Eylül
1 Eylül Perşembe
Bundan sonra, ruhumu her tür insan üzerine dökeceğim (Yoel 2:28).
Petrus Yoel’in sözlerini alıntılarken ufak bir değişiklik yaptı. Nasıl bir değişiklik yaptığını fark ettiniz mi? (Elçi. 2:16, 17). Petrus yaptığı alıntıya “bundan sonra” diyerek değil, “son günlerde” diyerek başladı. Bu bağlamda “son günler” Yeruşalim ve mabedin yok edilmesinden hemen önceki dönemdi. Tanrı ruhunu “her türlü insanın üzerine” o zaman dökecekti. Petrus’un sözleri, Yoel’deki peygamberlik sözünün uzun bir zaman sonra gerçekleştiğini gösterir. Tanrı birinci yüzyılda Hıristiyanların üzerine ruhunu döktükten sonra, onlar zamanla tüm dünyayı kapsayacak bir duyuru işine başladılar. Pavlus Koloselilere mektubunu yazdığı dönemde, yani MS yaklaşık 61’de, iyi haberin “gök altında tüm insanlar arasında” duyurulduğunu söyleyebildi (Kol. 1:23). Pavlus iyi haberin dünyanın o dönemde bilinen her yerine ulaştığını kastediyordu. Yehova’nın güçlü kutsal ruhunun yardımıyla duyuru işi günümüzde çok daha büyük çapta yapılıyor. İyi haber “yeryüzünün uçlarına dek” ulaşıyor (Elçi. 13:47). w20.04 6-7 p. 15-16
2 Eylül Cuma
Koyunlarımı Ben, Kendim arayacağım ve onlarla ilgileneceğim (Hez. 34:11).
Yehova sürüsünden uzaklaşmış koyunlar da dahil her birimizi çok seviyor (Mat. 18:12-14). Bu nedenle, kaybolmuş koyunlarını arayacağını ve onların yeniden ruhi sağlığına kavuşmasına yardım edeceğini söyledi. Hangi adımları atacağını belirtti; bunlar eski İsrail’deki bir çobanın kayıp bir koyunu bulmak için attığı adımlardı (Hez. 34:12-16). İlk olarak çoban koyunu arardı, ki bunun için çok zaman ve çaba harcaması gerekebilirdi. Ardından, onu bulup sürüye geri getirirdi. Ayrıca koyun yaralanmışsa veya açsa, çoban zayıf düşmüş hayvana sevgiyle yardım eder, yaralarını sarar, onu taşır ve beslerdi. ‘Tanrı’nın sürüsüne’ çobanlık eden ihtiyarlar da cemaatten uzaklaşmış kişilere yardım etmek için aynı adımları atmalı (1. Pet. 5:2, 3). İhtiyarlar onları arar, sürüye geri dönmelerine yardım eder ve ihtiyaçları olan ruhi desteği sağlayarak sevgi gösterirler. w20.06 20 p. 10
3 Eylül Cumartesi
Hasadı bekleyen şu ağarmış tarlalara bakın (Yuhn. 4:35).
İsa çoğu insanın kendisini takip edeceğini düşündüğü için mi tarlaları hasada hazır olarak gördü? Hayır. Kutsal Yazılar zaten nispeten az sayıda kişinin ona iman edeceğini bildirmişti (Yuhn. 12:37, 38). Ayrıca İsa mucizevi bir yeteneğe sahipti; yürekleri okuyabiliyordu (Mat. 9:4). Buna rağmen, kendisine iman edecek az sayıdaki kişiye odaklandı ve iyi haberi gayretle herkese duyurdu. Biz yürekleri okuyamayız, dolayısıyla hiç kimseye ya da hiçbir sahaya karşı asla önyargılı olmamalıyız! Bunun yerine, insanları Mesih’in gelecekteki öğrencileri olarak görmeliyiz. İsa’nın ne dediğini hatırlayın. Tarlalar ağarmış durumda, yani hasadı bekliyor. İnsanlar değişebilir ve Mesih’in takipçisi olabilir. Yehova bu potansiyele sahip kişileri “değerli şeyler” olarak görüyor (Hag. 2:7). Eğer insanları Yehova ve İsa’nın gördüğü gibi görürsek yetişme tarzlarını, neler yaşadıklarını ve nelerle ilgilendiklerini anlamaya çalışacağız. Onları yabancılar olarak değil, potansiyel iman kardeşlerimiz olarak göreceğiz. w20.04 13 p. 18-19
4 Eylül Pazar
Size dostlarım dedim, çünkü Babamdan duyduğum her şeyi size bildirdim (Yuhn. 15:15).
Tanrı’nın Sözünden açıkça gördüğümüz gibi, Yehova’yı memnun edebilmek için İsa’yı sevmeli ve bu sevgiyi güçlü tutmalıyız. İsa’nın dostu olmak için yapabileceğimiz bir şey onu tanımaktır. Kutsal Yazıların Matta, Markos, Luka ve Yuhanna kitaplarını okuyarak İsa’yı tanıyabiliriz. İsa’nın hayatını anlatan kayıtlar üzerinde düşündükçe onu severiz ve ona saygı duyarız; çünkü insanlara ne kadar iyi davrandığını görürüz. Örneğin İsa öğrencilerinin efendisi olsa da, onlara hizmetkârlarıymış gibi davranmadı. Tersine, duygularını ve düşüncelerini onlarla paylaştı. Onların acılarına ortak oldu ve onlarla birlikte ağladı (Yuhn. 11:32-36). Düşmanları bile İsa’nın iyi haberi dinleyen kişilerin dostu olduğunu kabul etti (Mat. 11:19). Onun davranış tarzını örnek aldığımızda başkalarıyla daha iyi ilişkilerimiz olur, kendimizi daha mutlu hissederiz ve Mesih’e takdirimiz artar. w20.04 22 p. 9-10
5 Eylül Pazartesi
Güney kralı hazırlanarak çok büyük ve kuvvetli bir orduyla savaşa girişecek (Dan. 11:25).
1870’e gelindiğinde, Britanya dünyadaki en büyük imparatorluk haline gelmişti ve en güçlü orduya sahipti. Daniel’deki peygamberlik sözü üç boynuzu yenen küçük bir boynuzdan söz eder. Küçük boynuz Britanya’yı, diğer boynuzlar ise Fransa, İspanya ve Hollanda’yı simgeler (Dan. 7:7, 8). 1917’ye dek Britanya güney kralıydı. Aynı dönemde Amerika Birleşik Devletleri dünyanın en büyük ekonomik gücü haline geldi ve Britanya’yla yakın bir işbirliği yapmaya başladı. I. Dünya Savaşı sırasında ABD ve Britanya, askeri bir ittifak yaparak güçlerini birleştirdi. O dönemde Britanya ve eski sömürgesi ABD, ikili bir dünya gücü haline geldi. Daniel’in bildirdiği gibi, bu kral ‘çok büyük ve kuvvetli bir orduya’ sahip oldu. Son günler boyunca güney kralı Britanya-Amerika ittifakıdır. w20.05 4 p. 7-8
6 Eylül Salı
Akarsular çıktıkları yere dönüyor (Vaiz 1:7).
Dünyamız Güneş’ten tam doğru uzaklıkta olduğu için, su gezegenimizde sıvı halde bulunur. Bu mesafe biraz daha yakın olsaydı, tüm su buharlaşırdı ve geriye yaşamın olmadığı sıcak ve kayalık bir gezegen kalırdı. Eğer bu mesafe biraz daha uzak olsaydı tüm su donardı ve Dünyamız dev bir buz küresi haline gelirdi. Yehova Dünya’yı ideal bir konuma yerleştirdiği için su döngüsü yaşamın sürmesini sağlıyor. Güneş okyanuslardaki ve Dünya’nın yüzeyindeki suları ısıtır ve buharlaştırır, böylece bulutlar oluşur. Güneş her yıl, her biri 1 kilometreküp hacminde yaklaşık 500 bin su tankını dolduracak kadar su buharlaştırır. Buharlaşan su atmosferde on gün kadar kalır, sonra yağmur ya da kar olarak düşer. Su en sonunda okyanuslara ve diğer su kaynaklarına geri döner ve döngü tekrarlanır. Kesintiye uğramadan devam eden bu etkili sistem Yehova’nın hikmetinin ve gücünün kanıtıdır (Eyüp 36:27, 28). w20.05 22 p. 6
7 Eylül Çarşamba
Kutsal ruh üzerinize inince güç kazanacaksınız (Elçi. 1:8).
İsa bizi kutsal ruhu almak için dua etmeyi sürdürmeye teşvik etti (Luka 11:9, 13). Yehova ruhu aracılığıyla bize güç verir, hatta “normalin ötesindeki gücü” verir (2. Kor. 4:7). Tanrı’nın ruhunun yardımıyla, karşılaştığımız her tür zorluğa dayanabiliriz. Ayrıca, kutsal ruh Tanrı’ya hizmet ederken görevlerimizi yerine getirmemize yardım eder. Becerilerimizi ve yeteneklerimizi artırabilir. Biliyoruz ki, İsa’nın takipçileri olarak başarılarımız bize ait değildir, bunları kutsal ruhun yardımına borçluyuz. Bu armağana değer verdiğimizi, yüreğimizdeki yanlış düşünce ve arzuları saptayabilmek için dua edip kutsal ruhu isteyerek gösterebiliriz (Mezm. 139:23, 24). Bunu yaparsak, Yehova ruhu aracılığıyla yanlış düşünce ve eğilimlerimizin farkına varmamıza yardım edebilir. Ardından Tanrı’nın ruhunun bize bunlara direnme gücü vermesi için dua etmeliyiz. Böylece Yehova’nın, kutsal ruhuyla bize yardım etmesini engelleyebilecek herhangi bir şey yapmamaya kararlı olduğumuzu gösteririz (Efes. 4:30). w20.05 28-29 p. 10-12
8 Eylül Perşembe
Senin adını onlara bildirdim (Yuhn. 17:26).
Yehova’nın ismini savunduğumuzda İsa Mesih’i örnek almış oluruz. İsa sadece Yehova’nın ismini kullanarak değil, Babasının aslında nasıl biri olduğunu öğreterek de O’nun ismini bildirdi. Örneğin, Ferisiler çeşitli yollarla Yehova’yı sert, talepkâr, soğuk ve merhametsiz bir Tanrı olarak tanıtıyordu. Oysa İsa Yehova’yı makul, sabırlı, sevgi dolu ve bağışlayıcı biri olarak tanıttı. Ayrıca günlük yaşamında Babasının niteliklerini kusursuz şekilde yansıtarak da, insanların Yehova’yı “görmesine” yardım etti (Yuhn. 14:9). İsa gibi biz de, Yehova hakkında bildiklerimizi insanlarla paylaşabilir ve onlara Yehova’nın ne kadar sevgi dolu bir Tanrı olduğunu öğretebiliriz. Bunu yaparken O’nun hakkında söylenen yalanları ve iftiraları açığa vururuz. İnsanların Yehova’nın ismini kutsal görmesine yardım ederek bu ismi kutsal kılarız. Sözlerimizle ve davranışlarımızla Yehova’nın aslında nasıl biri olduğunu gösteririz. İnsanların Tanrı’yla ilgili yanlış fikirlerden kurtulmasına yardım ederek bu ismi temize çıkarırız. w20.06 6 p. 17-18
9 Eylül Cuma
Kendini beğenmiş, birbiriyle yarışan ve birbirini kıskanan kişiler olmayalım (Gal. 5:26).
Elbette sosyal medya iyi bir amaçla da kullanılabilir, örneğin ailemizle ve arkadaşlarımızla iletişim kurmak için. Ancak fark ettiyseniz, insanlar bazı paylaşımları kendilerini ön plana çıkarmak için yapıyor. Sanki “Bana bakın” mesajı vermek istiyorlar. Hatta bazıları kendisinin veya başkalarının paylaştığı fotoğraflara kaba ya da küfürlü yorumlar yazıyor. Oysa bu tür davranışlar İsa’nın takipçilerinin geliştirmesi gereken alçakgönüllülük ve duygudaşlık nitelikleriyle bağdaşmaz (1. Pet. 3:8). Sosyal medyayı kullanıyorsanız şu sorular üzerinde düşünün: “Yazdığım yorumlar, paylaştığım fotoğraf ya da videolar kendimle övündüğüm izlenimi uyandırabilir mi? Başkalarında kıskançlık yaratabilir mi?” Hıristiyanlar kendilerini önemli biri gibi gösterme veya başkalarının hayranlığını kazanma ihtiyacı hissetmez. Onlar bugünün ayetindeki öğüdü uygularlar. Alçakgönüllülük dünyada sıkça görülen, dikkati kendine çekme eğiliminden uzak durmamıza yardım eder (1. Yuhn. 2:16). w20.07 6 p. 14-15
10 Eylül Cumartesi
Bir zamanlar küfreden ve zulmeden küstah bir adam olduğum halde, merhamet gördüm. Çünkü bilgisizdim (1. Tim. 1:13).
Elçi Pavlus Mesih’in öğrencisi olmadan önce cemaate zulmeden küstah bir gençti (Elçi. 7:58). Onun yaptığı zulme bizzat İsa müdahale etti. İsa, o zamanlar Saul ismiyle tanınan Pavlus’la gökten konuştu ve onu kör etti. Pavlus yeniden görebilmek için, zulmettiği o insanlardan yardım almak zorunda kaldı. Alçakgönüllülükle Hananya adlı bir Hıristiyanın yardımını kabul etti ve Hananya onu iyileştirdi (Elçi. 9:3-9, 17, 18). Pavlus sonradan Hıristiyan cemaatinde büyük sorumluluklar alsa da, İsa’nın Şam yolunda verdiği dersi hiç unutmadı. Alçakgönüllü tutumunu korudu ve iman kardeşlerinin yardımını seve seve kabul etti. Onların kendisine “güç veren yardımcılar” olduğunu söyledi (Kol. 4:10, 11). w20.07 18-19 p. 16-17
11 Eylül Pazar
Babanız krallığı size vermeyi uygun gördü (Luka 12:32).
Yehova’nın her şeyi yapmaya gücü olsa da, O başkalarına sorumluluklar verir. Örneğin, İsa’yı Krallığın Kralı olması için tayin etti ve onunla birlikte hüküm sürecek 144.000 kişiye yetki verecek. Yehova elbette İsa’yı kral ve başkâhin olması için eğitti (İbr. 5:8, 9). Onunla birlikte hüküm sürecek kişileri de eğitiyor. Fakat onlar görevlerini yerine getirirken, yaptıkları her şeyi denetlemeyecek. Yehova, onların Kendi isteğini yerine getireceklerine güveniyor (Vah. 5:10). Kimsenin yardımına ihtiyacı olmayan gökteki Babamız başkalarına sorumluluklar veriyorsa, bizim de aynısını yapmamız gerekmez mi? Bir aile reisi veya cemaatte ihtiyar mısınız? Öyleyse Yehova’nın yaptığı gibi başkalarına sorumluluklar verin ve yaptıkları her şeyi kontrol etme dürtüsüne karşı koyun. Yehova’yı örnek aldığınızda işlerin yapılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda başkalarını eğitir ve özgüvenlerinin artmasına yardım edersiniz (İşa. 41:10). w20.08 9 p. 5-6
12 Eylül Pazartesi
İnsanoğlu kaybolanı aramaya ve kurtarmaya geldi (Luka 19:10).
Yehova kaybolmuş koyunları hakkında ne hissetmemizi istiyor? İsa’nın bıraktığı örnek bu soruya cevap verir. O Yehova’nın bütün koyunlarının O’nun için çok değerli olduğunu biliyordu. Bu nedenle, ‘İsrail evinin kaybolmuş koyunlarının’ Yehova’ya dönmesini sağlamak için var gücüyle uğraştı (Mat. 15:24). Ayrıca iyi bir çoban olarak, Yehova’nın koyunlarından hiçbirini kaybetmemek için elinden gelen her şeyi yaptı (Yuhn. 6:39). Elçi Pavlus Efesos’taki cemaatin ihtiyarlarını İsa’yı örnek almaya teşvik etti. Onlara şöyle dedi: ‘Zayıflara yardım etmeniz ve Efendimiz İsa’nın, “Vermek almaktan daha büyük mutluluktur” sözünü unutmamanız gerekir’ (Elçi. 20:17, 35). Bu ayetlerin de gösterdiği gibi, ihtiyarların bu konuda özel bir sorumluluğu var. İspanya’da yaşayan Salvador isimli bir ihtiyar şöyle diyor: “Yehova’nın, kaybolmuş koyunlarıyla ne kadar ilgilendiğini düşündüğümde onlara yardım etmek için elimden geleni yapmak istiyorum. Yehova’nın benden . . . . onlarla ilgilenmemi istediğini biliyorum.” w20.06 23 p. 15-16
13 Eylül Salı
Önceki şeyler geçti (Vah. 21:4).
Yehova kusursuzluğa erişmemizi binyılın sonuna dek sabırla bekleyecek. O zamana kadar günahlarımızı bağışlamaya istekli. Öyleyse biz de Yehova’yı örnek almalıyız. Başkalarının güzel niteliklerine odaklanmalı ve onlara karşı sabırlı olmalıyız. Yeryüzü yaratıldığında İsa ve melekler çok sevinçliydi. Onlar yeryüzünün Yehova’yı seven ve O’na hizmet eden kusursuz insanlarla dolduğunu da görecekler; o zaman nasıl mutlu olacaklarını hayal etmeye çalışın. İsa’yla birlikte gökte hüküm sürecek kişiler de, yaptıkları işlerin insanlar için ne kadar yararlı olduğunu görecek ve büyük bir mutluluk yaşayacaklar (Vah. 4:4, 9-11; 5:9, 10). Hastalık, keder ve ölüm sonsuza dek yok edildiğinde, acının yol açtığı gözyaşlarının yerini mutluluk gözyaşları alacak. O zamana kadar sevgi dolu, hikmetli ve sabırlı Babamızı örnek almaya kararlı olun. Böyle yaparsanız, hangi sınavlarla karşılaşırsanız karşılaşın sevincinizi korursunuz (Yak. 1:2-4). Dirilme vaadi için Yehova’ya ne kadar minnettar olsak azdır! w20.08 19 p. 18-19
14 Eylül Çarşamba
Krallığın bu iyi haberi, dünyanın her yerinde . . . . duyurulacak (Mat. 24:14).
Kutsal Kitap sevgi dolu Tanrımızdan gelen çok değerli bir armağandır. Gökteki Babamız yeryüzündeki çocuklarını çok sevdiği için bu kitabın kaleme alınmasını sağladı. Yehova Kutsal Kitap aracılığıyla, insanın sorabileceği en önemli soruları cevaplar. Örneğin şu gibi sorular: Nasıl var olduk? Hayatın amacı nedir? Gelecekte neler olacak? Yehova tüm çocuklarının bu soruların cevaplarını öğrenmesini istiyor. Bu nedenle yüzyıllar boyunca birçok kişiyi Kutsal Kitabı farklı dillere tercüme etmesi için harekete geçirdi. Günümüzde Kutsal Kitap tümüyle ya da kısmen 3.000’den fazla dilde mevcuttur. Kutsal Kitap tarihte en çok dile tercüme edilen ve en geniş çapta dağıtılan kitaptır! Kutsal Kitaba takdirimizi onu her gün okuyarak, öğrettiği bilgiler üzerinde derin düşünerek ve öğrendiklerimizi uygulamak için elimizden geleni yaparak gösteririz. Bunun yanı sıra, Kutsal Kitaptaki mesajı olabildiğince çok kişiyle paylaşarak Tanrı’ya duyduğumuz minnettarlığı ortaya koyarız (Mezm. 1:1-3; Mat. 28:19, 20). w20.05 24-25 p. 15-16
15 Eylül Perşembe
Yehova’nın sözü yüzünden bütün gün kınanıyor, alaya alınıyorum (Yer. 20:8).
Yeremya çok zor bir sahaya tayin edildi. Bir defasında öyle morali bozuldu ki, pes etmek istedi. Fakat bunu yapmadı. Çünkü “Yehova’nın sözü” Yeremya’nın yüreğinde yanan bir ateş gibi oldu ve onu daha fazla içinde tutamadı (Yer. 20:9). Biz de zihnimizi ve yüreğimizi Tanrı’nın Sözüyle doldurursak Yeremya gibi olabiliriz. Bu, bize Kutsal Kitabı her gün incelemek ve üzerinde derin düşünmek için daha fazla sebep verir. Sonuçta sevincimiz artmaya devam eder ve hizmetimiz daha verimli olabilir (Yer. 15:16). Dolayısıyla cesaretiniz kırıldığında yardım için Yehova’ya yalvarın. O, kusurlarınızla, zayıflıklarınızla veya hastalıklarınızla mücadele etmenize yardım edecek. Hizmet ayrıcalıkları hakkında dengeli bir görüşü korumanıza yardım edecek. Ayrıca hizmetinizle ilgili olumlu bir bakış açısına sahip olmanızı sağlayacak. Öyleyse gökteki Babanıza dua edin ve tüm kaygılarınızı O’na anlatın. O’nun desteği sayesinde, cesaret kırıklığıyla mücadelenizi kazanabilirsiniz! w20.12 27 p. 20-21
16 Eylül Cuma
Yaşlı kadınlara annenmiş gibi, genç kadınlara da kız kardeşinmiş gibi temiz duygularla ricada bulun (1. Tim. 5:1, 2).
Bazı hemşireler için ibadetler iman kardeşleriyle birlikte olmanın başlıca yoludur. Dolayısıyla ibadetlerde onları sıcak bir şekilde karşılamaya, onlarla sohbet etmeye ve onları önemsediğimizi göstermeye dikkat etmeliyiz. İsa gibi biz de hemşirelerimize zaman ayırabiliriz (Luka 10:38-42). Onları belki bir şeyler yemek ya da birlikte güzel vakit geçirmek için evimize davet edebiliriz. Birlikte olduğumuzda sohbetin yapıcı olmasına dikkat etmeliyiz (Rom. 1:11, 12). İsa bekârlığın bazıları için zor olacağını biliyordu, ama mutluluğun evli ya da çocuk sahibi olmaya bağlı olmadığını açıkça dile getirdi (Luka 11:27, 28). Kalıcı mutluluğun sırrı, hayatımızdaki ilk yeri Yehova’ya hizmet etmeye vermektir (Mat. 19:12). İhtiyarlar İsa’nın takipçisi kadınlara kız kardeşleri ya da anneleri gibi davranmaya özel olarak dikkat etmelidir. İbadetlerden önce ya da sonra onlara zaman ayırmaları iyi olur. w20.09 21-22 p. 7-9
17 Eylül Cumartesi
Çiftçi toprağın değerli ürününü . . . . sabırla bekler. Siz de sabredin (Yak. 5:7, 8).
Eski İsrail’de çiftçiler sonbaharın ilk yağmurlarından sonra tohum eker ve ilkbahardaki son yağmurlardan sonra ürün biçerdi (Mar. 4:28). Onların sabrını örnek alırsak hikmetli davranmış oluruz. Ama bu her zaman kolay olmayabilir. Kusurlu insanlar emeklerinin sonucunu hemen görmek ister. Fakat çiftçi örneğini hatırlayalım. Bir çiftçi tarlasından ürün almak istiyorsa sabırlı olmalıdır. Toprağı havalandırmalı, tohum ekmeli, yabani otları ayıklamalı ve tarlasını sulamalıdır. Biz de öğrenci yetiştirme işinde sabırlı olmalıyız. Eğer sabırlıysak, insanlar mesajımızı dinlemediğinde cesaretimiz kırılmaz. Bunun yerine, dinlemeye istekli kişileri aramaya devam ederiz. Ayrıca olumlu karşılık aldığımızda da sabırlı olmamız gerekir. Birlikte inceleme yaptığımız kişileri öğrendiklerine iman etmeye zorlayamayız. Geçmişte İsa’nın öğrencileri bile bazen onun öğrettiği şeylerin anlamını kavramakta zorlandı (Yuhn. 14:9). Hakikati öğrettiğimiz kişilerin yüreğinden önyargıları sökmek ve daha duyarlı kişiler olmalarına yardım etmek zaman alır. Unutmayalım ki biz ‘dikebilir’ ve ‘sulayabiliriz’ fakat ‘büyüten’ Tanrı’dır (1. Kor. 3:6). w20.09 10-11 p. 10-11
18 Eylül Pazar
Dürüst insanların meclisinde, onların topluluğunda Yehova’yı bütün yüreğimle yüceltirim (Mezm. 111:1).
Hepimiz birlikte inceleme yaptığımız kişilerin vaftize doğru ilerlemesini istiyoruz. Onlara yardım etmenin önemli bir yolu, ibadetlerin önemi üzerinde durmaktır. Genellikle ibadetlere hemen katılmaya başlayan kişiler ruhen çok hızlı ilerler. Bazı kardeşler, inceleme yaptıkları kişilere Kutsal Kitap eğitiminin yarısını tetkikte yarısını ise ibadetlerde alacağını açıklıyor. Birlikte inceleme yaptığınız kişiyle İbraniler 10:24, 25’i okuyun ve ibadetlere katılırsa bundan nasıl yarar göreceğini gösterin. Son ibadetlerden birinde öğrendiğiniz ve sizi heyecanlandıran bir şeyi onunla paylaşın. Bu onu sırf ibadete davet etmekten daha etkili olacaktır. Kişinin katıldığı ilk ibadette göreceği ve öğreneceği şeyler, başka herhangi bir dinsel buluşmada görüp öğrendiklerinden kat kat üstün olacaktır (1. Kor. 14:24, 25). Ayrıca örnek alabileceği ve vaftize doğru ilerlemesine yardım edecek kardeşlerle tanışacak. w20.10 10-11 p. 14-15
19 Eylül Pazartesi
[Tanrı] gibi eğiten kim var? (Eyüp 36:22).
Tanrı’nın ruhu, Kutsal Kitaptan okuyarak ve inceleme yaparak öğrendiklerinizi hayatınızda uygulamanıza yardım edecek. Mezmur yazarı gibi şöyle dua edin: “Beni Kendi yolunda eğit ey Yehova. Senin hakikat yolunda yürüyeyim. Yüreğimi tam kıl ki adından korkayım” (Mezm. 86:11). Yehova’nın, Sözü ve teşkilatı aracılığıyla sağladığı ruhi gıdadan yararlanmaya devam edin. Elbette bunu yaparken tek amacınız bilgi almak değil. Hakikati yürekten benimsemek ve hayatınızda uygulamak istiyorsunuz. Yehova’nın ruhu bunu yapmanıza yardım edebilir. Ayrıca iman kardeşlerinizi güçlendirmek de istiyorsunuz (İbr. 10:24, 25). Neden? Çünkü onlar sizin aileniz. İbadetlerde içten cevaplar verebilmek ve programda bir göreviniz varsa bunu elinizden gelen en iyi şekilde yapabilmek için kutsal ruhu dileyin. Bu şekilde Yehova’ya ve Oğluna değerli ‘koyunlarını’ çok sevdiğinizi göstereceksiniz (Yuhn. 21:15-17). Evet, Yehova’nın sağladığı ruhi ziyafetten tam olarak yararlanarak Yüce Eğitmeninizi dinleyin. w20.10 24-25 p. 15-17
20 Eylül Salı
Bütün öğrencileri onu bırakıp kaçtı (Mar. 14:50).
Elçilerinin ruhen zayıf düştüğü böyle bir dönemde İsa onlara nasıl davrandı? Diriltilmesinden kısa süre sonra takipçilerinden bazılarına şöyle dedi: “Korkmayın! Kardeşlerime [diriltildiğim] haber[ini] götürün” (Mat. 28:10a). İsa elçilerinden ümidini kesmemişti. Elçileri kendisini bırakıp kaçmış olsalar da onlardan yine de “kardeşlerim” diye söz etti. Tıpkı Yehova gibi İsa da merhametli ve bağışlayıcıydı (2. Kral. 13:23). İsa gibi biz de duyuru işine katılmayı bırakmış kardeşlerimizi çok önemsiyoruz. Onlar bizim iman kardeşlerimiz, onları çok seviyoruz! Belki de onlarca yıl boyunca sevgiyle verdikleri emeği unutmuyoruz (İbr. 6:10). Bu kardeşlerimizi çok özlüyoruz (Luka 15:4-7). Dolayısıyla faaliyetsiz kardeşleri ibadetlere davet edin. Ayrıca böyle bir kardeş İbadet Salonuna geldiğinde onu sıcak şekilde karşılamalıyız. w20.11 6 p. 14-17
21 Eylül Çarşamba
Yazılanların dışına çıkmayın (1. Kor. 4:6).
Bir keresinde Yakup ve Yuhanna anneleriyle birlikte gelip İsa’dan özel bir ayrıcalık istediler. Fakat istedikleri şey İsa’nın yetkisini aşıyordu. İsa onlara nasıl karşılık verdi? Hiç tereddüt etmeden, Krallıkta sağına ve soluna oturacak kişileri seçme hakkının sadece gökteki Babasına ait olduğunu söyledi (Mat. 20:20-23). İsa sınırlarının farkında olduğunu gösterdi. O haddini bilen biriydi. Hiçbir zaman Yehova’nın verdiği yetkinin dışına çıkmadı (Yuhn. 12:49). Onun bu harika tutumunu nasıl örnek alabiliriz? Bugünün ayetindeki öğüdü uyguladığımızda İsa’nın haddini bilir tutumunu örnek almış oluruz. Yani biri bizden öğüt istediğinde, hiçbir zaman o kişiye kendi düşüncelerimizi kabul ettirmeye çalışmak ya da aklımıza gelen ilk şeyi söylemek istemeyiz. Bunun yerine, Kutsal Kitapta ve yayınlarımızda bulunan öğütlere dikkat çekmeliyiz. Böylece sınırlarımızın farkında olduğumuzu ve Yehova’nın öğütlerinin bizim vereceğimiz öğütlerden çok daha iyi olduğunu kabul ettiğimizi gösteririz (Vah. 15:3, 4). w20.08 11-12 p. 14-15
22 Eylül Perşembe
Ne çok fazla doğruluk peşine düş, ne de aşırı hikmetli görün. Neden kendi yıkımına yol açasın? (Vaiz 7:16).
Eğer bir dostunuza öğüt vermeniz gerekirse neleri aklınızda tutmalısınız? Onunla konuşmadan önce kendinize “‘Çok fazla doğruluk peşinde’ miyim?” diye sorun. Çok fazla doğruluk peşinde olan biri başkalarını Yehova’nın değil, kendi standartlarına göre yargılar ve muhtemelen pek de merhametli değildir. Durumu gözden geçirdikten sonra yine de dostunuzla konuşmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. O zaman sorunu net şekilde dile getirin ve onun ne düşündüğünü ortaya çıkaracak sorular sorun. Böylece hatasını fark etmesine en iyi şekilde yardım edebileceksiniz. Sözlerinizin Kutsal Yazılara dayandığından emin olun ve dostunuzun size değil Yehova’ya hesap vereceğini unutmayın (Rom. 14:10). Tanrı’nın Sözündeki hikmete güvenin ve birine öğüt verirken İsa gibi şefkatli olun (Özd. 3:5; Mat. 12:20). Neden? Çünkü biz başkalarına nasıl davranırsak Yehova da bize öyle davranacak (Yak. 2:13). w20.11 21 p. 13
23 Eylül Cuma
Görünüşe bakarak hükmetmeyi bırakın, adaletle hüküm verin (Yuhn. 7:24).
İnsanların sizi ten renginize, kilonuza ya da başka fiziksel özelliklerinize göre yargılamasını ister miydiniz? Herhalde istemezdiniz. Yehova insanlardan farklı olarak bizi görünüşe bakarak yargılamaz; bunu bilmek çok rahatlatıcı. Bir örneğe bakalım. Yehova Samuel’e Yesse’nin oğullarından birinin İsrail kralı olacağını söylemişti. Fakat hangisi olacaktı? Samuel onlara baktığında Yehova’nın gördüğünü görmedi. Yesse’nin en büyük oğlu Eliab’ı görünce “İşte Yehova’nın mesihi, O’nun huzurunda” dedi. Eliab öyle etkileyici görünüyordu ki, Samuel kral olarak onun seçildiğini sandı. “Fakat Yehova Samuel’e ‘Onun görünüşüne ve uzun boylu olduğuna bakma, Ben onu reddettim’ dedi.” Bundan ne ders çıkıyor? Yehova şöyle dedi: “İnsan görünüşe bakar oysa Yehova yüreğe bakar” (1. Sam. 16:1, 6, 7). İman kardeşlerimizle ilişkimizde biz de Yehova’yı örnek almalıyız. w20.04 14 p. 1; 15 p. 3
24 Eylül Cumartesi
Başınızı kaldırın ve hasadı bekleyen şu ağarmış tarlalara bakın (Yuhn. 4:35).
İsa Celile’ye doğru giderken tarlaların arasından geçiyordu. Bunlar muhtemelen yeni filizlenmiş yemyeşil arpa tarlalarıydı (Yuhn. 4:3-6). Bu ekinin hasada hazır olmasına yaklaşık dört ay vardı. Dolayısıyla İsa’nın şu sözleri öğrencilerine garip gelmiş olabilir: “Başınızı kaldırın ve hasadı bekleyen şu ağarmış tarlalara bakın” (Yuhn. 4:35, 36). İsa ne demek istiyordu? Belli ki İsa gerçek bir hasattan değil, insanlarla ilgili mecazi bir hasattan bahsediyordu. Bu sözleri söylemeden hemen önce ne olduğunu düşünün. Yahudiler Samiriyelilerden uzak dursa da, İsa Samiriyeli bir kadına iyi haberi duyurmuştu ve kadın onu dinlemişti! Hatta İsa ‘hasadı bekleyen ağarmış tarlalardan’ bahsederken, o kadının anlattıklarını duymuş olan kalabalık bir grup daha çok bilgi almak için İsa’nın yanına geliyordu (Yuhn. 4:9, 39-42). Bir başvuru kaynağı bu kayıtla ilgili şunları söylüyor: “Halkın İsa’yı dinlemek için hemen onun yanına gelmesi, onların hasada hazır ekinler gibi olduklarını gösteriyordu.” w20.04 8 p. 1-2
25 Eylül Pazar
Sevgi ve iyi işler için gayretlendirmek üzere birbirimize dikkat edelim (İbr. 10:24).
İbadetlerimiz bizi hizmet için donanımlı hale getirerek adeta savaş becerilerimizi geliştirir. Örneğin, Temel Öğretim Araçlarımızı etkili şekilde kullanmayı öğreniriz. Öyleyse ibadetlere iyi hazırlık yapın. Programı dikkatle dinleyin. İbadetlerden sonra öğrendiklerinizi uygulayın. Bunları yapmanız “Mesih İsa’nın iyi bir askeri” olmanızı sağlayacak (2. Tim. 2:3). Ayrıca milyonlarca güçlü meleğin desteğine sahibiz. Tek bir meleğin neler yapabildiğini bir düşünün! (İşa. 37:36). Bir de güçlü bir melek ordusunun neler yapabileceğini düşünün! Hiçbir insan ya da cin Yehova’nın kudretli ordusuyla boy ölçüşemez. Sadık bir Şahit tek başına olsa bile yanında Yehova varsa her zaman düşmandan daha güçlüdür (Hâk. 6:16). Bunun doğru olduğuna güvenebiliriz. Bir iş arkadaşınızın, okul arkadaşınızın ya da hakikatte olmayan bir akrabanızın sözleri yüzünden cesaretiniz kırıldığında bu gerçekleri hatırlayın. Unutmayın, bu savaşta yalnız değilsiniz. Yehova’nın rehberliğine uyuyorsunuz, dolayısıyla O sizin yanınızda. w21.03 29 p. 13-14
26 Eylül Pazartesi
Eğer ölüler diriltilmeyecekse, “Yiyelim, içelim, nasıl olsa yarın öleceğiz” (1. Kor. 15:32).
Elçi Pavlus belki de İsrailoğullarının tutumundan bahseden İşaya 22:13’ten alıntı yapmıştı. Onlar Tanrı’ya yaklaşmak yerine zevk peşinde bir hayat sürüyordu. Temelde, bugün de yaygın olan şu tutuma sahiptiler: “Bugün varız, yarın yokuz.” Belli ki, Yehova’nın ölüleri dirilteceğini bilmek arkadaş seçimimizi etkilemelidir. Korintos’taki Hıristiyanlar dirilmeyi inkâr eden kişilerle arkadaşlık etmekten kaçınmalıydı. Bundan önemli bir ders çıkarıyoruz: Anı yaşamaya odaklanan kişilerle arkadaş olup çok zaman geçirmek bizi kötü etkileyecektir. Böyle kişilerle yakın olursak, gerçek Hıristiyanlara özgü bakış açımızda ve yaşam tarzımızda olumsuz değişiklikler olabilir. Hatta bu Tanrı’nın nefret ettiği şeyleri yapmamıza, yani günah işlememize yol açabilir. Bu nedenle Pavlus şu ciddi uyarıda bulundu: “Aklınızı başınıza toplayın, doğruluk yolunu izleyin ve günahı alışkanlık edinmeyin” (1. Kor. 15:33, 34). w20.12 9 p. 3, 5-6
27 Eylül Salı
Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih’in başı da Tanrı’dır (1. Kor. 11:3).
Bu ayet Yehova’nın evrensel ailesinde nasıl bir düzen oluşturduğunu anlatır. Reislikte iki temel unsur vardır: yetki ve hesap verme sorumluluğu. Yehova herkesin ‘başıdır,’ dolayısıyla en üstün yetkiye sahiptir. Hem melek hem de insan olan bütün çocukları O’na hesap verme sorumluluğu taşır (Rom. 14:10; Efes. 3:14, 15). Yehova İsa’ya cemaat üzerinde yetki verdi; fakat İsa bize davranış tarzıyla ilgili Yehova’ya karşı sorumludur (1. Kor. 15:27). Yehova ayrıca kocalara da eşleri ve çocukları üzerinde yetki verdi. Peki bir erkek iyi bir aile reisi olmayı nasıl öğrenebilir? Öncelikle Yehova’nın kendisinden ne beklediğini anlamalıdır. Ayrıca Yehova’nın reislik düzenlemesini neden yaptığını ve Yehova ile İsa’yı nasıl örnek alabileceğini bilmelidir. Bir erkeğin bunları bilmesi neden önemli? Çünkü Yehova aile reislerine bir ölçüde yetki vermiştir ve bu yetkiyi iyi kullanmalarını bekler (Luka 12:48b). w21.02 2 p. 1-3
28 Eylül Çarşamba
Kendi yararına olanı sana öğreten . . . . Tanrın Yehova Benim (İşa. 48:17).
Yehova’yı örnek alarak bazı şeyleri unutmayı seçmemiz önemlidir. Örneğin, Yehova kusursuz bir hafızaya sahip olsa da tövbe edersek bizi bağışlamayı ve hatalarımızı unutmayı seçer (Mezm. 25:7; 130:3, 4). Bizden de, bizi kıran kişilerin hatalarını unutmamızı ister (Mat. 6:14; Luka 17:3, 4). Beynimiz gerçekten de Yehova’dan olağanüstü bir armağan! Bu armağana duyduğumuz takdiri, onu Yehova’yı yüceltmek için kullanarak gösterebiliriz. Bazıları beyinlerini bencil amaçları için, doğru ve yanlış konusunda kendi standartlarını koymak için kullanıyor. Fakat bizi Yehova yarattığından, elbette O’nun standartları bizim belirleyebileceğimiz herhangi bir standarttan çok daha iyidir (Rom. 12:1, 2). O’nun standartlarına uyduğumuzda hayatımızda huzur ve barış olur (İşa. 48:18). Ayrıca yaşamda net bir amaca sahip oluruz: Yaratıcımız ve Babamız olan Yehova’yı yüceltmek ve O’nun yüreğini sevindirmek isteriz (Özd. 27:11). w20.05 23-24 p. 13-14
29 Eylül Perşembe
Kardeş sevginizi sıcak bir şefkatle gösterin (Rom. 12:10).
Kardeşlerimize karşı yüreğimizde nasıl sıcak bir sevgi geliştirebiliriz? İman kardeşlerimizi daha iyi tanıdıkça onları anlamamız ve sıcak bir sevgi duymamız daha kolay olur. Yaşımızın ve kültürümüzün farklı olması buna engel değildir. Unutmayın ki, Yonatan Davut’tan yaklaşık 30 yaş büyük olsa da, onunla yakın dost olmuştu. Siz de kendinizden daha büyük ya da daha küçük biriyle dost olabilir misiniz? Bunu yaparsanız ‘bütün kardeşler topluluğunu sevdiğinizi’ göstermiş olursunuz (1. Pet. 2:17). İman kardeşlerimize sıcak bir sevgi duymamız cemaatteki herkesle aynı ölçüde yakın olacağımız anlamına mı gelir? Hayır, bu pek gerçekçi olmaz. Ortak ilgi alanlarımız olduğu için kendimizi bazı kardeşlerimize daha yakın hissetmemiz doğaldır. İsa tüm elçilerini “dostları” olarak görse de, Yuhanna’ya özel bir yakınlık duyuyordu (Yuhn. 13:23; 15:15; 20:2). Yine de hiçbir zaman onu kayırmadı (Mar. 10:35-40). w21.01 23 p. 12-13
30 Eylül Cuma
Sizin başkalarına göre tanrılara her bakımdan daha bağlı insanlar olduğunuzu görüyorum (Elçi. 17:22).
Elçi Pavlus Atinalılarla, havrada Yahudilerle konuştuğu gibi konuşmadı. “Bu insanlar neye inanıyor?” diye düşünmüş olmalı. Çevresini gözlemledi ve onların dinsel âdetlerine dikkat etti (Elçi. 17:23). Sonra, onların inancıyla Kutsal Yazılardaki hakikat arasında ortak bir nokta bulmaya çalıştı. Pavlus iyi haberi sunma tarzını konuştuğu kişilere uyarlamaya hazırdı. Duyurduğu mesajın, tanımadan bağlılık duydukları ‘Bilinmeyen Tanrı’dan’ geldiğini söyledi. Başka milletlerden olan kişiler Kutsal Yazıları bilmese de Pavlus onlardan ümidini kesmedi. Bunun yerine, onları hasada hazır ekinler olarak gördü ve iyi haberi sunma tarzında değişiklikler yaptı. Pavlus gibi iyi bir gözlemci olun. Sahanızdaki insanların neye inandığını fark etmeye çalışın. Örneğin ev sahibi evini ve çevresini nasıl süslemiş? İsmi, kılık kıyafeti, hatta kullandığı kelimeler inancı hakkında ipucu veriyor mu? w20.04 9-10 p. 7-8