Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • km 1/80 s. 4-7
  • Krallığın Anahtarları

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Krallığın Anahtarları
  • Krallık Hizmetimiz—1980
Krallık Hizmetimiz—1980
km 1/80 s. 4-7

Krallığın Anahtarları

1 İzzetlendirilmiş İsa aşağı yukarı M.S. 96 yılında resul Yuhanna’ya şunları söyledi: “Filadelfyada olan kilisenin meleğine yaz: Mukaddes, hakikî, Davudun anahtarı kendisinde olan, açan, ve kimse kapamıyacaktır, ve kapıyan, ve kimse açmaz, bu şeyleri diyor.” (Vah. 3:7) Ünlü kral Davud’un soyundan gelen İsa Mesih, Davud’un Krallığının meşru daimi varisi oldu. (Luka 3:23-31) Bu nedenle Yehova Tanrı, izzetlendirilmiş Oğluna “Davudun anahtarı”nı verdi. Davud’un krallığı tipik bir teokrasidir. (I. Tar. 29:23; II. Tar. 13:5, 8) Fakat Tanrı’nın krallığı, İsa Mesih’in yönetimi altında beklenen antitipik krallıktır. İsa, “Davudun anahtarı”nın meşru sahibi olarak Tanrı’nın krallığıyla ilgili imtiyazları ve fırsatları yeryüzündeki insanlara açma ve kapatma yetkisine sahiptir, ister açar, ister kapatır.

2 M.S. 32 yılında İsa, Filipus Kayseriyesi taraflarına geldiği zaman Petrus’a bilinen şu sözleri söyledi: “Sen Petrussun, .... Göklerin krallığı (YD) anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde bağlıyacağın her şey göklerde bağlanmış olur, ve yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde çözülmüş olur.” (Mat. 16:18, 19) Bu anahtarlar nedir? Petrus’a kaç anahtar verilmişti? Kendisi bu anahtarları ne zaman kullandı?

3 “Davudun anahtarı” gibi “göklerin krallığı anahtarları” da harfi veya maddi anahtarlar değildir. Bunlar ruhi anahtarlar olup göklerin krallığıyla ilgili bilgi verme, öğretme, kişisel aracılık programını başlatmak veya açmak üzere verilen imtiyaz, şeref, görev ve yetki demektir. Göklerin krallığını arayan kişiler bu sayede Tanrı’nın İsa Mesih vasıtasıyla yaptığı tedarikten faydalanıp kendilerine daha önce açık olmayan bir şeye girebildiler.

4 Acaba Petrus bu anahtarları ne zaman kullandı? Ancak, kendisinin sudan ve ruhtan yeniden doğmasından sonra, çünkü hiç kimse ruhtan doğmuş bir Hıristiyan olmadıkça bu krallığı giremezdi. (Yuh. 3:1-6) Dolayısıyla Petrus, Yehova’nın izzetlendirilmiş İsa’yı, Petrus’un da dahil olduğu aşağı yukarı 120 şakirdi mukaddes ruhla vaftiz etmek için kullanmasından sonra M.S. 33 yılındaki Pentikost’ta bu anahtarları kullanabilirdi. Petrus, bu şakirtler ruhla tevlit edildikten sonra, Yoel 2:28, 29’daki peygamberliğin gerçekleşmesini görmek için toplanmış olan 3000’den fazla Yahudi ve sünnetli mühtediye hitap etti. Petrus’un konuşmasına ve o günkü alametlere karşılık veren büyük bir kalabalık Petrus ve öbür resullere şunu sordu: “Kardeşlere, ne yapalım?” Petrus şöyle cevap verdi: “Tövbe edin; ve günahlarınızın bağışlanması için her biriniz İsa Mesihin ismile vaftiz olunsun; ve mukaddes ruh (YD) vergisini alacaksınız.” (Res. İşl. 2:14-16, 37, 38) Bunun sonucunda üç bin kişi vaftiz edilip sudan ve ruhtan yeniden doğmuş ve böylece göklerin krallığına girmek üzere yeni bir ümide ve imtiyaza sahip olmuşlardı. Bu şekilde Petrus birinci anahtarı kullanmış oldu.

5 Öte yandan Petrus’a sadece tek bir anahtarın verileceği vaat edilmemişti, “krallığın anahtarları”ndan bahsedilmişti, böylece hiç değilse, iki anahtar söz konusu olmalıydı. Tek bir anahtar kullanılmış olsaydı, ruhla tevlit edilmiş 144.000 kişinin tümü yalnız bedeni Yahudiler ve sünnetli mühtediler arasından alınacaktı. Fakat İsa, şakirtlerine bütün milletlere mensup insanları şakirt etme emrini vermişti. Evet, onlar Yeruşalim’de ve bütün Yahudiye’den başlayarak Samiriye’de ve dünyanın en uzak yerine kadar her yerde onun şahitleri olacaklardı.—Mat. 28:19; Luka 24:46-48; Res. İşl. 1:8.

6 Resullerin İşleri 1:8’de göze çarpan ilginç bir nokta, İsa’nın Samiriye’yi “bütün Yahudiye”den ayırmasıdır. Buna uygun olarak kendisi yeryüzündeki vaizliği boyunca, sünnetli bedeni Yahudiler ile sünnetli Samiriyeliler arasında bir ayırım yaptı. Örneğin, Şakirtlerine bir kaç defa şöyle dedi: “Milletler yoluna gitmeyin, ve Samiriyelilerin şehirlerinden hiç birine girmeyin; fakat daha ziyade İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına gidin.” (Mat. 10:5-7; Luka 9:1-6) Mukaddes Kitap ‘Yahudilerin Samiriyelilerle iş yapmadıklarını’ söylüyor. (Yuh. 4:9) Her ne kadar İsa ve resulleri Samiriye’den geçip onlara va’zetmişlerse de, onları vaftiz edilmeleri için davet etmemişlerdi. (Yuh. 4:39-43; 4:1-6) Yahudilerin genel olarak Samiriyelilere karşı sahip oldukları tutum iman etmeyen Yahudilerin, İsa’ya: “Sen Samiriyelisin, ve sende cin var” demeleriyle anlaşılır. (Yuh. 8:47, 48) Hatta İsa bile Samiriyeli bir kadına: “Siz bilmediğinize tapınıyorsunuz, biz bildiğimize tapınıyoruz” demekle Samiriyelilerle Yahudiler arasında açık bir ayırım yapmıştı. (Yuh. 4:22) İsa, bir Samiriyeliyi bir ‘yabancı’ veya ‘başka bir millete mensup bir adam (YD)’ ya da harfiyen yapılan bir tercümeye göre, ‘başka bir ırka mensup adam’ olarak niteledi. (Luka 17:16-18) Gerasim dağında tapınmada bulunan Samiriyeliler, Petrus’un birinci anahtarı kullandığı Pentikost bayramına katılmadılar. (Res. İşl. 2:5-11) Öyleyse 12 resul dikkatlerini Samiriyelilere ne zaman çevirdiler?

7 İstefanos’un taşlanıp öldürülmesinden sonra (takriben M.S. 34 yılında) Yeruşalim’de cemaate büyük eza oldu. Bunun sonucunda şakirtler dağılıp kuzeydeki Samiriye bölgesine kaçtılar. (Res. İşl. 8:1-6) Orada Tanrı’nın ruhu sayesinde mucizeler yapabilen Filipus, Samiriyelilere iyi haberi va’zetti ve “o şehirde büyük sevinç oldu.” (Res. İşl. 8:4-8) Onun va’zetme işinin sonucunda birkaç kişi iyi haberi kabul edip vaftiz edildi. Onların arasında Simun adlı bir sihirbaz da vardı. (Res. İşl. 8:9, 12, 13) Acaba vaftiz edilmiş olan bu Samiriyeliler ‘sudan ve ruhtan’ doğmuşlar mıydı? Hayır! Kayıtta Filipus’un Samiriyelilere suda vaftiz edilmeleriyle mukaddes ruh hediyesini alacaklarını vaat ettiği söylenmiyor. Her ne kadar Samiriyeliler sünnetli olup musa’nın beş kitabını Tanrı’nın Sözü olarak kabul etmiş ve Gerasim dağında Pentikost ve Fısıh bayramlarını kutlamışlarsa da, onlar, Kanun ahdinde bulunmamışlardı. (II. Kır. 17:29, 30) Böylece onlar Yahudiliğe çevrilmiş mühtediler değillerdi. Dolayısıyla vaftiz edildikleri zaman mukaddes ruhu almadılar. Öyleyse mukaddes ruhu ne zaman aldılar?

8 Resullerin İşleri 8:14-17’de iman eden Samiriyeliler vaftiz edildikten sonra üzerlerine mukaddes ruh inmediği için, Petrus ile Yuhanna’nın onlara gönderildiklerini okuyoruz. Onlar sadece “Rab İsanın ismine vaftiz olunmuşlardı.” Petrus ile Yuhanna’nın dua edip üzerlerine ellerine koymalarıyla mukaddes ruhu alıp sudan ve ruhtan yeniden doğdular. Böylece Petrus, burada göklerin krallığının ikinci anahtarını kullanmış oldu. Yuhanna da onunla beraber olmasına rağmen, kayıttan Petrus’un İsa Mesih’in başlıca temsilcisi olarak önderlik ettiği anlaşılıyor. (Res. İşl. 8:18-23) Mukaddes ruhun mucizevi işlemesini görüp bu gücü satın almak isteyen sihirbazı tedip eden de Petrus idi. Yuhanna sadece Petrus’un yanında bulunuyordu, tıpkı Pentikost’ta diğer on bir resulün Petrus’un yanında hazır bulunduğu gibi.—Res. İşl. 2:14.

9 M.S. 36 yılında milletlerden gelen ilk kişilerin vaftiz edildikleri olay hakkında ne denilebilir? (Res. İşl. 10:44-47) Bu iyi bilinen olayda, Petrus, milletlerden gelen imanlıların İsa Mesih’in yanında bulunmak üzere gökteki krallığın ruhla tevlit edilmiş üye ve varisleri olmaları için yolu açmak üzere gene kullanıldı. O zamandan itibaren iyi haber yerin en uzak kısımlarına kadar va’zedilebilirdi.—Res. İşl. 1:8.

10 Böylece Tanrı’nın mukaddes ruhu iman edenlerin üç sınıfı üzerine indi. (1) Pentikost’ta 120 şakirt ve hemen sonra Hıristiyanlığa çevrilmiş olan 3000 Yahudi üzerine, (2) Petrus ve Yuhanna’nın ellerini koymasıyla vaftiz edilmiş olan Samiriyeliler üzerine ve (3) Kornelius’un evinde toplanmış bulunan Milletlerden gelen imanlılar üzerine. Böylece Petrus, göklerin krallığının üç anahtarını kullanmış oldu.—Res. İşl. 1:15; 2:1-4, 38, 41; 8:15-17; 10:44, 45; 11:15, 16.

11 O zamandan itibaren Yehova, yüzyıllar boyunca sünnetli Yahudiler, sünnetli Samiriyeliler ve Milletlere mensup sünnetsiz kişiler arasından ‘Kendi ismine bir kavim’ tapladı. (Amos 9:12; Res. İşl. 15:14) Yehova’nın ismine çağrılan bu kavme dahil olanların sayısı 144.000 kişi olarak ve İsa ile gökteki krallığında birleştirileceklerdi.—Vah. 7:4-8; 14:1-3)

12 Bununla beraber, çağdaş zamanlarda Tanrı’nın kavmi, Mukaddes Kitabı tetkik ederek gökte İsa ile birlikte olacak olanlardan başka kişilerin de kurtulacaklarını anlamaya başladı. 1881’de, fidyeyle kurtarılan insanlığın İsa’nın kurbanlığı sayesinde genel olarak cennet yeryüzünde ebedi hayata kavuşacağı açıklandı. Daha sonra 1918’de “Şimdi Yaşayan Milyonlarca Kişi Asla Ölmeyecek” başlıklı konuşma verildiği zaman, bu ümit daha da büyük önemle belirtildi. Konuşmada, Tanrı’nın gazap gününde yeryüzünde yaşayan adil insanların sağ kalmak üzere esirgenecekleri gösterildi. Onlar yeryüzünde ebediyen yaşama imtiyazına sahip olacaklardı. Gene 1932’de “koyunlar ve keçiler” meseli açıklanıp yeryüzünde sonun vakti boyunca İsa’nın “yeniden doğmuş” ruhi kardeşlerine iyilik yapanların Armadegon’dan sağ geçecekleri belirtildi. Böylece yeryüzünde yaşama ümidi ilerler tarzda açıklandı.

13 Mukaddes Kitap anlayışındaki bu gelişmelerin zirvesine 1935’te varıldı. O yıl, Vahiy 7:9-17’de bahsedilen “büyük kalabalık”ın büyük sıkıntıdan geçip yeryüzünde yaşayan bir sınıf olacağı belirtildi. Onlar Matta 25:31-46’da sözü edilen “koyunlar” sınıfıydı. Öte yandan onların “büyük sıkıntı”dan sağ geçebilmeleri için 144.000’ler gibi kendilerini Tanrı’ya vakfetmeleri ve vaftiz edilmeleri de gereklidir. “Büyük kalabalık” ise, mukaddes ruhla yeniden doğmaz. Ama 144.000’lerle birlikte tek çoban altında tek sürü teşkil eder.—Yuh. 10:16.

14 Durum, sanki “sadık ve basiretli köle” sınıfı bir “bilgi anahtarını” kullanmış (Mat. 24:45-47; Luka 11:52) ve “büyük kalabalık”ın müstakbel üyelerinin harikulade imtiyazlara sahip olmaları için bir kapı açmış gibiydi. Böylece o zamandan itibaren büyük bir insan kalabalığının Armagedon’dan sağ geçip cennet yeryüzünde ebediyen yaşama ümidine sahip olarak Tanrı’nın krallığının yeryüzündeki müstakbel tebaaları olacaklarını anlayabiliriz.

15 Bununla beraber “bilgi anahtarı”nın kullanılmasıyla ve “büyük kalabalık”a bir kapının açılmasıyla gökteki krallığa girmeğe layık imanlılara kapı kapanmış değildir, zira 1935 yılından sonra bile meshedilmiş mütebakinin suda vaftiz edilen üyeleri vardı. Yalnız “Davudun anahtarı”na sahip olan İsa bu kapıyı kapatabilir. Benzer şekilde “büyük kalabalık”ı teşkil edecek olan koyunvari insanların saffına daha fazla kişilerin geçmesini yalnız “büyük sıkıntı”nın patlak vermesi engelleyebilir. Bundan dolayı, mümkün olduğu kadar daha çok insanın tek çoban altındaki tek sürüye gelmesi için kalan vakitten faydalamalım. Ve bu tek sürüde zaten bulunan bizler ebedi kurtuluşumuz için orada kalmak amacıyla elimizden geleni yapalım.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş