Mukaddes Kitabın Görüşü
UFO’lar—Tanrı’dan Haberciler mi?
YİRMİNCİ yüzyıl sonuna yaklaştıkça ve yeryüzündeki koşullar giderek kötüleştikçe, kimliği belirlenememiş uçan cisimlere (UFO’lara) ve yolcularına, Uzaylı yaratıklara inanç yayılmaya devam ediyor. UFO’lar sadece bir hayal ürünü ya da hile mi, yoksa halkın ‘saflığına’ gülmeyi seven insanların şakası mı?
UFO’ları veya uzaylı yolcularını gördüğünü iddia edenler arasında görünüşte normal ve güvenilir kimseler var; hatta diğer gezegenlerden gelen bu ziyaretçilere inananlara ileri derecede öğrenim görmüş profesörler ve bilim adamları da dahildir. Onlar, uzaylı yaratıkların insanları gözlemlediklerine ve zaman zaman onlarla iletişimde bulunduklarına ikna olmuşlardır. Uzaydan gelen ziyaretçilerle temas kurduklarını iddia eden kimselere yardımcı olmak üzere uzaylı destek grupları mevcuttur.a
Uzaylı Yaratıkların Kurtarma Planı
Aliens Among Us adlı kitabında Ruth Montgomery, sayıları gittikçe artan ve uzaydan gelip insan bedeninde oturan ziyaretçiler olduğuna ikna olmuş kimselerden bazılarıyla görüşüyor. Uzaydan gelen insanlaşmış ziyaretçiler olduklarını iddia eden bazıları 2000 yılında “meleklerin ve efendilerin yetkili kurullarının hazırladığı bir kozmik olayın” olacağını bildiriyorlar. Bazı insanlar UFO’ların uzaylı ziyaretçiler tarafından yaklaşan dünya harabiyetinden önce koruma amacıyla hayvan ve bitki örnekleri toplamak için kullanıldığına veya milyonlarca insanı dünyadan nakletmek üzere kurtarma gemileri olarak kullanılacağına inanırlar. Büyük harabiyetten sonra, insanlar ruhi değerlerle ilgili bilinçliliğin “Yeni Çağını ve Yeni Düzenini” başlatmak üzere geri getirilecek. Kendilerini “Uzaylı Gençler” diye adlandıran grubun üyesi olan, Colorado’lu (ABD) bir genç adam tüm ciddiyetiyle şöyle dedi: “Arkadaşlarım ve ben Uzaylı atalarımızın bizi ışınlamalarını bekliyoruz.”
Uzaylı olduklarını söyleyenlerden birkaçı, Tanrı’nın onlara yol gösterdiğini, diğerleri ise insanlığa yardım edecek öğütler almak üzere O’nunla serbestçe konuştuklarını iddia ediyorlar. Tanrı gelmekte olan dünya felaketinden insanları kurtarmak için başka gezegenlerden gelen ziyaretçileri mi kullanıyor?
Tanrı’nın İnsanlıkla İletişimi
İnsan tarihinin başlarında Tanrı insanlarla iletişimde bulundu. Mukaddes Kitap kaydı, Tanrı’nın Âdem, Havva, İbrahim ve başkalarıyla konuştuğunu açıklar.b (Tekvin 3:8-10; 6:13; 15:1) Tanrı’nın iradesini iletmek ve Mukaddes Kitabı meydana getirmek için rüyalar, sesler ve rüyetler kullanıldı. Böyle olmakla birlikte Mukaddes Kitabın tamamlanmasından sonra acaba gökten insanoğulları ile doğrudan iletişimde bulunulması için bir neden var mıydı? Yoktu, çünkü Mukaddes Kitabın dediği gibi Kutsal Yazılar ‘Tanrı adamını her iyi iş için bütünüyle donatılmış, tam yeterli’ duruma getirecekti. (II. Timoteos 3:17) Mukaddes Kitaba göre, bu sıkıntılı zamanlarda rehberlik Tanrı’nın yazılı Sözünden gelir. Bununla birlikte uzaylı bir sözcü aracılığıyla Tanrı’dan bilgiler veya özel talimatlar alacağımıza inanmak için bir neden var mı? Hayır, çünkü resul Pavlus şöyle dedi: “Eğer biz, yahut gökten bir melek de, size vâzettiğimiz incilden başka bir incil vâzederse, lanetli olsun.”—Galatyalılar 1:8.
Her ne kadar uzaylı varlık iddiaları yeryüzünde yakında felaket niteliğinde çok büyük değişiklikler olacağına ilişkin Mukaddes Kitap peygamberlikleri ile görünüşte uyuşuyorsa da, yaratıklara dayalı bir kurtuluş yolunu öneriyorlar. Mukaddes Kitap insanlara uzaylıların sözde güvenli araçlarına veya başka bir yere kaçmalarını söylemiyor. Bunun yerine, bize, korunmayı Tanrı ile vakfa dayalı bir ilişkide aramamızı söyler; vakf ise su vaftizi ile sembolize edilir. (I. Petrus 3:21; Mezmur 91:7; Matta 28:19, 20; Yuhanna 17:3 ile karşılaştırın.) Ayrıca İsa, “sona kadar dayanan, kurtulacak odur” dedi.—Matta 24:13.
Bu ayetler, kurtuluş için fiziksel bir sığınağın değil, Tanrı ile ruhi bir ilişkinin gereğini vurguluyor, değil mi? Bu nedenle, ‘insan olmayan yaratıklar’ ile ilgili öyküler insanların kurtulmasına yardımcı olmak yerine onların dikkatini, Tanrı’nın gerçekte ebedi mutlulukları için istediği şeylerden uzaklaştırıyor.
Kim bir yandan insanlığı Tanrı’nın kurtuluş yolundan uzaklaştırmaya çalışıp diğer yandan Tanrı’yı temsil ettiğini iddia edebilir? Report on Communion kitabının yazarı Ed Conroy, “psikoloji ve sosyoloji eğitimi görmüş ciddi ufocuların (UFO’ları araştıran kişiler),” araştırmalarına “‘yatak odası ziyaretçileri,’ hortlaklar, umacılar, hayaletler, dinsel rüyetler ve cin diye bilinenler hakkında” karşılaştırmalı incelemeleri de dahil ettiklerini belirtir. Ufocuların ve insan şeklindeki uzaylılar olduklarını öne sürenlerin birçoğu yolculuk etmek için çoğu kez uzay aracına gerek olmadığını söyler. Onlar, bu varlıkların görünmeden yolculuk edebildiklerini ve uzay gemilerine binmeksizin, dünyanın herhangi bir yerinde maddeleşebildiklerini söyler.
Mukaddes Kitap, Şeytan ve cinlerinin insanlığı saptırmak amacında olduğu konusunda uyarıda bulunur. Onlar, insanlığın acı ve ümitsiz durumundan yararlanarak çekici fakat sahte çözümler sunarlar. (II. Korintoslular 11:14) Bundan dolayı Mukaddes Kitabın uyarısı şöyledir: “Sonraki vakitlerde bazıları imandan irtidat edip aldatıcı ruhları ve cinlerin öğretişlerini dinliyecekler.”—I. Timoteos 4:1.
Benzer şekilde, bugün, her ne şekilde olursa olsun bu tür bir sözde ziyaret ve faydalı gözüken rehberlik reddedilmelidir. Tanrı’nın Sözü yerine “uzaylıların” öğüdünü dinleyenlerin aldanacağı kesindir—yaşadığımız kritik dönemde yapılabilecek en korkunç hatalardan biri budur.
[Dipnotlar]
a UFO’lar ve uzaylı yaratıklarla ilgili olarak Ekim 1990 ve Mart 1992 tarihli Uyan! dergilerine bakın.
b Mukaddes Kitap yazarı Hezekiel’in tanık olduğu şey de bazılarınca UFO olarak yorumlandı. (Hezekiel 1. bap) Ancak bu, Hezekiel ve diğer peygamberlerce anlatılan çok sayıdaki simgesel rüyetten biriydi, yoksa zamanımızda iddia edildiği gibi gerçek, fiziksel bir görüntü değildi.