Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türk İşaret Dili
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • es23
  • Ekim

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Ekim
  • Kutsal Yazıları Her Gün Araştırmak—2023
  • Altbaşlıklar
  • 1 Ekim Pazar
  • 2 Ekim Pazartesi
  • 3 Ekim Salı
  • 4 Ekim Çarşamba
  • 5 Ekim Perşembe
  • 6 Ekim Pazar
  • 7 Ekim Cumartesi
  • 8 Ekim Pazar
  • 9 Ekim Pazartesi
  • 10 Ekim Salı
  • 11 Ekim Çarşamba
  • 12 Ekim Perşembe
  • 13 Ekim Cuma
  • 14 Ekim Cumartesi
  • 15 Ekim Pazar
  • 16 Ekim Pazartesi
  • 17 Ekim Salı
  • 18 Ekim Çarşamba
  • 19 Ekim Perşembe
  • 20 Ekim Cuma
  • 21 Ekim Cumartesi
  • 22 Ekim Pazar
  • 23 Ekim Pazartesi
  • 24 Ekim Salı
  • 25 Ekim Çarşamba
  • 26 Ekim Perşembe
  • 27 Ekim Cuma
  • 28 Ekim Cumartesi
  • 29 Ekim Pazar
  • 30 Ekim Pazartesi
  • 31 Ekim Salı
Kutsal Yazıları Her Gün Araştırmak—2023
es23

Ekim

1 Ekim Pazar

Ne mutlu benim hakkımda çelişkiye düşmeyene! (Mat. 11:6).

Öğrettiğimiz ve inandığımız şeyler Tanrı’nın Sözüne dayanıyor. Yine de bugün birçok kişi ibadet şeklimizin çok basit olduğunu düşünerek hakikati reddediyor. Öğrettiklerimiz onların duymak istedikleriyle uyuşmuyor. Bunun bize engel olmaması için ne yapabiliriz? Pavlus Roma’da yaşayan Hıristiyanlara şöyle dedi: “İman işitilen şeyin sonucudur. Sözün işitilmesi ise, Mesih hakkında konuşulması sonucu olur” (Rom. 10:17). Öyleyse bize ne kadar etkileyici gelirse gelsin, Kutsal Yazılara aykırı dinsel törenlere katılarak değil, Kutsal Kitabı inceleyerek imanımızı güçlendirebiliriz. Tam bilgiye dayanan güçlü bir iman geliştirmeliyiz. Çünkü “iman olmaksızın Tanrı’yı hoşnut etmek olanaksızdır” (İbr. 11:​1, 6). Yani hakikati bulduğumuza ikna olmak için gökten etkileyici bir alamet görmemize gerek yok. Kutsal Kitapta bulunan, iman güçlendiren hakikatleri dikkatli bir şekilde incelemek ikna olmamız ve herhangi bir şüpheyi gidermemiz için yeterli. w21.05 4-5 p. 11-​12

2 Ekim Pazartesi

Başıma gelen olaylar aslında iyi haberin yayılmasıyla sonuç­lanmıştır (Filip. 1:12).

Pavlus birçok zorluk yaşadı. Örneğin düşmanları onu dövdüğünde, hapse attığında ve hatta öldürmeye çalıştığında Yehova’nın yardımına çok ihtiyaç duydu (2. Kor. 11:​23-25). Pavlus bazen de olumsuz duygularla mücadele ediyordu ve bunu açıkça dile getirdi (Rom. 7:​18, 19, 24). O ayrıca ‘bedenindeki bir dikene’ katlanıyordu ve bundan kurtulmayı çok istediği için Tanrı’ya birçok kez yakarmıştı (2. Kor. 12:​7, 8). Yehova Pavlus’a karşılaştığı tüm zorluklara rağmen hizmete devam edebilmesi için güç verdi. Pavlus’un başardıklarını bir düşünün. Örneğin, Roma’da ev hapsinde olduğu dönemde, Yahudi yöneticilerin ve belki de devlet yetkililerinin önüne çıkarıldığında iyi haberi gayretle savundu (Elçi. 28:17; Filip. 4:​21, 22). Ayrıca İmparatorluk Muhafız Alayındaki birçok kişiye ve kendisini ziyarete gelen herkese şahitlikte bulundu (Elçi. 28:​30, 31; Filip. 1:13). Aynı dönemde Tanrı ilhamıyla mektuplar yazdı; bu mektuplardan bugüne kadar tüm gerçek Hıristiyanlar yarar gördü. w21.05 21 p. 4-5

3 Ekim Salı

“Yazılanların dışına çıkmayın” . . . . O zaman kimse . . . . ­böbürlenmez (1. Kor. 4:6).

Gurur, Yahuda Kralı Uzziya’nın verilen öğüdü göz ardı etmesine ve küstahça davranmasına yol açtı. Uzziya çok yetenekli bir adamdı. Savaşlarda, inşa projelerinde ve tarım alanında pek çok başarıya imza attı. ‘Yehova Tanrı onu başarılı kıldı’ (2. Tar. 26:​3-7, 10). Fakat Kutsal Kitap şöyle diyor: “Güçlenince yüreğini öyle bir kibir kapladı ki, kendi yıkımına yol açtı.” Yehova sadece kâhinlerin mabette buhur sunabileceğini söylemişti. Fakat Kral Uzziya küstahça davranarak mabette buhur sundu. Yehova ona çok öfkelendi ve bu kibirli adamı cüzamla cezalandırdı (2. Tar. 26:​16-21). Kibir bizim de Uzziya’nın düştüğü tuzağa düşmemize yol açabilir mi? Evet, kendimiz hakkında çok fazla düşünürsek bu olabilir. Yeteneklerimizi ve cemaatteki hizmet ayrıcalıklarımızı bize Yehova’nın verdiğini unutmayalım (1. Kor. 4:​7). Eğer gurura kapılırsak Yehova bizi hizmetinde kullanmayacaktır. w21.06 16 p. 7-8

4 Ekim Çarşamba

Ruhlar size boyun eğiyor diye sevinmeyin, isimleriniz göklerde yazıldığı için sevinin (Luka 10:20).

İsa öğrencilerinin hizmette her zaman güzel tecrübeler yaşamayacağını biliyordu. Aslında İsa’nın öğrencilerinin konuştuğu kişilerden kaçının daha sonra hakikate geldiğini bilmiyoruz. Onların sevinci hizmette kendilerini dinleyenlerin sayısına bağlı olmamalıydı. Bunun yerine sevinçlerinin asıl kaynağı Yehova’nın onların çabalarından memnun olduğunu bilmek olmalıydı. Hizmetimizi tahammülle sürdürürsek sonsuz yaşam kazanacağız. Hakikat tohumunu ekmek ve sulamak için elimizden gelenin en iyisini yaptığımızda ‘ruhu hoşnut ederek ekmiş’ oluyoruz. Neden böyle söyleyebiliriz? Çünkü hizmetimizi yerine getirirken, Tanrı’nın ruhunun hayatımızda işlemesine izin veriyoruz. Bir kimsenin vaftize kadar ilerlemesine yardım edememiş olsak da “iyi olanı yapmaktan vazgeçmeyelim”, çünkü Yehova “yorulmazsak” sonsuz yaşam biçeceğimizi vaat ediyor (Gal. 6:​7-9). w21.10 26 p. 8-9

5 Ekim Perşembe

Onlara acıdı. . . . . Onlara pek çok şey öğretmeye başladı (Mar. 6:34).

Bir defasında İsa ve öğrencileri yoğun bir duyuru faaliyetinin ardından yorgun düşmüştü. Dinlenebilecekleri bir yere ihtiyaçları vardı. Fakat büyük bir kalabalık onları izliyordu. İsa halka acıdığı için onlara “pek çok şey öğretmeye başladı.” İsa kendini o insanların yerine koydu. Ne kadar acı çektiklerini ve ümide ne kadar ihtiyaç duyduklarını görüyordu. Bu nedenle onlara yardım etmek istedi. İnsanlar bugün de aynı durumda. Dışarıdan bakıldığında hayatlarından memnun görünseler de, aslında kaybolmuş koyunlar gibiler ve onlara rehberlik edecek bir çobanları yok. Pavlus böyle insanları Tanrısız ve ümitsiz kişiler olarak adlandırdı (Efes. 2:12). Sahamızdaki insanların Tanrı’yı tanımaya ne kadar çok ihtiyaçları olduğunu düşündüğümüzde, sevgi ve şefkat bizi onlara yardım etmeye yöneltir. Onlara yardım etmenin en iyi yolu Kutsal Kitabı incelemeyi teklif etmektir. w21.07 5 p. 8

6 Ekim Pazar

Kendini beğenmiş . . . . ve birbirini kıskanan kişiler olmayalım (Gal. 5:26).

Kendini beğenmiş biri, gururlu ve bencildir. Başkalarının sahip olduğu şeylere karşı kıskançlık duyan, hatta haset eden biri ise onların bu şeylerden mahrum olmasını ister. Aslında böyle bir kıskançlık nefretin bir türüdür. Kendini beğenmişlik ve kıskançlık gibi kötü özellikler, ahşap bir evi içten içe kemiren tahta kurtlarına benzetilebilir. Ev bir süre ayakta kalabilir, ancak er ya da geç yıkılacaktır. Benzer şekilde, bir kişi kendini beğenmiş ve kıskanç bir tutuma sahip olmasına rağmen bir süre Yehova’ya hizmet edebilir. Fakat bu özelliklerini yüreğinden söküp atmazsa, ruhen yıkıma uğrayacaktır (Özd. 16:18). Böyle biri Yehova’ya hizmet etmeyi bırakır ve bu nedenle hem kendine hem de başkalarına zarar verir. Kendini beğenmişlik eğilimiyle mücadele etmek için Elçi Pavlus’un şu öğüdünü uygulamalıyız: “Hiçbir şeyi birbirinizle çekişerek veya kendini beğenmiş bir tutumla yapmayın; tersine, başkalarını kendinizden üstün tutarak alçakgönüllü davranın” (Filip. 2:3). w21.07 15-​16 p. 6-8

7 Ekim Cumartesi

Duyurduğumuz iyi haber, size sadece sözle değil, kudretle, kutsal ruhla ve güçlü bir inançla da ulaştı (1. Sel. 1:5).

Bazıları, gerçek dinin Kutsal Kitapta cevabı olmayan sorular da dahil her soruyu yanıtlayabilmesi gerektiğini düşünüyor. Peki bu gerçekçi bir beklenti mi? Elçi Pavlus’u düşünelim. O, iman kardeşlerini ‘her şeyin doğruluğunu araştırmaya’ teşvik etmişti (1. Sel. 5:21). Fakat kendisinin de anlamadığı birçok şey olduğunu dile getirdi. Örneğin, Korintoslulara ‘bilgimiz sınırlıdır’ diye yazdıktan sonra “Metal bir aynayla bulanık bir görüntü elde ediyoruz” dedi (1. Kor. 13:​9, 12). Pavlus her şeyi anlamamıştı, biz de anlamıyoruz. Fakat o, Yehova ve amaçları hakkındaki temel hakikatleri anlamıştı. Hakikate sahip olduğuna ikna olacak kadar bilgisi vardı. Hakikati bulduğumuza dair inancımızı güçlendirmenin bir yolu, İsa’nın tapınma konusunda ortaya koyduğu örnekle bugün Yehova’nın Şahitlerinin yaptıklarını karşılaştırmaktır. w21.10 18-​19 p. 2-4

8 Ekim Pazar

Elli yaşından sonra hizmetten ayrılacak (Say. 8:25).

Değerli yaşlı kardeşlerimiz, tamgün hizmette olsanız da olmasanız da başkalarına yardım etmek için birçok şey yapabilirsiniz. Bunun için değişen koşullarınıza uyum sağlayın, yeni hedefler koyun ve yapamayacağınız şeylere değil yapabileceklerinize odaklanın. Kral Davut’u düşünün. O, Yehova’ya bir ev inşa etmeyi tüm kalbiyle istiyordu. Ancak Yehova ona bu ayrıcalığın genç Süleyman’a verileceğini söylediğinde Davut Yehova’nın kararını kabul etti ve projeyi tüm yüreğiyle destekledi (1. Tar. 17:4; 22:5). Süleyman henüz “çok genç ve toy” olduğundan Davut bu görev için kendisinin daha uygun olduğunu düşünmedi (1. Tar. 29:1). Davut bu inşa projesinin başarısının yaşa ya da tecrübeye değil, Yehova’nın desteğine bağlı olduğunu biliyordu. Bugün de yaşlı kardeşler tıpkı Davut gibi, tayinleri değişse de Yehova’ya canla başla hizmet etmeye devam ediyor. Ve daha önce kendilerinin yaptığı işleri üstlenen gençleri Yehova’nın destekleyeceğini biliyorlar. w21.09 9 p. 4; 10 p. 5, 8

9 Ekim Pazartesi

Yumuşak başlıları hükümlerinin yolunda yürütür, onlara Kendi yolunu öğretir (Mezm. 25:9).

Ruhi hedefler hayatımıza bir yön verir ve anlam katar. Hedeflerimizi kendi yeteneklerimize ve koşullarımıza göre belirlemeliyiz, başkalarınınkine göre değil. Çünkü başkalarınınkine göre belirlersek, hayal kırıklığı yaşayabiliriz ve cesaretimiz kırılabilir (Luka 14:28). Yehova’ya hizmet eden biri olarak O’nun büyük ailesinin eşsiz ve değerli bir parçasısınız. Yehova sizi başkalarından daha iyi olduğunuz için Kendisine çekmedi. Size baktığında yumuşak başlı, öğrenmeye hazır ve O’nun tarafından şekillendirilmeye istekli bir yürek gördü. Bu nedenle, sizi Kendisine çekti. O’na hizmet etmek için elinizden gelenin en iyisini yaptığınızda Yehova’nın bundan sevinç duyduğuna emin olun. Tahammülünüz ve sadakatiniz ‘güzel ve iyi bir yüreğe’ sahip olduğunuzun kanıtıdır (Luka 8:15). Dolayısıyla Yehova’ya elinizden gelenin en iyisini vermeye devam edin. Böylece “kendi durumunuza bakarak” sevinç duyacaksınız (Gal. 6:4). w21.07 24 p. 15; 25 p. 20

10 Ekim Salı

‘Günahkârı yanlış yolundan ­döndüren onu kurtarmış olur’ (Yak. 5:20).

Adaletin yerine gelmesini beklerken genelde sabırlı olmamız gerekir. Örneğin, ihtiyarlar cemaatte ciddi bir suç işlendiğini öğrendiklerinde, meseleye Yehova’nın açısından bakabilmek için dua ederek O’ndan hikmet isterler (Yak. 3:17). Amaçları, günah işleyen kişinin ‘yanlış yolundan dönmesine’ yardım etmektir (Yak. 5:​19, 20). Ayrıca cemaati korumak ve zarar görenleri teselli etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar (2. Kor. 1:​3, 4). İhtiyarlar ciddi suçları ele alırken önce konuyla ilgili tüm gerçekleri öğrenmelidir. Tabii bu biraz zaman alabilir. Sonra dua ederler, dikkatle düşünerek Kutsal Yazılardan öğüt verirler ve suç işleyen kişiyi “gerektiği ölçüde” düzeltirler (Yer. 30:11). Bir karara varmak konusunda acele etmezler. Mesele uygun şekilde ele alındığında sonuç cemaatteki herkesin yararına olur. w21.08 10-11 p. 12-​13

11 Ekim Çarşamba

Sen nereye gidersen oraya gideceğim. . . . . Senin halkın benim halkım, senin Tanrın benim Tanrım olacak (Rut 1:16).

Naomi, İsrail’deki kıtlık nedeniyle kocası ve iki oğluyla birlikte Moab’a taşınmıştı. Naomi oradayken kocasını kaybetti. İki oğlu evlendi ama ne yazık ki daha sonra onlar da öldü (Rut 1:​3-5). Hayattan yediği bu darbeler Naomi’nin derin bir kedere gömülmesine neden oldu. Öylesine acı içindeydi ki, Yehova’nın ona karşı olduğunu düşündü. Onun Tanrı hakkındaki duygularını nasıl ifade ettiğine dikkat edin: “Yehova’nın eli bana karşı.” “Mutlak Gücün Sahibi bana çok acılar yaşattı.” Ayrıca şöyle dedi: “Beni küçük düşüren Yehova’dır, bana bu felaketi yaşatan Mutlak Gücün Sahibidir” (Rut 1:​13, 20, 21). Yehova ‘baskının hikmetli kişiyi delirteceğini’ iyi bilir (Vaiz 7:7). O, Rut’un Naomi’ye vefalı sevgi göstermek üzere harekete geçmesini sağladı. Rut, iyilikle davranarak kayınvalidesinin duygusal ve ruhi dengesini tekrar kazanmasına istekle yardım etti. w21.11 9 p. 9; 10 p. 10, 13

12 Ekim Perşembe

Tanrı’dan dilemeye devam etsin (Yak. 1:5).

Sahip olduğumuz ayrıcalıklara odaklanmak Yehova’ya hizmetimizi artırmak için yeni yollar aramayacağımız anlamına gelmez. Hizmette daha etkili olabilmek ve kardeşlerimize daha çok yardım edebilmek için ruhi hedefler koyabiliriz ve koymalıyız da. Haddini bilir ve alçakgönüllü davranarak kendimize değil, başkalarına hizmet etmeye odaklanırsak bu hedeflere ulaşabiliriz (Özd. 11:2; Elçi. 20:35). Kendinize ne gibi hedefler koyabilirsiniz? Erişebileceğiniz, gerçekçi hedefler belirleyebilmek için Yehova’dan yardım isteyin (Özd. 16:3). Örneğin, öncü yardımcılığı, daimi öncülük, Beytel hizmeti ya da inşaat projelerine katılmak gibi hedeflere erişebilir misiniz? Veya hizmetteki payınızı artırmak için yeni bir dil öğrenebilir ya da yabancı dil konuşulan bir sahaya taşınabilirsiniz. w21.08 23 p. 14-​15

13 Ekim Cuma

[Yehova’nın] vefalı sevgisi sonsuzdur (Mezm. 136:1).

Yehova vefalı sevgiden hoşlanır (Mika 7:18). Peygamberi Mika aracılığıyla bizi ‘vefalı sevgiyi sevmeye’ teşvik eder (Mika 6:​8, dipnot). Tabii bunu yapabilmek için önce vefalı sevginin ne olduğunu bilmeliyiz. “Vefalı sevgi” ifadesi Türkçe Kutsal Kitap – Yeni Dünya Çevirisi’nde 140’tan fazla kez geçer. Vefalı sevgi derin bağlılık, sadakat ve vefadan kaynaklanan sevgidir. Genellikle Tanrı’nın insanlara olan sevgisiyle bağlantılı olarak kullanılır; fakat insanlar da birbirine vefalı sevgi gösterebilir. Vefalı sevgi konusunda en üstün örnek Yehova’dır. Kral Davut şöyle dedi: “Ey Yehova, vefalı sevgin göklere, sadakatin bulutlara erişir” (Mezm. 36:5). Biz de Davut gibi Yehova’nın vefalı sevgisine yürekten değer veriyor muyuz? w21.11 2 p. 1-2; 3 p. 4

14 Ekim Cumartesi

Öyleyse siz şöyle dua edin: “Göklerdeki Babamız” (Mat. 6:9).

Hem “tüm yaratılanların ilki” olan İsa hem de milyonlarca melek, Yehova’ya tapınan büyük ailenin bir kısmıdır (Kol. 1:15; Mezm. 103:20). İsa yeryüzündeyken, insanların da Yehova’yı baba olarak görebileceğini gösterdi. Öğrencileriyle konuşurken, Yehova’dan ‘benim Babam ve sizin Babanız’ diye söz etti (Yuhn. 20:17). Evet, kendimizi Yehova’ya adayıp vaftiz edildiğimizde ruhi kardeşlerimizden oluşan sevgi dolu ailenin bir parçası oluyoruz (Mar. 10:​29, 30). Yehova sevgi dolu bir babadır. İsa Yehova’yı soğuk bir otorite figürü olarak değil, sıcak ve yaklaşılabilir bir baba olarak görüyor. Bizim de O’nu böyle görmemizi istiyor. O, örnek duaya “Göklerdeki Babamız” sözleriyle başladı. İsa, Yehova’ya “Mutlak Gücün Sahibi”, “Yaratıcı” ya da “Çağların Kralı” diye hitap edebilirdi ve bu yanlış olmazdı. Çünkü bu unvanların hepsi Kutsal Kitapta geçer (Başl. 49:25; İşa. 45:18; 1. Tim. 1:17). Ancak İsa çok sıcak bir ifade olan “Baba” kelimesini kullandı. w21.09 20 p. 1, 3

15 Ekim Pazar

Manasse, Yehova’nın gerçek Tanrı olduğunu anladı (2. Tar. 33:13).

Kral Manasse Yehova’nın peygamberleri aracılığıyla yaptığı uyarıları inatla görmezden geldi. “Sonunda Yehova onların [Yahuda’nın] üzerine Asur kralının ordu komutanlarını gönderdi; Manasse’yi bir kaya kovuğunda ele geçirdiler. Onu iki tunç prangaya vurup Babil’e götürdüler.” Manasse, yabancı bir ülkede tutsakken, yaptıkları üzerinde ciddiyetle düşünmeye başladı. O, “atalarının Tanrısı Yehova’nın önünde büyük bir alçakgönüllülük gösterdi.” Hatta bundan daha fazlasını yaptı ve “Tanrısından lütuf dilemeye başladı.” Manasse “Tanrı’ya durmadan dua ediyordu” (2. Tar. 33:​10-12). Zaman içinde Yehova, Manasse’nin dualarını cevapladı. Onun yaptığı dualardan yürek tutumunun değiştiğini görüyordu. Yehova Manasse’nin bağışlanma isteğini duydu ve krallığını ona geri verdi. Manasse gerçekten tövbe ettiğini göstermek için bu fırsatı çok iyi değerlendirdi. w21.10 4 p. 10-​11

16 Ekim Pazartesi

İki kişi bir kişiden iyidir, çünkü emeklerinin karşılığı güzel olur (Vaiz 4:9).

Akuila ve Priskilla, hayatlarının bir döneminde alışık oldukları yeri bırakmak, yeni bir ev bulmak ve çadırcılık işine başka bir yerde yeniden başlamak zorunda kaldılar. Korintos’a taşındıklarında, oradaki kardeşlerle kaynaştılar ve onları güçlendirmek için Elçi Pavlus’la birlikte hizmet ettiler. Daha sonra ihtiyacın daha büyük olduğu şehirlere gittiler (Elçi. 18:​18-21; Rom. 16:​3-5). Tanrı’nın işiyle meşgul, mutlu ve anlamlı bir hayatları olmuştu. Bugün de çiftler hayatlarında Krallığa ilk yeri vererek Priskilla ve Akuila’yı örnek alabilir. Bir çiftin, hayatlarındaki hedeflerini konuşabilecekleri en iyi dönem çıkma dönemleridir. Ruhi hedefleriyle ilgili birlikte karar aldıklarında ve bu hedeflere erişmeye çalıştıklarında Yehova’nın ruhunun hayatlarındaki işleyişini görmek için daha çok fırsata sahip olurlar (Vaiz 4:​12). w21.11 17 p. 11-​12

17 Ekim Salı

Herkes anne ve babasından korkacak [saygı duyacak]. . . . . Ben Tanrınız Yehova’yım (Lev. 19:​3).

Tanrı’nın anne babamıza saygı göstermekle ilgili emrine itaat etmek çok önemlidir. Şunu unutmayalım ki, Levioğulları 19:3’te bulunan bu emir, Yehova’nın şu sözlerinden hemen sonra gelir: “Kutsal olacaksınız, çünkü Ben Tanrınız Yehova, kutsalım” (Lev. 19:2). Öyleyse her birimiz kendimize şunu sormalıyız: “Yehova’nın anne babamıza saygı göstermekle ilgili emrini gerçekten uyguluyor muyum?” Belki kendimizi analiz ettiğimizde, geçmişte bu emre yeteri kadar uymadığımızı fark edebiliriz. Geçmişi değiştiremesek de bugünden itibaren bu konuda bazı adımlar atabiliriz. Örneğin, onlarla daha fazla vakit geçirebiliriz ya da onlar için bir şeyler yapabiliriz. Belki onlara maddi, ruhi ve duygusal yönden destek olabiliriz. Bunları yaparsak Levioğulları 19:3’teki sözleri uygulamış oluruz. w21.12 4-5 p. 10-​12

18 Ekim Çarşamba

Yargılamayı bırakın (Mat. 7:1).

Kral Davut ciddi günahlar işlemişti; Bat-şeba’yla zina yapmış ve kocasını öldürtmüştü (2. Sam. 11:​2-4, 14, 15, 24). Bunun sonucunda hem Davut hem de ailesi büyük acılar çekti (2. Sam. 12:​10, 11). Başka bir defasında ordusundaki adamların sayılmasını istedi. Oysa Yehova böyle bir şey emretmemişti. Yehova’ya tam olarak güvenmek yerine ordusuna güvendi. Bunun sonucunda, 70 bin kişi salgın hastalıktan dolayı öldü (2. Sam. 24:​1-4, 10-15). O dönemde İsrail’de yaşasaydınız, Davut’un Yehova’nın merhametini hak etmediğini düşünür müydünüz? Yehova böyle düşünmedi. Davut’un hayatını bir bütün olarak değerlendirdi. Onun imanına ve içten tövbesine odaklandı. Sonuç olarak, Davut’un işlediği ciddi günahları bağışladı. Çünkü onun Kendisini sevdiğini ve doğru olanı yapmak istediğini biliyordu. Tanrımız Yehova iyi niteliklerimize odaklandığı için gerçekten çok minnettarız (1. Kral. 9:4; 1. Tar. 29:​10, 17). w21.12 19 p. 11-​13

19 Ekim Perşembe

Adam o anda görmeye başladı ve Tanrı’yı yücelterek İsa’nın ardından gitti (Luka 18:43).

İsa engelli kişilere karşı çok şefkatle davrandı. Vaftizci Yahya’ya şu sözleri iletmişti: “Körlerin gözleri açılıyor, topallar yürüyor, cüzamlılar arınıyor, sağırlar duyuyor, ölüler diriltiliyor.” Bu mucizelerin sonucunda ‘bütün halk Tanrı’ya şükrediyordu’ (Luka 7:​20-22). Bugün Hıristiyanlar olarak bizler de engelli kişilere İsa gibi şefkat göstermeye çalışırız. Onlara nazik, düşünceli ve sabırlı davranırız. Tabii ki biz İsa gibi mucizeler yapamıyoruz. Ama engelli kişilerle paylaşabileceğimiz harika bir habere sahibiz. Onlara çok yakında iyileşebileceklerini ve cennet yeryüzünde kusursuz bir sağlığa kavuşabileceklerini anlatabiliriz (Luka 4:18). Bugün bu haberi duyan birçok kişi Tanrı’ya şükrediyor. w21.12 9 p. 5

20 Ekim Cuma

Eyüp’ün tahammülünü işittiniz ve Yehova’nın belirlediği sonucu gördünüz (Yak. 5:11).

Yakup, öğretimini Kutsal Yazılara dayandırdı. O, Yehova’nın Kendisine vefalı olanları her zaman ödüllendirdiğini anlatmak için Eyüp’ü örnek gösterdi. Bunu yaparken, sade bir dil kullandı ve basit bir mantık yürüttü. Böylece dikkati kendine değil, Yehova’ya çekti. Ne öğreniyoruz? Sözlerinizi basit tutun ve öğretiminizi Tanrı’nın Sözüne dayandırın. Amacımız ne kadar çok şey bildiğimizi göstermek değil, Yehova’nın ne kadar çok şey bildiğine ve O’nun harika niteliklerine dikkat çekmek olmalı (Rom. 11:33). Bunu nasıl başarabiliriz? Sözlerimizi her zaman Kutsal Kitaba dayandırarak. Örneğin, tetkiklerimize “Ben senin yerinde olsaydım böyle yapardım” demekten kaçınmalıyız. Bunun yerine, Kutsal Kitaptaki kişilerin yaşadıkları üzerinde onların akıl yürütmesine yardım etmeliyiz. Bu sayede Yehova’nın duygu ve düşüncelerini anlayacaklar. Böylece bizi değil, Yehova’yı memnun etmek istedikleri için öğrendiklerini uygulamak isteyecekler. w22.01 11 p. 9-​10

21 Ekim Cumartesi

Komşunu kendin gibi seveceksin (Lev. 19:18).

Tanrı bizden başkalarına zarar verecek şeyler yapmamamızı ister. Ancak O’nu memnun etmek istiyorsak bundan fazlasını yapmalıyız: ‘Komşumuzu kendimiz gibi sevmeliyiz.’ İsa da bu emrin önemine dikkat çekti. Bir defasında bir Ferisi ona “Kanundaki en büyük emir hangisidir?” diye sordu. İsa ‘birinci ve en büyük emrin’ Yehova’yı bütün yüreğimizle, bütün canımızla ve bütün zihnimizle sevmek olduğunu söyledi. Ardından Levioğulları 19:18’den alıntı yaparak şöyle dedi: “Buna benzeyen ikincisi ise, ‘Komşunu kendin gibi seveceksin’ emridir” (Mat. 22:​35-40). Başkalarına sevgimizi göstermenin pek çok yolu vardır. Bunlardan biri, Levioğulları 19:18’deki emri uygulamaktır. Orada şöyle diyor: ‘Öç almayacaksın; kin beslemeyeceksin.’ w21.12 10-​11 p. 11-​13

22 Ekim Pazar

Fırtınayı görünce korktu ve batmaya başladı. “Efendim, beni kurtar!” diye bağırdı (Mat. 14:30).

İsa hemen elini uzatıp Elçi Petrus’u kurtardı. Aslında Petrus, İsa’ya odaklandığı sürece dalgalı denizde suların üzerinde rahatlıkla yürüyebildi. Fakat ne zaman ki İsa’ya değil de fırtınaya odaklandı, korkup kuşkuya kapıldı ve batmaya başladı (Mat. 14:​24-31). Petrus’un yaşadığı bu olaydan ne öğreniyoruz? O, tekneden inip denizin üzerinde yürümeye başladığında fırtınadan korkup batacağını düşünmemişti; suların üzerinde yürüyerek İsa’ya doğru gitmek istiyordu. Ancak bir süre sonra İsa’ya odaklanmayı bıraktı. Petrus’un suyun üzerinde yürümeye devam edebilmesi için imana ihtiyacı vardı. Bugün bizim de karşılaştığımız sorunlara dayanabilmek için imana ihtiyacımız var. Yehova’ya ve vaatlerine imanımızı korursak ruhen batmayacağız. Hayatta hangi fırtınalarla karşılaşırsak karşılaşalım, Yehova’ya odaklanmaya ve O’nun bize yardım edeceğine güvenmeye devam edelim. w21.12 17-​18 p. 6-7

23 Ekim Pazartesi

Benim duam Sanadır ey Yehova, . . . . engin vefalı sevginle bana ­cevap ver (Mezm. 69:13).

Dua etmek, Kutsal Kitabı incelemek ve derin düşünmek tapınmamızın bir kısmıdır. Dua ettiğimizde bizi çok seven babamız Yehova’yla konuşuruz. Kutsal Kitabı incelediğimizde ise hikmetin kaynağı olan Yehova’dan bilgi alırız (Özd. 2:​1-5). Yehova hakkında öğrendiklerimiz üzerinde derin düşündüğümüzde de, O’nun güzel niteliklerini ve bizimle ilgili harika amacını hatırlarız. Gerçekten de zamanımızı bundan daha iyi bir şekilde kullanamayız. Peki sahip olduğumuz kısıtlı zamanı nasıl en iyi şekilde değerlendirebiliriz? Mümkünse sessiz bir ortam seçin. İsa’nın yeryüzündeki hizmetine başlamadan önce ne yaptığını düşünelim. O, vaftizinden sonra çöle gitmiş ve orada 40 gün geçirmişti (Luka 4:​1, 2). Bu sessiz ortamda Yehova’ya dua etti ve O’nun kendisiyle ilgili amacı hakkında derin düşündü. Bunu yapmak, çok yakında karşılaşacağı sınavlara hazırlıklı olmasına yardım etti. w22.01 27-​28 p. 7-8

24 Ekim Salı

Çok kişiye danışılması . . . . başarı getirir (Özd. 15:22).

Bir ihtiyar ya da başka bir kardeş bize yaklaşıp gelişmemiz gereken bir alanda öğüt verebilir. Bizi düşünen ve seven böyle bir kardeşten Kutsal Kitaba dayalı bir öğüt aldığımızda, bu öğüdü dinlemekten ve uygulamaktan yarar görürüz. Fakat gerçekçi olmak gerekirse, bize doğrudan bir öğüt verildiğinde bunu kabul etmekte zorlanabiliriz. Hatta öğüt veren kişiye gücenebiliriz. Her ne kadar kusurlu olduğumuzu kabul etsek de birisi düzeltmemiz gereken belirli bir noktaya değindiğinde, verdiği öğüdü kabul etmek pek de kolay olmayabilir (Vaiz 7:9). Böyle bir durumda kendimizi haklı çıkarmaya çalışabiliriz. Ya da öğüt veren kişinin niyetlerinden şüphe edebiliriz. Veya onun öğüt verme tarzına takılabiliriz. Hatta öğüt veren kişiyi eleştirerek “O ne hakla bana öğüt verebilir? Önce kendine baksın!” diye düşünebiliriz. Sonuç olarak bir öğütten hoşlanmadığımızda bunu umursamama eğiliminde olabiliriz. Ya da kulağımıza hoş gelecek sözler söyleyen başka birinden öğüt isteriz. w22.02 8-9 p. 2-4

25 Ekim Çarşamba

Bana güvenip sakin kalırsanız güçlü olursunuz (İşa. 30:15).

Yeni dünyaya geçtiğimizde Yehova’ya olan güvenimizi sınayacak durumlarla karşılaşabilir miyiz? Mısır’dan çıkan İsrailoğullarını düşünün. Onlar kölelikten kurtulmuştu. Fakat kısa süre sonra aralarından bazıları Mısır’daki yiyecekleri özleyerek söylenmeye başladılar. Hatta Yehova’nın sağladığı mandan iğrendiler (Say. 11:​4-6; 21:5). Büyük sıkıntıyı geçtikten sonra biz de benzer duygulara kapılabilir miyiz? Dünyayı temizlemek ve yavaş yavaş cennet haline getirmek için muhtemelen yapılması gereken çok iş olacak. Yani hayat ilk başta pek de kolay olmayabilir. Peki o zaman Yehova’nın yaptığı düzenlemelerden şikâyet edecek miyiz? Yehova’nın bizim için yaptığı düzenlemelere olan takdirimizi şimdiden artırmalıyız. Böylece gelecekte de takdir göstermek bizim için daha kolay olacak. w22.02 7 p. 18-​19

26 Ekim Perşembe

Bir Yahudinin eteğine yapışacak, onu tutup “Biz de sizinle gidelim” . . . . diyecek[ler] (Zek. 8:23).

Zekeriya 8:23’teki sözlerde, “bir Yahudi”ye “sizinle” diye hitap edilmesi bu ifadenin bir kişiye değil, bir gruba atfettiğini gösterir. Bu grup yeryüzünde yaşayan meshedilmişlerdir (Rom. 2:​28, 29). “Tüm milletlerden ve dillerden on kişi” ise başka koyunları temsil eder. Onların ‘bir Yahudinin eteğine yapışması’ da Yehova’ya hizmet eden meshedilmişlere katıldıklarını gösterir. Benzer şekilde, Hezekiel 37:​15-19, 24, 25’teki sözlere göre, Yehova meshedilmişlerin ve başka koyunların arasında kopmaz bir bağın olmasını sağladı. Ayette geçen ‘Yahuda için’ olan değnek meshedilmişleri temsil eder; çünkü İsrail’deki krallar Yahuda kabilesinden seçilirdi. “Efraim’in değneği” ise başka koyunları temsil eder. Yehova ‘onları bitiştirip tek değnek haline getirecekti.’ Bugün gerçekten de bu iki grup, kralları Mesih İsa’nın yönetimi altında birlik içinde hizmet ediyor. w22.01 22 p. 9-​10

27 Ekim Cuma

İnsanlar görsün diye, doğruluğunuzu onların önünde sergilemekten sakının (Mat. 6:1).

İsa’nın zamanında bazı kişiler yoksullara sadaka veriyordu. Fakat bunu doğru bir güdüyle yapmıyorlardı; çünkü yaptıkları bu işlerin herkes tarafından bilinmesini istiyorlardı. Bu nedenle iyi davranışlarının Yehova’nın gözünde bir değeri yoktu (Mat. 6:​2-4). Gerçekten iyi biri olabilmek için, doğru olan şeyi çıkar gözetmeden yapmalıyız. Kendimize şunları soralım: “Neyin doğru olduğunu bilmekle kalmıyor, buna uygun olarak da hareket ediyor muyum? Yaptığım iyi işlerin ardındaki güdü ne?” Kutsal ruhun meyvesi olan nitelikleri sergilemek için kutsal ruha ihtiyacımız var. Kutsal ruh, Tanrı’nın etkin kuvvetidir ve bu nitelikleri davranışlarla göstermemize yardım eder (Başl. 1:2). Yakup şöyle yazmıştı: ‘İşlerden yoksun iman ölüdür’ (Yak. 2:26). Aynı şey ruhun meyvesi olan diğer nitelikler için de geçerlidir. Dolayısıyla bu nitelikleri sergilediğimiz her seferinde Tanrı’nın ruhunun üzerimizde işlediğini göstermiş oluruz. w22.03 11 p. 14-​16

28 Ekim Cumartesi

Sizi çağıran kutsal olduğu gibi, siz de tüm davranışlarınızla kutsal olun (1. Pet. 1:15).

Ruhi faaliyetlere düzenli olarak katılıyor ve başkaları için iyi şeyler yapıyoruz. Bununla birlikte, Petrus dikkatimizi önemli bir noktaya çekiyor. O şunu yazdı: “Zihninizi toplayıp faaliyete hazırlanın” (1. Pet. 1:​13). Bu faaliyet nedir? Petrus meshedilmiş kardeşlerine hitaben şöyle dedi: ‘Sizi çağıranın üstün niteliklerini her yerde bildirin’ (1. Pet. 2:9). Bugün tüm Hıristiyanların bu önemli işe katılma ayrıcalığı var ve bu iş insanlara yardım etmenin en önemli yoludur. Tanrı’nın kutsal toplumu olarak duyuru ve öğrenci yetiştirme işine canla başla katılmayı büyük bir onur olarak görüyoruz (Mar. 13:10). Bu iş için gayret gösterdiğimizde Tanrı’yı ve komşumuzu sevdiğimizi göstermiş oluruz. Ayrıca tüm davranışlarımızla kutsal olmak istediğimizi gösteririz. w21.12 13 p. 18

29 Ekim Pazar

Birinin bir yanlışını gönülden bağışlarsanız, ben de bağışlarım (2. Kor. 2:10).

Pavlus’un her zaman kardeşleriyle ilgili olumlu bir bakış açısı vardı. Birinin hata yapmasının onun kötü biri olduğu anlamına gelmediğini biliyordu. Kardeşlerini çok seviyordu ve onların güzel niteliklerine odaklandı. Belirli bir konuda zorlandıklarında, doğru olanı yapmak istediklerinden şüphe etmedi. Sadece yardıma ihtiyaçları olduğunu düşündü. Pavlus’un Filipi cemaatindeki iki hemşireye nasıl yardım ettiğini düşünün (Filip. 4:​1-3). Evodiya ve Sintihi’nin arası açılmıştı. Pavlus onlarla sert bir şekilde konuşmadı ya da onları eleştirmedi. Bunun yerine iyi niteliklerine odaklandı. Onlar Yehova’ya uzun bir süredir hizmet eden sadık hemşirelerdi. Pavlus Yehova’nın onları sevdiğini biliyordu. Bu kardeşleriyle ilgili olumlu bakış açısına sahip olduğu için onları barışmaya teşvik etti. Evet, Pavlus başkalarının iyi niteliklerine odaklandığından sevincini koruyabildi ve o cemaatteki kardeşlerle olan güçlü dostluklarını sürdürebildi. w22.03 30 p. 16-​18

30 Ekim Pazartesi

Yehova kalbi kırık olanlara yakındır, ruhu ezik olanları kurtarır (Mezm. 34:18).

Yehova’nın barışı bize sakinlik verir ve net şekilde düşünmemizi sağlar. Liza isimli bir hemşiremizin yaşadıklarına bakalım. O şunları anlatıyor: “Çoğu zaman kendimi yalnız hissediyorum. Bazen bu duygular Yehova’nın beni sevmediğini düşünmeme yol açıyor. Böyle hissettiğimde hemen Yehova’ya dua edip içimi döküyorum. Bunu yapmak duygularımı kontrol altına almama yardım ediyor.” Bu kardeşimizin yaşadıkları şunu gösteriyor: Dua gerçekten iç huzuruna sahip olmamızı sağlar (Filip. 4:​6, 7). Yehova ve İsa, sevdiğimiz birini kaybettiğimizde bizi teselli eder. Yehova ve İsa gibi biz de insanların haline acıyoruz; bu nedenle onlara iyi haberi duyuruyor ve hakikati öğretiyoruz. Ayrıca Yehova ve İsa kendimizi zayıf hissettiğimizde bize duygudaşlık gösteriyor ve sıkıntılara dayanmamıza yardım ediyor. Çok yakında sevgi dolu babamız Yehova ‘gözlerimizden bütün gözyaşlarını silecek’ (Vah. 21:4). O günü sabırsızlıkla bekliyoruz. w22.01 16 p. 7; 19 p. 19-​20

31 Ekim Salı

Dar kapıdan girin, çünkü yok oluşa giden yol geniş ve enlidir; bu yoldan gidenler çoktur (Mat. 7:13).

İsa, iki farklı yoldan bahsetti; bunlardan biri “geniş”, diğeriyse “sıkışık” yoldu (Mat. 7:14). Dikkat ettiyseniz üçüncü bir yoldan bahsetmedi. Dolayısıyla, bu iki yol arasında bir seçim yapmalıyız. Bu, hayattaki en önemli seçimdir. Çünkü bu yollardan sadece bir tanesi sonsuz yaşama gider. Geniş yolda ilerlemek kolay olduğundan birçok kişi bu yolu seçiyor. Ayrıca onlar çoğunluğa uyuyor ve bu yoldan ayrılmak istemiyorlar. Ancak, insanları bu yola yönlendirenin Şeytan olduğunu ve bu yolun ölüme gittiğini fark etmiyorlar (1. Kor. 6:​9, 10; 1. Yuhn. 5:19). İsa “geniş” yolun aksine, diğer yolun “sıkışık” olduğunu ve bu yolu bulanların az olacağını söylemişti. İsa’nın sonraki sözleri bunun nedenini gösteriyor. O, takipçilerini “sahte peygamberlere karşı” uyardı (Mat. 7:15). w21.12 22-​23 p. 3-5

    Türk İşaret Dili Yayınları (2007-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türk İşaret Dili
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Gizlilik İlkesi
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş