Nükleer Tehdit

Nükleer yok olma tehdidi, kırk yılı aşkın bir süreden beri insanlık için rahatsız edici bir tehlike olmuştur. Ancak son zamanlardaki barış çabaları, tam bir silahsızlanma ümidini hararetlendirmiştir. Bu ümit ne derece gerçekçidir? Bu yayında şimdi nükleer silahsızlanma konusuyla ilgili bazı karmaşık durumlar incelenmektedir.

HER TARAFI kapalı bir garajın içinde, benzinle kaplı zemin üzerinde duran iki çocuğu düşünün. İkisinin de elinde birer kutu kibrit. . . .

Bu durum bugün süper güçler arasındaki durumu tam olarak ifade etmektedir. Kullanıldığı takdirde, her iki gücün de harabiyetiyle sonuçlanacak depolar dolusu korkunç nükleer silahları var. Füzeleri ise, yönlendirme sisteminin jiroskopları (topaçları) hızla dönerek ateşlemek için hazır durumda beklemektedir.

Bu ölüm habercilerinin binlercesi, toprağın altında yapılan beton siloların içinde saklanılmaktadır. Yüzlercesi, denizaltılarda bekletilmekte ve çok daha fazlası ise, jetlerin geriye dönük kanatları altında bulunmaktadır. Dünya, korku içinde, sonucu merak etmektedir: Eğer bu silahlar kullanılırsa, sonuç ne olacak?

Bir general şöyle cevap vermektedir: “Böyle nükleer bir savaş, mertebe farkı ile, tarihin en büyük felaketi olacaktır.” Bir bilim adamı da şunları eklemektedir: “İnsanlığın yok olması açısından gerçek bir tehlike söz konusudur.”

Eski bir Yunan efsanesi, tek bir saç teline asılı olarak sallandırılan bir kılıcın altında durmaya zorlanan Demokles adlı bir kişiden söz eder. Yerinde olarak bu kılıç, nükleer silahları, Demokles ise, tüm insanlığı temsil edebilir. Bazıları, ‘kılıcı kaldırın, Demokles emniyette olacaktır’ demektedir. Böyle bir şey beklenebilir mi? Son yıllardaki gelişmeler birçok kişiyi ümitlendirmiştir.

Mart 1983: A.B.D. Başkanı Reagan, nükleer silahları “etkisiz ve modası geçmiş” kılacak bir Stratejik Savunma Sistemi kurulmasını önermiştir.

Ocak 1986: Sovyet lideri Mihail Gorbaçov yüzyılımızın sonuna kadar tüm nükleer silahları yok etmeyi teklif etmiştir. Gorbaçov daha sonra şunları söylemiştir: “Sadece silahlanma yarışını sona erdirmek için değil, genel ve tam bir silahsızlanmaya gidebilecek en geniş silah azaltmasını da görüşmeye hazırız.”

Aralık 1987: Gorbaçov ve Reagan, füze sayılarının azaltılması yönünde bir antlaşma imzalamışlardır. Bir gazete, “bu, süper güçlerin Atom Çağının başlangıcından bu yana, sadece nükleer silahları kısıtlamak için değil, tüm sistemleri ortadan kaldırmaya yönelik ilk antlaşmadır” demiştir.

Son gelişmeler, nükleer silahların hiç bulunmayacağı bir dünyaya kavuşmayı mümkün kılacak mıdır? Başarı yolunda acaba ne gibi engeller bulunmaktadır?