsada ebedî hayattır.”

19. Tanrı’nın insanığa hükmetmek için haklı olarak kullandığı şahıs neden İsa Mesih’tir?

19 “İnsanoğlu” İsa, et ve kandan müteşekkil bir insan olarak, Âdem’in Aden’de kasten işlediği günahtan dolayı onun tüm soyunun yitirdiği şeyin tam eşitini Tanrı’ya sunabilmişti. (İbr. 2:9, 14, 15; Yuh. 1:14) Yehova Tanrı, onu, mahkûm ve ölmekte olan insanlığa hayat vermekte kullandığına göre, Yehova’nın, fidye ile kurtarılan insanlığa hükmetmek üzere haklı olarak kullandığı şahıs “insanoğlu” İsa Mesih’tir.

20. İsa, hükmetme yetkisi hakkında Yuhanna 5:26, 27’de kayıtlı hangi sözleri söylemişti? Pavlus, Mars Tepesinde konuşurken bu gerçeği nasıl doğrulamıştı?

20 İsa, bu gerçeğe uygun olarak devamen şunları söylemişti: “Böylece [Baba] kendisinde hayat olmağı Oğula da verdi. Ve hükmetmek salâhiyetini ona verdi, çünkü insanoğludur.” (Yuh. 5:26, 27) Şimdi izzetlendirilmiş İsa Mesih, bir zamanlar, bu bozuk dünyevi şeyler sisteminde bir insan olarak yaşamış olduğundan, ölümden fidye ile kurtardığı kimselere karşı hem merhametli, hem de adaletli bir hâkim olabilir. Bu gerçek, Yunanistan’ın eski Atina’sında en yüksek hâkimler kuruluna açıkça bildirilmişti. Orada resul Pavlus, Mars Tepesinde hâkimlerin ortasında durarak şunları demişti: “[Onlara meçhul olan] Allah bir gün tespit eyledi, o günde tayin ettiği adam vasıtası ile, dünyaya adaletle hükmedecektir; onu ölülerden dirilterek (YD) bütün insanlara teminat verdi.”—Res. İşl. 17:23, 31.

[Dipnotlar]

a Yuhanna 5:25, 26 ayetleriyle ilgili olarak şunları okuyoruz: “Yunanca zesousin - [Onlar yaşayacaklar] kelimesinin atfettiği hayat, ölülerle ilgili olarak, onlara verilmekte olan bir şey, yani Oğul’dan, canlandırandan gelen bir hayat olmalıdır. Fakat eğer Baba’da olduğu gibi Tanrısal ve bağımsız hayat kaynağı onda da olmasaydı, başkalarına hayat veremeyecekti. Mutlak yaşayan Baba (6/57) Mesihî işini başarması için Oğlunu dünyaya gönderdiği zaman bu hayat kaynağını ona vermişti: 10/36 ile karşılaştır.”—Heinrich August Willhelm Meyer’in 1884 yılında İngilizce olarak yayımlanan Critical and Exegetical Hand-Book to The Gospel of John kitabının, 184’üncü sayfasından.

Good News Bible Yuhanna 5:26’yı şöyle tercüme eder: “Baba’nın Kendisi hayat kaynağı olduğu gibi, aynı şekilde Oğlunu da hayat kaynağı kılmıştır.” (American Bible Society tarafından 1976 yılında yayımlanmıştır.)

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş