Kasım
1 Kasım Salı
Dinlemeden cevap vermek akılsızlık ve utançtır (Özd. 18:13).
Kısıtlı bakış açımız nedeniyle Yunus’un güvenilmez, hatta Yehova’ya sadakatsiz biri olduğunu düşünebiliriz. Yehova ona Nineve’ye gidip orada bir hüküm mesajı duyurmasını emretmişti. Fakat Yunus itaat etmek yerine, “Yehova’nın önünden uzaklara” kaçmak için tam ters yöne giden bir gemiye bindi (Yun. 1:1-3). Siz olsaydınız, görevini yerine getirmesi için Yunus’a ikinci bir fırsat verir miydiniz? Belki vermezdiniz. Fakat Yehova Yunus’un ikinci bir fırsatı hak ettiğini düşündü (Yun. 3:1, 2). Yunus’un gerçekte nasıl biri olduğunu duasından anlayabiliriz (Yun. 2:1, 2, 9). Şüphesiz Yunus Yehova’ya birçok kez dua etti. Fakat balığın karnındayken yaptığı duaya baktığımızda onun sadece görevden kaçan biri değil; alçakgönüllü, minnettar ve Yehova’ya itaat etmeye kararlı biri olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Yehova’nın onun hatasına odaklanmaması hiç şaşırtıcı değil! Yehova onun davranışlarının ötesine baktı, duasını cevapladı ve onu peygamberi olarak kullanmaya devam etti. Her ihtiyarın birine öğüt vermeden önce onu ‘dinlemesi’ gerçekten de çok önemli! w20.04 15 p. 4-6
2 Kasım Çarşamba
‘Pavlus Kutsal Yazıları kullanarak onları ikna etmeye çalıştı. Yazılardan kanıtlar gösterdi’ (Elçi. 17:2, 3).
Birinci yüzyıldaki öğrenciler İsa’nın öğretilerini kabul etti ve kutsal ruhun Tanrı’nın Sözünü anlamalarına yardım edeceğine güvendiler. Bu öğretilerin Kutsal Yazılara dayandığına ikna oldular (Elçi. 17:11, 12; İbr. 5:14). Onların imanı sadece duygulara dayanmıyordu ve Yehova’ya hizmet etmelerinin tek sebebi kardeşleriyle birlikte olduklarında kendilerini iyi hissetmeleri değildi. İmanları ‘Tanrı hakkında edindikleri tam bilgiye’ dayanıyordu (Kol. 1:9, 10). Tanrı’nın Sözündeki hakikatler her zaman aynı kalır (Mezm. 119:160). Örneğin, bir kardeş bizi kırdığında ya da ciddi bir günah işlediğinde hakikatler değişikliğe uğramaz. Sıkıntılarla karşılaştığımızda da hakikatler değişmez. Dolayısıyla Kutsal Kitabın öğrettiklerini çok iyi bilmeli ve bunların doğruluğundan emin olmalıyız. Nasıl bir çapa teknenin fırtınalı bir denizde sürüklenmesine engel olursa, Kutsal Kitaptaki hakikatlere dayanan güçlü imanımız da sorunlar karşısında sağlam durmamıza yardım eder. w20.07 9 p. 6-7
3 Kasım Perşembe
[İsa’yla ilgili iyi haberi] halka duyurmamızı ve tam olarak açıklamamızı o emretti (Elçi. 10:42).
İsa meshedilmiş kardeşleri için yaptığımız her şeyi kendisi için yapılmış kabul eder (Mat. 25:34-40). Meshedilmişleri desteklemenin başlıca yolu, İsa’nın verdiği öğrenci yetiştirme işine elimizden gelen en iyi şekilde katılmaktır (Mat. 28:19, 20). Mesih’in kardeşleri şu an dünya çapında yerine getirilen büyük duyuru faaliyetini ancak ‘başka koyunların’ yardımıyla yapabilir (Yuhn. 10:16). Başka koyunlardan biriyseniz, bu faaliyete katıldığınız her seferinde sadece meshedilmişleri değil, İsa’yı da sevdiğinizi göstermiş oluyorsunuz. Yehova ve İsa’nın yönlendirdiği işi maddi olarak destekleyerek de onlarla dost oluruz (Luka 16:9). Örneğin, dünya çapındaki faaliyetimiz için bağış yapabiliriz. Bu bağışlar başka şeylerin yanı sıra doğal afet ya da başka felaketler yaşayan kişilere yardım etmek için kullanılır. Ayrıca, kendi cemaatimizin masrafları için de bağış yapabiliriz ve bir kardeşin muhtaç durumda olduğunu biliyorsak ona yardım edebiliriz (Özd. 19:17). w20.04 24 p. 12-13
4 Kasım Cuma
‘Atalarının Tanrısını önemsemeyecek hisarlar tanrısını yüceltecek’ (Dan. 11:37, 38).
Kuzey kralı ‘atalarının Tanrısını önemsemediğini’ nasıl gösterdi? Dini yok etmek isteyen Sovyetler Birliği, dinsel teşkilatların gücünü kırmaya çalıştı. Sovyet hükümeti bunu başarmak amacıyla daha 1918’de, okullarda ateizmin öğretilmesi için temel oluşturan bir karar yayımladı. Peki kuzey kralı “hisarlar tanrısını” nasıl yüceltti? Sovyetler Birliği gücüne güç katmak amacıyla, ordusunu güçlendirmek ve binlerce nükleer silah üretmek için muazzam miktarda para harcadı. Sonunda hem kuzey kralı hem de güney kralı, milyarlarca insanı öldürebilecek güçte silaha sahip oldu. Kuzey kralı önemli bir konuda güney kralını destekledi; birlikte “yıkıcı iğrenç şeyi”, Birleşmiş Milletleri kurdular (Dan. 11:31). w20.05 6-7 p. 16-17
5 Kasım Cumartesi
Kardeşin . . . . kaybolmuştu bulundu (Luka 15:32).
Faaliyetsiz kişileri aramaya kimler yardım edebilir? İhtiyarlar, öncüler, aile fertleri ve cemaatteki müjdeciler, kısacası hepimiz bu işte pay sahibi olabiliriz. Faaliyetsiz olmuş bir arkadaşınız ya da akrabanız var mı? Evden eve hizmetinde ya da halka açık yerlerde şahitlik ederken faaliyetsiz biriyle karşılaştınız mı? Böyle bir durumda kişiye, ziyaret edilmek isterse iletişim bilgilerini memnuniyetle cemaat ihtiyarlarına verebileceğinizi söyleyin. Thomas isminde bir ihtiyar şunları anlatıyor: “Önce, çeşitli kardeşlere cemaatteki faaliyetsiz kişilerin şu anda nerede yaşadığını bilip bilmediklerini soruyorum. Ya da ‘Artık ibadetlere katılmayan, hatırladığınız herhangi bir kardeş var mı?’ diye soruyorum. . . . . Daha sonra, faaliyetsiz kardeşleri ziyaret ettiğimde onlara çocukları ve akrabaları hakkında sorular soruyorum. Bazı faaliyetsiz kardeşler eskiden ibadetlere çocuklarını da getiriyordu ve bu çocuklar belki de bir zamanlar müjdeciydi. Yehova’ya dönmeleri için onlara da yardım edilebilir.” w20.06 24 p. 1; 25 p. 6-7
6 Kasım Pazar
Yah’ın yaptıklarını hatırlarım, eski devirlerdeki harikalarını anarım (Mezm. 77:11).
Yeryüzündeki bütün canlılar arasında sadece insanlar geçmişteki olayları hatırlayıp analiz ederek ahlaki dersler çıkarma yeteneğine sahiptir. Bu yeteneğimiz sayesinde daha iyi değerler benimseyebiliyor, düşünce ve yaşam tarzımızı değiştirebiliyoruz (1. Kor. 6:9-11; Kol. 3:9, 10). Doğruyu yanlışı ayırmak için vicdanımızı eğitebiliyoruz (İbr. 5:14). Sevgi, şefkat ve merhamet göstermeyi öğrenebiliyoruz. Ayrıca Yehova’nın adaletini örnek alabiliyoruz. Hafıza armağanını takdir ettiğimizi göstermenin bir yolu, Yehova’nın geçmişte bize yardım ettiği ve bizi teselli ettiği zamanları hatırlamaya çalışmaktır. Bu, O’nun gelecekte de bize yardım edeceğine dair güvenimizi pekiştirir (Mezm. 77:12; 78:4, 7). Takdirimizi göstermenin başka bir yolu, başkalarının bizim için yaptığı iyilikleri hatırlamak ve bunlar için minnettar olmaktır. Araştırmacılar minnettar kişilerin mutlu olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu tespit etti. w20.05 23 p. 12-13
7 Kasım Pazartesi
Tanrın Yehova’dan, yüce ve heybetli isminden kork (Tekr. 28:58).
Musa Horeb Dağı’nda Yehova’nın ihtişamının çok küçük bir kısmına tanık oldu. O an neler hissettiğini bir düşünün. Insight on the Scriptures bu olayın, “İsa Mesih’in yeryüzüne gelişinden önce herhangi bir insanın yaşadığı muhtemelen en hayranlık uyandıran olay” olduğunu belirtiyor. Musa anlaşılan bir meleğin söylediği şu sözleri duydu: “Yehova, Yehova; merhametli, lütufkâr, çabuk öfkelenmeyen, vefalı sevgisi ve hakikati engin olan Tanrı. Vefalı sevgisini binlerce nesle dek sürdürür; kabahati, suçu ve günahı bağışlar” (Çık. 33:17-23; 34:5-7). Musa, bugünün ayetindeki sözleri söylerken Yehova’nın ismini kullandığında bu olayı hatırlamış olabilir. Biz de Yehova ismini düşündüğümüzde, o ismi taşıyan Kişi üzerinde de derin düşünmeliyiz. O’nun gücü, hikmeti, adaleti ve sevgisi gibi nitelikleri aklımıza gelmeli. Bunlar üzerinde düşünmek Yehova’ya duyduğumuz hayranlığı artırır (Mezm. 77:11-15). w20.06 8-9 p. 3-4
8 Kasım Salı
Öğrendiğin ve doğruluğuna ikna olduğun şeylere bağlı kal (2. Tim. 3:14).
İsa öğrencilerini tanıtan özelliğin birbirlerine gösterdikleri sevgi olacağını söylemişti (Yuhn. 13:34, 35). Fakat güçlü bir imana sahip olmak istiyorsak bundan daha fazlasına ihtiyacımız var. İmanımız sadece Tanrı’nın toplumunda gördüğümüz sevgiye dayanmamalı. Neden? Diyelim bir iman kardeşimiz, belki de bir ihtiyar veya bir öncü ciddi bir günah işledi. Ya da bir kardeşimiz bizi kırdı. Veya biri hakikate isyan etti ve inandığımız şeylerin yanlış olduğunu söylüyor. Böyle durumlarda tökezleyip Yehova’ya hizmet etmeyi bırakacak mısınız? İmanınız Yehova’yla ilişkinize değil de sadece başkalarının davranışlarına dayanıyorsa sağlam olmayacaktır. Ayrıca imanınızı inşa ederken sadece hisler ve duygular gibi yumuşak malzemeler değil, gerçekler ve sağlam bir mantık gibi dayanıklı malzemeler de kullanmalısınız. Kutsal Kitabın Yehova hakkındaki hakikati öğrettiğini kendiniz görmeli, yani ikna olmalısınız (Rom. 12:2). w20.07 8 p. 2-3
9 Kasım Çarşamba
‘Zayıflara yardım edin’ (Elçi. 20:35).
Birçok tecrübe gösteriyor ki, melekler Yehova’ya dönmek isteyen faaliyetsiz kişileri bulmamıza yardım ediyor (Vah. 14:6). Örneğin, Ekvador’da yaşayan Silvio cemaate dönmek istiyordu. Ona yardım edecek birini göndermesi için Yehova’ya yalvardı. O henüz dua ederken kapısı çalındı. Kapıda iki ihtiyar vardı. Onlar Silvio’nun ihtiyacı olan yardımı bu ziyaret sırasında seve seve sağlamaya başladılar. Ruhen zayıf düşmüş kişilerin Yehova’ya dönmesine yardım etmek bize büyük sevinç verir. Faaliyetsiz kişilerle ilgilenmek için özel bir çaba gösteren Salvador isimli öncü bir kardeşimiz şunları söylüyor: “Bazen mutluluktan gözyaşlarımı tutamıyorum. Yehova’nın, değerli bir koyununu Şeytan’ın dünyasından çekip çıkardığını ve bu işte O’nunla birlikte çalışmış olduğumu düşünmek beni çok mutlu ediyor.” Yehova’nın toplumuyla görüşmeyi bırakmış biriyseniz, emin olun Yehova sizi hâlâ çok seviyor. Sizin yolunuzu gözlüyor ve sizi seve seve evine kabul edecek. w20.06 29 p. 16-18
10 Kasım Perşembe
Yüce Eğitmenini kendi gözünle göreceksin (İşa. 30:20).
‘Yüce Eğitmenimiz’ Yehova, Sözüne birçok kişinin bıraktığı örneği kaydettirmiştir (İşa. 30:21). Onlardan bazıları Tanrı’yı memnun eden nitelikler sergiledi. Bu kişilerle ilgili kayıtlar üzerinde derin düşünmek bizi eğitir. Öte yandan, böyle nitelikler sergilemeyen kişilerin başına gelenleri incelemekten de yarar görürüz (Mezm. 37:37; 1. Kor. 10:11). Kral Saul’un yaşadıklarını düşünelim. O başlarda haddini bilen bir gençti. Sınırlarının farkındaydı, hatta daha çok sorumluluk almaya çekindi (1. Sam. 9:21; 10:20-22). Fakat kral olduktan kısa süre sonra haddini bilmez biri haline geldi. Bir keresinde Samuel peygamberi beklerken sabırsızca davrandı ve yetkisi olmadığı halde kurban sundu. Bunun sonucunda Yehova’nın onayını ve en sonunda da krallığı kaybetti (1. Sam. 13:8-14). Onun yanlış tutumundan ibret alıp haddini bilmez şekilde davranmaktan kaçınırsak akıllıca davranırız. w20.08 10 p. 10-11
11 Kasım Cuma
‘Efendimizin işinde size önderlik eden kişilere saygı gösterin’ (1. Sel. 5:12).
Yehova’nın Mesih aracılığıyla cemaatine “hediye olarak insanlar” verdiği doğrudur (Efes. 4:8). Bu kişilerin arasında Yönetim Kurulu üyeleri, Yönetim Kurulu yardımcıları, Temsil Heyeti üyeleri, çevre gözetmenleri, saha kursu eğitmenleri, cemaat ihtiyarları ve hizmet görevlileri var. Bu biraderlerin hepsi Yehova’nın değerli koyunlarıyla ilgilenmek ve cemaati güçlendirmek üzere kutsal ruhla tayin edilirler (1. Pet. 5:2, 3). Kutsal ruhla tayin edilen biraderler çeşitli sorumluluklar yerine getirir. El ve ayak gibi çeşitli uzuvlarımız nasıl bütün bedenimizin yararı için çalışırsa, kutsal ruhla tayin edilen biraderler de bütün cemaatin yararı için çalışır. Onlar övgü peşinde değildir. Bunun yerine iman kardeşlerini güçlendirmek için çaba harcarlar (1. Sel. 2:6-8). Ruhen yeterli durumdaki böyle özverili biraderler için Yehova’ya şükrediyoruz! w20.08 21 p. 5-6
12 Kasım Cumartesi
Gidin . . . . insanları öğrencim olarak yetiştirin (Mat. 28:19).
İyi haberi duyurmak istememizin bir nedeni, insanların “dağılmış ve hırpalanmış” durumda ve Krallıkla ilgili hakikati öğrenmeye muhtaç olmasıdır (Mat. 9:36). Yehova her tür insanın hakikatle ilgili tam bilgi edinmesini ve kurtulmasını istiyor (1. Tim. 2:4). Duyuru faaliyetimizin etkisini düşündüğümüzde bu yaşam kurtaran işe katılma isteği duyarız. İnsanların hayatını kurtarıyoruz (Rom. 10:13-15; 1. Tim. 4:16). Ayrıca hizmetimizi yerine getirmek için uygun araçlara ihtiyacımız var. Ve bunları nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz. İsa öğrencilerine ‘insan yakalama’ işini nasıl yapacaklarıyla ilgili net talimatlar vermişti. Yanlarına ne alacakları, iyi haberi nerede duyuracakları ve ne söyleyecekleri konusunda onları eğitmişti (Mat. 10:5-7; Luka 10:1-11). Bugün de Yehova’nın teşkilatı hizmette çok etkili olan Temel Öğretim Araçlarını sağlıyor. Ayrıca bize bunları nasıl kullanacağımızı da öğretiyor. Bu eğitim sayesinde iyi haberi kendimizden emin şekilde duyurabiliyoruz ve iyi öğretmenler olmayı öğreniyoruz (2. Tim. 2:15). w20.09 4 p. 6-7, 10
13 Kasım Pazar
Şükretmek için en büyük nedenim, çocuklarımın hakikat yolunda yürüdüklerini duymaktır (3. Yuhn. 4).
Elçi Yuhanna hakikati öğrenmesine yardım ettiği kişilerin Yehova’ya sadakatle hizmet ettiğini duyduğunda, kim bilir ne kadar mutlu oldu! Onlar birçok zorluk yaşadı ve Yuhanna ruhi çocukları olarak gördüğü bu vefalı Hıristiyanların imanını güçlendirmek için çok çaba gösterdi. Biz de, çocuklarımız ya da hakikati öğrenmesine yardım ettiğimiz kişiler hayatlarını Yehova’ya adadığında ve O’na hizmet etmeyi sürdürdüğünde çok mutlu oluyoruz (3. Yuhn. 3). MS 98 dolaylarında, Yuhanna kutsal ruhun yönlendirmesiyle üç mektup yazdı. Bu mektupların amacı, vefalı Hıristiyanların İsa’ya imanını korumasına ve hakikat yolunda kalmasına yardım etmekti. Sahte öğretmenlerin cemaatler üzerindeki etkisi Yuhanna’yı kaygılandırıyordu (1. Yuhn. 2:18, 19, 26). Hakikate isyan eden o kişiler Yehova’yı tanıdıklarını iddia ediyor, fakat O’nun emirlerine itaat etmiyordu. w20.07 20 p. 1-3
14 Kasım Pazartesi
Tanrı’ya iman edin, bana da iman edin (Yuhn. 14:1).
Duyurduğumuz mesaja iman ediyoruz. Çünkü Tanrı’nın Sözündeki vaatlere güveniyoruz (Mezm. 119:42; İşa. 40:8). Kutsal Kitapta bildirilen sözlerin bugün gerçekleştiğine tanık oluyoruz. Ayrıca Kutsal Kitaptaki öğütleri uygulamaya başlayan insanların daha iyi bir hayata sahip olduklarını görüyoruz. Bu kanıtlar tüm insanların iyi haberi duymaya ihtiyacı olduğuna dair inancımızı güçlendiriyor. Dolayısıyla mümkün olduğunca çok kişiye ulaşmak istiyoruz. Ayrıca, duyurduğumuz mesajın kaynağı olan Yehova’ya ve Krallığın kralı olarak atadığı İsa’ya iman ediyoruz. Nasıl bir durumla karşılaşırsak karşılaşalım Yehova her zaman bizim gücümüz ve sığınağımız olacak (Mezm. 46:1-3). Ayrıca İsa’nın, Yehova’nın verdiği gücü ve yetkiyi kullanarak gökten duyuru işini yönlendirdiğine güveniyoruz (Mat. 28:18-20). İman, Yehova’nın çabalarımızı ödüllendireceğine dair güvenimizi artırır. w20.09 12 p. 15-17
15 Kasım Salı
O benim için güzel bir şey yaptı. . . . . O elinden geleni yaptı (Mar. 14:6, 8).
Özel zorluklar yaşayan hemşirelerimizin yardımımıza ihtiyacı olabilir (İşa. 1:17). Örneğin dul ya da boşanmış bir hemşire, önceden kocasının yaptığı işlerle ilgili yardıma ihtiyaç duyabilir. Yaşlı bir hemşirenin doktorlarla konuşurken yardıma ihtiyacı olabilir. Ya da farklı teokratik projelerde çalışan öncü bir hemşire, diğer öncüler kadar hizmete çıkmadığı için eleştirilirse birinin onu savunmasına ihtiyaç duyabilir. İsa’nın ne yaptığına bakalım. O, ruhi kız kardeşleri yanlış anlaşıldığında onları hemen savundu. Örneğin, Marta Meryem’i eleştirdiğinde İsa sessiz kalmadı (Luka 10:38-42). İsa Meryem’i daha sonra yine savundu. Bir keresinde öğrenciler Meryem’in yanlış bir karar verdiğini düşünerek onu eleştirmişti (Mar. 14:3-9). Fakat İsa onun niyetinin farkındaydı ve onu övdü. Hatta bu düşünceli davranışının “iyi haber dünyanın neresinde duyurulursa” anlatılacağını söyledi. w20.09 24 p. 15-16
16 Kasım Çarşamba
Size emanet edilen Tanrı’nın sürüsünü güdün; zorla değil, istekle (1. Pet. 5:2).
İyi bir çoban koyunların kaybolabileceğini bilirdi. Ve bir koyun sürüden uzaklaşırsa ona sert davranmazdı. Şimdi Yehova’nın Kendisinden bir süre uzaklaşan kullarına nasıl davrandığını görelim. Yunus peygamber görevinden kaçtı. Yine de Yehova ondan hemen ümidini kesmedi. Tıpkı iyi bir çoban gibi, Yunus’u kurtardı ve görevini yerine getirebilmesi için ihtiyacı olan gücü kazanmasına yardım etti (Yun. 2:7; 3:1, 2). Daha sonra bir sukabağını kullanarak, Yunus’un her insanın hayatının çok değerli olduğunu anlamasına yardım etti (Yun. 4:10, 11). Bundan ne ders alıyoruz? İhtiyarlar faaliyetsiz olmuş kardeşlerden hemen ümitlerini kesmemeli. Bunun yerine, bir koyun sürüden uzaklaştığında buna neyin sebep olduğunu anlamaya çalışmalılar. Ayrıca bir kardeş Yehova’ya geri döndüğünde ona sevgi ve ilgi göstermeye devam etmeliler. w20.06 20-21 p. 10-12
17 Kasım Perşembe
Biraz yardım görecekler (Dan. 11:34).
Sovyetler Birliği 1991’de dağıldıktan sonra, o geniş topraklarda yaşayan Tanrı’nın toplumu “biraz yardım” gördü, yani bir özgürlük dönemi yaşadı. Bunun sonucunda, iyi haberi özgürce duyurabildiler ve çok geçmeden eski Doğu Bloku ülkelerindeki müjdeci sayısı yüz binleri buldu. Ancak yavaş yavaş Rusya ve müttefikleri yeni kuzey kralı olarak ortaya çıktı. Bir hükümetin kuzey kralı ya da güney kralı olması için (1) Tanrı’nın toplumu üzerinde doğrudan bir etkisi olmalıdır, (2) davranışlarıyla Yehova’nın ve toplumunun düşmanı olduğunu göstermelidir ve (3) rakip kralla mücadele içinde olmalıdır. Rusya ve müttefiklerinin Tanrı’nın toplumu üzerinde doğrudan etkileri var; duyuru işini yasakladılar ve yüz binlerce kardeşe zulmediyorlar. Bu davranışlarıyla Yehova’dan ve toplumundan nefret ettiklerini gösteriyorlar. Ve güney kralı olan Britanya-Amerika Dünya Gücüyle rekabet halindeler. w20.05 12-13 p. 3-4
18 Kasım Cuma
Her zaman . . . . öğretişine dikkat et (1. Tim. 4:16).
Öğretme tarzımız öğrenci yetiştirme işiyle bağlantılı olduğundan, hakikati öğretirken bunu en iyi şekilde yapmak istiyoruz. Dünya çapında milyonlarca kişiyle Kutsal Kitabı inceliyoruz. Öğrettiğimiz hakikatleri çok seviyoruz. Bu nedenle sevdiğimiz şeyler hakkında içimizden uzun uzun konuşmak gelebilir. Ancak ister Gözcü Kulesi İncelemesi, ister Cemaat Kutsal Kitap İncelemesi, isterse de tetkik olsun idareci fazla konuşmamalıdır. Kutsal Kitabın konuşmasına izin vermek için özdenetim göstermeli ve bir ayet ya da konu hakkında bildiği her şeyi açıklamaya çalışmamalıdır (Yuhn. 16:12). Vaftiz edildiğiniz zamanki Kutsal Kitap bilginizle şu anki bilginizi karşılaştırın. Muhtemelen o sırada sadece temel öğretileri anlamıştınız (İbr. 6:1). Şu an bildiklerinizi yıllar içinde öğrendiniz; dolayısıyla inceleme yaptığınız kişiye her şeyi bir seferde öğretmeye çalışmayın. w20.10 14-15 p. 2-4
19 Kasım Cumartesi
Bu adam Meryem’in oğlu . . . . olan marangoz değil mi? (Mar. 6:3).
Yehova İsa için harika bir anne baba seçti (Mat. 1:18-23; Luka 1:26-38). Meryem’in Kutsal Kitapta kayıtlı içten sözleri onun Yehova’yı ve Kutsal Yazıları çok sevdiğini ortaya koyuyor (Luka 1:46-55). Ayrıca Yusuf’un Yehova’nın talimatına itaat etmesi onun Tanrı’dan korkan ve O’nu memnun etmek isteyen biri olduğunu gösteriyor (Mat. 1:24). Yehova’nın İsa için zengin bir anne baba seçmemesi dikkate değer. Yusuf ile Meryem’in İsa doğduktan sonra sunduğu kurban, onların yoksul bir aile olduğunu gösteriyor (Luka 2:24). Zaman içinde en az yedi çocukları olduğu düşünülürse, Yusuf’la Meryem muhtemelen sade bir hayat sürüyordu (Mat. 13:55, 56). Yehova İsa’yı bazı tehlikelerden korudu, fakat onu bütün zorluklardan korumadı (Mat. 2:13-15). Örneğin, İsa’nın başlarda onu Mesih olarak kabul etmeyen aile üyeleri vardı (Mar. 3:21; Yuhn. 7:5). Ayrıca İsa muhtemelen üvey babası Yusuf’u kaybetmenin acısını da yaşadı. w20.10 26-27 p. 4-6
20 Kasım Pazar
Seni asla yüzüstü bırakmam, seni asla terk etmem (İbr. 13:5).
Bir sıkıntı yaşarken kendinizi hiç yapayalnız hissettiğiniz oldu mu? “Bana yardım edecek kimse yok” diye düşündünüz mü? Birçok kişi, hatta Yehova’nın sadık kulları bile böyle hissetti (1. Kral. 19:14). Eğer bu sizin de başınıza gelirse Yehova’nın şu vaadini hatırlayın: “Seni asla yüzüstü bırakmam, seni asla terk etmem.” Dolayısıyla biz de güvenle şöyle diyebiliriz: “Bana yardım eden Yehova’dır, ben korkmam” (İbr. 13:5, 6). Elçi Pavlus bu sözleri MS yaklaşık 61’de, Yahudiye’de yaşayan iman kardeşlerine yazdı. Onun bu sözleri bize Mezmur 118:5-7’deki sözleri hatırlatır. Tıpkı Mezmur yazarı gibi Pavlus da Yehova’nın ona yardım ettiğini kendi tecrübesinden biliyordu. Örneğin İbraniler mektubunu yazmasından iki yıldan uzun zaman önce, fırtınalı bir denizde tehlikeli bir yolculuk yapmıştı (Elçi. 27:4, 15, 20). Yehova o yolculuk sırasında ve önceki yıllarda Pavlus’un yanında olduğunu çeşitli yollarla kanıtlamıştı. w20.11 12 p. 1-2
21 Kasım Pazartesi
“Neden eski günler daha iyiydi?” deme (Vaiz 7:10).
Hayatımızın eskiden daha iyi olduğunu düşünüp durmak neden akıllıca değildir? Çünkü bunu yapmak geçmişte sadece güzel şeyler yaşamışız gibi düşünmemize yol açabilir. Örneğin, İsrailoğullarının durumunu düşünelim. Onlar Mısır’dan çıktıktan sonra, oradayken ne kadar çileli bir hayatları olduğunu hemen unuttular. Bunun yerine orada yedikleri güzel yiyecekleri hatırladılar. Şöyle dediler: “Ah nerede o Mısır’da bedava yediğimiz balıklar, salatalıklar, karpuzlar, pırasalar, soğanlar, sarmısaklar!” (Say. 11:5). Peki gerçekten de o yiyecekleri “bedava” mı yemişlerdi? Hayır. Bunun için ağır bir bedel ödemişlerdi. Mısır’da köleydiler ve çok eziyet çekiyorlardı (Çık. 1:13, 14; 3:6-9). Ancak sonradan bütün o zorlukları unuttular ve geçmişe özlem duydular. Yehova’nın o sırada onlar için yaptığı harika şeylere odaklanmak yerine, o sözde güzel günlere odaklanmayı seçtiler. Bu tutumları Yehova’yı hiç memnun etmedi (Say. 11:10). w20.11 25 p. 5-6
22 Kasım Salı
Yehova kalbi kırık olanlara yakındır, ruhu ezik olanları kurtarır (Mezm. 34:18).
Bazen hayatın çok kısa ve sıkıntılarla dolu olduğu gerçeği üzerinde düşünebiliriz (Eyüp 14:1). Dolayısıyla zaman zaman moralimiz bozulabilir ve bu çok doğaldır. Yehova’nın geçmişte yaşamış birçok kulu da böyle hissetti. Hatta bazıları ölmek istedi (1. Kral. 19:2-4; Eyüp 3:1-3, 11; 7:15, 16). Fakat güven duydukları Tanrıları Yehova onları her zaman rahatlattı ve güçlendirdi. Onların yaşadıkları bizim teselli bulmamız ve eğitilmemiz için kaleme alındı (Rom. 15:4). Yakup’un oğlu Yusuf’u düşünün, o babasının çok sevdiği oğluyken bir anda kendini Mısır’da putperest bir adamın evinde önemsiz bir hizmetçi olarak buldu (Başl. 37:3, 4, 21-28; 39:1). Sonra Potifar’ın karısı yalan söyleyerek onu kendisine tecavüze yeltenmekle suçladı. Potifar gerçekleri hiç araştırmadan Yusuf’u hapse attı ve hapiste Yusuf’u zincire vurdular (Başl. 39:14-20; Mezm. 105:17, 18). Yusuf doğal olarak kendini perişan hissetmiş olmalı! w20.12 16-17 p. 1-4
23 Kasım Çarşamba
İsmin kutsal kılınsın (Mat. 6:9).
İsa, dua ederken bu konuya öncelik vermemiz gerektiğini gösterdi. Peki onun sözleri ne anlama geliyor? Bir şeyi kutsal kılmak onu kutsal duruma getirmek anlamına gelir. Fakat bazıları “Yehova’nın ismi zaten kutsal değil mi?” diye merak edebilir. Bunu cevaplamak için, bir ismin neleri kapsadığını düşünmeliyiz. Bir isim, yazılan ya da telaffuz edilen bir sözcükten ibaret değildir. Kutsal Kitabın ne dediğine dikkat edin: “İyi ad büyük servetten üstün tutulmalıdır” (Özd. 22:1; Vaiz 7:1). Bir isim neden bu kadar değerlidir? Çünkü onu taşıyan kişinin namını, yani başkalarının o kişi hakkındaki düşüncelerini kapsar. Dolayısıyla, asıl önemli olan bir ismin nasıl yazıldığı ya da telaffuz edildiği değil, insanların o ismi gördüklerinde ya da duyduklarında akıllarına ne geldiğidir. İnsanlar Yehova hakkında yalanlar söylediğinde O’nun namına leke sürüyorlar. Bunu yaptıklarında aslında O’nun ismini karalamış oluyorlar. w20.06 3 p. 5-7
24 Kasım Perşembe
Canım dehşet içinde; daha ne kadar bekleyeceksin ey Yehova? (Mezm. 6:3).
Bazen öyle kaygılanırız ki başka bir şey düşünemez hale geliriz. Örneğin, ihtiyaçlarımızı karşılayacak kadar para kazanamamaktan ya da hastalanıp işe gidememekten, hatta işimizi kaybetmekten korkabiliriz. Ayrıca, bir gün baskı görürsek Tanrı’nın kanunlarını çiğneyeceğimizi düşünüp endişelenebiliriz. Çok yakında Şeytan kontrolündeki kişileri Tanrı’nın toplumuna saldırmaları için harekete geçirecek. Bu saldırı sırasında ne yapacağımızı düşünmek de bizi kaygılandırabilir. “Böyle konular hakkında kaygılanmam yanlış mı?” diye merak edebiliriz. İsa’nın, takipçilerine “Kaygı çekmeyi bırakın” dediğini biliyoruz (Mat. 6:25). Peki o hiç kaygı çekmememiz gerektiğini mi kastetti? Tabii ki hayır. Sonuçta Yehova’nın geçmişteki bazı sadık kulları da kaygılar yaşadı, fakat Yehova’nın onayını kaybetmediler (1. Kral. 19:4). İsa bu sözleri aslında bizi rahatlatmak için söyledi. O, günlük ihtiyaçlarımız konusunda aşırı kaygılanıp Yehova’ya hizmetimizi ikinci plana atmamızı istemedi. w21.01 3 p. 4-5
25 Kasım Cuma
‘Kadının başı erkektir’ (1. Kor. 11:3).
Bir koca, ailesine davranış tarzı için hem Yehova’ya hem de İsa’ya hesap verecektir (1. Pet. 3:7). Yehova evrensel ailesinin başı olarak çocuklarına kural koyma yetkisine sahiptir ve bu kurallara uyulmasını sağlayabilir (İşa. 33:22). İsa da cemaatin başı olarak kural koyma ve bu kurallara uyulmasını sağlama hakkına sahiptir (Gal. 6:2; Kol. 1:18-20). Yehova ve İsa gibi, aile reisleri de aileleri için karar verme yetkisine sahiptir (Rom. 7:2; Efes. 6:4). Ancak yetkileri sınırlıdır. Örneğin, bir aile reisinin koyduğu kurallar Tanrı’nın Sözündeki ilkelere dayanmalı (Özd. 3:5, 6). Bunun yanı sıra, ailesinden olmayan kişiler için kural koyma hakkı yoktur (Rom. 14:4). Ayrıca, kız ya da erkek olsun çocukları büyüyüp evden ayrıldıktan sonra artık onların aile reisi değildir; ancak çocukları ona saygı göstermeye devam edecektir (Mat. 19:5). w21.02 2-3 p. 3-5
26 Kasım Cumartesi
‘Bakmakla yükümlü olduğun kimselerin ihtiyaçlarını karşıla’ (1. Tim. 5:8).
Bir aile reisinin, ailesini sevdiğini göstermesinin önemli bir yolu, onların maddi ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Ancak unutmamalıdır ki, maddi şeyler ailesinin ruhi ihtiyaçlarını karşılayamaz (Mat. 5:3). İsa işkence direği üzerinde ölürken Meryem’in ihtiyaçlarının karşılanacağından emin olmak istedi. Büyük bir ıstırap içinde olsa da, Meryem’i düşünerek onu Elçi Yuhanna’ya emanet etti (Yuhn. 19:26, 27). Bir aile reisinin birçok ağır sorumluluğu olabilir. Yehova’nın adını yüceltmek için işinde çalışkan olmalıdır (Efes. 6:5, 6; Tit. 2:9, 10). Ayrıca cemaatte çobanlık ve duyuru işine önderlik etmek gibi sorumlulukları olabilir. Aynı zamanda karısıyla ve çocuklarıyla düzenli olarak Kutsal Kitabı incelemesi çok önemlidir. Ailesinin fiziksel, duygusal ve ruhi yönden sağlıklı kalmasını sağlamak onun sorumluluğudur. Bunun için harcadığı çabaları ailesi mutlaka yürekten takdir edecektir (Efes. 5:28, 29; 6:4). w21.01 12 p. 15, 17
27 Kasım Pazar
[Faziletli kadın] ev halkının gidişatına dikkat eder (Özd. 31:27).
Kutsal Kitap faziletli bir kadını anlatırken, onun evi çekip çevirebildiğini, mülk satın alıp yönetebildiğini ve ticaret yapabildiğini söyler (Özd. 31:15, 16, 18). O, söz hakkı olmayan bir köle değildir. Tersine kocası ona güvenir ve fikirlerini dinler (Özd. 31:11, 26). Bir koca, karısına böyle bir saygı gösterdiğinde karısı ona boyun eğmekten mutluluk duyar. İsa harika şeyler başarmış olmasına rağmen, Yehova’nın reisliğine boyun eğmenin kendisini küçük düşürdüğünü düşünmez (1. Kor. 15:28; Filip. 2:5, 6). Benzer şekilde, İsa’yı örnek alan faziletli bir kadın da kocasına boyun eğmeyi küçük düşürücü bir şey olarak görmez. Sadece kocasını sevdiği için değil, en başta Yehova’yı çok sevdiği ve O’na saygı duyduğu için kocasını destekler. Ancak bir hemşire kocasına boyun eğse de, kocası ondan Kutsal Kitaptaki kanunlara ya da ilkelere aykırı bir şey yapmasını istediğinde ona itaat etmeyecektir. w21.02 11 p. 14-15; 12 p. 19
28 Kasım Pazartesi
Sıkıntı tahammülü oluşturur (Rom. 5:3).
Tanrı’ya duydukları sevgi O’na hizmet eden kişilerin zulme dayanmasına her zaman yardım etmiştir. Örneğin, Yahudi yüksek mahkemesi elçilere duyuru işini bırakmalarını emretmişti. Fakat elçilerin Tanrı’ya duyduğu sevgi onların ‘insanlardan önce Tanrı’ya itaat etmesine’ yardım etti (Elçi. 5:29; 1. Yuhn. 5:3). Bu sarsılmaz sevgi bugün de, zalim ve güçlü devletler tarafından zulme uğrayan kardeşlerimizin sadakatlerini korumasına yardım ediyor. Bu dünya bizden nefret ettiğinde cesaretsizliğe kapılmıyoruz. Tersine bunu bir ayrıcalık olarak görüyoruz (Elçi. 5:41; Rom. 5:4, 5). Belki de dayanılması en zor sınavlardan biri aileden nefret görmektir. Hakikate ilgi göstermeye başladığımızda bazı aile fertlerimiz kandırıldığımızı düşünebilir. Bazılarıysa aklımızı kaçırdığımızı zannedebilir (Markos 3:21 ile karşılaştırın). Hatta bize fiziksel ya da duygusal olarak şiddet uygulayabilirler. Bu tepkiler bizi şaşırtmamalı. Çünkü İsa ‘insanın düşmanlarının kendi ev halkından olacağını’ söylemişti (Mat. 10:36). w21.03 21 p. 6-7
29 Kasım Salı
Herkes dinlemeye hevesli olsun, fakat konuşmakta . . . . acele etmesin (Yak. 1:19).
Bir tetkike katıldığınızda, tetkiki idare eden kardeşi ve kişiyi dikkatle dinleyin. Gerektiğinde yardım etmek için ancak o zaman hazır olacaksınız. Tabii ki ayırt etme yeteneğinizi kullanmalısınız. Örneğin çok konuşmamalı, kardeşiniz bir şey açıklarken onun sözünü kesmemeli veya farklı bir konuya geçmemelisiniz. Fakat kısa bir açıklama, bir örnek ya da bir soruyla ele alınan noktayı netleştirebilirsiniz. Bazen bir konu hakkında söyleyeceğiniz fazla bir şey olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak inceleme yapan kişiyi över ve ona ilgi gösterirseniz ilerlemesi için çok şey yapmış olursunuz. Eğer uygunsa, inceleme yapan kişiye hakikate nasıl geldiğinizi, bir zorluğu nasıl aştığınızı ya da Yehova’nın elini hayatınızda nasıl gördüğünüzü kısaca anlatabilirsiniz (Mezm. 78:4, 7). Bunlar onun tam da duymaya ihtiyacı olan şeyler olabilir. Söyledikleriniz imanını güçlendirebilir ve vaftize doğru ilerlemeye devam etmesi için onu teşvik edebilir. w21.03 10 p. 9-10
30 Kasım Çarşamba
Bütün milletlerden insanları öğrencim olarak yetiştirin (Mat. 28:19).
Hizmette elde ettiğimiz her başarı aslında kime aittir? Pavlus’un Korintos cemaatiyle ilgili şu sözleri bu soruyu cevaplar: “Ben diktim, Apollos suladı, fakat Tanrı büyüttü. O halde ne diken ne de sulayan kişinin bir önemi var, çünkü büyüten Tanrı’dır” (1. Kor. 3:6, 7). Pavlus gibi biz de hizmette elde ettiğimiz her başarı için daima Yehova’yı yüceltmeliyiz. Tanrı’yla, Mesih’le ve meleklerle ‘birlikte çalışma’ ayrıcalığını takdir ettiğimizi nasıl gösterebiliriz? (2. Kor. 6:1). İyi haberi insanlarla paylaşmak için her fırsatı değerlendirerek. Hakikat tohumlarını ekmekle kalmamalı, aynı zamanda onları sulamalıyız. Biri hakikate ilgi gösterdiğinde, onu tekrar ziyaret etmek için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Amacımız onunla Kutsal Kitabı incelemeye başlamak. Tetkik ilerledikçe, kişinin Yehova’nın yardımıyla düşüncelerinde ve duygularında değişiklikler yaptığına tanık oluruz ve bu bize sevinç verir. w20.05 30 p. 14, 16-18